28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Sjhibı C umhuri>et Malb.ıaulık ve Cîa/cıe«.ılık Turk Anonını Şırketı adına \adir Nacii. • Cıenel ">avın Mııduru Hasan Omal. Mucssese Mudurıı Kminr l^akkgM. Ya/ı blen Muduru: Oka> Gonensin, • Na/ı Işlerı Mudur > ardimciM \hmel korulsan. Habcr Merke/i Miiduru \al<,m Baver. Sa>fa Du/cnı >onemıeni: AN Acar. TAKVİM 31 Ocak 1984 Imsak: 6.41 Guneş: 8.09 reınstkıler: ANKARA: Yalçın »ogan. IZMIR: Hikmet (,elinka>a. ADANA: Mehmet Mercan, • Servıs Şeflerı Islanbul Haberlırı SctahaUin Gukr, Dı> Haberler hrgun Balcı, Ekonomi: Osman Llaga>. Kuiıur. <\>dın Kmev. Maga?ın Nalçın Pek>en. Spor Danışmanı. \bdulkadir V ucelman. Du/elime: 1 Refik Durba ). Ara^lırma: Şahin Alpa>. Burolor: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenısehir, Tel:175825I75866, Idare. 183335, • İzmir: Halıi Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Aıaıurk Caddesı, T.H.K. Işhanı Kaı 2/13, Tel. 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş Turk OcağıCad 39 41, Cağaloglu, Isı. PK. 246Kı. Tel 5209703 Tele* 22246 Öğle: 13.22 İkindi: 16.01 Akşam: 18.25 Yatsı: 19.47 Işçi işveren anlaşmazlığım Resmi Arabuhıculuk Dairesi çözecek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırla görevlendirilemeyeceklen huknan tüzük taslağına göre sendika ve konfederasyon müne de yer verildi. Resmi arabuluculuk içir Turk vatandaşı larda çalışanlar resmi arabulucu olamayacak. Uyuşolmak ile medeni ve siyasi hakmazlığm her safhasında başvurulabilecek olan ları tam olarak kullanma ehliyeti "Özel Hakem" 30 gün içinde kesin kararmı verecek. niLeliklennin dışında şunlar araANKARA (Cumhuriyet Biırosu) Toplu sözleşme gorüşmelerinde çıkabilecek anlaşmazlıkları çözebilmek amacıyla Resmi Arabuluculuk Teşkilâtı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı Resmi Arabuluculuk Daire Başkanlığı kuruluyor. Sendika ve kojnfederasyonlarda yöneticiler resmi arabulucu olamayacak. . . Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan "Hakeme ve resmi arabulucuya başvurma taslağı"na göre, toplu sözleşme uyuşmazlıklannda görev yapacak olan bir Resmi Arabuluculuk Teşkilâtı kurulacak. Bu teşkilat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba.kanlığı merkez kuruluşunda Çalışma Genel Müdürlüğü'ne bağlı Resmi Arabuluculuk Daire Başkanlığı ile Seçici Kurul ve resmi arabuluculardan oluşacak. Uyuşmazlıklarda resmi arabuluculuk yapacaklan belirlemekle görevli bulunan Seçici Kurul, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın başkanlığında oluşturulacak. Seçici Kfarul'a, bakanın dışında şu uyeler katılacak: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Musteşarı, aynı bakanlık Çalışma Genel Miiduru, üniversilelerin iş hukuku, ekonomi, sosyal polilika veya enduslri ilişkileri öğretim üyeleri arasından VÖK tarafından seçilen bir üye, en fazla üyeye sahip işçi konfederasyonundan bir üye, en fazla üyeye sabip işveren konfederasyonu Yönelim Kurulu'nca seçilen bir üye." ARABULUCULUK İÇİN ARANAN ŞARTLAR Tüzük taslağında, sendika ve konfederasyonlarda yönetici olanların resmi arabulucu olarak nacak: "Taksirli suçlar hariç agır hapis veya altı aydan fazla hapis veyahut affa uğrarnıs olsalar bik devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet. ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandmcılık, sahtecilik, inancı kötuye kullanmak, hileli iflas gibi yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis cezasından hükumlü bulıınmamak kamu hi/metlerinden mahrum edilmemiş olmak ve siyasi partilerin organlarında gorevli bulunmamak, sendika \e konfederasyonlarda yönetici olmamak. • Kamu kurunt ve kuruluşlarında gorevli olmamak. • Hukuk, iktisat, sosyal politika, endüstri ilişkileri ögrenimi yapılan en az dört yıllık bir fakülte veya yüksek okuldan mezun ve işçiişveren ilişkileri alanında en az beş yıl çalışmış olmak veya diğer fakülte >e yüksek okul mezunianndan kamu kurum ve kuruluşlannda en az 10 yıl iş hukuku ile ilgili gorevlerinde çalışmış olmak." Toplu İş SözleşmeM Grev ve Lokavt Yasası uyannca, toplu sözleşme gorüşmesınin başladığı tarihten itibaren 30 gün geçmesine rağmen anlaşma sağlanamamassa, taraflardan herbiri gorüşmelere bir arabulucunun katılması için başvurabiliyor. Başvuruyu alan görevli makam arabulucu ataması için tarafları 6 işgunu içinde toplantıya çağırıyor. Taraflardan biri ya da ikisi bu toplantıya katılmaz veya toplantıda arabulucu ataması için aralannda anlaşma sağlanamazsa, görevli makam, resmi listeden bir arabulucuyu atıvor. ÖZEL HAKEM Tarafların anlaşarak toplu hak veya menfaat uyuşmazlıklarının her aşamasında kendisine başvurulabileeek olan özel hakemin çalışma esasları da tüzük taslağı ile ongorüldıi. Taslağa göre, özel hakem, yetkili kılındığına ilişkin anlaşmanın ve önerilerin kendisine gelmesini izleyen uç işgünü içinde uyuşmazlığı incelemeye başlayacak. Özel hakem, en geç otuz gun içinde incelemesini tamamlayarak toplu iş sözleşmesi hukmunde kesin karannı verecek. Bu karar üç iş gunü içinde yazjlı olarak taraflara ve görevli makama alındı belgesi karşılığında verilecek ya da gönderilecek. YENİ OKULLULAR YAKINIYOR: Çaltşkan tembel diye sıralar ayrılmasın, dayak atılmasın Omur Gıınduz îlkokul birinci sımfa bu yıl başlayan çocuklar, "Öğretmenimizi çok sevdik, ama sopasını sevmedik" diyorlar. "Öğretmen bilmeyenleri, yaramazları dövüyor." ASİYE UYSAL Bu yıl ilk kez "okullu" olan ilkokul birinci sınıf öğrencileri sınıflarında "çalışkan" \e "tembel" sıralan diye aynm yapılmasına üzülduklerini söylüyorlar. Okulu sevdiklerini soyleyen öğrenciler, "Öğretmenimizi çok sevdik, okuma yazma öğretmesini de çok sevdik, ama cetvelini hiç sevmedik," diyorlar. Öğretmenlerinin kendilerini ve arkadaşlanm dövmesini istemiyorlar. İlkokul, ortaokul ve liselerin yarıyıl tatiline girmeleri nedeniyle bu yıl ilk kez okulla tanışan birinci sınıf öğrencılerinin ilk yanyılda edindikleri izlenimleri oğrenebilmek amacıyla Bahçelievler semtinde, gelişiguzel girdiğimiz sokaklarda evlerin kapılannı çalıyoruz. Karşımıza çıkan ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden altı yaşındaki Murat Korkmaz ve Hilal San, yedi yaşındaki Ömür Gündüz ve Muzaffer Kabakunduradiker ile tanışıyoruz. Altı yaşındaki Hilal, karnesindeki notlanna göre çok başarılı bir öğrenci. Ama, fotoğraf makinasından korkan Hilal'i daha sonra hiçbir şekilde konuşturamadığımız gibi, ağlamasını guçlükle durdurabiliyoruz. Ömür ile Muzaffer'in de karneleri çok iyi. Ancak altı yaşındaki Murat'ın konuşması çok düzgün olmasına karşılık, karnesi'nde "orta"nın üzerinde notu yok. Kazım Karabekir İlkokulu'nda okiıduklarını soyleyen öğrencilerle söyleşiyoruz: Nasıl; okulunuza alışabildiniz mi? BİR AGIZDAN Evet, alıştık. Okulunuzda en çok neyi seviyorsunuz ? M U Z A F F E R Matematik dersini. ÖMÜR Ben de matematik dersini seviyorum. Sonra resim yapmayı, beden eğitimi dersini, sonra teneffüse çıkmayı. Ya sen Murat? MURAT Ben de matematiği seviyorum. Ama.. Evet? MURAT Biraz zor. Diğer derslerin de ağır geliyor mu? MURAT Bazen ağır geliyor, bazen gelmiyor. Resim yapmasını seviyorum. Hilal? HİLAL... (Önce susuyor, sonra ağlamaya başhyor.)... Öğretmenlerinizi seviyor musunuz? BİR AGIZDAN Evet, çok seviyoruz. Neden? ÖMÜR Okuma yazma öğretiyor... Ama, bir de cetveli var. MURAT Öğretmenimi, bize kızmayınca daha çok seviyorum. ÖMÜR Öğretmen, bilmeyenlere, yaramazlara kızıyor. Ben çalışkanlar arasında oturuyorum Sınıfınızda çalışkanlar, tembeller ayrı sıralarda mı oturuyor ? ÖMÜR Tabiî Sen Murat, hangi sıradasın? MURAT Çalışkanlann sırasında oturmuyorum. Bu seni üzüyor mu? MURAT Evet. ÖMÜR İyi oluyor. Tembeller benim yazımı bozuyorlardı. Ama, tembeller sırasında oturan arkadaşlanma ben de üzülüyorum. Başanlılara kftımzı kurdele takıyorlarmış değil mi? MUZAFFER Evet. Benim var. ÖMÜR Benhn de. Ya senin Murat... MURAT ..., M u r a t , neden notların düşük? MUR.4T Bilmiyorum. Sınıfta öğretmeninin söylediklerini anlamıyor muvua? MURAT.... Murat bu sorumuza yanıt veremedi. Bu arada altı yaşındaki Hilal de gozlerini oğuşturmaya devam ediyordu. Hilal'in annesi dayanamadı ve kızının yanına geldi: "Kızım neden böyle yapıyorsun? Ne var ağlayacak." Sonra bize donüp, "Sıkıldı herhakte ablası. Halbuki sınıfta hiç de böyle değilmiş" dedi. HP, YÖK İÇEN MECLİS ARAŞTIRMASI İSTÎYOR Eğitim kalitesi endişe verici düzeye düştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HP'li Enver Özcan ve 9 arkadaşı YÖK uygulamaları konusunda Meclis araştırması açılmasını istediler. Önergelerini dün Meclis Başkanlığı'na veren HP'liler, universitelerde eğitim ve öğretim kalitesinin endişe verici düzeylere düştüğunü belirttiler. YOK Yasası'nın yürurlüğe girmesinden bu yana, üniversitelerin gelecek açısından karamsarlık yaratacak boyuüara ulaşan çalkantılara, huzursuzluklara ve çekişmelere konu olduğu vurgulanan araştırma önergesinde özetle şu göruşlere yer verildi: " Y Ö K " uygulamaları nedeniyle, ogretim üyeleri ve ögrenciler maddi ve manevi mağduriyetlere uğramışlardır. Yöneticilerin katı disiplin anlayışı, kişisel ve duygusal nedenlerin agır basttgı davranış ve tasarrufiarı sonucu, üniversiteler buyuk bir eleman erozyonuna ugramışlardır. Sayıları 70O80O'e varan öğretim üvesi universitelerden uzaklaştırılmış, ya da uzaklaşmak zorunda bırakılmıştır. Bakanlığa iade edilen yüzlerce öğretim uyesinin durumu bakanlıgın keyfi kararlarına terkedilmiştir. Yöneticilerle öğretim üyeleri arasındaki çekişmeler ve kişisel hesaplaşma olaylan mahkemelere kadar intikal etmiştir. Gerçek öğretim Üyeleri horlanıp, susturulup üniversite dışına itilirken, hiçbir esnekliğe yer vermeyen ders programlarıyla ders sayısı arttınlmıştır. Öğretim üyeleri araştırma ve düşünce üretme faaliyetlerine zaman bulamazken, ogrenciler ise sadece sınavlara koşmak durumunda kalmışlardır." Birbirleriyle celişkili yönetmelik değişikliklerinin binlerce öğrencinin universitelerden atılmasına yol açtığı kaydedilen onergede, bu öğrencilerin özel bir af yasası ile n ığduriyetlerinin giderilmesi gerektiği de belirtildi. Öte yandan, Anavatan Partisi'nin HP'nin YÖK için verdiği önergeyi desteklediği bildirildi. ANAP grup başkanvekillerinden Prof. Ercüment Konukman ANKA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, " H P ' n i n bu konuda TBMM Başkanlığı'na sunduğu Meclis Araştırgıası önergesini destekleyecekterını bildirdi. "Ancak, YÖK ile ilgili Meclis araştırmasının seçimlerden sonra ele alınarak tüm ayrıntılarıyla değerlendirilmesi kanımca daha uygun olacaktır" dedi. Bu arada, HP'li Enver Özcan ile Halil İbrahim Şâhin Meclis Başkanlığı'na bir yasa önerisi vererek, üniversitelerden başarısızlık nedeniyle uzaklaştınlmış, tüm öğrencilerin affını istediler. Murat Korkmaz Dr. Aktuna: Uyuşturucu Tedavi Merkezini baltalamak istiyorlar Haber Merkezi Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhekimi Dr. Yıldınm Aktuna, AJkol ve Uyuşturucu Madde Bağımhları Tedavi Merkezi'nde muptelaların "kriz geçirip isyan çıkarttıklan" yolundaki haberleri yalanladı. Tedavi Merkezi'nin 3. katından yangın hortumunu pencereden aşağı sarkıtarak çıkmak isteyen bir eroin tutkunununhemşirelerce engellendiğini, sözkonusu haberde tasvir edilen türden bir olayın geçmediğini belirten Aktuna, "Buraya kimseyi zorla getirmivor, kimseyi zorla tutmuyoruz," dedi. "Türkiye'de ilk kez boyle bir tedavi merkezi oluşturuldu. 12 Eylül'den sonra kaçakçılık büyük ölçüde önlendi. Uyuşturucu tutkunlan aradıkları maddelerî bulamıyor ve bize gelerek tedavi olmak istiyorlar. Uyuşturucuyu kimden aldıklannı olduriılmek ya da yine gerekirse, uyuşturucu bulamamak korkusa yüzünden söylemiyorlar. Ama tedavi için başvuranlar arttıkça uyuşturucu kaçakçılarının pazan daralıyor. Ortadoğu'nun tek uyuşturucu tedavi merkezi olan merkezimiz baltalanmak istenjyor." Aktuna, tedavi merkezinı.ı mutfağında eroin kaynatılmasinın sözkonusu bile olamayacağını, hasta yakınlannın ya da hastalann üzerlerinde uyuşturucu getirmelerinin mümkün olmadığını bildirdi. Kendilerine başvuran hastalann çamaşırlarının dahi ahndığını, kendilerine yeni çamaşır ve giysi verildiğini, her ihtimale karşı bunların da sürekli değiştirildiğini anlattı. PARIS'ten MEHMET ALTAN Fransa kaynıyor Fransa'da tarım kesimi ayağa kalkmış durumda. Ortak Pazar'ın artık kendi kendine yetmşmesi ve ekonomik kriz, en çok Fransız köylüsünün yaşamında hissediltyor. Hükümet köyiülere, Fransa'daki enflasyon oranının rakip ülkelerden daha yüksek olduğunu, bu yüzden maliyetlerin arttığını, rekabet gücünün azaldığını pek anlatamıyor. Köylü üreticiler, ekonomik açıklamaları kulak ardı edip, malları daha ucuza satan ülkelere diş biliyorlar. Kimi zaman sut taşıyan ingiliz kamyonlarını talan ediyor, kimi zaman da Hollanda'dan gelen "domuz" lan hedefliyoriar. Bazen de Brest kentinde olduğu gibi kaymakamlık binalannı ateşe verip, demiryollarını ışgal ve tahrip edıyorlar. Fransız tarımcılannın eylemleri, diğer rakip ülketerdetepkiyle karşılanıyor. Örneğin, iki süt kamyonunun talan edilmesi, İngiltere'de büyük tepki topladı. Gazeteler Fransa aleyhıne kampanya açtı. Hatta bir bulvar gazetesi olan '777e Sun", Fransız aleyhtarı fıkralar yarışması düzenledi. Bu yav rışmaya gönderilen fıkralardan biri şöyle: İsa, neden Fransa'da doğmadı? Çünkü annesi olabilecek bir tek bakire bile bulamadı. • • • Köylüler gibi, işçıler de huzursuz. Bugünlerde en çok tarttşılan konu olan "sanayide yenileşme", işçileri tedirgin ediyor. Çünkü, Mitterrand ve Sosyalist Parti, bazı yan sosyal tedbirlerle desteklense de yığınsal işçi çıkarmanın gerekliliğine inanıyor. Sosyalistlerin bu tavnnın, yenileşmeden çok, "sermayeyi rahatlatmaya" dönük bir karar olduğundan şüphelenen Komünist Parti ise, "bir tek işçinin bile" işsiz kalmasını kabul edemeyeceklerini açıkladı. Topun ağzındaki otomobıl, kömür, çelik, tersane işçileri ise yığınsal eylem ve grevlerde alınacak kaıarları kendi çıkarlan doğrultusunda etkilemeye çalışıyorlar. Ömeğin, geçtiğimiz hafta,' La Şeyne Tersanesi işçileri gösterilerini Paris'te Eyfel Kulesi'nin altında sürdürdüler. Bir ara, Polonya'daki Gdanks Gemi Tersanesi'ndeki işçiler ve Lech VVatesa'yla "çok fazla ilgilenen", "sosyalisf hükümet, şimdi işten çıkarmakla tehdit ettiği kendi tersanelerindeki işçilerin sorunlarıyla uğraşmaya başladı. * • • Fransa'daki bu kaynaşmanın temelinde ise, "sosyalisf Mitterrand'ın belirsiz ekonomi politikaları yatıyor. François Mitterrand, şimdi muhalefette ve seçım bildirgesinde ilan ettiklerinin tersini yapıyor. Dün tek arternatif, "ekonomik buyume" derken, bugün "dtş ödemeler bilançosu" dengeye gelinceye kadar, ekonomik büyümenin gözardı edilmesini savunuyor. Gene dün, çelik ve kömür sektöründe üretim düzeyinin düşürülmesine ve işçi çıkartılmasına karşıyken, bugün üretimin ve işçi miktarının azaltılmasından yana. Muhalefetteyken, ücret artışlarının enflasyon oranıyla ilgili olmadığını savunurken, bugün enffasyonu azdırdığı için ücretlerin arttırılmasına karşı. Özetle, enflasyona karşı etkili bir tedbir olan "oynak merdiven" sistemi, en azından sosyal yardımların ve alım gücünün reel seviyesinin korunması, "sosyaiisf Mitterrand iktidannda gerilerde kalmaya başlıyor. Bütün bu politikalar ise, özellikle büyük mücadele geçmişi olan işçi sendikalarını sert eylemlere yöneltiyor. Kapitalist ülkelerde, gerçek "sosyalistprogramlar" uygulamanın zorluğu, hatta imkânaızlığı oftada. Kaldı ki, Fransa'daki yönetimin, gerek iç, gerek dış politikasının "sosyalistliği" çok su götürür. Hilal San DDY, PTT ve THY'de çalışanların indirimini eski bakan kaldırtmış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Demiryollan'nda çahşan 80 bin, PTT'de çahşan 70 bin kişi, THY'de çalışanlar ile Anayasa Mahkemesi üyeleri. milleftdkilleri ve basın mensuplarının bu kuruluşlardan yararlandığı indirimleri kaldıran kararnameleri eski Ulaştırma Bakanı Mustafa Aysan'ın hazırladığı öğrenildi. Mustafa Aysan'ın kendi bakanhğına bağlı olan DDY, PTT ve THY'nin Teşkilat Yasalan'nı yasa gucündeki kararname ile Bakanlar Kurulu'ndan geçirirken, indirimlerin kaldırılması maddelerini de ekledi. Nitekim PTT'deki indirimlerle ilgili durum düzeltilmezse, arada geçen süredeki indirim farkı toptan fatura edilerek indirimden yararlananlardan tahsil edilecek. Mustafa Aysan'ın TEK'le ilgili kararnameye de imza attığı belirtilerek, TEK'in, mensuplarına yaptığı yüzde 50'lik indirimi onayladığı belirtildi. Özal hukumetinin ise durumdan.gazetelerdeindirimin kaldınldığına dair haberlerin yayınlanması üzerine bügi sahibi olduğu belirtiliyor. Geçen hafta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Ulaştırma Bakanı'ndan bu konuda bilgi istendiği, ancak konunun derinleştirilmesine karar verildiği ve yasa gücunde bir kararname ile bu durumun bir an önce kaldırılmasının ilke olarak benimsendiği bildiriliyor. Yeni yasa gdcündeki kararnamede indirimler kuruluşlann yönetim kurullarına bırakılıyor. Bu konuda bir yeıkili "Durum eski halinegetirilecektir. Eskiden de indirim sorunu kuruluşların yonetim kurullarında hallediliyordu. Düşunün bir PTT memuru 20 yıl hizmet ettikten sonra, indirimli telefon kullanabiliyor. yani bunlar, DDY, PTT, THV memurları orta direği teşkil edecek, buna yıllarını verdigi kurumları destek olmayacak, olacak şey değil" diye konuştu. Muzaffer Kabakuııduradiker 4 öğretim elemanı üniversite aleyhine dava açtı Türk gençliği Rock müzıği üe "tedavi edildi" KEMAL KÜÇÜK 3 yıl önce ABD'den Türkiye'ye geldiğinde kullandığı kupeleri afro saçları ve garip sakalı ile Türk gençliğıni Rock muziğine çağıran Asım Can Gündüz, bu çağrıyı pazar günku konseri için yinelemiş, Turk gençleri de bu çağrıyı yanıtsız bırakmamış ve Spor Sergi Sarayı'nda 2000 genç toplanmıştı. Önceki konserlerinde "İçimizdeki Şeytanı Atalım" sloganı ile sahneye çıkan Asım Can'ın bu konseri "Asrın Rock Konseri" adını taşıyordu. "Hayranlanmız çok fazla, çünkü müzikten çok bir deşarj ortamı yaratıyomz" diyen Asım Can'a göre "Türk gençliğinin eğitiraden önce kardeşliğc ihtiyacı vardı, çünkü tüm gençlik bakımsız ve dopdolu idi. Herkes patron olmak isliyor ve birbirine gıcık oluyordu" Bu " h a s t a " gençleri ancak Rock muziği ile tedavi edebileceğini soyleyen Asım Can, Türk gençliğine Allah, aile \e insan sevgisinibu konserdeaşılayacağını, içkisiz, Uaçsız, efendice bir ortamda çılgınca deşarj ederek, bunca yıl anarşi içinde bunalan, horlanan Türk gençliğini rahatlatacağını belirtiyordu. Spor ve Sergi Sarayı'nın tribunlerini doldutan gençler piste atlayıp dansedebitecekleri anı beklerken hiç kirrjsenin sigaraiçmediği gözleniyordu. Çünkü Asım Can sigara içmeyi hatta "ciklet çiğnertıeyi" bile \asak etmiştı gençlere. Nırîayet 12.000 vvattlık ses düzeninden çıkan kulakları sağır eden bir uğultu ile konser başladı. Oturdukları yerde dansetmeye çahşan bazı gençlerin kulak• lanna kağıt tıkamaya çaltşmaları, tedavidsn önceki gürultü narkozunun başarılı olduğunu gös•teriyordu am'a". Asım Can'ın müzik aralannda verdiği dersleri iyi duymalarınrda engelliyordu bu kağıtlar. Pop Rock,caz Rock ve cosmik Roçk'tan sonra ilk dersi "seks" konusuna ayirmıştı Asım Can. Erkek "ızleyicilere seslcnir yordu: "Bir kıza seni seviyorum deyince ne yaparlar?... Hemen sizi ezmeye çalışır, üzerinize ba Ozduğlarh karşılayun polis otosu minibüsle çarpıştı Ezine'deki kazada minibüs yolcusu îbrahimKumral öldü, 4 polis yaralandı. ÇANAKKALE, (Cumhuriyet) İncelemelerde bulunmak üzere Çanakkale'ye gelen Devlet Bakanı tsmail Özdağlar'ı karşılamaya gelen asayiş şube ekibinden 4 polis, geçirdikleri trafik kazası sonucu ağır şekilde yaralandılar. Kaza, Ezine karayolunda polis Şemsettin Aktaşçı yönetimindeki otomobile, Niyazi Şen yönetimindeki minibüsün tali yoldan ani olarak önune çıkması sonucu meydana geldi. Karşılıklı olarak çarpışma sonucu içinde odun yüklü olan minibüste tbrahim Kumral adlı kişi öldü. Kazada görevli polislerden Ramazan Sinan ağır şekilde yaralandı. Yaralı polis, Bursa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Diğer polis memurları Şemsettin A'daşçı, İbrahim Akurt ve Necde1 Birgül'un durumunun ise iyiy gittiği bildirildi. Yetkililer,' rzaya neden olan minibüs sü^cüsünün olaydan sonra kaUığa*, aramanın sürdürüldüğttt'ü b dirdiler. "TEKELtN NESİ VAR * ' < • » ' AKİ ELİN SESİ VAR" ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Ankara Universitesi Fen Fakültesi'nde kadroları yenilenmeyerek gorevlerine son verilen iki yardımcı doçent ve iki araştırma görevlısi, işlemin iptali için İdare Mahkemesi'nde dava açtjlar. İdare Mahkemesi'nde dava açan yardımcı Doçent Dr. Nuri Terzioğlu, "Gönüllü olarak Çukurova Üniversitesi'ne gitmek için başvurduğunda, dekanlığın kendisine gereksinim bulundugunu belirterek bu universiteye gitmesine izin verdiğini ancak bir süre sonra ihtiyaç olmadıgı iddiasıyla görevine son verildiğini" ifade etti. Yardımcı Doçent Dr. Ahmet Tuğrul Başokur ise dava dilekçesinde, "Fen Fakültesi'nde, yine özellikle Jeoloji Mühendisliği Bolumü'nde, araştırma görevlilerinin keyfi biçimde görevden uzaklaştırılmalan yolundaki işlemler sayısal bir yoğunluk kazanmıştır." dedi. Araştırma gorevlisi Hanaslı Gür, görevine son verilmesinin yasalara aykırılığından sözederek, "Fakülte dekanı bölüm başkanımın olumlu gorüşü olduğu halde alanmam ile ilgili sureci bir yerde kesip, durdurmuş ve rektorlük makamına onay için gönderilecekler ara»ına benim adunı, kendisi öyle istediği için sokmamişlır. Bu kesinlikle fakülte dekanının yetki gaspına dayalı sakat bir işlem olmaktadır" dedi. Gür, Dekan Prof. Karol'un yetkısiz olarak yaptığı göreve son verme işleminin iptafini istedi. Araştırma görevlisi Yılmaz Sosyal. da Jeoloji Mühendisliği Bolumü'nde kendisine gereksinim buiunmadığı gefekçesiyle görevine son verilirken, kısa bir süre sonra gazetelere ilan verilerek bu dalda araştırma görevlisi arandığını helirtti. sarlar. Bakın ne yapacaksınız. luyordu. "Sevgili Türk gençli; Önce biraz hava atacaksınız, bi Şy anda aranızda sizlere yardıı. raz kasılacaksınız ve ben senden etmeye çahşan güvenlik mensuphoşlanıyorum diyeceksiniz... larını lütfen hep birlikte alkışlaSonrası kolay... Bir yere gidip, yalım ve onlara efendice bir deben senin tanıdığın erkeklerden şarjla yardımcı olalım." değilim diyeceksiniz... Ve biraz Bir anda binlerce genç basket içki... İç kızım iç... Biraz daha sahasını doldurduğunda 15 daiç. Sonra, şişeyle getir oğlum... kikalık ilk deşarj başlıyordu. Ondan sonrası kolay." Böylece Havada uçan montlar, kazaklar gençlerin seks sorunlan çözülve yukan tribunlerde akrobatik müş oluyordu. Amerika'da kırhareketlerle dansedenlerin gümızı mor saçları, yarı çıplak giyvenlik mensuplarına dert çıkarsileri ve gong makyajı ile sahnemadan deşarjları tamamlandıye çıktıklarında bazılarının kenğında Asım Can'ın sesi duyuludilerine " m a n y a k " dediğini beyordu. "Oğlum sen manyak mılirten, ancak kendisini yalnuca sın?.. Allah Allah" Canhıraş bir "Keriman teyzesinin" anladığıAllah sesi ile Allah sevgisinin nı ve Turkiye'de müzik yapmadeşarj bölümüne bırakıldığını sını ona borçlu olduğunu belirböylece anlamış oluyordu gençten Asım Can "Keriman Teyze" ler... şarkısı ile gençlere aile sevgisini aşüamaya çalışıyordu. Böylece 2 saatlik tedavilerinKonser ilerledikçe Turk genç den memnun kalan gençler Spor lerini tedaviden çok ameliyata Sergiyi terkederken, "go home hazırlayacak hissini veren ve Asım", "diskoya hayır" gibi duyma güçlüğü yaratan müzik slogan atan bazı gençlerin müzik . kesildiğinde "gençler artık de fraksiyonları yaratmak istedikşarj tedavisine" çağrılıyordu. Bu leri ancak güvenlik görevlilerinarada bir teşekkür anonsu duyu • ce dağıtıldıklan da gözleniyordu. DEŞARJA HAZ1R Konserin en heyecanlı bolümu, gençlerin basket sahasını doldurduğu an oldu. Gençler bu 15. dakikayı depara çılgınlığa hazır bekliyoriardı. Bu arada tribunlerde akrobatik hareketler yapanlar da göriılüyordu. (Fotoğraf: MEHMET AKİF)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle