Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 25 ŞUBAT 1984 İMAR ANLATTO (19231940 Tüıfc ekonomisi) KENAN MORTAN sordu, CELAL BAYAR yamîladı ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Ecnebiler: Türkler bankacılık yapamaz Bir noktaya temas etmek isterim. Sizin deyişinizle ameli çalışma yaparak bir dizi şirket ve kooperatif meydana getirdiniz. Teorik olarak bir çalışma yapıyor muydunuz o dönemde? BAYAR Çeşitli kitaplar okuyordum. Özellikle Amerikan neşriyatını okumaya ve tetkik etmeye zaman ayırıyordum. Bunlar arasında büyük müessese kunıp muvaffak olmuşların hayatlannı, hatıratlannı okuyordum. Nitekim, Atatürk bana Iş Bankası'nı kurma görevini verdiğinde ben bu konuda epeyi malumat sahibi olmuştum. Bu neşriyaıı hangi dilde takip ediyordunuz efendim? BAYAR Ingilizce bilmem. Fransızca takip ederdim. Fransızca olarak okuduğumu iyi takip ederim. Derdimi de izah edebilirim. El'an Le Matin gazetesini okurum. Düşünün ki, özel ibare koyup Türklerin bu gazeteleri bile izlemesine ve takip etmesine izin vermezlerdi. Metnnu idi bu gazete bizimkilere. Bunlan takip etmek ise bir zaruretti. Çünkü, iktisadi vaziyeti yükseltmek gayesine matuf olarak, o zaman neşredilmiş olan iktisat kitapları çok yetersizdi. Bilinen iki eser vardı. Birincisi, Adam Smith'in "Servetin Kaynağı" eseri, dığeri Sakızlı Ohannes Efendi'nin iktisat kitabı idi. Türk münevver ve alimlerinde bütün malumat bu iki kitaptan çıkmaydı. O zamanki yöneticiler dünyayı liberalizm nazariyesinden ibaret görürlerdi. Oysa bunlar yetersizdi. Zira gümrükler serbest olsun, kapitülasyon olsun, ticaret serbest olsun diyen bir serbesti nazariyesi idi bu. aklımda kalmıyor. Bunu anlatacağım ve buna da sıra gelecek. Ama önce memleketin umumi vaziyetini anlatayım. Birçok ecnebi banka varken, kuçük küçük bölge Türk bankalan dışında hiçbir Türk ulusal bankası yoktu. Bunlar açılır kapanır cinsteniktisadi gelişmelerden çok etkrlenen bankalardı. Fransız bankası var, İtalyan bankası var, Rum bankası var. Sonra sermayesi imtiyazlı olarak kurulu İngiliz ve Fransız kapitalistlerinden meydana gelen Osmanlı Bankası vardı. Osmanlı Bankası imtiyazlı bir bankaydı. Çünkü hükümetin veznedarhğını yapıyordu. Hükümetin mevduatı da orada toplanırdı. Bir şekil Merkez Bankası idi. Hükümet, bilfarz maaş vermekte güçlük çektiğinde, bu bankaya müracaat ederdi. Hükümet bir milyonluk bir para mı alacak, karşıhğında bu bankadan bin tane rica gelirdi. Ricalar dışında, 'Bize falan, ya da filan yerdeki madenin üntiyazım verin' derlerdi. O verdikleri para esasen hükümetin verdiği mevduatın toplamıydı. Ama bunu hesap eden ve gören yoktu. Sanki banka parayı cepten mi v e r i yordu? MORAL AKLÂK MESELESİ Sonra bu banka mevduatını hangi alanda plase etmiştir? Birincisi, Türkiye üzerinde imtiyazlıdır. Yani mevduatı buradan toplar, plasmanı ise ecnebilere kullanırdı. Bu husus, kati mahsus olmakla birlikte biraz da hadise onlan buraya itiyordu. Çünkü onlar sadece ecnebiyi tanıyorlardı. Pozis>ron onlan buraya itiyordu. Onu da müşahade ettim. Bizimkiler, ecnebi bankalarla temas edemezlerdi. Türkler o muhite girdiklerinde açıkta kalırlardı. Bunlan görmüştüm. Esasen kredi verilirken, hadise bir moral (ahlâk) meselesidir. Adam imzayı atmış, krediyi almıştır. Parayı getirip getirmeyeceği belli değildir. O para kasaya tekrar döner mi, dönmez mi? Bu. adamın ahlâkına bağlı. Bizimkiler bu bakımdan en sağlamı. Ama anlaşma imkânı buna rağmen yoktur. Çünkü, ne bizimkiler onlan bulabilir, ne onlar bizimkileri. Anlaşma olsa bile kapitülasyon faktörü buna manidir. Hadise ayıı muhit meselesiydi. Bir yandan Türkler, bir yandan ecnebiler. Ben Alman bankasında iken, bu iki muhit olaymı görmüş, ihtiyacı tesbit etmiştim. Bir Türk bankasına açıkça ihtiyaç vardı. Bir de bu yolla bir kompleksi yarma ihtiyacı vardı. Bu kompleks, ecnebinin, 'Türkler bankacı olamaz, bankacılık yapamaz' göruşünden mülhemdi. Ecnebi ezcümle, 'Türkler parayı bulabilir. Ama parayı bulsalar bile kim idareedecek?' diyordu. Bir Türk bankasıyla bu kompleksi yarmak gerekiyordu. Hasan Ali YüceL. 27 Mayıs Devriminden sonra geçer olay; köy enstitülü öğretmen, öğrenci bir grup Ankara'da bir lokantada yemek yerlerken, biri: Haydi Hasan Ali Bey'e gidelim... der. Yemekte, Hürrem Arman, Recep Gürel, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Dursun Kut var. Hasan Ali Bey'e gitmeyi, belki de Başaran'ın Ankara'ya gelişi nedeniyle uslanna getirmişlerdi. Başaran'ın her getişinde, böyle bir görüşmeyi yaparlardı. Dursun Kut anlatmıştı, telefon edenin kim olduğunu iyi anımsamıyor, belki de Hürrem Arman'dı, telefon edip, görüşmeyi sağlayan... Hasan Ali Yücel: Gelin... yanıtını verince, giderler, otururiar. Hasan Ali Yücel, her zamanki keyifli haliyle konuşur: Üç şeyden birine bulaşan iflah olmaz. Biri medrese, ikincisipolitika, üçüncüsu de homoseksüeilik! Recep Gürel ekler: Bir de idealistlik değerse iflah olmaz! O sırada teiefon çalar, Hasan Ali Yücel telefona gider. Konuşur, kapatır, oturanlara: Bedrettin Tuncel ziyarete gelecekmiş, telefondaki oydu, der. Konukları kalkmak isterler, Yücel: Kalkmaytn, bir de bakan görürsünüz! diye onlan bırakmaz. Bedrettin Tuncel, o sırada Milli Eğitim Bakanı'dır. Tuncel, gelir gelmez, heyecanla konuşmaya başlar: Hocam, Erzurum'dan geliyorum, Pulur'a gittim. O köylerin halini gördüm... Yücel sözünü sakınmaz, karşılık verir: Şeyini görmüş maymuna döndun mü? diye çevrilebilecek, ya da yumuşatılabilecek, açık bir sözle yanrtlar... Şöyle bakınca, kaba konuşuyor gibi gelir, değildir. Halkımız, köylümüz öyle konuşur. Birkaç anı daha aktarayım Yücel'den: 1960öncesinde, Dursun Kut, Isparta'da "Demet" dergisini çıkanyor. Anlattığına göre, her Ankara'ya gelişinde de Tonguç'u, Hasan Ali Yücel'i arayıp görüşüyor. Böyle bir gelişte, Dursun, Mahmut Makal, Refet Özkan birlikte Hasan Ali Yücel'e giderler. O gün de Hasan Ali Bey'e Aşiyan'ın müdürü ziyarete gelmiş. Bakanlıgı sırasında, Tevfik Fikret'in evini müze yapan Hasan Ali Bey'i görmek istemiş müdür. Hasan Ali Bey, konuklarına önce sigara tutar, Aşiyan müdürü alır, köy enstitülüler, "sağ ol!" derler, almazlar. Bu kez: Kahve içer misiniz? diye sorar. Bizimkiler, yine istemezler, teşekkür ederler, Aşiyan Müdürü içer. Söz sözü açarken, Hasan Ali Bey, şu fıkrayı anlatır: Eskiden, variıklılann iftar sofralarına çağnlanlara "diş kirası" verirterdi. Böyle biri, konağına bir gün mahall&nin imamıyla, bir Bektaşi babasını yemeğe çağınr. Yemekten sonra, onlara sigara tutar; Hoca Sigara kullanmam! der, almaz. Bektaşi babası alır, içer. Kahve içer misiniz? sorusuna, hoca yine olumsuz yanrt verir. Bektaşi babası, kahvesini hopürdeterek içer. Çıkarlarken, konağın "vekilharcı"', diş kiralarını verir. Bektaşi babasına bir kırmızı altın, hocaya da bir mecidiye verilmiştir. Hoca, bu işe çok şaşırır, asıi altın kendisine verilmeli değil mi? Dönüp ağayı bulur Efendim, der, vekilharcınız biryanlışlık yaptı; altını Bektaşiye, mecidiyeyi bendenize verdi... Aga karşılık verir: Sana sigara tuttum, içmedin. Kahve geldi içmedin. Ramazan olsaydı da iftara çağırsaydım, şarap getirsem yine içmeyeceksin. Bektaşi içecekti. Onun masrafı seninkinden çok, onun için ona altın verildi, vekilharcın yaptığı doğrudur... Hasan Ali Yücel, köy enstitülü konuklarına döner, gülerek: Siz de giderken, diş kirasından az alacaksınız! der. Hasan Ali Yücel'i Tonguç'tan sonra tanıdım. 1960'ın 27 Mayısından sonra, Milli Eğitim Bakanlığı'nda, "Eğitim Milli Komisyonu Raporu"r\u inceleme kurulunda o da vardı. Anımsadıklanm arasında üye olarak katılan Emil Galip Sandalcı var. Milli Eğitim Bakanı Prof. Fehmi Vavuz'un odasında, üyeler toplanmaya başlıyorlar. Hasan Ali Yücel, yenen bir hakkı teslim edilmişcesine, saygıyta karşılanıyor. "Öncü" de muhabirim. Hasan Ali Yücel, takılıyor: Ekmekçi, ekmek var mı ekmek? Hasan Ali Yücel, 26 şubat 1961 'de öldü. Onu anımsadıkça, haksızlıklara uğramış insanı düşünürüm. Yusuf Ziya Ortaç, Hasan Ali Yücel için şunları yazdı: "...kafası kadar gönlu de zengin insandı. Okurdu ve yazardı. Düşünürdü ve duyardı. Doğuyu da tatmıştı, batıyı da. Çağının ünlü birgüzeline yazdığı, "Sen bezmimize geldiğin akşam neler olmaz?..." şarkısı onundur. Yücel'in politika hayatı, Milli Eğitim Bakanltğı'yla başanlar içinde geçmiştir. Karanlık topraklanmızın ilk fecri köy enstıtüieri, köy okullan, kız sanat enstitüleri, bir kitaplık dolusu klasikler tercümesi, opera, inönü Ansiklopedisi... Bırakınız tümünü, birtanesi bir insanı bahtiyar etmeye yetmez mi? Ona komünist dediler. Neden mi?... Bu aydınlar çorağında kaybedecek tek insanımız olmadığını bildiği ve her değerin üstüne titrediği için. Ne oldu?... Onun kaybetmek istemediği değerlerin hepsinibaşka milletler kazandılar: Şimdi, kimi Fransız üniversitesinde profesör, kimi Amerika'dal... O yabancı ve bayındır ülkelerde Milli Eğitim Bakanları hep vatan haini midirler? Bana sorarsanız demokrasimizin en büyük kurbanı Hasan Ali Yücel'dir. Geriliğe verdiğımiz bütün kurbanlar ondan sonra gelir. Hiç unutmam, sayın Avni Başman'a DP'nin ilk Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) olduğu günlerde sormuştum: En başanlı Milli Eğitim Bakanımız kimdir? Düşünmeden cevap vermişti: Yücel! iştebu Yücel'i bir gün, kendi partisi, kendi gazetesinin, Uius'un sayfalarından bile kovdu! O kırılmış kalbin, ansızın duruşuna değil, bu kadar dayanışına şaşmalıyız." (Bir Varmış Bir Yokmuş Portreler, Yusuf Ziya Ortaç, s: 192193) Hasan Ali Yücel'in yann ölüm yıldönümü. Bu, "Ankara Notları"y\a okurlara, onu anımsatmak istedim... Cehü Bayar, Türk Yunan ticaret anlaşmasını imzalarken.. ları yakından öğrenme fırsatı buldum. nin istidatlı olduğunun tespiti gibi güç bir görevdi bu. Bu güç göreve işaret etmek için Atatürk, görevi tevdi ettiğinde bana, "Sen bu işi üzerine alacaksın" dedi. Geceli günduzlü çalışmak suretiyle bu güç işi yürütmeye çalıştık. Peki, tktisat Bakan Vekilliğine atanmanız nasıl oldu? BAYAR Meclis açıldığı zarerek görevi bana bırakmıştı. Kanaatimce Atatürk'ün beni bu göreve getirmesindeki maksat, bu alanda yaptığım bazı çahşmalan bilmesi, bu konuyu ameli olarak yürüttüğümü anlamasıdır. Çeşitli bankalarda çalışmıştım. Doyçe Orient Bank'ta bulundum. Almanya'da hadise>i tetkik ettim. Hulasa bankaalık mevzuunda çeşitli malumatkardım. Sonra sosyal meselelere esas teşkil etmek üzere Zonguldak'ta işçilerin himayesini esas alan bir 'Zonguldak Amele Birliği' Kanunu çıkardım. Kömür istihsali, Cumhuriyet'in devraldığı iktisadi nizam içinde en oturmuşu idi zira. Bir Iş Kanunu hazırlayarak onu çıkardım. Çok muvazeneli bir kanun idi bu. Bütun Türk ve Rumların mübadelesi Sonra sizi İmar ve tskân Bakanı olarak göriiyoruz. Bildiğimiz bugiinlerde Rum ve Türk mubadelesini bu bakanlık gerçekleştirdi. Bu olay neydi efendim? Fabrikalanmız eskiydi Bu nazariye Türk iktisadi düzenini nasıl etkiliyordu? BAYAR Devlet gümrüklerine ve hatta gümrüklerine rüsum koyma konusunda serbest değildi. Gümrükler harici dünyaya açık ve serbestti. Hükümet ise bunlar üzerinde bir karar alamazdı. Bahsini ettiğim iki kitap ise bu nazariyeyi kitap olarak anlatırdı. Sanayi olarak elde bulunan fabrikalanmız esasen eski idi. Bunların yenilenmesi gerekirdi. Eski tezgâhlar Kayseri vilayetiyle, Bolvadin ismindeki kazamızda yer almışlardı. Bu el tezgâhlar esasen Adam Smith nazariyesi ile bu sistem içinde sönmüşİerdi. Fabrika kurmak şöyle dursun, istihsalin baltalanması üzerinde işliyordu bu sistem. Işte ben ameli eğitim dışında okuduğum yeni eserlerle sanayinin servetin tesisine ilişkin noktaları anlamaya çalıştım. Ben bu konuda bazı müşahhas hamleler yapmca halk beni tuttu. Muhit de karşı çıkmadı. Bu sebeple o günler içinde memleket ve milletimi çok yakından tetkik etme imkânı bulmuş oldum. Ihtiyaç Prof.Yusuf Kemal Tengirsenk'iıı tktisat Bakanlıgı görevi çok kısa sürmüştü.. BAYAR Birinci Meclis açıldığı zaman Lozan Sulh Anlaşması ile Türk ve Rumların mübadele edilmesi gündeme gelmişti. Makedonya'daki Türkleri almak ve buradaki Rumları geri vermek şeklinde bir program idi bu. Atatürk'ün bana bu işi vermesindeki maksadı, şahsen istidadı ve alışkanhğı müspet olan Rumların Anadolu'da muhafazasını ve istihdamım sağlamak içindi. Rumlardan hangisi Atatürk'ün Türk ve Rumların mübadelesi görevini bana vermesindeki maksat, şahsen istidadı ve alışkanhğı müspet olan Rumların Anadolu'da muhafazasını ve istihdamım sağlamak içindi. Rumların hangisinin istidatlı olduğunun tespiti gibi güç bir görevdi bu. Bizimkiler ecnebi bankalarla temas edemezlerdi. Türkler o muhite girdiklehnde açıkta kalırlardı. Bunlan görmüştüm. Esasen kredi verilirken hadise, bir moral (ahlak) meselesidir. Adam imzayı atmış, krediyi almıştır. Parayı getirip getirmeyeceği belli değildir. © zamanki yöneticiler dünyayı liberalizm nazariyesinden ibaret görürlerdi. Oysa bunlar yetersizdi. Zira gümrükler serbest olsun, kapitülasyon olsun, ticaret serbest olsun diyen bir serbesti nazariyesi idi bu. Ben ameli eğitim dışında okuduğum yeni eserlerle sanayininservetin tesisine ilişkin noktalan anlamaya çalıştım. Ben bu konuda bazı müşahhas hamleler yapınca halk beni tuttu. Muhit de karşı çıkmadı. Iar edindim. man İktisat Vekili olarak Yusuf Kemal Tengirşenk getirilmişti. Tengirşenk, görevi almasından 12 ay sonra bir heyetle Moskova'ya gitti. Meclis, bunun üzerine beni o süre için onun vekili olarak tayin etti. Atatürk de bunu münasip gördü. Tengirşenk Moskova'dan döndüğünde de Atatürk keudisine, "Bundan sonra bu vazifeyi Celal Bey yiirütsiin" demiş. Aslen bir profesör olan Tengirşenk de ısrarı gö Yeni kanunlann çıkanlması Peki, vekil vekilligi döneminde neler yaptınız? BAYAR Önce bir kooperatif mevzuuna el attım. Zira milli iktisat politikası döneminde de benzer bir teşkilat kurmuş, teşkilat kurmamn zaruretini iyiden iyiye anlamıştım. Bu maksatla bir Kooperatif Kanunu çı bunlar ise Sakarya'da toplar patlarken yapılıyordu. Top patlarken ben konuyu tetkik eder, Mecliste müzakeresini yapardım. O kadar da istikbalden emin idim. 1924 yılının mayıs ayında Atatürk, sizi bir milli banka kurmakla görevlendirdi. Bu banka sonra İş Bankası adını alıyordu. Bu görevi verirken Atatürk sizin ne yapmanızı istemişti? BAYAR: Tarih kesin olarak YARIN: Türk ekonomisinde İş Bankası İLAN İSTANBUL BEŞİNCİ ASLİYE HUKUK HAKIMLİĞİNDEN Dosya no: 1983/471 Davalı: Seyit Muhammet Musevi El Garavi Lale Otel Aksaray / tstanbul Davaeı Nennin Musevi El Garavi tarafından davalı Seyit Muhammet El Garavi akyhine açılan bosanma davasının yapılmakta olan duruşmasında: Adresi tesbit edilemeyen davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilmiş duruşmaya gelmediğinden hakkmdaki gıyap karanrun da ilanen tebliğine karar verilerek duruşma 26/3/1984 günü saat 10.00'a bırakılmıştır. Davalının duruşmaıun bırakıldığı 26/3/1984 günü saat 10.00'da bizzat müracaat etmesi veya kendisini yetkili bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde dunışmaya gıyabında devam edileceği hususu gıyap kararı tebliği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 13/2/1984 Basın: 2125 TÜBİTAK YURT DIŞI BİLİMSEL FAALİYETLER BURSLARI Musbet bılımlerın teme! \e uygulamalı dallanndan birinde en az yüksek lisans yaprmş ve başvurunun son gununde 40 yasını aşmamış genç bılim adamlarına, yurt dışında duzenlenen, kun, seminer, y»z okulu gibi belirli bir "OÛRETİM PROGRAM1" uygulanan faaliyetlere katılabilmelerini sağlamak amacıyla en çok 3 ay süreli burslar verilecektır. Başvurular bu >ıi 3 dönem halinde kabul edilecektir. Başvuru ile ilgilı her turlu tşlemin I. dönem ıçın 2 Mart, II. dönem için 27 Nisan, III. donem için 22 Hazıran 1984 tanhlerine kadar tamamlanması şartıır. llgılenenlerin aynntılı bılgiyi; TÜBİTAK, BAYG Sekreterligı Atatürk Bulvarı 221 KavakhdereANKARA adresınden sağlamalan gereklidir Ocak 1984 Basııı: 10490 ADALET BAKANLIĞINDAN MÜNHAL NOTERLtKLER Aşağıda 1983 yüı gayrisafi gelirleri ve isimleri yazılı bulunan birinci sınıf noterlikler munhaldir. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 22'nci ve müteakip maddeleri gereğince birinci sınıf noterlerden veya ikinci sınıf noterlerden bu noterliklere atanmaya istekli olanlann ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Savcılıklanna başvunnalan lâzımdır. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiş olan dilekçeler başvurma süresı içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atarna işleminde nazara alınmaz. tlan olunur. Sıra No Münhal Noteriiklerin Adı 1983 yıh gayrisafi geliri Çorum Birinci Noterliği 11.286.208.16 lira. 1 Çonım tkinci Noterliği 8480.321.35 Hra. 2 Elazığ Birinci Noterliği 12.634.493.00 lira. 3 Sivas Birinci Noterliği 12.937.874.00 lira. 4 Sivas tkinci Noterliği 10.866.211.00 lira. 5 Basın: 11992 MALtYE VE GÜMRÜK BAKANLIGI İSTANBUL GÜMRÜKLERİ BAŞMÜDÜRLÜGÜ GtRİŞ GÜMRUK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN SATIŞ tLANI 18254 sayılı 17.12.1983 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Tasfiye Tüzüğüne istinaden 1.125.000 adet oto ampulü 12.3.1984 günü saat H.OO'de Çıkış Gümrük Müdürlüğü Karaköy Kat: 5'deki toplantı salonunda açık arttırma ile satılacaktır. 1 Açık arttırmaya katılacaklann 12.3.1984 tarihine kadar geçici teminat olan 6.431.550. TL'yı Başmüdurlüğümüz Saymanlığına nakit olarak yatırmAlan gerckir. 2 Açık arttırmaya katılacaklann kimliklerini belirtır bir belgeyi, iş ve ikametgâhlannı gösterir bir belgeyi satış kuruluna vermeleri gerekiı. 3 Eşya, kurulumuzdan aünacak bir belge ila Salıpazan 2 nolu ambarda gorttlebilir. 4 Eşyanın satış anından ambardan çıkış güniine kadar olan ardiye, tellaliye ve yflkleme gibi ücretler alıcıya ait olacaktır. İlan olunur. Basın: 11978 MENKUL SATIŞ İLANI KADIKÖY 2'İNCt İCRA MEMURLUĞU'NDAN 1984/334 Taümat Bir borçtan dolayı mahcuz olup satılmasına karar verılen aşağıda cins ve miktarı ile muhammen kıymetleri yaalı menkul mallar halen bulunduğu KADIKÖY ANKARA ASFALTI ÜZERİ YELKENLİ DEĞİRMEN SOKAK TUZCUOĞLU DEPOSU KARŞISINDA ALANYA KOLLEKTİF ŞİRKETİ DEMİR DEPOSUNDA açık artırma suretiyle satılacaktır. Birinci Satış 28/2/1984 günü saat 16.30 16.45 arasında yapılacaktır. tlk satışta müşteri çıkmaz veya teklif edilen bedel muhammen kıymetlerin ft 75'ini bulmazsa, ikinci satış 29/2/1984 günü aynı yerde aynı saatte en çok pey sürene pesin para ile ihale yapılacaktır. İhale damga ve dellalıye rüsurlan müsteriye aittir. Taliplerin satış memuruna müracaatlan ilan olunur. 17/2/1984. Lira Adedi Cinsi ve Ncv'i 15.380.000 76902 Kg Muhtelif ebat ve boyda çelik boru Basın: 2190 T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIGI İZMİR İLİ DEFTERDARLIĞI MENEMEN VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dosya No: 981.Y.971188 İETT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AKÜ ONARIM VE İMALATINDA KULLANILMAK ÜZERE 100.000 ADET AKÜ PLAKASI POZİTİF 100.000 ADET AKÜ PLAKASI NEGATÎF SATIN ALENACAKTIR 1 Yukanda yazılı malzemeler mektupla fiat ve teklif isteme usulü ile ihaleye çıkanlmış olup, şartnamede yazılı kanuni nisbetlere göre hesap edilecek teminatı ihtiva eden teklif mektupları 12 Mart 1984 günü saat 15.00'e kadar Metrohan 4'üncü katta bulunan Levaam Müdürlüğü, Taşıtlar Kısım Şefliği'ne elden verilecektir. 2 Bu işe ait şartnameler Metrohan l'inci katta bulunan Merkez Veznesinden 2.000, TL. bedel mukabilinde satın annabilir. Basın: 11969 GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI SIRA NO CİNSİ DEĞERİ 1 4 katlı 8 daireli kârgir ! apartmamn 3 nolu dairesi 80 3.000.000. TL. 2 6/240 arsa paylı 18 n r zemin katta dükkân 400.000 TL. 3 6/240 arsa paylı 23 m 2 zemin katta dükkân 600.000. TL. Menemen Vergi Dairesine olan vergi borcundan dolayı yukanda adedi, cinsi ve değeri yazılı gayrimenkullere Menemen Tapu sicilinde haciz şerhi konulmuştur. 1) Mermerli Mahallesi Ziyagökalp Caddesinde 108 ada 14 parselde kayıtlı 4 katlı 8 daireli kârgir apartmamn 80 rrr lik 3 nolu dairesi Menemen Belediye Salonu'nda 12.3.1984 Pazartesi gunü saat 14.00'te. 2) Aynı Mahalle 70 ada ve 66 parselde kayıtlı 25 ve 26 bağımsız nolu zemin katta iki dükkânın 6/240 arsa paylı 1. dükkân 18 m2 ve 2. dükkân 23 m2 olup 18 m ! lik dükkân ile 23 m ! lik dükkânın 15.3.1984 perşembe günü saat 14.00'te Menemen Belediye Salonu'nda peşin para ile 6183 sayılı kanunun 929394959697. maddeleri gereğince satılacağı, arttırmaya ıştirak edenlerin 9.3.1984 Cuma günü mesai saati bitimine kadar % 7.5 teminat yatırmalan gerekir. 108 ada 14 parselde kayıtlı apartman dairesinin rayiç değeri 3.000.000. ! TL., 70 ada 66 parselde kayıtlı 18 m lik dükkânın rayiç değeri 400.000. TL., 23 ra! lik dükkânın rayiç değeri 600.000. TL. olup, ancak verilen değerler gayrimenkullere biçilen rayiç değerlerin 1<t 75'inden aşağı olduğu takdirde en çok arttıranın taahhudü baki kalmak şartıyle apartman dairesinin 19.3.1984 Pazartesi günü, dükkânların da 22.3.1984 Perşembe günü aynı yer ve saatte yeniden satışı yapılacaktır. Satışa iştirak edenler mesai saatleri içinde satış şartnamesini Menemen Vergi Dairesi Müdürlüğü satış servisinde görüp ücretsiz alabilirler. Tapu Harçları ve satış masraflan alıcıya ait olup daha fazla malumat almak isteyenlerin Menemen Vergi Dairesi Müdürlüğü Satış Servisine müracaat etmeleri ilan olunur. Basın 118591423 MKE KURUMU VASIFLI ÇELİK FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN HURDA MALZEME SATILACAKTIR Aliağa Gemi Söküm Tesislerimizde bulunan ve aşağıda dökümu yapılan 7 kalem hurda malzeme kapalı zarfla teklif alınarak satılacaktır. Şartnameler Vasıflı Çelik Fabrikası Müdürlüğü PK. 35 Aliağa/İZMİR ve Genei Müdürlük Piyasa Satışlan Grup Başkanlığı Tandoğan/ANKARA'dan temin edilebilir. TekliHer en geç 13 Mart 1984 Salı günü saat 14.00'e kadar Aliağa Yeni Foça yolu 5 km'deki fabrika müdürlüğümüze verilecektir. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabı değildir. Malzemenin Cinsi: Demir Çelik Hurdası 8425 (Gem Sat25) 1. Kalite Demir Çelik Saç Hurdası 8426 (Gem Sat26) Pik Hurdası 8427 (Gem Sat27) Redüksiyon dişli ve pinyon dişlileri 8318 (Gem Sat18) Muhtelif vinç ve capa ırgatları, redüksiyonlan 8322 (Gem Sat22) Dikişli muhtelif boru 839 (Gem sat9) Pik gemi vanası 8313 (Gem Sat13) Basın: 11763 1: 380 Takribi Miktar Gecki Teminat 1000 200 100 21 15 80 15 Ton Ton Ton Ton Ton Ton Ton 3.400.000 1.200.000 350.000 250.000 250.000 500.000 150.000 VEFATLAR İÇİN Yurlıçı, >urtdışı, cenaze nakledilir. Cenaze ilâçlama, malzeme, tabut, butun işlemler hassasiyet ve suratle yapılır. KONGRE DUYURUSU DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ BAŞKANLIĞINDAN Derneğimizin olağan genel kurul toplantısı, II Mart 1984 tarihinde saat 10.00'da Laleli Aksaray Cad. No: 21 lstanbul Düğün Salonu'nda yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde 18 mart 1984'de aynı yer ve saatte yapılacaktır. Sayın uyelerimize duyurulur. Tel.: 526 31 63 YÖN. KUR. BAŞKANI MUSA ÇLLHA MLH. ÜYE HÜSEYtN ETLtK Jacques Tati/Jour de Fete Abdi Ipekçi Cad. 18/4 Nişantaşı Tel.: 140 19 91 Germencik Sok. 4 Bebek Tel.: 165 62 31 Tel.: 147 20 06 140 68 86 işletmede aynca 18 arnbulans mevcuttur. Cenaze ilânlarındin hizıııel beüeli almma?, acı gunlerinızj pavlaşır, gunun her saaunde emrinizdeyiz İSLÂM CENAZE İŞLERİ SATILIK RUS FtNOSU 1.5 aylık. Yusuf Dikmenli., Tel.: 520 78 29 • tstanbul Trafiğinden aldığım ehliyetimi kavbettim. Geçersizdir. ERDOĞAS KEStN. İETT pasomu kavbettim. Hükümsüzdür. MEHMET UL USO Y