Katalog

CUMHURÎYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 21 ŞUBAT 1984 TELEVIZYON 19.00 TV Okulu 19.30 Satranç (Renkli) Programda, "Yavuz Şah tsmail" adlı öykü dramatize bir satranç problemi veriliyor. edilerek, TV'de Sinema 19.45 20.20 20.30 21.00 21.10 Sigara ve İnsan Uykudan Önce (Renkli) Haberler Hava Durumu Çağdaş Türk Sanatının Yaratıcılan Bir Frank Capra gidaurusu le in the Head) / Yönetmen: Frank Capra / Oyuncular: Frank Sinatra, Edward G. Robinson, Eleanor Parker, Eddie Hodges, Carolyn Jones, Thelma Ritter, Keenan Wynn / 1959 yapımı / 120 dakika. Miami'de lüks bir otelin sahibi olan Tony hayatta eğlenmekten başka şey düşünmez. Aynldığı kansından olan oğlu 11 yaşında ve aklı boyundan büyük bir çocuktur. Savurganlığı yüzünden güç duruma düşen Tony, istemediği halde zengin bir dulla evlenmek zorunda kalır. vb. Arnold Shulman'ın bir oyunundan alınan "Miami Macerası" 1897 doğumlu ve İtalyan asıllı ünlü ABD yönetmeni Frank Capra'nın bir filmi. Capra'nın 30 ve 40'larda yaptığı "Bir Gecede Oldu", "Şehre Dönüş, "Para Beraber Gitmez", "Bay Smith VVashington'a Gidiyor", "Arsenik Kurbanlan", "Yaşamak Güzel Fuat Kırcalı Sarayevo'da karikatür sergisi açtı Kültür Servisi Karikatürcu Fuat Kırcah'nın Kış Olimpiyatlarının yapılmakta olduğu Yugoslavya'nın Sarayevo kentinde açtığı karikatür sergisi ilgiyle karşılandı. Sarayevo kentinde yayımlanan gazeteler ve radyo, Kırcah'nın sergisine geniş yer verdi. Yörenin önemli gazetesi "Oslobodenja", Kırcalı'yla yapılmış bir söyleşi yayımladı. Öteki gazeteler de Fuat Kırcah'nın Sarayevo'da sergi açan ilk Türk karikaturcüsü olduğunu belirttiler. Öte yandan, Fuat Kırcalı 12 mart günü İsviçre'nin Zürih kentinde karikatür konusunda bir seminer verecek. TRTNIN IÇESDEN MAHMUT TAU ONGOREN | TRT'nin yanlılığı ve akıllara gelen küçücük bir soru ' Miami Maeerast (A Ho İstanbul Televizyonu'ndan Emel Uygur'un hazırladığıprogramda, çoksesli Türk müziğinin oiuşumu ve geçirdiği aşamalar, evrensel muziğimizin yaratıcılan ve yorumculan tarafından anlatüıyor. Programa konuk olarak Cemal Reşit Rey katılıyor. 21.35 TV'de Sinema: Miami Macerası (Aynntılı bilgi yandaki süıunlarda) 23.20 Haberler 23.30 Açık Öğretim Programda, Prof. Dr. Tamer Koçel, tş Idaresi II (Durumsallık Yaklasımı) dersini anlaUvor. 00.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Acil Servisler yine ekrana gelmeli 6 fubat 1984 akşamı TV'de yayımlanan "Olay" adlı programı herkes gibi ben de izledim. İnsan yaşamım doğrudan ilgilendiren böyle bir sonınun tek programla çözüleceğine inanmıyorum. Bu nedenle "Olay" programmın gündeme getirdiği durumun kronikleşmiş olduğunu kabul etmeliyiz. Programda göriildüğü gibi, hastanelerdeki kötü durum çok büyük boyutlara ulaşmıştır ve kb'klü bir çözüm beklemektedir. Bu nedenle, "Kumar" adlı programda olduğu gibi acil servisleri ekrana yansıtan bu programın da ikinci bölümü ekrana getirilmelidir. İkinci programda da, 6 şubat akşamı ekrana getirilen acil servisler yeniden kamuoyuna gösterilmeli, bu konuda Sağlık Bakanı ile bir söyleşi yapılmalıdır. SERDAR KURT / Edirne 8 YIL SONRA Frank Siıutra ile gttzd yüdu Eleanor Parier'in birlikte görüldükleri "Miami Macerası", ünlü yönetmen Frank Capra'nın sinemayı bıraktıktan 8 yıl sonra dönüş yaptıgı filmdi. dir" filmlerini TV'de izlemiştik. I951'de sinemayı bırakan Capra 8 yıl sonra bir dönüş yapmış ve "Miami Macerası" ile yine TV'de izlediğimiz "Elmacı Kadın'Man sonra tümuyle beyazperdeden çekilmişti. Film Amerikan güldürüsünün klasik dönemindeki birçok yapıtta olduğu gibi gangsterlerin dünyasını güldürü ögeleriyle karıştırıyor. "İyi ve kölii" ile "erdem ve giınah" çatışıyor, sonunda Capra'ya özgü bir iyimserlikle kuşkusuz iyiler kazanıyor. "Miami Macerası" Capra'nın basyapıtları düzeyinde değil. Ama yer yer çok sevimli anlan ve keskin esprileri olan, rahatça izlenebilecek bir yapıt. Sinatra ve Robinson filmde nefis portreler çiziyorlar. Sinatra'nın söylediği "4 gjı Hopes" şarkısı o yılın En 1yi Film Şarkısı Oscan'nı almıştı. Baha Gelenbevi andarım yazdı Kültür Servisi Türk sinemasının emektar yönetmeni Baha Gelenbevi, anılarını yazı. Sinemamızın Muhsin Ertuğrul'dan sonraki kuşağının ilk önemli adlanndan olan ve fotoğraf alanında da uluslararası bir üne sahip bulunan yönetmenin hayli hacimli olduğu belirtilen anılan, bir yayınevi bulursa yaymlanmayı bekliyor. Ve kış mevsimi Ayla ile çiçek açtı PROF. DR. NERİMAN SAMURÇAY Istanbullular 25 ocak 1984'ten beri Ayla Hungen Seli'nin kış ortasına bahar kokusu aktaran son çiçeklerini görmek fırsatını buluyorlar ve ben Ankara'dan katılıyorum siklâmenlerin, krizantemlerin, çingenelerin yılbaşlarında sattıklan ateş böceklerine benzer kırmızı çiçeklerin bayramına. Yıllardır Ayla'nın çiçekleri düşündürür beni. Kökleri Ayla'nın çok derinlerinde. Herbiri ondan bir şeyler söyler gibi. Karşılıklı konuşuyoruz: Neden çoğunlukla hep çiçek? A.H.S Abidin'e karşı. Bakalım ben nasıl yapacağım diye. Picasso gibi Abidin şöyle bir elini oynatmakla bir çırpıda çiziveriyor. Oysa ben onun gibi desenci değilim, renkçiyim. Yani ona karşı olsun diye mi renkçi? A.H.S Bilmem. Renk uyumunu arıyorum önce. Amerikan şairlerinden Robert Frost'un bir şiirinden çok etkilenmişimdir: "Ormanda iki yol aynlıyordu ve ben en az kullanılanı sectim, bütün farkı da o yaptı" der. Bunun gibi bir şey. Abidin Dino, Ayla'nın amcası. Şu sanat denen olay ne karmaşık! Kalıtımın da bir yeri var mı bu yaratıcılık gücünde? Bir de özendirmeler, isteklendirmeler, yüreklendirmeler. A.H.S Karikatürist Ramiz Istanbul'da Şişli Terakki'de eskiz ve kompozisyon çizdirirdi. Sonra lise dönemi. Izmir Kız Lisesi'ndeki hocam Abidin Elderoglu. Daha sonra da Abidin Dino ve Arif Dino'nun özendirmeleri, amcalarım. Ayla'nın, resimleri için seçtiği adlara bakıyorum: "Doganın Direnişi", "Krizanlcmle: in Yumrugu", "Sıradan Ölümlüler". Daha önce Ankara'da açtığı bir sergiden, "Triptik Antriyumlar"ı anımsıyorum, bağnazlığa karşı birleşen, güçlü yaprak. Çiçekler çiçek olmadan önce ressam için birer iletişim aracı. Ve renk bu ussal düzeyin şiiri bence. Dıştan ele ahnınca, yeni bir öykü getirmez görünüyorlarsa da nergisler, laleler, siklâmenler bir dünya görünüşünün biçimlenmesidir. A.H.S. Çiçekler bir topluluk demek bence. Tek manolya, tek gül de yapttm. Çünkü toplumda yalnız insan da var. Bazen çerçevelere sığmayan, sınırları aşan cesur, yürekli, belki de biraz dikbaşlı çicekleri çok se RADYO 05.00 Açılış program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunun içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 11.55 Hafif müzik. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Öğlettzeri.12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk ve sorunlanmız. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 16.55 Hafif müzik. 17.00 Olaylann içinden. 1730 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Hafıanın çocuk sarkısı. l8.20Erkekler faslı. 18.50 Hafif müzik ve reklamlar. 19.00 Haberler. 19 J0 Beraber ve solo şarkılar. 20.00 Köyümüz köylümüz. 20.20 Solıstler geçidi. 20.40Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Koauiann içinden. 21.35 Türk Halk Müziği dinleyici istekleri. 22.00 Se»ilen eserler. 22.3© Solistlerden seçmeler. 23.0001.OOTRT2 ile ortak yayın. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yansı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan 08.00 Sabah için müzik. 09.00 II il Türkiye. 09.30 Sabah konseri. 10.00 TRT I Şarkılar. 10.20Türküler. 10.40 Nobel. 11.00 Küçük koro. 11.30 Türküler. 11.45 Hafif müzik. 12.00 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 12.30 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Türküler geçidi. 14.00 Şarkılar. 14.15 Hafif müzik. 14.30 Yabancı dil ögrenelim. 15H» Barok müzik. 16.00 Halk müziği dünyamu. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Yurttan sesler. 18.00 Çagdaş Türk sanat müziği. 18.30 Din ve ahlak. 19.00 Haberler. 19.30 Mahalli sanatçılanmız. 20.00 Oünden bugüne tango. 20.30 Yabancı dil ögrenelim. 21.30 " " anlatıyor. 22.00 Solistlerden birer sarkı. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Hafif müzik. 23.0001.00 TRT1 ile ortak yayın. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Gune başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok müzik. 09.30 Çeşitli sololar. 10.60 Caz müziği. 10.30 Her hafta sizlerle. 11.00 Oğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimızden. 13.00 Konser saati. 14.30 Caz müziği. 15.00 Müzıkli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Pop dünyasından. 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Mdodiler geçidi. 20.30 TRT İstanbul Hafif Muzik ve Caz Orkestrası. 21.00 Salı konseri. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Dört mevsimden. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT III viyorum. Örneğin papatyaları, mimozaJarı istediğiniz kadar çerçevenin katı disiplinine almaya çalışın. Onlar yine bir yolunu bulup sının zorlayacaklardır. Ve ben onları öylesine seviyorum ki. Meksikalı Diego Rivera'nın "Aron Çicekleri' tablosunu anımsıyorum. Tablo baştan başa binlerce aron çiçeklerinden oluşmuş. Çingene de var tabloda ama önemli değil. Önemli olan, çiçek ünitelerinin birleşmesi, dayanışması. Neye karşı? A.H.S. Benim dünya görüşüm, nihilizmi ve karamsarlığı ortadan kaldırmaya yönelik. Çağda ? insanın kaçınılmaz sorunları bunlar. Daha iyi, daha mutlu, en azından yaşanabilir bir dünya için nihilizmin ve karamsarlığın aşılması gerek. Tüm insanları neşeye çağırmak yani. TRT'nin yanlılığı Türkiye'nin gündemindeki güncelliğini sür • dürüyor. Bir kez daha gördük ki, ne TRT Yasası, ne de TRT yönetiminin uygulaması, yansızlığın içinde bulunduğumuz dönemde de korunmasını sağlayamadı. Ne var ki, yansızlık konusu her dönemde siyasal partiler açısından ele alınmakta • dır. Salt günümüzdeki örneklere bakarsak, TRT'nin siyasal partiler dışındaki yayınlarında yansızlığını koruyabildiğini söyleyebilir miyiz? TRT'nin YÖK'le ilgili tutumuna bir göz atalım. YÖK konusu ilk kez 13 kasım 1981 akşamı televizyonda "açıkoturum" adıyla yapılan bir yayında ele alındı ve o günlerde YÖK daha kurulmadığı için, eski üniversıte rektörlerinin İhsan Doğramacı1 ya nasıl selam çaktıklarını izledik. Bir iki gün sonra bu güldürünün ikinci bölümü sunuldu. Selam çakanların durumu orada da sergilendi. Her iki yayın da son derece yanlıydı. Hem düzenleniş, hem de yönetim bakımlarından... Tüm konuşmacılar Doğramacı'ya yönelikti ve onu destekliyordu. Hatta sokakta yeni YÖK Yasası konusunda düşünceleri filme alınmış kişiler de... TRT, belli konularda istedtği düşünceleri sokaktaki adamdan özel bir yöntemle topluyor. Vatandaşın düşüncelerini öğrenmek için sokağa çıkan TV ekipleri hiç karşıt görüşlü kişilere rastlarnryoıiar. Anayasa halkoyuna sunulmadan önce de böyleydi, YÖK Yasası daha yürürlüğe girmeden önce de.. Hatta geçen hafta tütün başfiyatı konusunda TRT muhabirinin düşüncesini aldığı üreticiler örneğinde de eski uygulamaları andıran bir durum vardı. Açık havada, herhalde tütün başfiyatının açıklandığı yerde, TV muhabirinin sorusuna yanrt veren üreticiler durumdan hoşnut olmadıklannı söylediler Ama araya serpiştirilen ve kapalı yerterde yapılan çekimlerde konusanlar ise olumlu görüşier ileri sürdüler. Oysa bir gün sonraki gazetelerden tüm üreticilerin tütün başfiyatından hoşnut olmadıklannı öğrenince, TRT'nin denge sağlamak için tek tek olumlu görüş aldığı kişilerin çekimini de dışarda ve diğer üreticilerin yanında yapması gerekirdi diye düşündük. En azından inandıncı olabilmek amacıyla... Aynı ınandırıcılığı TRT'nin YÖK'le ilgili diğer yayınlarında da beklerdik. 29 Aralık 1983 akşamı televizyondaki "Bir Konu Bir Konuk" izlencesine çıkan Doğramacı, daha önceden kendisine bildirildiği havasını yaratan sorulara YÖK'ün erdemlerini anlatan yanıtlar verdi. Gerçi, TRT'nin soranı da, yanıt vereni de çok sevindirdiği anlaşılan bu yayında Doğramacı'nın karşısına karşıt görüşlü birini oturtmasına hiç de gerek yoktu. Ama TRT adına bu izlenceye çıkan kişi, "Çok sayın Doğramacı, üniversitelerden rektörlüklerin gkişimiyle ya da kendiliklerinden ayrılan öğretim üyeleri, asistanlar ve öğretim görevlileri var. Acaba bunun nedenlerini biliyor musunuz?" diye küçücük ve suçsuz bir soru soramaz mıydı? Hayır, soramazdı. Doğramacı'nın, "YÖK, bir tek öğretim üyesinin bile işine son vetmemiştir" diyeceği önceden bilindiğinden değil, TRT yanlı olduğundan ötürü böyle bir soru gerekli görülmedi. Oysa en azından böyle bir soruyu sormak TRT'nin görevleri arasındaydı. Üstelik inandırıcı olmak ve güven yaratmak için de bu küçücük soruya gerek vardı. TRT'de yanlılık örnekleri, salt siyasal partilerte ilgili uygulamalardan çıkanlmamalıdır. Her konuda yansız olması sağlanamazsa, TRT'nin siyasal partilerte ilişkilerini de olumlu bir yota koyması beklenemez. Bu sorunu bugünkü TRT Yasası ve TRT ekibiyle cözümlemek ise tumden olanaksızdır. TTCÂTROGOSTERI İstanbul Devlet Opera ve Balesi G. Verdi Opera, prolog ve 3 perde 25 şubat cumartesi saat 20.00 28 şubat salı saat 20.00 Orkestra Sefi: Ottovio Zııno Sahneye Koyan: Josef Zehetgruber Koro Şeti: Gokçen Koray Dekor: Seza Altındağ Kostum: Şanda Zıpçı Kareografi: Aysun Aslan Işık: Ertekin Kulan Sanatçılar: Attila Manizade Roberto Ferrari ACCIAIOLI Melek Çeliktaş Meral Manizade Ender Arıman İlhami Uyanık suat Ankan Nejat Pmazoğlu İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu Kozertmeister: Suheyl Petekoğhj 52S 66 29 522 89 97 İstanbul Devlet Opera ve Balesi L. HkıkiM DOSTLAR TIYATROSU BRECHT w «137 ai poyrazoğlu tiyatrosu kenter tıyatrosunda KENT OYUNCULARI Kenter Tiyatrosu Harbıye 146 35 89 Itoıesse WilUaro$ "Cappadocia" belgeselini bir ABD yuyın kuruhışu alıyor Kültür Servisi Güner Sanoglu tarafından çekilen 16 milimetrelik ve 21 dakikalık belgesel film "Cappadocia", ABD'de uydu aracıhğıyla yayın yapan bir yayın kuruluşu tarafından satın alınacak. ABD'nin özellikle belgesel filmler yayınlayan kuruluşu National Geographic Society, ülkede 20 milyon izleyiciye ulaşan 98 istasyonun sahibi. 21 dakikalık "Cappadocia" ile birlikte 4 dakikalık bir reklam kuşağı da yayımlayabileceğini duyuran kuruluş, dakikası 4000 dolaf olan bu kuşak için ABD pazany^ la ilgilenen dıssatımcılann ilgisirri çekiyor. 1937'de doğan Güner Sanoglu, Federal Almanya'da TV fîlmi yapımı ve yönetimi öğrenimi gö> dü. 196272 yılları arasında Türkiye'de çalıştı. 197282 yıllan arasında da Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nda öğretim üyeliği yaptı. Bu okul adına çektiği "Ladik 76" ile Cracowie ve Tampere Şenliklerinde odül aldı. Daha sonrai, "Beritanlı", "Cappadocia", "Keçe", Iş Bankası adına "Eşref Üren" ve Finlandiya TV'si için "Aphrodisias" adlı belgeselled çekti. TRTn ATTILA LA B^YADKRE R. Komkov SKHBVMT tMt* 1 fmrut 21 «ubM •»* s u t 20.00 G. Verdi opera 3 perde 25 şubat cumartesi saat 20.00 28 şubat salı saat 20.00 W A. Mozart Töncten; Gcnco Eriol C.tesiPazar: 15 0018.30 Çr Prş Cu 19 00 BULMACA TRAMVAYI 0|«n2MIİH Cuma 21 OOC.tesı 14.30 ve 17.00 KT\'U.\ DEV^KUSUKABARE i\c BASIIKNNK C. M. von W*twr KBl opara 1 p 2« şubat pazar saat 15.30 C«IM*>. I I M Ck»rnarl« 3021 M r MÜŞFİK KENTER . KORHAN ABAY MUSF1K KENTER T. Joncs • H. Schmtdt KANTASTİK perde 29 subat çarsamba saat 18.30 GENEL İSTEK UZERİNE SaVP«Nn*ı:ll.M<21.30 ORKESTRA SON 20 OYUN içın Clarence Darrovv Pazar: 14.3017.00 Beyoğlu KUÇÜK SAHNE D£ ORTAOYUNCULAR 143 64 17144 43 27 TtJ: 143S4*W5414S6944149İ391 ATATURK KULTUR MERKEZI ODA TIYATROSU İSTAdBUL DEVLET TIYATROSU HARBİYE KONAKSİNEMASINDA 140 54 58 Pazartesı hariç hergün 22.00 Cumartesi Pazar 18.00 Bakırkiy Bâlent Kayata* Ercan Yazgan Tiyatrosu FERHAN ŞENSOY'uır ŞAHLARI DA/ VURURLAB/^ SOLDAN SAGA \! Deniz araçlannın yanlanna, çarpmaları önlemek amacıyla konulan yastık. 2/ Gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan... Saz ya da kamıştan yapılmış kulübe. 3/ Öğiitülrnüş tahıl... Hunlar'ın ünlü hükümdan. 4/ Obje. 5/ Gümüşün simgesi... Günaha sokma. 6/ Bağışlama... Edime'nin bir ilçesi. 7/ Teniste, topu rakibin gerisine düşürmeyi amaçlayan vuruş... Argoda esrar... Kıta sozcüğünün kısa yazılışı. 8/ Yahudi inanışmda kötü meleklere verilen ad... Bir yılan türü. 9/ Usadayanan, ölçülü. YLKARIDAN AŞAClYA 1/ Longplay. 2/ Batı kökenli olup edebiyatırruzda da kullarulmış bir şiir türü... Yelkenlerin açılması için verilen komut. 3/ Türkiye'nin plaka işareti... Bazj Islam ülkelerinde kullanılmış bir çeşit tahıl ölçeği... Bir müzik parçasının, istek üzerine ikinci kez çalınması. 4/ Afrika'da bir ırmak... Bir ünlem. 5/ Türlü nedenlerle başan gösteremeyen... Çevgen. 6/ Bir ilimizin kısa yazılışı. 7/ Hinduızm'in temel öğesi olan hiçbir varlığı incitmemek ilkesi... Berilyumun simgesi. 8/ Kıldan kaba dokuma... İspino. 9/ Eski Türkler'de bazı heykellere verilen ad. Perşembe Cuna Ojmartts» Pazar 18 30 18 30 2100 15 30 18 30 15 30 18 30 DÖK İÇİNİ RAHATLA Y K M : KantteMrir KmMtofc Mudk: EsHıEııgin Seanslar: Salı persemba • cuma: 21.15 ÇarşanMM cumartesi: 15.30 21.15 Pazar: 15.3018.30 İstanbul Cad. Tapu Daireti Sok. Munkaı komedt 150. oyun İstek ünrifK son iki hafta Bakırkoy. Idtl Abla Cocuk Tiyatrosu kJil Yazgan LİMON MEHMET BAYDUR YÖNETEN: MÜŞFİK KENTER SCarPerC13 30Ctesı 15 00 Yazan: Güldüru Üretim Merkezi Gündüzleri sîfıema oynamaktadır SIRASELVILER Ttl. 144 4B75 DEVEKUSU KABARE TİYATROSU AKIL MAKIL Muzikh çocuk oyunu Yazan: Nedim Doğan Yoneten: Ercan Yazgan Haydn'ın bir senfonisi bulundu LONDRA (THA) Ünlü besteci Josef Haydn'ın tamamlanmamış bir senfonisi bulundıî. Kuzey Irlandalı bir çiftçi tarafından e\inin tavanarasında bulunan senfoninin 1768 yılında yazıldığı ve Haydn'ın çalışmalarını gösteren özel defterine "İyilik \e Kölülük tçiçedir" adıyla geçirildiği bildirildi. "Observer" gazetesinin haberinegöre, 1829 yılında Haydn'ın yayıncısı "Artaria" tarafından satın alındığından bu yana senfoninin nerede olduğu bilinmiyor. Senfoni hakkında bilinen tek gerçek, bugüne kadar hiç çalınmamış olması. 16 sayfalık senfoninin 28 mart gunu Londra'daki unlü müzayede salonu Christie'de Beelhoven'e ait yarım 5ay,fa nota, Mendelshon, Schumann. Rossini ve Liszl tarafından yazılmış mektuplarla birlikte satışa v'ikanlacak. "Observer" müzik tarihçisi Prof. H.CRobbins tarafından incelenen senfoninin "çok önemli" olarak nitelendiöini belirtti. Cumartesipazar: 13.00'te Ta4 S72 64 25 Bakırkoy Td: S72 64 25 Akbank'tan Sevgili Çocuklara AkbarıkÇocukTryatrosu "MasaKUn Kaçan YanpYoneten Muzık Koreografı Dekoı Kostum Işık Sahne amırı K«lo4>*n" Erol Gunaydın Keıem Yılma2t Gulen Andak Remzı Iren Deroı rcan Erbıl Çevıkeı NıAh#>t Cık Goksel KorMv Zeynep Tedu Ayla Âsiancan Gulen Andak Rana Ersoz Fatoş Gunaydın HADI CAMAN 7 TEPE OYUNCULARI Kadıfcoy Halh tgıtım Merkeıı 336 12 00 tivatroatölve KENTER TIYATROSUNDA INDIRIMLI GENÇLİK OYUNLARI HER$EY SATILIK DEIİZTÛmuUJ »azairyöneteıı: Macrt mürik: Sarper Özsan Son 4 ovun Ptea 15 18.00 Tel 147 36 34 146 35 1 YALNIZLAR PARKI BABA İLE OĞUL Oynayanlar: Bulent Kayaba$ Selım Na^ıl Yuksel Gozen İhsan BtUev Hayrettın Arslan Suat Onen CarsamOa 21 00 PersemtK 2ı 00 FToo , "*"*'• < / \ O İ \ N E O İ R K İ ... 9 $on S Oyun SlCrjPrs 21 15 Crî 15 30 IhM •unu| I I 1 0 C tesı <3 M Ad«fDEDİGİN SalıÇarç 18 15 15 00 !! m CunaytTUREL Cumartesi Pazar saat 11 00 Zmcırhkuyu Hodrı Meydan Tiyatrosu AkbankCocukSineması SERAMAR SANAT GALERİSİ ÖZGÜN BASKI SERGİSİ 22 Şubat22 Mart 1984 Ifjnp Çıkmazı No 2 Fenerbahce »SANAT GALERİSİ* lanak Resım Sergisı 926 Şubat Tom *nd J»rry v« Konulu Çocuk Fılmlari H«r C u m ı r t M i Sinema 74 5uıeyva Sınpmist H«r Puır Sunar Sıne.T.'isı Kent Smem'jsı Baıurkoy/tstanbu, Kddıkoy/Istanbul üsfeudjr^İsTanDul Kızıltopı »ristanbjl TiyatiDSU AkbankKaragözveRukla HODRİ MEYDAN KÜLTÜR MERKEZİ Bakıık^y Buient Kayabaş Eıcan Ya2gan Tıyatrosu CumartesıPâzar sadt 1 !00 de Sunanlaı Taceddın Dıker Selahattın Erener KADINCIKLAR Yazan: Tuncer Cücenoğlu Yoneten: Levent Kırca Kareografi: Sait Sökmen Müzik: Gnıp Gündoğarken Oyuncular: Levent Kırca. Alev Sayın. Ece Orge. Melahat Özekit. Dursun Ali Sanoğlu, Ferdi Akarnur, Mehmei Guney. Aydın Tolan. Yavuz Kumcay, Burhan Gokhan. Şefik Avcı, Mnstfa incesu, Beyler Gunay. ÇarşambaPerşembeCuma 2 ' 00 C.tesiPazar: 15 30 Tel: 166 74 19 1983 TOBAV 1.LİK ÖDÜLÜ CİHAT ÖZEGEMEN SİNEMATİYATRO İLANLARI HER GÜN BU KÛŞEDE SATILIK RUS FtNOSU 1.5 ayhk. Yusuf Dikmenli. Tel.: 520 78 29 Nıspetrye Cad 44 Etıler Tei 165 19 35 * Davtnvtltr para\ızâır Ctwr Akbonk sufolrrtnden lemın edtlehılır