Katalog

17OCAK 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Devlet Tiyatroları'lnda 3 yeni oyun Devlet 'Tiyatroları bu haftadan başlayarak uç yeni oyun sahneliyor. Bunlann ilki olan Peter Shaffer'in "Amadeus"u 20 ocak akşamı Buyuk Tiyatro 'da başlayacak. Ernest fhomp"^n 'dan Gencay Gurün 'un dilile çevırdıği ve Nuri Altınok 'un sahneye koyduğu "Altın Cöl" bugün Yeni Sahne'de ilk keı gösteriliyor. Üçüncü yeni oyun olan Hidayet Saym'ın "Pembe Kadın "ı ise, yine bu akşam ilk kez Altındağ Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Şahin 14. fatoğraf sergisi bugün açıhyvr ANKARA, (LBA) FO TOS'un (Profesyonel Fotoğraf Sanatçıları Derneği) kuruculanndan Şahin Kaygun'un 14. kışisel fotoğraf sergisi bugun Ankara'da, Galeri MiGe'de açılı>or. 1965 yıhnda fotoğraf çalışmalarına başlayan Şahin Ka>gun, ilk ödulunu 1%7'de aldı ve ilk sergisini 1968'de Mersın'de açtı. Bugune kadar 12 kişisel sergi daha açan, yurt içinde ve dışında karma sergilere katılan Ka>gun, ayrıca duzenlediğı konferans ve gösterilerle fotoğraf sanatının ya>gınlaşmasına çalıştı. kaygun ayrıca, birçok gazete ve dergiye <.anaı yazıları da yazdı. Duyduk Gördük Meteoroloji ve mevzuat üzerine Hani bir muhabir arkadaş "hava haberı" hazırhyordu ya Xteteorolojinin yanlış telefonu yuzünden başı şefiyle derde girmişti de bir guzel "fırça" yemişti. Muhabir arkadaşm sanssızlığı üstündeydi. Aslında o gun yalnız telefon numarasıyla değil, "mevzuat hazretleri"yle de başı derde girmişti. ı\'asıl mı? Muhabir arkadaş Meteoroloji Mudürü Ercan Erus'u aradı ve hava durumu hakkında geniş bilgi almak istedi. İstanbul ve çevresinde uzun süredir mevsim normallerinin üstünde bir hava seyri söz konusuydu. Ercan Erus, "Acaba ne zaman mevsim normallerine girebileceğiz?" şeklindeki soruyu, "Onun zamanlaması mumkun değil" şeklinde yanıtladıktan sonra, hava durumu konusunda şu bilgiyi verdi: "Şımdi, elimizdekı uzun vadelı rapora gore bu hafıa da yağmur bekliyoruz. Ve yağıyor da ışte, göniyorsunuz. Akşam televızyon da soyledi. Yukseklerde karla karısık yağış devam ediyor. Bunun dışında başka bir sey söylemek mumkün değıldir." Muhabir arkadaş kafasuu kaldınp pencereden dısarı baktı, gerçekten yağmur yağıyordu. Bu denli doğru bir hava raporu!... ' 'Pes doğrusu'' diye geçirdi içinden. Ercan Erus'la muhabir arkadaş arasında daha sonra aynen şu konuşma geçti: Yani önümüzdeki gunlerde artık mevsim normallerine gireceğimizi söyleyebilir miyiz? Hayır, öyle bir şey demedim. Yani her an değişebilir, öyle mi? Şimdi, bize verilen son bir talimat, Ankara'nın uzun vadeli raporunun okunmasıdır basına. Ankara uzun vadeli rapor verir, cumartesi, pazar, pazartesi ve sak gunleri. Yağışlı günler geçireceğiz ve başlamışnr. Peki efendim, sizin bu konularda bilginiz vardır. Neden böyle normal bir hava seyri söz konusu?.. O konuda hiçbir şey söyleme hakkımız yok. Efendim, meteorolojik bilgi olarak istiyorum. Neden böyle oluyor acaba? Bize verilen son talimat bu. Yani bilgi olarak dahi herhangi bir şey soyleyemez misiniz?.. Hiçbir şey yok. Ama bunun açıklama yapmakla, herhangi bir şeyle ilgisi yok ki... Valla haklısınız, ama bize söylenen şey Ankara'mn verdiği uzun vadeli raporun ve günlük raporlann verilmesi şeklindedir. Peki, ne yapalım? Teşekkur ederim... "Türk Basm Fotoğrafçı lığı nın Tarihçesi " Gazetemiz foto muhabirlerinden Rıza Ezer, bugün Ankara'daki Alman Kültür Merkezi'nde "Türkıye'de Basm Fotoğrafçılığı'mn Tarihçesi" konuhı bir konferans verecek. Konferansla birükte, daha önce İstanbul'da izlenen Felix H.Man sergisiyle Huseyın Ezer'in fotoğraflarmdan oluşan iki de sergi açtlacak. tŞBAŞINDA Ülkemizde de birfılmini izleme fırsatım bulduğumuz kadın yönetmen Margarethe Von Trotta, "Kadın Dost" filminin çekimi sırasında... Kadın yönetmenin gözüyle kadınların sorunları yapıcı bir eyleme dönüştüremeyen insanların için için tukenişi, edilginliğin ve yılgınhğın tutsaDallı budaklı, karmaşık mı ğı olarak yitip gitmeleri, "Markarmaşık, çetrefil sorunlar karşısında ilk tepki, ana çizgi ve te garethe Von Trotta'nın daha önce gerçekleştirdiği dört filmi besmaları bularak sorunu biraz da leyen olgu ve gözlemlerdi. Güolsa budayıp, çözume giden yollan aramaya çalışmaktır. Şemanümüz Batı Almanya'sında, yaştık yaklaşımların içerdiği tehlikelan kırka yaklaşan aydınlar kulere karşın bir noktadan sonra şağının, parasal koşullar dışında kaçınılmaz olan, akılcı bir yönher alanda, sancılar içinde dutemdir bu. Değişik bakış açılayumsadıklan yaşam zorluğuna nndan ve duyarlıklardan yola çı ve genel deyimiyle kadın sorunkarak oze, gerçeğe ulaşmak... larına kadınca bir bakış açısı getiren yönetmen, bu kez değişik Hangi toplumda, hangi koşulbir yol izlemiş. İki genç kadın lar altında olursa olsun, kadınarasında yeşeren dostluğun filizerkek ilişkileri de, bu tur geniş lenişi ve güçlenişi, erkeklerle arakapsamlı konulardan biri; yüzlanndaki ilişkilerin yüzevselliği, yıllar boyu sanatçıların tuketemediği, zengin, yer yer acı sular yetersizliği, giderek umutsuz bir getiren damarları da bulunan ulu görünüm alan başansızlığı daha bir kaynak. Zamana ve toplum çok ruhbilimsel bir duzeyde işyapısına gore değişen göruntülelenerek, çevre ve toplumun etkirın ardındaki özu bulmak, bukaleri ikinci plana alınıyor. Von lemun yüzlu ınsan gerçeğine Trolta, orneğin bir önceki filmi, ulaşmak yoğun çaba isti>or; çok 1981*de Venedik şenliğinde Alverıli ve çok büinmeyenli denktın Aslan Ödülü alan "Zor Yıllemler var karşımızda. Ne kadar lar"da (Die Bileierne Zeit), yaağırlıklı olursa olsun, bu denkkın geçmışte dunya basınında lemlerden birine gereğinden fazadıyla karşılaştığımız Baader la onem vermek, diğerlerıni yok grubu tedhişçilerinden Gudrıın saymaya kalkmak er ya da geç Ensslin ve kızkardeşi Christiane çıkmaza yöneltecektir bizi. Önü Enssiin'in gerçek yaşamlarından kapatılmaya çalışılan bakış açıesinlenen senaryoyu işlerken de, larının, unutturulmak istenen baş kişilere aydın ve 'feminist' bazı boyutların da günun birinkadın duyarhğıyla yaklaşıyor, de en ön planda, belki de aşırı ruhsal titreşim ve patlamalara yibir biçimde boy göstermesi olane önem veriyordu. Ancak bu ğandır. yapıtta, toplum ve politik ortam kişilikleri belirleyici rol oynarken, olaylar karşısında 'almması Bu kez degişik bir yol gerekli tavırlarla' içten tepkileBatı Alman sınemasımn genç rin çatışmasından doğan renkler, kadın yönetmenlerinden Margaküçük fırça vuruşlarıyla portrerethe Von Trolta'nın son filmi leri tamamlıyordu. Bu kez Batı olan "Kadın Dosl"un (l'Amie) Almanya, Fransa ve Mısır gibi çağrıştırdığı ilk duşünce ve gö birbirlerinden çok değişik uç ülruşler bunlar. Sevgi ve dostluk kede geçen öykünün iç dinamibağları, iki ya da daha çok inğine karşın, "Kadın Dost" yer sanı yaşamı paylaşmaya götüren ve zamandan bağımsız bir deneduygular, toplumsal ve politik me. Margarethe Von Trotta öze, sorunlarm gunluk yaşama yankahcı olana yönelerek daha evsıması, toplumbirey ilişkileri, rensel bir duzey tutturmaya çabıreyin başkaldınşı, içinde yaşalışmış, ama kendini aşma basadığı duzene karşı savaşa geçişi, rısını gosterememiş. Her ne kayanılgılan, duş kırıkhğı ya da dar önemli, çözumsel ve geniş tüm bilincini ve gücünü somut, olursa olsun, tek bir bakış açı Türkiye Seks olmadan seks Federal Almanya kültür değişim programı toplantıları başhyor ANKARA (a.a.) TurkiyeFederal Almanya kulturel değişim programı 11. dönem toplantıları 1720 ocak tarihlerı arasında Ankara'da yapılacak. Goruşmelere Türkiye adına Dışişleri Bakanlığı Kultur ve Enformasyon Genel Mudur Yardımcısı Elçi Ergun Sa\, Federal Almanya adına da Dışişleri Bakanlığfndan Elçi Helmut VVegner başkanlık edecek. 198485 yıllarını kapsayacak olan kulturel değişim programında, eğitim, bilim, kultur, sanat, gençlik, spor, radyo ve TV alanlarında uzman, bilim adamı ile sanatçı değişimi. karşılıklı burs tahsisi ve iki ulke arasında sergiler ve film haftaları düzenlenmesi öngorülüyor. Daha once yapılan ve 198283 yıllarını kapsayan 10. Kultur Değişim Programı 21 kasım 1981'de Bonn'da imzalanmıştı. "Plastik Hayatlar" MEHMET BASUTÇU trfan Yalçın 'ın yazdığı ve Erkan Yucel'in yönettiği "Plastik Hayatlar" 27 aralık gününden bu yana Ankara Halk Tiyatrosu 'nda başanyla surüyor. Sevgisizlik çıkmazmı ve bu çıkmazdan kurtuluşu uyuşturucu almakta bulan bir gencin yaşamından kesitler veren oyunda, toplumla birey ve bireylerin kendi aralarındaki ilişkiler abartıya ve yapaylığa yer vermeden isleniyor. sıyla sorunlara yaklaşmak, bilineni, doğru da olsa sakız gibi çiğnemek, gerçek bir sanat yapıtı yaratmaya yetmiyor. Içine donuk, bunalımlı, müzelerdeki tabloların siyahbeyaz kopyalanru yapan ressam Ruth'un (Angele \Vinkler) dostu Olga (Hanna Schgulla), ozgür davranışlı, tuttuğunu koparan, canlı bir genç kadın. Edilgin mizaçlı Ruth, kendisini seven, ancak sevdikçe ezen kocasında bulamadığı desteği Olga'nın etkin ki şiliginde, gereksindiği anlayışı yine Olga'nın yakınhğında, içtenliğinde bulacaktır. Von Trotta ilk bakışta birbirine ters gibi gozuken bu iki kadına ve ilişkilerine sevecen fcr kamerayla yaklaşmış; Ruth'un içinde uyuklayan gücu, yaratıcılığı, Olga'nın mutlu görunümü altındaki ezikliği, girişken yapısının gizlediği zayıflıkları ozgun bir sinema diliyle önumuze getiriyor. Bu arada birçok erkek tiplemesi de var filmde ve ne yazık ki, yönetmen, kadın kahramanları karşısındaki özenli tutumunu bir kenara bırakarak, kalıplaşmış, siyahbeyaz bir feminist yaklaşımla, olumsuz, tutarsız, tek yönlü işlenmiş erkek kişilikler çiziyor... Bu durumda filmin sonunda Ruth'un, mutlu ve özgür bir yaşam sürmesine tek engel olduğuna 'inandıgı' kişiyi, yani kocasını gerçek yaşamda değilse de, en azından düşünde oldurmesine fazla şaşmamalı... "Kadın Dost", Margarethe Von Trotta'nın önceki filmlerine oranla büyük bir özgunluk taşımamasına ve zaman zaman tek yanlı olmasına karşın, yerinde gözlemler içeren ilginç bir yapıt. Ülkemizde de kadın yönetmenlerin kadın sorunlarına yeni bakış açıları getiren fılmler gerçekleştirmeleri, kuşkusuz, Turk sinemasının sanat ve deneme türune değişik, etkili ve belki de kaçınılmaz olan bir soluk getirecektir. Oslo'da bir Türk çizeri Oslo'da yayımlanan günlük "Ny Tid" gazetesine göz atanlar, kocaman bir fotoğrafla, bir çift sıcak bakfş karşısında afalladılar. Bir Türktü bu sıcak bakışların sahibi. Adı da Süreyya Aydın. "Ny Tid"gazetesi 17. ve 18. sayfalanm Süreyya Aydın 'a ayırmıştı. Bu genç Turk çizerinin dö'rt karikaturune ve kendisiyle yapılan uzun söyleşiye yer verilen iki sayfada, genellikle göçmenler sorunu uzerinde duruluyor ve bu başarılı çizerimiz övülüyordu. İlginç davranışları ve rekorları ile dünya rekorlar kitabmda ayrı bir yer işgal eden Amerikalılar, bunlara yeni birini daha eklediler. Kendilerini bellerinden 2.5 metre uzunluğundaki bir iple birbirlerine bağlayan Amerikalı bir çift, bu şekilde bir ytlyaşama iddiası ile rekor denemesine başladılar. 4 haziran günu kendi iplerini kendileri bağlayan Linda Montano ile Tehchıng Hsieh, 31 milyon 536 bin saniye sürecek olan denemelerinde birbirlerine dokunmayacaklannı ve denemenin kendileri için tam anlamı ile bir soyutlama olacağmı soylüyorlar. Çift, bellerinde ipleri, geziyor, bisiklete biniyor, ahşveriş yapıyor ve yanyana iki ayn yatakta birbirlerine dokunmaksızın yatıyor. "Benım için bu kendimı dunyadan soyutlamaktır. Fizyolojik ve psikolojik bir deney" diyen Bayan Mantano'ya karşılık ipin öbur ucundaki Tainan asıllı Hsıeh, "Yeni, yepyenı bir ışyapmaya çalışıyoruz. Bir sanat..." diyor. Çift, bu sanatın güçlü birikimini de beraberinde taşıyor. Örneğin Hsteh bir yıl boyunca her saat başı bir saatin canını çaldırmış, bir yıl kafeste, bir yıl da ,\ew York sokaklannda yaşamış. Eşi kendisine erişemese de az iş basarmamış: Üç gün boyunca yarattıktarı sanatı sergilemek için sanat galerisinde yaşamış, 5 gün civciv gibi giyinerek, civcivlerle birlikte follukta hareketsiz durmuş. Hsıeh, yaptığı açıklamada, çabalarının yaşam üzerine kurulmuşbir sanat yaratmak olduğunu ve ilişkilerinin tamamen platonik olduğunu, "seks olmaksızın seks dolu bir yaşam" surdürdüklerini söylüyor ve bu yaşamı, "bir yıl içinde on yıllık evlılik" diye nitelendiriyor. Portland Müzesi ve "Mona Lisa" ABD'nin eyaletinde bulunan Portland kenti şu sıralar alışılmamış bir canlılık içinde. Portland Muzesi yöneticisinin müze duvanna astığı yeni bir tablonun "MaineLise"mn ilk şekli olduğunu öne surmesi, kente ziyaretçi yağmasına ve alışılmamış bir harekete yol açtı. Tabioyu müzeye armağan eden koleksiyoncu, 20 yıl kadar önce bir resim merakhsmdan satın aldığını söylüyor. Laboratuvar incelemeleri ise, tablonun 16. yüzyıldan kalma olduğunu ortaya koyuyor. Ama uzmanlar, tabloda asıl eksik olanın MaineLisa'ya özgü o ünlü gülümseme olduğunu vurguluyorlar. HAYVANLAR NS*:LOPDİV£ FATU KOVANDA 6Afc VîKJE S U Ismail Gülgeç Bilgi YayınevVnde yeni kitaplar Bilgi i'aymevi, unlu mizah yazarı Muzaffer Izgu'nün "Üç Halka Yırmi Bes" adlt son kitabıyla birlikte, Toygar Akman'm "Sibernetik Yaratıcılık" adlt yapıtmı ve Ctineyt Arcayurek'in anılannın üçüncüsü olan "Bir tktidar, Bir îhtilâl" (19551960)! çıkardı. Bu kitapta, Demokrat Parti'nin çalkantüı yülanyla başlayıp 27Mayıs'la noktalanan bir dönemin ilginç öyküsu anlatılıyor. Afr ( >A... BİR KlSMl V I kEND.LER.ME > ı r ^ 8A & VEJ? KIM KIME DUM DUMA Behiç Ak yy'bb'ır tane roman okudum. Necati Cumalı'mn "Gömü" adlı oyunu Sungurlu 'da sahnelendi. Çorum Kültur Mudürlüğu tarafından kurulan tiyatro şubesinin sahneye koyduğu "Gomü' 'de, yıllar önce bir bahçeye gömülmus olan altın dolu küpun çıkanlması için harcanan çabalar konu ediliyor. ' 'Gomu'' başta Belediye Başkanı Mehmet Yümaz Akyol olmak üzere, kalabalık bir halk ve öğrenci topluluğu tarafından ilgiyle izlendi. "GömiV* Sungurlu'da sahnelendi Ankara Çağdaş Sahne, önümüzdeki haftalarda ilginç bir film sunmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl Fransa 'da en iyifilm, en iyi kadın ve erkek oyuncu dallannda Cesar Ödulu 'nü alan "La Balance" (Terazi ya da Denge) fllmi bu. Bob Swain 'in yönettiği filmde, Fransız Sineması'nın iki genç ve yetenekli oyuncusu, Nathalıe Baye ve Phılippe Leotard başrolleri paylaşıyorlar. Yine önümüzdeki haftalarda, Çağdaş Sahne, çağımızın en iyi yönetmenlerinden François Truffaut'nun "La Femme d'cote" (Yandaki Kadın) filmini sunacak. Filmde Gerard Depardieu ve Fanny Ardent oynuyorlar. Çağdaş Sahne'de ilginç bir film r Lâ\ oramızda amen duymosm, Bccüp zamparalıfc yapardım ! . * „ „ . " 1961'den bu yana çahşmalannı aralıksız sürdüren Türk Ticaret Bankası Çocuk Tiyatrosu 23 yıldan beri sahnelediği oyunlara, 15 Ocak 1984 pazar günu saat 11.00'de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde galası yapılan %akmaktaşı" ile bir yenisini ekledi. Suzan Albek'in yazdığı bu "müzikli üçperdelik çocuk oyunu"nu Üstün Asutay sahneye koydu, başlıca rollerini Yalçın Afşar, Pelin Esmer ya da Rana Pendar, Erkan Taşdöven paylaştılar. "Çakmaktaşı", Türk Ticaret Bankası'nın bugüne kadar özel olarak yazdırdığı, çevirttiği ya da yarışma sonucu seçıiği oyunların on beşincisi. «/"*„ I TARİHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan SCO7T 17 Ocak GALERILER OESTEK SAIUAT 528 66 29 • 522 89 97 191Z'DeBU&ÛN, UHLÜ İNGİLİZ KA$İF /tOeEST FALCON SCOrr VE EKİSı GÜUEY KUTVP NOK.. TASlNA UlAŞTt. FAKAT OULAg/ ACI BİR SÛftP. Rİ2 BEKLİYOgDa: KUÇJJK. BİR ÇAMK VB MLSA LAfJAN NORVEÇ gAYGAG/?AtouNO£EH, ONLAÂOAN BİH AY ÖNOE KUTBA UL4ŞM/ŞT/. 8Ü/ÛK BİR MÛRAL ÇÖAUİA/rtfSÜ fÇİN&S HEMENDÖ. NÜÇE G£ÇTİL£R. ANCAK, 6ÜNEY YABlUtaiRESİNİN YAZM£V£/Mİ OLMAStNA tCAgŞlN HAVA şA/enAe/ SON PERECE KÖTVLEÇMİŞTİ. YÜZBAŞl SCJOTT; A&CACAÇIAZI SVANŞ, WILSON, 8OU/£g£ VE OATES İLE DÖNÛŞ YOLUNU AŞAAAIYAC4KLA& V£ DONA&İK yAŞAAiLA&fNI YİTİR6CEJCLEGDİ. GUNEYKUTBUNOA! Tuba Inal Seramik Sergisi 730 Ocak BERCİS AKER Resim Sergisi 10 28 Ocak 1984 PANGALTİ SANAT GALERISI GIHIU EROL DERAN Resim Sergisi 13 Ocak 11 $ukat 19M / Kurtulus Cad 191 Kurtuhjş IST ALİ RIZA BAYEZİT Resim Serçisi 7 Ocak 2 Ş*at 1984 Abdı Ipekçı Cad 75 Maçka Tel 146 03 54 50 YIL ONCE Cumhuriyet Türkiye'nin Balkan sıılhune hizmeti "L'Europe Nouvelle" mecmuası 30/12/933 tarıhli nüshasında, sene hâdısaıının bir ıcmalini yaparken, Turkıyenin harici siyaseti hakkında şu satırları yazıyor: "Dörtler misakt imza edilir edilmez, Avrupanın cenubu şarkisindeki iki "kuçiık devlet" her şeyden evvel aralarında ve komşularıle anlaşmak azmınde olduklartnı gösıerdıler: Bunlar Turkıye ve Yunanistan olup 14 eylul 1933 te, Yunanıstamn 1921 ve 1922 senisindeki mağlubıyetlermin kalbinde açtığı yarayı hatırlıyanları hayrete duşuren bir dostluk misakı aktetıiler. Bununla her iki devlet, Iıalya, İngıltere ve Fransa ile gayet iyi ntunasebet ıdame etmekle beraber, her şeyden evvel içinde bulundukları müşterek şeraitıen istifade etmek ve mahalll menfaatlehne muvafık bir Şarki Akdeniz leskılâtt vucude getınnek ıstedıklerını gosterdıler. Dığer laraftan Turkiye bu misakla ispat ettı 17 Ocak 1934 kı bundan boyle Asyaya ve ıslâm âlemıne doğru dönmuş olmakla beraber Balkan işlerine karşı buyuk bir alâka duyınaktan hali kalmamakta olup, Balkanların b'nibirine karışımş milletler hakkmdakı lecrubesı sayesinde orada sulh lehtnde tnühiın bir rol o\ntyabilecektır. Nıtekım, Turkıye, bundan hemen sonra, Küçıık tıılafın da muzaharel ettığı sulh hesabına Jaalıyete gınştı. Bulgarısıan Kralı Bonsın Belgrat seyahaıt bu Jaaliyettn neticesidir. 19341984 Tune! Maydanı Müeyyet S No 9 Beyoğlu • tST Tel 145 19 96 \ 141 58 83 BıleMcı Sokak 46 Pangaltı Tirenlerde tenzilât Bayram dolayısile Demiryollar idaresinde tenzılâtlı tarife tatbikına başlanmıştır. Bu tenzilât doğru trenlerle Toros tremnde yuzde (30), dığerlerinde yüzde (40) mikıarmdadır. SEVİNÇ HADİŞANDOR HADİ URART SANAT GALERİSİ AHMET ARISAN suluboya RESİM SERGİSİ 7 2 1 Ocak 1984 Valı Konağı Cao Pasaı 8 5 MIMARI SERGİ 1127 OCAK 1984 Balkan Naci İslimyeli RESİM SERGİSİ 5 Ocak 26 Ocak 1 9 % Ti f4obeı yanı MEHMET ESAT SUBAŞI Resim Sergisi 727 Ocak 1984 TPI 161 8 0 72 Sanat Galerısı Piyano Aranıyor «ufc» kr U OCAK. 1M4 saat 17.30 tahktt taptantısı Mmartar IMası Istaahtıl $«t)k te» Sak. 112 iSTAMIN Bdrbafos Buıvatı Bâroa'os Apt 74/4 H bMinlrfi. (12272)