Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 NİSAN 1984 HABERLERİN DEVAMI CÜMHURİYET/U Madarah Roman Odülü Orhan Pamuk'un ANKARA, (Cumhuriyet iurosu) Tsüip Apaydın, Mehmet Başaran. Mehmet Bayrak, Adnan Binyazar, Mustafa Ekmekçi, Mustafa Şerif Onaran, Emin Özdemir ve tlhami Soysal'dan oluşan Madaralı Roman Ödulu Seçıcı Kurulu, 1983 yılında yayımlanan romanları inceleyerek ödulu oy çokluğuyla Orhan Pamuk'un "Sessii Ev" adh romanına verdı. Latife Tekin1in "Seygili Arsız Olüm"u iki oy, Fakir Baykurt'un "Yüksek Fınnlar"ı da bır oy aldı. Ödul, 22 nısan pazar gunü Ankara'da Sanat Kurumu'nda duzenlenecek bir törenle Orhan Pamuk'a verilecek. Törende Orhan Pamuk roman anlayışı, Mustafa Şerıf Onaran "Madaralı Roman Odıilu Gelenegi", Talıp Apaydın da "Sessiz Ev" romanı uzenne birer konuşma yapacaklar. 1952 yıhnda doğan Orhan Pamuk, 1970 yıhnda liseyi bitirdi. Bir sure İTÜ'ye devam etti, daha sonra girdiği lstanbul Üniversitesı Gazetecılık Yuksek Okulu'ndan 1977'de mezun oldu. Ilk romanı olan "Cevdet Bey ve Ogullan" ile 1979 yılı Milliyet Yayınlan Roman Yanşması birincilığini Mehmet Eroğlu ıle ("Issızlığın Ortası") paylaştı. Uzun bır süre bekledıkten sonra basılan bu roman, 1983 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı da aldı. "Sessiz Ev" yazann yayımlanan ıkincı romanı. Pakdemirlî: IMF kulisinde Ttirkîye nıodelinin güzel işledîği konuşuluyor Ekonomi Servisi VVashıngton'dan dun akşam yurda dönen Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli Turkiye'nın buyuk ılgı eorduğunü, birçok yabancı bankanın Türkiye'ye gelmek ıstediğini bildirdi. ABD'deki temasian hakkında bılgi veren Pakdemirli bu ulkenin Turkiye'den yapacağı ıthalatın bu yıl buvuk rakama ulaşacağını belırtti. Pakdemirli, bazı lobilerin etkisiyle ABD'de, erkek tışortu ıhracatımıza, kota koyma eğılımının seçimlerle ılgılı geçıci bır eğilim de olsa guçlu olduğunu belırtti. Hazıne ve Dış Tıcaret Musteşan bir soru uzerine de, IMF kulislerınde Turkıye'nın "modelin çalıştığınıgosteren çok guzel bir örnek verdiğinin" konuşulduğunu belirtti. Sıkı para politıkasının sureceğini sozlerine ekleyen Pakdemirli "Mart ayında yuzde 2.3'e duşen toptan eşya fivallanndaki artış nisan ayında yeni zamlara ragmen yuzde 2'ye gerileyecektir" şeklınde konuştu. Pakdemirli Amerıcan E\press Bankası'ndan 217 milyon dolarlık kredı sağlandığını da anımsattı. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) lannın yurt dışında tartışılır olmasıdır. Yurt dışındaki birtakım sorumsuz kışı ve örgütlerın Turkıye'ye ilışkın propaganda ve kampanyalan, hiç şüphesız, belli amaçlarla yapılmaktadır. Yurt dışında birtakım örgütlerın, Avrupa Konseyi gündeminde bulunan Türkiye'yi yıpratmak ıçin böylesıne girışımlerde bulundukları gözlenmektedır. Bütün bunlar olurken, yurt içinde, birtakım yasal düzenlemelerle, idari nıtelıkteki eylem ve işlemler, yasaların öngördüğü kalıplar çerçevesinde eleştırilmezse, yurt dışında yapılan propaganda daha etkili olmaz mı? Yurt dışındakiler "Işte Turkiye'de kimse uygulamalan eleştıremıyor, bu da bizim haklılığımızı gösterir" diye yeni yenı propagandalar yapmazlar mı? Turkiye'de birtakım cıddı tartışmaların yapılması, demokrasıye geçme süreci içinde olduğumuzun belırtı ya da kanıtı sayılabilır. Şuskunluk ise tam tersıne kanıtların oluşmasına yol açar. Ülke sorunları üzennde yasal çerçeveler ıçınde ağırbaşlı tartışmalar yapılması, hem Turkiye'de demokrasıye geçış doneminın süreanı kısaltacak, hem de yurt dışı örgütlerın elındeki propaganda olanaklarını ellerınden alacaktır. Son yıllarda yaşanan büyük çalkantı ve gerginlık, ınsanların birbirlerıne kuşkuyla bakmalarına yol açtı. Sol kesım, sağ kesım aydınlarının bır kısmını "CIA ajanı", sağ kesım de solcu aydınların hemen hemen tümunü "KGB maşalan" olarak görmeye ve göstermeye çalıştı. Bu yazı ve çızilere bakarsanız, ulkemiz CIA ve KGB ajanlarının bılek güreştirdiğı bir ülke olmuştur. Sıyasal sahnelerı ve düşünce yaşamını böylesıne gerginlıkler ıçıne surüklemenın kime, ne yararı dokunmuştur? Peki, "CIA ajanı" olmadan sağcı, "KGB maşası" olmadan solcu olunmaz mı? Elbette olunur. Aydınların büyük çoğunluğu bu ıkı etkinin çok dışındadır. Ülkede, "Itberal sağ" anlayış ıle "liberalsol" göruş arasında karşılıklı hoşgörüye dayalı bır dayanışmanın yaratılması gerekir. Demokrasıyı yaşatacak olan siyasal ıklım de budur. Bugüne kadar bır turlü sağlanamamış olan bu dayanışma ve oluşturulamayan hoşgöru ortamı, Türk demokrasısıne çok pahalıya mal olmuştur. Hıç olmazsa bundan sonra, demokratik hak ve özgürlukler konusunda lıberal sağ ile liberal sol arasında hoşgörü köprülen kurulmalıdır. Örneğın bir aydın hukukçu, ceza yargılaması sısteminde "savunmanın suçlama ıle başlamasını" sağlayıcı degişiklikler yapılarak, işkence savlarının kaynağında kurutulmasını isterse, bu ıstemleri dıle getırmesının solculukla, sağcılıkla ne ilgisı olabılır? Ya da yurt dışındaki örgutlerle bu ısteklerin ne gibi amaç birliğı gorulebılir? Bır aydın, düşünce ve sanat ürünlerinin özgurce oluşumunu engelleyıcı kurallann kaldırılmasını isterse, bunun yadırganacak ne gıbı yönü vardır? Siyasal partılerin ozgürce kurulup, orgutlenmelerini savunan görüş ya da özlem, solculukla, sağcılıkla eşdeğer görülebilecek bir ideolojik saplantı mıdır? Yok, yok hayır. Bir ulkede düşünceler ve inançlar ve bu mançlan somut çozüm yollarına bağlayacak seçenekler, ancak ve ancak ülke ınsanlarının varlıkları ve özvenlen ıle oluşur. Ülke aydınları, ülke yonetımi ıle ılgılı düşünce uretıp, bunlan korkusuzca yayamıyorlarsa, bu aydınlar, korkarız kı, yavaş yavaş kendı ülkelenne ve ülke sorunlarına yabancılaşır. O zaman, Türk demokrasısı ıle ılgılı tartışmalar, yurt dışında sorumsuz kışi ve örgütlerın tekelıne ıyıce bırakılmış olur. En büyuk sakınca da ışte bu noktada başlar. Bu konuda şair Yurdakul gıbı duşünmemek elden gelmıyor Aydınlan düşünce üretemeyen bır mıllet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir... htan bul Kultur veSanatVakfı j Ş tarafından 2i nisan 6 mayıs tarihleriarasmda duzenlenen "Uluslararası lstanbulSinema Gunleri"nin bile.'leri dun Emek, lnci, l l b Gazi sinemaları ve AKM gişelerinde satışa çıkanldı ve buyuk ilgi gordu. Sinemaseverler dun sabah saat 9 'dan itibaren gişeler önunde uzun kuyruklar oluşturdular. A ncak sinema sahiplerinin ' 'tek gişe'' çalıştırması sonucu, bilet satışları geç saatlere kadar surdu ve kuyruktakiler 56 saat beklemek zorunda kaldılar. tlk günku satışlar sonunda en çok rağbet gören filmlerin "Carmen" (C. Saura) ile "Ve Gemi Gidiyor" (F. Feüini) olduğu ve bazı matineier için biletlerin tamamına yakımnm tukendiği gözlendi. lstanbul sinema gunlerinegösterilen bu buyuk ilgi, sinemaseverlerin "kaliteli film"e duyduklan özlemin de bir gostergesi gibiydi. (Fotoğraf: MEHMET AKtF) İşine son verilen işçiler, İsviçre konsolosuna başvurdu tşSendika Servisi Roche ilaç fabrikasında işlerine son verilen işçiler, tsvıçre Konsolosluğu'na başvurarak, Isvıçre Hukiımeti Turkiye'de insan haklarının çiğnenmesini protesto eyleminde bulunurken, Roche ışvereninın işçilerın çalışma hakları ve sendika seçme ozgurluklerini çiğnemesine seyirci kalınmasını kınadılar ve bunun bır çelışkı olduğunu bildırdiler. Roche ilaç fabrikasında 30 işçınin iş akdinin sona erdirilmesinın gerçek nedeninin ekonomik olmadığını, işyerindeki sendikal baskılara ilişkin daha önce de kamuoyunu uyardıklannı savunan işçiler, gerçek çıkarma nedeninin sendikal olduğunu belırttiler. LaspetkimIş Sendikası'nda orgutlendiklerini, ancak işverenin bu sendikadan ıstifa konusunda iş guvencesı tehdıdı ile yoğun baskılardan sonra ekonomik gerekçelerle ışçi çıkarılması ıçin izin alındığını öne suren işçilerın, îsvıçre Konsolosluğu'na yaptıkları başvuruda, İsvıçre Hukumeti'nin öncelıkle Isvıçre firması olan Roche'un Turkiye'de çalışma hak ve ozgurluğune, sendıka seçme hakkına ne şekilde değer verdığı konusunu izlemesi gerektiğı vurgulandı. Bakan, sutyenli turîstte ısrarlı beri dunyaya yayması başbakanımızın deyişiyle bizi ırgalamaz. lerimize dikkat etmek zonında Turizm mevsimini açarken bir lar. Bizim programımızda raillibakanın yasaklayıcı degil, teşvik yetçi ve muhafazakâr olduğu edici olması gerekir. Ozel sektörmuz yazılıdır, sadece programı den, daha once bu ışlerle ilgilenmızda yazılı degildir, oyleyizdir miş bir yoneticiye demecimi nade." sıl karşıladığını »ordum, beni tasvip ettigini soyledi. 'Turkıye'ÖRF VE ÂDET yi turiste hoş göstermek mecbuKültür ve Turizm Bakanı Mü riyetindeyız, ama halkımızın da kerrem Taşçıoğlu gazetecilerin, turisti beğenmesi gerekir' dedi. Agence France Press'in söz ko Toplumun orf ve adetlerine karşı nusu demecinı yaydığını anım düşen turisti siz Turkiye'de basatmalan uzerine şöyle konuştu: nndıramazsınız. Zaten iistsuz bi"AFP'nin hangi amacla habe kini olayı dunyada faziaca yayılri geçtigini bilmiyonım ama, ha maya başladı ama Turkiye'de (Baştarafı 1. Sayfada) dekolte mayo ile denize girenlerin sayısı fazla değil." Kultur ve Turizm Bakanı Taşcıoğlu daha sonra "ithal ettiğimiz herşey gibi. bize geien turistlerin bunyemize uymasını ongöruyoruz" diyerek açıklamalarını şoyle surdurdu: "Ama polisiye tedbirler getırecegimiz sanılmasın. Turistler gelir, bikinilerinin u«tunu atar, o beni ilgilendirmez. Mahalli yoneticilere özellikle sutyenini atan olursa polis dikin başına, atın içeri denmedi. Biz goruşumuzu söyledik, polisiye tedbir duşünulmüyor." Kultur ve Turizm Bakanı Taşçıoğlu toplantısının asıl konusu olan "bolgede kurulacak ucuz kamping yerlerinin seçimi" konusunda da şunlan so>ledi: "Orta direğe hitap eden, tatil imkânlarını arttıran çadır turizmi için valilerimizle mıntıkalannda bize sağlayabilecekleri imkânlan goruşeceğiz. Bu sene 5055 bin vatandaşımıza bu olanak sağlanacak. Önumuzdeki yıllarda bu rakamın 500 bin dolayında olması gerek. Tatil kredilerini kaldırdık. Çadır lurizminde geceleme ucreti alınacak. Bu paranın istenmesı agır geıebilir. 'Sen bu parayı bize bir senede ode' dedik. Tatil kredilerini bütçeden çıkarmış degiliz, amacına uyeun kullanılmasına çalışıyoruz. Imkânlannıız kamping yerlerinden başlamaya bizi zorluyor. Allah izin verir de, dış turizmden geten imkânlar konut fonu olayında olduğu gibi artarsa iç turizmde kullanabiliriz. Turk vatandaşını çadırda yaşamaya mahkum etmeyeceğiz, şimdilik buradan başladık." Fellermaier Ankara'da Türkiye AET ilişkilerinin düzelmesi yönünde ilk adım atıldı ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) 12 Eylul sonrasında çeşıtlı kopukluklar görulen Türkiye AET ilişkilerinin açılması yolundaki ilk somut adımlardan bin Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Ludvrig Fellermaier'ın Ankaradaki temasian ıle atılıyor. Turkıye AET Karma Parlamento Komisyonu eskı Başkanı Fellermaier, "Avrupa Parlamentosu uyesi" sıfatı ile TBMM Başkanı Necmettin Karaduman ve hukumet çevrelen ile temaslarda bulunmak uzere dun Ankara'ya geldı. Havaalam'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fellermaier Turkıye'dekı polıtık durumu gormeye geldığinı soyledi. Bır soru uzerine "Turkiye'nin demokrasiye donuşu konusunda daha iyimverim" dıyen Fellermaier Dışışlerı Bakanı Vahit Halefoğlu'nun "Mufettiş olarak Jeğil mısaıır olarak gelebilirier" şeklindekı sozlerıyle ılgili soruya da "Ziyaretimin sebebi bilgi almaya yoneliktir. Mufetti>lik degildir. Bilgi almak ve mufettişlik ayn şeylerdir" karşılığını verdi. Tomruk ve (Baştarafı 1. Sayfada) mek için ithalat yoluna gidilerek uketicinin korunmasıdır" denikli. Bildiriye göre, TMO'nin elinde şu anda 1,5 aylık ihtiyacı karşılayacak seviyede 7 bin ton pirinç stoku bulunuyor. Ofis, 20 bin tonluk yeni bir ithalat bağlantısı yaptı. Bu pirinç mayıs ayı ortalannda gelecek ve kilosu tuccara ve esnafa yıne 100 lıradan satılacak. Ofis dışında isteyenlerin de pirinç ithal edebilecekleri belirtilen açıklamada, halkm bu durumdan haberdar olarak gunlük ahmlannda pırinçteki suni fiyat yukselmelerini gözönune alması istendi. Bildiride, fiyatı aşın yükselmiş olan kerestenin de ıthalini kolaylaştırmak ıçin tomruk ithalinde alınan gümruk vergjsi oranının sıfıra ındiği büdirüdi.Hukumet bildirisınde,"Sanayii mallarında da fiyatlann suni olarak artırılması halinde >erli istihsali konımak için ithalata konan fonların duşurulerek, ithal mallannın daha ucuz fiyatla piyasaya intikalinin sağlanacagı" duyuruldu. Işçilerin gözü hükümette (Baştarafı 1. Sayfada) Temel ilke olarak zorunlu tahkim sısteminin organı YHK'nın muhatap alınmaması istemi yanında "ek zam" için formül de bulunamıyor. Özellikle YHK'nın geçen yılki ek zam uygulamasını "avans ödeme" olarak surdurmesı başlıca sorun olarak çıkıyor. YHK'nın geçen yılın ücretlerine avans olarak brüt 3000 lira şeklınde yaptığı ve bu yıhn ücret artışı belirlenirken niteliğini değıştırmediği ödeme, uygulamada çok yönlu sorunlara yol açtı. Avans niteliğindeki bu ödeme ne kıdem tazmınatı, ne fazla mesai, ne sosyal haklarda bir anlam taşımıyor. Üstelik pek çok işyerinde çelişkili uygulamalara konu oluyor. Nete dönuşunce ıyıce anlamsız bır rakam olan avans şeklındekı bu ödemeyi işten aynlan işçiden toptan geri alan uygulamalara dahı rastlanıyor. Bu nedenle çok yönlu tartışmalara da yol açan ve işçının gerçek ucretlerıne yonelik hiçbir ışlevı olma>an avans odemesi dururken, yeni bır "ek zam" ödemesının ne şekılde gerçekleşebıleceğıne ılişkin açık bır formul geliştinlemıyor Sendikacıların kesin goruşu "ek zam" gundeme gelirken, bunun mutlaka gerçek ucretlere yansıvacak bir ödeme olması doğrultusunda. Aynca da bu aşamada geçen yılın "ek zammı" ıçin de kesin formul bulunması gerektiğı savunuluyor. İLAN ÇANAKKALE TAPULAMA HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1979/143 Fehmi Akın ıle Mustafa Cavlan, Yılmaz Şipal ve Sadık Şıpal arasında yapılan tespıle ıuraz davasının duruşmalan sonucunda: Dava konusu Dümrek köyu, köy ı<;ı 1953 sayılı parsehn 1514 M *lik kısmının Fehmı Akın ve 5114 M^lik kısmının Mustafa Cavlan adma tescıle daır venlen karar, davalılardan Sadık Şıpal ve Yılmaz Şipal'a adreslerı tespıt edilemediğınden teblığ olunamamıştır. llanen teblığ olunur. 3/4/1984 Basın 14866 Doğumunu müjdeleriz. BESTEFARUK KAPTAN 16.4.1984 lstanbul Klinıği • Evlenme cuzdanımı kaybettim. Hükümsuzdur. MERVE'nin E5 yolu Kapıkule'den (Baştarafı 1. Sayjada) Giray, Kapıkule Iskenderun arasındakı E5 karayolunun da duble ve paralı otoyol olacağını açıkladı. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Gıray Karayolları Bolge Mudürlerı toplantısında yaptığı konuşmada, 19831993 ulaştırma ana planı dönemı sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedeflere değindi. Ikınci Boğaz Köprusu ve çevre vollannın 1984 yılı fıyatlan ile toplam 65 mılyar tutarında bir proje olduğunu soyleven Giray, bu proje ıçin dış para ihtı>acının toplam 100 milyon dolar olacağııun tahmın edildığini, projenin mühendislik hızmetlerının bir buçuk yılda tamamlanarak 1985 yılı ortalannda yapım ihalesinin yapılmasınınplanlandığınıbıldir SATIGÜL ALDOĞA V Tasarrufumun geliri, aylık mutfak gideri " Ev kadını iyi bilir tutumlu olmanın yararlarını. Ayşe hanım, bu konuda çok titiz. Becerikli, işini bilen tutumlu bir ev kadını. Eşiyle birlikte çaba içindeler; gelecek için. Tasarruflannı: Anadolu Bankası'nda değerlendiriyorlar, şimdiden iki yıllık tasarruflarının geliri bir aylık mutfak giderleri.... Onlar geleceklerinden emin, güven içindeler. (Baştarafı /. Sayfada) nayıılşverenlerı Sendikası Başkanı İsmail Hakkı Keçeli, Belediye Başkanı ıle goruşme hakkında şunlan so>ledı. "Sayın başkanımız bize belediyenin Edirnekapı ve Kartal'da bulunan, gunde 500 bin ekmek uretebilen 2 fabrikasını kiralamayı teklif edince hiç duşunmeden kabul ettik. 2 fabrika ve 70 satış barakasını butun haklan ile kiralayacağız. Bu konuda prensipte anlaşmış bulunuyoruz." Pazarhk ıçin yakında masaya oturacaklarını kaydeden ismail Hakkı Keçeli, sendikaya bağlı 900 fırın bulunduğunu belediyenın fınnlarının alınmasıyla birlıkte bu sayının 9O2'\e çıkacağını bıldırdı. Bu arada lstanbul Fınncılar Derneğı Olağan Genel Kurulu dun yapıldı ve başkanlığa yeniden Mustafa Ozavdın seçıldi. İ)alan: 2 Özal: KİT'lerin salısı için bazı kadenıeler gerekli ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Başbakan Turgut Özal, " KİT'lerin satılabilmesi için bazı kademelerden geciknesi gerektiğini" belırtti. Dun İstanbul'dan Ankara'ya dönen Ozal, Esenboğa Havaalam'nda gazetecilerin sorusu uzerine bu konuda şunlan soyledi: "Birisi bir laf atıyor, ondan sonra da baskaları uzerinde konuşuyor. KİT'lerin satılabilmesi için bazı kademelerden geçilmesi lazım. Önce fon idaresi kurulacak. Satış konusu, hisse senelleri konusu, kiralanma konusu onumuzde var. Vani bir çok meselenin aşılması lazımdır. Kanunda kurulan bir sisteme gore satış yapılır. İşçisivle alınm.almam diye bir usul yok. Konuşuyorlar işte." • Nuius cuzddnınıı kaybettim. Hukumsuzdur. FERAH LÖK. fi ANADOLU ^ÖRANKASI Hazine Bankası