14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERIERİN DEVAMI 17 MART 1984 (Baştarafı I. Sayfada), gunun modasını parfüm kokuları arasında yansıtan şık bayanlara eşilik eden beyler arasında kimleri gör27 Üniversitenin Genel Sekre medi ki gozumuz: Vehbi Koç'lardan terleri, Adana'da toplandı. Çu Sakıp Sabancı'lardan Erdogan Dekurova Üniversitesi Balçalı kam mirören'lerden Şank Tara'lardan başlayarak iş dunyasının sayılı isimpüsünde yapılan toplanttya leri. Ayrıca eski politikacı günümüz YOK Genel Sekreteri Uygur Ta bankacıiarından Naim Talu'lar Kezebay başkanlık yaptı. Toplan mal Salır'lar eski ve yeni politikacıtıda akademik kadrolar konusu lar, ilaveıen Banker Kastelli... ele alındı. Tazebay, kadrolarda Düğune çıçek gönderilmemesi ve ünvan ve 51/11/ değişikliği yapa çiçek paralarının Turk Eğitim Vakbileceklerini söyledi. (a.a.) fı'na bağışlanması istenmişti davetiyelerde. Buna karşın balo salonunun girişinde DYP tstanbul Örgütu'nün çiçeklerden yapılmış "sağa bakan vc sağ adımını alan adam" DYP panoGümrükler Muhafaza Basmü su göz ahyordu. Trakya gezisini kısa kesip düğune dürlüğü ekiplerince tstanbul'da şubat ayı içinde 162 milyon lira yetişen DYP Genel Başkanı YıMınn lık kaçak eşya ele geçirildi. Sa Avcı ile DYP yöneticileri ve DYP tslanbul belediye başkan adayı Hüsatışlan yapılmak üzere Gümriik Müdürlüğü 'ne teslim edilen ka raellin Cindonık, duğünun önde gelen davetlileri arasındaydı. çak eşyalar arasmda kürk, video Celal Bayar, Demırel'lerin düğükaseti, elektronik ev âletleri, kli nune kızı Nilüfer Gürsoy ile birilkte ma ve yiyecek maddeleri bulunu geldi. DYP Genel Başkanı Avcı ve yor. (a.a.) Süleyman Demirel ile birlikte resimler çektirdi. Nazmiye ve Süleyman Demirel tarafından ocel kapısına kadar uğurlandı. Elleri öpüierek "leşekkür" edildi. MDP mılletvekili Namık Kemal Yeni Toplu Konut Yasası, bugün Şcntiirk ile SODEP'e yeni kayıt yatoplanacak olan Konut Birlik pıtıran Deniz Baykal ve yine Demi(Marmara Bölgesi Yapt Kooperel'in birsüre Çanakkale'de birlikte ratifleri Birliği) Danışma Kuruikâmet ettiği eski CHP'li Metio Tülu toplantısında tartışılacak. 2ün gecenin dikkati çeken kişileriyTürklş Genel Başkanı Şevket di. Bunun yanı sıra parlamcnto kuYılmaz, belediye eski başkanlalislennin eski simalanndan Saadetrından Aylekin Koıil, Ahmel fstin Bilgic'ler Turgut Toker'ler Seyfi van, Fahri Atabey, Ali Dinçer, Özlürk'ler, en yakın çevreden thsan Erol Köse, KentKoop Genel Sabri Çagla>angil'ler, Nuri Bayar'Başkanı Murat Karayalçm 'ın da lar Müfit Bayraktar'lar ve de eski çağrılı bulunduğu toplantıda MHP mılletvekili Agâh Oktay Türkiye'nin konut sorunu bütün Giiner'ler... yönleriyle ele alınıp değerlendiKalabalık davetli topluluğu tüm rilecek. htanbul Gazeteciler Cesalonlardaki mezeleri bir anda talan etti. Merdiveni ancak çıkıp gelebilen miyeti salonunda saat 9.30'da davetliler ise salonlarda opüşen gübaşlayacak olan toplantı üç gün vercinler, kartallar gibi çeşitlt biçımsürecek. Özetle DemirePleriıı dügününde ler oluşturan buzdan heykellere bakmakla yetindiler. Şevkel DemirıH'in kızı Nihan ile damat Hakkı Alasagun balo salonuna ışıklar sönduğunde "Düğiın Marşı"eşliğinde arkalannda sağdıçların taşıdığı meşalelerle girdıler. Sonra "Viyana Valsleri" çalmaya basladı. Gelin ve damadın valsini davetliler, basın mensuplannın flaşları ışığmda izlediler. Sonra Turkçe düzenlemesi "Gcce karanbk, eUer biriesmis" şeklinde söylenen "Straager in the nigbt" şarkısı eşliğinde Nihan Atasagun, babası Şevket Demirel ile dans etti. Düğün için düzenlenen 2 bin metrekarelik aJanda metrekare başına bir kişiden fazla düşüyordu. Duğünün ba^langıcında Sheraton Oteli'ne çıkan yokuşun Dolmabahçe'ye kadar olan bölumu ise düğune gelen davellilerin taksi ve arabalarından tıkanmıs durumdavdı. Basında "yıhn dagünü" olarak nitelenen Nihan ve Hakkı Atasagun'un düğunü Alman TV'si ve iki video kamerası tarafından da fiime alındı. Bu arada lstanbul'un Unlulerini bir arada bulan magazııı basını duğünü her saniyesi ile fotograflamaya çalışıken zaman zaman bırbirlerinin önünü kapatınca aralannda yüksek sesle lartışmak zorunda kaldılar. Sheraton Oteli'nin yabancı uyruklu genel müdüru de bu kalabalık karşısında " 5 yıkhr İsunbui'dayuıı boyle kalabalık gormedim" diyerek şaşkınlığını dile geıiriyordu. tstanbul ve Ankara'dan gelen "seckia davellHer" dağılırken Sheraton Oteli'nin salonlarında geriye yoğun bir sigara dumanı ve parfüm kokusu kaldı. Vniversite genel sekreterleri lifon düğününde gelinle damat fazla ügi çekmedi YALÇIN PEKŞEN Şevket Demirel'in kızı Nihan ile Hakkı Atasagun'un dün gece Sheraton Oteii'nde yapılan düğün törenlerinde tstanbul ve lspana sosyetisine mensup 3 bine yakın çağnh bir araya geldi. 1500 kişi için haznianmış salonlara toptanan kalabalık yüzunden gdinle damat çok az kişi tarafından görülebıldı. Sheraton Oteii dün akşam, tarihinde az görülen turden bir topkntıya taruk oldu. Saat 19.3021.30 arasmda düzenlenen düğun kokteyüne gelen çagnklar otelin girişinde llaiyan Yogurtçuiar Butiği " C ^ Mo"nun inek resimli bayraklannı gdrunce ilk saşkmhklanm geçirdiler. Fakat bu iş çabuk anlaşıldı ve inek resıraleri iie düğunün bir ilgil i olmadığı öğrenildi. ÖPÜŞME REKORIİ Demirel'ler ailecek merdiven başuu tutrauşlar, kutlamaları kabul ediyor ve hemen hemen herkesle öpuşüyorlardı. Giriş katının üstünde bulunan düğün salonlarına girebilmek için herkes Şevket, Hacı Ali ve Süleyman Demirel tarafından sıraya öpülüyordu. Demird'ler saat 19.00 20.30 arasında hiç durmadan tokala^ıp öpüşerek kınlması güç bir rekorun sahibi oldular. ÜNLÜLER ERKEN KAÇTI Saat 19.00'a doğru salon yükünü almıştı. Ortaltku görünenlerm büyük çofunluğu, eski ve yeni politikacüardı. Bunlan isadamları izliyordu. Sanatçı olarak, isadamı esi ile birlikte gelen Seçil Heper'den başka kimse yoktu. lşadamlan topiantıyı çabuk terkettıkr. Bunlar Demirel'lerle öpüştükten sonra ortadan kayboldular. tlk kaçanlar arasında Vebbi Koç, Ali Koçman ve Sakıp Sabaocı bulunuyordu. Buna karşılık Erdotaa Deaairören ve eski banker C«vbtr Özdea topiantıyı sonuna kadar izledi. KAZANLA İRMtK HELVASI Salonda dokuz katlı bir pasta bulunuyordu. Otelin yiyecek içecek müdürünün verdiği bilgiye göre dört kişinin dört günde yaptığı bu pasta sadece bir semboldü. En azından üç katı kadar pasta mutfakta şekillendirilmemi; olarak bekliyordu. Balo salonunun girişine de bir kazan irmik helvası yerleştirilmişti. Soylendîğine göre iki kazan da içerde vardı. Bu Isparta'nın geleneksel düğün tatlısı sayılıyordu ve Isparıa'dan Ozel olarak getirilmiş bir aşçı tarafından yapılmıştı. Salonun ceşitli yerlerine normal kokteyllerde bulunan ve "kaaepc" adı verilen yiyecekler serpiştinlmişti. Fakat hdvayı kazandan yemeğe alışkın Ispartalılar bunlan "çcrez" zannederek yediler ve hemen hemen 15 dakikada bitirdiler. Sonra asıl yemekleri beklemeye başladılar. Fakat biraz sonra tüm yiyeceklerin bu kadar olduğu anlaşıldı. SEBEP ÖZAL MIT Bu yiyecek eksikliği çağnlılar arasında protestolara yol açarken, eski AP'li ve yeni DYP'liler tarafından "özal'ıa iş başını gdmesi Bedeaiylc kıtlıgin buşgöslerdigiııe" isaret sayüdı. Fakat işin aslı öyle değildi. Demirel1 ICT otele 1500 kişi için yiyecek ısmarlamışlar, buna karşılık 3000 dolayında konuk gelmişti. Saai 2O.3O'a yaklaşırken kalabalık tam bir balık istifıne dönüştü ve bir çok çağnh zamanlannm büyük çoğunluğunu birlikte geldikleri kişileri aramattla gecirmeye başladılar. Bu arada Celal Bayar'ın da salona ginşi ortahğı iyice kanştırdı. Bayar Süleyman ve Nazmiye Demirel arasmda oturdu ve kimseyle bîr şey konuşmadı. Celal Bayar'ın içeri girmesinden biraz sonra gelin ve damadın salona gelişi bazı kişilerde şaşkınlık uyandırdı. Bu ortamda gelinle damat neredeyse unutulmuşlardı. Celal Bayar'ın gelinle damattan daha çok ilgi çektiği toplantıda genç evliler bir ara dansetmeyi de denediler ama kalabalık yüzünden bunu pek başaramadılar. Aslmda aynca dansedılmesine gerek de yoktu. Çünkü kalabalık yüzunden zaten herkes dansedercesine birbirine sanlmış bir durumda bulunuyordu. Inönü: Korkunun ecele faydası yok (Baştarafı I. Sayfada) adaylarını tanıttı ve Özal hükümetinin politikasını eleştirirken, bir yurttaş İnönii'nün sözünü keserek şöyle bağırdı: "Başbakan Özal senin ODTÜ'ye komünistleri doldurdugunu söylüyor. Açıklama yapın." Inönü, yurttaşın bu sözü üzerine önce tebessüm etti, sonra şunları söyledi: "Bu çamuru alanlara bulaşacak bir söz. Bize güçlü oldugumuz için çamur atıyorlar. Bu camurlar seçim öncesinde başladı. ODTÜ'nün ne kadar güzel eserler meydana getirdiğini Tnrgut Özal dahil dünya biliyor. Özal vatandaşı kandırıyor. Seçim oyunu bunlar. Özal da ODTL 'de çalışıyordu. Daha sonra kendisi ise özel seklördeyken, ODTÜ mezunlanm yanına, yani işe alıyordu. SODEP'in iktidar olmasından korkulduğu için yapıyor bunu. Bu çamur atmalar lutmaz." Inönü, Konya'da Şahin Sineması'nda yaptığı konuşmada yine Başbakan Turgut Özal'ı eleştirip ağır bir dille suçlajarak, yerel seçimler konusuna değindi. tnönü şöyle dedi: "İktidar partisi sözcüleri her yerde partimiz adaylanna o> vermezseniz size hükümvl olarak ödenek vermeyiz, hizmet getirmeyiz diyorlar. Başbakanın kendisi, belediyelerle hükümetin ahenkli çalışması için aynı partiden olrnalan gerekir dedi. Dişli çarklann dişleri birbirine uymazlarsa çalışmazlar dedi. Bu açık bir aldatmaca, kandırmacadır. Eğer böyle olsaydı, niçin belediyeler için seçim yapıyoruz. Secime bütün partiler de katılıyor. Başbakanın dediği doğru olsaydı, tüm belediye başkanlannı ve meclis üyelerini hükumet kendi partisi nden atardı. Seçime gerek kalmazdı. Başbakanın dişli çarkın dişlerinin aynı partiden olmasını istemesi, tam bir partizanlık örneğidir. Demokraside bütün vatandaşlar, bütün partiler dişli çarkın dişleridir. Hükumet hepsiyle ahenkli çalışmak zorundadır. İktidann görevi bütün vatandaşlara, tüm belediyelere hangi partiden olduklanna bakmaksızın hizmet vermesidir. Bunu yapmazsa partizanlık yapmış olur. Anayasa'ya aykın davranmış olur. Ulkemiz, milletimiz geçmişte partizanlık derdinden çok çekmiştir. Yeni parti olduğunu iddia eden iktidar partisinin bu en eski hataya düşmesi kabul edilemez." İnönü, konuşmasında belediyelerin gelirlerinin yasalarla belirlendiğine değinerek, "Belediye yönetimi hangi partinin elinde olursa olsun, devletten, vergilerden alacağı pay değişmez" dedi. İnönü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu seçimlerle ilgili olarak Başbakanın devamlı tekrar ettiği öteki aldatmaca da şu: Biz gerekli yasayı çıkarmasaydık, öbür partiler seçime giremezdiler diyor. Örgütlenmiş bütün yasal partilerin seçime girmesi Anayasa emridir. İktidar, Anayasa'nın emrini yerine getirince lütuf mu yapmış olur? Öyle söylenmez. Bu Anayâsa'yı kabul eden millete saygısızlık etmektir. Seçimlerle ilgili bu iki açık kandırmacaya bakarak valandaşlarımız Başbakana ve hükümete ne kadar güvenebileceklerini gösterecekler ve oylarını buna göre vereceklerdir." Erdal İnönü, "Zeytin Dalı" seçim otobüsünde Konya'ya girerken, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İnonü'nün yanıtları şöyle: Özal, sizi koyun postuna girmiş kurt olarak gösterdi. Bu koyunkurt hikâyesi nedir? INÖNÜ Gerçek kurtların kim olduğunu milletimiz biliyor. Bunu oylarıyla gösterecektir. İktidar bize gösterilen ilgiden telaşa düşmüştür. Başbakan, karşılıklı çamur aıamayacağı sozlerini unutarak etrafa çamur atıyor. Çamur atmaya başlayınca genellikle hayvanların adları geliyor. Neden yapıyor bunu Ozal? İNÖNÜ Başbakan, ilgiden rahatsız oldu. Politikasını biz eleştirince telaşa düştü. Mizah mı yapıyor Özal? İNÖNÜ Mizah ile hiddet ikisi bir arada. Ben Başbakanın milleti kandırmaya çalıştığıni örneklerle anlatmaya çalışacağım. Ben çamur atmadan yapacağım bu işi. Tapu tahsis belgesi veriliyor. Bu gecekondulara verilen tapu mudur? İNÖNÜ Yanhş anlaşılmasın. Ben verilmesin demiyorum. Gecekondu halkının tapu almasını istiyorum. Onların insanca yaşaması hakları. Şimdi verilen tapu değil, tapu belgesi. İleride bu belge ile tapu alınması yoluna gidiliyor. Uygulaması zamanla görülecek. 20 yıl iktidarda kalacağız diyor Özal... İNÖNÜ Bunlar övgüden başka bir şey değil. Ben kuvvetliyim diyor ama kendisinden kuvvetli olan lar var. Tabii senden kuvvetlisi var. Ben kuvvetliyim beni kimse yenemez. Elbet seni yenecekler var. Seni değiştirecekler var. Özal halkı kandırıyor mu? İNÖNÜ Kandırıyor. Sürekli kandırmaca yapıyor. Cihanbeyli ilçesinde bir yurttaşa "Otobüsün üzerinde konusan kim?" diye sorduk ve şu yanıtı aldık: İsmel Paşa'dan bize kalan yadigâr. Konya'da 25 yaşlarında bir ayakkabı boyacısı ise, "Sinemada kim var?" sorusuna şu karşıhğı verdi: Başbakan İnönü abi... Konya'da Şahin Sineması önünde bir sakalh yumaşla aramızda şu konuşma geçti: İçeri) e niye girmiyorsun? Tövbe estağfurullah. Anlayamadım? Günah be kardeşim. SODEP Genel Başkanı Erdal İnönü, Konya'dan Mut'a geçti. Geceyi Taşucu'nda geçiren İnönü, bugün Silifke, Mersin, Tarsus'ta konuşacak. 162 mityonluk kaçak eşya Konut Birlik'in Danışma Kurulu De Cuellar (Baştarafı 1. Sayfada) lişme ABD Dışişleri Bakanlığı'nın devreye girerek Denktaş'tan randevu talebinde bulunması oldu. KKTC Cumhurbaşkanı ABD Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey danışmanlanndan Edward Derwinski'nin görüşme talebine olurunu bildirdi. Bugün yapılacak görüşmede Derwinski'nin ABD'nin de Cuellar'ın girişimini ve getirdiği önerileri desteklediğini, Denktaş'a bildireceği tahmin ediliyor. Böylelikle BM Genel Sekreteri Kıbrıs sorununda Maraş'a ilişkin yeni önerilerle devreye gircrken, Washington'un da desteğini arkasına almış oluyor. Denktaş de Cuellar görüşmesi dün yerel saatle 12.00'de (TSİ 20.00) başladı. KKTC'nin New York temsilcisi Nail Atalay'ın da haar bulunduğu görüşmeye, daha sonra de Cuellar'ın verdiği çalışma yemeğinde devam edildi. Görüşmede, Denktaş ile de Cuellar'm bağımsızhk ilanı ertesinde Kıbns sorununun çeşitlt yönleri üzerinde büyük bir "açıkltkla" görüş alışvcrişinde bulunduklan bildirildi. Bu çerçevede BM Genel Sekreteri'nin Kıbrts sorununun çözümüne ilişkin olarak yürütmeye hazırlandığı yeni girişim için Denktaş'tan yardımcı olmasını istediği kaydediliyor. BM çevrelerine göre, de Cuellar bağımsızlık ilanının yarattığı " ş o k " u n etkisinin geçmesini bekledikten sonra geçtiğimiz ocak ayında girişimine zemin hazırlamak üzere ilgili taraflar nezdinde nabız yoklamasına başladı. De Cuellar, Amerikan diplomasisi ve genelde Batılı ülkeler tarafından da desteklenen bu diplomatik çabalarında, Türk ve Rum tarafları arasında diyaloğun yeniden kurulmasını sağlamaya dönük bazı "düşüncelerin e " destek aramaya başladı.. BAYRAK De Cuellar'ın Ankara'yı da haberdar kılarak dolaylı bir biçimde destek beklentisini ifade ettiği bu düşüncelerinin başında, Denktaş'ın adadaki taraflar arasında köprülerin tümden atılmasını önleyecek bazı önlemler geliyor. De Cuellar'a göre, "Türk tarafı hiç olmazsa ulusal bayrak ve ulusal marş ilanı gibi kararlardan kaçınarak havanın daba da sertleşmesinin önüne gecebilir." De Cuellar'ın dünkü görüşmede bu beklentiyi ifade etmesine karşılık, Denktaş'ın bu konudaki kararlılığını göstermek üzere, New York'a beraberinde "beyaz bir fon üzerinde kırmızı renkle iki paralel şeril arasında kalan ay yıldız'Mı KKTC bayrağını getirdiği öğrenildi. Yine BM çevrelerine göre, BM Genel Sekreteri'nin üzerinde durduğu bir başka nokta da Maraş'ın statüsü oldu. BM Genel Sekreteri'ne yakın kaynaklardan sağladığımız bilgilere göre, de Cuellar'ın Denktaş'a şu göruşleri ifade ettiği bildirildi: "KKTC'nin ilanının uluslaransı alanda Kıbns Türk kesimine dönük olarak yarattığı tepkiler ortadadır. Bu nedenle Kıbns sonınundaki tıkanıklığın aşılabilmesi ve toplumlararası gorüşmeler sürecinin yeniden başlatılabilmesi için Türk tarafının kendisine dönük görüntüyü değiştirecek bir iyiniyet jestinde bulunması yararlı olacaktır. Özellikle 2 ocak tarihinde yinelenen Maraş konusundaki önerinin biraz daha işlenerek 'daha ileri götürölmesi' Türk tarafının iyiniyetli davrandıgını gösteren bir tutnm olacaktır." YAKOVU DA GİDİYOR Kıbrıs Rum Yönetimı Dışişleri Bakanı George Yakovu yarın New York'a gidiyor. Kıbrıs muhabirimiz İzzet Rıza Yalın'ın heberine göre Yakovu'nun pazartesi gunü Birleşmiş Milleıler Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile bir görüşme yapacağı açıklandı. kesinhareket ortut turizmsunar KoruoteU 18500.14500Turfoan Abantotei 24.900.20.900 SAPANCA BOLU ABANT Vakıf TuristikoteU 1630014.900. tee> otobt*. Um puaiyon konakUma, Orrnr ScrrM BARBAROSBULVARI, 35 BESİKTAİIST TEL 161107416182361612211 KAOIK0Y 3376107 ERZtNCAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Belediyemiz süs fidanlığı içerisinde yapılacak olan çiçek serası işi 2886 sayılı kanunun 35'ncı maddesi uyannca kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkanlacaktır. 1 Işin kesif bedeli İ.320.340. TL. olup, geçici terainatı 249.610. TL.dır. 2 1041984 salı günü saat 10.00'da Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır. 3 lhale dosyası mesai saatlerinde Fen lşleri Müdürlüğünde görülebilir. 4 Eksiltmeye girebilmek için taliplilerin; a) Geçici teminatım, b) 1984 yılına ait Ticaret ve Sanayi Odası belgesini, c) thalenin ilk ılan larıhinden sonra hazırlayacakları Noter tasdikli yapı araç bildırisıni. Teknik Personel bildirisini, taahhüt beyannamesini, mali durum bildirisini, Baymdırhk. ve tskân Bakanlığından almış olduklan B Gurubu müteahhitlik karnesini ibrazı suretiyle, Belediye Başkanlığından Yeterlik Belgesi talebinde bulunulacaktır. 5 İştirakçiler Belediye Başkanlığından alacakları yeterlik belgesini, geçici teminatım ve teklif mektuplarını zarfa koyarak ihale saatinden en geç bir saat evvel lhale Komisyonu Başkanlığına vereceklerdir. 6 Yeterlik belgesi için son müracaat 6/4/1984 Cuma günü mesai bitimine kadardır. 7 Telgrafla müracaatlar, vekâleten başvurular ve postadaki geçikmeler kabul edilmez. 8 İhaleyi alan müteahhit bir başkasına devredemiyecektir. Basın: 12998 Ataturk Barajı'na 4 5 6 (Baştarafı I. Sayfada) Türkiye'deki gibi Avrupa'da da kış son derece ıhmlı geçiyor. Kışın ortasında dağlık İsviçre'de günlük güneşlik bir havada palto ya da pardesü giymeye bile gerek yok. Zürih'in biraz dışında Türkler için anlamı olan Dolder Oteii'nde yer aynlmış. Dolder Oteli'nin iki özelliği var. İlki Menderes hükümeti döneminde lngiltere ve Yunanistan'la imzalanan Kıbns'la ilgili Londra ve Zürih anlaşmalannın Zürih'ıeki töreni Dolder Oteii'nde düzenlenmiş. 1979'da Türkiye'nin 1MF ile anlaşmaya varmayı planladığı ve bu yönde çabalarını yoğunlaştırdığı bir sırada dönemin Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu, IMF ile Dolder Oteii'nde buluşmuştu. Şimdi de Ataturk Barajı için Pakdemirli başkanhğında Zürih'e gelen heyet, Dolder Oteii'nde kaldı. Anlaşma ise Union Bank Of Swiss'in Zürih'teki binasında imzalandı. Anlaşmanın imza töreni yaklaşık yarım saat sürdü. Yani 300 milyon dolarlık kredi anlaşmasından imza süresi açısından oldukça farkhydı. Ancak Türkiye'ye getirdiği kazanç 300 milyon dolarlık kredi ile karşılaştırılmayacak ölçüde büyük. Törenden sonra bir basın toplantısı yapan Ekrem Pakdemirli, bir soru üzerine şu karşılığı verdi. "Şu anda elektrik enerjisinden dolayı ugradıgımız kaybın maliyeti ekonomiye her saat başına 200 lira dolayındadır. Eğer Ataturk Barajı'nı zamanında gerçekleştirirsek, yılda 500 milyon dolar tutannda katma değer sağlamış olacagız. Bir başka deyimle şu anda elektrik enerjisinden dolayı elektrik açığının ekonomiye yıllık maliveti toplam 5 milyar dolar tutuyor. Atatürk Barajı ile bu kayıp ortadan kalkacak." Pakdemirli ekonomik yönden barajı değerlendirirken, yabancılar yine ekonomik yönden, ama bir başka içerikten yola çıkarak verdikleri krediyi değerlendiriyorlar. Bugün Zürih'te yayınlanan gazetelere bakıhrsa, tek bir noktanın vurgulandığı görülüyor. O da şu: Isviçre endüstrisinden Türkiye büyük miktarda mal talep ediyor. İsviçre endustrisi için yeni ve büyük bir imkânın kapısını Türkiye açtı. Herkesin kendine gore bir değerlendirmesi var. Biz, "Enerji acıgımızı kapatacağız" diyoruz; onlar, "Mal satıp para kazanacağız" ya da "Sermaye ihraç edeceğiz, gelir sağlayacağız." diyorlar. Pakdemirli'nin basın toplantısına yabancı bankalann ve firmaların yöneticileri de katıldı. Bir yabancı firmanın yoneticisi konuşmasında, "Atalürk Barajı için Türk hükümetleri 10 yıldır kredi almaya uğraşırlar, işte bugün bu sağlanmış oldu." dedi. Bunun üzerine bir gazeteci, yabancı yöneticiye şu soruyu sordu: "Siz bu sozünüzle Dünya Bankası'nın engellediği krediden mi söz ediyorsunuz? Suriye ve Irak, Fırat Nehri'nden kendi topraklannı sulamak için yararlanıyorlar. Atatürk Barajı vapılırsa yeteri kadar su saglayamayacaklanm öne sürerek, Dünya Bankası aracılığıyla Türkiye'ye Atatürk Barajı için kredi verilmesini yıllarca onlediler. Dünya Bankası da bu yolu izledi. Şimdi, söz konusu engel ortadan nasıl kalktı ve siz bu krediyi verir hale geldiniz?" Bunun üzerine yabancı yönetici şu yanıtı verdi: "Son zamanlarda siyasetle ekonomiyi Dünya Bankası ayırmaya başladı. Dünya Bankası bize, siyaset ayrı şeydir, dedi. Ondan sonra da, kredi bulursanız Türkiye'ye bu baraj için kredi verin, dedi. Biz de Suriye ve Irak'la ilgili konuyu siyasi meseledir diye bir kenara bıraktık." Ataturk Barajı için 1984 yılı bütçesine Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sadece 19 milyar lira ayırdı. Baraj inşaatını yapacak olan yerli fırmaya da bugüne kadar 4 milyar lirası ödendi. Yabancılar verilen krediden sonra Türk Hükümetinin böylesine önem verdiği baraja ne kadar para harcamakta olduğunu merak eden sorular yöneltince, Pakdemirli şu bilgiyi verdi: "Atatürk Barajı'nda birikecek su ne kadar bir alanı kaplıyor? Bir örnek vermek gerekirse, tsviçre topraklannın üçte biri kadar alana su birikecek ve Atatürk Barajı'nın gölü oluşacak." Zürih'teki hem eğlenceli hem bilgi verici, hem de geleceğe yönelik insanı rahatlatan bu anlaşma daha sonra Frankfurt'ta noktalandı. (Baştarafı I. Sayfada) şarlığı tarafından yapılan açıklamaya göre 20 milyar liralık yeni devlet tahvilleri 19 Mart 6 Nisan tarihleri arasında piyasaya sürülüyor. 10 bin liralık kupürler halinde ve 1 yıl vadeli olan bu tahviller faiz yerine iskontoya benzer bir yöntemle piyasaya sürülüyor. 10 bin liralık tahvilleri alırken 1 bin lira ödemek yeterli olacak Vani tahvili alırken her 10 bin nralık kupurde 3 bin lira iskonlu yapılmış oluyor. Bu durumda bu tahvillerin yıllık net faizi yüzde 43'e geliyor. Bu tahvillere 7 bin lira yatıranlar yıl sonunda 3 bin lira gelir sağlamış olacak. Bu yıl boyunca toplam 300 milyar liralık devlet tahvilinin piyasaya sürülmesi bekleniyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, 20 milyar liralık bu tahvillerden önce 5 ve 10 milyarlık 2 parti halinde toplam 15 milyar liralık °!o 43 net faizli tahvili piyasaya sürmüştü. 19 Martta piyasaya sürüleceK tahvillerde olduğu gibi daha öncekilerde de yuzde 43 net faiz geliri sağlayan devletin 1 yıllık vadeli hesaba yüzde 40.5 net faiz geliri sağlayabilen bankalann karşısına ciddi bir rakip olarak çı l ığı dikkati çekiyor. Yunan hükümet 8ÖZCÜ8Ü 2 organını "Ankara destekçiliği" ile suçladı ATİNA, (Cumburiyet) Yunanistan hükümet sözcüsü Dimitri Marudas, haftalık "Ena" dergisi ile muhalif "Mesimivrini" gazetelerini, "Ankara'yı desteklemek, Türk propagandasına alet olmak ve Yunan çıkarlarına ağır yara vermekle" suçladı. Marudas, Türk savaş gemileri tarafından ateş açıldığı öne sürülen Yunan destroyeri "Panter" in, olay günü Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderdiği şifreli mesajın, bu yayın organlarınca, "makaslanarak" yansıtıldığını öne sürdu. Hükümet sözcüsü, "Türk hükümeti, bunlardan daha iyi destekçi bulamazdı" şeklinde konuştu. "Ena" ve "Mesimivrini" yetkilileri ise, yaptıkları açıklamalarda, Marudas'dan Panter'den gelen mesajın tam metninin basına dağıtılmasını istediler. Yöneticiler, yayınladıkları raporun doğru olduğunda da ısrar ettiler. U Şiyanyan kanı Li Şiyanyan dün sabah saat 10.55'te THY'nın Sinop uçağıyla Ankara'dan htanbul'a geldi. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğtu ile birlikte Yeşilköy Havaalanı'na inen Li Şiyanyan, Vali Nevzat Ayaz, 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutam Orgeneral Necdet Öztorun, Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl ve diğer yetkililer tarafından karşı landı. Li Şiyanyan ve Çin heyeti havalanından ikametine aynian Harbiye Orduevi'ne gittiler. Çin ve Türk yetkililerini taşıyan konvoy, çok sayıda öğrencinin yollarda kendilerini Çin ve Türk bayraklanyla selamlaması nedeniyle uzun bir süre çok yavaş gitmek zorunda kaldı. Li Şiyanyan, öğleden sonra Sutianahmet Camii 'ni ve Ayasofya Müzesi'ni gezdi. Li Şiyanyan veÇin heyeti, Sultanahmet Camü'ne ayakkabılannı çıkartarak girdi ve camiyi çorapla gezdiler. Çinülerin aiışık olmadığı bu töre Çin heyeti arasmda gülüşmelere yol açtı. Li Şiyanyan, camide kaç kişinin namaz kıldığım, namazın ne kadar sürdüğünü ve tstanbul'da kaç cami olduğunu sordu. Çin Cumhurbaşkanı, Sultanahmet Camii anı defterine sadece tarih ve imza attı. Şiyanyan camiden aynlıken "Çinle Türkiye arasındaki dostluk sonsuza kadar yaşayacaktır" dedi. Li Şiyanyan'ın tstanbul ziyaretinin ilk gününde yorgun olduğu görüldü. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA 1. tskenderun müessesemizden muhtelif depolanmıza deniz yolu ile demir ve pik naklettirilecektir. 2. Bu ihale iie ilgili şartnamemiz aşağıdaki adreslerden bedelsiz olarak temin edilebilir. a) ANKARA'da : Çankın Cad. No: 57'deki Genel Müdürlüğümuz Tedarik ve İkmâl Müdürlüğünden, b) İSTANBUL'da : Sirkeci, Yalıkoşku Cad. Yalıköskü İş Hanı Kat: 45'deki Mümessilliğimizden, 3. thalemize iştirak etmek isteyenlerin şartnamemiz esaslarına göre hazırlayacakları kapalı teklif mektuplarını geçici teminatları ile birlikte en geç 3 nisan 1984 günü saat 14.00'e kadar Genel Müdürlüğumüz Haberleşme ve Arşiv Kısım Amirliğinde bulundurmaları gerekmektedir. 4. Postadaki vaki gecikmeler ve teklifler açıldıktan sonra gelecek tenzilât talepleri dikkate alınmıyacaktır. 5. Genel Müdürlüğümuz 2490 sayılı İhale Kanununa tabi değildir. Ilan olunur. Basın: 13046 Memur ve T.C. ŞİŞLİ 2. İCRA DAİRESİ Dosyn No 983/1617 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymeüeri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 22/3/984 günü saat 14.30 14.45'te Bayrampaşa Abdi tpekçi Cad. No 191'de yapılacak ve o günü kıymetlerinin ^o 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 23/3/984 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılaıak en çok fiat verene satılacağı ve satış şartnamesinin bir örneğinin isteyene gönderüebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilan olunur. Muhammen Adedi kıymeti Lira Krş. 1.750.000.00 1.35O.OOO.OO 700.000.00 750.000.00 150.000.00 750.00.00 150.000.00 150.000.00 150.000.00 Cinsi (Mahiyeti \e onemli nitelikleri Branda plastik imal. makinesi Branda plastik imal makinesi Branda plastik imal makinesi Granül makinesi 125.1ik kırma makinesi Granul makinesi Yıkama makinesi Dalkınan Komresör Teksan yerli imal testere makinesi Basın: 3117 MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI A.NkARA, (ANKA) F16 savaş uçağının TürkABD ortak işbirliği ile Mürted bölgesinde üretimini gerçekleştirecek olan şirketin kurulma aşamasına geldiği öğrenildi. ANKA muhabirinın edindiği bilgiye göre, söz konusu şirketin kuruluş kararnamesi hazırlandı. DPT Yabancı Sermaye Başkanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'na sunulması beklenen kararnameye göre, Turk Uçak Sanayi (TÜSAS) ile Amerika Birleşik Devletleri'nin General Dynamics firmasının ortaklığıyla kurulacak şirketin sermayesi 135 milyon dolar olacak. , F16'Iarın ynpunı için ortak şirket kuruhna aşamasında Avcı: Koltıık (Baştarafı I. Sayfada) raatı gözden kaçırmak için secimleri 25 marta almak olmuştur. İkincisi ise, başansızlıklannı ortaya çıkaracağını bildikleri için sonbaharda seçime gidemiyorlar. Sonbaharda ANAP bir genel kurul yapacaktı. Bu Genel Kurul'da ise parti içindeki kargaşalıklar su yüzüne çıkacak ve parçalanacaklardı. Bu parçaianmayı önlemek için de seçimlerin 25 martta yapümasına karar verdiler." İktidann avantajının oturduğu 'oltukta olduğunu bildiren Avcı," Bu koltuk mutlaka alınacaktır. Koltuk altlanndan alınırsa dağılıriar. Oysa bu koituk bizim için bir hizmet yeridir. Koltuğumuz olmasa da seçimlere girmesek de biz milletin sesiyiz." dedi. DYP lideri, konuşmasını şoyle sürdürdü: "Şimdiye kadar halkın tanıdığı kişiler parlamentoya girerdi. Şimdi tanımadığımız bir daha da hiç göremeyeceğiniz kişiler parlamentoya girmişlerdir. ANAP, meclisi bir ahbap. bir dost, kardeş meclisi haline gelirmiştir." DYP Genel Başkanı Avcı, Edirne'deki konuşmasından sonra "Süvari"den ayrılarak Keşan, MalUara ve Uzunköprü ilçelerine gitıi. Gazeteciler ve partinin diğer yöneticileri ise "Süvari" ile Çorlu'ya hareket ettiler. Avcı, beraberındeki konvoyla Çorlu'da "Süvari" ile buluştu ve Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitaben bir konuşma yaptı. En ilginç olay Çorlu'da DYP Genel Sekreteri Refik Sunol'un "Süvari"nin üzerinden halka hitapederken meydana geldi. Bu sırada belediye hoparlorlerinden SODEP belediye başkan adayının ertesi gün hangi kahvede hitap edeceği duyuruluyordu. Tabii belediye hoparlorlerinin daha güçlü ses çıkarması, Süvari'nin de hoparlörlerinin sonuna kadar açılması sonucunu getirdi. DR. MASUME ÇOL DAHİLİYE MÜTEHASSIS1 Mua.: Halaskârgazi Cad. 182 Kat: 1 Osmanbey İST. (Pangaltı Akbank yanı) Tel.: 147 47 93 F.v: POLAT YALI A/l Blok Daire: 6 Yeşilköy Tel.: Î73 91 06 ANKARA (Cumhuri)el Burosu) Radyo \e Televizyon Yüksek Kurulu'nun dün yapılması beklenen toplantısı yerel seçim sonrasına ertelendi. TRT Genel Mudüru adaylarının da belirleneceği toplantının seçim öncesi herhangi bir eleştiriye neden olmaması için iptal edildiği öğrenildi. TRT Yasası uyannca 29 mart tarihine kadar Yüksek Kurul'un Genel Müdürluğe uç aday önernıesi gerekiyor. İlgili çevreler, toplantırın yerel seçim sonrası 21 martta yapılacağını belirttiler. TRT Genel Müdürü seçimlerden sonra belirlenecek Tekdal (Baştarafı 1. Sayfada) erken seçimin gündeme geleceğini söyledi. Refah Partisi lideri Ulucami'de cuma namazını kıldıktan sonra Koşuyolu'nda düzenlenen mitingte konuştu. "Kalkınma için gerekii krediyi alabilmek hususunda bizi mütareke şartlan ile karşı karşıya bırakıyorlar" diyen Tekdal şunları söyledi: "Bu sıkıntılan gördüğümüz için yurdun her yerinde ilçe ilçe dolaşıyoruz. Ülke insanı olarak sizler mukeJlefsiniz. Hizmet bayrağını dikmezseniz cenabı hak huzurunda sizlerden şikâyetçi olacagız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle