Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLER 19 ARALIK 1984 Yargıtay., yetkisiz sendikanın sözleşmesini onayiack ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nın uygulanmasmdan doğan bir yasal çelişki daha ortaya çıktı. İşkolu yeıkisi bulunmadan, işyeri yetkisi almadan, Köylüoğlu Makine Sanayii işyerinde Bağımsız Metsanfş Sendikası'nın yasal boşluktan yararlanarak imzaladığı toplu sozleşme Yargıtay'ca da yasal savıldı. Bağımsız MetsanIş Sendikası, bir toplu iş sözleşmesi yapılması için yasa gereği yüzde onluk işkolu yetki barajını aşmadığı ve Köylüoğlu Makine Sanayii işyerinde işyeri yetkisini de almadığı halde bu işyerinde toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt yasasının 16'ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince toplu sozleşme imzaladı. Söz konusu 16'ncı maddenin ikinci fıkrası şu hükmü içeriyor: "Yetki belgesi alınmadan yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraflar birinin veya her ikisinin yetkili olmadıgı ve bu sebeple sözleşmenin hükümsüzlüğünü, sözleşmenin işyerinde ilanı tarihinden itibaren 45 gıin içinde ilgililerce dava yoluyla ileri süriikbilir." Metsanlş Sendikası'nın Köylüoğlu Makine Sanayii işyerinde imzaladığı toplu sözleşmenin üzerinden 45 gun geçtikten sonra da bu toplu sözleşmenin hükümsüzlüğü için bir dava açılmadı. Ancak, bu gelişmeden bir sure sonra Köylüoğlu Makine Sanayii işyerinde işyeri yetkisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca metal işkolunda işkolu barajını aşmış olan TUrk Metal Sendikası'na verildi. Bunun üzerine Metsanlş Sendikası, yetkinin iptali için Ankara 4'üncü İş Mahkemesi'ne başvurdu. Ankara 4'üncü İş Mahkemesi 984/241 ve 984/33 sayılı kararında, bakanlık tarafından Türk Metal Sendikası'na verilen işyeri yetkileri arasında Köylüoğlu Makine Sanayii işyerinin de bulunduğu anımsatılarak, şöyle denildi: "Oysa adı geçen şirket ile Metsants Sendikası arasında 1.2.1984 tarihinde 3 yıl süreli işletme düzeyinde bir toplu iş sözleşmesi yapıMığı ibraz edilen belgelerden anlasılmıştır. Söz konusu toplu iş sözleşmesi işyerinde 45 gün süre ile ilan edilmiştir. Ancak bu süre içerisinde 2822 sayılı yasanın 16'ncı maddesine göre yetki ve sözleşmenin gecerli olmadığına dair herhangi bir dava açılmamıştır. Böylece söz konusu toplu iş sözleşmesi kesinlik kazanmıştır... Böylece itirazcı sendika (Metsanİş) ile Köylüoğlu Makine Sanayii ve Ticaret Kollektif Şirketi arasında 1.2.1984 tarihinde yapılmış işletme düzeyinde bir toplu iş sözleşmesinin var olması ve bu sözleşmeye ilişkin olarak herhangi bir davanın açtlmanuş olması nedeniyle söz konusu toplu iş sözleşmesinin kesinlik kazanması nedeniyle adı geçen bakanhğın yapmış olduğu işlem ve vermiş oldugu karar 2822 sayüı yasanm 7'nci maddesine aykırı görülerek, itiraz konusu tespitin 17'nci sırasında yer alan Köylüoğlu Makine Sanayii ve Ticaret iş yerine ait kısmının iptaline karar verilmesi gerekmiştir." Metsanlş Sendikası'nın işkolu ve işyeri yetkisi olmadan Köylüoğlu Makine Sanayii işyerinde imzaladığı toplu sözleşmenin kesinlik kazandığına ilişkin Ankara 4'üncü İş Mahkemesi'nin bu karan Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi tarafından 1984/7921 7324 sayılı kararı ile onandı. Ülkücü (Baştarafı 1. Sayfada) taşımak suçundan Zürih'te tutuklanmasından bir süre sonra, Çath ve Çelik, Nevzat Bilecen'i uyuşturucu madde getirmesi için Türkiye'ye gönderdiler. Savcılığa ulaşan bilgilere göre Bilecen, İstanbul'da Hasan Hüseyin Şener'den bir kilo eroin alarak îsviçre'ye getirdi. Aym olayla ilgüi olarak Nuri Aydın adlı bir başka ülkücünün adı da saptandı. Nuri Aydın'ın, Oral Çelik'i arabası ile dolaştırdıgı belirlendi. FUAT KOŞAL'IN ADI Savcılığm saptamalanna göre, olay daha sonra şöyle gelişti: 1981 yılı başlannda Olten kentinde uyuşturucu madde kaçakçılığı yapılmasına karar verildikten sonra çeşitli kaçakcılarla ilişki kuruldu. Aynı soruşturmalar sırasında Fuat Koşal adı da saptandı. Koşal'ın, Sait Aydın adlı bir Türke ödenmek uzere imzaladığı Banklangenthal Bankası'nın (64103 sayılı) çeki, bir Pakistanh tarafından bozdurulurken ele geçti. Sahte olduğu anlaşılan 40 bin İsviçre Frangı tutarındaki çekin, kaçakçılık amacıyla ödeme yapılmak üzere düzenlendiği saptandı. Koçal'ın bu hafta tutuklanmak üzere mahkemeye çıkarılması bekleniyor. Aynı soruşturmalar nedeniyle yakalanan Şeref Benli, önceleri bağlı bulunduğu örgüt hakkında konu ile ilgili savları doğrulayıcı nitelikte geniş bilgiler verdi. Ancak sonra, bu ifadelerin geçerli olmadığını söyledi. SAAT TtCARETİ YAPIYOR Yapılan soruşturmalar, Erol Özerol adlı uyuşturucu madde kaçakçisının Bienne kentinde saat ticareti yapan Hovik Simonyan adlı bir Ermeniye sürekli ödemelerde bulunduğunu kanıtladı. Kaçakçılık yoluyla elde edilen para, Lugana kentinde Danafin A.Ş. adlı şirketin hesabına gönderiliyor. Bu şirket aracılığıyla Finter Bank'a gelen paralar, buradan Erol Özerol'un Basel'deki banka hesabına gönderiliyor. Daha sonra bu paralar Bienne kentinde saat ticareti ile uğraşır görünen Simonyan'ın Kredi Swiss'teki hesabında toplanıyor. Böylece, Türkiye çıkışlı uyuşturucu maddenin paraları Ermeni işadamının banka hesabına geliyor. Erol Özerol, yapılan sorgusunda, kaçakçılık karşılığında ödenmesi gereken paranın bir Cenevre bankasına yatırılmasını istediğini, ancak Simonyan'ın para yerine saat ile ödeme yapmak istediğini, para yerine verilen saatlerin de Bulgaristan yoluyla Türkiye'ye gönderildiğini söyledi. ERMENİ CEMAATtNtN AKTtF ADAMI Beyrut 1949 doğumlu olan Hovik Simonyan, tsviçre'deki Ermeni cemaatinin en aktif elemanlarından. Kaçakçılık soruşturması nedeniyle Basel Savcıüğınca tutuklanan Simonyan'ın, serbest bırakılması için Gsaad kentinden Keurnusian adlı bir Ermeni papaz, Basel'e gelerek cezaevinde Simonyan ile görüştü ve bazı temaslarda bulundu. Bu temaslardan sonra Basel Savcılığının karşı görüşüne rağmen Simonyan, Basel'den alınarak Bienne kentine götürüldü ve burada kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı. MEHMET ŞENER REDDETTI Mehmet Şener, yapılan sorgusunda, hayatında hiç eroin görmediğini ileri sürerek suçlamaları reddetti. Diğer sanıkların ayrıntılı ifadelerinde Oral Çelik, Abdullah Çath ve Mehmet Şener ile ilgili bilgiler yer aldı. Basel Savcılığı konuyu çeşitli ülkelerdeki uyuşturucu madde kaçakçılığı dosyalarında inceleyerek, çok yönîü soruşturmalar yapıyor. • 34 VH 053 plakalı arabamın satış evrakları ile ilkokul diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. FİKRET İŞCAN • 8.9.1975 tarihinde Istanbul Trafık Şube Müdürlüğü'nden aldığım 309025 nolu amatör ehliyetimi yitirdim. Hükümsüzdür. BÜLENT BlRSON MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Köyceğiz Rüzgârı... j ve Tabü Kaynaklar Bakam Cemal Büyükbaş, Ankara'da düzenlenen Eskişehirliler gecesinde, Belediye Başkanı Sezai Aksoy ile bol bol çiftetelli oynadı. Gecenin geç saatlerine kadar, Eskişehir Belediye Başkanı Sezai Aksoy ile başbaşa veren ve uzun uzun konuşan Büyükbaş, daha sonra neşelenerek piste fırladı... Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakam Cemal Büyükbaş ile Eskişehir Belediye Başkanı Sezai Aksoy, pazar günü Eskişehir'deyapılacak olan ANAPMerkez tlçe KongresVnde muhalif grubun öncüiüğünü yapıyorlar... (Fotoğraf: Cumhuriyet) Sağhk ve Tarım Bakanlığı bütçeleri kabul edildi ANKARA, (ANKA) TBMM Genel Kurulu'nda Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bütçesi gönişülürken HP'li bir üyenin MHP'yi kastederek, "Kapatılan bir partinin müitanlannın bakanlıkta çeşitli görevlere getirildikleri" yolundaki sorusu üzerine ANAP ve HP'li milletvekilleri arasında tartışma çıktı. Sağhk ve Tarım Bakanlığı bütçeleri kabul edildi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Ajdın HP Tunceii Milletvekili Rıdvan Yıldırım'ın söz konusu sorusuna, "Böyle bir hadise kattiyetle varit degildir. Bizim için ehliyet mevzubahistir. Böyle bir iddianın ismen belirlenmesi gerekir. Bu tür atamaları, kabullenmediğimiz gibi yapmamız da mümkün degildir. Kimseye fayda sağlamaz" yanıtını verdi. Bu sırada, ANAP'ın Sakarya Milletvekili Mttmtaz Özkök, Amasya Milletvekili Adnan Tutkun, Samsun Milletvekili Berati Erdoğan ve Artvin Milletvekili Nevzat Bıyıklı ayağa kalkarak, itirazda bulundular. Bunun üzerine soru sahibi Yıldınm da yerinden bağırarak, ANAPlıları protesto etti. Tartışma şöy TBMMlde "komando" tart ısması H P ' H Ytldırtnu Kapatılan bir partinin militanları başkentte çeşitli görevlere getirildiler. Bakan Aydtn: Böyle bir hadise katiyetle varit degildir. Böyle bir iddianın ismen belirlenmesi gerekir. AJyAPHı Öztürh: Bakanhğa yerleştirilenler milliyetçidir. HP'li Yıldınm: Hepimiz milliyetçiyiz. Milliyetçilik kimsenin tekelinde degildir. AlVAPHt Erdoğan: Şerefli insan ispat eder. H P ' H Y t l d t r t m : Belgelendireceğiz. Benim alnım açık. AİVAP'It Tuthun: Başkan, at dışarı. le gelişti: Mümtaz Özkök (ANAP): Bakanhğa yerleştirilenler milliyetçidir. Rıdvan Yıldınm (HP): He pimiz milliyetçiyiz. Milliyetçilik kimsenin tekelinde degildir. Berati Erdoğan (ANAP): Şerefli insan ispat eder. Rıdvan Yıldınm (HP): Belgelendireceğiz. Benim alnım açık. Berati Erdoğan: Hepimizin alnı açık. Adnan Tutkun (ANAP): Başkan, at dışarı. Nevzat Bıyıklı (ANAP): Ne konuşuyorsun. Yeter. Arsan Savaş Arpacıoğlu (HP): Ayıp ayıp. Birleşimi yöneten ANAP'lı Başkan Vekili Ladin Barlas'ın müdahalesi ile tartışma yatıştırıldı. Ve bütçenin göruşülmesine devam edildi. Tarım Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşan muhalefete mensup uyeler bakanlıkların birleştirilmesini ve yeni teşkilatlanma biçimini eleştirdiler. HP Grubu adına konuşan İstanbul milletvekili Yılmaz Hastürk bakanlıkların birleştirilmesine karşı çıkarken, Tanm Bakanlığı'nın temel hizmetlerinin darmadağın edildiğini ileri sürdu, "Orta>a konulan teşkilatlanma modeli bütün bürokratlar tarafından gülüşmelere neden oluyor" dedi. Bakanhklardaki tayinlerde de tek taraflı hareket edildiğini öne süren Hastürk, Özal hükümetinin Cumhuriyet döneminde tanm sektörune önem vermeyen tek hükümet olduğunu belirtti. Hastürk tanmsal hizmetlerin durduğunu, çikita muz ve Alman sığırı ithal edilmesini "ithal rezaleti" olarak nitelendirdi, Orman Ürünleri Sanayii Genel Müdürlüğü'nun Bolu'ya nakledilmesini eleştirirken de Devlet Bakam Kazım Oksay itirazda bulundu. Hastürk bunun üzerine "Si/in isminizi vermemiştim, suçüstü yakalandınız" diye konuştu. MDP Grubu adına konuşan Murat Sökmenoğlu tarımda çiftçinin kaderinin tabiatın elinden kurtarılamadığını belirtti. ANAP Grubu adına konuşan Lütfullah Tosyalı ve Berati Erdoğan ise izlenen tarım politikasını savundular. Ücretler 5 ydda yüzde 55 gerîledi (Baştarafı 1. Sayfada) meyi ve enflasyon oranı karşısında ücretleri korumayı degil, geçim koşullannda yaşanan çıkmazlan ağırlaştırmayı seçmiştir" denildi. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu raporunda işçi işveren çıkar çelişmelerini gerçekçi dengelere kavuşturabilmenin birinci koşulunun, işçi hak ve özgürlüklerini güvence altına alan yasaların kısıtlayıcı yönlerinin değiştirilmesi olduğu kaydedilerek şöyle denildi: "Siyasal iktidar tarafından izlenen ekonomik ve sosyal politikanın (sosyal devlet) gereklerine uygun olması, sermaye kesiminin ise, kısa vadeli çıkar arayışlannı terkederek, grevli serbest toplu pazarlık diizeninin işlerlik kazanmasına katkıda bulunması gereklidir. Yapılması gereken bu iken, işverenler, Ocak 1984'ten itibaren, toplu iş sözleşmelerinde 2364 sayılı yasa uygulamasında YHK'mn çoğunluk oyu ile gerçekleştirdiği tahribatı muhafaza etme çabasına girmişler, bu yoldan işçilere, işlerinde güvence sağlayan hiikümlerin toplu iş sözleşmelerinde yer almamasını, işin yönetiminde hudutsuz bir keyifliğin egemen olmasını sağlamaya çalışmışlardır. Siyasal iktidar ise, iziediği ekonomik polirjka ile, işçilerin reel ücretlerinde yüzde 50'kri aşan gerilemeji telafi etmeyi ve enflasyon oranı karşısında ücretleri korumayı değil, geçim koşullannda yaşanan çıkmazlan ağırlastırmayı seçmiştir. Bu politikanın uygulanabilmesi amacıyla, kamu kesimi toplu iş sözleşmelerine müdahale etme araçları geliştirilmiş, 1979"lann Koordinasyon Kurulu yeniden devreye sokulmuştur. Bu kurulun müdahaleci bir rol oynamayacağı ileri sürülmüşse de, uygulamada bunun tamamen aksi görülmiiş. Kamu kesimi işyerlerinde toplu pazarlık bakımından, yetki boşluğu doğmuş, üzerinde anlaşmaya vanlan toplu sozleşme metinleri dahi Koordinasyon Kurulu'nun engellemeleri ile karşılaşmıştır. Kamu kesimi Koordinasyon Kurulu oluşturulmasındaki gerçek niyetin açıklandığı gibi sistemin kendi yapısı ve karşılıklı müzakerelerle serbestçe işlemesi için kamu kurum ve kuruluşlanna yardım etmek olmadıgı kısa süre içerisinde anlaşdmıştır." Özal hükümetinin iziediği ekonomik politikanın, özellikle enflasyonla mücadele adına alınan önlemlerin başta işçiler olmak üzere, iktisaden güçsuz durumdaki kitlelerin yararına sonuç vermediği dile getirilen raporda, "Reel ücretlerde son beş yıl içinde meydana gelen yüzde 55 oranındaki gerilemeyi telafi edecek ve fıyat artışlan karşısında işçilerin satınalma güciinü koruyacak gerçekçi önlemler alınmadığı ortadadır" görüşüne yer verildi. Raporda, yaşanan çıkmazlara dikkat cekılerek, "Yurt gerçeklerini, özellikle işsizliğin ulaştığı boyutlan dikkate almayan siyasal iktidar bir yandan emeklilik yaşını yükseltmekte, diğer yandan sigorta sağlık hizmetlerini çıkmaza sürükleme çabasındadır" denildi. Türktş'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı düzeyinde yaptığı girişimler sonucu, işçi çıkarma konusunda bakanhğın ortak komisyonlar oluştııracağı ifade edilen raporda, ayrıca, Kıdem Tazminatı Fonu konusundaki kaygılann Cumhurbaşkanhğı ile Genelkurmay Başkanlığı'na iletildiği vurgulandı. Güneydoğu'da 3,5 ay içinde 12'si ölti, İU çete mensubu yakalandı DİYARBAKIR (a.a.) 7. Kolordu ve Sıkıyonetim Komutanlığı sorumluluk bolgesinde 15 ağustos 1 aralık tarihleri arasında yapılan arama harekâtında bolgedeki olaylara katılan ve yataklık eden bölücü çete mensubu 111 kişinin yakalandığı açıklandı. 7. Kolordu ve Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Van İHeri Sıkıyonetim Komutanlığı'nın bu konudaki açıklaması şöyle: "15 ağustos 1984'ten 1 aralık 1984 tarihine kadar bölgede başan ile davam ettirilen arama harekâtında, bu dönem içinde me>dana gelen olaylann büyuk bir bölümü aydınlığa kavuşmuş ve failleri devletin güçlü eli tarafından yakalanmış, bir kısmı da adalete teslim edilmiştir. Bu olumlu gelişmelerde vatandaşlarımızın güvenlik güçlerine >aptığı >ardım ve destek her turlü takdirin üzerindedir. Dönem içinde meydana gelen ola\lara fiilen katılan veya yataklık eden toplam 111 bölucü çete mensubu yakalanmıştır. 12'si ölü olarak ele geçirilen bu unsurlardan 52 kişi Sıkıyonetim Askeri Savcılığına teslim edilmis olup, 47'sinin sorgulaması devam etmekledir •" Kamyonun ezdiği otoda 3 astsubay öldü tSTANBUL, (a.a.) Anadoluhisarı'nda dün akşam meydana gelen kazada freni patlayan kamyon, bir halk otobüsüne çarptıktan sonra ezdiği Özel araçtaki üç astsubayın ölümüne neden oldu. Istanbul Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgjye göre kaza, Yılmaz Güneş yönetimindeki (34 AN 843) plakalı kamyonun freninin patlayarak Pazar sokaktan ana yola fırlarnasıyla meydana geldi. llk önce Sadık Kurtuluş yönetimindeki (34 E 5427) plakalı halk otobüsüne çarpan kamyon, daha sonra HDmi Kovalak, yönetimindeki (34 P 9520) plakalı özel aracı ezdi. Kaza sonucu özel otomobilde bulunan astsubaylar Hilmi Kovalak (49), Güven Kurtar (54) ve Izzet Ayan (35) olay yerinde hayatlarını kaybettiler. (Baştarafı 1. Sayfada) Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu görevini sürdurecek mi? Bu konudaki ilkeleri sürecek mi" sorusuna, "Şüphesiz" yanıtını verdi. Kamu sektöründe 1985 yılında yaklaşık 200 bin işçiyi kapsayan sözleşmeler için "serbest toplu pazarlık" masasına oturulacak. Koordinasyon Kurulu, 1985 yılında, "seyyanen zam" yerine, "iş değerlendirmesi" sonucu zam oranı belirlenmesi ilkesini de toplusözleşmelere koymak için çaba harcayacak. Bu yeni ilke, bir kamu işyerinde çalışan işçilerin ucretlerine aynı oranda ücret zammı yapılması yerine, kamu işvereni tarafından o işyerinde, işçilerin gruplara ya da iş değerlendirmesi sonucu kategorilere ayrılarak, ucretlerine zam yapılmasını öngorüyor. Kamuda Dursun Kut, İsmail Hakkı Baitacıoğlu'ndan dinlemiş, o anlattı: Baltacıoğlu, bir gün Hüseyin Rahmi Gürpınafa: Efendim, demiş, siz de yazıyorsunuz, biz de yazıyoruz; ancak sizin yazdıklannız başka oluyor, okurlar daha çok ilgi gösteriyoriar, daha çok yankı yapryor, bizimkiler ise o denli değil. Herhalde bir şeyler yapıyorsunuz ki güzel oluyor. Bu biçemi (üslubu) nasıl kazandınız, bize de anlatır mısınız? Hüseyin Rahmi, şu karşılıgı vermiş: Benim, demiş, annem çok kuçükken öldü. Ninem büyüttü, belki ondandır! Bu, "Ankara Atotfan"ndada, Muğla, Köyceğiz, Fethiye, Marmaris'i yazacaktım, oraları dolaşıp Ankara'ya döndüm. İlhan Selçuk'un ankara'da Evrensel'de ımza günü vardı. Ona gittim, bir ana baba günüydü. Okurlar, sevgilerını, ilgilerini gösteriyorlardı bir bakıma. her aştan insanlar, çokluk gençler, kızlı erkekli... İlhan Selçuk subay çocuğu, Albay Kasım Selçuk'un oğlu. Muğla' nm Milas ilçesinde doğdu. Ağabeyi Turhan Selçuk da. Kasım Bey, izmir'in Selçuk ilcesini çok sevdiğinden olmalı, Selçuk soyadını aldı. "Yurt Ansiklopedisi"nde, "Muğla"yı karıştınrken, yöreden yetişmiş ünlüler arasında, İlhan Selçuk'la Turhan Selçuk'a da rasttadım. Ancak resim altları ters yazılmıştı, ansiklopediyi hazırlayanlar, bundan sonraki baskılarında düzeltırter sanıyorum. İlhan Selçuk anlattı; Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Kurtuluş Savaşına katılan Kasım Selçuk, "KıvayıMiltiye "nin Uşak cephesındedir. Savaştan sonra da, bir yerde durmaz, gezer babam gezer. Nereye atanırsa gider. İlhan Selçuk, ilkokulu kaç yerde okur! Yıldızeli'nde okurken hafta başları okulda, bit denetimleri yapılır. Subay çocuğu olduğu için İlhan Selçuk'un yakasını açtırıp bakmaz öğretmen. Bit daha çok yoksullarda bulunur. Tonguç'un köy enstitüsü müdürlerinin nasıl elleriyle bit ayıkladıklarını dinlemişim kaç kez. "Pire itte, bit yiğitte bulunur" derlerse de, Mhh, kulak asmayın siz. O zaman "muayene" 6enirdi, "bit muayenesi", şimdi "denetim" diyoruz; yakasında bit çıkan arkadaşlarımız, nasıl ezilirler, üzülürlerdi... Diyeceğim. İlhan Selçuk'un okunmasında, bu Anadolu kaynağının payı olmalı... Muğla doğumlu ünlüler arasında, yazar, gazeteci, Yunus Nadi, Nadır Nadi, ressam Mahmuf Cuda, ozan £ce Ayhan, folklor araştırmacısı Yusuf Ziya Demircioğlu, Zihni Derin, ozan Maksut Doğan, ressam Turan Erol, ozan Mehmet Karabulut, Nahit Ulvi Akgün, gazeteci, yazar Sami Karaören, kimyacı Halit Keskin, taşlamacı Neyzen Tevfik, karikatürcü Nuri Kurtcebe, politikacı Halil Menteş, Nahit Menteşe, ozan Arif Hikmet Par da var. Ancak yöreyi orada doğmamış olanlar da üntendvrmişler; bunların başında Halikarnas Balıkçısı geliyor. Seha Meray bu yörede gömülü... Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Tarık Dursun K., Can Yücel, Nazlı Eray, Mehmet Başaran, Selim İleri, B. Rahmi Eyüboğlu, İlhan Berk, Vedat Türkali, Cahit Kayra, Cevdet Kudret, Füsun Şahin (Erbulak) bu yöreden esinlendiler yapıtlannda. Daha çok vardır, buranın rüzgârı başka rüzgâr olmalı... Tarihçi Herodotos, Bodrum'da doğmuş. Turgut Reis de, bu yörede doğup büyüyenlerden... Köyceğiz'de bu pazar seçim var; SODEP Genel Sekreter Yardımcısı Nail Gürman, Köyceğiz'de arkadaşlarına şöyle dedi: Pazar gecesi TV'de son haberierde, Köyceğiz seçimleri ile ilgili bir haber vehlmezse, anlayın ki seçimleri biz kazandık, ya da Doğru Yol kazandı. Haber verilirse, bilin ki seçimleri ANAP aldı. Kuyucak seçimlerinde öyie olmuş; geceyansı haberlerini veren TV'de tıs yok. "Hımmm.. demişler, demek ANAP kazanmadı!" Yalnız seçimler mi? Doğru Yol Partisi'nin Ankara'da yapılan, "Büyük Danışma Toplantısı" da, TV'de tek sözcükle yer almadı. Sanki, binlerce kişi, Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu'nu doldurmadı, sanki demokrasiye giderken, demokrasinin temel öğelerinden olan siyasal partilerden birinin toplantısı ne yoktu. Yalnız iktidara ilişkin haberler vermeye gazetecilik demezler, başka şey derler; örneğin meddahlık derler... Kanımca, TRT, geçmişteki kötü gazetecilik alışkanlıklannı sürdürmektedir. Köyceğiz'de, Kafaca köyünden hayvan besleyicisi Mehmet Kıltnç'\a konuştum. Dışarıdan et geleli beri, besiciliği bırakmtş, 22 hayvanlık besi damını kapatmıştı. Şöyle dedi: 7987 yılında 22 hayvanlık bir besi damım vardı. Ortalama 100 kg. 'lık bir sığırı 4045 bin liraya alıyor, 550 kuruşa pamuk çekirdeği, 7 liraya un kepeği, 88.5 liraya da susam küspesi alır, 100 kg. 'lık bir stğın, günde 1216 kg. arasında yem vererek 200 kg. 'ye çıkanp, etin kilosunu, Adapazan'nda daha çok para verildiği için, nakli bana ait olmak üzere 190 liradan satardım. Yıl 1984, pamuk çekirdeği 42 71., kepek 57.5 7"L, küspe 60 TL, yani hayvan yiyeceği yemin kitosu 55 TL, günde ortalama 14 kg. yem verirseniz 55x14 = 770 TL. eder. 90 günde, 770x90 = 69.300 TL, 100 kg'lık, ayaktaki bir sığınn fiyatı bugün 9095 bin TL 'dir. Yemiyle, yuvarlak rakam 95 + 70=165 bin TL, bir sığınn maliyeti bu. İşgücüm, yaptığım bina yatınmı, sığır hastalanırsa, veteriner, ilaç parası bunların dışında. Bugün sığın kasaplar bizden, kilosunu 850 TL'den alryorlar. Toplam 200x850 =170 bin TL eder. Yani bana maliyetine, ya da a/tında bir para gelir. Sayın Özal, ben eti 850860 liraya mal ederken, halka 700 liraya ithal malı et yedirir. Ama, bizim daha ucuza yem alma olanağımızı düşünmez... Köyceğizli Mehmet Kılınç yerden göğe haklıdır. Bu, zamanla daha açık olarak anlaşılacaktır, şöyle: İzlenen politika ulusal degildir, dışa dayalı, dışa yamalı bir politikadır. Tanıdıklarım arasında, dışalım (ithal) malı ete boykot edenler var; "Pahalı olsun, kendi kasabımın etini alırım" diyorlar. Bu bir bilinç sorunu elbette, taaa, "ulusal artırma haftaları" günlerinden kalma bir bilinç. Yıldınm Avcı'y\a konuştum; Köyceğiz'e gidip gitmemeye henüz karar vermemiş. SODEP'ten Güler Tanyolaç hastalanmış, yatıyormuş. Herhalde o da gidemez. Buna karşılık Saim Kendir, Köyceğiz'e gitti. Birgen Keleş, Suphi Karaman bu sabah Köyceğiz'de olacaklar. Ağır top Erdal Bey ise, cumartesi günü Köyceğiz'de açıkhava toplantısında konuşacak. Baktım, Ankara da, Köyceğiz seçimleriyle yakından ilgilenmeye başladı. Demokrasi rüzgân bu, bir esmeye görsün... 5.EVC3EKEÇLERİ vc AKSESUARLARIFUARI KATILAN KURULUŞLAR . Akdağ Tic. Koll. Şti. . AksanA.Ş. . Aksesuar Abajur . AltınAySan. Ve Tic. A.Ş. . Altron Elek. San. Ve Tic. A.Ş. . Anıl Hediyelik . Armay Makine Elek. San. A.Ş. . Asaş Kimya San. Ve Tic. A.Ş. . Auer İmalatA.Ş. . Beril . Best Batı Elektromekanik . BirsenBetıl El Şanatlan . BolkarA.Ş. . Cihan Pazarlama A. Ş. . Çanakkale Seramik Fab. A.Ş. . Çöpmak San. Ve Tic Lîd. Şti. Çuhadaroğlu Kimya San. A.Ş. DelerSan. Ve Tic. A.Ş. DifaşSan: Ve Tic. A.Ş.Dilek Elektronik Dragon Şömine Ege Elek. Cih. San. Paz. A.Ş Emayetaş Erensan Isı San. A.Ş. Filtre kapak GazAletlehA.Ş. Gözde Hediyelik Hacı Şakir Pazarlama A.Ş. HagertyMam. San. Tic. Hasan Başmısırlı İdil Ertetik Kale Termos Koll. Şti. KaleKilitKalıpSan.A.Ş. Kalebodur Seramik San. A.Ş. Karga Çömlek Seramik Atölyesi Kılıçoğlu Mermer Sanayi MGO PlastikSan. Tic. A.Ş. Nuriş Tic. Ltd. Şti. Öktem Plastik PalmekTic. A.Ş. Pandaş Panjur ve Doğrama A.Ş. Peg Elek. Gereç. San. A.Ş. Peges Tic. San. Koll. Şti. PemkoSan. A.Ş. Peri Köpuklü Banyo Süngen Prima Plastik ProfiloHoldingA.Ş. Reka Elek. EvAletleri Paz. Şavaş Plastik San. A.Ş. Say San. Ve Tic. Ltd. Şti. Sermin Dekoratif Eşya SimtelA.Ş. Şümerbank Alım Satım Müess. Şahlan Elek. Araç. San. A.Ş. Teksel Mühendislik A.Ş. TelraSan. VeTic. A.Ş. Termoel Madeni Eşya San. TürkDemir Döküm Fab. A.Ş. Türk YtongSan. A.Ş. Uzay Kimya Sanayi Ümit Sönmez Sanat Yapılan Vestel Elek. San. Ve Tic. A.Ş. ISTANBUL SANAYİ ODASI H » Hergün 11.0019.00 arası ücretsiz gezilebilir. odakule