14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 7 MART 1984 BÜLENT SOYLAN GELffi VERGISI 84 Kira geürinin 120 bini vergi dışı GAYRİMENKUL SERHATE hATLAIU İÇİN YILLIK GEÜR VOGİSi KTANNAMBt OELII * IL D t* !M i MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Okoorlar, okoorlar... Beyannameyi dolduımaya baslamadan önce şu bilgileri tazelemekte yarar var: 1. Kiralannın yüzde 75'i ödenip yüzde 25'i kendi adlarına vergi dairesine yatırılmış olanlar, beyan edecekleri başka gelirleri yoksa beyanname vermeyeceklerdir. Daha önce yapılan ytizde 25'Hk vergilenıe, vergi dairesince yeterli sayılmıştır. Ancak, ahnan kira üzerinden vergi kesilmesi gerektiği halde kesilmemişse, ya da kesildiği halde vergi daıresine yatınlmamışsa beyanname verilecektir. 2. Yalnız kira geliri elde edilse ve bu kiranın yüzde 25'i daha önceden kiracı tarafından kesilip vergi daıresine yatırılsa bile, yılda üç milyondan fazla kira geliri olanlar beyanname vermek zorundadırlar. 3. 1983 yılında 120 bin liraya kadar kira geliri elde edenler, eğer beyannarae vermelerini gerektiren bir başka sebep yoksa sırf bunun için beyanname vermeyeceklerdir. 4. Kira tutarı ne olursa olsun, beyan edilecek miktar, elde edilen kiradır. Kiracının yıl sonuna kadar ödemediği kiralar elde edilmiş sayılmaz. Ancak buna karşılık, geçen yülara ait olup 1983 yıl) içinde eide edilen kiralar beyan edilmek zorundadır. 5. Gelir Vergisi Kanununda 83/7511 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan değişikliğe göre elde edilen kira gelirinin 360 bin ürası vergi dışı bırakılacaktır. Ancak bu hüküm 1983 yılı kira gelirlerine uygulanmayacak, 1984 yılında elde edilen kiralar için gecerli olacaktır. Bu nedenle verilecek beyannamede bu yıl yalnız 120 bin liralık muafiyet uygulanacaktır. 6. Ticari, zirai ya da mesleki gelirlerini yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar 120 bin liralık istisnadan yararlanamazlar. Yine bu istisnadan yararlanabilmek için binanın mesken (konut) olarak kiraya verilmiş olması gerekir. /V flBtZ Uf t2j\9Zl 1 1 1 1 D<Joemi [ T ] fepfohk vn B«yaBn.no No 1 | l TABLO I 1 1 1 1 1 1 IT M Ü t E L L E F l N Go. IİZIS tzrgm a 10 B«Qh OfckOn Uariakl 11 u Cta*hna r.c 7.100.E4u«ı Zmr I > kdlnaüar Toplana (34 + X + X + 37) ri O.İM (M»tı»ta) (33 38) 7 r v m Ytfi u /•72? 15 :t^ne»9*iı Aârcsı •e T Mfcfl tty*n A d r ^ V ,»I«İL1 1 T 1 1 1 ""• i 1 14 • ^ n •**•fctf »m. f.zooS"'T T. 1 338(8^7 I I GAYRİMEMEUL I I I V E R G ! B İ L D İ H I M I J I I I I I I 1 1 EfaaAB M vaMI SEFMAYE tEATLARINA r J Ş I İ N BtLDtElM inteD* Hn EariHt TatoTİi O I D E R B l L D l R I M l » > 1? / I" u m i. Bulunduğu (lı*^/ s V r ffc, /ZT ıfcw ttu.ecO. /J0.O6Û.. A/.u/ ?.c coed Âl", Î K Ü 645 /Z. İ t ItO.oeOr Z.f r o. f*J. lîlODÛ.. /•"• ÛDEKMES GQ£XEH CCUR VOKaS ( « 43) 48 1ADES ü m i A m CE3JK V^SCESİ { 43 43) gayrımenkul sermaye iradı için yapılır. Kısım kısım uygulama yapmak mümkün değildir. Yine götürü usulü seçenlerin en az iki yıl bu usulü uygulama zorunlulukları bulunduğunu ve bir yıl götürü, diğer yıl gerçek usul uygulanamayacağını hatırlatmakta yarar vardır. Tablonun sol ait köşesinde 28. sırada tüm kira gelirlerinin toplamı, 29. sırada vergi dışı kısım yani istisna gösterilir. İstisna 1983 yılı gelirleri için ve sadece konutlann kiralarına uygulanmak üzere 120 bin liradır. 360 bin liralık smır 1984 yılı kira gelirlerinin 1985 yılı martında bildirimi sırasında gözönünde bulundurulacak, bu yıl hiç bir bicimde uygulanmayacaktır. tstisna, her bir yerin kira gelirine ayrı ayn değil, yükümlünün kiralarından dolayı tüm gelirlerine ve bir kerede uygulanır. Bu istisnadan sonra kalan 30. satıra yazılacaktır. Kalan, gayrisafi gelirdir. Bundan götürü ya da gerçek usulde hesaplanarak bulunacak gider 31. sıraya yazılacak ve aradaki fark 32. satırda safi kira geliri olarak belirlenecektir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrütif (Yeniden Yapılandırma) Cerrahi Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Onur Erol, deneysel düzeyde gerçekleştirdiği bir olguda, tüm dünyanın dikkatini çekecek bir başarı eide etti. Bir vatandaş, bir kaza sonucu erkeklik organını yitirmişti. Prof.Onur Erol, hastanın kaba etinden aldığı bir doku kümesini kan damarlan, sünger dokularla pekiştirerek bir erkeklik organı oluşturdu. Sonra, uygun elektrik akımıyla uyarı alabilir biçimde duygulanım eşiği oluşturdu. Bu buluş daha ne Türk basınında ne dünya basınında çıktı; Prof.Dr.Onur Erol, bu yıl, Sedat Simavi Ödülünü kazandı. Ödül paylaştırılmıştı. Deneysel çalışmalarını, ögrendiğime göre özenle, alçak gönüllülükle sürdürmekte... "Ankara Notiarı"na böyle girdiğime bakanlar: Ooo, Ekmekçi bugün Çetin Altan'ımsı yazmış, diyecekler. Yıllardır okurum Çetin Altan'ı. Geçenlerde, "Güneş"\r\ kuruluşunun üçüncü yıldönümü dolayısıyla Büyük Ankara Oteli'nde verilen kokteyie o da gelmişti. Eşi de vardı, görüştük. Nasıl sevindim. Onu biraz yıpranmış gördüm, belki yanılıyorum. Eşi söyledi, Avrupa güzeli Neşe Erberk'i merak ediyormuş o da. Az sonra güzel göründü, Çetin Attan heyecanla davranıp, yürüdü... Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca, diye mırıldanarak döndü. O kokteyie Refik Erduran, Necmi Tanyolaç da gelmişlerdi. Yıllarca "Milliyet"Xe bir arada çalışmıştık. Refik sonra, Korel Göymen'in basına, "RV'öe verdiği yemeğe de geldi. Yemek yemedi, oturdu... 196O'lı yıllar, o yıllann en etkin yazartan Ilhan Selçuk, Çetin Altan, İlhami Soysal, Refik Erduran. Bazıları, Anadolu gezilerine birlikte çıkarlardı, konuşmalar yaparlardı. Yıllar geçti aradan... 12 Mart döneminde, İlhan da, Çetin de, İlhami de içerdeyditer. "Ankara Notlan" o zaman dünyaya geldi. Çetin Altan'ın üç gün önce, pazar günü "Güneş'te bir yazısı vardı, öteden beri savunduğu görüşleriydi bunlar; şöyle: "... Yetmiş bin erkek erkeğe kahvesi mi var, yetmiş bin de kadın kadına kahvesi açılmalı.. Köyler arasında sade güreş değil, okçulukla eskrim turnuvalan da düzenlenmeli.. Köy kadınlanna yeni köylü giysilerini tanıtan defileler sunulmalı; bu defh lelerde de, manken olarak köylü kızlanyla köylü kadınlan kullanılmalı..." Köylü kızları, sadece inek sağıp, kirman çevirmezler. Onların da dünyalan, aşkları, düşleri vardır. Biz görmüyoruz, göremiyoruz onu. Onu gözle görülür duruma getirmek istemiyoruz... On yıl önceydi, belki daha çok; Bukjanstan'ı gezerken fabrikalarda, çeşitti yerlerde kızlarla konuşurdum; çoğu kimyacı, mühendis. Sorardım: Babanız ne iş yapardı? Karşılık verirlerdi: Çobandı! Çiftçiydi! Çobanın, çiftçinin kızı kimyager olmuştu. Bizde de var, ancak özlemlerimizi karşılayacak gibi değil. Olabilirdi, Köy Enstitüleri gibi kurumlar kapatılma'salardı. Geçenlerde Ankara'nın uzak bir köşesinde bir imamla karşılaştım. Vaktiyle Kavaklıdere imamlığı yapmış, inonü'yü yakından tanımış: Onunla ilgili anılarımı bir gün yazacağım! dedi. İlginç görüşleri vardı, bağnaz değildi. İçimden gülümsedim, Çetin Altan'ı düşündüm: Bu imam, futbol oynayabilir! dedim... Köy Enstitülerinde okuyan köylü kızlarının, bir arada halk oyunları oynadıklarını, o günleri yaşayanlar iyi bilir. O çocuklara, türlü karalamaları, politikacıiardan bazıları sürmek istediler. Oralarda okumadım, gözledim, biliyorum. Yıllar sonra, onları anmak, o kurumların önemini vurgulamak boynumun borcuymuş gibi gelir... Bir okur anlatıyor, yıl 1942, Cumhurbaşkanı İrtönü Kayseri'nin "Pazarören Köy Enstitüsü"ne gider; yanında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, kesinlikle İsmail Hakkı Tonguç da vardır; İnönü kitaplığa gider, tek tek kitapları alıp öğrencilerin okuduklarına bakar. Biri, Sadri Ertem'in "ÇıknklarDurunca" kitabını okumaktadır. Kitabı alır Yücel'e gösterir. Yücel: Okoorlar paşam, okoorlar... der. Söyleşi sırasında öğrenciler, köy için hazırtandıklarını, köye gidip köyü uyandıracaklarını söyleyince, İnönü'nün yüzü aydınlanır, kendi kendine: Köye, köye... diye mırıldanır, sonra yanındakilere döner, iç geçirerek, "Çok geç kaldık!" der. Aynı okur, İnonü'yü Ankara'da "Karabiber Çiftliği'nde, üniversite ve yüksekokullar askerlik kampında gözler. O yıllar öğrenciler, er gibi donatılır, kuşatılır, yılda yirmi gün askerlik kam pına alınırdı. O sıralar Ankara Fen Fakültesi öğrencisi olan Erdal İnönü de kamptadır. Yirmi gün çadırlı karargâhta kalırlar, su da yok, gazozla tıraş olurlar. Bir gün öğle karavanasından çıkarken, ata binmiş olarak Cumhurbaşkanı çıkagelir. Çevresi hemen öğrencilerce sarılır, yüzü gülüyordur, sakallı olanlara takılır. Aralarında Köy Enstitülü olup olmadığını sorar Öğrenince daha bir keyiflenir. Erdal'ı sorar, "sizinle mi?" der. "Evet bizimle" yanıtını alınca, şöyle konuşur: Sizinle olmalı, sizinle otmalı. Nasıl ki onun babası da, cephelerde, ateş içinde sizin babalannızla biriikteydi. Erdal, nöbetini tutar, akşamları kendisini almak için gelen beylik arabaları geri çevirir. Oysa, çoğu bakan ya da yakınlarının çocukları, niceieri beylik arabalara kurularak evlerine gider, sabahlan aynı arabalarla geri gelirler. Kimi hatır, kimi parayla nöbetlerini bir başkasına yükler. 194O'lı yıllann anıları bunlar... Arka vüz * s a a C«ç nuf Yıllu ralMtn 2^,0.000 8SS".ooO THUC BTfAllKAMEN» HANO1 BFATUl AD( SOTADI VZ MZAUU DJUtCA V O K » zsv.oeu 28 Gayrtnfı lntta, 29 v « ?>d«n MMI>m 30 31 Crtı 32 Safı J f v ü^lŞ = (2 0 000. /n7s»5SV.zSP i 1 I D D 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 III 1111 1 kü bu indirimlerden maaş bordrosu üzerinde daha önce yer almıştır. Bu dunımda 45 bin lira vergi matrahı olacak ve bunun ytizde 36'sı olan 16.200 lira gelir vergisi olarak ödenecektir. Dükkân kirası Örnek 2: Bay Bekir Çevik herhangi bir işte çalışmamakta, emekli aylığı almaktadır. Eşi ve üniversiteye devam eden 22 yaşındaki oğlu ile yaşamaktadır. Bekir Çevik'in biri yıllık 300 bin liraya kiralanmış dükkân, diğeri aylık 25 bin lira getiren iki ayn gayrimenkulü vardır. Ev ilk üç ay boş kalmıştı. 1983 yılında bu gayri menkuller için önemli bir masraf yapmayan mükellef, daha kazançlı olduğu için götürü gider indirmeyi tercih etmiştir. Dükkânın kiraası aylık kiranın yüzde 25'ini düzenli olarak vergi daıresine yatırmakta, kiranın kalan kısmını ödemektedir. Mükellefin 1983 yılında elde ettiği gayrısafi (brüt) kira geliri, toplam 525 bin liradır. Ancak, dükkân kirası üzerinden daha önce vergi kesilmiş bulunduğu için bunun beyannameye dahil edilmesi gerekmemektedir. Dolayısıyla Bekir Çevik'in beyan edecegı kira geliri sadece apartman dairesinden elde ettiği 225 bin liradır. Bundan, önce 120 bin lira istisna düşerek 105 bin lirayı bulacak, sonra 105 bin lirarun da yüzde 25'ini indirerek 78.750 lira sat'i (net) kira gelirine ulaşacaktır. Vergi matrahının ortaya çıkması için bundan aynca kendisi, eşi ve bir çocuğu için genel indirim tutarları olan 14.400 lirayı düşecektir. Kalan 64.350 lira, vergi matrahıdır. Bunun yüzde 36'sı olan 23.166 lira gelir vergisidir. Çeşitli örnekler Kiranın hangi hallerde beyan edileceği, beyan edilecek miktann nasıl hesaplanacağı konusunu aşağıdaki örneklerle açıklamak yararlı olacaktır. Örnek 1: Bay Asım Aktan, biri kendinin oturduğu diğeri yılda 180 bin lira kira getiren iki daireye sahip devlet memurudur. Eşi çalışmamaktadır. tndirime tabi çocuğu yoktur. Geçen yıl verdiği gelir vergisi beyannamesinde kira gelirini götürü gider ındirerek bulmuştur. Asım Aktan, mart ayı içinde sadece kira gelirini göstererek beyanname verecektir. Daha önce bordro üzerınde vergilendirildiği için maaşını beyannameye dahil etmeyecektir. 1983 yılında elde ettiği kira geliri 180 bin lirarun vergisi şöyle hesaplanacaktır: Kiracıdan alınan kira bedelinin yıllık toplamından iki türlü indirim yapılır. Bunlardan biri 120 bin liralık istisna. diğeri götürü gider indirimidir. 120 bin liralık istisnanın indirilmesinde herhangi bir zorluk yoktur. Ancak götürü gider indiriminde şu hesaplamanın yapılması gerekir: Kanun kira bedelinin yüzde yirmibeşinin yapılan masraflara karşıhk götürü gider olarak indirilmesini kabul etmiştir ama, bu indirim kiranın tümü olan 180 bin liranın değil, istisnadan sonra kalan 60 bin lirarun yüzde yirmibeşi kadar, yani 15 bin lira olacaktır. Çünkü, yapılan giderlerden bir kısmı vergi dışı bıraktıgımız 120 bin liralık hasılat ile ilgiliydi. Böylece, yıllık kira geliri 180 bin liradan önce 120 bin lira istisna (vergiden müstesna kısım) ve 15 bin liralık götürü gider indirilir, geriye kalan 45 bin lira, safı kira geliridir. Bundan daha sonra genel ve özel indirim düşulmeyecektir. Çün na ait apartman dairesinde oturmaktadır. 1983 yılında daireler için 10.800 lira Emlak Vergisi, 42 bin lira bakımonarım gideri yapılmıştır. Üç dairenin yıllık amortisman tutarı 60 bin liradır. Mükellef evli 3 çocukludur. Ücretli olarak bir işte çalışmaktadır. Dursun Güngör, yıllık geliri üç milyon lirayı aşmadığından dolayı ihtiyari beyan hakkından yararlanmaktadır ve vergisi tevkif (kesinti) yoluyla alınan dükkânlarını hiç hesaba katmayacaktır. Giderlerinin yüksek olması nedeniyle kira gelirinin hesaplanmasında götürü değil, gerçek gider usulünü sececektir. Bu durumda yapacağı vergi hesabı şöyledir: Toplam kira gelirleri 780 bin liradır. Bundan önce 120 bin lira istisna düşülürse geriye 660 bin lira kalır. Gerçek giderlerin toplamı (10.800 + 42.000 + 60.000) 112.800 liradır. Bunun istisnaya isabet eden 17.354 lirası dışında kalan 95.446 lirası ile Ankara'da ödenen 300 bin liralık kira indirilirse beyan edilecek safi kira 264.554 lira olarak bulunur. Mükellef ücretli olarak çalıştığına göre aynca özd, genel indirim uygulanmayacak ve bu rakamın yüzde 36'sı 95.239 lira gelir vergisi olarak ödenecektir. Verdiğimiz üç örnekten sonra şimdi de bir beyanname üzerinde göstererek dördüncü örneğimizi yapıyoruz. Örnek 4: Bayan Hatice Ergin kira dışında geliri bulunmayan dul bir bayandır. Sahibi bulunduğu sekiz \partman dairesinden biri boş, diğeri eşi aylık 15'er bin liradan kiradadır. Kalan iki daireden birinde kendi, diğerinde tek oğlu ve gelini kira vermeden oturmaktadır. Oğlu bir devlet dairesinde memurdur. Hatice Ergin 1983 yılında apartmanı için önemli bir masraf yapmamış, yaptığı birkaç harcama için de fatura alamamıştır. Kiralar düzenli alınmasına rağmen geçen yıl dairelerden biri üç aybk kirayı zamanında ödememiş, bu alacak ancak 1984 mart ayı başında alınabilmiştir. Hatice Ergin'in beyannamesi şöyle düzenlenecektir: Sahip olduğu sekiz daireden beş tanesi kiradadır ve bun lardan 1983 'yılı içinde, yani 1.1.1983'den 31.12.1983 tarihine kadar geçen sürede eline 855 bin lira kira hasılatı geçmiştir. Dairelerden biri boş kaldığı için herhangi bir geliri yoktur. Birinde kendisi oturmaktadır. Bir başkasında oğlu kira ödemeden oturmaktadır. 855 bin liralık kira gelirinden üç türlü indirim yapılacaktır. 1) Konut kiralanna uygulanan 120 bin liralık istisna, 2) Yüzde yirmibeş götürü gider, 3) Genel indirim. Şimdi bunları sırasıyla uygulayalım: 855 bin liralık hasılattan (kiradan) önce 120 bin lirayı indirirsek geriye 735 bin lira kalır. Kalan 735 bin liradan ayrıca yüzde 25 indirim yapılacaktır. (veya 735 bin liranın yüzde yetmişbeşi alınacaktır). Böylece binalar için yapılan ama gerçek usulde belgelendirilemeyen tüm masraflar için götürü olarak bir indirim yapılmış olur. Bu işlemden sonra kalan rakam 551.250 liradır ve Hatice Ergin'in gayrımenkul sermaye iradı (kira geliri) dediğimiz kazancının net rakamıdır. Bu rakamdan vergi alınmadan önce bir de genel indirim uygulanır. Mükellefın indireceği miktar, sadece kendi için tarunan yıllık 7.200 liradır. Bunu da önceki rakamdan düşersek geriye 544.050 lira kalır ki, bu üzerinden gelir vergisinin hesaplanacağı MATRAH'tır. Hesaplamayı yaparsak lo 36 oranındaki gelir vergisi 195.858 lira bulunur. Artık bunları beyanname üzerine yazabiliriz. Hem ev sahibi hem kiracı Örnek 3: Dursun Güngör'ün Konya'da, kiraya verdiği üç dükkânı ve üç apartman dairesi vardır. Apartmanların yıllık kira geliri sırasıyla 180 bin, 240 bin ve 360 bin liradır. Dursun Güngör, Ankara'da 300 bin lira yıllık kira ödeyerek bir baskası edinilenlerdir. Çocuk dolayısıyla yapılan indirimler yıllık olduğu halde, yıl içinde doğmuş bulunan çocuklar da yıl başından itibaren bu indirimden yararlanırlar. Ancak 3 çocuktan fazlası yasada indirim dışı bırakılmıştır. Bu nedenle 12. satırın karşısma en fazla 3 çocuk yazılabilecek, bundan fazla olanlar için herhangi bir işlem yapılmayacaktır. TABLOII: Birinci yüzün ait yansında yer alan tablo11, kira geliri beyan konusuna giren gaynmenkullerle ilgilidir. 1726. satırlar arasındaki her satır ayn bir daire ile ilgili bilgilerin vazılması içindir. Nitekim örneğimizde, yiikümlüye ait 5 daire buraya ait alta yazılmıştır. Kirası beyan edilen yerlerin beşi de İstanbul'dadır ve geçen Emlak Vergisi beyan döneminde her birine ikişer milyon lira değerbiçilmiştir. Beyannemede. iradın elde edildigi siire hanelerine 17. sırada 9 ay, diğerlerinde 12 ay yazılmıştır. Bunun anlamı, bu yerler için 1983 yılı içinde bu kadar ayın kira gelirinin elde edildiğidir. Dairelerden birinin geçen yıldan kalma geliri de elde edilmiş bulunabilirdi. Bu durumda yine buraya 12 ay yazılması gerekirdi. Çünkü, geçmiş yıllardan kalan kira alacağının yaalacağı yer altta 27. sıradır. Gayrisafi iral, kiracının kira olarak ödediği toplam bedeldir. Buna özellikle dükkân kiralarında dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü dükkânlarda, kiranın ^o 25'i kiracı tarafından kesilip mal sahibi adına verBeyannamenin gi daıresine yatınlmakta, kalanı kira olarak ödenmektedir. Böyle bir vazılması durumda, gayrisafi irad Vt 25 vergi + "i» 75 ödemenin tamamıdır. TABLOl: Beyannamenin birinci yüzünde yer alan tablo1 yükümlüÖmek yükümlümüz, kira gelirinin nün kimliği ile ilgilidir. Bu tablodane kadar olduğunu götiırii usule göki 316 nolu satırlar arasında yer alan re belirlemiştir. Götürü gider, bilinsorular genellikle herhangi bir açıkdiği gibi varsa istisna uygulanıp kalamayı gerektirmeyecek kadar açık lanın ° o 25'ini almakla bulunmakT bulunmaktadır. Burada dikkat ediltadır ve diğer örneklerimizde anlamesi gereken konu 12. satırdaki "intılmıştır. Burada belirtilmesi geredirime labi çocuk sayısıdır. ken; yükümlülerin göıürü gideri seçmeleri durumunda bazı gayrımenGelir Vergisi Yasasma göre çocuk, yükümlü ile birlikte oturan veya yü kullerinin geliri için değil, tüm kira gelirleri için uygulama yapabilecekkümlü tarafından bakılan, 18 yaşım ya da öğrenimde olup 25 ya leridir. Çünkü götürü ve gerçek usul arasındaki seçim yükümlünün tüm şını doldurmamış evlatlar ile evlat Arka yüzdeki tabloül, gelir olarak bildirilen rakamdan yola çıkılarak gelir vergisi matrahının bulunması için hazırlanmıştır. Örneğimizdeki 551.250 liralık safi (net) kira gelirinden, varsa geçmiş yıl zaran indirîlecektir. Böylece bir indirim yapılabilmesi ancak geçen yıl gerçek usulde tesbit yapılması halinde olduğu için götürü usulü izleyenlerin bunun üzerinde durmaları gerekir. 35. satıra ödenmiş sigorta primleri, 36. satıra bağış ve yardımlar, 37. satıra genel indirim yazjldıklan sonra bunların sonucu olarak vergiye tabi gelir (matrah) bulunacaktır. Tablo'da üzerinde durulması gereken, genel indirim tutarıdır. Kira geliri dolayısıyla beyanda bulunanlar özel indirim uygulayamazlar. Özel indirim sadece ücret gelirini beyannamesine dahil etmek durumunda bulunanlar içindir. Genel indirim uygulamasında da, bu kazancı elde edenin bir yerde ücretli olması dolayısıyla daha önce indirimden yararlanmamış olması gerekir. Aksi halde, hem bordrodaki vergi hesabında hem de beyannamede genel indirimden yararlanılmış olunacaktır. TABLOIV: Ödenecek verginin hesaplanma yerıdir. Daha önce yayınladığımız vergi oranlarına göre belirlenen vergi 40. satıra yazılacak, dükkân kiralarında olduğu gibi, kiracının kesip maliyeye yatırmış bulunduğu vergi varsa bu kısım ödenecek vergiden düşülerek aradaki fark bulunacaktır. Fark, 1985 yılında üç taksitte ödenecek olan gelir vergisidir. TABLOV: Nihayet, yükümlüler bir vergi güvenlik kurumu olan gider bikürimi dolayısıyla, Tablo V'deki gider bildirimini dolduracaklardır. Buna yazılan rakamlar yaklaşık ve abartmasız olmalıdır. Çünkü vergi idaresi, yükümlünün beyan ettiği kazanç ile beyan ettiği harcama düzeyi arasında bir denge arayacaktır. Kira gelirleri diye sözünü ettiğimiz gayrimenkul sermaye iratlan'nın kapsamı, Gelir Vergisi Yasası'nın 70. maddesinde çizilmiştir. Bu maddeye göre; aşağıda sayılan mal ve haklann sahipleri, kullanıcıları, elinde bulunduranlar, irtifak ve intifa hakkı sahipleri ya da kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen gelirler gayrımenkul sermaye iradıdır: 1. Arazi, bina (döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan bedel kiraya dahildir), 2. Gayrımenkullerin aynca kiraya verilen kısımları. demirbaşlan, tesisat ve döşemeleri. 3. İrtifak, intifa, kaynak ve üst hakkı gibi gayrımenkul olarak tescil edilen haklar. 4. Arama, işletme, imtiyaz hak ve ruhsatları, ihtira beratı, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan, sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, ticari ve sınai bilgiler. 5. Telif hakları (bu hakların, yazarlan veya bunların mirasçılan tarafından kiralanmasından doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır). 6. Gemi ve gemi payları ile büıün motorlu yükleme ve boşaltma araçlan. 7. Her türlü motorlu araç, nakil vasıtası, makina ve tesisat. Kıdem . . . Tazminatı; BILMEK ISTEDIGINIZ HER ŞEY Hangi koşullarda hak kazanılır? SÖZLEŞMENtN İŞVERENCE BOZULMASI: a) îşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşantısından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak bir devamsızüğın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi, b) İşçinin bulaşıcı veya işi ile bağdaşamayacak derecede tiksinti verici bir hastalığa tutulduğunun anlaşılması, ya da "işçinin kendi kusuruna yükleülmeyen hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde" yada "Işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması" sonucu bozulur ve işçinin işine işverence son verilirse, bu durumda "işverenin bildirimsiz fesih hakkı" doğar ve bunun sonucu da işveren işçiye ihbar tazminatı ödemekle yükümlü kılınmaz. Ancak, bu nedenlerle iş sözleşmesini bozan işveren, iş sözleşmesini bozması nedeniyle işçiye "kıdem tazminatı" ödemekle yükümlüdür. (GÖZALTINA ALINMA) "KARAR: Davacı, işyeri ile ilgili olmayan bir suç isnadı ile sıkıyönetimce gözaltına alınmış, bir süre gözaltında tutulduktan sonra salıverilmiş, sonra da hakkında kovuşturmaya yer olma'dığına karar verilmiştır. Bunun Sunuş: Yıttar boyu gerek işçi olarak çahşanlann yaşamında, gerekse iş hukukumuzda, belki de en çok yorumlanan, tartışüan, değişikük yapılan ve yargı organlannca, konu edilen "kıdem tazminatı"na değinmek istiyoruz. Bu konu 1475 sayılı yasanın 14. maddesinde, "kıdem tazminatı" başlığı ile yer almaktadır. Yasantn 1. maddesinde, "Bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiye işçi, işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişiye işveren" diye tanımladığı işçi ve işverenin karşılıklı yaptıklan, "Hizmet akdi"nin hangi koşullarda bozulduğu zaman işverenin, işçiye "kıdem tazminatı" ödemekle yükümlü kıhndığını, yargı kararlanna dayanarak aktanyoruz. üzerine davacı toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre işe alınması için işverene başvurmuş, fakat sözleşmede süre ile ilgili öngörülen şartlar gerçekleşmediğinden bahisle işe alınmamış, iş akti münfesih sayılmıştır. Ancak, toplu iş sözleşmesinsebebin ortaya çıkması halinde işverenin bildirimsiz fesih hakkını kullanabileceği kabul edilmiştir. Aynı yasanın 14'üncü maddesi hükmüne göre de; 17/3 madde uyarınca fesihlerde işçiye kıdem tazminatı verilmesi gerekmektedir. karar) (ZORLAYICI NEDEN) "(...) Ancak İş Yasası'nın 17/3. fıkrasında işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde iş lerde işveren iş aktini bildirimsiz feshedebilirse de 14. madde 17/2 madde dışındaki fesihler kıdem tazminatını gerektireceğinden işçi kıdem tazminatı ile yasanın 34. maddesi uyarınca 1 haftalık yarım ücretini ısteyebilir. Olayda, tutuklamaya davacının sebebiyet verdiği anlaşıldığına ve çoğun içinde azın da bulunacağı ilkesinden kıdem tazminatına ve 1 haftalık ücrete hükmedilmek gerekirken aksine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. (...)" (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 9.2.1982 tarih, 146 esas, 1235 karar) (GÖZALTI VE TUTUKLULLK) "(...) Davacı işyeri ile ilgili olmayan bir nedenle 10.9.1980'de sıkıyönetimce gözaltına alınmış ve 23.2.1981'de tahliye edilerek hakkında açılan davadan da 26.3.1981'deberaat etmiştir. Bu şekilde, gözaltında ve tutuklu olduğu sürede işe gelmemesinin haklı bir sebebe dayanmaksızın işine devam etmemesi hali sayılmaması gerekir. Böyle olunca devamsızlığın sebep gösterilerek iş akdi feshedilen davacıya ihbar ve kıdem tazminatının verilmesi icabeder. (...)" (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 8.6.1982 tarih, 4799 esas, 5557 karar) Ayni kira nedir? Kira bazen para yerine bir mal.n teslimi ile de ödenir. Yasa dilinde buna ayni ödeme deniyor. Örnegin Bay A, evini B'ye ayda bir çuval un karşılığı kiraya vermiş olabilir. B'nın teslim edeceği unlar A için kiranın ayni tahsili (mal olarak elde edilmesi) olayıdır. Bunun gibi, belli bir para üzerinden yapılan kira anlaşmasına rağmen kiracımn para yerine bir mal \ermesi de kiranın ödenmesidir. Bunlara benzer bir durum da, kiracının kiralanan yere yapmış olduğu bazı şeyleri (örneğin termosifon laktırmak, dolap yaptırmak gibi) giderken ev sahibine bırakması ve karşılığında para almamasıdır. Kiracının bedelsiz olarak bıraktığı ve kiralanan yerin ekonomik değerini arttırıcı nitelikte bulunan şeyler, bırakıldığı tarihte ve o günkü değerler üzerinden ayni en ödenmiş kira sayılırlar. Buna rakamlarla bir örnek verelim: Bay C, D'nin evini ayda 25 bin lira kira ile tutmuş, 1983 yılının ilk on ayından sonra evden ayrılmıştır. C, evi kullandığı sırada 60 bin lira harcayarak termosifon taktırmış, çıkarken bunun herhangi bir bedel talep etmemiştir. Ev son iki ay boş kalmıştır. Bu durumda elde edilen kira yalnızca 25 x 10 = 250 bin lira değildir. Bu kiraya, kiracının bıraktığı termosifonun bırakma tarihindeki değerini de eklemek gerekir. Örneğin buna 50 bin lira değer koyarsak, toplam kira geliri 250 + 50 = 300 bin liraya ulaşır. Ytınn: Serbesi nıt'oh'k kazancı KAPALI TEKLİF ALMAK SURETİYLE 100.000 ÇİFT KONTRAPLAK AĞAÇ ÖKÇE SATIN ALINACAKTIR 1 Bu işe ait şartname müessesemizden temin edilecektir. 2 Teklifler 21.3.1984 günü saat 16.00'ya kadar müessesemizin muhaberat kısmına verilecektir. 3 Posta gecikmeleri nazari itibare alınmayacaktır. 4 Müessesemiz dilediğı miktarda almakta veya alıp almamakta serbesttir. SÜMERBANK VAN DERİ VE KUNDURA SANAYİt MÜESSESESt Basın: 12592 İETT GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN FİRMA NAM VE HESABINA İKARUS OTOBÜSLERİ İÇİN 100 ADET DEBRİYAJ BASKI PLEYTİ (KOMPLE) SATIN ALINACAKTIR 1 Yukanda yazılı malzemeler mektupla fiyat ve tekh'f isteme usulü ile ihaleye çıkanlmış olup, şartnamede yazıh kanuni nispetlere göre hesap edilecek teminatı ihtiva eden teklif mektuplan 26 Mart 1984 Pazartesi günü saat 15.00'e kadar Metrohan 4'üncü katta bulunan Levazım Müdürlüğü, Taşıtlar Kısım Şefliği'ne elden verilecektir. 2 Bu işe ait şartnameler Metrohan I'inci katta bulunan Merkez Veznesinden 2.000. TL. bede! mukabilinde satın alınabilir. Basın: 12596 Hizmet akdinin konusu olan işin yapılması sözleşme sırasında bilinmeyen ve işin mahiyetinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa işçi, ihbar önellerine uymaksızın hizmet sözleşmesini bozar ve kıdem tazminatını alır. deki hükümlerin işçinin tekrar işe alınması ile ilgili olduğu, işverene tazminatsız fesih hakkı tanıyan sebepleri düzenlemediği anlaşılmaktadır. Öte yandan, İş Yasası'nın 17/3 maddesinde işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlavıcı Olayda İş Kanunu'muzun 17/? maddesindeki durumun mevcut olduğunun kabulü icabeder. Böyle olunca davacı ihbar tazminatı alamaz ise de kıdem tazminatına hak kazanır. (...) (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 27.5.1982 tarih, 4523 esas, 5221 veren bildirimsiz fesih hakkını kullanabileceği kabul edilmiştir. Buradaki zorlayıcı sebebin işyeri ile ilgisi olmayıp işçiye ilişkin olduğu anlaşılması gerekir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 21.3.1979 gün 1979/871 311 sayılı kararında da bu husus böyle kabul edilmiştir. Bu gibi hal SATILIK KARAVAN 1983 modeli çok az kullanılmış. Tel/. 164 96 46 SATILIK VW MİNİBÜS 1968 model, yeni motor temiz duVumda. Tel.: 164 96 46 • İ.Ü. Orman Fakültesi'nden aldığım devam karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. İSsMET ÖZÇELİK KİRALIK DÜKKÂN Taksim Kazancı Yokuşu'nda. Tel.: 164 % 46 SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle