Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER melerı sonunda başlamıştır Bu ılışkıler Doğulu petrol zengınlerını Batıda verleşmış ekonomık kurallara u>maya zorlavınca Suudı Arabıstan gıbı, şerıat >asalarının en katı bıçımde uvgu landığı ulkelerın ust duzeydekı yetkılılerının ağzından "îslam hukukunu dunvamn bugunku teknık ve ekonomık koşullarına uvdurma gereklılıgı uzennde duşunmelıdır" gıbı sozler duyulmava başiadı Bır sure once gazetelerde okuduğum bu haber bana Osmanlının Tanzımat do nemınde Batı orneklerıne gore hazırlanıp yururluğe konan Kara ve Denız Tıcaretı Yasalanyla Ce za ve Yargılama Yontemı Vasa lan gıbı eskı vasalan anımsattı Gunumuzdekı Musluman dev letler, ne vazık kı, daha Osmanlı Imparatorluğu'nun Tanzımat donemındekı goruş ve uygulama aşamasına bıle enşememışlerdır Oysa Cevdet Paşa'nın başkanlı ğındakı bılımsel bır kurulca ve dı yıllık bır çalışma ıle hazırlanan ve her maddesı îslam huku ku kokunden gelen Mecelle'nın "Ezmanın lagavvum ıle ahkâmın lagajjuru ınkâr olunamaz" (Çağın değışmesı ıle kuralların da değıseceğı yadsınamaz) dıven 39 maddesı îslam hukukunun vobaz vorumcuların duşunce doğruitulan gıbı kaskatı donmuş olmayıp, çağdaşlığa açık ve es nek bır toplum duzenı olduğunu açık seçık ortaya kovmaktadır Durum boyleyken 16'19 Tem muz 1967 gunlerınde "îslam Hukuku ve Arap Memleketlen" başlıklı yazı dızısını bu sutunlar da yavjnlayıp yukarıda sovledık lerımı o tarıhte de vurguladığım zaman, bızım yobazlardan bır suru hakaret ve tehdıt mektup lan almı<; ve Kadıkov Iskele Ca mıı ımamı ıle Ankara'da Arslan hane Camıı ımamı tarafından verılen vaazlarda, adım açıkça soylenerek dın duşmanlığı ıle suçlanmıştım Dort yazıdan olu şan bu dızı uzenne tutucu basında da, bılımsel eleştınden başka her şeve benzeyen bır takım ge velemeler yayınlanmıştı Bunla rı vapanların şımdı Suudı Arabıstan yetkılılerının duşuncelerı karşısında nasıl bır goruş ıçınde olduklarını doğrusu çok merak edıyorum * * * Îslam federasyonu devletının kurulmasını guçleştıren etkenler sadece, yukarıda değındığım je opolıtık durum ve Turkıye'nın teokratık değıl, lavık bır devlet ol ması değıl, bır de lslamdakı SunnıŞıı ayrılığı yer alır Bunun ne kadar onemlı olduğunu Lub nan'dakı Sunnılerle Şııler arasındakı çarpışmalar çok acı bır şekılde gosterdı ve gosterıyor IranIrak savaşından sözetmıyorum, çunku Irak halkının buyuk çoğunluğu, tıpkı îranlılar gıbı Şıı olduğundan, bu savaşın gerçek nedenı, mezhep ayrılığı değıl, bır yanda ekonomık çıkar çatışması, ote yandan molla ınadı, arka yandan ıse her ıkı devlete de sılah satarak zengın olan ekonomı emperyalızmmın kapıtalıstlerıdır Bugun Iran'da "Îslam Devnmı"nden sık sık sozedılmektedır Doğrusunu soylemem gerekırse ben bu devrımın amacını ve nıtelığını henuz tam olarak anlamış değılım Bu konuda duşurıebıldıklerımı başka bır yazıya bırakacağım ve "dın devrımı" kavramını ırdeleyıp deşelıyerek onu gerçek yuzuyle belırtmeyı dene>eceğım HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Hemen hepsı gen kalmış ya da gelışmekte olan Musluman devletlen yoneten yetkılılenn bır sure önce Bengaldeş'te ve şu sırada Fas'ta olduğu gıbı zaman zaman bır araya gelerek bır Islam dayanışması yolunu bulmak ıçın çaba harcamaları ve Musluman ulkelerle buyuk çoğunluğu Hınstıyan olan gelışmış ulkeler arasındakı sıyasal, ekonomık, kulturel ılışkıier sorununu gözden geçırmelerı, Îslam dunyası ıçınde yenı bır gehşmenın, bır uyanışın. şımdıhk kör topal da olsa, ılk aşamalan sa>ılabılır Hele, gerek Batıda gerek kımı Musluman ulkelerde bır "tslam Ronesansı"ndan, dahası, açık açık bır "îslam Devrımı"nden soz edılmesı, ılerısı ıçın azçok umut verıcıdır Böyle toplantılar yapan îslam devletlerınden pek çoğunun, yanm yuzyıla bıle varmayan kısa bır sure once bağımsız bıle olmayışı, bır bolumunun de Batılı devletlerın tam anlamıyla somurgesı durumunda bulunuşu, sozunu ettığım toplantılara ayn bır onem kazandırmaktadır Bu nedenle toplantılara katılacak olan Turk delegelenyle onlara eşlık edecek uzman ve danışmanlann, konferansa gelecek Musluman devletlerın ıç vapılan, yanı sıyasal, ekonomık kulturel durumlan, Turkıye'ye ılışkın göruş ve duşuncelerı uzerınde sağlam belgelere dayanan olabıldığınce genış bır bılgı ıle donatılmış olmaları gerekır Bu donatım olmazsa çok guç, hatta ku çültucu durumda kalınabılır Bırkaç a> once Musluman bır ul îslam Rönesansı ve Devrim kenın ne yazık kı o zaman adını not etmedığım bır vetkılısı "Turkrje Balı>a mı. \oksa Musluman dunvasına mı baglıdır? Dunımunu açıkça belırtmelidir" yollubırdemeçvermıştı Bununla devletımızın "layıklık" ılkesı eleştırılmek ıstenıvordu herhalde îslam konferansı toplantılarında yukarıdakıne benzer bır soru ıle karşılaşma olasılığı her an \ardır Boyle nazık bır soruyu vanıtlarken hem Ataturk'un la\ık ve devrımcıTurkıve'sının saygınlık ve kararlılığını korumak hem de kendı ulkelerını sadece İslamsal kurallarla yonet meye çalışanların onurunu zedelememek becerısını gostermek gerekır • • • PENCERE 15 OCAK 1984 Layıklık konusu, îslam Zırve Konferansı'nda "Dunva îslam Bırlığf'nı gerçekleştırme veya bızde de "akıldane" vandaşları bulunan Bır halıfenın başkanlığında toplanacak buyuk bır Islam Devletlerı Federasyonu" kurma duşlemını onlevıcı bır engel olarak gorulu>or Ovsa turlu soylardan gelen otekı Musluman toplumlarını bır yana bırakalım. bır tek soydan gelen ve dınsel hukuk kurallanyla yönetılen Arap devletlerı arasında bıle henuz bır ' Arap Bırlığı" ya da "Bırlesık Arap Devletlen Fe derasyonu ' kurulamadı Nıçın"» Çunku dınsel temele dayalı federe devletler kurulama/ da ondan Gunumuzdekı duruma ba kalım Başta ABD olmak uzere, Batı Almanva ve lsvıçre gıbı federasyon bırlığı ıçınde >onetılen ulkelerde federal butunleşmenın temelı, dınsel hukuka değıl, sı >asal ve ekonomık çıkar ortak lığına ve bu ulkelerın jeopolıtık konumuna dayalı tarıhsel ve kulturel gelışme uzenne oturmakta dır Sadece bu jeopolıtık durum bıle, bırlesık bır Arap devletının kurulmasını olanaksız kılar Araplar ıçın durum bu olunca, Hındıstan karasına ve Hınt Okyanusu'na serpılmış adalara, Atrıka anakarasının bırçok bolgesıne dağılmış olan Musluman ulkelerını buyuk bır îslam Imparatorluğu bayrağı altında bırleştırmenın olanaksızlığı kendılığınden ortaya çıkar Turkler Osmanlı lmparatorluğu donemınde yuzyıllar boyunca bu deneyımden geçmış ve sonunda dınsel hukuk temelıne dayanarak turlu uluslardan oluşan ımparatorluğun nasıl çatırdayıp yıkıldığını gormuş olan bır ulustur O çağlarda yurumeyen bu toplumsal gemı, ulusal ve ekonomık çı karlarının zamanla çatıştığı bugunku Musluman devletlerı arasında nasıl yapılıp yurutulebılır9 * * * Gelelım "îslam Rönesansı" nıtelemesıne Bılındığı gıbı ">enıden doğuş" anlamına gelen "Renaıssance"tan dılımıze ge çen "Rönesans" sözcuğunun Batı sanat ve kultur tarıhınde özel bır yen vardır Avrupa'da 15 yuzyılda başlayan venı bılım sel araştırmalar ve akılcı felsefe akımlarının başlangıcı, o çağın bılgınlerını eskı kulturlerle, ozellıkle eskı Yunan felsefe ve sana tı ıle sıkı ılışkıye geçırmış, Orta çağ'da egemen olan salt dınsel duşunme (daha dogrusu, din sınırları dışında hiçbır şey duşunıneme) ortamından, akılcı, bı lımsel duşunce ve Humanızma aydınlığına çıkarmıştır Bu a>dınlığın etkısı yalnız duşun ve sanat ozgurtuğu alanında kalmamış, doğrudan doğruya dınsel duşunce)ı etkıleyerek Hırıstıyan dınınde Reformasyon v^ğının açılmasına da neden olmuştur Boylece kılıse Ortodoksluktan başka Katolık ve Protestan olmak uzere ıkıve ayrılmış, o zamana değın Latınce yapılan ta pınım (ıbadet), Martın Lulher'ın, Hırıstıvanların kutsal kıtabı Incıl'ı Almdncava çevırmesınden ve Protestanlığın otekı ulkelere vayılmasından sonra butun Protestan kılıselerınde her ulusun kendı dılınde yapılmaya başlamıştır Ustelık, Hınstıyan top lumlarının her bıreyı kendı kut sal kıtabı olan Incıl'ı kendı kendıne okuyup anlama olanağına kavuşmuştur Verdığım bu kısa bılgı gosterıyor kı, "îslam Rönesansı" deyımı ıle Batı'dakı Rönesans va ğının tasıdığı anlam arasında hiçbır benzerlık ve ılışkı yok tur Şu halde Batılı ve Doğulu kı mı vazarların vapıt ve yazıların da rastlanan "Îslam Rönesansı" deyımını "İslamın Uvanışı" bıçımınde anlamalıdır Bu uyanış, kımı Arap ulkelerı yönetıcılerının, "petrol zengını" olmalann dan sonra, 17 18 ve 19 vuzyıl lardakı emperyalıst sömuru du zenınde zengın olan Batılı kapı talıstlerle ekonomık ıhşkıve geı. Liberal Ekonomi Nerede? Devlet Bakanı Kaya Erdem'ı alkışlarız 11 ocak 1983 gecesı ıktıdarla muhalefet partılerı arasında duzenlenen oturumda sayın Erdem hukumet'n dışsatım konusundatekelcı yontemı benımsedığını açıkça söyledı Gercekten 0e Ozal hukumetının ekonomı polıtıkası, serbest rekabete acık liberal modele dayanmıyor Koyu tekelcı yaklasımın karkası goz kamastırıcı bıcımde ortaya cıkmıstır 'Dı mır Ökçelı" bır sıyasettır bu, orta ve kuçuk gırışımlerı tahtakurusu gıbı ezecektır Pekı amac nedır9 1520 buyuk holdıngın gudumunde ve dıs alımsatıma dayanan bır ekonomıde var olan sanayılerı de yok ederek Turkıye'yı serbest bölgeye donuşturmektır AncaK zengın azınlığın kullanabılecegı cıcılen ve oyuncakları, demokratık ozgurluklerle eşanlamlı tutan yoz tıpler toplumda turedı Hayatı nasıl goruyor bu tıp'ef? Artık herkes Amenkan sıgarası ıcecek, cebınde dövız taşıyacak, sofrasında Fransız peynırı Hollanda tereyağı bulunduracak, ıstedığı kadar dış gezıye çıkacak, begendığı markadan Japon Alman, Ingılız arabası, buzdolabı, televızyonu alabılecek Özgurluk ışte buna denır* "Buyukbur/uva' kışılığınden yoksun parababasının küçuk bunuva ozentılerınde sığlaşmış ozgurlük anlayışı, holdıng yazarlarının kalemlerınde boytece vurgulanıyor Turkıye'de çürumüş bır ekonomık duzenı kurtarma operasyonları söz konusudur Ama Özal hukumetının yenı onlemlerıyle hasta kurtulabılecek mıdır? Dıyelım kı yenı ekonomık duzen kurulabılsın, dışalım ve dışsatıma yönelık 1520 holdınge, devlet her turlu kolaylığı göstersın Urettığı malı dışarıya satmak ısteyen kucuk ve orta gırışımcı "ıhracat tekelı"n\n tumıkesınden gecmek ıçın haraç versın Bu da yetmez1 Malın dış pıyasada satılabılmesı ıçın gereklı destekler devlet elıyle "ıhracat tekelı' ne sağlansın, halkın alınterı bu turnıkenın donmesı ıçın harcansın Turk lırasının değerı sureklı duşurulerek mallarımızın satısları dış pazarlarda kolaylaştırılsın Ilk yıllarda gerçekleşecek dışsatım patlamasından sağlanacak dövızlerle alabıldığıne dışalım yapılsın, yabancı cıcılen ve oyuncaklarıyla ıç pazar ağzına kadar doldurulsun Sonra ne olacak? Yatınmuretımemek konularını gozardı eden aldımsattım aldatmacası uçdort yılda daha buyuk bır yıkıntının eşığıne Türiye'yı getırecektır • Olayın bır de sıyasal yanı var Iktıdarı ve muhalefetı belırsız bır ortamda (demokratık ortamda değıl demokrasıye geçış surecınde) ANAP kolayca ıktıdara geçtı Liberal ekonomı etıketı altında 1520 ayrıcalıklı holdınge ulke ekonomısı nasıl teslım edılebılecek? Bu model sanayıleşmemıs toplumlarda askerı dıkta rejımlerı altında uygulandı Devletın topraklarını yabancı kumpanyalar adına ışgal ederek baskı duzenı kurmuş Guney Amerıka ordularının deneyımlerı ortadadır Mode/"ın mostrası bızden uzak ulkelerın kanlı vıtrınlerınde sergılenıyor Turkıye demokrasıye acıhrken, emekçı kıtlelenyle bırtıkte kuçuk ve orta gırısımcıler de demokratık haklarını kullanarak bu modele karşı cıkmayacaklar mıdır1? Yıllardan ben uygulanan "ıthal ıkamesı" mor'elını yozlaştınp dışa bağımlı çarpık kapıtalızme donuşturenıer, şımdı tam bır çıkmaz ıçındeler Ne var kı bu çıkmazdan kurtuluşun modelı, Ozal'ın onerdığı şablon değıldır Devlet elıyle ayrıcalıklı kışılerı ve aılelerı zengın etmeye yonelık her model Turkıye yı daha buyuk bunalımlara surukler OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Reşat Enis... " O, Anadolu'yu yazmak ıstıyordu Şaşıyordu, ondort mılyon nufuslu Türkrye'nın muhakkak kı on mıtyonu köylü ıdı Ve Türk edebıyatı bu buyuk yığını tanımıyordu Bır memleket romanı yazmak ıstıyordu Öyle bır memleket romanı kı acıları, tasaları, neşelen, adetlerı, telâkkılerı, mefkurelenyle bu koca yığını edebıyata sokabılsın Harplerden, ınkılâplardan sonrakı koyluyü hakıkı benlığı ıle dosdoğru ve tastamam bır goruşle gosterebılsın Anadolunun te kendısını keşfetsın " "Gonk Vurdu"nun kahramanı Cemıl Mualla, boyle duşunur 1933 'Gonk Vurdu'nun yayınlandığı yıl Ben bu romanı ıkıuç yıl sonra okumuştum Şaşkına donmuştum, ıçınde yaşadığım, datıa dogrusu yaşamak ıçın yola çıktığım toplum, demek boyle b'r korkunç karmaşaydı Derken 'Gece Konuştu'yu, sonra 'Afrodıt Buhurdanında Bır Kadın'\ okudum Ikıncı dünya savaşı öncelerındeydık Ortaokul yıllarım Ilk uyanış Ilk yazın tutkusu, yazma heveslen Turk yazarlanndan her karşıma çıkanı okumak, anlamak Reşat Enıs o gunlerde en sevdığım yazardı Bır kaç kez okumuştum Afrodıt Buhurdanında 'y' Reşat Nun'nın Halrt Zıya'nın, Mahmut Yesan'nm Esat Mahmut'un yazdıklarının çok uzağında, çokdışında bır yazardı Reşat Enıs, bır tragedya yazarıydı Hep acılı goruntuler verıyordu Orospular, genelevler, pıs kahveler gazete yönetım yerlerı, ığrençlıkler Yaşam böyle mıydı, yoksa abartma var mıydı? Öncelerı ınandım lyıce, sonra kuşkular duştü ıçıme Sabahattın Alı'yı, Saıt Faık'ı de okuyordum, onların da acı, uzucu goruntüler çızdıklerı oluyordu, ama daha ınandırıcıydı yazdıkları, başka bır nıtelık ağır basıyordu Yavaş yavaş bunun ne olduğunu anladım, sanattı o, yazmasını bılmek, konuyu, sorunlan, ınandırıcı bır guçle okura sunmak Reşat Enıs Aygen daha sonra en guzel romanını yazdı 'Toprak Kokusu' Ardından 'Ekmek Kavgamız', 'Ağlama Duvan', 'Vfo/geçen Hanı', 'Despof gıbı romanları geldı 1957'den sonra venmı azaldı, gıderek durdu, bır noktada bıraktı yazını, yazmayı Belkı bır şeye, bır oiaya lyıce kırılmıştı, vazgecmıştı yazmaktan Neydı o? Neydı onu btkkınlığa, yalnıziığa surukleyen, bır ıkı kez sormaya çalıştım, beceremedım Yalnız bır ınsandı onurlu bır yazardı Boylelerı bır kınldılar mı, bır daha vazgeçmezler tutumlarından 'Despof romanının kovuşturmaya uğraması mıydı ya da genç kuşaklardan bekledığı ılgıyı gormemesı mıydı, Reşat Enıs'ı boyle bır bezgınlesmeye goturen? Reşat Enıs ı her oğle vaktı Gazetecıler Cemıyetı nde görurdum Esentepe'dekı evınden Cemıyete gelırdı Once salonda oturur, gündelık gazetelerı gozden geçırır. sonra lokanta bolumune çıkardı Yemeğını yer, yıne aşağıya ıner, gazetelerı ınceler, akşam ustune doğru otobusle Esentepe'ye dönerdı Aylardır suren bır tekduze yaşantı Her yaşantı ıster tekduze, ıster çokdüze olsun, sonuç degışmez bır gun kopacaktır, sona erecektır Reşat Enıs ıçın de boyle oldu Yenı bır yapıt yayınlayamadan dunyadan aynldı Kımbılır belkı de uzerınde çalıştığı yapıtları vardı Belkı bunları yayınlamak ıstıyordu Bunları daha sonra oğreneceğız elbet Yazın tarıhcısı Tahır Alangu ya gore "fleşaf Enıs bır bakıma mızah cesnısı olmayan bır Hüseyın Rahmı dır Kıtapları sosyal ve moral facıaların bır arştvıdır, bır kataloğudur Onun sanatında en belırlı taraf, toplumsal gerçekçı gozlemın buyuk yığınıdır" Alangu şu yargıya varır "Butun bu gerçekler eserterınde bır sanat butunlüğune kavuşamamtşlardır Bır romancı olmak ıcın onda hersey vardır Büyük bır malzeme yığını ıçınden yaratmaya gereklı olanla olmayanı seçebıldığı gerçeğe kendınden bır şeyler katabıldığı gun daha başarılı eserler yazabılecektır" Reşat Enıs once gazetecıydı, roportajcıydı, sonra romancı Gazetecılığın deneyımlerınden gorgulerınden romanları ıçın yarariandı Ama 'kendınden bırseyler katmak gereklılığını duymadı bu yuzden de romanları bır malzeme yığını olmaktan ılen gıdemedı Yıllardır bu kıtaplar yenı baskılar yapamadıysa genç kuşaklarca benımsenmedıyse, bu sanatçı yanının yeterınce belırgın olamayışındandır Edebıyat eieştırmenı ve tarıhcısı Rauf Mutluay da onun ıçın şöyle yazıyor Reşat Enıs'm Adana gazetecılığı suresındekı gozlemlenne dayalı romanı, açık tezı ve sert tasvıherıyle köyu konu edınen romancılarımıza onculük yapan bır ıkı eser arasında dıkkatı çekmıstır" Reşat Enıs Aygen'ın yapıtları daha genış, daha derın, daha ayrıntılı ıncelemelere konu olacak degerdedır Yazarlar zaman zaman golgede kalır hatta unutulurlar Ama gün gelır yenıden gun ışığına çıkarlar, çıkarılırlar Reşat Enıs 74 yasında oldu Ardından bıraktığı romanları, oykulerı yazınımızda adını yasatacaktır Abone olun... 30 sayı için / 2.250 TL. yerine 1.800 TL. ödeyin DOGRVva I Bir kitap armağanı kazanm Yarın Bayinizde! Okul kooperatifleri, kantinleri ya da 25 in üstündeki toplu abonelere bir özel indirim daha: 30 sayı 1.700 TL. TEŞEKKUR Değerlı varlığımız 1 1 1984 tarıhınde hakkın rahmetıne kavuşan HACI MUŞTAFA ÖZDEMİR'in SINAVA DOĞRU aboneleri Üniversite giriş sınavını kazanınca kartınızın fotokopisini yollayın: 25 başarılı abonemize 20 biner TL. eğitim yardımı hastalığı suresınce ıçten ılgısmı unutamayacağımız SSK tstanbul Hastanesı 1 Dahılıye Servısı doktorlarından Dr. Pınar ALTINTAŞ ıle son gunlerınde yakın ılgılerı ıle ızdırabını azaltan Asıstan Dr Kemal KOÇAL, hemşıre Balkız ATEŞ ıle tum 1 dahılıve Dr hemşıre ve personelıne mınnettanz Babamızın son yolculuğunda vanımızda bulunarak bıze guç veren SınopTurkelı halkına. Pehlıvanlar otobus şırketıne, cenazeye katılan, çelenk gonderen, Turk Eğıtım Vakfına bağışta bulunan, telgraf \e telefonla acımızı paylaşan tum dostlarımıza teşekkur ederız AİLESİ SINAVA HOIıRU \ (Bu bolumu\ \ doldurun, \ / kesın, / / yollayın) / SINAVA DOGRU Türkocağı Cad. 39/41 Adı, soyadı Adres MEVLIT Çok sevgılı, bıncık annemız Cağaloğlulstanbul NESİBE TOKDİL'in vefatının beşıncı yılına rastla>an 16 Ocak 1984 Pazartesı gunu, oğle namazını muteakıp \ksarav Valıde Camıı'nde azız ruhuna ıthafen Kur'anı Kenm ve Vlevlıdı Şerıf okunacaktır Kendısını tanı>anlarla, arzu edenler davet olunur EVLATLAR1 SLHEYLÂ ÇEVIK AZ\DE TOKD1L TOSUN TOKDIL i8001î.'y' sayılı posta havalesıyle/pul olarak gonderdım Makbuzu ektedır 30 sayibinı adresıme gondermenızı rıca ederım KÜTAHYA ASLİYE 2. HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 1982 471 Es Davacı Emıne Baydemır tarafından davalı Mımar Seracettın Mah No 19 Fatıh'Fener ılçesı Istanbul da mukım Mehmet Cemal Bay demır aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan avik vargılaması sonunda Mahkememız tarafından 23 II 1983 tanh ve I982'471 Es 1983/432 Ka sayılı karar ıle Istanbul ılı Fatıh Fener ılçesı Mımar Seracettın Mah cilt no 9/l,sayfano 158, kutuk 19'da nufusa kavıtlı davacı Emıne Baydemır ıle davalı Mehmet Cemal Baydemır'ın şıddetlı ge çımsızlık nedenı ıle M K 'nun 134'uncu maddesı gereğınce boşan malanna, 7430 TL yargılama gıderımn davalıdan alınarak davacı ya odenmesıne davacının vuzune karşı davalının gıvabında karar ve nlmıştır Davalı>a ılanen teblığı geçerlı olmak uzere ılan olunur Basın 10266 ur , SAPftNCA turızm sunar SAFftNCA KORU OTELABANT Ctesıpazar(2gun 1gece) 8000' Coma Pazar (39un 2gece) Vakrt fLRISTIK OTEU Reıs Pa*ar (4gün J9KC) MIL1 1 hGITINl BAKANL1G1 Teblıgler Dergısı nın 6 7 1982 gun ve 2090 savılı nushasındaokullarakavndk kıtap olarak tavsıve edılnııştır SÖYLEV (NUTUK) GAZİ M. KEMAL ATATÜRK Cılt 1 \t 2 bırarada 13 Bası, Ederı 500 Lıra Turkvele>tıren Ord Prol H V VELIDEDfcOGLU Isienıe Adrcsı C,agda> Vavınları Turkotağı Cad ^9 41 Cağaloğlu Isianbul İL AN SALÇA SATIN ALINACAKTIR 1 Muessesemız ıhtıvacma bınaen duble konsarure edılmış, stenhzesı yapılmış S veya 10 kg ambalaj kutular ıçensınde 10000 kg salça satın alınacaktır 2 Bu ışe aıt şanname Fatsa'da Balıkçılık Muessesesı Mudurlu ğunden bedelsız temın edılebılır 3 lsteklıler usulune uygun teklıf mektuplannı ıdarı şanname mızde belırtılen esaslara göre hazırlayarak geçıcı temınatlanyla bır lıkte en geç 20 1 1984 gunü saat 14 00'e kadar Muessesemız Personel Şeflığıne ulaştırmaları gerekhdır 4 Postadakı vakı gecıkmeler kabul edılmez 5 Muessesemız 2490 sayılı yasaya tabı olmayıp, ıhaleyı yapıp yapmamakta, kısmen veya tamamen dıledığıne yapmakta serbestnr ET VE BALIK KLRLMU FATSA BALIKÇILIK MLESSESESİ MUDURLUGU Basın 10272 11300 20300 15400 24900 Tuft»n ABANT OTELI Bolu KORU OTELI ELEMAN ARANIYOR Işverı Istanbul'da olan bır ılaç satış deposunun Anadolu satış bayı lıklen tercıhan hekımlerle temasa geçebılecek kışılere venlecektır II gılenenlerın özgeçmışlerını kapsavan muracaatlannı, 18.900 14900 ozel otobus tampansıyon konaklatrıd ortur sen/ısı Barbaros Bu van 35'5 Bes'ktaş Tel 161 10 7a 161 6 2 26 161 22 81 337 6 1 0 7 MEDENTA BağdatCad 293. B Blok, D 4 Caddebostan dermelen rıca olunur Istanbul adresınegön ÇAĞDAŞ YAYINLARI OKTAY AKBAL CEMAL MADANOĞLU SATILIK Aksaray'da 150 m apartman daıresı Tel: 5 23 55 81 2 YERYÜZÜ KORKUSU Yenı çıktı YAZKO Yayınları 325 TL ANILAR 1. BÖLÜM Isteme Adresı Çağdaş yayınlan, Turkocağı Cad No 39/41 CAĞALOĞLU/İSTANBUL Ederi 400 lira