Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 EYLÜL 1983^ • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) çıyor. NATO bünyesindeki "Ace Mobile Force" ile Amerikan Silahh Kuvvetleri taraf ından kurulan "Rapid Deployment Force" Türkçe'de "Çevik Kuvvet" olarak kullanılıyor. Oysa NATO bünyesindeki "Ace Mobile Force" görev alanı NATO sorumluluk bölgeleridir. Ötekinin ise görev alanı başta Körfez ülkeleri olmak üzere Amerikan çıkarlarının gerektirdiği alanlardır. Şimdi içine Ege Adalannı da alan planlar oluşturulurken, Pentagon generallerince tek göz önüne alınmayan konu, Türkiye için bu adaların stratejik önemidir. NATO yetkilileri ve Pentagon generalleri Boğazlann ve Ege Adalarının Sovyetler Birliği'ne karşı kullanılması gereken 2 ayn stratejik bölge olduğu görüşünden hareket etmektedirler. Atina, Ege Adalarının stratejik önemini büyüterek bunu Washington'la bir pazarlık konusu yapmayı tasarlamaktadır. Bu mantığın doğal sonucu Lozan Antlaşmasına göre, silahlardan arındırılması gereken Ege Adalarına silah yerieştirilmesidir. Bugün, Ege adalarında, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nce yerleştirilmiş silahlar bulunmaktadır. Lozan Antlaşmasına aykın olarak silahlandırılan adalara, bu kez, NATO bir çeşit "silahlı statu" sağlamış olacaktır. Bu da Lozan Antlaşmasının bu bölümü ile uygulamadan kaldınlması demektir. Türkiye'nin böyle bir statüye "evet" demesi beklenemez. Ankara, böyle bir statüyü onaylarsa, Yunan adalarının, bugünkü antlaşmalara aykın konumunu da onaylamış olacaktır. Yunan Başbakanı Papandreu, bu çelişkiyi. kendisi için uzun süreli bir pazarlık konusu yapacak ve VVashington'dan dilediği ödünleri koparmaya çalışacaktır. Afganistan, Sovyet işgalindedir; Amerika, Lübnan iç savaşına eylemli olarak katılmıştır; sınırlanmızın hemen ötesindeki IranIrak savaşı bütün şiddeti ile sürmektedir; trak'a herhangi bir silah yardımı yapılması halinde, Basra Körfezi'ni kapatacağını ilan etmektedir. Bölgedeki bu tırmanış, Güney Kore uçağının, Sovyet ucaklannca düşürülmesinden sonra daha da tehlikeli hale girmiştir. Bölgemizde savaşın umulmayacak biçimde genişlemesi, bir petrol bunalımının birden bire patlak vermesı ve bu bunalım nedeniyle bölgeye çokuluslu askeri birlikler gönderilmesi hiç de uzak olasılıklar değildir. Uluslararası diplomasinin pazarlık gücü artık pamuk ipliklerine bağlanmıştır. İç siyaset gelişmelerine, bu olasılıklann duyarlı dengeleri ile yaklaşmakta yarar vardır. Türkiye'yi yaşanan bu daydan soyutlamaya olanak yoktur. Çünkü dünya, eskisinden çok daha küçüktür. GÖZLEM Lubnan'da Durzilerle, hukumet birlikleri araikj h a f u d ı r s t t r e n ş i d d e t l i m a l I ı n , ^ Beynıt havaalanı vakınlanndaki ABD mevzileri de ara sıra top ateşi altına giriyor. Dürzilerin lideri Velid Cunblat iki gün önce Şam'da yaptığı açıklamada Amerikan mevzilerini kasıtlı olarak bombalamas m d a ABD, Dürzilere öltim yağdırmayı sürdürüyor Dış Haberler Servisi Çarpışmalann tüm şiddeti ile sürdüğü Lübnan'da Suudi Arabistan'ın arabuluculuk girişimi başarısızlığa uğrarken, ABD savaş gemileri dün sabah erken saatlerde Dürzi mevzUeriııi tekrar bombaladılar. ABD'nin açıkça taraf olarak katıldığı Lübnan iç savaşında yeni bir gelişme de, halen Dürzilerin kuşatması altında bulunan ŞukEl Garb kasabasında ilk kez ABD'li askerlerin görülmesi oldu. BBC radyosu, ŞukEl Garb kasabasında önceki gün Amerikaiı bir albayla 67 Amerikaiı askerin askeri bir araçtan inerken yabancı muhabirler tarafından görüldüğünü bildirdi. Amerikaiı askerler yabancı muhabirlerle konuşmayı reddettiler. Olayın duyulması üzerine bir açıklama yapan Amerikan Komutanlığı, ABD'li askerlerin ŞukEl Garb'da sadece "duram defcerlendirmesi" yaptıklarını ileri sürdU. ABD Komutanlığı ŞukEl Garb'ın Dürzi milislerin eline geçmesine izin vermeyeceklerini bildirdi. AP ajansının Kuveyt kaynaklı haberine göre iki Kuveyt gazetesi, Lübnan'da olaylann tırmanması üzerine, Moskova'nın, ülkenin güneyindeki birlikleri alarma geçirdiğini bildirdi. Gazetelere göre, ayrıca bir Suriye Israil savaşı patlak verdiği takdirde, Suriye'ye 52 bin Sovyet askeri göndermek için tüm hazırlıklar tamamlandı. Amerikan donanmasının ŞukEl Garb yakınındaki Dürzi mevzilerini yeniden bombardımanı dün sabah erken saatlerde başladı. AP ajansının haberine göre, ABD'nin Lübnan Elçisi Robert Dillon'un Doğu Beyrut'taki evi yakınlarına top mermilerinin düşmesi üzerine John Rodgers destroyeri ile güdünıiü füze atan Virginia kruvazörii, Dürzi mevzilerine ateş açtılar. Bom dıklarını. ABD birlıkierinin sa\aşan iki taratın arasında kaldıgını. bu yıizden nunan zaman top raermilerine hedef olduklannı bildirdi. Ne var ki, ABD bu açıklamaya rağmen. yakınlarına mermi diişmesini fırsat biterek, Diirzi mevzilerini bombalıyor. Fotoğrafta, Hıristiyanlarla Durziler arasındaki bir topçu düellosu sırasında, yakınlanna mermilerin düşmesi üzerine kaçışan Amerikaiı askerler gönilüyor. Kuveyt basınına göre, Lübnan'daki tırmanma üzerine Sovyetler Birliği ülkenin 'üneyindeki oirliklerini alarma geçirdi. Çıkarların kesiştiği ülke (Baştarafı 1. Sayfada) yangına korükle gitmiştir. Intemaüonal Herald Tribune gazetesinin Beyrut muhabiri, iki ay kadar önce gönderdiği bir haberde "Etnin Cemayelin Falanjistleri koüayan politikası, Lübnan'da yeni bir iç savaşın tohumlannı attyor" diyordu. Bu noktaya işaret ettikten sonra, bunalımla ilgili tarafların durumlanna göz atahm: önce Lübnan 'daki çarpışmalarda, Suriye ile tsraıTin ilginç bir rastlantı olarak ortak çıkarlan bulunduğu ileri sürülebilir. tsrail, Emin Cemayel hükümetini kendisi ile banş anlaşması imzalamaya ikna edememiştir. Tel Aviv, bu durumda Durzilerle Falanjistlerin, birbirine gireceklerini gayet iyi bilerek, Şuf Dağlan 'ndan çekilmiştir. Tel A viv böylece Emin Cemayel yönetimini iki seçenekle karşı karşıya birakmıştır: Ya Israil ile banş anlaşması ya da Durzilerle kanlı bir iç savaş ve Kaos. Bu açıdan tsraîl'in Dürzileri açıkça desteklediğine ilişkin bir kanıt yoksa bile, Tel A viv yöneticUerinin Dürzilerin isyam karşıstnda içten içe memnun olduklan düşünülebilir. Suriye ise iç savaşta açıkça Dürzileri desteklemektedir. Lübnan 'dan yabanct birliklerin çekUmesi anlaşmasma baştan beri şiddetle karşı çıkan Şam hukumeti. Emin Cemayel yönetiminin güçten düşmesinde kendi açısmdan büyük yarar görmektedir. Böylece değişik nedenlerle Emin Cemayel'e söz geçiremeyen tsrail ve Suriye, şimdi Falanjist liderin cezalanmasım seyretmek durumundadırlar. Ancak çarpışmalarda beklenmeyen bir gelişme olmuş ve Durziler çok htzh biçimde ilerlemeye başlamışlardır. Bu olgu ise, Emin Cemayel yönetiminin patronu ABD'yi kaygılandırmiftır. Cemayel yönetiminin devrilmesi, ABD'nin Lübnan 'da en önemli kalesini yitirmesine ve ülkede Suriye ile onun gerisindeki Sovyetler Birliği'nin etkisinin artmasına yol açacaktt ki, Washington buna izin veremezdi. Lübnan ordusunu •fiten ve silahlandıran ABD, bu ülkede Falanjist iktidarı en jüyük güvencesi olarak görmektedir ve anlaşıldığına göre, onu sonuna kadar korumakta da kararltdır. ABD bu polilikasmda Suriye ile çatışmaya girdiği takdirde, bunalıma Sovyetler Birliği de katüır ki, bu olgu dünyamızı çok daha geniş boyutlu bir krizle karşı karşıya bırakır. Türkiye'nin bunahm bölgesinin tam ortasında olduğunu bugünlerde hiç akıldan çikarmamak gerekir. Necdet Calp: Vetoların büyük beklenmeyen karşıhğı verdi: (Baştarafı 1. Sayfada) "Ben Sinop doğumlu, mobilsoruyorlardı. İlk gelen haberlere göre saat ya eilası, aynı zamanda tarih ve 11.00'de Yüksek Seçim Kurulu' kanun incelemeleri yapan Hüsendan bir görevli vetolan partilere yin Akman'ım. lstanbul'dan iletecekti. Ancak bu saat tahmini aday olmuştum ama adım Balıboşa çıktı. Genel merkez bina kesir son sırada okundu. Ben miyim bilmiyorum. Partiye de sında havasızlıktan sıkılanlar gelip soramadım. Şimdi sormabahçeye yavaş yavaş çıkmaya ya geldim. Belki istifa eden olbaşlamışlardı ki, kurucu üyeler muştur da, onbaşıtıktan çavuşile bir kısım milletvekili adaylaluğa terfi etmişimdir. Öğrenecerı arasında veto tahmini yapılmaya baslandı. Adı da "veto tot o " konuldu. VETO YAZISI GELİYflR HP'DE VETO TOTO Veto yazısı saat 11.15'te en HP'de vetolar kesinleşmeden son HP'ye geldi. Yazıyı getiren önce bu konuda yapılan tahmin Yüksek Seçim Kurulu görevlisi ler şu şekildeydi: 2. kattaki Genel Sekreter Özer Genel Sekreter Özer Giirbüz: Gürbüz'e defteri imzalattıktan Hiç tahmin edemiyorum. Eli sonra sarı zarfı teslim etti. Gürmizde bir kıstas yok. Ama en az büz zarfı açmadan, beraberinde veto bize gelecektir. Günseli Özkaya, Yaşar Aysev Genel Sekreter Yardımcısı Yıl olduğu halde Genel Başkan maz Hastiirk: HP 70, MDP 85, Calp'ın odasına çıktı. Calp'ın ANAP 160 Niyazi Araç'ın odasında olduğu, Genel Sekreter Yardımcısı Ce daha sonra henıen odasına geçmai Salük: HP 93, MDP 78, tiği görüldü. ANAP 215, Kurucu üye Yaşar Gürbuz'den zarfı alan Calp, Aysev: HP 140, MDP 200, dikkatle açtı, yazıyı çıkardı. On ANAP 280, Genel Başkan Yaryazıyı okuduktan sonra ilk saydımcısı Paşa Sarıoğlu: HP 147, fada 64, ikinci sayfada 25 adaMDP 150, ANAP 200, Genel yın veto olduğu, toplam 89 kişiBaşkan Yardımcısı Şerafettin nin veto edildiğini söyledi. YüUgur: HP 140, MDP 210, zünün birden kızardığı gözlendi. ANAP 300, eski bakan milletve Genel Başkan Yardımcısı Niyakili adayı Mehmet Yüceler: zi Aras veto edilenler arasındayHP'de 50'den çok tahmin etmidı. yorum. Diğerlerini bilemiyorum. Saat 12.25'i gösterirken Genel En çok ANAP sonra MDP en az Başkan Yardımcısı Niyazi Aras'HP veto görür. Kendim için ise ın makam odasına gelip çantahiç veto aklıma bile getirmedim. sını topladığı, sessizce binadan Niye etsinler? 20 yıllık şerefli ayrılarak yürüyerek evine gittimeslek hayatımda kimse hakği gözlendi. Kapıda durumu ankımda kötü bir şey söylemedi. layan basın mensubuna"Yorum Genel Başkan Yardımcısı yapamıyorum. Ne diyeyim, haGiinseli Özkaya: Moralimi sağyırlısı olsun" diyebildi. lam tutmak istediğım için hiç veOdadan ilk çıkan Afyon 1. sıtoları düşunmedim. Onun için ra adayı Şükrü Yüzbaşıoğlu, gatahmin yapamıyorum. Zaten hayet memnun "ben yokum" deyatımda hiç toto oynamadım. di. Rahatlamış olarak çıkanlar Kurucu üye Neriman Elgin: HP arasında Günseli özkaya, Paşa 90. MDP 175, ANAP 300. SamSarıoğlu, Yaşar Ayse\ vardı. Disun'dan milletvekili adayı Vedat ğer partilere kaç vetogeldiğini Banoğlu: HP 170, MDP 210, Genel Yönetim Kurulu ancak ANAP 320, Afyon'dan aday ı2.35'te öğrendi. Şiıkra Yüzbaşıoğlu: HP 100, Halkçı Partı Genel Başkanı MDP 150, ANAP 250. Konya Necdet Calp, vetolann büyük adayı Ahmet Fındık: HP 160, çoğunluğunun kendisi için sürpMDP 40, ANAP 225. Daha sonra H P vetosunu en yakın bilenlerin 90 tahmin eden Neriman Elgin ile 93 tahmin eden Cemal Saltık olduğu ortaya çıkacaktı. Nitekim vetolar AN KARA, (Cumhuriyet Bugeldikten sonra Elgin'in ağzınrosu) Televizyonda yayınlanadan duyulan ilk söz "benim decak açıkoturum ve basın toplandiğirn çıktı" olacaktı. tısı programlarının kesin tarihleri Alt katlarda konuşmalar ve henüz saptanmadı. Yetkililer bu söylentiler artarak devam ederkonulardaki çalışmaların sürdurüldüğünü bildirdiler. ken, üst katlarda partinin normal bürokratik işleri sürüyordu. Anavatan Partisi Genel BaşBu arada genel sekreter Özer kanı Turgut Özal'ın dünku gazeGürbüz'ün şu sözleri işitildi: telerden birinde yayınlanan, "PTT'den 5 telefon isteme yazı programın canlı yayın olmamasına Sayın Başkan karşı çıktı. Ikı sı durumunda açıkoturuma katane yeter diyor. Yazıyı 2 olarak tılmaktan vazgeçeceği yolundadüzeltin" Bunu duyanlar daha ki demeci hakkında bilgisine başvurduğumuz TRT Haber önce 3 katlı genel merkez binaDairesi Başkanı Ercan San kensını büyük bulup kavga edenledilerine bu konuda bilgi iletilmerin şimdi buraya sığamadıklarındiğini belirtti. " B u demeci ben dan sikâyet etmelerini anımsayade anlayamadım," diyen San rak rebessüm ettiler. söyle devam etti: Veto edilenlerin yerine yeni a'laylirı belirlemek için iki "Sayın Özal, kendisini ziyarel daktilonun genel merkez binası edip konuştuğumuzda tercihinin na giidiği gözlenirken, ardından canlı yayın olduğunu belirtmişkırmızı saçları, ilginç bıyıkları, ti. Ama bant yayınını da kabul kolunda paitosu, sırtında çanta etmişti." sı, elinde bir kutu şekerile ilginç TRT Haber Dairesi Başkanı bir adam bahçeye gırdi. Basın San, gerek açıkoturum gerekse mensupları ilginç adamın etrafı basın toplantısı programlarında nı aldılar Adı Hüseyin Akman soruların liderlere daha önceden idi. Elindeki şekerleri bahçede verildiği ya da verileceği yolunki adaylarla basın mensuplanna daki söylenıileri de kesin olarak tutmaya başladı. Sorulara ise şu yalanladı ve şunları söyledi: riz olduğunu söyledi. Saat 12.15'te veto edilen milletvekili adaylarını öğrenen Calp, bir süre odasında kurucu üyelerle konuştuktan sonra saat 13.00'te özel arabasına binerek evine gitti. Parti binasından inerken ve dışarıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sorular ve Necdet Calp'ın verdiği karşılıklar şöyle: Efendim, vetoları nasıl karşıladınız? Ne demek nasıl karsıladın? Sen nasıl karsıladın peki? Benim için farketmez efendim. Ben bu konuda bir yorum yapmak istemiyorum. Şimdi ne yapacaksınız? Mevcut adaylarla yeni başvuran aday lar arasında veto edilen 89 aday yerine 89 asıl 89 yedek milletvekili adaylarımızı bize verilen zaman içinde belirleyerek Yüksek Seçim Kurulu'na verecegiz. Bunun için bu akşam Genel Yönetim Kurulu loplanacaktır. Cumhurbaşkanı ile görüşme gündeminizde var mı? Hayır yok. O da nereden çıktı? Sizin görüşme talebiniz olmayacak mı? Hayır olmayacak. Şimdi nereye gidiyorsunuz efendim? Eve gidiyorum. Saat kaç? Bir... Efendim veto edilmesini beklemediğiniz bir isim var mı bu 89 kişi arasında? Ne demek, veto edilmesini beklediğim adamı listeye koyar mıyım? Yani sizin için sürpriz isim oldu mu vetolular arasından? Veto beklemiyordum. Yani veto edilenlerin çoğu benim için sürpriz oldu. Saat 15.30'da başlayacağı açıklanan HP Başkanhk Dı\anı ancak saat 19'da toplanabiidi. Toplantıda, daha once adaylık için başvurdukları halde çeşitli nedenlerle listeye giremeyenlerin dökumunü içeren bir dosya göruşuldu. 1958 den 1983e (Baştarafı 1. Sayfada) Hükümeti tavnnı günün Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu 'nun ağzmdan şöyle dile getirmişti. "Türkiye Hükümeti, Birleşik Amerika Devletleri'nin Lübnan Hükümeti'nin talebi üzerine ve bu memleketin istiklâlinin hariçten tertiplenen yıkıcı faaliyetlere karşı muhafazası maksadıyla, Lübnan'a kuvvet göndermesini tamamiyle tasvip etmekte ve bundan memnunluk duymaktadır." Lübnan 'a Amerikan müdahalesi için tncirlik üssünün kuUanıldığınm öğrenilmesi, Türkiye'de ve Türkiye dışında tepkilere yol açmıştı. Muhalefetteki CHP bu konuda TBMM'de genel görüşme açılmasını istemiş ve muhalefet Lideri tsmet İnönü, Akis dergisine şu demeci vermişti: "Son günlerin hadiseleri arasında Amerikan askeri uçaklannın ve silahh kuvvetlerinin Adana'ya geldiği üzerinde memlekete bir bilgi vermek vazife değil midir? Öğrenmek istediğimiz şudur: Amerikan biriikleri Adana'ya bizim hükümetimizin talebi ile mi gelmişlerdir, yoksa kendileri mi bizim hükümetimizden müsaade talep etmişlerdir?" Menderes Hükümeti bu konuda hiçbir açıklama yapmamıştı. Çeyrek yüzyıl sonra bugün, Lübnan'ın başında yine ABD'nin ve genel olarak Batı 'nın çıkarlarını temsil eden ve toplumsal tabanını Maruni Hristiyanlarda bulan bir rejim bulunuyor: Emin Cemayel rejimi. Rejim yine Lübnan 'ın yerel ve bölgesel karakterini savunan güçlerle hesaplaşma içindedir ve yine Amerikan deniz piyadeleri Lübnan topraklarındadır. Ve ABD, yine, Türkiye'den Lübnan'a "lojistik yardım" için kolayhklar istedi. Bu kez, Türkiye'nin tavnDışişleri Sözcusü Mazmi Akıman'm ağzmdan kamuoyuna aktarüan nazik bir red yanıtı oldu. Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine yönelik Amerikan askeri harekâtlarına karşı olumsuz tutumu ilk kez 1967 Arapİsrail Savaşt 'nın ardından ortaya çıktı. Dönemin Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çağlayangil, "Türkiye'deki üslerin Araplara karşı bir olupbitti için kullamlmasının söz konusu olamayacağmı" öyledi. Bu sözler, ABD'nin Araplara karşı tsrail'e sağlayacağı ojistik destek için Türkiye'ye güvenemeyeceğinin bir ifadesiydi. Buna karşıhk, aynı Çağlayangil, 1973 Arapİsrail Savaşı'nda Sovyetler'in Suriye'ye sağladığı hava köprüsü için Türk hava sahasının kullanılmasına olanak verildiğini açıklamıştı. ABD'nin Türkiye'deki üslerden yararlanma isteği, tran'da Şah rejiminin yıkılmasma yol açan gelişmelerin cereyan ettiği günlerde de gündeme geldi. ABD'nin "insancıl amaçlarla" ve • "Iran'daki Amerikalıların boşaltılmasmı sağlamak" için yaptığı başvuru Ecevit Hükümeti tarafından "daha sonra ABD'nin Türkiye topraklarını kullanması konusunda emsal teşkil edebileceği" gerekçesiyle yerinde görülmeyerek geri çevrildi. ABD'nin bu yöndeki son isteği ve Türkiye'nin olumsuz yanıtı 1958 Lübnan bunahmından çeyrek yüzyıl sonra yine Lübnan bunalımı vesilesiyle gerçekleşti. TV oturumu için liderlere sorular önceden verilmeyecek "Basın toplantısı programı için gazeteci arkadaşları ziyaret ettim, kendilerinden bu konuda hiçbir talebim olraadı. Soru istemek diye bir şey aramızda konuşulmadı bile. Ama her radyoTV programında olduğu gibi bu programlarda da katılan kişilere ana konularda bilgi elbette verilecektir. Vaziyet bundan ibaretür." Cemal Fersoy toprağa verildi İSTANBUL, (THA) lzmir'de geçirdiği kalp krizi sonucu olen Milli Eğitim eski Bakanlarmdan Orhan Cemal Fersoy Istanbul'da toprağa verildi. Kurban Bayramı tatilini geçirmek için gittiği Izmir'de ölen ve cenazesi önceki gün İstanbul'a getirilen Orhan Cemal Fersoy, dün Şişli Camii'nde kılınan öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Orhan Cemal Fersoy, 1979 yılında Milli Eğitim Bakanı olmuş, 12 eylül 198O'e kadar bu görevine devam etmişti. (Baştarafı 1. Sayfada) mu bilinmektedir. Türkiye, bu lutumunda ısrarlıdır. Bu bakımdan, NATO'da gorüşülen herhangi bir konu Türkiye'nin bu lutumuna veya görüşlerine ters düşen bir noktayı kapsıyorsa, buna daima karşı çıkılmaktadır. Bu itibarla, Türkiye'nin bu tutumu şu veya bu bölge veya çalışmayla sınırlı olmayıp, her zaman savunageldiği bir tuturndur." Akıman'm gazetecilere yaptığı açıklamada, Lübnan'a yapılması duşunülen "Amerikan lojistik yardımı" için Türkiye'den istediği kolaylıklann kabul edilmemesi. 1958 yıiında Lübnan bunalımında Amerikan deniz piyadelerinin İnciriik üssunu kullanmalarına izin veren Türk dış politikasıyla temel bir farklılığı ifadc ediyor. Bu ay başından itibaren derinleşen Lübnan bunalımında ABD, Emin Cemayel rejimini destekliyor ve rejime karşı mücadele eden Suriye desteğindeki Dürzi milislere karşı askeri eyleme geçmiş bulunuyor. Yunanistan Hükümeti de Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini zedeleyebilecek çatışmalara dolaylı yoldan kanşmak istemediğini açıklayarak, Lübnan'a ikmal malzemesi taşıyan Amerikan uçaklannın Yunan havaalanlarına inip kalkmasına izin vermediğini bildirdi. Yunan Dışişleri Bakanlığı, Lübnan'a ikmal yapacak Amerikan uçaklarına Yunan Havaalanlannın kullandınlmayacağını açıkladı. Bakanhk, ABD'nin Lübnan'daki birliklerine iletilecek malzemeyi, Girit'e indirip buradan deniz yoluyla Lübnan'a yollama planını bozan kararın temelde iki gerekçesi olduğunu bildirdi. Yunan Dışişleri Bakanlığı, AtinaVVashington arasında imzalanan üsler anlaşması hakkında yanlış yorumlara yol açabilecek bir izni vermekten hükümetin kaçındığını dile getirdi. İkinci gerekçe olarak, Lübnan'da bir iç savaşın sürdüğü, ABD'nin bu iç savaşta taraflardan birınin yanında yer aldığı, bu durumda Yunanistan, ABD'ye yardımcı olursa, onun da Lübnan sorununda taraf haline geleceği vurgulandı. Böyle bir tutumun Yunan dış politikasına ters düşeceği, hükümet sözcusünce ifade edildi. Önceki gun beklenmedik bir şekilde Selanik Havaalanı'na inen altı Çekoslovak uçağına da bir gün sonra kalkış izni verildi. • Tekirdağ Nüfus ldaresi'nden aldığım nüfus kimlik cüzdanımı yitırdim. Hukümsüzdür. CEMtLE ÇELİKKOL (OZDEMİR) ABD'nin bardımanın özellikle ŞukEl Garb kasabası çeyresindeki Dürzi mevzileri üzerinde vogunlaşması dikkati çekti. AP ajansı Virginia kruvazöründen son iki gün içinde 238 füze atıldığını bildirdi. Bu arada Dürzi milisler de Şuk El Garp kasabasına dun tankların destcğinde ateş açtılar. Amerikan Donanmasının en güçlu gemileri arasında yer alan New Jersey Lübnan açıklarındaki Amerikan Donanmasına katılmak üzere Akdeniz'e girdi. Muhribin yarın Lübnan açıklarına \armasi bekleniyor. Başkan Reagan, Lubnan'daki Amerikan deniz piyadelerinin bu ülkede kalmaları konusunda Amerikan Kongresi'ni ikna etti ve Amerikan deniz piyadelerinin önümüzdeki 18 ay boyunca Lübnan'da kalması için Beyaz Saray ile Kongre arasında anlaşmaya varıldı. Bu anlaşma, Lübnan'daki Amerikan deniz piyadelerine "Lübnan'daki çokuluslu banş gücünü korumak amacıyla her tiirlu duruma müdahalede bulunma" hakkı veriyor. Özal evînde pijamayla (Baştarafı I. Sayfada) 10.00'dan itibaren genel merkeze gelmeye başladılar. Saat 11.30 sıralarında üç katlı parti genel merkez binasının salon ve odalarını dolduranların konuştuğu tek konu "vetototo" idi. Anavatan Partililerin veto tahminleri kendi aralarında konuşurlarken 80 ile 310 arasında dolaşıyordu. Tüm partililerin ağız birliği etmişcesine belirttikleri konulardan birisi de, "Veto sayısının 200'ü aşması halinde seçimlere giremeyiz" sözleri idi. Anavatan Partisi'ne MGK'nın vetolarını içeren zarf saat 12.05'te Yüksek Seçim Kurulu'nun bir görevlisi tarafından getirildi. YSK görevlisi kapıda görünür görünmez kalabalık bir merakhlar grubunca çevrildi. Görevli hemen Genel Sekreter yardımcısı Gürbüz Yılmaz'ın alt kattaki odasına alındı. Gürbüz Yılmaz elinde zarf, Seçim İşleri Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınsoy'un odasına girer girmez kapılar kapatıldı ve basın mensupları içeriye alınmadı. Bir rastlantı, veto edilen Anavatanhlardan birisinin, zarfı taşıyan Gürbüz Yılmaz, diğerinin de zarfın odasında açılan Mehmet Altınsoy olduğu az sonra ar.lasıldı. Altınsoy'un odasından ilk çıkan, partinin veto edilen kurucularından Muzaffer Atılgan oldu. Sinirli bir şekilde odadan çıkarak, genel merkezi terkeden Atılgan'ın veto edildiği anlaşıldı. Şıvgın, saat 12.45'te odadan çıkarak toplantı salonuna geçti. Toplantı salonu gazetecilerden çok partililerce dolduruldu. Şıvgın'ın vetoları açıklaması sırasında partililer de not ahyorlardı. Halil Şıvgın, vetolar konusunda bir değerlendirme yapmayacağını belirterek, önce Başkanlık Divanı'nın sonra da belirlenecek bir saatte Kurucular Kurulu'nun toplanacağını ve "gerekenin ya' pılacagını" söyledi. Şıvgın, Turgut Özal'a bilgi verildiğini sözlerine ekledi. Gazeteciler Turgut özal'ın değerlendirmesini almak üzere evine gittiler. Özal'ın evinde kapıyı veto edilen kuruculardan Hüsnü Doğan açtı ve kapı arahğından üzerinde bordo pijamasıyla Turgut Özal görundü. Özal,' kendisiyle konuşmak isteyen gazetecilere "şimdi olmaz" diye seslendi. Özal, daha sonra evinde yapılan Başkanlık Divanı Toplantısı'ndan ayrıhrken, gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Vetolan nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Vetoların üzerinde değerlendirme yapamayız, konuşamayız. MGK kararlan münakaşa edilmez, hazırlıklarımızı tamamladığımız zaman yeni adaylanmızı söyleriz" yanıtını verdi. Gazetecilerin, Kurucular Kurulu Toplantısı'na 50 Dakika neden geciktiği sorusuna Özal, "Bazı hazırlıklar yapmak zorundaydık" dedi. Daha sonra parti merkezine giden Özal, veto edilen İdris Ankan, Fikri Şendur ve Nizamettin Sevgili'ye "geçmiş olsun" dedi. Saat 19.40'da başlayan Kurucular Kurulu Toplantısı'nda yeni aday listeleri " ü ç aşağı beş yukarı" düzenlendi. ANAP'ın yeni aday listelerini yarın YSK'ya vermesi bekleniyor. Yandan çok oldu (Baştarafı 1. Sayfada) Hemen vurgulanacak bir nokta, Milli Güvenlik Konseyi'nin "eski politikacı tipini" vetolar yoluyla elemiş olmasında yatıyor. Her üç partide de, veto edilenlerin çoğunluğunu "eski politikacılar" oluşturuyor. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafmdan sık sık dile getirilmiş bulunan "eski politikacı istemiyoruz" sözü, şimdi adayların vetosu yoluyla gerçekleştirilmek isteniyor. 12 Eylül döneminde kurulan yeni partiler, kuruluşları sırasında bu ölçüye dikkat etmiş olmalarına rağmen, adaylar arasında yine de "eski politikacılara" yer verdiler. Ama. 12 Eylül yönetimi "eski politikacı tipini" istemediğini bir kez de vetolar yoluyla göstermiş oldu. Aslında, eskiden politika sahnesinde görülüp de, şimdi veto edilenler, bir anlamda "eski ile bağlannı koparmış, gemileri yakıp" gelmişlerdi. Şimdi, görülüyor ki, "gemileri yakıp gelmek' vetodan kurtulmanın ölçüsünU oluşturmuyor. Üzerinde durulacak ilginç noktalardan bir diğeri de, Milliyetçi Demokrasi Partisi'ndeki vetolara ilişkin. MDP'ye gelen vetolara bakıldığında MDP'nin "kendi içinde tutarlı bir merkez sağ parti" konumuna getirilmek istendiği gözleniyor. Sadece eski sağ partilerle ilişkileri olanlar değil. Sajîr. ideoiogluğuna soyunmuî oianların da veto edilmesi. bu noktada çok anlamlı görünüyor. MDP'deki vetolar îonucunda, bu partideki genis siyasal yelpaze bir anlamda daraltılmış oluyor. Çünkü, elenen adaylar geniş sağ tabana seslenen, hatta geniş sağ tabanla bağlantısı olanlardan oluşuyor. Haı ta, MDP'nin kuruluş sırasında sağ tabanla bağlantısı bulunmalain nedeniyle önemli görevler üstlenmiş oianların şimdi veto edilmelerini, sadece "eski politikacı tipinin istenmeyişi" açıklamıyor. MDP'nin "merkez sağ parti" konumuna getirilmek arzusu, burada daha baskın bir nitelik olarak göze çarpıyor. MDP'ye ilişkin bu değerlen.dirme, Anavatan Partisi adaylarına yönelik vetoları akla getiriyor. Turgut Özal'ın partisindeki veto sayısı ne günlerdir iddia edildiği gibi yüksek çıktı, ne de Özal'ı diğer iki partiye göre "daha avantajsız" hale getirdi. Tersine, MDP'de özenle yapılan eleme, sanki Anavatan Partisi'nin şansını artırmış görünüyor. Çünkü, veto edilen ANAP adaylan gerçekte bu partinin oy şansını pek yıpratmıyor. Dolayısıyla, Turgut Özal ve ekibine ilişkin söylentiler herhalde bundan sonra önemli olçüde ortadan kalkacak. Hatta, bununla da kalmayacak ve yeni değerlendirmelere yol açacak gibi görünüyor. Halkçı Parti'nin üç parti arasında en çok veto alan parti olmasının ozellik taşıyan bir yonü galiba yok. Çünkü, Halkçı Parti şimdilik ciddi bir iktidar alternatifi olarak görünmüyor. Genel olarak bakıldığında, daha önce parti kuruculan arasında yer alıp da onaydan geçmiş olmak, milletvekili olmak için vize almaya yetmemiş. Benzer biçimde Danışma Meclisi üyesi olmak da, milletvekili adaylığı için yeterli nitelik oluşturmamış.