14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 1984 * * • • HABERLERİN DEVAMI TYS DAVASI CUMHURİYET/11 GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Yakın tarihimizde özellikle iki olay böyle yapay ve yüzeyse\ bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bu olaylardan biri Çerkes Ethem serüveni, ikincisi ise Mustafa Suphi cinayetidir. Son yıllarda yakın tarihimizle ilgili derinlemesine araştırmalar yapıldı. Karanlıkta kalmış ya da bırakılmış birçok gerçek bu özgün araştırmalarla gün ışığına çıkartıldı. Bunlar yapılırken kolay düşünmeye ve bu yolla genei ve soyut yargı sahibi olmaya alışmış birçok insanın düşünce kalıplan da darmadağın oldu. Tarihsel araştırmalann sonuncusu, Zeki Sanhan'ın "Çerkes Ethem'in ihaneti" başlığını taşıyor. Sanhan, bugüne dek yayınlanmamış Yunan askeri yayınlarına da dayanarak hazırtadığı bu ilginç incelemesinde, Ethemr\n Yunanlılara sığındıktan sonra Yunan Generali Papulas'a "20 bin kişilik bir kuvvetle, kendisine veritecek 2000 Yunan attısı ve Çerkeslerden kurulmuş 100 kişilik bir atiı birtik ile.. savaş gemilerinin koruyuculuğu altında Karadeniz'de İnebolu ve Samsun gibi yerlerden.." Anadolu'ya bir saldırı plani önerdiği anlatılmaktadır. Kurtuluş Savaşt'nın başında ulusal kavgaya unutulmaz katkılan bulunan Çerkes Ethemrm sonradan, iki ağabeyi ile birtikte kişisel tutkulara yenilip düşman kuvvetleri ile nasıl işbirliğine giriştiği bugün artık betgelerie kanıtlanmıştır, £fhem"\n bir yandan Yunan işgal kuvvetleri öte yandan padişah hükümeti ile işbiıiiğıne girişmesi kendisine "hain" damgası vurulmasına yetmektedir. Dünyanın her yennde işgalci düşman kuvvetleri ile işbirliği yapana "hain" denmektedir. Ethem'in komünist ya da o günkü deyiş ile "bolşevik" olduğu yolundaki yargılar da havada kalmaktadtr. Ethem'in "Kjz»tordu"ya benzer bir "Yeşilordu"nun kurucusu ve "başbuğu" olduğu yolundaki savtar lemelinden yanlıştır. Çünkü, Yeşilordu'yu kuran Ethem değil İçişleri Bakanı Marksıst eğilimli Hakkı Behiç ve Tokat Mebusu Nazım Bey'm aralannda bulunduğu milletvekili ve bakanlardır. Ethem, Hakkı Behiç Bey'ın çağınsı üzerine bu örgüte gırmtştir. Çerkes Ethem'ın astl ilişkılı olduğu örgüt, Mustafa Kema/'in girişjmi ile kurulan hükümetın denetımindeki resmi Komünist Partisi'dir. Ethem'in, Tokat Mebusu Nazım Bey'ın başında bulunduğu Soyyet yanlısı "Halk iştirakryvn Ftrkası" ile de uzunboylu bir ilişkisi yoktur. Ethem'in, Eskişehir yakınlarındaki "Karakeçili" aşiretinden devşirilmış bir askeri birliğe "Bolşevik Taburu" adını vermesı de bu serüvenci gerilla liderinin komünistlığinın kanıtı olmaz. Çünkü bu aşıretin komünistlikle uzaktan yakından bir ilgisı yoktu. Bu gibi tavırlar, o günlerde Ankara'da esen bolseviklik rüzgâriannın dısa vuran özentilerirtden başka ne olabitirdi ki? Ethem'\n Yunanlıtara sığındıktan sonraki bütün amacı, Ertver Paşa ile birleşmekti. Enyer Paşa, önceleri Sovyetlerle bir işbirliğine girişmişti. işbirliği, Mustafa Kema/'in Yunan ordularına karşı yeniimesi halinde Enver Paşa'nın Müslüman askerlerden oluşan bir "Kızıiordu" ile Anadolu'ya girip Yunanlılaria savaşması planına dayatılmıştı. Sakarya savaşında Yunanlıların kesin yenılgiye uğramaları üzerine Sovyetlerin "İttihatçı liderler" ile yaptıkları anlaşma da suya düşmüştü. Moskova'dan umudunu kesen Enver Paşa, Orta Asya'da kendine yeni destekler ararken bir çatışma sırasında öldürülmüş, Ethem'in de umutlan böylece sönüvermişti. Ethem'den "halk kahramanı" yaratmaya kalkanların bir kısmı Mustafa Suphi cinayetini de Ankara hükümetine bağlamaktadırlar. İşin garip yanı, antıkomünist çevrelerin de bu konuda TKP ile aynı görüşte olmalandır. Enver Paşa, yurt dışına kaçtıktan sonra "Halk Şuralar Fırkası" adıyla "bolşevik" görünüşlü bir parti kurmuş, 1920 eyiül ayında Bakü'de toplanan "Şark Millettec Kuruttayı" na katılmıştı. Aynı kongreye Türkiye Komünist Partisi adına katılan Mustafa Suphi ile Enver Paşa arasında başlayan çekişme o günlerde olanca yoğunluğu ile sürmekteydi. Anadolu'da kendine bağlı asker ve sivıllerle Ankara hükümetinin yerini almayı tasarlayan Enver Paşa'nın Anadolu'daki en güçlü adamlarından biri, Trabzon'da kayıkçılar kâhyası Yahya'ydı. Moskova ile yapılan işbirliği konusunda Enver Paşa ile Mustafa Suphi arasında başlayan yarışmayı göz önüne almadan Suphi olayını çözmeye olanak yoktur. Bugün, Mustafa Suphi ve arkadaşlannın Ankara hükümetinin bilgisi altında Kâzım Karabekirr\v\ emri üzerine ötdürtüldüğü konusunda en küçük bir kanıt bile yoktur. Ancak, Mustafa Suphi ve arkadaşlannın, Ankara hükümeti ile oldukça soğuk ilişkiler içinde bulunan Enver Paşa 'nın adamı Yahya Kâhya tarafından öldürülmesi, cinayette "İttihatçı parmağt" bulunduğu kuşkusunu doğurmaktadır. Attmış yıl önce işlenen bir cinayet emrinin kimler tarafından verildigini bugün kanıtlamak olanaksızdır, ancak "styasal belirtiler" o günlerde "Enver Paşa Mustafa Suphi" kavgasınm gündemde oiduğunu göstermektedir. O günlerde Sovyetlerle çok yakın dostiuk ilişkileri içinde bulunan Ankara hükümetinin Moskova'ya bağlı Komünist Partisi örv cülerini böylesıne kaba bir cinayet ile öldürtmeyeceğini de düşünmek gerekir. Moskova ile işbirliği konusunda Enver Paşa ile TKP arasında başlayan çekişmenin bu cınayete neden oiduğunu düşünmek bugün akla daha yakın geimektedir. Atatürk, her konuyu "bağımsızlık sorunu" olarak ele almıştır. Kurtuluş Savaşı önderi "botşevikiik" konusuna da haklı olarak böyle bakmıştır. Türk devrimcilerine bugün düşen görev, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın "antiemp&yaHst" ıdeolojısinı yeniden yaşatmak ve bu ideolojiyi, çağdaş Batı demokrasılerınde örnekleri görülen çoğulcu demokrasınin gereklerine uygun olarak yorumlamaktır. Yoksa düşman orduları ile açık işbiriiğ) yapmtş olanlardan "hatk kahramanlan" yaratmak değil!.. Soruşturmanın genişletUmesi istemi reddedildi Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi samklann TCK'mn 141. maddesine aykırt davrandıkları iddiasıyla 515 yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor. İstanbul Haber Servisi Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) davasında lstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi, sanık ve avukatların soruşturmanın genişletilmesi istemini reddederek duruşmayı, askeri savcının esas hakkmdaki görüşünü bildirmesi için 24 aralık tarihine erteledi. Dünkü oturuma sanıklar Can YiiceJ, Osman Saffet Arolat, Orban Apaydın, Ataol Behramoğlu, Haşmet Zeybek, Tekin Sönmez ve Emil Galip Sandalcı dışmda 12 sanık katıldı. Geçen oturum sanık ve avukatlan tarafından belirtilen soruşturmanın genişletilmesi istemleri mahkemece, e&asa etkili görülmediği gerekçesiyle reddedildi. 5 Ocak 1983 tarihinde başlayan TYS davasında samklann çeşitli kuruluşlarla işçi sınıfı tahakkümünü ifade eden DtSK'in "Demokratik Platform" çalışmalanna katıldıklan, çeşitli larihlerde yapılan anma toplantılarında Nazım Hikmet'in sanatsal yönlerinden çok ideolojik yönlerini övdükleri üeri sürulüyor. Sanıkların yasal olarak kurulan sendikayı kuruluş tuzüğunde belirtilen amaçlar dışına çıkararak TCY'nın 141. maddesine aykırı davrandıklan gerekçesiyle 5 ile 15 yıl arasında ağır hapisk cezalandınlması isteniyor. VatikanMafya mason üçgeni 'Baştarafı 12. Sayfada) locasının etki ve gücünü kıracaktı. "Marcinkus'u bir gün daha bu görevde gönnek islemiyorum" dediği günün gecesi papa yatak odasında ölü bulunmuştu. MafyaVatikanBankerler üçgeninin bir köşesinden çatırdadığı anda, o ana kadar sapasağlam olan papanın yatak odasında ölu bulunması başlı başına kuşku verıci bir olaydı. 1. Paul, acaba Vatikan içinde kardinallerden oluşan bir cinayet şirketinin kurbanı mı olmuştu? Kuşkular, o gun bugun daha da artarak sürmektedir. Papanın olum haberini ahr almaz odaya giren Vatikan Genel Sekreteri Kardinal Villot, papanın yanındaki ilaçlan alıp uzaklaşmıştı. Hiç ilaç kullanmayan papa niçin o gün ilaç almıştı? Ve ilaçlar niçin P2 üyesi kardinal tarafından hemencecik alıp göturulmüştu? Papanın öldüğiı gece niçin Marcinkus çevrede görülmüştü? Niçin otopsi yapılmadan ölüm nedeni açıklanmış ve papanın cesedi, hemen yangından mal kaçınrcasına, aceleyle mumyalanmıştı? nist Parti arasında "tarihi uzlaşma" formulunü gerçekleştirmeye çalışan Aldo Moro Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılıp öldürülüyor, papa Vatikan'daki yolsuzluklara ve mason locasına karşı savaş açar açmaz odasında olü bulunuyor, Banker Calvi ile ilgili soruşturmalar başlıyordu. 1979 yıh cinayetlerin birbırini izlediği bir yıl oluyordu. Bancer Calvi'nin öyküsü de bu yıllar arasında bir polis romanını andınrcasına gelişti. Sindona'nın Amerika'da tutuklanması, kendisı hakkında soruşturmalar açılması olaylann yeni gelişmelere gebe oiduğunu göstermekteydi. 80 yıh da surprizlerle başlamıştı. 27 Mart 1980 günu Sindona, Amerika'da ağır hapis cezasına çarptırıldı. 14 mart gunu Gelli'nin iş.yerinde P2 Mason Locası listesi ele geçti. Nisan ayında Gelli Italya'dan kaçarak İsviçre'deki dostlannın yanına sığındı. Nisan ayı başında Maliye Bakanı Andreatta, Vatikan'dan Calvi ile bağlannı bir an once kesmelerini istedi. Sindona, 11 mayıs günü Amerika'da kaldığı cezaevinde intihara tesebbüs etti, ancak kurtarıldı. Calvi'nin ruşvet vererek yurt dışına çıkış yasağını kaldırttığı yargıç Ugo Zilletti nisan ayında istifa etti. Vatikan yeni bir çalkantının içine süruklenmekteydi. Calvi ile ilgıli dosya savcının önundeydi. Banker tutuklanmak üzereydi. Ağca, papaya tam bu günlerde kurşun sıktı. 13 Mayıs.. Bir hafta sonra Calvi tutuklanmış, ancak kimse papa suikastının toz ve dumanı arasında bu olaya yeterince zaman ayıramamışü. Dört yıl hapse mahkum olan Calvi, kefalet ile serbest bırakılıyor bir süre sonra da mafya lideri Carboni'nin yardımı ile önce Isviçre'ye sonra da Ingiltere'ye gidiyordu. Caivi asılıyor O yılki cinayetler de kuşku vericiydi: P2 Mason Locası soruşturmasını yuruten Albay Rozzi, 1981 >ıh haziran ayında dldürülmüştü. Guardia di Finanza'nın daire başkanlarından Florio da bir otomobil kazasına kurban gitmişti. Kazaya uğrayan arabadan P2 Locası ile ilgili belgelerin çahnması Italya'daki cinayet salguunın hiç degeüşigüzel olmadığını göstermekteydi. Calvi'nin ozel sekreterinin intiharı da bu kuşkulu olaylardan yalnızca bir tanesi değil miydi? Calvi, Isviçreli Banker Kunz'un yardımı ile Londra'ya gider ve burada kaynlı olduğu Ingiliz Mason locasının adını taşıyan "Blackfriars" köprüsüne asılarak öldürülür. Tarih 18 Haziran 1982'dir. Olaydan o sıra Calvi'yle beraber olan mafya lideri Carboni sorumlu tutulur. Bu ara, İtalya'nın kuzeyinde Trento kentinde genç sorgu yargıcı Dr. Palermo, ttalyan Gizli îstihbarat Örgütü SISMÎ'nin Başkanı General SaaUmto'nun da aralannda bulunduğu bir grup Türk ve ttalyan haklarında açılacak dava ile meşguldür. Olayla ilgili olarak Carlo Kofler adlı Alman asıllı bir ltalyan tutuklanır. Türkiye'ye yönelik silah kaçakçıhğının kilit adamı Kofler, cezaevinde öldürülür. Banker Calvi'nin yakın dostu Henry Arslanyan da bir süre sonra cezaevinde ölür. Arslanyan Türkiye'ye yönelik kaçakçılığın yurt dışındaki beyinlerinden biridir. Ve Banker Calvi'nin yakın dostudur. Ağca'nın İtalya'da Türk mafyası adına çalıştığı sonradan anlaşılır. Ancak Turk mafyası ile ilgili bilgi verecek olan Carlo Kofler öldürülmüş, Arslanyan da ölmüştur. Ağca'nın itiraflannı sağlayan generalin de kaçakçılık olaylanna kanştığı ve P2 Mason Locası üyesi olduğu da saptanmıştır. Ağca'nın konuşmasını sağlayan Papaz. Santini mafya soruşturmaları sırasında tutuklanmış, StSMİ başkanı General Santavito ölmüştur. Bundan hiç kuşku duyulmamalıdır. Ağca Türk kaçakçılannın kullandığı bir adamdır. Bunda da hiç kuşku yoktur. Ağca, kaçakçıların emrinde çalışan bir aracı olarak, büyük olasıhkla Roma'daki Bulgarlarla görüşmüş bunlarla ortak iş de yapmıştır. Bundan ötesi çok karanlıktır. .Bundan ötesine ancak somut kanıtlarla ulaşılabilir. Ipekçi cinayetinin olasıhklar dizisi içinde ele alınması için basın yolu ile çok savaş verdik. Sonuçta haklı olduğumuz anlaşıldı. Roma'da Ağca'nın ilk davasından sonra soruşturmanın eksik yapıldığını üeri sürdük. Bu konudaki haklılığımız da açılan ikinci soruşturma ile anlaşıldı. Ağca konusu, Trento'daki silah ve uyuşturucu madde dosyalan, P2 Mason Locası skandalı, Calvi olayı ve "VatikanMafyaBankerler" uçlusü ile birlikte ele ahnmahdır. Bu gibi konularda teoriler üretmek yerine somut kanıtlara dayalı araştırmalar yapmak tek sağlıklı yoldur. Ne demişler "Bir deli kuyuya taş atmış, bin akıllı çıkaramanuş".. Ağca olayı işte bu tür bir olaydır. BİTTt Gelli kaçırılıyor Bu kanlı serüveni şimdilik en ucuz atlatan P2 Locası şefi Gelli'dir. Gelli, 11 Haziran 1983 gunü Champ Dollan'daki hücresinden kaçırılıp Güney Amerika'ya goturülmüştur. İtalya'da olaylar bu derece karışıktır. Bu yüzden genel sözlerle olaylann aydmlatılması olası değildir. Bulgar bağlantısı gibi her olay, başta Vatikan'ın karanhk ilişkileri olmak üzere araşunlmalı ve Ağca'nın maşalığını yaptığı çokuluslu kaçakçıhk, terör ve rüşvet şirketi ortaya çıkanlmalıdır. Bütun bunlardan sonra ulaştığım kanıları şöyle özetlemek isterim: Ağca ülkücü bir militandır. 450 yıl sonra bir Polonyalı Vatikan'da düzen değişikliği papanm beklenmedik ölümu ile başladığı yerde kalakalmış ve Vatikan 'ın 450 yıllık tarihinde ilk kez ttalyan olmayan bir Papa, Marcinkus'un büyük desteği ile papalık tacını giyrrüş ve Polonyalı Kardinal Karol Wojtyla Vatikan'a yerleşmişti. 1978 yıh İtalyanlar için gerçekten zorlu bir yıl olmustu. Hıristiyan Demokratlarla Komü Tristan l'Hernıite, Racine, Voltaıre" Konferansçı: Marcd SCHNE1DER Yazar, Medicis Edebıyat ödulü Jüri Üyesi 28 Kasım, çarşamba, saat 18.30'da FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZl'nde. ZiyaGökalp Cad, 15. Giriş serbesttir. "FRANSIZ TRAGEDYASINDA SULTANIN PORTRESİ" KONFERANS PHILIPS Köprü senetleri tüııı yurda yayıldı İş Bankası 3 aralıkta satışına başlayacağı Boğaziçi Köprüsü senetleriyle ilgili hazırlıklarını tamamhyor. Ekonomi Servisi lstanbul Boğaz Köprusü senetleri 3 Arahk 1984 tarihinden itibaren Ttirkiye İş Bankası şubelerinde satılmaya başlanacak. Türkiye İş Bankası yetkililerinden ahnan bilgiye göre, gelir ortakhğı senetleri, îş Bankası'nın yaklaşık 900 şubesine gönderilmeye başlandı. "Tüm yurt düzeyinde satışa" venlen önem nedeniyle, senetler, en önce ulkenin en uç köşelerine ve Ankara'ya en uzak yorelere gonderilmeye başlandı. İş Bankası, gelir ortakhğı senetlerini pazarlama gorevi karşıhğında yüzde 1 komisyon alacak. Boğaz Koprusu Gelir ortaklığı senetleri. 50 bin. 100 bin, 500 bin ve l miljon liralık kupurler halinde piyasaya sunulacak. Üç yıl vadeli olan A tipi köprü senetleri için 1 Ocak 1985'ten itibaren köpruye ait cari bnil gelirin yuzde 18'i dağıtılacak. Beş yü vadeH B tipi senetler için ise köpruye ait cari brut gelirin jiizde 16'sırun dağıtılması söz konusu. Sahip olunan hisse oranında dağıtılacak olan köprü gelirleri için yıMa iki kez ödeme yapılacak. Köpru geliri arttıkça, senetlerden sağlanacak gelir de artacak. İlk yapılan tahmini hesaplamalara göre 3 yıl vadeli köprü senedi alan bir kışi: • tlk yıl yüzde 43 • İkinci yıl yüzde 55 • Üçuncu yıl yüzde 67 oranında net gelir sağlayacak. 5 yıl vadeli köprü senedi alan bir kişi ise: • İlk yıl yuzde 39 • İkinci yıl yüzde 48 • Üçuncu yıl yüzde 58 • Dördüncü yıl yuzde 68 • Beşinci yıl yuzde 78 oranında net gelir sağlayacak. Bu tahmini hesaplamalara göre, 3 yıl vadeli senet alanlar yıllık ortalama yuzde 51.75; 5 yıl vadeli senet alanlar ise yıllık ortalama yüzde 51.43 oranında net gelir sağlayacaklar. İş Bankası yetkHilerinden ahnan bilgilere göre, köprü senetleri istendiginde paraya çevrilebilecek. Ancak, henüz istendiginde paraya çevirebilmek için gerekli koşullar saptanmış değil. Philips 100.000.000.TVsetini üretti. Dünyada ilk defaNedenini biliyor musunuz? Üstün kalitesi! Philips renkli televizyonu açm. Gerçek yaşamdaki renklerie Philips renkleri arasında hiç bir fark görmeyeceksiniz. Çünkü Philips renkleri doğal renklerdir. • 51 ve 66 cm ekran • 4 Watt çıkış gücünde, benzersiz ses • İki sisteme de uygun: Pal, Pal/Secam • Bütün Türkiye çapında servis teşkilatı ile sürekli güvence 51 cm. Philips Renkleri 66 cm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle