Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜR YAŞAM Özetle TV'de Sinema 20 KASIM 1984 TELEVIZYON 09.55 Açdış ve Program 10.00 Hanımlar Sizin tçin Programda Coşkun Demir (Türk Hafif Muziği), apartman toplantısı, dış kaynaklı müzik, tavuk çifttiği, beslenme uzmam Konyalt Nureıtin Bey, yemek tarifl, Akmet Sezgin (THM), biçki dikiş, çizgilerle çağdaş görgü, genç kızlann davranışlan, çiçek bakımı, bir dernek tamtılıyor, Türk Sanat Müziğinden bir solist yer alıyor ve dizi bir film ekrana geliyor. Reinhard Hauff Ankara'da Abnan Sinema yönetmeni Reinhard Hauff, tstanbul'dan Ankara 'ya geçti. 21 kasım gününe kadar Ankara 'da kalacak olan Hauff, Abnan Kültür Merkezi'ndekifilmlerinin gosteriminde bulunacak. Pazartesi 15.00'te "KafadakiBıçak", lHJO'da "Duvarın Üstündeki Adam"adh flhnleri gösterilen yönetmenin, bugün 15.00'te "Başroldeki Oyuncu", l&.İO'da ise "Paule Paulaender" adh yapıtları var. Yann ise 18.30'da "Mathias Kneissl" gösterilecek. Robert deNîroilk kez TV'de Elveda Yar\n (Bang the Drum Slowly) / Yönetmen: John Hancock / Oyuncular: Robert de Niro, Michael Moriarty, Vincent Gardenia, Phil Foster / 1973 yapımı / 95 dakika. IÇENDEN MAHMUT T. ONGOREN Çoğumuza göre, şımdi tef avızyonun dişleri bembeyaz... Artık TV izleyıcileri gülüyor bira*. Biraz mı? Aman, haksızlık etmeyelim... Biraz otur mu? TV' izleyicilerinın yüzü adamakıllı gülüyormuş. İşler yoiuna givmiş, 1 ekimden başlayarak da TV "izlenebilir" duruma gelm'ş. Ama hâlâ TRT Televizyonu' rvu yerin dibine batırmak için, yayınlan gozü kapalı eleştirenler varmış. Bakın siz şunlara hele! İyi ki, bu gıbilerin arasında değilim... Yoksa kim bilir ne kötü durumlara düşerdırn. "İzlenebilir" duruma gelen televi;:yonu eleştirmek ne haddimize! TV izleyenlerin yüzü gülüyor muş, ama video kaset kiraya verenler ve sinema sahipleri kan ağlıyormuş... Demek ki, eski Genel Müdür Akman'ın yapamadığını, yüksek kurullu TRT'nın bugünkü Genel Mudürü Toskay becerdi, televizyonu "izlenebilir" duzeye getirdi. Var mı bunun başka türlü bir açıklaması? Var. Elbette var. Radyonun ve televizyonun salt "izlenebilir" düzeye gelmesiyle yetinemeyiz. Her ikisini yönetenlerin, her ikisinin yapımcılarının ve yönetmenlerinin görevi bu değil mi? Radyoyu ve televizyonu "izlenebilir" düzeye getirmek amacıyla orada çalış.mayacaklar da, ne için çalışacaklar? Bu TV neler yayımlayarak "izlenebiliriik noktası"na erişti? Haberler mi düzeldi? Güncel olaylar mı özel izlencelerde inceleniyor? Ülkemizin kültürel sorunlannı göz önünde bulundurarak televizyonun en sonunda sanata yaklaşımı mı sağlandı? Televizyonu yönetenler ve yapımcılar, üretilen yayınlara kültürel açıdan mı bakıyorlar? insanımızı eğlendirmenin, oyalamanın, dinlendirmenın yoltarı da şöyle birazıcık nitelikli biçimde mi sağlanmaya başlandı televizyonda? Yooo... Bunların hiçbirinin en küçük bir izi bile yok. Ama yayınlar uzatıldı, ayaktopu naklen yayınlanna yine önem verildi, yanşma izlencelerini andırmayan yanşma izlencelerinın sayısı artınldı, beğenisiz eğlence yapımları çoğattıldı, sinema fılmleri haftada beşe çıkarıldı ve elbete tüm ağırlık yabaneı dizilere verildi. Başta, "90 saniye kuralı"nın uygulanmasıyla başanya eriştiği ballandıra ballandıra açıklanan ve benim de burada ıçtenlikle ve iyi niyetle başanya ulaşmasını bir yazımda dilediğim "Kartallar Yüksek Uçar" adlı dizi olmak üzere tüm yerlı y apımlarda nitelik düzeyi ya ortanın altında ya da sıfırda... Ama var mı yok mu yabaneı diziler, her akşam en az iki tane yayırnlanıp duruyor. Bir de, bu dizilerin bölümleri kısa aralıklarla, iki akşamda bır gösterilince, televizyonumuzun "izlenebiliriik nc<ktası"na eriştiğini görüp seviniyormuşuz. Bir de şu video kaset ıceriğine ve yeni mevsimde sinemalarda oynayan fılmlere bir bakın! Onların da çok büyük bir çoğunluğunda nitelık, begeni ve sanat kaygısı yok Kısacası, Türk halkına birtakım olumlu değerleri devlet polıtıkası gereği vermesi gerek«n TRT Televizyonu aynı derecede kötü durumdaki video ve sinema ile yanşıyor ve onları geçiyor. Ama daha üstün sanats.al ve düşünsel nitelikteki ürünierle mi? Hayır, salt ilginçlik, sjjrükleyıcilik ve oyalayıcılık bakımlarından videoya ve stnemijya tur bindiriyor TRT. Şimdi televizyonu bu nedenle mi alkışlayacağız ve öveceğiz? Yok öyle şey! Ama Akman1ın yapamadığını Toskay'ın becerdtğini de yadsımamalıyız. Yadsımamalıyız ki, televizyondaki bu üstünlüğün ıçyüzünü gözden kaçırmayalım... Evet, şimdı televizyonun dişleri bembeyaz. Ama bu bembeyaz d.işlerin televizyonun her sırıtışında görüldüğünü ve televizyoıiun her sıntışında da halkın kültür değerlerinin ufalanıp ufalanıp yok edildiğinı unutmayalım. Bu yayınları TRT'yi yerin dibine batırmak için gözü kapalı eleştirenler arasında gerçekten yer almak ıstemem, ama belli bir "izlenebiliriik noktas/"na geldi diye televizyonun oiumlu bir üstünluk sağladığını da gözü kapalı bir biçimde vurgulayamam. Çünkü çoğunlukla yat>ancı kaynaklı yapımlarla yüzeysel, aldatıcı ve yozlaştirıcı etkılere yol açan bir televizyonun kamuoyunu yanıltmasını onaylayamayız. Bugün erışilen "izlenebiliriik noktası"n\n özlenen bir sonuç olduğu kesınlikle ileri sürülemez. "İzlenebilirlîk Noktası" 12.00 kapanış 19.24 Açılış ve Program 19.25 Bale Pabuçlan (Ayrıntıtı bilgi yadaki sutunlarda). Yapım yönetim: tstanbul Televizyonundan BüUmt özdural. Sunucu: Çetin Çeki. Yanşmacılar: Serdar Erdoğan Ytimaz, özlem Ziyade ve Sedat Uğur. Bu program bir genel kültür yanşmasıdır. Yansmacılar; amatör, merakh ve uzman olmak uzere üç kategoride yarışabilmektedirler. 19.30 Tanm ve Köy 20.20 Uykudan Önce 20.30 Haberler 21.00 Hava Dunımu 21.15 Yanşma 16 < Arın Karamürsel resitali 21.45 TV'de Sinema: Elveda Yarın (Ayrmtılı bilgi yandaki sutunlarda) 23.55 Haberler 24.00 Kapanış Piyanist Arın Karamürsel, 21 kasım çarşamba günü Ankara'da Hacettepe Universitesi'nde bir resital verecek. Karamursel'in vereceği piyano resitali, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu 'nun ep ve Dışişleri Mensuplan Dayanısma Derneği Baskanı Zehra Halefoğlu'nun himayesinde düzenleniyor. Konseri Cumhurbaskanuğı Konseyi üyeleri ve Başbakan Turgut Özal'tn da izlemesi bekleniyor. (a.a.) RADYO TRT I 06.00 ErzununDiyarbakırTrabzon. 06.30 AnkaraAntalyaÇukurova. 07.00 Istanbullzmir. 07.30 Habcrler. 07.40 Günün içınden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 ögle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Habetler. 13.15 Sazeserleri. 13 J 0 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk ve sonınlanmız 15.00 Kısa haberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 11.00 Kısa haberler. 17.05 Köytimüz köylürnüz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. l».2O Erkekler Fasü Heyeanden kürdHi hicâzkâr fash. 18.50 Hafif müzık ve reklarnlar. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Beraber ve solo şarküaı. 20.30 Türküler. 20.45 Türkçe sözlü hafıf müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konuların içinden. 21.35 Türk halk müzi&ı dinleyici istekkri. 22.00 Sevilen eserler. 22.30 Solistlerden seçmelet. 23.00 Haberler .23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerindcn özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan 08.00 Sabah için münk. 09.00 Şarkılar. 09.15 Bin Yülardır Anadolu. « M Sabah konseri. 10.00 Şarküar. 10.20 Türküler. 10.40 Nobel. 11.00 Küçük koro. 11.30 Türküler. 11.45 Hafif muzik. 12.00 Yurttan sesler kadınlar topluluğvı. 12.30 Beraber ve solo şarküar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Türküler geçidi. 14.00 Şarküar. 14.15 Hafıf muzik. 14J 0 Yabaneı dil ögTenehm 15.30 Barok müzilt. 16.00 Halk müziğı dünyamız. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Saz eserleri. 17.10 Türkçe sözlü hafif müzik. 17.30 Çağdaş Türk sanat müzığd. 18.00 Yurttan sesler. 18.30 Din ve ahlak. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Dünden bugüne tango. 20.30 Yabaneı dü ögrendim. 21.30Küçük konser. 22.00 Solistlerden birer şarkı. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türkçe sözlü hafif müzik. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafıf müzik. 23.55 Çagar boyu oda müzigı. 00^5 Program ve kapanış. 07.00 Açüış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 lan Anderson'ın Walk Into Lıght albümü. 09.30 Barok müzik. 10.00 Caz münfc. 10.30 Her hafta sizlerle. 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskotegimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Caz müzigı. 15.00 MOzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 Pop dünyasından. 19.00 Haberler. 19.12 Müzik dünyasından. 20.00 Melodiler geçidi. 20.30 Caz dünyasından 21.00 Salı konseri. 22,00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdiklen. 23.00 Dört mevsımden. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT m Muzaffer Buyrukçu 'nun yeni öykü kitabı "Günlerden Bir Gün" Yazko Yayınlan tarafından yayımlandu "Gönlü Yaralı BirKızın Acıklı Serüveni", "Bir GizliSevdamn Çığlıklan", "Resim Roman Kisileri", "Beyazı Karartan Aalar", "Olaylann tçine Doğru", ' Evlerden Sokaklara Sürukleniyor Her Şeyim", "Fatma Teyzenin Duygulart" ve "Günlerden Bir Gün"adh öykülerden olusan kitapta, son zamanlarda yaygutlaşan arabesk konusunu öykülerin bütünlüğü içinde işleyen Buyrukçu, bu öyküleriiçin, "Bizim yoksul insammızın yaşadığı biçimde, onun hayatının içinde bulunduğu biçimde birer melodram," diyor. Muzaffer Buyrukçu 'nun yeni kitabı Kültür Servisi Bır beyzbol yıldızı, takımının şampiyon olması için uğraşırken kan kanserine yakalandığıru ve pek az ömrü kaldığını öğrenir... ABD Sineması, amansız hastabklan, gozyaşartıcı fılmleri konu etmeye bayılır 1970'lerde "Aşk Hikâyesi", 1980'lerde "Sevgi Sozcükleri Terms of Endearment" gibi bu tür fılmler ABD toplum bilincinin sürekli korkusu "kanser" konusunu işleyen ve başlıca özeüikleri bu konuyla seyircileri ağlatmak olan yapıtlardır. Bu kez konu spor çevrelerine getiriliyor ve spor olayının heyecanıyla hastalık korkusunun geriüminden değişik kesimleri sürükleyecek bir film ortaya konmaya çalışıhyor. Çeşitli kalıplan bir kez daha yineİeyen filmin önemli bir ozelliği yok. Ancak gunümüzün belki en büyük oyuncusu olan Robert de Niro'yu (TV'de ilk kez) izlemek açısından ilgi çekıci sayılabilir. De Niro, 1960 sonlarında sinemaya geçmiş, ilk kez bu filmde ciddi olarak dikkatleri üzerine çekerek parlak bir meslek yaşamına başlamıştı. Sonraları karakter oyunculuğuyla yetinen fılmin öteki başoyuncusu Michael Moriarty de "Elveda YaruT'da ilginç bir kompozisyon çiziyor. 1960SOıMARlNDA "Taksi Şoforü"ndegörülen Robert de Niro, çağımızın belki de en büyük oyuncusu. 1960 sonlarında sinemaya girdi. Bu gece TV'de gösterilecek olan "Elveda Yarın" filminde, bir beyzbol oyuncusunu canlandırarak ilk önemli rolune çıktı ve dikkatleri üzerine çekti. BİLSAK Okuma Günleri TRT II BULMACA Bilim, Sanat, Kültür Hizmetleri Kunımu BİLSAK, Cihangir'deki merkezinde "Okuma Günleri" düıenleyecek. "Okuma GünlerV'nde 'yüz yüze bir okuyucuyazar diyaloğu amaçlanacak. Yazarlar, yeni çıkmıs ya da yakında çıkacak kitaplarmdan bölümler okuyacaklar, yazarhk serüvenlerini, sorunlaruu anhaacaklar, okuyuculannm sorulannı yanıtlayacaklar. "Okuma Günleri "nin ilkine 24 kasım cumartesi günü saat 14.30'da Latıfe Tekin katılacak. Latife Tekin, son kitabı "Berci Kristin Çöp Masallan"ndan bölümler okuyacak ve buna paralel olarak bir de sergi gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın geçen haftaki konserinde, konuk Belçikalı kemancı Edith Volckaert'di. Volckaert, Sibelius'un "Keman Konçertosu"nda dinleyicilere kolay unutamayacakları bir müzik şöleni verdi. KORAL ÇALGAN Tadeusz Stnıgala yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın son konseri iki yapıttan oluşuyor. Birinci yapıt, Belçikalı sanatçı Edith Volckaert tarafından seslendirilen ve keman dağarının seçkin yapıtlarından biri olan Sibelius'un "Op. 47 Re Minör Keman Konçerlosu"ydu. Programın ikinci yansında yer alan Brahms'ın *'Op. 11 Orkestra İçin Serenad"ının ise uzun yıllardan sonra yeniden seslendirilmış olması hem orkestra dağan hem de dinleyenler açısından bir kazanç olduğu gibi iyi bir seçim yapılmış olduğunu da gösteriyordu. Konserin solisti Edith Volckaert kemana çok küçük yaşta başlamış, onbeş yaşından itibaren çeşitli keman yanşmalarında önemli odüller kazanmış bir sanatçı. Bu değerli sanatçının Polonyah Edith Volchaert'in müzik şöleni şef Stnıgala ile buluşması Sibelius'un en romantik döneminin ürunü olan keman konçertosuyla gerçekleşti. Başlangıçta dansa ilk kez kalkan çittlerin birbirlerine uyum sağlamak konusunda gösterdikleri ölçülu davranış, kısa bir sure sonra yerini bu eşsiz ezgilerin doğal akışına bırakıvermişti. Konçertonun soylu müziği, Edith Volckaert'in kendi inceliğiyle butünleştirdiği sıcak keman tınısı ve müzik adına istenilen her şeyi en iyi biçimde yanıtlayabilen 1620 yılının pahalı ve ünlü markası Maggini damgalı bir keman sahnede olunca etki doğal olarak çoğahvermişti. Sanatçımn konçerto sonrası alkışlara yanıt olarak seslendirdiği Bach'm "Sol Minör Adagio"su, hakkındaki olumlu yargılarımızı pekiştirecek nitelikte ve güzellikteydi. Ankarah muzikseverler, kemancı Edith Vokkaert'i Türkiye'de tekrar görmek umuduyla alkışladı ve uğurladı. Konserin ikinci yarısında Brahms'ın gençlik yıllarında yazdığı "Op. U Orkestra İçin Serenad"ı y « aldı. Tadeusz Stnıgala yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası bu akıcı ve guzel yapıtı; abartmasız, düzgün tempoları, ince nttanslan, zaman zaman soluk kesecek derinlikleriyle seslendirerek iyi bir yonım çıkardı. Sanırım bu güzel yapıtı ilk kez dinleyenlerin büyük çoğunluğu belleklerine boylece alacaklar, sonraki yülarda tekrar dinleme olanağı bulacaklardır. ftyatlaıu ahcı buluyor KüJitür Servisi Son günlerde Ncw York'un ünlü muzayede salonları Sotheby's ve Christie's' de düzenlenen tablo satışları üsı üste kırılan rekorlara sah528 (.6 29 526 10 00/412 Sanat yapUİaru, rekor * TV dizisi SOLDAN SAĞA V Özel aygıtlarda 65 dereceye kadar ısıtılarak birdenbire sogutülmak yoluyla, içindeki mikroplan öldürülmüş olan süt. 2/ Gümüşbalığının küçüğü... Bir renk. 3/ Tahıl için kullanılan sekiz kiloluk ölçek... Bir müzik parçasının, dinleyicilerin isteği üzerine yenideo cahnması.4/ Su... Kimi ağaçlardan sızan zamk... Bir nota. 5/ Mersiye... Yan memnunluk anlatan bir ünlem. 6/ Sodyumun simgesi... Kutup bölgelerindeki genış buz alanına verilen ad. 7/ llkel bir silah... Derinleştirme anlamında eski bir sözcük. 8/ Giysi kolu... Kansızlık hastahgı. 9/ "Yakalamak" anlamında argo bir sözcük. YV'llARlDAN AŞAGlYA 1/ Telleri ince ince ayrüabüen bir tür helva. 2/ Izmir yakınlannda kurulu olan petrol raftnerisi... Hayvanlara vurulan damga. 3/ Unvan... Bir tartı birimi. 4/ Otomobiller için ve rilen geçici gümrük belgesi. 5/ Hikâye... Hile, dolap. 6/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Gemi. 7/ Hikmetler. 8/ Yok olan, ortadan kalkan... Metal parlaklığı verilmiş deri. 9/ Alışılagelmiş töre ve davranışlara aykın olan; aynksı. Bale Pabuçlar*/ Ozgün adu "Ballet Shoes'V Yazaru Noel Streatfeild/ Yönetmen: Tim Combe/ Yapımcv John McRae (BBC Televizyonu)/ Oyuncular: Elizabeth Morgan (Pauline Fosîl), Jane Slaughter (Petrova Fosil), Sarah Prince (Posy Fosil), Angela Thorne (Sylvia Brown), Terence Sİcelton (John Simpson), Barbara Lott (Nana), Mary Morris (Madam Fidolia), Joanna David (Theo Dane), Sheila Keith (Dr. Jakes). Kültür Servisi Geçtiğimiz hafta sona eren çocuk ve gençlik filmi "Unın Çoraplı Kız"m yerine BBC yapırru "Bale Pabuçlan" adh 6 bölümlük yeni bir dızi başhyor. 30'ar dakikaük dizide bir profesörün evlat edindiği üç kimsesiz kızkardeşin öyküsünü izleyeceğiz. Dizinin konusu şöyle: Pauline, Petrova ve Posy adh üç kızkardeş, daha çok küçükken Jeolog Matthew Amca tarafmdan evlat edinilmişlerdir. Çocukları bulan Matthew, jeolojik araştırmalar yapmak üzere uzun bir yolculuğa çıkar. Giderken de üç küçük kızı yeğeni Sylvia Brovvn'a emanet eder. Aradan on yıla yakın bir zaman geçer. Matthew Amca'dan hâlâ bir haber alınamayınca, elindeki para tükenen Sylvia Brown, gelir sağ'.amak amacıyla eve üç pansiyoner ahr. Kiracılardan biri John Simpson'dur. Bir garaj açmayı duşünmektedir. Makineler hakkında bilgi sahıbi olmak isteyen Petrova'ya yardımcı olmaya çalışır. Kıraaların ikincisi Theo Dane ise bir sanat okulunda öğretmenlik yapmaktadır. Kızlardan Posy, bakrin olmayı akhna koyduğu için bu kiracının bale bilgisinden bol bol yararlanmakıadır. Üçüncu kiracı Dr. Jakes ise edebiyata meraklıdır. Pauline doktorla kısa sürede dostluk kurarak edebiyat bilgisinden yararlanır. Uç öksüz kızkardeşin öyk usu GALERILER İFSAK KURSLARI FOTOĞRAF SİNEMA SANAT GAIERISI SEKİZ HAFTA SURÜYOR SEKİZ HAFTA SURÜYOR 2226 ARALIK TA BAŞLIYOR 1 5 1 6 ARALIK TA BAŞLIYOR 1. Grup. Cumartesi 13 3015 30 1. Grup Cumartesr 11 0013.00 2 Grup Pazar 11.0013.00 2 Grup Çarşamba 18 3020 30 TOPLU FOTOĞRAF GEZİSİ İLE UYGULAMAU FİLM ÇEKIMI İLE KAYIT. IFSAKTAKSIM, SIFIASELVILER CAD ALMAN HASTANES) KARŞI SOKAĞINOA, SOLDA. CAKAR APT K 2 PAZARTESİPERŞEMBE 18.00'DEN SONRA RASİN 30. Yıl Sergisl 2 Kasım 21 Kasım Hüsrev Gende Cad 126. Teşvikiye Meydanı • IST İ Ö 141 27 11 CTÛLYE GAMSlZ'a da«t ediyoruz. Tunet. B^yoz Sok 2S/2 Tel U 5 73 53 MAÇKA SANAT 6ALERİSİ URART SANAT GALERİSİ • vaiı Konağı Cad Pasaı 85 Tel 146 72 81 kuvok Behruz Kia Resim Sergisı 19 Kasım 3 Aralık Nıspetıye Cad 44/2 EUler Tel 165 19 35 Heykel Sergisi 20 Kasım 15 Aralık Galeri PazarPzt. dısırtda 11.0019.00 arası açıktır. Tel.: 140 80 23 Haluk Tezonar Heykel Sergisi 829IUSMİ984 Ahmet Fazıl Aksoy Suluboya Poşat Sergisi 724 I IM l B l : V } Cfvrjf ı PASA CAD 37e KBEK 165 74 96 B E Y M E N Cumhuriyet Öncesi ye Sonrası Türk Resminden Örnekler 16 Kasım 6 Aralık Şeker Ahmet Paşa Halil Paşa Hoca AH Rıza ibrahim Çallı Hikmet Onat Mehmet Ali Lâga • Cemal Toliu Pertev Boyar Bedri Rahmi Eyüboğlu Turgut Zaim Fikret Mualla İbrahim Safi Orhan Peker Cevat Dereli Ali Çelebi Eşrei Üren Nuri İyem Mustafa Esirkuş Avni Arbaş Turan Erol Cıhat Burak Burhan Uygur YAVUZ TANYELİ Resim Sergisi 1530 KASIM 84 HAVA DURUMU İSTANBUL ANKARA İZMİR ADANA ERZURUM TRABZON KONYA T 7" T Ûjm <#•» T ~ EN YÜKSEK 17° 14° 18° 21" 7° 12° 15° EN DÜŞÜK 13° 8° 15° 14° 1* 8° 7" Galeıimlz pazar günleri 12.0018.00 arası açıktır. Ataturk Bulvan 139 fcnlay • ANKARA mNGALTI ,, DESTEK SANAT GALERİSİ ^ \ ÜMÎTYRSJ'Jl . . SflNZîTGAl.HHlSİ SEFER ÖZTÜRK Yağlıboya Resim Sergisi 21 Kasım • 24 Aralık Bılezıkçı Sokak ,\o. 46 PangaltıİST. 141 38 83 görütocrt. Kuzey ve Batı keslmler çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Karadenlz, İç Anadolu nun kuzey ve battsı. Göfter Bölgesi, Trabzon, Hopa, Artvın dolayton yağ/nüHu,diğer bölgeler az bulutlu ohıp «cafcttter biraz artacak. (ç keaimierde si« HALİL PAŞA (18521939) Resim Serglsi 328 Kasım Abdı Ipekcı Cad 75 Mactıa U 6 Û 3 M % RUZİN GERÇİM 5 Kasım 24 Kasım 1964 Rettan Sefflsü NECMİYE GÖNENLİ Resim Sergisi 320 Aralık 1984 ne oluyor. Özellikle izlenimcilerin ağır bastığı bu satışlarda hep mılyonlarca dolardan söz ediliyor. 13 kasım günü 66 parça resim ve heykeli satışa çıkaran Christie's'de ilk rekor, Modigiiaııi'nin 1919 yıh üıunü bir tablosunun oldu. "Kınl Saçlı Delikanlı" adını taşıyan tablo yaklaşık 2 milyon dolara (1 milyar Türk Lirası'na yakın) alın buldu. Sanatçımn daha önce en pahalı satılan tablosu geçen mayıs ayında 1 milyon 650 dolara ahcı bulmuştu. Hemen ertesi gun, Sotheby*s'de bu rekor 1917 uriinü bir başka tabloyla kınldı. Neisoa Rockefeller koleksiyonunda bir süre yer alan karanlık bir fon önündeki bu çıplak 4 milyon 600 bin dolara satıldı. Aynı satış sırasında, şimdiye kadar Londra*daki Tate Gallery'de sergilenen ve zengin Amerikalı Edward James'e ait bulunan Picasso'nun "Şapkalı Oturan Kadın"ı ise, 2,5 milyon dolar kadar bir fiyatı bulması beklenirken 4 milyon 29 bin dolara satıldı. Yine Pîcasso'nun 1925 yıh ürünu "MandoHnli Kadın"ı, Pasadena'daki Norton Simon Miizesi (bu satışlarda kimliği belirlenen tek alıcı) koleksiyonuna yaklaşık 2 milyon dolar karşılığında katıldt. Tablo, ABD'nin eski İngütere Büyükelçisi Walter Annenberg'e aitti. 14 kasımda Sotheby's tarafından satışa çıkanlan tablolar arasında, Corol'nun 1850'lere doğru yapuğı "Yüksek Şapkalı ve Mandolinli Kadın'ı 3 milyon 800 bin dolara satıldı. Tablo ABD'li koleksiyoncu David Bakalar'ındı. Aynı gün Giorgio di Cbirico'nun "Şairin Hareketi" adh 1914 ürunü tablosu yaklaşık bir milyon dolara ahcı buldu. 1950 yıhnda 1700 dolara satın alınan Romen asıllı sanatçı Brancusi'nin bir heykeli ise 1 milyon 65 dolara kadar ulaştı. Giacometli'nin bronz heykeli "At Arabası" ise 1 milyon 400 bin dolara satıldı. Bu rakamlar her üç sanatçımn yapıtlannın bugune kadar eriştiği en yüksek noktalardı. Geçen çarşamba gunü Sotheby's'deki satışlar 30 milyon 629 bin dolar getirirken (88 parça), Christie's'in satışlarından da 21 milyon 341 bin dolar elde edildi. IstıKlâl Cad Paşabahçe yar . Terkos ÇıK mazı Yapıkur Hanı Kat 1 No 2734 Bevoâlulstanhul Teleton 144 96 33 TAKSİM SANAT GALERİSİ KALBINİÜ KORUYUN Kan Yağlarına baktırın, Türk Kalp Vakfı Muayene ve Kontrol için Tel: 148 58 66