Katalog

/ ŞUBAT 1984 * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Başkentten Izlenimler (2) (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) ri, yatırım indirimi, banka kredısı gibi ilaçlar verıiır. Gençliğirîde Marksist olup, bu yolla iyileşen çok hasta vardır. ANAP çevresinde bu hastaların bazılarına rastlanmaktadır. Hekimler, "s/cartaÖne"adıverilen "kızıt" hastalığına zengin çocuklan arasında fakirlere oranla daha sık rastlandığını öylerler. Kızıl, daha çok okul çağlannda rastlanan bir hastalıktır. kızamık ise daha erken çağlarda geçirilmesi zorunlu hastalıklardan biridir. Kızamık, aksırık, öksürük ve konuşma sırasında geçer. Konuşma sırasında geçtiği için ceza yasalarında sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakküm kurması amacıyla propaganda yapılması yasaklanır. Kızamığın en ağır biçimine "kanlı kızamık" denir. Kanlı kızamık, şiddet yoluyla gelen Marksizme benzer. Kızamık mikrobunun diyalektik bir sıçrama göstererek, tüberküloz mikrobuna dönüştüğü de bilinmektedir. Aslında bünye zayıf düştü mü, her türlü mikrop ürer. Bunu iyi bilen Sayın Başbakan bu nedenle uyarıyor: Sakın sosyalist olmayın... "Kızamıkçık" hastahğı da bulaşıcıdır. Genellikle büyük kentlerde görülür. Kızamık ile kızılı, kızıl ile kızamıkçık hastalığını birbirinden ayırmak çok güçleşir. Değerli büyüklerimiz de bu yüzden, Marksizm ile Leninizmi, Leninizm ile demokratik sosyalizmi ve "çağdaş sağcılık" olan sosyal demokrasiyı sık sık birbirlerıne karıştırmıyorlar mı? Sayın Başbakan, bir "toplum hekimi" olarak yılların verdiği tecrübe ile hepimizi uyarıyor: Sakın sosyalist olmayın... Sayın Başbakan, aynı konuşmasında sosyalist ülkelerde, berberlerin memur oldukları bu yüzden iyi traş yapamadıklarını söylemektedir. İyi traş yapmak için ille de berber olmaya gerek yoktur. Berber olmadan da iyi traş yapanlar da bulunmaktadır. Nitekim her konuda iyi traş yapanlara sık sık rastlamıyor muyuz?.. Rastlıyoruz. Efendim, ne diyorduk, bu sosyalistlik hastahğı ile mücadele için ithalat ve ihracatı tamamen serbest bırakmak gerekir. Güney Amerika'da da böyle yaptılar. Şili ve Arjantin, bu yolla bu gibi hastalıklardan çabuk kurtuldular, maşallah turp gibi olup ayağa kalktılar. Sosyalistlik hastalığından kurtulmak için ithalatı ve ihracatı serbest bırakınca. zaman zaman boğmaca hastalığına da tutulabiliriz. Bu da bir başka tehlikedir. Solunumu guçleştirir. Çocuk felci de virüs yoluyla geçebilir. Ekonomi felç olabilir. Böyle ülkeler de vardır, söz meclisten dışarı! Bu ekonomik bünye, bu ithalatı karşılar mı?.. Karşılamazsa, bünye zayıf düşer, her türlü hastalık başgösterir. Enflasyon da yüksek ateşe benzer. Ateşin düşmesi için yanlış antibiyotik verirseniz, hasta bünyede bağışıklık yaratır. Bundan sonra bir daha da iflah olmaz. Sayın Özal uyarıyor: Sakın sosyalist olmayın... Sosyalistlik, mide bulantısı ile başlar. Olup, bitenlere bakarsanız, mideniz bulanır, yüksek enflasyondan başınız doner. Yüksek enflasyon "hipertansiyon"a benzer; halsizlik ve baş dönmesi yapar. Sosyalistlik gibi bir hastalığa tutuldunuz mu, hemen bir doktora başvurun... Dr. Friedman'a örneğin... Aman aman. Siz Başbakan'ı dinleyin, sakın sosyalist olmayın... çimlenmesinde temel rolü oynayacaktır. Yüzde 30 mu olur, yüzde 40 mı, yüzde 50 mi?.. Yoksa, parlamento dışındaki üç partinin toplam oy oranı yüzde 30'un altında mı kahr?... İşte bu soruların karşılıkları, ülkemizi yeniden bir erken seçime yaklaştırabilir, ya da uzaklaştırabilir. Mevcut parlamentonun. mılleti şu veya bu oranda temsil edip etmediği tartışmalarını körükleyebılir, ya da tersi olur. Doğal olarak, partilerin önde gelen yöneticileri bir seçim öncesinde alacakları sonucu abartmak eğilimindedirler. Ancak dikkatimizi çekti, ANAP'da "yüzde 45" pek telaffuz edilmiyor. Hedeflerinin yüzde 3540 arasında oiduğunu dile getirmekten kaçınmıyorlar. SODEP'in ikinci parti durumuna geleceğini, Doğru Yol'un da "boyunun ölçüsü"nü alacağmı belirtmekteler... Doğru Yol'a gelince... ANAP'ın radyo ve televizyonu bu ölçüde kullanmasından büyük rahatsızlık duyuyor. Devlet olanaklarının seçmene dönük olarak partizanca kullanıldığını iddia ediyorlar. Bu yüzden işlerinin güç oiduğunu saklamıyorlar. Bütün bu olumsuz ko şullara rağmen Doğru Yol'un yüzde 2025'ten aşağı düşmeyeceğini vurguluyorlar... Bekleyelim, göreceğiz... Ancak şunu vurgulamakta yarar var: Türkiye, olağan boyutlarının çok dışında bir yerel seçime doğru yol alıyor. Sonuçların, zamanı geldiğinde, serinkanlı. duygusallıktan uzak bir biçimde değerlendirilmesi gerekebilecektir. Siyasal yelpazenin oturması, partilerin yelpazedeki yerierini almalan ve demokrasinin tüm kurallarıyla işierlik kazanması, hele üç yıllık bir askeri rejimden sonra. bugünden yarına gerçekleşecek bir iş değildir. İster istemez zaman alacaktır Bu bakımdan, hertiangi bir tedirginlik duymaya gerek yoktur. Oyun kuralına göre oynandıkça, olağandışı yollara iltifat edilmedikçe, temel siyasal sorunlann üstesinden gelmek gittikçe kolaylaşacaktır. Demokrasinin "sivil atternatifler" rejimı oiduğunu gözden kaçırmaksızın, inandtrıcı alternatifler oluşturulabilirse, bunu özellikle muhalefetteki siyasal partiler başarabilirierse, pek sorun kalmayacaktır. Nöbet değişimi seçim sandığında başlayıp, yine seçim sandığında bitebilecektir. ECEVtTLER KKTC YURTTAŞI OLDU Bülent Ecevit Kıbns ziyaretinin ikinci gunünde KKTC Başkanı Rauf Denktaş ile uzun bir gorüşme >aptı. Bu arada 1974 Kıbns Barış Harekatı döneminde Başbakan olan Bülent Ecevit ile eşi Rahşan Ecevit'e KKTC yurttaşlığı verildi. Denktaş Barış Harekatıyla ilgili herkesin bu yurttaşlığı almaya hakkı oiduğunu, Ecevit'in bunu hak eden kişilerin başında bulunduğunu söyledi. (Fotoğraf: THA) Sovyet Lideri Andropov öldü (Baştarafı 1. Sayfada) Meydan'da gömuleceği açıklandı. TASS'ın açıklamasında Cenaze Töreni Komitesi'ne Konstantin Çernenko'nun başkanlık edeceği belirtildi. Gözlemciler, Brejnev'in ölümünden sonra Cenaze Töreni Komitesi Başkanhğını Ynri Andropov'un yaptığına dikkati çekiyorlar. Andropov, bu göreve atanmasından hemen sonra, Parti Genel Sekreteri seçilmişti. Çernenko, Brejnev'in ölümünden sonra Genel Sekreterlik için Andropov'a rakip olarak gosterilmişti. Sovyet Komünüst Partisi, Andropov'un olduğünün açıklanmasından sonra bir bildiri yayınladı. "Sovyet halkımn ve Komiinist Partisi'nin kaybı büyüktür" şeklinde başlayan bildiride, Andropov'un yaptığı hizmetler anlatıldı. Haber ajansı TASS dün öğleden sonra yaptığı açıklamada Sovyet liderinin 9 şubat günu yerel saatle 16.50'de öldüğünu bildırdı. Komünist Parti Merkez Komitesi, Yiiksek Sovyet Prezidyumu ve Bakanlar Kurulu adına yapılan açıklamada Yuri Andropov'un "uzun suren bir hastalık sonucu" öldüğu belirtildi. Fransa Dışişleri Bakanı Claude Cheysson dun Bruksel'de Avrupa Ekonomik Topluluğu Dışişleri Bakanları toplantısını yarıda keserek Sovyet liderinin ölduğunü söyledi ve delegelerin Andropov için saygı duruşunda bulunmalarını istedi. Amerikan CBS Televizyonu önceki gece verdiği haberde Yuri Andropov'un "son 24 saat içinde" bobrek nakli ameliyatı geçirdığini ve durumunun ciddi oiduğunu bildirmişti. CBS, Andropov'u durumunun ağırlığından ötüru hareket ettiremediklerini de haberine eklemişti. \Vashington Post gazetesi ise dünku sayısında, Sovyet radyo ve televizyonunda önceki gece ansızın programda değişiklik yapılarak klasik müzik yayınına başlandığını bildirmişti. Ancak Moskova'daki Amerikan elçiliği çalınan muziğin cenaze muziği olmadığını ve Sovyet başkentinde Andropov'un öldüğüne dair bir belirti bulunmadığını belirtmişti. Dun sabah haberlerin kesinlik kazanmaması üzerine, ölenin Savunma Bakanı Mareşal Dimitri Ustinov olabileceği öne surülmüştu. Nitekim Ustinov, bu hafta başında Hindistan'a yapacağı geziyi ansızın iptal etmişti. Moskova'daki ABD Buyükelçiliği de, Ustinov'un bu hafta Kremlin Kliniğine giderken goruldüğünu ve bitkin durumda oiduğunu bildirmişti. Andropov, geçtiğimız yıl ağustos ayından beri ortalıkta görunmuyordu. Sovyet lideri geçen yıl aralık a>ı sonlarında yapılan Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısına da katılmamıştı. Ancak toplantıda Sovyet yönetimindeki kilit mevkilere Andropov'un adamlan getirilmişti. Bu olgu da Andropov'un hasta olmasına rağmen dizginleri elinde tuttuğu şeklinde yorumlanmıştı. Merkez Komitesi toplantısında Vitali Vorotnikov ile Michail Solomentzev Politburo tam uyeliğine, ViktorÇevbrikov da Politburo yedek uyeliğine seçılmişlerdi. Bu üç yetkili de Andropov'a yakınlıkları ile tanınıyorlar. Batılı kaynaklar geçen yıl ağustos ayından beri ortada görünmeyen Yuri Andropov'un böbreklerinden ve kalbinden rahatsız oiduğunu ileri sürerken, Kremlin bu konuda ayrıntılı açıklama yapmadan sadece Sovyet liderinin şiddetli soğuk algınlığından rahatsız oiduğunu onc süruyordu. \ ANKILAR Andropov'un ölümü geniş tepkilere yol açtı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Yüksek Sovyet Konseyi Prezidyumu'na gönderdiği taziyet mesajında Andropov'un ölümünden duyduğu üzüntuyü belirtti. Başbakan Turgut Özal, Sovyet Bakanlar Kurulu Başkaru Nikolai Tikhonov'a, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu da Sovyet Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko'ya birer taziyet mesajı gönderdiler. ABD Başkanı Ronald Reagan, Andropov'un ölümünden üzüntü duyduğunu açıkladı. Bir Beyaz Saray yetkilisi yeni Sovyet liderinin hemen seçilmesi halinde, Reagan'ın, Andropov'un cenaze törenine katılabileceğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, olüm haberi üzerine, ABD'nin özellikle nükleer silahsızlanma konusunda Sovyetler Birlıği ile yapıcı ve olumlu bir diyalog içine girmeye hazır oiduğunu, konuyu görüşmek için Sovyet liderini davet ettiklerini söyledi. Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Fransa Devlet Başkaru Françots Mitterrand, Federal Alman Başbakanı Helmut Kohl, Portekiz Başbakanı Mario Suares, Danimarka Dışişleri Bakanı Uffe EllemannJensen yayınladıkları bildirilerde Sovyet liderinin ölümünden duydukları üzüntuyü dile getirdiler. Andropov'un ölümü nedeniyle tüm Doğu Bloku'nda yaş ilan edilmesi bekleniyor. Bulgaristan, Çekoslovakya, Romanya, Doğu Almanya, Macaristan ve Polonya yetkilileri, Andropov'un ölümünun büyük üzüntü yarattığını açıkladılar. POLONYA MEMNLN Polonyalıların Andropov'un ölümü karşısında "sessiz" hatta, " m e m n u n " oldukları belirtiliyor. Kıbns Rum kesimi Ecevit'in gezisini (Baştarafı I. Sayfada) lerin önde gelen bütün isimleri ile Turk Büyükelçiliği mensupları da hazır bulundular. Ecevit'in önceki gun Atatürk Meydanı'nda yaptığı konuşmadan oldukça etkilenmiş görünen Denktaş, bir sorumuz üzerine, "Çok güzel bir konuşmaydı" dedi. Türk gazetecileri Ecevit'in gelişini dün de 1. haber olarak manşetten duyurdular. Atılan başlıklardan bir bölümü şöyleydi: Söz Gazetesi: "Kıbns Türk Halkı Ecevit'i bağrına bastı", Halkın Sesi: "Muhteşem karşılama özgürlüğü bize tattıran: hoşgeldin", Birlik: "Atatürk Meydanı tek bir sesle çınladı: Ecevit!..", Bozkurt Gazetesi: "Binleree Kıbnslı Tiirk Ecevit'e vefa ve şükran duvgularını büyük bir içtenlikle dile getirdi". Buna karşılık Ecevit'in KKTC'yi ziyareti Kıbns Rum basınında tepkiyle karşılandı. Merkez Sol "Elefterotria" Gazetesi, Ecevit'in ziyaretini 7 sutuna manşetten "Ankara'nın yeni bir tahriki" başlığıyla verdi. Gazetedeki haberde Evren yönetiminin Türk çıkarlarını yaygınlaştırmak için Ecevit'i gezici elçi olarak Türk kesimine gönderdiğini iddia etti. KURUCU MECLİSİ ZİYARET Bülent Ecevit, dün sabah beraberinde eşi Rahşan Ecevit olduğu halde bağımsızlık ilanından sonra 40 milletvekiline ek olarak yapılan 30 atamayla oluşturulan yeni anayasayı kurmakla gorevli Kurucu Meclisi ziyaret etti. Ecevit, ilk olarak Kurucu Meclisin Başkanvekili Osman Örekile yarım saat kadar suren bir görüşme yaptı. Örek, göruşmede Ecevit'e yeni anayasa hazırlıklarının durumu hakkında bilgi verdi. Orek gazetecilere de, "Dünya kamuovunda şimdiye kadar aleyhimize yurütülen kampanvanın Sayın Ecevit'in ziyaret lerivle tersine döneceğine inanıyorum" dedi. Ecevit daha sonra Kurucu Meclis'teki parti ve diğer gruplann başkanlan ile ortak bir goruşme yaptı. Bu görüşmeye UBP Başkanı Derviş Eroğlu, TKP Başkanı İsmail Bozkurt, CTP Başkanı Özker Özgttr, Sosyal Demokrasi Grubu'ndan Denktaş'ın oğlu Raif Denktaş ile Ismet Kotak,*Yenı Doğuş Grubu'ndan Turizm Bakanı Beşeşler. Bağımsız Dayanışma Grubu'ndan Halil Paşa, Çalışma Bakanı ve Çalışan Halkın Partisi milletvekili Hasan Özkefli katıldı. Ece\it, buradaki Kurucu Meclis grup temsilcilerine hitaben bir konuşma yaparak, bağımsız cumhuriyet ilanının anayasada bazı değişiklikleri gerektirdiğinin anlaşıldığını belirterek, kendilerine yeni anayasa çalışmalarında başarılar diledi. Kıbns Turklerinin her anlamda geniş ve gerçek bir demokrasiyi başarıh bir şekilde yurüttüklerini anlatan Ecevit, "Tabii her sistemin aksaklıkları eksiklikleri olabilir. Fakat Kıbns Türk toplumu kendi içinde, kendi \aşam biçiminde ve devlet düzeninde karşılaştığı sorunlan da yine demokratik tartışma yoluyla ve ulusal irade yollan ile çözüm olanaklarını her zaman bulabileceğini gösterdi." şeklinde konuştu. Kıbns'taki Türk demokrasisinin işlerliğine duyduğu "takdir hislerini" de ifade eden Ecevit, şoyle devam etti: "Kıbns Türk toplumunun bağımsızlığının ve bağımsızlığa la>ık oluşunun en buvuk kanıtı demokrasisi ve bu demokrasinin taşıdığı gerçekliktir. Kıbrıs Türk toplumu küçük nüfuslu bir toplum olmakla birlikte çok geniş anlamda çoğulcu bir toplum. Toplumsal örgutlenmenin yavgın olduğu bo>le çoğulcu toplumlarda önemli olan bir unsur da uzlaşma ve diyalog vetenegidir. Ben Kıbns Türk toplumunu yakından izlerken, bu yeteneği de görmekten kıvanç duyuvorum. Sert tartışmalara rağmen insani ilişkiler ve divaloğun sürdürulmesi çok önemli bir unsur. Kıbns Türk toplumunun bütün sorunlannı demokratik süreç içinde çözebileceğine inanıyorum. Ve Türk toplumunun bu demokratik geleneklerine ve yapısına en uygun gelecek bir anavasavı ortaya çıkarmak için elinden geleni .vapacağına inanıvorum." Ecevit'in Kurucu Meclis'teki görüşmelerini Lefkoşe'deki Turk Büyükelçiliğini ziyareti izledi. Ecevit, Kurucu Meclis'in merdivenlerinde, buradaki gorevlilerle topluca fotoğraf çektirdikten sonra caddenin karşısında bulunan büyukelçilik binasına yüruyerek gitti. Bu arada bazı Kıbnslı Turkler yolda Ecevit'i durdurarak kendisme sarılıp öptüler. Ecevit, Büyükelçiliğin bahçcsine girdiğinde hemen yanda beMeşen bir vatandaş topluluğu kendisini alkışladı. Ecevit, 12 Eylül sonrasında ilk kez bir Turk Buvükelçiliğine yaptığı bu ziyarette, binaya girişinde eski Bü. yukelçilik Musteşan, eski Cumhurbaşkanlanndan Fahri Korutürk' un oğlu Osman Korutürk tarafından karşılandı. Büyükelçiliğin ilk katında merdivenin yanında toplanan bir grup idari personel Ecevit'i alkışlamaya başladı. Ecevit, kendilerine, "Sizler Kıbnslı mısınız?" diye sorduğunda, "Evet" yanıtını aldı. Merdivenleri çıkıp ikinci kata geldiğinde Ecevit'i Türk Buyukelçisi İnal Batu karşıladı. Ve elini sıkarak, "Hoş geldiniz" dedi. Daha sonra Buyukeiçinin makam odasına geçildi. Basın mensuplarının da izlediği bu göruşmenin girişinde Ecevit şunları söyledi: "KKTC'yi ziyaretimde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ni ziyaret etmekten buyük kıvanç ve mutluluk duyuyorum. Size gorevinizde başarılar dilerim. Kuzey Kıbns'ta bağımsız cumhuriyet ilanı çok önemli bir aşamadır. Bu aşamanın Kıbnslı Turkler ve butün Kıbns için hayııiı olmasını dilerim." BÜYİJKELÇİ.ONLRDIIYDUK Buyükeiçi İnal Batu da Ecevit'e cevaben şunları söyledi: "Bu nazik ziyaretinizle bana ve arkadaşlarıma bü)ük onur verdiniz. Önemli bir dönemde Kuze> Kıbrıs'a gelmiş bulunuyorsunuz. Bu zivarelinizin çok vararlı olacagına eminim. Mutlu ve ilerisi için ulke vararına iyi dileklerimi temenni ederim." DENKTA!? İLE GÖRLŞME Ecevit, yaklaşık yanm saat suren bu ziyaretten sonra Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile gorüşme k üzere, Başkanlık Konutu'na gitti. Denktaş, Ecevit'i konutun kapısında karşıladı. Gorüşmedşn önce gazetecilere bir açıklama yapan Denktaş, "Yeni Cumhuriyetimize hoş geldiniz." dedi ve şunlan söyledi: "Çok hareketli günlerde adamıza gelmiş ve yeni kuruhış faaliyetlerimizi göntıüştünüz. Aradan yıllar geçti, sizi )ine ağırlamaklan bahtiyanz. Inşallah gördukleriniz ve yapacağınız değerlendirmeler daha iyiye gittiğimizi vurgulayacak ve avnı zamanda eksikliklerimizi de göstermiş olacaktır." BAĞIMSIZLIGIN EKONOMİK TEMELLERİ Bülent Ecevit de cevabi konuşmasında KKTC'ye gelişinin kendisi için çok değer taşıdığını ve Denktaş'ı<Cumhurbaşkanı olarak ziyaret etmekten onur duyduğunu belirtti ve şunları ekledi: "Kıbns Türkleri bağımsızlık ve özgüıiüğü ne kadar hak ettiklerini 20 yıl bovunca karşılaştıkları en güç engellere rağmen kanıtlamışlardır. Kıbns Türk toplumu özellikle dışa açılmadaki güçlüklere karşı bağımsızlığın ekonomik temellere dayandırılmasındaki kararlılık ve başarıyı göstermiştir." Bu arada bir gazeteci Ecevit'e, kendisine KKTC vatandaşlığı verileceği yolundaki haberleri hatırlattı. Ecevit, "Bilmiyorum" karşıhğını verdi. Bunun üzerine. soze giren Denktaş da "Kıbrıs Barış Harekâtı'nın Başbakanı Sayın Ecevit'e vatandaşlık hakkı tanımaz mıyız hiç? Bu kendisinin vasal ve vicdani hakkıdır." diye konuştu. Görüşme daha sonra Denktaş'ın verdiği öğle yemeğinde başbaşa bir şekilde devam etti. Denktaş'ın görüşmede Ecevit'e Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmeler ve KKTC'nin dıu"umu hakkında bilgi verdiği belirtildi. Ecevit, dun öğleden sonra da KKTC Başbakanı Nejat Konuk'u ziyaret etti. Akşam da "Demokrasilerde örgütlenme ve anlatım özgürlüğü" konulu bir konferans verdi. r BRIÇ ŞIAR YALÇIN (Baştarafı 4. Sayfada} tir. Hatta damın yanından trefl oynamaktansa, yerin zayıfı olan kör dönmenin, Güneyin kör cevabına rağmen, daha iyi olduğu bile söylenebilir. Bir OxfordCambridge maçında oynanan bu elde trefl ası BatKİaydı ve oyun iki battı. Batının beş piki olduğu üçlüyüçıkıp ikinci turda ikiliyi vermiş olmasından bellidir. (ARD kör Güneydeydi.) 3. Kuzeyde 14, Banda 14 puan olduğuna göre geriye kalan 12 puanın oyunu açnuş olan Güneyde olduğu ve dolayısıyla Doğuda hiçbir şey olamayacağı açıktır. Bu itibarla tek umudunuz ortağınızdan pikten 10 8, 10 7 ya da 8 7 bulmaktır. Onun için köre devam edin. Güney varsın yerden çaksın. Büyük bir ihtimalle valeyi oynayıp empas yapacaktır. Damla alıp dördüncü bir tur kör oynayın. Doğu eşit değerdeki kozlanndan biriyle çakacak ve Güney ister istemez ruayla üste çakınca altıluuz dördüncü defans lövesini yaparak oyunu batıracaktır!.. Bu gerçekten çok güzel bir defans örneğidir. Ama puan du> rumuna göre iyi bir oyuncu tarafından masada görülmesi gerekir. Bu soru aynı zamanda briçte sağlam bir muhakemenin önemine de güzel bir örnektir. Barış Derneği saıııkları (Baştarafı 1. Sayfada) rine getirmemiştrr. 6) Komutanlığın itiraz yetkisini kullanıp kullanmama konusundaki karan bu durumda askıda kalmaktadır. 7) Barış Derneği davasında "savaş haüi" kabul edildiğinden bu yöntemle hükme bağlanan davalann temyizinden sonra Yargıtay'da en geç iki ay içinde karara bağlanması gerekmektedir. 8) Barış Derneği davasına bakan mahkemenin, gerekçeli hükmü üç ay geciktirmesi aynı zamanda Yargıtay'ın yasal süre içinde görevini yerine getirmesini engellemektedir. 9) Bu durumda gerek Komutanlığın gerek Yargıtay'ın yasal yetküerini zamanmda kullanması olanağı kalmamaktadır. 10) Sanıkların tutuklama durumları peşin cezaya dönüşmuştür." deniliyor. Avukat Burhan Apaydın dilekçesinde Barış Derneği davası sanıklannın hükümle birlikte tutuklama kararına muhalefet eden üye Hâkim Kıdemli Yuzbaşı Tarık Kale'nin ileri sürdüğü gerekçelere de işaret ederek "Tutuklamanın mecburi bir yol olmadığını" belirten örnekleri sıraladı. Tutuklamayla birlikte yasal bütün sürelerin askıya alınmasından doğan sakıncalan belirterek sürelerin başlayabilmesi için dava dosyasının gerekçeli kararla birlikte gecikmeden Sıkıyönetim Komutanhğına sunulması zorunluğunu ileri sürdü. Barış Derneği sanıklan 14 aralık 1983 günü tutuklanmışlardı. O gunden bu yana gerekçeli karar yazılmadığı gibi, sanıkların tutuklama kararına itiraz dilekçeleri de mahkemece kabul edilmiyordu. Yargıtay Daireler Kurulu'nun kesin kararı konuya yasal bir kesinlik getirdi. V. PROBLEM: • R 1076 54 • A98 (?R32 >R 109 3 2 •9 6 54 087654 •V 10 6 5 ÇA987 Batı kör damını çıkar ve Güney her savunmaya karşı 6 SANZATU yapar. Cevap: Güney elden asla alır, diğer iki asını ceker, kör ruasıyla yere geçer, karo ruasını ve onlusunu çeker ve elden pik damını ve valesini atar! Karo dokuzlusunu da çekip elden bir trefl (ya da bir kör) verdikten sonra yerden küçük bir pik oynar. Batı ister ilk, ister ikinci piki alsın, tekrar pik dönmek zorunda olduğundan Güney arka arkaya üç pik oynamış olacaktır. Güney kalan kör veya körlerini bunlara boşaltır ve elde sadece üç trefl bırakır. Durum şimdi şudur: •A D 8 4 3 2 Ekonomide reform dönemi sona mı eriyor? Dış Haberler Servisi Yuri Andropov. iktidara gelmesinden kısa süre sonra iki alandaki girişimleri ile göze çarptı. Sovyet lideri içeride burokrasiyi eleştirerek ekonomide reform yapmak gereğini vurgularken, dışarda da ABD ile ilişkilere Onem verdi. Andropov döneminde ABD ile tahıl anlaşması imzalanırken Madrid Guvenlik ve İşbirliği Konferansında da Moskova'nın tutumunu değiştirmesi ile hava yumuşadı. Ancak iki süper güç arasındaki ilişkilerde görülen umut verici gelişmeler sadece bunlar oldu. Diğer belli başlı konularda ilişkiler hızla ve tehlikeli biçimde gerginleşti. Güney Kore uçağının düşürülmesi, Avrupa'ya Amerikan fuzelerinin yerleştirilmeye başlanması, Grenada'nın işgali ve silahsızlanma goruşmelerinin kesilmesi iki bloku tam bir soğuk savaş havası içine soktu. Dış politikada ABD ile Sovyetler'in uyuştukları belki de tek konu iki süper gücün lranIrak savaşında Irak'ı desteklemeleri idi. Bunun dışında hemen her konuda birbirlerini suçladılar. Andropov, içeride yapmak istediği ekonomik reformları da, iktidarda kısa sure kaldığından tam olarak gerçekleştiremedi. Ancak bu konuda yine de ciddi girişimlerde bulundu. Örneğin katı merkezi sistem uygulaması yumuşatılmaya çalışıldı, fabrika yöneticilerine daha geniş yetki verildi, işçiler arasında alkolizm ve disiplinsizliğin önlenmesi için yaptırımlar kondu ve parti yonetiminde eski kadroların tasfiyesine başlandı. TürkIş'in (veya ) <>(veya 8) •V10 Görüldüğü gibi son pik üzerine, Güneyin trefllerini sağlamajpak için son karosunu (ya da köriinü) yemek zonında kalmış olan Doğu, yerden oynanan karo üçlüsü (veya kör üçlüsü) üzerine bir daha sıkışır. Buna bilindiği gibi mükerrer skuiz (tng. progressive veya repeating squeeze; Fr. squeeze en cascade) denir. İkinci elde pik damını oynamak çıkar yol değildir. Çünkü Batı nıayı oturur, ama deklaran karoya eldeki ikinci pikini kaçtığı zaman sonradan oynayacağı pik sekizlisini altnaz ve Kuzey bir daha pik oynayamayacağından (Batının pikleri artık sağlanmıştır) Doğuyu sıkıştıramaz. Bazı okuyucularımızın ise basireti bağlanmış olacak ki, ikinci elde pik empası yapıp pikle ele döndükten sonra Doğu iki pike bir trefl ve bir kör yediğinde AD trefli çekip Doğuya bir trefl vermekle oyunu yaptıklarını sanmışlar... Bunlar "Doğu küçük kör dönerse elden, onluyu oynarsa yerden alırız" diyorlar ama kör valesinin hâlâ Batıda oiduğunu unutuyorlar! Güney yedinci elde karo dokuzlusunu çekmeden de pik oynayabilir. Doğu yine aynı şekilde üç renkten sıkışır ve bu durumda Güneyin elinden körlerini boşaltmasına da gerek kalmaz. Ama birinci çözüm yolu daha "zariP'tir. Uuğun Inönü ve (Baştarafı I. Sayfada) olduğu bölümde buyük bir gedik açılırken, binanın tum camları da kınldı. Patlamanın sorumluluğunu kimse üstlenmedi. Soruşturma çok yönlu olarak sürdürülüyor. Saldınyı "Ihtilalci Hücreler" adlı bir Alman orgütü üstlendi. Almanya'nın Sesi Radyosu'nun haberine gore, bir gazeteye gönderilen mektupta, saldırının 1982 yılı kasım ayında Türkiye Başkonsolosluğu'nu basan ve halen yargılanmakta olan teröristlerin desteklenmesi amacıyla gerçekleştirildiği bildirildi. * Köln (Baştarafı 1. Sayfada) gelir artışlarından avn düşiınülmcmesi gerekir. • Ama memura ve emcklilere ne kadar zam yapılırsa, işçir ye de o oranda zam yapılsın demiyorum. * Ama mutlaka bunun da goz onünde tutulması lazım. VARLIKIN SÖZLERİ YHK Başkanı Naci Varlık ise Kurul'un zam oranını belirlemek üzere önümuzdeki haftadan itibaren hergün toplanacağını bildirdi. Varlık "ücret zammı ulke ekonomisi, enflasyon oranı ve işletmelerin durumu dikkate alınarak belirlenecektir." dedi Genel Sekreteri ne seçildi. (Baştarafı 1. Sayfada) gerçekleşmesi durumunda. Politbüro'nun en genç 2 üyesi, Mihail Gorbaçev ile Grigori Romanov, Kremlin'in patronluğu için en güçlü adaylar. Dimitri Ustinov ve Konstantin Çernenko ise, kendilerine büyük prestij sağlayan uyeler. Ancak 70 yaşı geride bırakmaları bir dezavantaj olarak görülüyor. Ayrıca Ustinov'un sağlık durumu da iyi değil. Politbüro'nun öteki uyelerinin özellikleri ise kısaca şöyle: • Andrei Gromiko (74 yaşında) 26 yıldır Dışişleri Bakanı. Yanşın dışında kalacağı sanılıyor. • Nikotay Tikbonov (78) Başbakan. Aday olması beklenmiyor. • Viktor Grtşin (69) Moskova kenti Komünist Partisi lideri Andropov döneminde fazla dikkat çekmedi. 1971'den beri Politburo üyesi. • Vladimir Şerbitski (65) Ukraynalı. Daha çok ideologluğuyla tanınıyor. Brejnev'e yakınlığıyla dikkatleri çekmişti. • Dinmuhammed Kuniyev (71) Kazak kökenli. Moskova yönetimine hayli uzak. • Mikail Solomnçev (70) Rus Federasyonu eski Başbakanı. 1983 aralığında Politburo tam uyeliği• Haydar Aliyev (60) Başanlı bir yönetici. Ancak, Müslüman ve Azerbaycanlı olması, şansmı olumsuz yönde etkiliyor. • Vitali Vorotnikov (57) Andropov'a yakınlığıyla tanınıyor. Ancak, yöneticilik deneyimi çok az. DEVLET BAŞKANLIĞI Öte yandan Sovyetler Birliği'nde Yüksek Prezidyum Başkanı (Devlet Başkaru) seçiminin ise nasıl yapılacağı ile ilgili metinler, bu konuya açıklık getirmiyor. 1977 Anayasası'na göre, Yüksek Sovyet (parlamento), yaklaşık 40 kişiden oluşan Prezidyum'u (Başkanlık Divanı) seçiyor. Anayasa'nın 120. maddesine göre, Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri arasından seçiliyor. Başkanlık Divanı'nda bir başkan, bir başkan 1. yardımcısı, 15 başkan yardımcısı ve 20 üye bulunuyor. Prezidyum Başkanı da bu teşekkülün üyeleri arasından seçiliyor. 4 martta yapılacak seçimlerden sonra yenilencek Yüksek Sovyet Prezidyumu'nda, halen yalnızca4 Siyasi Büro üyesi bulunuyor: Vktor Grişin, Grigori Romanov, Vladimir Şerbitski ve Dinmuhammed Kuniyev. (Baştarafı 12. Sayfada) ber Gul ise Kınık ve Bergama Devlet Hastanesi'ne kaldınldılar. Kurtarma çalışmalarma hava kararınca bu sabaha kadar ara verildi. Kazadan hemen sonra çoken kuyuya inen Abdullah Karaöz adlı bir yurıtaş, "Şu anda ku>unun kapağı dibe dokmuş durumda. İçeride başka ölüler olabilir. Bunu saptamak için ku>udaki suyun boşaltılması gerekir" dedi. Facianın mevdana geldiğı duğun eunin sahibi Nihal Çelin, tahlaların davetlılenn ağırhğına dayanamadığını one sürerken. ölenlerin bugun oğle namazının ardından toprağa verıleceği bildirildi. (Baştarafı I. Sayjada) ber oldular. Calp, gazeıccilerin ısrarı üzerine "Hayır efendim, İnönü geçerken selam bile vermedi" diye direndiyse de az sonra İnonü'nun Calp'in yanına oturduğu gözlendi. Bu arada eli çabuk bir fazeteci İnonü'nun boşalan kadehine Calp'in kadehinden rakı boşaltınca, iki lider aynı kadehten içki içmiş çldular. İki lider daha sonra İnönu'nün masasında bir sure oturdular. HP'nin vetolu milletvekili adayı Yüksel İçbilen. bu buluşmaya buyuk tezahurat göstererek. "İşte başardık, inşallah bu biıieşme masalarda kalmaz" dedi. KGB Başkanlığı'ndan Sovyet liderliğine (Baştarafı I. Sayfada) kanlığı gorevini de üstlendi. Yuri Andropov 15 haziran 1914 yılında, Nagutstkaya kenti yakınlanndaki Stavropol köyünde doğdu. Bir demiryolu işçisinin oğlu olan Andropov, Josef Stalin'in ölümünden sonra Komünist Parti içinde yavaş yavaş yükselmeye başladı. 194447 yıllan arasında Petrozavodsk 'de Komünist Parti örgütünün ikinci sekreterliğiniyaptı. 1953'de ise Macarisıan'a Büyükelçi olarak atandı. Sovyet ordulannm 1956 yılındaki Macaristan işgali sırasında bu ülkede Büyükelçilik gorevini sürdürüyordu. Yuri Andropov, 195767 döneminde Komünist Partisi Merkez Komitesi'nde bölüm şefı olarak görev yaptı 1962 yıhnda bu göreve merkez komite sekreterliği de eklendi. 1967yıhnda Sovyet Haberalma Orgütü KGB'nin başkanhğına getirilen Andropov, aynı zamanda Politburo uyeliğine de aday gösterildi. 1973 yıhnda ise üyehğe seçildi. Yuri Andropov KGB Başkanı olarak yurt dışındaki gizli operasyonlann yanı sıra, iç güvenliğe ilişkin konulardan da sorumluydu. Sovyet lideri Leonid Brejnev 'in ölümünden sonra, Andropov önce parti liderliğine daha sonra da Devlet Başkanhğına seçildi.