Katalog

CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rına davanmaksızın gorevden uzaklaştınlamayacağı ılkesını benımsemekte ıdı Oldukça a> rıntılı duzenleme olan yenı <\na yasa'nın 135 maddesı ıse, bu kurulıışların etkı alanını daraltmış, vurutme organına busbutun baâımlı kalmaları sonucunu doğuran sırurlandırmalar getırmıştır 5 ağustos 1983 gunlu Resmı Gazete'de vavınlanan 54 sayılı V asa Gucunde kararname ıle, Avukatlık Ya^ası'nın yedı maddesı doğrudan değıştırılmış, beş ek madde konulmuştur Kısa bır sure sonra, Avukatlık Yasası, 16 Evlul 1983 gunlu Resmı Gazete'de vavınlanan 79 savılı Yasa Gücunde Kararname de, bır kez daha değıştırılmıştır Bu yenı du zenlemeler, hukuksal temelını \navasa'nın 135 maddesınden almaktadır Ancak hemen belırtelım kı, baroları vurutme organının vonetım ve denetımıne bağımlı kılan değışımler, Anavasa ıle ızlenen amacın aşıldığı kaygısını verecek bovutlardadır Avukatlık Yasası'nın 154 maddesı, mesleğını uygularken bazı suçları ışledığı savı ıle hakkında kamu davası açılan avukatın, yargılama sonucuna değın, gorevden geçıcı vasaklanmasını ongormektedır Boylece henuz sanık durumundakı avukat, bır vargı karan olmaksızın onceden cezalandırılmaktadır tzledığımız pek çok olavda, vargılanan avukatlann aklandığını gormekteyız Ovsa yenı duzenlemelerle madde kapsamı genışletılmış, " devletın kışılığıne karşı ışlenen curumler " nedenıyle de, son soruşturmanın açılması durumunda, gorevden el çektırme zorunluluğu eetırılmıştır Buna neden gerek gorulmuştur'' Avu katlar toplumsal olaylaria ılgılenen kışılerdır Sıyasal partılerde, derneklerde, kendı örgutlerı olan barolarda gorev ler ustlenmekte dırler Getırılen katı kurallar, mesleksel çalışması ıle bırlıkte, olağan toplumsal ılışkılennde, avukatı valnızlığa ve edılgenlığe duşurmevı amaçlamaktadır Insanlardan, kendı onurlarından odun vererek, başkalarını savun maları beklenmemelıdır Savunmanın gerıletılmesı, yargının te mel ogelerınden bırının eksık bırakılması anlamını taşır YENİ YUKUMLULUKLER GETIRtLDİ 54 savılı kararname, valılere, sonradan vargıç onayı alınmak koşulu>la, seçımle gelen yonetım organlarını gorevden alma yetkısını vermıştır Barolar, Adalet Bakanlığı kararlarını eksıksız uygulamakla yukumlu kılınmışlardır 79 savılı kararname, barolar uzerındekı ıdarı ve malı denetımın, II Cumhurıyet Savcıla rı ve Adalet Mufettışlerı elı>le >urutuleceğını belırtmektedır Ulke duzeyınde hukuksal sorunlann doruklaşabıleceğı günlerde. bu duzenlemelenn, ne tur olum suz uvgulamalara kavnaklık edeceğı şımdıden gorulebılmektedır Sozu edılen kararnamelerle, Avukatlık Yasası'ndakı değışımlerın tamamlandığı duşunulurken, 7 Ekım 1983 gunlu Resmı Gazete'de 2098 sayılı Dernekler Yasası yayınlanmıştır Bırıncı maddesınde " derneklerle ılgılı esasları duzenlemek " amacıyla çıkartıldığı belırtılen vasanın 92 maddesı oldukça ılgınçtır Meslek kuruluşlanna yenı >ukumlulukler getıren, ozel yasa lannı dolaylı yollardan bır kez daha değıştıren bu maddenın bu tunu >oyledır "Bukanunun21 maddesının 2 tıkrası, 30, 37,40, 42, 43,44, 45, 48, 65, 66, 67, 68 69, 70, ve 90 maddelerı, ozel kanunların da hukum bulunmamak kaydıv la kamu kurumu nıtelığındekı meslek kurulusları ıle ışçı ve ışveren sendıkalan ve ust kuruluş ları ıçın de, ceza hukumlenyle bırlıkte uvgulanır " Kamu kurumu nıtelığındekı meslek kurulusları, devletın yonetsel orgenlerı arasında ver almaktadırlar Kapsadıkları uğraş alanında, kamu hızmetının vurutulmesını ustlenmışlerdır Toplumsal ışlevlerının onemı ne denıyk, Kendılerıne ozgu >etkı lerle >onetılmelen gerekmektedir Kamu hızmetının bır ozellığı de, kesıntısız ve sureklı oluşu dur Oysa sessızce > ururluğe gı ren Dernekler Yasası, bu kuru luşları derneklerın konumuna yaklaştırmıştır Genel nıtelıkte kı vasaların, değışık konularda kı ozel duzenlemelere bu tur vol lamalar vapması, hukuk teknı ğı açısından sakıncalıdır Nıte kım Dernekler Yasası'nın mes lek kurulusları ıle ılgılendırıler maddelerı, venı yonetmelıkler çı karılmasını ongormekte, otekı vasalarla bağlantılar kurmaktadır Bırbırını ızleven bu tur >olIamalar sonucunda, meslek kuruluşları hakkında 2559 sa>ılı Polıs Vazıfe ve Selahıyetlen Kanunu'nun 8 maddesı uygulanarak, valıler, vargı karan olmak sızın, vonetım yerlerını suresız kapatabıleceklerdır Hıç kuşku vok kı, boyle bır uvgulama, Anayasa'nın 135 maddesı ıle bağdaştırılamaz Kunıluşlannın 60. yılında, Barolann, yazımızda belirttiğimiz giivensizlikle karşılanmalannı haklı kılacak nedenlerin varlığı benimsenemez. Savunma mesleğinin bu yeni sorunlannın düzlıiğe çıkartılması için, gelecek günlerde, kararlı ve yapıcı yaklaşımlann gündeme getirilmesi gerekmektedir. 60. Yılmda Barolar ve Avukat lık PENCERE 18 ŞUBAT 1984 Rıfat llgaz'ın kitapları... Hasan Izzettın Dınamo "Ikıncı Dunya Savaşı'ndan Edebıyat Anıları"nda 1940 kuşağı yazar, saır ve sanatcıları ıçın dıyor kı. "Bız: 1940 kuşağı toplumcu yazariar, şajner, ressamlar; leyleğın yuvadan attığı yavrulardık " Rıfat llgaz da bunlardan bırıydı Dınamo, anılarında llgaz'ı da anlatıyor ' Bu şaırler arasında tanıdığım en ılgınç kışı, Rıfat llgaz'dı, Karagumruk'te Turkçe oğretmenlığı yapıyordu Ince uzun bır boyu, yeşıl, cok zekı gozlerı vardı Yakışıklı bır gençtı Gary Coopeft andıran bır yanı vardı Espnlı konuşmasını sevıyor, üzgun, karamsar şıırter yazdığı halde, arslan gıbı yergıler yapıyor, zengın bır mızah havasıyla konuşuyordu O da benım gıbı Gazı Eğh tsm Enstıtüsu'nde okumuştu Umutsuz şıın&r yazryordu Ben bunu onun hasta oluşuna venyordum Yazdığı uzgun şıııierden bırınde şoyle dıyordu Çektım aydınlığa perdelerı' Pek az zaman sonra aydınlığı orten bu küskün perdelerı kalemının çelık uçlarıyla yırtacak, gerçeğı en lyı gosteren oğle ışığını sanatının loş odasına alabıldığıne dolduracaktı Rıfat llgaz bu sıırlerını pıyasaya hıç çıkarmadı" •k GÜNEY DİNÇ, Avukat Toplumsal bır gereksınım olarak doğan avukathğın, butun ulkelerde a\nı tur kurallara bağlanmadığı, bılınen bır gerçektır Bu aynmlar, ulkelenn tarıhsel gelışmelennden kaynaklanmaktadır Avrupa'da avukatlık, ge nellıkle bır soylulaı uğraşı olarak gelışmıştır Avukatlar,yaş,kıdem, atama, soyluluk gıbı nedenlerle, değışık kesımlerde topIanmışlardır tzleyeceklerı davalar, ustleneceklerı ıjler, bulundukları konumun olanak verdığı sınırlar ıçersınde yurutulebılmektedır Çağdaş hukukun gehşımıne buyuk katkılar sunan bu ulkelerde, avukatlar arasında eşıtlığın gerçekleştınlememesmı yadırgamaktayız Meslek kuruluşlarının orgutlenmesını de etküeyen bu tür ayncalıkların, gerçekte, feodal kökenlı geleneklenn gunumuze varan uzantıları olduğunda hıç kuşku voktur Dunvanın en eskı uğraşları arasında >er alan avukatlık, Turkıye ıçın çok yenı bır oluşumdur Osmanlı kamu >onetımınde, avukatın ışlevını ustlenen bır gorev a>nmı, başlangıçtan ben söz konusu değüdı. Eskı Roma ve Yunan Sıte'lerıne uzanan bır çalışmanın, ulkemızde ozelIıkle son yuzyıl ıçersınde belırgınleşmesı, buyurucu devlet olgusunun yanı sıra, vargılama >ontemlerının evrımı ıle de yakından ılgıhdır Bağımsız vargı duzenının kurulamayışı, savunma hakkı ıle bırlıkte, avukatı da yuzvıllar bovunca gereksız kılmıştır Turkıye'de avukatlık, çağdaş anlamda mahkemelerın kuruluşunu ızleyen vıllarda gelışmıştır Tanzımat'la bırlıkte 1840 >ıhnda başlatılan ozel ve kamu hukuku alanındakı yenılıkler, avukatın çalışma ortamını yaratmıştır 1876 yılında > ururluğe konulan "Dava Vekıllerı Hakkında Nızamname", o donemın yargısal alandakı venıleştırtne gınşımlerının bır bolumu olarak, savunmayı orgutleven ılk belgedır Turkıye'de ıse avukatlık, bır halk mesleğı olarak doğmus, boyle gelışmıştır Bu nedenle, eşıtlık ıçınde, ayrıcahksız ve gerçekçı kurallara bağlanabılmesı daha kolay olmuştur Cumhurıyet'ten oncekı, "Dava Vekıllerı Cemıyetlen", avukatlann ılk örgutlerıdır Gerçek anlamda barolar, 1924 yılında > ururluğe gıren "Muhamat Kanunu"ndan sonra kurulmuşlardır Avukatlık, bağımsızlık ve oz gurluk mesleğıdır Avukatın gorev ozgurluğu ıle, barolann bağımsızlığı, eş anlamdakı kavram lardır 1969 yılında yururluğe gıren 1136 sa>ılı Avukatlık \asası, getırdığı yenılıklere karşın, mesleksel bağımsızlığın sağlan ması ıçın >eterh olmamıştır Barolann orgutsel etkınlığını belırleyen onemlı kararları, Adalet Bakanlığı'nın onayına bağlı kılınmıştır Doğrudan >argıç ve savcı atamalarını vapamayan Adalet Bakanlığı'nın, adayların avukatlığa kabul edılıp edılmemesı, dısıplın uygulamaları konulannda son soz durumuna getırılmesı, savunma mesleğının bağımsızlığı açısından sakıncalı konumlardır Barolar, 60 yıllık deneyımlerın de ortaya koyduğu gıbı, kışılıklerını açık seçık kanıtlamış örgutlerdır Çok yönlu bır evnm ızleyen savunma mesleğı, bugun yenı sorunlarla yuzyuzedır 1961 Ana>asası'nın 122 maddesı, kamu kurumu nıtelığındekı meslek kuruluşlarının yonetım ve ışleyışlerının demokratık kurallara aykırı olamayacağını belırtmekte, seçımle ışbaşına getırılen yonetım organlarının, yargıç kara OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Dostların yazdıklarını okurken... Atmosferde karbondıoksıt ga zının kaçınılmaz veengellenemez bır bıçımde artmaya başlaması yeryuzundekı havanın gıderek ısınmasına neden olmakta Bu olgunun dıkkatle değerlendırıl mesı gerektığıne ınanan bılım adamları 1990'larda onemlı ıklımsel değışmelerın başlayacağını belırtmekteler Insanoğlu gelecek yuzvılda ısı nan hava>la bırlıkte değtşen çev re koşullarına da uvum sağlava bılme kavgası verecek Iklımsel değışmeler kuşkusuz canlıların besın kaynaklarını da olumsuz vonde etkıleyecek karbondıoksıt gazının atmosferde bırıkmesı, valnızca veryuzu ısısının bırkaç derece artına sunrneden ohmtMa'fceknayacak Değışen ıklım ve çevre koşulları, ınsanoğlunun sosyoekonomık vapısında da buyuk değışmelere neden olacak RnİM/TFKNTK YÖNETEN ÖMER GÜZEL Yeryüzü beklenüdiğinden luzlı ısınıyor Bu sorunun ıncelenmesı amacıyla yapılan araştırnıalarda ver>uzu atmosferının ne kadar surede ne kadar ısınacağı henuz kesın rakamlarla saptanamadı Fakat en ıvımser yaklaşımla 2040 vılında 2 derece ve 2100 yılında da 5 derecelık bır ısı artışı beklenmekte Rakamsal olarak kuçuk gıbı gorulen ve bır çoğumuzun onemsemeyeceğı bu ısı artışı kutuplardakı buzul kutlevı erıtmeye başlatacak boyutlardadır Yeryuzunde oluşan karbondıoksıt gazı guneş ışınlarmın atmosferden kolayca geçmesını sağla>arak veryuzunun ısınmasına neden olmakta Ayrıca ver yüzünden yansıyan ısının tekrar atmosfer otesıne geçışıne de engel olmaktadır Oluşan karbondıoksıt gazının ana kavnağı ıse gunluk vaşantımızda kullanılan petrol ya da komur gıbı fosıl va kıtlardır Zaman ıçensındekı atmosferık değışmeler ve vakıt tuketımı ıncelendığınde sorunun çozumu ıçın >apılabılecek pek az şey olduğu gorulmekte Fosıl yakıtla rın kullanımı tumuvle vasaklansa bıle atmosfenk ısınma ancak bır sure gecıktırılebılecek Yazı yazmadığım, daha doğrusu yayınlamadığım sure ıçınde (26 ağustos 30 kasım 1983) arasında ılgımı çeken ben de bunu yazmak ısterdım" dıye kesıp bır yana ayırdığım yazıları karıştırıyorum Bır dosya dolusu gazete kesığı llhan Selçuk'un yazıları 16 Kasım'da çıkan "Narıskın'ın Sazı" Kölelerını nota adıyla anan, onlardan yalnızca belırlı bır sesı çıkartmalannı ısteyen derebeyının oykusu Selçuk "tek seslı" olmamak gerektığını söyluyor, dıyor kı " 0 ınsan kı egemenın buyruğunda doremıfa olmakia ış yaptığını sanır, ancak bır âlettır, çunkü ozgurce düşunmekten, dünyayı kavramaktan, bağımsız eleştınden, bılımsel kuşkuculuktan yoksundur kelepçe onun kafasına takılmış, bukağı beynıne vurulmuştur " Yıne llhan'ın 13 Kasım yazısı "Mıllıyetçı Muhafazakâr ne Demek" Özet olarak şunu söyluyor "Mustafa Kemal Ataturk mıllıyetçı devnmcı'dır Mıllıyetçı Muhafazakâr olan kışı Ataturkçulüğe ters duşer Boyle konuşanlar ya Atatürkçuluğu bılmıyorlar, ya da kasıtlı olarak Atatürk'un adına sığınmayı küçük polıbka olarak benımsıyorlar " Bakıyorum, llhan'ın bır kaç yazısı daha var "Kahrotsun Bürokrası", "Serbestlık", ' Doğan'ı Toprağa verdık" vb "Kahrolsun Bürokrası "n\r\ son bolumunu bır daha okuyorum "Reform maskesı altında yenı paylaşım kaynakları yaratmaya kalkışmak sermaye felsefesının doğal polıtıkası olabılır, ama bu ışın aslını astarını ortaya dokmek de halktan yana yazarların gorev/ değıl mı?" • Örsan Oymen'ın "Atatürkçulükuzenne"s\ de gazeteden kesıp bır yana ayırdığım yazılardan Örsan, herkesın kendıne göre Ataturkçu olduğunu gulmece dılıyle yazmış, sonunda şöyle dıyor "ölumunün 45 yıldönümünde Atatürk'un kemıklennı sızlatmak pahasına her bınmız kendımıze göre gene Ataturkçu olduk Poster ve slogan Atatürkçuluğu yenne Atatürkçulüğun özune, yanı çağdaşlığa varamadığımız takdırde, yuzüncu ölum yıldönümünde de aynı görüntuyü sergıleyeceğe benzenz " • Uğur Mumcu'nun bır kaç yazısı var dosyada Ama "Öpüşme ve Oynama"y\ okurokumaz 'yaşa' dedım1 Hıç hoş olmuyor koskoca adamların yerlıyersız kucaklaşmaları, bırbırterının yanaklannı opmelerı> Yen, zamanı var boyle yakınlık gösterılennın Uzun bır yofculuğa çıkarken, uzun bır aynlıktan sonra Ama bır devlet adamının, sorumlu bır kışının TV onunde, fotoğrafçılar karşısında sık sık onunla bununla öpüşmesı hıç hoş kaçmıyor Mumcu da şoyle yazmış "Alkışlar, zevzek guluşler, yılışık kahkahalar Ne o sıyaset yapıyoruz Bırakın efendım bu alaturkalıkları " Dosyadakı otekı yazıların da hıç değılse adlarını ansam mı'7 Velıdedeoğlu hocamızın "Nıçın Atatürk Cumhunyetı", Turker Alkan'ın "Don Kışot'a Saygı", Server Tanılh'nın "BirÖlümün Anlamı", Tarık Zafer Tunaya'nın "Irak Çölunden Dumlupınar'a" Teoman Erel'ın "Ademde Israr Etmek" Hepsınden parçalar sunmak ısterdım, ama yer kalmadı En lyısı Alkan'ın yazısından bır alıntıyla yazımı bıtırmek ". Don Kışotiara gulmekte, kızmakta ve onları küçumsemekte pek acele etmeyelım denm Tanh ıçınde kımın gülunç duruma düşeceğını önceden kestırmek pek mumkun olmuyor da..." Kaç yıl daha yaşayabilirsinîz? 60 vaşına gelmış bır kadın ya da erkeğın, geçmış yıllarında onemlı bır sağlık sorunu yoksa, 10 yıl daha aktıf ve çevresının vardımına gereksınme duvmaksızın >aşamını surdurebıleteSı beklenebüır Yetmışlenıun sonlanna yaklaşan bır kışı ıse, yaşantısına, fonksı>onel olarak aktıf geçırebıleceğı 7 vılı daha eklevebılır 85 yaşının uzerındekıler ıse ancak 34 vıllık aktıf >aşam geleceğı beklentısınde olabılırler Erkeklenn ıstatıstıkı olarak kadınlara kıyasla daha genç >aşta olumlenne karşılık yaşantıla rının daha buyuk bır kısmını çevresel destekten bağımsız, kendı başlarına surdurebıldıklerı de bılınmektedır Sanıyorum kı Hasan Izzettın Dınamo bu satırları Rıfat llgaz'ın "Adam Yayınlan"nüa yenı çıkan "Butun Şıırlen 19371983" adlı kıtabını gormeden yazdı Çunku son kıtabında "umutsuz şnrler"\ de yayınlanan şaırın bır ömur boyu suren şaırlığının çızgısını "Bütun Şıırlen"nde ızlemek kolay Ama Rıfat llgaz'ı ızlemek kolay mu Oğretmen, şaır, mızah yazarı koşeyazarı, romancı duzeltmen, oykucu, dergıcı, gazetecı Rıfat llgaz'ı 1950'lerde tanıdım Yonettığım mızah dergısınde çalışmak ıster mıydı 7 Konuşmak ıçın Beyazıt'a gıttık Marmara lokantasında kırmızı şarap ıçerek soyleştık Ne var kı o sıra llgaz "sakıncalı"yo\ı, uzun sure Rıfat llgaz'ın adını dergıye koyamadık, unlu "Ha Babam Sınıft"n\ bıle başlangıçta "Stepne" takma adıyla yayınladık, neden sonra bu çemberı kırabıldık Ne var kı çember kolay kırılamıyor, Turk edebıyatına nıce şıır, öyku, roman, mızah yapıtı vermış bu namuslu yazar omrünce çıle çektı Şımdı llgaz'ın son aylarda bırbırı ardına çıkmış kitapları masamın ustunde dunjyor Çınar \âyınları'nda çıkan "Çalış Osman Çrftlık Senın" ıle " Sosyal Kadınlar Partısı" mızahçı yanını vurguluyor Rıfat llgaz'ın, "Yazko"da yayınlanan "Karartma Gecelen" adlı romanı 1940'ların savaş yıllarını yansıtıyor • Rıfat llgaz artık ulkemızde kışı değıl bır kurumdur Herkes "Hababam Sınıfı"n\ bılır, yoldan geçen bırını çevırın sorun, olumlu yanıt alırsınız Rıfat llgaz halka mal olmuştur, kendısı de sade bır ınsandır, gosterışten kaçar, sıradan aşçı dukkânında, alçakgonullu bır meyhanede, sade ınsanların sıcak dostluklarında hayatın tadını bulur Rıfat llgaz sanat kulıslerının faresı olmaya hıç tenezzul etmemış, bılgıçlık de taslamamıştır, durudur Turkçesı, yalındır anlatımı, gerçekçıdır yaklaşımı, ınsanlan sever, bu sevgının de cezasını çekmıştır "Insanlan alabıldığıne sevmeyı, Bırakmazlar yanına Böyle çekersın cezasını Uç duvar bır kapı arasında " • 1940 kuşağının şaırı Rıfat llgaz, 1980 kuşağını da yaşıyor, kitapları bırbırı ardına yayınlanıyor, "Sakıncalı" Rıfat llgaz'ı okudukça sanatçının sakıncalı sayılmadığı bır toplum duzenıne ulaşacağımıza ınanıyorum Ekonomık koşulları yetersız, geçım sıkıntısı ıçerısınde olan kışıler, varlıklı kışılere kıvasla yaşam mucadelesıne daha erken >Srjık duşuyorlar 'Vukarıda sozunu ettığımız bulgular, ABD'de çeşıtlı bakım evlerınde yaşamlarını surduren 1625 vaşlı kışı uzerınde vapılan bılımsel araştırmalar sonucu VEFAT Merhum İbrahim İsmet Bey ve merhume Fatma Hanımın oğlu, merhum Methi Adakan, merhum Behçet Adakan ve merhume Cevdet Gülel'in kardeşleri, Rebia'nın eşi, sevgili babamız MUSTÂFA ENVER ADAKAN'ı kaybettik. 19 şubat pazar günü Fatih Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazından sonra aziz naaşı Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanında toprağa verilecektir. •ftmywftzası rrterfınm Mehmet Alı Munır Babaoğlu ve Mora, Yenışehır eşrafından merhume Zehra hanımefendının kızlan, merhum Dr Turgut ve Av Orhan Babaoğlu'nun kardeşleri; Sungur ve Oğuz Babaoğlu'nun, Nazh Ataman, Guzın Coşkun ve Mıinıre Erkmen'ın ablalan, merhume Sıtare ve Ahmet Ağaoğlu'nun gelınlen; Av. Sureyya, Dr Gültekın, merhum Abdurrahman Ağaoğlu ve merhume Tezer Taşkıran'ın yengelen, Hayrettın Erkmen, Dr Zıya Coşkun ve Ferhan Ataman'ın baldızlan, Dr Şadıye, Fende, Maral ve Nevın Babaoğlu'nun görümcelen; Alı Taşpınar ve Ezel Ağaoğlu'nun kayınvalıdelerı, Tektaş, Mustafa Kemal Ağaoğlu ve Sıtare Taşpınar'ın kıymetlı ve sevgılı annelerı; Ahmet Ağaoğlu ve Ferıal Ağaoğlu'nun babaannelerı, eskı bakanlardan ve yazar merhum Samet Ağaoğlu'nun eşı, Manısa eskı Mılletvekılı .. ;irt:; yEFAT NERİMAN AĞAOĞLU 17 şubat 1984 cuma günü Tann'run rahmetıne kavuşmuştur Cenazesı 18 şubat 1984 cıımartesı gunü, öğlen namazından sonra Teşvıkıye Camu'nden kaldırılacaktır AlLESt KİTAPSEVERLER KİTAPSATARLAR Eğitim kultur araçlarının üretim ve pazarlanması amacıyla kurulan Çocukları: Fatma, Ayşe, Mehmet, Zeynep, Elisabeth, Sedat Not: Çelenk gönderılmemesi, arzu edenlenn Turk Eğıtım Vakfı'na bağışta bulunmalan rica olunur. EKAŞ 70 yayınevinin 3.000'i aşkın yayınını size ulaştırmak için Q İ I C*C V\T A D DILvJL l\l I f\\ kitabı • Kırk yayınevinin üç bin çeşit kitj sergileniyor,BilgeKitapKulübü' nde VEFATLAR İÇİN ^urtıçı, yurtdışı, cenaze nakledılır Cenaze ılaçlama malzeme, labut, butun ışlemler hassasıyet ve suralle >apılır Satın almadan önce, bir süre, "otomobili kiralayın"... bakın. Ayrıntılı, şaşırtıcı bilgi: Istanbul 140 76 60 163 76 96 Izmır 2112 26 Ankara 25 17 25 \ntalva 16693 Adana 21295 Mersın 234S0 KULÜBÜ'NÜN . SÜREKLİ KİTAP KA[? /VlK Yalmzkulüpüyelerinedeğil, üye olmayanlara da açık. BU G Ü N f AÇILIYOR • EĞİTİM KÜLTUR ARAÇLARI ENDUSTRI VE TİCARET A Ş Cagaloaiu Başrrusahıp Sok Talas Han 16/102 Tel 5 22 49 66 Istanbul AV/S • Hem de sürekli. cum«n«ti d«hiı, her s a b a h d o k u 2 d a n a k Tel.: 147 20 06 140 68 86 ışletmede avn.a 18 ambulans meM.uttur Cenaze ılânlarınd^n hıznıel beıielı aıınmdz, acı gunlerınızı pavlaşır, gunun her saatınde emrınızdevız İSLÂM CENAZE lljLERİ $ a m dokuza. Gazetecı arkadaşımız •Yolunuzdüşerseuğraym. Bir "merhaba" deyin, dostça. MERİ ve ARET TAŞCIYAN oğulları FAtK ÇETİNER ıle eşı SEMA ÇETİNER'in bır kız çocukları oldu Yavruya uzun ömurler dılerız Cumhurıyet Spor Servısı BILGE KİTAP KULUBU Valikonagı Cad. 73/2 Nişantaşttstanbul Tel: 141 51 24/141 51 25/14822 05 • 1 U F V H Y O kımhk kar tımı ve şebekemı kavbettım Hukumsuzdur ÖZLEM BAYRt • Nufus kağıdımı kaybettım Hukumsuzdur. KEMAL KILIÇ • Tuncelı'nın Ovacık ılçesınden aldığım nufus cuzdanımı kaybettım Hukumsuzdur HASAN ELYAK ANTRANİK MİCHAEL'in doğumunu dostlarına müjdelerler 10.2.1984 Alman Hastanesi İSTANBUL Otomobil satın almaya ayırdıgmız parayı, değerlendirin: "Otomobili Kiralayın". Ayrıntılı, şaşırtıcı bilgi: Istanbul 140 76 60 163 76 96 Izmır 2112 26 Ankara 25 17 25 Antalva 16693 Adana 21295 Mersın 23450 SEMİHA YILDIRIM KILIÇASLAN BAYRAKTAR EVLENDİLER Çanakkal» 17 ŞUBAT 1984 İLE DUYURU DÜZELTMESİ 17 2 1984 günu 2 sayfamızda yayınlanan UNESCO ıle ılgıh YARIMN YAŞAMI tÇİN KOMJT VE ÇEVRESt konulu yanşma ılanında bazı dızgı yanlışları olmuştur Bu nedenle duyurunun (Asıl Jurı uyelen) bolumunu özür dıleyerek yayınlıyoruz. Prof. Nezıh Eldem (Mimar) Prof Dr Yıldız Fey (Mımar) Doç Dr Vacıt tmamoğlu (Mımar) Dr. Racı Bademcı (Şehır Plancısı) Haldun Dostoğlu (Mımar) Baykan Günay (Şehır Plancısı) AV/S