19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Günün Aynası Aspilsan nikelkadmiyumlıı pil üretimine başlıyor ANKARA (Cumhuri>el Büro^u) Turk Kara Kuvvetleri Guçlendirme Vakfı Genel Muduru Emeklı General Turhan Olcaylu. ASELSAN'ın bugunku haliyle Avrupa olçeğinde en bu\uk elekıronik kuruluş haline 'diğini bildirerek, Askeri Pil lesisi'nın vakında, nikelkadmiyumlu pil üretimine geçeceğini açıkladı. Turhan Olcavtu, yurttaşların bağışlarıyla 10 yıl içinde başta ASELSAN olmak uzere 5 ulusal savunma sanayi tesisinin vakıf önculuğunde kurulduğunu belırterek bu tesisler hakkında bilgi v e r d l Baııkesır'de kü'uian jeneratör fabrikasımn hem askeri hem de sivil kesime hizmet etriğini kaydeden Olcaytu, Kayserı'Iı yurttaşların bağışlarıyla kurulan ASPİLSAN Askeri Pil Sanayi Tesisi'nin >akında yepyenı bir teknoloji ile nikel kadmiyumlu pil üretimine başlayacağını açıkladı. Turhan Olcaytu, ayrıca \akıf olarak yenı sloganlar bulduklarını belirterek bunların bir bolumunu şoyle sıraladı: "Ordular milletin desleği ile güçlenir. Mehmetçik kendi silahıvla daha güçlu olacaktır, Tıirk ordusu ulusunun yasama kabiliyetinin iki kelimeyle ifadesidir." \abancı sigaranın rekabetinden korkuluyor Tütün dışsatımcıları: Dışalım serbest bırakılırsa, yabancı sigara üretimi için yeni fabrika kurulmaz. ÜJreticiler: Sigara sanayiini Avrupa düzeyine getirerek rekabet edemezsek tütüncülüğümüz için zararlı olur. CELAL BAŞLANGIÇ İZMİR Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren ithalat ve ihracat rejiminin yabancı sigara yapımına ve dışalımına olanak tanıyan yanlannı tütün dışsatımcıları "İthalat serbest bırakılırsa, yabancı sigara iiretimi için yeni fabrika kurulrnaz" şeklinde değerlendirirken, üreticiler sigara sanayimizin Avrupa ile rekabet edememesi halinde Türk tütüncüluğünün zarar göreceğini söylediler. Bir Tekel eski yetkilisi ise Türkiye'ye yılda 250 milyar lira değerinde kaçak sigara girdiğini açıkladı. Yabancı sigara ithaline olanak tanıyacak ön kararın ithalat rejiminde yer alması ve aynı rejime ek olarak yayınlanan listede sigara kâğıdı ithalinin de bulunması ile, yabancı sigarayı Türkiye'de uretecek olan firmaların en büyük sorunu çözümlenmiş oluyor. Sigara ithaline ve Türkiye'de sigara üretimine yol açabilecek rejimle ilgili olarak Tutün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Nevzat Karagözoğlu görüşlerini şöyle dile getirdi: "Böyle bir izin yalnız Tekel için çıkıyor. Bu Tekelin üretimini etkileyecek bir karardır. Konu kahve, sigara ve içkinin kapsamıyla ilgili. Karar iç tiiketimi etkileyecek niteliktedir. Ancak ilk yıllarda böyle bir etki belirgin olmaz. Çünkü 600 lira maliyetten söz ediyorlar. Türkiye'ye yabancı sigara bu fiyattan girerse, pazarda tüketim yüzde üç ile dördü aşmaz. Bu da büyük şehirlerde söz konusu olan bir tücek kişi çıkmaz." Yabancı sigara yapımının Turkiye'de gerçekleştirilmesi halinde sigara sanayinin ve tutün üretiminin nasıl etkileneceği yolundaki sorumuzu ise Karagözoğlu, şöyle yanıtladı: "Hem ithalatın serbest bırakılması hem de yabancı sigara yapımına izin verilmesi halinde Türkiye'ye bu üretim için yatınm yapacak kimse çıkmaz. Çünkü en küçük yatınm dörtbeş milyar lira arastnda. Bir yabancı yatınmcı bunu yapacağı yerde, aynı parayı işletme sermayesi olarak kullanır ve üretimin satışını yapar. Çünkü ellerindeki fabrikalann amortismanı çıkmış, yeni yatınma gerek bırakmayacak bir duzeydedir." ÜRETİCİLER NE DİYOR TZOB Başkan Yardımcısı Reşit Ktırşun, ithalat rejimindeki kararın kaçakçılığın önlenmesi yolunda önemli bir adım olmakla birlikte bazı kuşkulan da beraberinde getirdiğini söyledi. Kurşun'un yayınlanan ithalat rejimi ile ilgili görüşleri şöyle: "Bu ithal izni bazı alışkanlıklan getirecektir. tthalattan üretime varan bir çizgide serbest bırakılması, bizim sigara sanayi ile olan rekabeti ariiıracak.Bir de dışandan gelen bu sigaralann içine ne koyuyorlarsa alışkanlık yapıyor. Biz içerdeki sigara sanayiini Avrupa düzeyine getirerek rekabet edemezsek, bu Türk tütüncülüğü için zararlı sonuçlar doğuracak bir karardır." Ege Tütün Ureticileri Kurultayı Başkanı Mehmet Ali Orta ise, Türk tütüncülüğünde kalite düşmesinin yaşanan bir gerçek olduğuna değinerek, üreticilerin korunması yolunda kararlar alınması için geç bile kalındığını söyledi. Orta'nın yeni ithal rejimi ile ilgili görüşleri şöyle: "Üretici ailesindeki azalmalar ve rekolte düşmesi, Türk tütüncüluğünün dunımunu apaçık ortaya koyuyor. Bir de sanayiye dayalı yabancı tütün üretimi bu kararnamenin uzantısı olarak gundeme gelirse, tutüncu ailelerinin geçimi güçleşir. Kentlerde yeni işsizler oluşur." KARADENİZLİ TÜTÜNCÜLER Karadeniz Tutüncüler Birliği Başkanı Fahrettin Gözoğlu da, yenı kararnamenin sigara ithali ve üretimi ile ilgili yanlarının başka kararlarla da desteklenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Türkive'de yabancı sigara yapımı için Borlev ve Virjinya tütunlerine ihtiyaç vardır. Üretime geçmeden önce bu lütünleri vetiştirmek lazım. Bunların yetişmesi de birkaç yıl alır. Eğer bu tütünleri yetiştirmeden yabancı sigara yapımına geçilirse, aynca döviz ödemek zorunda kalırız. Eger dövizimiz bolsa, sorun yok." EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Kolay çözümler tuzağı Halen başbakanhk koltuğunda oturan Turgut Özal'ın yalnızca ekonominin sorumlusu olduğu dönemde, önemli görünen kimi sorunları hafife aldığı, fazlaca basite indirgediği izlenimini edinmiştim. Örnegin şirketlerin finansman sıkıntısı, bankabanker kesimindekı fırtına, ekonomide yapı değişikliğinin güçlükleri Özal'a göre oldukça basit formüllerle çözümlenecek sorunlardı. Daha sonra yaşanan ve 1982 ortasında Özal'ın görevden ayrılmasıyla sonuçlanan gelişmeler bunun hiç de böyle olmadığını gösterdi. Bugün Özal artık yalnızca ekonominin değil ülkenin yönetiminden sorumlu. Ekonominin yönetiminde kilit noktada olan kişi ise başka bir mühendis, Prof. Ekrem Pakdemirii. Hükümetin bugüne dek açıklanan ekonomik önlemlerinin dayandırıldığı varsayımlar. uygulamada gözlenen ilk sonuçlar ve Sayın Pakdemirti'nin geçen günkü bir topjantıdayeniuygulamalarlailgili kimi sorunlara verdiği yanıtlar, Özal'ın bazı çok ciddi sorunları fazlaca basite indirgeyerek "kolay çözümler" önerme alışkanlığının bugünkü yönetimin genel eğilimi haline geldiğini gösteriyor. Ve ne yalan söyleyelim, bizim gibi bu hükümetin uygulamaları , önyargısız değerlendirmeye çalışanlara kaygı veriyor. Önce büyük tantanayla uygulamaya konan faiz kararianna bakalım. Gerçı sağlıklı bir değerlendırme yapmak için çok erken ama bankalara hızla bol mıktarda taze kaynak akacağı ve kredi malıyetlerınin ucuzlayacağı yolundaki iyimser beklentilerin kolay gerçekleşmeyeceğı izlenimi yaygın. Liranın değerinde ikili kur oluşmasım önlemek, "Tahtakale p;yasas»"nı ortadan kaldırmak amacıyla uygulamaya konan ve bankalara belli bir marj içinde kendi uygulayacakları döviz alış ve satış fiyatlarını belirleme yetkisi veren "pencere" yönteminin ilk haftasında liranın bankaların da katkısıyla hızlı bir değer kaybına uğraması ve Tahtakale kuruyla banka kuru arasındaki farkın buna karşın yeniden açılması önlenemedi. Bazı deneyimli işadamları ve uzmanlar, Türkiye'nin önemli bazı döviz girdilerine kavuşacağını kanıtlamadan lirayı "pencere"ye çtkarmanın kısa sürede hızlı bir devalüasyondan başka sonuç vermeyeceğini belirtiyorlar. "Türk sanayiini rekabete açmak ve tekelleri kırmak" slogarv larıyla sunulan yeni ithalat rejiminin bir yandan devlet tekelleri dıştndaki tekelleri kırmada fazla etkili olmayacağı diğer yandan kaçakçılık sektörüne yeni ufuklar açacağı yolunda yaygın kaygılar var. Uygulamada bu kaygıları gidermek gene bürokrasiye düşüyor. Ayrıntılan henüz tam bilınmeyen ihracat rejiminin, büyük çaplı ihracat şirketlerine yenı olanaklar getirirken, doğrudan ihracat yapmak isteyen sanayi şirketlerinin, orta ve küçük ihracatçının yolunu tıkayacağı, "ihracat heyecanını kıracağı" yolunda gene ciddı kaygılar çeşitli çevrelerde dile getiriliyor. Bu tür kaygılar ve hükümetin ekonomik yaklaşımında gözlenen eksiklikler geçen hafta yapılan bir panelde konuyla yakından ilgili işadamları ve bılim adamları tarafından da dile getirildi. Bu kaygılan gidermek için söz alan ekonominin yeni kilit adamı Prof. Pakdemirli'nin sergilediği kolaycı yaklaşım ise, en azından benim gibi düşünenlerın kaygısını azaltacak değil, arttıracak nitelikteydi. Neden derseniz örneklerle açıklamaya çalışalım: • Yatınmları arttırmadan özellikle sanayi kesiminde ihracatı büyük ölçüde arttırmak nasıl mümkün olacaktı? Pakdemirli: ye göre halen yüzde 65 kapasite kullanımıyla çalışan sanayi, bunu yüzde 90'a doğru yükseltince sorun kalmayacaktı. Kapasite kullanımı bu oranlara hangı işletme sermayesiyle çıkar, kapasite kullanımı düşük olan sektörlerın ihracat şansı nedir, Türk otomobil ya da buzdolabı sanayii yüzde 3040 değil de yüzde 90 kapasite kullanımıyla çalışsa malını hangı dış pazara satabilır? Bunlar önemli değildi. • Yeni ithalat rejimi 1950'lerde olduğu gibi bir ithalat furyasına yol açarsa bunun ödemeler dengesınde açtığı gedik nasıl kapanacaktı? Pakdemirli'ye göre yeni ithalat rejimi Türkiye'nin ıthalatını olsa olsa yılda 2 milyar dolar arttırdı. Oysa Türkiye ihracatını üç yılda üç katına yükseltecek bir potansiyele sahıpti ve ithalatın lıberasyonu da bu potansiyelin kullanılmasına olanak verecektı. Bu mucizeyi gerçekleştirecek olan ise her halde büyük ihracat şırketleriydı • Başta faızden alınan vergiler olmak üzere çeşitli vergilerden vazgeçen hükümet zaten büyük olan bütçe açığını nasıl kapatacaktı? Bütçe açığının 400500 milyardaıi da fazla olduğunu ve son önlemlerle vazgeçılen vergilerin 200 milyar lira mertebesınde bulunduğunu beyan eden Pakdemirli'ye göre, vatandaşın yardımıyla uygulanacak olan fatura yöntemi vergi verenlerin sayısını en az yüzde 20 arttıracak, Hazine'nin açığı bu yöntemle "İnşallah" (Sayın Pakdemirli'nin ifadesi) kapanacaktı. • Orta direğin geçim ve işsizlik sorunu mu vardı. Bir kere her ailede en az iki kişi çalışırsa geçim sorunu hafiflerdi. İşsizlik sorununu konut sektörüne aktarılacak 300400 milyar lira hafifletecekti. Hıziı yatınm ve hızlı büyüme şimdilik ikinci plandaydı, çünkü gelir dağılımına, tekelleri kırmaya öncelik verilmişti. 197479 dönemınin hızlı yatınm temposu devam edemezdi, yatınm yapmak isteyen halka açılmak zorundaydı. İşsizliğin artmasını önlemek için yıllık büyüme hızının yüzde 7 olması gereklıydi ama bu hıza ancak ikiüç sonra ulaşılabılecek, şimdilik büyüme hızı yüzde 5lerde kalacaktı. Bunlar Sayın Pakdemirli'nin bırbirı ardından söyledikleriydı. Türkiye kılı kırk yaran, yanlış yapma kaygısıyla hiçbir şey yapmayan bürokratik zihniyetten çok çekmiştir ama çok ciddi sorunlara bu denli kolayca çözümlerle yaklaşmak da çıkar yol gibi görünmemektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi ve orta direğin "geçim sorunu derseniz kolay bir çözüm senaryosu gene hazır. Bu senaryo aynı zamanda batılılaşmamızı da sağlayacak Prof. Pakdemirli'ye göre. Avrupa'nın, Amerika'nın lüks malları dükkânlara, vitrinlere dolunca, Türkiye Batılı bir görünüm kazanacak. Türk zenginlerinin bu lüks malları satın alırken ödedikleri ağır vergilerle konut sektörü canlandırılacak ve yeni iş sahaları yaratılacak. Geçim zorluğu çeken aılelerde bir yerine iki kişi çalışırsa bu zorluk da aşılmış olacak. Ne kadar güzel değil mi? Yeni yatırımlar ve büyüme hızı sınırlı kalacakmış, işsizlik artışını önlemek için en az yüzde 7'lik büyüme hızı gerekliymiş, bunlar pek önemli değil. İşçi Kredi'nin ödeme planı içinde ticari hesaplar yok İSTANBIL (THA) Işçı Kredi Bankası Geçici Yonetim Kurulu Murahhas Üyesi Ertuğrul Karakaplan, bankanın ödeme planı içınde ticari hesapların bulunmadığını, bu tip alacaklıların iflas masalarına başvurmaları gerektiğini bildırdı. Karakaplan, \aptığı açıklamada, tasarrut me\duatı hesaplarının "Tasarruf mevduatı sigorta fonu"ndan odeneceğini açıklayarak, odeme planı içine hesap cuzdanları ve mevduat sertifikalarının alındığını soyledi. Ertuğrul Karakaplan, loplanacak belgeler uzerinde yapılacak ıncelemeler sonunda hazırlanacak raporun Maliye Bakanlığı'na yollanacağını belirierek, tahsis edılecek paranın Turkiye Iş Bankası kanalıyla hak sahiplerine dağıtılacağını açıkladı. HUKUMET KARARLARINA ÎKİ TEPKİ DISBANK ^^m ^W 9 OCAK 1984 TARİHLI DÖVİZ KURLARI ALIS SATIS 1 Amerıkan Dolar; | 302 93 308.99 1 B.Aiman Markı 110.36 108.20 DÖVİZ KURLARI Merkez Bankası 1 ABD Dolan'nın esa , kurunu 291 lira 50 kuruş arak belirlendi Dövizin Cinsi 1 ABD Ooları 1 Avustralya Doları I Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Holland» Florini 1 Isveç Kronu 1 tsviçre Frangı 100 Italyan Lireli 100 Japon Yeni 1 Kanada Doları 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alıs 290.05 262.93 14.69 103.31 5.07 28.62 33.88 92.12 35.55 129.63 17.06 124.54 231.95 989.91 36.86 407.87 82.85 Döviz Satıs 292.95 265.56 14.84 104.35 5.13 28.90 34.22 93.04 35.90 130.93 17.23 125.78 234.27 999.81 37.23 411.95 83.68 Efektif Ahş 290.05 249.78 14.69 103.31 4.82 28.62 33.88 92.12 35.55 129.63 16.21 118.31 220.35 940.42 35.02 407.87 78.71 Efektif Satış 298.75 270.82 15.13 106.41 5.23 29.47 34.89 94.89 36.61 133.52 17.57 128.27 238.91 1019.61 37.97 420.10 85.33 ANKARA, (THA) Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakultesi oğretim uyesi Bilsay Kuruç, alınan ekonomik kararlar da kısa vadede başarılı gozukme endişesinin göze çarptığını, kısa vadenin ötesinin gözukmediğini söyledi. Son haftalarda alınan ekonomik onlemler konusunda Nokta dergisine bir açıklama yapan Kuruç, yüksek faizin enflasyonu önlemeyip bastıracağını belirterek, banka kesiminin bu yükü taşıyamayacağını, ekonomideki daralma yüzunden işsizliğin geniş boyutlara varacağını öne sürdü. Dış ticaret kararlarına, "Döviz gelsin de nereden gelirse gelsin" mantığının hâkim olduğunu, işleyişte de yalnız buyuk ihracatçının destek gördüğunü bildiren Kuruç, "doviz girişlerinde bir artma olabilir. Fakat liranın degeri surekli duşecektir" dedi. Bikay Kuruç: Kısa vadeden ötesi karanlık Mehmet Turgut: tktidara 6 ay avans verilmeli ANKARA, (THA) Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Turgut, dışalımın liberasyonu konusunda cesaretle, ama hesapsız alınmış bazı kararlar olduğunu bildirerek. "Cesaret i>i bir şey, ama hesapsız olursa faydadan çok zarar getirir" dedi. Hükümet programıyla ilgili goruşlerini Yankı dergisine açıklayan Mehmet Turgut, bu kararlarla dış ticaret dengesinin aleyhimize genişleyeceğini öne sürdü. Ancak, Turgut, buna rağmen iktidara altı ayhk bir a\ans verilmesini istedi. Mehmet Turgut faizler hakkında da şoyle konuştu: "Yüksek faiz şüphesiz kredi malivetini etkiler. Alınan tedbirler etkilememesi için \eterii degildir. Enflasyon uzerinde bir faiz faydalıdır. ancak beklenen mevduat artışı da gerçekleşmeyecektir." 6anKanın hazıne zararı 115 milyar Ziraat Bankası'na devredüen Hisarbank, tstanbul Bankası ve Odibank hakkındaki soruşturmanın mali bölümü büyük ölçüde tamamlandı. Şimdi sıra sahipler hakkındaki soruşturmada. ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Hisarbank, Istanbul Bankası ve Ortadoğu lktisat Bankası'nın kamulaştırılarak 24 kasımda Ziraat Bankası'na devrediimesinden bu yana süren soruşturma, büyuk ölçüde tamamlandı. Soruşturma kayıtlarına göre, uç bankanın çeşitli senetler yoluyla Merkez Bankası'ndan yaptıkları borçlanmanın kesin tutan 115 milyar lira olarak belirlendi. Devir konusundaki Bakanlar Kurulu kararnamesine gore, bu tutar, Hazine borcu olarak kabul edilecek. Alınan bilgiler, bankaların bu borcunun, özellikle yüksek faiz politikası dönemınde mevduaı çekmek amacıyla farklı faiz verebilmek için yapılan işlemlerden oluştuğu yönunde. Bu donemde, bankaların yüksek faiz uygulayabilmek için senet karşılığı Merkez Bankası'na borçlandıkları saptandı. Soruşturmanın mali bolumünun tamamlanmasından sonra ikinci aşamada bu kuruluşların sahipleri hakkında araştırma yapılacak. Kararname gereği kuruluş sahiplerinin, bu zararda kişisel sorumlulukları saptanırsa, bunlar hakkında da iflas kararının verilmesi istenebilecek. Bizler, Türk Sigorta Şirketleri olarak Atatürk Barajı'nın her türlü sigortası için göreve hazınz. ATATÜRK BARAJIMIZ Ü ULUSAL SİGORLA TEMİNATIALTINA ALINMALIDIR . . . Dıracatın sorunları konulu panel 1314 ocakta yapılacak Ekonomi Servisi İstanbul Ihracatçı Birlikleri tarafından duzenlenen "İhracatın Sorunlan" konulu panel 1314 ocak 1984 tarihlerinde Hilton Oteli Balo Salonu'nda yapılacak. Açış konuşmasını Mecit Ataklı'nın yapacağı panelin 13 ocak tarihli oturumunda Lokman kundakçı, Doç. Dr. Mehmet Saglam, Nuh Kuşçulu. Mehmet Şuhubi, Nejat Basmacı, Necmettin Akten • Nccati Aydemir, Turan kılıç, Krdoğan Guçlü, Vabap Demirsöz, Ali Koçman açıklama yapacak lar. Panelin ikinci günu sabah oturumunda başkanlığı Şerif Egeli yaparken Osman Ozbek, Halit Narin, Hüsnü Çınar, Teoman Kuyumcu. Gülçin Otaran tebliğ sunacaklar. Mehmel Şuhubi'nin başkanlıgını yapacağı ikinci gun öğleden sonraki oturumda Hazine ve DışTicaret Musteşarı Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli.Başbakanlık Baş Muşaviri Dr. Adnan Kahveçi, DPT Musteşarı Muavini Dr. İmdat Akmermer, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı tbrahim Kurt, Uluslararası Genel Müduru Erol Akso>, Amerikan E\press Bank Mudür Yardımcısı Atilla Lfras ihracatın sorunları konusunda tebliğler sunacaklar. nerji darboğazın:n aşılması ve yurt kalkınmasına büyük katkısı olacağına inandığımız Ataturk Barajı ve Hidroelektrik Santralı'nın Ulusumuza hayırlı olmasını diliyoruz. Şüphesiz ki. Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santralı'nda bütün inşaat ve montaj faaliyetleri boyunca ortaya çıkabilecek her türlü maddi zararlar ile tüm sorumlulukların sigortalanması gerekecektir. E nedeniyle. Devletimizin milyarlarca lira yatırarak inşa ettireceği bu eserin herhangi bir maddi zarara maruz kalması halinde bütün yatmmların bir anda mahvolabileceğini göz önünde tutarsak; sigorta yolu ile teminat satın almanın ne kadar zorunlu olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Son günlerde yurdumuzu büyük acılar içinde bırakan deprem felaketi. sigorta ettirme gereğini açıkça ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca. her çeşit iş makinesıyle motorlu taşıt araçlannın ve önemli bir değer ifade eden makine parkının da geniş teminatla sigorta edilmesi görüşündeyiz. b) Can ve Sorumluluk Sigortalan: Baraj. teknik gücün yanında. insan gücüyle inşa edilecektir. İnşaat ve montajda hizmeti geçecek kişilerin ve 3. şahıslann, havat. kaza ve mali sorumluluk yönünden de sigorta edilmeleri gereklidir. Büyük Atatürk'ün adını taşıyan bu dev eserin. her türlü sigorta hizmetini en iyi biçimde yerine getirme gereğine milli bir vazife olarak inanan bizler. aramızda güçbirliği oluşturmuş bulunuyoruz. Bugün 102 milyar liraya ihale edilen ve 10 yıllık inşaat süresi sonunda 1,5 trilyon liraya çıkacağı tahmin edilen tesisin her türlü rizikoya karşı sigortalanmasında, biz Türk sigorta Şirketlerinin teknik kapasiteleri mutlak surette yeterlidir. Sunulacak sigona hizmetleri de. dünyadaki sigorta tekniğinin en son yeniliklerine eşdeğer duzeydedir. SİGORTA ŞİRKETLERİ AKSİGORTA ANADOLU SİGORTA ANKARA SİGORTA BAŞAK SİGORTA DOĞAN SİGORTA GUNEŞ SİGORTA İNAN SİGORTA İSTANBUL UMUM SİGORTA İTTİHADI MİLÜ TÜRK ANONİM SİGORTA ŞİRKETİ OYAK SİGORTA RAY SİGORTA ŞEKER SİGORTA TAM SİGORTA TAM HAYAT SİGORTA Portakal tane ile Çalışanların yaşam düzeyindeki gerilemeyt ve çalışma koşullanndaki kötüleşmeye paralel olarak "yemek" olgusu da değişiyor. Birçok atölyede bazen yarım saati bile bulmayan öğle tatilinde, çalışanlar yemek gereksinimlerini ayak üstü gidermeye çalışıyorlar. Bir dönerci, bir ciğerci, bir kokoreççi ya da bir büfe önünde... Ama, ya yemekten sonra tatlı ve meyve yetne alışkanlığını nasıl halletmeli? Açıkgöz satıcılar. buna da bir çare bulmuşlar. Elmayu portakalı taneyle satıyorlar. Ancak, fiyat biraz pahalı. Örneğin bir portakal 25 lira. Böylece, ayaküstü yemek zorunluluğu, açıkgöz satıcılara yarıyor. Bir kilo portakalı 75 liraya satmak yerine teker teker satarak kilosunu 150 liraya çıkanyorlar. (hotoğraj: FUAT KOZLUKLU) c) Nakliyat Sigortalan: Yurt içinden veya yurt dışından her çeşit vasıtayla getirilecek makine. teçhizat ve malzemenin nakil sırasında maruz kalacağı zarar ve ziyanın da. yine sigorta teminatı altına alınması zorunludur. Bu dev eserin inşaat ve montajının en kısa zamanda tamamlanması gerektiğine inanan bizler, sunacağımız çeşitli sigorta hizmetlerimizle, projenin kesintisiz ve zamanında tamamlanmasını teminat altına alacağız. Bu şerefli görev için hazır olduğumuzu bildirir, kamuoyu ve ilgililerin bilgilerine arz ederiz. a) Baraj Gövde İnşaatı Bütün Muhataralar Sigortası: Malzeme ve makinelerin gelmesiyle başlayan ve tesisin teslimiyle sona erecek olan devrede, bilhassa baraj gövde inşaatı sırasında meydana gelebilecek zararlar yönünden büyük önem arz etmektedir. Yangın, deprem, çökme, su basması, fırtına gibi rizikolar Şirketlerin adları alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle