Katalog

25 EKİM 1984 • * • * Adalet Komisyonu, üç ölüm cezasını onayladı. 9 idam dosyası Başbakanlığa iade edildi. Ölüm cezası Yüzde 35 kesinleşen Aslan'm yeniden yargılanması istemi reddedildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Askeri Yargıtay 2. Dairesi, idam cezası kesinleşen ve infazı beklenen Hıdır Aslan'ın yeniden yargılanması için yapılan talebi reddetti. 2. Daire, Hıdır Aslan'ın avukatı Fehmi Cam tarafından yapılan ek deliller olduğu gerekçesiyle yeniden yargılanma talebini dosya üzerinde inceleyerek karara bağladı. Askeri Yargıtay 2. Dairesi, yeniden yargılanmaya gerek görmediğini belirtti. Adalet Komisyonu, Mehmet Onur Migman, Muzaffer Öztürk veSedat Yılmazsoy haklarında verilen ölüm cezalarını kabul etti. Nevşehir CHP tl Başkanı Mehmet Zeki Tekiner'i öldürdüğü için ölüm cezasına çarptınlan Migman'ın bu cezası Adalet Komisyonu'nda daha önce reddedümişti. Ancak Meclis Başkanı'nın kararın salt çoğunlukla alınmadığı hakkındaki yazısı üzerine Migman'ın dosyası dün yeniden görüşülerek bu kez ölüm cezası kabul edildi. Ölüm cezaları onaylanan Muzaffer Öztürk ile Sedat Yılmazsoy, tzmir Buca Cezaevinde tutuklu bulunan TİKKO örgütü lideri Orhan Bakır'ın kaçırılması olayı sırasında jandarma eri Bayram özcan'ı şehit etmekten ölüm cezasına çarptırılmışlardı. Adalet Komisyonu'nun gundeminde bulunan 9 idam dosyası Başkanlığa geri gönderiîdi. TBMM'nin dünkü birleşiminde Fevzi Işık, Mehmet Uçaroğlu, tbrahim Yalçın Arkan, Necdet Sözbir, Hasan An, Gürsel Bastaş, Burhanettin Doğan, Ahmet Erüan ve Haydar Yılmaz hakkındaki ölüm cezalarının yerine getirilmesine ilişkın Başbakanlık tezkereleri hükümlü avukatlannın "Kararların düzeltilmesi" talebinde bulunmaları üzerine Başbakanlığa geri verildi. (Baştarafı 1. Sayfada) re değıldir. Türkiye, bu kış komür sıkıntısı içine girebilir" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar C.kanı Cemal Biıyükbaş, henuz bir anlaşma sağlanamadığını belirterek, "Işçilere yüzde 35 veremeyiz canım" dedi. Türklş Toplu Sozleşme Komitesi Başkanı Kaya Özdemir ile birlikte Turkiye Maden İş Sendikası ve Genel Madenİş Sendikası yöneticileri dün sabah, TTKİ, TKİ ve AfşinElbistan Kömur İşietmeleri'nde uyuşmazlıkta bulunan toplu sözleşmelerin çözümü için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nı bir kez daha ziyaret ettiler. Kaya Özdemir, yaklaşık bir saat süren görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmadığını. belirterek, "Temd olan ücrettir. Eğer çıplak ücretleri çözebüseydik, bugiin toplu sözleşmelerin diger tarafını bitirirdik. Ama ücret zamlarında belli bir uyuşma olmadı" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cemal Büyükbaş görüşmeden sonra, "Ana prensipjerde epey yaklaşım olduğunu" söyleyerek, bir soru üzerine "Yüzde 35 veremeyiz canım" dedi. Cemal Büyükbaş, gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı: Yüzde 35 verememeniz kesin mi? BÜYÜKBAŞ Öyle bir meselede bir anlaşma sağlamış değiliz. Tabii yüzde 35'i veririz, vermeyiz, o safhaya gelmedik ki. Evvela detay noktalarda anlaşsmlar bakalım. Bu toplu sozleşmelerin bütün aşamalannda bulunacak mısınız? BÜYÜKBAŞ Bulunacağım mı ne demek yani? Ben meseleyi çözmeye çahşıyorum. Onlar, aylardan beri bunun için beş defa toplandılar. Uzun toplantılar yaptılar beş defa. Yine anlaşmazlığa düştüler. Ben de işte anlaşmazlığı çözmeye çahşıyorum. Prenapten neyi kastediyorsunuz? BÜYÜKBAŞ Herkesin anlayışına göre meseleyi izah edersek, hadi bakalım benim işim var... Katma Değer Jfergisi Mectis'te görüşidüyor TBMM 'de tümü kabul edilen tasarımn maddelerine geçildi. Arıkan, Katma Değer Vergisi'nin, faturalı yaşam gibi kısa sürede oturacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Katma Değer Vergisi Yasa Tasansı'nın Meclis'te gorüşülmesine dün başlandı. Tasarımn tümü üzerinde HP grubu adına konuşan Ruşen Işıl Katma Değer Vergisi'nin 1986 yılında yürürlüğe girmesini önerdi. Vergi dairelerinin ve iş çevrelerinin erken uygulama için hazır olmadığını söyledi. MDP grubu adına konuşan Ismail Şengün, ise genelde tasanyla beraber olduklarını, ancak iki noktada karşı olduklannı bildirdi. Şengün bu iki noktayı, verginin uygulamaya konulacağı tarihin erken olduğu ve yüksek oran uygulanacağı şeklinde özetledi. Bu vergiyle fiyat hareketlerinin dörtnala gidebileceğini öne süren Şengün, "Hazine'nin içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Hazine hazin hale düşmüştur. Hazine'nin başındaki adam politikacılığa özenmemelidir, sadece bu dunım bile hazindir" dedi. Bağımsız Cafer Tayyar Sadıklar vergi teşkilatınm hazır olmadığını ore sürerken vergiyle bütün fiyatların yüzde 10 oranında artacağından korktuğunu söyledi. Sadıklar şöyle dedi: "Gelen bu çocuğa yüzmeyi öğretelim, denize birden atarak boğulma tehlikesiyle karşı karşı\a bırakmayalım". Türkan Arıkan da ANAP grubu adına yaptığı konuşmada Katma Değer Vergisi'nin yararlı olacağını, ihracatı geliştireceğini, sermaye birikimi sağlayacağını belirtti. Bu vergiyle kaçakçılığın da azaltılacağını savunan Ankan, "Fiyatlarda artma degil düşme meydana getirecektir. Sezar'ın hakkını Sezar'a verelim. bu güzel bebeğe hayat hakkı tanıyalım" biçiminde konuştu. Ankan şunları söyledi. "Denize atıianlar yüzmeyi çok çabuk öğrenir. Ben yuzme öğrenirken kenarda yavaş yavaş derine gitmeyi denedim. Fakat öğrenemedim. tasanyı kabul edelim, bizim haJkıımz yüzmeyi çok çabuk oğrenir." Daha sonra eleştirileri yanıtlayan Maliye ve Gümrük Bakanı Yural Ankan, Katma Değer Vergisi'nin Gelir Vergisi ve faturalı yaşam gibi kısa sürede oturacağını söyledi. "Amacımız Türk vergi sistemini saglıklı bir yapıya kavuşturmaktır, Katma Değer Vergisi'nden korkmamak lazım" dedi. Tasarımn tümünün üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelerine geçilmesi ANAP'hlar ile bazı HP ve MDP'li üyelerin oylarıyla kabul edildi. Tasarımn maddelerinin görüşülmesine bugün devam edilecek. HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U (Baştarafı 12. Sayfada) gösteride seyircisini sıkıntı içinde bırakmak veya yalnız bir böliımüne seslenmek yasaktır. Kendi kendini yetiştirmiş her insan gibi, ben de öncelikle 'ikna etmeyi' isterim." Tnıffaut'nun sayıları 21 'i bulan filmleri, kuşkusuz birkaç grupta toplanabilir. Bunlar arasında, "400 Darbe", 'Çalınmış Buseler", "Cep Harçügı", "Kaçan Aşk" gibilerinde, sürekli olarak JeanPierre Leaud'nun oynadığı Antoine Doinel'in çocukluktan yetişkinliğe giden öyküsu boyunca, Truffaut, kendi yaşam serüvenİerini ve deneyimlerini anlatır. Polisiye roman uyarlamalan arasında "Piyanisti Vurun", "Yumuşak Ten", "Siyah Gelinlik", "Evlenmekten Korkuyonım" sayılabilir. Bilimkurguya dayanan 2 filmden ilki, ünlü yazar Ray Bradbury'den uyarlanan "Değişen Dünyanın İnsanlan Fahrenneit 451"dir ve yapıt, Bradbury'nin geçenlerde bir konuşmasında belirttiği uzere, kendisinin en sevdiği uyarlamadır. Bir diğer i ise, son yıllannda yaptığı ve gizemli öğeler deiçeren "Yeşil Oda"dır... Bu uyarlamalann dışında, bir diğer grup film, genelde özgün senaryolara dayanan ve hiçbir kategoriye kolay sokulamayacak Fılmlerdir. Truffaut Her şeyîn sııurı var (Baştarafı 1. Sayfada) nunlara güven ve saygı kalır. Bn bükümetin tutnmnnu zarnan zaman anlamak mümkün degildir. Konu Çalışma Meclisi'ne geüriliyor, görüş isteniyor. Kazanılmış haklara dokunulmayacaktır deniliyor. Taahhütierde bulunuluyor. Sonra her şey kapab kapılar ardında yapılıyor. Gazeteiere yansıyan hazırlık bize alaştırümış degildir. lşçinin kazanılmtş hakhuı cignenir, kıdcm tarnıinatıanı konınması ve genştirihnesi imkânsız hal alırsa bunu işçiye karşı bir komplo olarak ilan ederiz. tl, i) iş yeri, işyeri dolaşıp yapüanı, yapılanlan anlaünz. Her şeyin bir anın vardır. tşci ile artık oynanmaya kalkışdmamalıdır." tPLtKÇt'NtN ÖNERİSt TtSK Genel Başkan Vekili Metin Iplikçi ise tasan ile getirilmek istenen sistemin karmaşık olduğuna işaretle, işçinin benimsediği, iş hukukumuza yerleşmiş kıdem tazminatı sisteminden vazgeçilmemesi gerektiğini söyledi. tplikçi bize özgü bir uygulama olarak gelişen kıdem tazminatı hakkının tümü ile kaldırılması gibi bir tezi işverenlerin de savunmadıklannı, savunulmasımn doğru olmayacağını bildirerek, sorunun işverenlerin karşı karşıya buJundukları ödeme guçIüğüne çözüm bulunmasmdan çıktığını belirtti. tşverenlerin ödeme güçlüğüne bir çözüm bulunmasının zorunlu olduğunu savunarak, konuya ilişkin önerisini dile getirdi. Iplikçi'nin fona ilişkin yeni model önerisinde, fon işyeri bünyesinde oluşturuluyor, tazminatlann işveren tarafından sigorta edilmesine olanak tanuuyor. Kıdem tazminatınm işsizlik sigortası, tazminatiş güvencesi ve emeklililk ikramiyesi fonksiyonlannın olduğuna değinen tplikçi, kıdem tazminatı müessesesinin bu fonksiyonlan açısından işlediğini ancak işverenlerin kıdem tazminatı ile çalışanlara karşı borçlu duruma geldiklerini oysa bu durumlannı bilançolanna yansıtamadıklannı anlattı. SENDtKACDLAR NE DİYOR? Petrollş Sendikası Genel Başkau Cevdet Servi: "Taslak geçmişte isçüerin tek güvencesi olan kıdem tazminaünı tamamen ortadan kaldıran bir nitelik taşımaktadır. Taslak iş güvencesini ortadan kaldırmakta, işverenlere rahatça işçi çıkarma olanağı sağlamaktadır. Fonun yönetimi hiç adil olmayan bir biçimde diızenlenmiştir. Fonda biriken para batan işverenleri kurtarmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Taslakta 15 yıl hizmeti olanlann kapsam dışı bırakılması ise önemli bir kazanım değüdir. Türklş bu konuyu yeniden ve dikkatli bir biçimde değerlendirmelidir." Havatş Sendikası Genel Başkanı tbrahim Öztürk: "Taslakta sermaye sıkıntısı çeken işverenlere yeni bir kaynak yaratma gönişü hâkimdir. lşçinin kıdem tazminatını koruma amaa tamamen geri plandadır. Kıdem tazminatının, işvereni işten çıkarmalarda bir caydıncıkk getiren niteligi tamamen ortadan kalkıyor. Ovsa taslak bu konularda işçilerin hak ve menfaatlerini korumak bir yana kesinlikle işverenleri rahatlatma amacını taşıyor". Belediyelş Sendikası Genel Başkanı Hüseyin Pala: "Taslak birçok sakmcalar taşıyor. Birincisi işçinin kıdem tazminatı olarak ne alacagı açık seçik belli olmalıdır. Bunu Bakanlar Kurulu'nun duruma göre tespit edeceği bir miktar olarak belirlemek son derece sakıncalıdır. lkincisi biz işsizlik sigortası beklerken taslak kıdem tazminatının işsizlik sigortası gibi kullarulmasını getiriyor. İşçi işsiz kalınca fonda birikmiş priminin bir kısmı kendisine avans olarak ödenecek iş bulunca da 6 ay içinde geri alınacak. Aksi takdirde eski hizmetleri yanacak. Bu çok yanlış. Adeta tefeciye olan borcun ödenmesine benziyor. ÜçUncUsü 15 seneden az kıdemi olanların birikmiş tazminatlannın işverenlerce belirli bir süre içinde fona yatırüması öngörülüyor. tşverenlerin milyarları bulan kıdem tazminatlan karşüığım fona yatırmaları nasıl sağlanacak, bilemiyorum. Dördüncüsü fonun yönetimindeki adaletsizlik. Fon ancak işçi.işveren ve hükümet temsilcilerinin katılacagı ve işçi tarafının çoğunlukta olacağı demokratik olarak belirlenmiş bir kurulca yönetilmelidir. Aksi takdirdekısa sürede SSK'nın durumuna düşülür. Hükümet fonun kaynaklannı bütçe açığını kapamada kullanır. Aynca kıdem tazminatlannın haksız işten çıkarmaları engelleyen bir işlevi vardır. Bu işlevi kaldınrken iş güvencesi sağlayan yeni yasal düzenlemeler zorunludur." Deritş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya: "1475 Sayüı tş Yasası'nm 14. maddesinde işçi lehine getirilen hükümler bile kaldınlmış. Yıllarca sürdürülen sendikal mücadelenin kazammlan tamamen gözardı edilmiş. Taslak bu şekliyle yasalaşırsa işçi çıkarmalar çoğalır. İşverenlerin yıllardır gündeme getirdikleri istekler doğrultusunda bir taslak hazırlanmış." İthal peynir geldi, eüer yolda (Baştarafı 1. Sayfada) yecekler. Izmir Belediyesi Federal Almanya veya Arjantin'den eti, Istanbul Belediyesi Bulgaristan veya Romanya'dan peyniri ithal edecekler, değiştokuş yapılacak. Bu arada, eliçabuk bir firma, Danimarka'dan 60 ton beyazpeynir getirterek piyasaya dağıtmaya başladı. Istanbul Belediyesi'nin Tanzim satış mağazalannda kilosu 600 liradan satılacağı açıklanan beyazpeyniri getirtmek için gerekli girişimleri ANAP Kadıköy ilçesinden Fenerbahçeli eski futbolcu Ogün Altıparmak, fiyat araştırması yaparak "koordine" ediyor. Et ve peynir ithalinin nedenini "stokçuların fiyatlan yükseltmesiyle bozulan piyasa dengesini yeniden sağlamayı amaçlıyonız" diye açıklayan İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Daian, bu yaklaşımla, stoklanan her malı dışardan getirtebileceklerini bildirdi. Dalan'ın verdiği bilgiye göre, İzmir ve Istanbul belediyeleri arasında değiştokuştan sonra iki kentte satışına başlanacak ithal etin kilosu 700750 lira dolayında, peynirin kilo fiyatı 600 lira olacak. İzmir Belediyesi'ne Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nca "et ithal belgesi" verildi. Izmir Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura, Federal Almanya'dan "İslami esaslara göre kesilmiş" 64 ton dondurulmamış dana eti alacaklarım, ilk parti malı gördükten sonra et ithalini düzenli olarak sürdüreceklerini açıkladı. Özfatura, öbur dışalımcıların "çekincen davranmasinı" doğal gördüğunü söyledi, "Benim elimde 24 tane tanzim satış mağazası var, günde 5 ton et satıyorum, ithal et gelince bu 8 ton olur" dedi. Merkezi Bursa'da bulunan Sandem A.Ş., Danimarka ile 300 ton beyazpeynir için bağlantı yaptı, bunun 60 tonu geldi ve dünden başlayarak piyasaya sürüldü. Firma Genel Müdürü Umur Üstünberk, Danimarka'nın "Fate Che'se" firmasından alıp 16 kiloluk tenekelerini toptancılara 9 bin 500 liradan sattıklan beyazpeynirin "Avrupa1da satılan en iyi kalite" olduğunu ileri sürdü. Üstünberk, toptancılann ve perakendecilerin bu peynire koyacaklan fiyatı kontrol edemeyeceklerini, kendilerinden kilosu 600 liradan çıkan Devnirin en fazla 750 iiradan satılması gerektiğini söyledi. Üstünberk, bazı belediyelerin kendilerine başvurduğunu bildirerek, Bursa Belediyesi'ne daha ucuz fiyatla peynir vereceklerini açıkladı ve büyük kentlerde peynir fıyatlarının dışalım nedeniyle düşürülemeyeceğini iddia etti. Üstünberk, "Fiyatların düşmesi için en az 5 bin ton peynir gerekir, ama Avnıpa'da yeterli stok yok, istediğiniz mal 2,5 ayda zor geliyor" dedi. Umur Üstünberk, hükümet, ithal fonunu daha erken düşürse bağlantılann daha erken yapılabileceğini, ama geç kahndığını hatırlattı. Türkiye'nin önde gelen peynir dışsatımcüanndan Peysan şirketinin sahibi Ali Zafer Taciroğlu, ithal peynirin fiyatların düşmesine yardımcı olacağını, kendilerinin de F.Almanya, Danimarka ve Bulgaristan'dan peynir getirteceklerini söyledi. Taciroğlu, üç ayn ülkeden getirtecekleri peynirlerin hepsi için ortalama 630 liralık bir toptan kilo fiyatı saptadıklannı, peynir kalitelerini halkın seçmesini istediklerini belirtti. Taciroğlu, ilk parti 22 ton beyazpeynirin bakkallardaki satış fıyatının 850 lira dolayında bulunacağını açıkladı. Ali Zafer Taciroğlu, Istanbul Belediyesi eğer 600 liradan peynir satacaksa bunun daha düşük kaliteli peynir olacağını ileri sürdu ve şöyle dedi: "Bulgaristan'dan 1. kalite beyazpeynirin ihraç fiyatı 2 bin 800 dolardır. Biz 1.700 dolariik bir başka peynirden alıyonız. Belediye 600 liradan satacaksa, getirecegi peynirin kaUtesi ona göre düşük olacaktır." Taciroğlu aynca, stokçulağu önlemek için peynir dışalımı yapılmasını "biraz zor anlaşılır bir iş" diye niteledi Bir belgesel valınhgında Bazıları gerçek olay/kişileri, bir belgesel yakınlığı ve özeni içinde perdeye getirmişlerdir: "Vahşi Çocuk" veya "Adele H.'nın Öyküsü" gibi... Bazıları ise güldürüyle dram arasında gidip gelen ve çok özgün bir kıvamı tutturan benzersiz yapıtlardır, belki de Truffaut'nun başyapıtları: "Unutulmayan Sevgili Jules et Jim", "Son Metro", Komşudaki K.dın". Bu filmlerin tümünde Tnıffaut'un yalın, gösterişsiz, dramatik sürprizleri ve dönüşümleri de, teknik olanakları veya hileleri de hemen hiç kullanmayan bir anlatımı yeğlediği gözlemlenir. Yönetmen yalnızca dramla güldürüyü değil, gerçekçilikle lirizmi (buna şiirsellik de diyebilirsiniz) de dengelemeyi, filmlerini kendi deyimiyle alabildiğine içten' kılmayı dener. Truffaut'nun hemen her filminden çıkarken, sanki 'yapıntı' bir öykü değil,' yaşamın içinden gelen, 'sahih' (autenthique) ve anlatılması zaten kesinkes gerekli olan bir öykü/film izlediğimiz duygusuna kapılırsınız. Truffaut'nun filmleri hep çevrilmesi gerekli filmler gibi gözükür, sanki onları izlememiş olsak yaşamımızda bir boşluk, bir eksiklik kaiacak gibidir... Yönetmenin sevdiği başlıca motiflerden birinin de, "umutsuz aşk tema"sı olduğunu belirtelim. Truffaut, "Vahşi Çocuk" veya "Yeşil Oda" gibi kendi fılmlerinde olsun, Spielberg'in "Üçüncü Türden Yakmlaşmalar" filmi gibi başkalannın fümlerinden olsun, zaman zaman oyunculuğunu da (hem de başrolde gösteraüş) usta bir aktördü. Sinemanın bu zamansız kaybından elde kalan başlıca teselli, onun ülkemizde henüz gösterilmemiş olan "Son Metro" ve "Komşudaki Kadın " filmlerinin, "Üçüncü Türden Yakınlaşmabu'Ma birlikte bu mevsim perdelerimize yansuna olasılığıdır. tbrahim Ozetle Halefoğlu, Pakistan'dan Çin'e gidhvr Dışişleri Bakanı V'ahit Halefoğlu, Pakistan'a yaptığt rezmi ziyareti lamamladL Duzenlediği bastn toplantısında bir soru uzerine Türkiye'nin nükleer enerji konusunda Pakistan'la gizli anlaşma yapnğı yolundaki iddialarm asılsız olduğurıu soyledL Halefoğlu, zaten nukleer reaktor kurma konusunda herhangi bir guçluğü buuuunayan Tiırkiye'nin pek çok ülkeden teklif aldığını ammsatn. Halefoğlu, daha sonra Çin Haik Cunıhuriyeti'ni ziyaret edecek. Etem işçileri ilk yd için 28 bin lira zam aldı tşSendika Servisi Petroltş Sendikası ile Ibrahim Etem llaç Fabrikası T.A.Ş., Temsa Temizlik Maddeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Marmara Kozmetik Sanayii A.Ş. arasında toplam 1200 işçiyi kapsayan toplu sozleşme görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandırıldı. tbrahim Etem llaç Fabrikası'nda çalışan 400 işçiyi kapsayan ve I Ocak 1984'ten itibaren iki >ıl geçerli olan toplu iş sözleşmesi ile aylık ücretlerde birincı yıl 28 bin, ikinci yıl 25 bin 500 lira artış sağlandı. Sözleşmede, yakacak yardımı 40 bin, giyim yardımı 15 bin, izin harçlığı 15 bin, bayram harçhğı 25 bin, gıda yardımı ayda 3 bin lira, ikramiye yılda 4 aylık ücret tutarı olarak belirlendi. Pakdemirli ortadirek (Baştarafı 1. Sayfada) duğu gibi, bir tek dolap da yok. Evi gezdiren kişi, dolaplann ve lavabonun altının ev sahibi tarafından mı yoksa kiracı tarafından mı yaptırılacağım bilmediğini söylüyor. Aynı apartmanda bir daire sahibi, önce "Bizim bildiğimiz, o daire kiralık degil" diyor, sonra bu anlattığımız olayı sıradan bir ev tutma öyküsünden ayıran "esrarengiz ev sahibi"ni örten perdeyi fısıltıyla kaldırıveriyor: "Bu daire meşhur Pakdemirli'nin. Evi tamir ettirdiler galiba, çocuklan gelip oturacakmış." Evin kiralık olduğunu, kira bedelinin de 100 bin lira olduğunu öğrenince, "Yok canım" diyor, "etmez o kadar. Buralarda en fazla 40, 50 bin lira kiralar." Bir başka dairede üç öğrenci oturuyor. Kısa bir süre önce kiralamışlar daireyi. Kapıdan şöyle bir bakıldığında, üç gencin oturduğu dairenin duvarlarının, duvar kâğıdıyla kaplı olduğu gözleniyor ve gençlerden biri 75 bin lira kira verdiklerini belirtiyor. Yine aynı binadaki bir başka kiracı da, çevrede kiraların "50 bin lira ile 70 bin lira arasında değiştigini" belirtiyor, kendisinin kaç lira kira verildiği sorulduğunda, "Biz eski kiracıyız, daha düşük kiramız" divor. Pakdemirli'nin kiraya verdiği ev, bu konut yokluğunda "iyi" sayılabilecek türden bir daire. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı, "bol para harcadığım" söylediği ortadireğe evini sunuyor: "Ayda 100 bin liradan, bir yıllık peşinle." Türklş nasıl kandınldı? (Baştarafı 1. Sayfada) geçtiğimiz hafta içinde basına, "Tasarının son şekli üzerinde Türklş önerileri doğrultusunda degişikliklerin sağlandığını, ancak önemli bir kısım haklar için de çauşmalann sürdüriilecegini" açıkladı. Ancak, gazetemizde yayınlanan tasannın son şekline ilişkin metin, sendika çevrelerinde sürpriz ve şok etkisi yarattı. Çünkü yasa tasansı metni bir bütün olarak, görüşmelerde hiç konu edilmeyen, kıdem tazmina Erdem: Bankerzedelerin paralan 1 ocakta ödenecek tı hakkının özunu ortadan kaldıran hükümler içeriyor. Metin, çalışma meclisinde benimsenen ve Türktş tarafından fonun benimsenmesi koşulu olarak ilan edilen haklann korunmasım değil, bugünkü yasalarda korunabilmiş haklann geri alınmasını içeriyor. Aynca yasada belirlenen "yaşlıhk ikramiyesi" niteliğindeki ödeme ile, işsizlikte kendi kesesinden borçlanma dışında, sözleşmelerle kıdem tazminatı hakkının geliştirilmesi olanağıru ortadan kaldınyor. Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, bankerzedeler için Emlâk Kredi Bankası 'na yatınlan paraların 1 Ocak 1985 tarihinde hak sahiplerine ödeneceğini söyledi. Erdem, TBMM Genel Kurulu'nda bir soru önergesini cevaplandırırken, bankerzedeler için Emlâk Kredi Bankası şubelerine 200'er bin liralık hesap açıldığını ve 25'er bin liranın peşin ödendiğini hatırlatarak, geri kalan paramn faizleriyle birlikte yübaşında ödeneceğini belirtti. TRT Yüksek Kurulu ABD Televizyonyayınlarının Turkiye'deki Amerikan ortak tesislerinde izlenmesine izin verdi. Turkiye 'de yaşayan çok sayıda Amerikalının yalnız İncirlik İ'ssü'nde kendi ülke televizyon programlarını izleyebilmeleri, bir sorun olarak TRT Yüksek Kurulu'na iletildi. Başvuruda uydu aracılığı ile İncirlik L'ssü 'nden alınan yayınlara, TRT programlarından bazılarmm monte edilerek Türkiye'deki tum Türk Amerikan ortak tesislerinde izlenebiltceği belirtildi. TR% ABD TV yayınlarının Türkiyv'de izlenmesine izin verdi DUYURU Tasfiye halinde Ümraniye Halk Tüketim Kooperatifi 21.10.1984 tarihinde yapılan 1. Kongre'de çoğunluk sağlanamadığından, 11.11.1984 tarihinde Ümraniye Ahmet Cevdet Paşa tlkokulu'nda saat 10.00'da çoğunluğa bakılmaksızın kapanış kongresi yapılacaktır. Duyurulur. GÜNDEM 1 Açıhş ve saygı duruşu. 2 Kongra divanı seçimi. 3 Tasfiye bilançolarının sunulması. 4 Kooperatifin kapanışı. TASFİYE KURULU B ^ j ' r s jetm as'ar ra~3\'•"•, r. ; a * s a p v e Kayış derıye u y a n re'iK ve t o n a r Desa. Erkek. Mükemmel özelliklerin yarattığı çantalar... Paris'te, Londra'da, New York'ta, Düsseldorf ta... lüks deri butiklerinde. Farkınıza uyan çantalar. Türkiyede, yalnız Desa'da. Desa Erkek Çantalan (Ve Desa Kadın Çantaları, Özeller, Yolculuk Setleri, Aksesuar) Osmanbey Desa'da, Erenköy Desa'da ve seçkin deri mağazalannda. D e u Osmanbey Rumelı Cad Matbaacı Osmanbey Sok No 61 (Osmanbeyden gmşte sağda ilk sokak) Deta Erenköy Bağdat Cad 318/22 (Dıvan Pastanesi karşısı) DvMMetfccz Soğanağa Carmı Sok Akosman İş Hanı No 2 Beyazıt islanbul Tel. 526 72 48 528 00 18 (Yalnız mağaza bağlantılan için).