14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER halinde. gümrük yasasının ceza ile ilgili maddeierini bir yana bırakarak, kaçakçılık kovuşıurmasına girişmenin gerçekçilikle bir ilgisi yoktur. Maddedeki gümrük muamelesine tabi olmadan şartı yerine. gümrük muamelesi eksik bırakılan bir işlemi aynı ölçü ve anlamda düşünmek, kanımızca hatahdır. Aynı şekilde, 1918 sayıh yasanın 20. maddesinde yer alan ve hakikate aykırı beyanname ita edilmek veya her ne şekilde olursa olsun, hile yahut suiistimal gibi kanunsuz yollarla muamelesi yaptırılarak eksik vergi ödemek veya vergileri ödenmeksizin ödenmiş veya muamelesi yaptınlmış gibi gösterilerek memlekete eşya ithal edenler cezalandırılmaktadır ki, fiktif antrepodan izinsiz eşya çıkarılması, bu tarife de girmemektedir. Yukarıda değindiğimiz gibi 1918 sayıh yasada, fiktif antrepoya beyannamesine uygun olarak ahnan, bütün vergileri teminat altında bulunan bir eşyanın izinsiz çıkarılıp kullanılmasının kaçakçılık olduğunu belirten bir madde yoktur. Aynca, antrepodaki eşyanın dış ticaret rejimine göre ithalinin mümkün olması takdirin de 1918 sayıh yasanın ek 2/1II. maddesinde yer alan ve rejim kaçakçıhğı dediğimiz hükmüne göre cezalandırmak da mümkün değildir. BİR ÇKLİŞKİ Bu gibi aksaklıklan gidermek amacıyla 1615 sayıh yasada değiştirilen 104. madde ile (ekonomik zaruretler halinde) antrepolarda mevcut eşyanın gümrük işlenılcri daha sonra yapılmak üzere >ahipleri tarafından kullanılmasına olanak sağlanmıştır. Madde bir kısıtlama getirmeden, fiktif dahil, bütün antrepolardaki eşya kapsam içine ahnmıştır. Genel antrepolarda eşya sahibince verilmiş bir teminat olmadığı halde, gerekirse bu maddeye göre sahibine verilebilecektir. Vergileri temin edilmeden eşya kullanımına olanak tanınırken, vergileri güvence altında olan fiktif antrepo çıkışh eşyanın noksan kalan bir işleminden ötürü kaçakçılık kovuşturmasma uğratılması bir çelişki olarak görülmektedir. Ülkenin mi yoksa eşya sahibinin mi ekonomik durumunun kastedildiği anlaşılamayan ve kapsamı belli olmayan bu ilaveli maddenin böylesine muğlak, ne tarafa çekersen olur veya olmaz mütalaalara imkân veren bir ifade ile fayda sağlayacağını beklemek hayaldir. Fiktif antrepo açılmasını gerektiren nedenleri göz önünde uıtarak, eksikleri giderecek çareler bulunabilir. Normal sundurmalarda eşyanın kalabileceği sürenin kısa olması, buralarda ardiye ücretinin çok yüksek bulunması. muhafaza hizmetlerinin yetersiz kalması, başlıca sebepler arasında sayılabilir. Aynca fiktif antrepolarda bir yandan montaj işlemine olanak verilmesi, bunların işletmelere yakın olması da ayrı teşvik nedeni o'"'"ktadır. SONLÇ: Görüldüğü gibi fiktif antrepo açılması birçok yönden avantaj sağlamaktadır. Böyle bir sistemi tehdit altında yürütmenin anlamı yoktur. Buralara alınan eşyanın vergi ve resimleri garanti altına ahndıktah sonra, ithali mümkün eşyada, izinsiz kullanımı kaçakçılık tehdidinden kurtarmak gerekli, zorunlu duruma gelmiş bulunmaktadır. Montaj izni, süreli kullanım, kredili kullanım gibi yatırımcıyı destekleyecek şekilde tedbirlerin ahnmasında yarar bulunmaktadır. Bugün dtşsatım bağlantısı altında bulunan yarı devlet kuruluşlarının bile fiktif formaliteleri nedeniyle elleri kolları bağlı bekledikleri olaylar vardır. Dışalımın giderek kolaylaştırıldığı bir dönemde, özellikle sanayicinin bu yöndeki zorluklarının giderilmesi önem taşımaktadır. 7 MART 1984 Fiktif antrepo (sundurma) açılması birçok yönden avantaj sağlamaktadır. Böyle bir sistemi tehdit altında yiıriitmenin anlamı yoktur. Yasa değişikliğinde gereğince açıklığa kavuşturulamayan bu soruna çöziim getirilmelidir. Fiktif antrepolar ve sorunları Son zamanlann önemli sorun' lanndan biri, yapılan yasa değişikliği sırasında, gereğince önemsenmediği için, istenilen düzeyde gerçekleştirilememiştir. Avantajlan dolayısıyla gittikçe kullanımı artan fiktif antrepolar (kolaylık sağlayan yasallaştırılmış sundurmalar), beraberlerinde birçok sorunları da getirmiş bulunmaktadır. Şurasını hemen söylemek gerekir ki sorunlar ne önlenemez biçim ve yoğunluktadır ve ne de sistemden vazgeçilecek niteliktedir. Tersine sisteme daha işlerlik ve özendiricilik sağlanması hem mevcut sundurmaların yükünü azaltacak hem de özellikle genç sanayimize geniş bır hareket alanı yaratacaktır. 1615 sayıh Gümrük Yasası'nın 2817 sayıh yasa ile değiştirilen ve fiktif antrepo ile ilgili 104. maddesi bir nebze esnekleştirilmiş. ancak gerekli ölçüde sağlıklı bir yapıya kavuşturulamamıştır. Bu maddeye göre fiktif antrepo açılmasında ve buraya eşya konmasmda teminat alınması zorunludur. Şu kadar ki, eşyaya ait teminat alınmış olsa bile gümrük işlemlerine başlanmadan ve bu işlemler bitirilmeden, vergileri kesin olarak ödenmeden ve gümrüğün yazılı izni olmadan buralardan kısmen ya da tamamen eşya çıkanlamaz.Tersine hareket halinde idari takipler ve kaçakçılık mevzuatına göre kovuşturma yapılır. SUÇLAMAYA OLANAK YOKTUR Bu madde, görüldüğü gibi, eşyayı kullanmada hiçbir esneklik tanımamakta, aksine hem idari hem kaçakçılık takibatını öngörmektedir. Bayahn Zamiri... Arkadaşımız Kenan Mortan'ın hazırladığı "Ce/â/ BayarAnIabyor" adlı yazı dizisi bir kaç gün önce bitti. Böyle diziler yarartıdır. Bayar gibi uzun süre bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin anılarını tarihçi elekten geçirir, yanlışlannı ayıklar, duygusal tepkilerinden arındırır, geriye kalanı kullanır. Ama bu işlemlerden sonra Celâl Bey'in anılanndan geriye ne kalır? Bayar'ın anılarını bir daha okurken anladım ki uzun yaşamak kimi insan için talihsizlik oluyor; yüzyıl değil iki yüzyıl yaşasa; ruhunun sarmallannda kördügüm olmaktan kurtulamıyor. Ismet Paşa 1960lı yılların sonlarına doğru Bayar'ı içine düştüğü "kuyudan kurtarmak" için çok çabalamıştı; Celâl Bey bugün de o kör kuyunun dibindedir. Atatürk 1923'ten başlayarak bir dizi devrimte Cumhuriyet devtetini kurdu, oluşturdu, pekiştirdi. Küttürde, siyasada, hukukta, ekonomide yapılanlar saymakla bitmez; ama Celâl Bey için bütün cumhuriyet tarihi anıları birkaç kalemde toplanır: İş Bankası'nın kuruluşu, Şeker Fabrikaları ve meşhur Şeker Şirketi işi, Kâğıt Fabrikası... O dönemin aferisf leri de bu kovanların çevresinde vızıldamışlardır. Şeker Fabrikatan Bayar'ın Bakanlığı döneminde üretimi düşürmüşler, şeker ithal eden birkaç ayncalıklı kişi milyoner olmuştur; kâğıt fabrikasını Celâl Bey özel kişilere kurdurrnak istemiş, İnönü engellemiş, yatırım devletçe yapılmıştır; İs Bankası'nı çıkarlan için kullanan a/ensfler karşılarında yine İsmet Paşa'yi bulmuşlardır. Bu konulara ilişkin kitaplarda, olaylar ayrıntılarıyla incelenmiştir. * Ne var ki Bayar'ın Cumhuriyet'te yayınlanan dokuz günlük yazı dizisinde iki gerçek orta/a çıkıyor: 101 yaşındaki Celâl Bey İsmet İnönü'ye öfkesinı daha yenememiştir; anılarında fırsat buldukça Paşa'ya saldırmaktan kendisini alamıyor. İkinci gerçek daha acıklıdır: Atatürk devletçiliğinin İkttsat Bakanlığını yapmış olan Celâl Bey, ne yaman bir özel sektörcü olduğunu allandıra ballandıra anlatmak için çırpınıyor. Mustafa Kemal Atatürk, liberal değil devletçidir; bu ilkeyi devlet partisinin ideolojisi ntteliğine donüştürmüş, Anayasa'ya da geçirmiştir. Bayar ise anılannda tutturmuş: Ben, özel sektörcüyüm... Peki, a Celâl Bey, ekonomik liberal idin de neden devletçi kılığına girdin? Gerçek kimliğini bir yana bırakıp devletçilik programını uyguladın? İsmet Paşa'nın hükümetinde görev yaptın? Ayıp değil mi? Celâl Bayar o dönemde devtetçiliği göklere çıkaran, özel sektörcülüğü yerin dibine batıran bir sürü nutuk atmıştır; ikisini anımsayalım: Celal Bey diyor ki: " Milietin muhtaç olduğu refahı, bazı özel girişimlere ve bu girişimlerin dayandığı sermayeye bırakmak gerekirse en az iki yüzyıl daha bekieme dönemi geçirmekliğimiz gerekir. (İkttsat Potitikasının Resmi Belgeleri Bilsay Kuruç) " Liberalizme dilim dahi dönmuyor, bu kelime o kadar yabancı geliyor. Güdümlü bir ekonominin esaslarınt kurmak istiyoruz." (1936 BMM'de söylediği nutuktan. Türkiye'de Devletçilik Korkut Boratav) Celâl Bey'in devletçiliği öven söylevlerini bu köşeye sığdıramayız; kısa keselim. Mevlana demiş ki "ya olduğun gibigfc rün, ya göründüğün gibi ol!" Ancak Atatürk'ün ölümünden sonra olduğu gibi görünebildi Celâl Bey... NEJAT AKYÜZ îstanbul Gümrükleri eski Başmüdürü Ancak maddenin bu hükmüne krrşın, fiktif antrepodan izinsiz •»'marak kullanılan bir eşya dolavjşıyla, 1918 sayıh kanuna göre luçlamada bulunmanın olanağı yoktur. Çünkü: a) Maddeye göre bir suçun oluşması, suçun maddi unsurlarının kaçakçılık yasasında gösterilmiş olmasını gerektirir. Oysa bu yasada suç vasfı belirtilmemiş bir eylem, gümrük kanunundaki atıfa dayanılarak cezalandırılmak istenmektedir. b) 1918 sayıh kanunun 1. maddesinde altı fıkrada tarifi yapılan kaçakçılık fiilleri arasında fiktif antrepodan izinsiz eşya çıkarılması yer almamaktadır. Maddenin A fıkrasında gümrük muamelesine tabi olmadan eşya ithali kayıtlı ise de gümrük muameleleri zincirinden herhangi bir veya ikisine uyulmaması EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OGRENCI/OGRETMEN YÖNETEN Bizler, 27 Mayıs 1983 tarihinde çıkanlan sosyal hizmetler ve Ç.E.K. Yasası ile Milli Eğitim Bakanhğ emrinden Sağlık Bakanlığı emrine aktanlan yetiştirme yurdu öğretmenleriyiz. Milli Eğitim Bakanhğı'ndan ayrılmak istemediğimiz halde, Sağlık Bakanhğı Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü'ne bağlı yetiştirme yurtlarına öğretmen olarak atandık. Yetiştirme yurtlarındaki öğrenciler kimsesiz ve özel sorunları olan çocuklardır. Bu nedenle özel olarak yetiştirilmiş uzman öğretmenlere gereksinmeleri var. Biz ilkokul öğretmenleri bu çocuklara yararh olamıyoruz. Aldığımız formasyon ilkokul öğretmenliği düzeyindedir. Diplomalanmızda da, "ilkokul öğretmenligini hak etmiştir" diye yazıyor. Eylül 1983'te genel müdürlükten gelen yazıya karşıhk MUAMMER TUNCER Salâh Bey tarih yazıyor... "Salâh Bey Tarihi". Bilmefn ünlü tarihler arasında bir gün anılacak mı Birsel'in yapıtı? Geçmişin yapıtlannın da yüzyıllar sonra belgesel bir önem kazanarak okunacağı o günlerde akla mı gelirdi! Salâh Birsel'in "Kahveler Kitabı", "Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu", "Boğaziçi Şıngır Mıngır", "Sergüzeşti Nono Bey ve Elmas Boğaziçi" ile son çıkan "İstanbul Paris" adlı kitapları bir bütünü oluşfuruyor. Dönden bugüne, bugünden düne gidip gelmeye başlıyoruz bu kitapları okurken... Bakıyoruz bir 1980'lerdeyiz, birden 1940'lara uçuyoruz, derken daha gerilere, Tanzimat yıllarına, Meşrutiyet'e, çok daha eskilere... Formasyon dışı görev verilir mi? Milli Eğitim Bakanlığı'na geçmek istediğimizi belirten dilekçelerimizi verdik. Bir bölümümüz milli eğitime aktarıldı. Ama çoğumuz bekliyoruz. Rızamız ahnmadan verildiğimiz bu değişik görevlerden asıl görevimize atanmamızı sağlamak için ne yapmaiıyız? Ozetle Yazınsal bir gezi bu! Birsel geçmişin ve bugünün şiirlerinden, öykülerinden, romanlarından, deneme ve anı kitaplarından alıntılarla okurunu değişik bir havada yaşatıyor. Binbir bilgi ile tıklım tıklımdır bu kitaplar... En can ahcı, en dikkat çekici ayrıntılar okur için sergilenmektedir. Belli ki yazar yıllarını vermiştir bu çalışmalara. Ne çok kitap toplamış, ne çok not almış. ne çok didinmiş! İlginç bırtarihsel sergileme... İnanılır gibi değil kimi zaman, ama Birsel ne yapsın, dayandığı kitaplar, tanıklar böyle demiş, böyle yazmış. O da bunları özenle seçmiş, kendi yorumunu da ekleyerek sunmuş okuruna... Salâh Birsel hem bir şair, hem de usta bir deneme yazarıMilli Eğitim Bakanhğı geçen mızdır. Derin bilgisi, ince zekâsı ile duyduklarından, okudukyıl ilkokul matematik kitabı yalanndan, düşündüklerinden güzellikler seçer. Birkaç yıldır 'tarışması açtı. 18.7.1983 gün ve rihçilik' adını verebileceğimiz bir uğraşa girişti. Bogaziçi'ydi, 2143 sayıh Tebliğler Dergisi'nde kahvelerdi, kıraathanelerdi derken daldı gıtıi sonu gelmez bir yayınlanan "şartntnıe" de progçalışmaya... İstanbul'daki kahveler "Kahveler Kitabı'nöa; 1940 ramlann Yayımlar Genel Mükuşağıyle ilgili anılar "Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu"nöa; Boğazidürlüğü'nden almabileceği belirçi'nin binbir köşesini yansıtan yazılar, "Boğaziçi Şmgır Mtngır"\a, tiliyor. Ne var ki, Genel Müdür"SergüzeştiNonofley..."de...Yeni çıkan "İstanbul Paris"\e ise lük yetkilileri programın tükenTanzimat'tan bu yana içimize işlemiş bugün de sürüp gidendiğini söylüyorlar. Yarışmaya Paris coşkusuna, sevgisine bol bol yer vermiş. katılmak isteyen öğretmenler, olanak bulabilirlerse binlerce li"İstanbul Paris'rı şu sözlerle bitirir yazar: "İşte sırtım vurun. ra harcayarak fotokopi çıkartıKâğıdı da tükettik. sözü de. Toy ve düğün sona erdi. Hadi e/terim, gözlerim, dudaklanm, belleklerim topunuza güte gule. Böyle yorlar. Aynca, yanşmaya Tahm ve Terbiye Kurulu yetkililerinbir tarih bir daha yazılamaz. Ey İzmir'li Salâh Bey, onu sen de den bazılannın da katılacağını bir daha tartak martak getiremezsin. Çünkü o yaşadıklanm bir daha yaşayamaz. bir daha bilemezsin." Gerçekten de böyle bir tarirf görülmemiştir, görülemez. Buna örnek insan, büvük eğitimci, can dost, gönül yoldaşım, tarih' demesek daha iyi, ama ne demeli bilmem? Salâh Beyin geçmışe dalıp kendince konuşmaları mı, söyleşileri mi, düzyazı şiirteri mi? Hem anlatımı da alışkın olduğumuz türden değil, hatta sözcükleri bile!... Hiç bilmediğimiz, duymadığımız sözcükler, deyimler var bu kitapta, bu kitaplarda... Birsel bunları kendisi 'uydurmuştur1 diyeceğim, ama kıyamadım yine de, yaaramızdan zamansız aynlışının onulmaz acısıru bizlerle payratmıştır demek daha doğru! Kendi de der ya: "Kısacası ayrı laşıp, direncimizi güçlü kılan tüm akraba, dost ve arkadaşbir dil, ayrı bir rüzgâr estirdik". Belki de bu tarih' kitaplarının larınuza içten teşekkürlerimizi sunarım. okurdan, özellikle genç okurlardan böylesine geniş bir ilgi görAnısı yaşama gücümüz, ardında bıraküklan onurumuz olamesi bu şaşırtıcı yeniliğinden geliyor Bu kitaplar ikişer baskı caktır. yapmıştır, üstelık de kimilerinin baskı sayısı on bin iken!... EŞt Neler neler yok ki! Sakallar, bıyıklar mı? Erkek Fatma'lar mı? SUZAN OSMANOGLU Cihan Şampiyonu Kara Ahmet'ler, Pol Ponslar mı? Paris'e giden Abdülaziz'ler, Hamid Efendiler mi? Büyükdere çayıriarı, Tarabya'lar mı? Paris'in Printemps Mağazaları mı? Mavi Tuna^ lar, Sevda Pazarları mı? Ne arasanız var! Bir başlayınca sonunu getirmemek güç. İlgiyle çekiyor yazılar sizi kendine... Biliyorum, Salâh Bey'in yazma biçemine, hele hele 'uydurduğu' sözcüklere, deyimlere bozulanlar da var, böyle düzyazı mı olur diye çıkışanlar?... Doğrusu ya, ben de yadırgamıştım ilk kitaplarda, bu ne biçim anlatım, ne biçim düzyazı diye!... Gide gide alıştım. Ki ben, 'klasik' denebilecek düzyazıyı yegleyen bir yazanm. Ama klasik demek ağzı burnu yerinde bir anlatım deBU SAYIDA: mek değil. Ne var ki uydurma sözcüklerden medet umarak Karikatiirteriyle: Söyleşileriyle: cümleler kurması beni de kızdırmıştı bir ara... Sonra bu Salâh Tan ORAL Tan ORAL Bey'in anlatımı, denemeci Birsel'in değil dedim, alıştım, hoşFerruh DOĞAN Aziz NESİN landım. Erdoğan ÖZER Erdoğan KARAYEL Ümit SARIASLAN Birsel'in "Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu"sunun da üçüncü baskıÖyknleriyle: Erdoğan KARAYEL Ahmet ÖNEL sı çıkmış. Bu serüvenlerin içinde yaşayan kişilerden biri olaLevent GONENÇ Alaeddin ŞENEL rak başka gözle bakarım bu kitaba... Ortak düşlerimizin, anıAli FUAT Nezih TAVLAŞ lanmızın elle tutulur biçimde gözler önüne serilmesidir "Ah BeSait MüNZUR Kurtuluş KAYAL1 yoğlu Vah Beyoğlu..." Anılar, günü gününe yazılmalıdır bence, Sunçiça BOJİNOVSKA Ysuılanyla: yıllar sonra anımsananlar gerçeği tam yansıtmaz. Bunu DinaCarlos DZİB Hakan DERMAN mo'nun "Edebiyat Anıtan"nöa da gördük. Birsel'in anılarında Burhan SOLUKÇU Hatice AYDOĞDU Mim UYKUSUZ da böyle eksiklikler, çokluklar ararsak bulunur. Ama 'anı', bir Kurtuluş KAYALI kişinin belleğindeki kırıntılar, kalıntılar, birikintilerdir. İlle de hepKamil MASARACI Murat DEMİRAY si olmuş, yaşanmış' saymamalı. Yazarların anılannı gözle okumakta yarar var. 60.000 TL. ÖDÜLLÜ 1. SIFIR KARİKATÜR YARIŞMAS1 Yerliyabancı çizerlerden pek çok karikatür, Sizi 'Salâh Bey' dünyasına çağırırım. Hoşlanacaksınız, Hollanda Karikatür Yarışması şartlan, dalıp dalıp gideceksiniz değişik bir düş yaşamlara... Öyle ki Karikatür fısıltılan, duyurular. siz de o serüvenlerin içinde yaşadığınızı duyar gibi olacaksıSıfır'ın 14 17 55 numaralı posta çeki hesabına: nız. Daha ne olsun, daha ne yapsın Salâh Bey kardeşimiz!... Bir yılhk 900, altı ayhk 450, üç aylık 225 TL. yatırarak abone olabilirsiniz. Adres: Akay Caddesi No: 25/8, KüçükesatANKARA İMZA GÜNÜ Telefon: 17 70 35 Dağıtım: İstanbul CEMMAY 527 01 53 MELİH CEVDET ANDAY Ankara ADAŞ 34 48 57 lzmir İLERİ KİTABEVt ve tlkokulmatematik kitabı yarışması * Urfa'nın Suruç ilçesinden Ali Zorlu 2 ve 3 yılhk yüksek okul çıkışlılar adına yazdığı mektupta Gaıiantep Eğ. Enstitüsü'nden Isparta Eğ. Enstitüsü'ne aktanhp buradan mezun olanlann öğretmenliğe atanmadıklanndan yakınarak şöyle diyor: "Iki ve üç yülık yüksek okul çıkışlılarm kısa dönem askerlik yapmalan için Ordu milletvekiBir grup yetiştirme yurdu linin yasa tasansı hazırladığını öğretmeni adına: duyurduk. Ahmet Doğnıöz •k Adana'dan S. Coşar'a: Bildiğimiz kadarıyla, öğret17.6.1982 gün ve 2682 gün ve men, ancak cezayı gerektiren du 2684 sayıh yasanın 9. maddesiramlarda isteği dışında özdeş ni ne göre "parasız yatılı ya da telikte başka bir göreve atanır. burslu okuma olanağından yaBir ilkokul ögretmeninin, hele rarlanan öğrenciler başka kuuzmanlığı gerektiren bir eğitim rumlarca verilen bursu seçtiklegörevine, başvurusu olmadan ri takdirde bu kanunda öngörüatanması kanımızca yanlış bir len parasız yatılı ya da burslu uygulamadır. Bakanlığın bu ha okuma haklanndan yararlanatayı düzeltmesini bekleyelim. mazlar. •k Üniversitelerden kayıtlan silinen bir grup öğrenciden aldığımız mektupta, tüm eski öğrenöğrendik. Böyle bir yarışmanın cilerin afkapsamma alınması isyasalhğı konusunda kuşkuya dü tenerek şöyle deniyor:"Okullaşersek nasıl bir yol izleyebiliriz? nyla ilişkileri kesilen tüm öğrenYarışmaya katılacak bir grup cilerin yeni sınav haklanndan öğretmen adına: A. ATEŞ yararlandırümaları ülkemizde Yanşmaya Talim ve Terbiye huzur ortanuna büyük katkı sağKurulu iiyelerinin de katılmala layacaktır." rına yasal bir engel bulunma* İstanbul''dan Ismail makla birlikte, yanşmacı iiyeleUyar 'a: 6.1.1982 gün ve 2577 sarin seçici kurulda yer almalan el ytlı "İdari Yargılama UsulüKabette olanaksızdır. Programın nunu"nun 7. maddesi uyannca yeterli sayıda basılmayışına an dava açma süresi, "özel kanunlam veremedik. Yarışma yasal lannda ayrı süre gösterilmeyen koşullar çerçevesinde yapılmaz hallerde Danıstay'da ve idare sa tdare Mahkemesi'nde dava mahkemelerinde altmıs ve vergi açabilirsiniz. Mahkemelerinde otuz gündür." Kasabamıza lise açılamaz mı? Bizler, Konya ili Seydişehir ilçesi Ortakaraören kasabasından liseli gençleriz. Ortaokulu kasabamızda okuduk. Ortaokul binamızda şimdi de dört boş derslik var. Okul, vaktiyle babalarımızın da yardımıyla, devlethalk işbirliğinin ürünü olarak yapılmıştı. Şimdi, ortaokulu bitiren biz kırk kadar öğrenci, lise öğrenimi için kasabamıza oldukça uzak bulunan ilçe lisesine gitmek zorundayız. Her gün okula bin bir güçlükle gidip geliyor, yollarda zaman yitirmemiz nedeniyle derslerimizde yeterince başanlı olamıyoruz. Ortaokul binamızda lise açılması için okul müdürlüğü tarafından girişimlerde bulunulmuş. Yazılı başvurular yapılmış. Ama ne yazık ki, iki yıldan beri hiç bir sonuç çıkmadı. Yukarıda belirttiğimiz koşullar kasabamızda lise açılmasına yeterli değil midir? Daha küçük kasabalarda bile lise bulunduğunu görüyoruz. Bir yerleşim merkezinde lise açılabilmesini gerektiren koşullar nelerdir? Ortakaraörenli Liseliler adına: Ali Giileroğlu Kasabanız ortaokul müdürlüğünce, lise açılması için resmi başvuru yapılmışsa, Milli Eğitim Bakanhğı'nın durumu bir bakanhk müfettişine incelettirmesi gerekir. Konya Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve müfetüşin verecekleri raporlar, kasabanızda lise açılıp açılamayacağını belirleyecektir. İBRAHİM OSMANOĞLU'nun BİUGE KİTAP KULÜBÜ Mart Ayı İmza ve Söyleşi Günleri'nde Bu Hafta: • 10 Mart 1984 • 7 Mart 1984 Çarşamba 15.0020.00 Cumartesi 13.0020.00 Işıl Özgentürk Kerim Korcan Bekir Yıldız Eray Canberk Kemal Sülker Aydın Hatipoğlu Muzaffer Hacıhasanoğlu Mehmet Semih Hakkı Özkan Afet Muhteremoğlu Bilge Kitap Kulübü Vali Konağı Cad 73/2 Nişantaşıİstanbul Türkiye Distribütörlüğünde çalıştırılmak üzere Kodak Elemanlar Aranıyor • Mlkrografik ve İs Sistemlerl Teknlk Satış Tamsilcltl. işletme dalında yüksek öğrenim yapmış, bilgisayar programları, muhasebe ve genel banka işlemlerınde bilgi sahıbi, otomobil ehlıyetli. İngilizceyi çok iyj derecede konuşup yazabilen, yüksek kademede yöneticilerle temaslar yürütebilecek kabiliyette. • Fiyatlandırma. Tekllf Hazırtema ve Müsteri İthal Siparişlerini izleme Büro Elemanı: Lise veya Ticaret lisesi mezunu, hesabı kuvvetli, tercihan ithalat konusunda deneyimli, basit teleks yazışmalarını yürütebilecek derecede ingilizce bilen. • Reklam İrtlbat Elemanı. Güzel Sanatlar, Mımariık veya İşletme dallannda yüksek ögrenım yapmış, reklam ajansları düzeyinde kampanya, metin yazarlığı, grafik, sunuş programları, fuar ve sergiler, reklam malzemesi, tabela, hediyelik reklam eşyası siparişi konularında deneyimli, İngilizce bilen. • Gezici Fotofinlslng (Renkli amatör fotoğraf laboratuan) Malzemeleri Teknik Satış Temsilcisi. Kimya.Kimya mühendisliği, Fen veya Endüstri mühendisliği veya Elektronik dallannda yüksek ögrentm yapmış, tercihan genel fotografçılık veya fotoğraf işlemleri konularırtda deneyimli, ingilizce bilen, otomobil ehlıyetli, İstanbul dışında seyahat edebilen. • Gezici Tüketim Foto Malzemeleri Teknik Satış Temsilcisi. Lise mezunu, konuşup okuduğunu anlayabilecek derecede İngilizce bilen, tercihan genel fotoğraf ve fotoğraf piyasası bilgisi olan, Aaadoluyu tanıyan, otomobil ehlıyetli. • Sipariş Planlama.StckKontrol, Blkjfsayarla Faturaiama, Istatistik, PlyasaArastırma ve Anallzi Uzmanı. İstatistik veya Endüstri Mühendisliği dallannda yüksek ögrenim yapmış, orta derecede İngilizce ve Basic bilgisayar dilini bilen • Teçhizat Servis Temsilcisi. Elektronik mühendısı veya elektronik dalında meslek okulu mezunu. elektronik arıza bulmada deneyimli, genel mühendislik, tesisat işteri ve yedek parça piyasasında deneyimli, otomobil ehlıyetli, İngilizce bilen. NOT: Tüm başvurular gizli tutulacaktır. : Verilecek yılhk ucretler nHelik ve deneyime bağlı olacaktır. : Alınacak elemanlann nitetik ve dirayetleh zamanla şirket içinde daha yüksek görevlere getirilmelerine olanak yaratabilır. : Aranılan niteliklere sahip olmayanların başvuruda bulunmamalan rica olunur. Başvunjlann el yazılı kısa özgeçmiş ve bir vesikalık fotoğrafla birlikte ve hangi göreve istekli olduklannı belirtmek suretiyle posta ile şirketimiz merkezine gönderilmesini rica ede Tel: 141 51 24 141 51 25 Üye kayıtlarımız sürmektedir. Ayrmtıh bltf için «agıdaki kupood» trvifUrubiHrelnlz. Adınız, Soyadınız:. Mesleğiniz: İş Adresiniz: Ev Adresiniz: Tel: OKTAY AKBAL Bugün 1419 arası kitaplanm imzalayacaklar. Evrensel kitabevj Mithatpaşa Cad. 24. ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİTNDEN Şirketimizin istanbul ve havalisi (A) acentesi T. Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. arasındaki 24.1.1984 tarihli acentelik vekaletnamesi ile verilen yetkiler genişletilmiştir. Acente şirketçe verilecek talimat çerçevesinde bütün oto sigortaları ve diğer sigorta türlerini kabul bu husustaki poliçe, tecditname ve zeylnameleri tanzim ve imza ederek sigorta primlerini tahsil yetkisi verilmiştir. Keyfiyet 7397 sayıb kanun uyannca ilan olunur. ABC Reklam Ajansı (Mchmet Ceylan) Dostlar Büro Malzemeleri Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi • Elektronik ve mekanik yazı hesap makincleri satış • Elektronik ve mekanik yazı hesap makineleri tamiri • Yazar kasalar satış ve tamiri ADRES: Kemankeş Cad. No: 71 KARAKÖY (Denizcilik Bankası Genel Müdürlüğü Meydanı Citizen mağazası) Te!.: 144 79 82 145 51 08 Tabela Bezafiş Serigrafi Nuripaşa Mah. 62 Sokak ZOmrüt Pasajı No: 11/30 Zeytinbumu/tSTANBUL Tel.: 582 12 61 BURLA MakinaTicareti veYatuım A.$. P.K. 283 Karaköy, İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle