17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMİDE DİYM.OG ATİLLA BAGRIAÇIK 1948de doğdu. İstanbul tktisadi ve Ticari İlimler AkademisVni bitiren Bağrıaçık, 1970 yrhnda Viyana'ya giderek doktora çalısmalanna başladı. 1975 yılında iktisat doktoru olan Bağrıaçık, İstanbul Ticaret Odası'nda uzman ve Ediit • Araştırma Şubesi Müdürü olarak çalıtftı. Ulagay Marmara Üniversilesi ögretim üyesi Atilla Bagrıaçık'la (sagda) hakimiyetinin yaygın olarak soz konusu olabileceğini gösteriyor. Bunun fiilen nasıl sonuç verdiğini, fiyatlan nasıl etkilediğini her bir mal turü için tesbit etmek lazım... SORU Sizin bu konuda bir araştırmanız var mı? BAGRIAÇIK Yok ama gazetelerde gördüğüm haberlere dayanarak şunu ifade edebilirim. Türkiye'de normalin üstünde fiyat artışları genellikle pazar hakimiyetinin yüksek olduğu sahalarda görülüyor. Bunu bir eğilim olarak ifade edebilirim. Bunu onleyecek şey ise rekabettir.. SORU Dış rekabet mi? Geçen hafta Cumhuriyet altını önce düştü sonra 28 bin sınırına dayandı Altın fiyatlan hafta ortasına lan Cumhuriyet altını çarşamba kadar düştükten sonra yeniden günü 27.650 liraya kadar indi. Ancak cuma günü yine 28 bin liyükselmeye başladı. ra sınırına dayandı. 24 ayar altın Londra borsasında haftayı 419 dolardan açan bir ons altın, çar da ilk etapta 3.760 liradan 3.705 liraya kadar düştü, ama daha şamba günü 413 dolara kadar gesonra 3.725 liraya yükseldi. Buriledi. Ancak, dolann düşüşünü nunla birlikte külçe altının haffırsat bilen altın hafta sonunda ta başındaki değerin çok altında yeniden yükseldi ve 416 dolara kaldığı gözlendi. kadar çıktı. Türkiye'de de altın fiyatlannAltın fiyatlannda geçen haftada benzer bir eğilim yaşandı. Panın görünümü şöyleydi: zartesi günü 27.700 liradan saü5 Eylül 9 Eylül Cumhuriyet 27.60027.700 27.80027.900 Reşat Kulpsuz 26.90027.500 26.50027.500 24 Ayar 3.7503.760 3.7153.725 Ons ($) 419 416 Türkiye'de rastgele ithal ikamesine son verilmeli ve başlangıçta korunan sanayilerin de zaman içinde dünyn pazarına açıhnası öngörülmelidir. BAGRIAÇIK Hükümet belli teşviklerle belli alanlarda iç rekabeti de sağlayabilir. Ya da dış piyasa vasıtasıyla, ithalâtın serbest bırakılması, en azından böyle bir tehdidin söz konusu olmasıyla rekabet baskısı sağlanabilir. Böyle bir tehdit hiç değilse maliyetten bağımsız fiyat tesbitlerini önleyebilir. SORU Yani başlangıçta pazar hakimiyeti kurmuş olan kuruluşlar bunun bir noktada duracağını ve rekabetin geçerli olacağını bilirterse daha olumlu bir davranış içine girerier diyorsunuz... BAGRIAÇIK Buradakı ilk tedbir demin de belirttiğim gibi içerde ve dışarda rekabetin teşvik edilmesi, başka bir ifadeyle potansiyel rekabetin yaratılmasıdır. Yasal tedbir olarak ise hızla bir antikartel kanunu çıkartılması gereklidir. Turkiye, pazar ekonomisi içinde olup da rekabeti sınırlayıcı uygulamalara karşı yasal tedbiri bulunmayan belki de tek ülkedir. Yeni Anayasamızda da yerini bulan bu hususun kısa zamanda yerine getirilmesi ve Türkiye'nin şartlarına uygun bir antikartel yasası çıkartılması bence gereklidir. Ayrıca çok onemli bir konu da Türkiye'de bundan sonra rasgele ithal ikamesi uygulamasına son verilmesi gereğidir.. SORU GeJecege yöndik olarak... BAGRIAÇIK Bakın, aslında başlangıç döneminde korunmayan sanayi yoktur. Ama bütün mesele ilerde dünya piyasasında rekabet edilebilecek hale gelmeyi temin edecek şekilde bir korunmayı sağlamaktadır. Bugün sorun, korunan sanayilerin ilerde dünyada rekabet edebilir duruma gelip gelemeyeceklerini saptayıp ona göre koruma karannı verebilmektedir. Bunun yapmazsanız kurduğunuz ve koruduğunuz sanayinin çeşitli sakıncılan ortaya çıkar. Türkiye'de ben bunu gözluyorum ve bunun değiştirilmesi gerektiğini söylüyorum. hhali yasaklanan bir malı üretmek için kurulan monopoller zaman içinde dünyayla rekabet edecek sanayilere dönuşmüyor. ithal ikamesi bu şekliyle sürdürülecek olursa yatınmlar da surekli olarak bu tür yeni alanlara kayacak, ithali yasaklanan yeni ürünlere yönelmek en kârlı yatınm olacaktır. Bu durumda halen monopol durumunda olan alanlara yeni firmalann girmesi ve rekabeti getirmesi de zorlasacaktır. SORU Bir noktada rekabetle karşılaşacağını bilmesi sanayicinin monopol kârlannı daha yararlı biçirade kullanması, kendisini ilerde iç ve dış rekabete hazırlayacak yatmmlan yapması açısından da onemli her halde... BAGRIAÇIK Evet, tabii öyle. Burada şunu da görüyoruz. İç piyasada rekabete daha açık olan tekstil, konfeksiyon, deri ve gıda gibi sanayi kolları aynı zamanda dış piyasalarda daha başanlı olaniar. Her bakımdan dışarda da daha iyi rekabet edebiliyor bu firmalar. Böylece odemeler dengesine katkı açısından da daha olumlu bir rol oynamış oluyorlar. SORU Sayın Bagnaçık, bir de sanıyorum pazar hakimiyeti konusuyla enflasyonun denetimi arasında da onemli bir ilişki var. Bakıyoruz, 1980'den itibaren alınan onlemlerle oncelikle parasal önlemlere, talebi azaltma yonune onem verilerek enflasyon bir noktaya kadar aşağı çekilebildi. Ancak enflasyonu o noktanın da allına çekmek, diğer OECO ülkelerinde olduğu gibi tek haneli rakamlara indirmek çok zor gönınüyor. Siz bu durumla pek çok sanayi urünunde gozlenen pazar hakimiyeti olgusu arasında bir ilişki görüyor musunuz? BAGRIAÇIK Bu da çok onemli bir nokta. Konjonktür politikalanyla, talebi denetleyerek enflasyon bin noktaya kadar indirilebiliyor ama dediğiniz gibi bir noktadan sonra bunu daha aşağı çekmek mümkün olmuyor. Bu şundan kaynaklanıyor bence, pazar hakimiyetinin söz konusu olduğu piyasalarda fırmalar arasında tam anlaşma olmasa bile paralel davramşlar olabiliyor ve fiyatlar talepten bağımsız olarak belirlenebiliyor. Bu durumda talebi kıssanız da fiyatlan aşağı çekmeniz mümkün olamıyor ve bir nevi durgunluk içinde enflasyon, yani "stagflation"olayı yaşanabiliyor. Bu arada üretim de artmıyor. SORU Yani sizin özellikle sanayi kesiminde saptadığımız piyasa hâkimiyeti ve rekabet eksikliği olgusu ekonomiyi her bakımdan olumsuz etkileyen bir olgu gibi gorunüyor. Dolar değer yitirmeye başladı Dolar sert paralar karşısında hafta boyunca değer yitirdi. Dolar Türk lirasına karşı ise değer kazandı. ABD'de faiz oranlarının düşeceği beklentisi yatınmcılann dolar satmalarına neden oldu. Böylece haftayı 2.68 mark, 2.17 tsviçre frangı, 8.07 Fransız frangı ve 245 Japon yeni değerlerinden açan dolar, cuma günü 2.66 mark, 2.16 tsviçre frangı, 8.03 Fransız frangı ve 243 Japon yeni değerlerine geriledi. Sterlinin ise dolar karşısındaki değeri değişmedi. Dolar Türk lirasına karşı inişli çıkışlı bir hafta geçirdi. Ancak, dolann hafta sonundaki değerinin, hafta başındaki duzeyin üstünde olduğu gözlendi. Dolar, döviz piyasalannda şöyle bir hafta geçirdi: 9 Eyl. S Eyl. Türk lirası 241.20 240.88 Mark 2.66 2.68 tsviçre Fr. 2.16 Franstz Fr. 8.03 Japon Yeni 243 Sterlin ($) 1.50 Ulagay sordu, Bağrmçık yunıtladı: Sanayimizdeki rekabet eksikliği ekonomiyi çıkmazlara sokuyor SORU Sayın Bagnaçık; sian gecenkrde yayınlanan "Türkiye Sanayiinde Pazar Hakimiyeti" adlı çalışmanızı esas alarak size bazı sonılar sormak istiyorum. İlk olarak bize "pazar hakimiyeti" kavramını açıklar mısınız? BAGRIAÇIK Bildiğiniz gibi rekabet piyasasında firma sayısının çokluğu nedeniyle her bir firmanın kendi üretimiyle o piyasadaki toplam Üretim miktarını hissedilir ölçüde etkileme olanağı yoktur. Bu nedenle firmalar piyasada oluşan fiyatı veri olarak alıp kendi koşullarına gore üretim miktarını belirlerler. Bir piyasada az sayıda firmanın toplam üretim miktarını etkileme olanağı var ise o zasalannda pazar hakimiyeti çok daha fazla, eski ürünlerde ise rekabet çok daha yaygın. Orneğin metal ve metale dayalı sanayilerde daha önce ithal edilirken 1970'den sonra Türkiye'de yapılmaya başlanan urün sayısının fazla olması pazar hakimiyetinin fazla olmasıyla yakından ilişkili görünüyor. Burada eskiden ithal edilen ürünün yerli üretimi başlayınca ithalâtının yasaklanması da pazar hakimiyetinin doğmasında tabii onemli rol oynuyor... SORU Siz çalışmantzda sanayi kolhuinın emek ya da sermaye yogun olmalanyla pazar hakimiyeti arasında da bir ilişki kuruyorsunuz vanılmıyorsam.. BAGRIAÇIK Evet. Burada da kapital yoğun ürünlerde pazar hakimiyetinin daha fazla olduğu görülüyor. Özellikle teknolojik bolünemezlik nedeniyle kapital yoğunluğun zorunlu olduğu metal ve metale dayalı sanayilerde pazar hakimiyeti daha fazla. Bu gibi sanayilerde hedef monopol kurmak olmasa bile iç pazann sınırlılığı ve kapital yoğunluğu kaçınılmaz olması firmalan monopol durumuna getirebilmektedir. SORU Burada şöyle bir soru akla geliyor: Türkiye gibi sanayileşmcsini 1950'lerden sonra geltştinniş ülkelerde böyle bir tablonun ortaya çıkması kaçınılmaz bir zorunluluk mu? BAGRIAÇIK Onemli bir noktaya değindiniz Sayın Ulagay. Meseleye makro açıdan baktığımızda Türkiye gibi ülkelerde teknolojik bölünemezlik nedeniyle ve kapital gerekleri nedeniyle bazı ko KİM NE DEDİ? Sevket Yılmaz (Türkİş Genel Başkanı) Toptan eşya fiyatları, kiralar, diğer ^iderleri bir kenera bırakalım. İnsanlar yemekten vazgeçmeyeceğine göre işçinin mutfağına bakalım diyoruz ve hiç olmazsa mutfağa dayanarak ücret artışı istiyoruz. Et, ekmek, süt, gıda maddeleri bir yıl içinde nereden nereye geldi. Buna bakalım diyoruz ve bu nedenle yüzde 10 zam talep ediyoruz. Metin tplikçi (Türkiye tşveren Sendikası Başkanı) Eğer ücretlerin enflasyona göre ayarlanması yoluna gidilirse, kiralan da faizleri de yeniden gözden geçirmek gerekecektir. KamilToktaş (Türkiye FJektrik Kurumu Genel Müdürü) Halkın, istediğimiz tasarruf tedbirlerine genellikle uyduğu belir lenmiştir. Ancak, ticarethanelerin büyük bir bölümünde gündüz saatlerinde bile bol miktarda lamba yakıldığı gözlenmekte. Pazar hakimiyeti daha çok ithalatı yasaklanan ve 1970'den sonra Türkiye'de üretimine başlanan sanayi ürünferinde görülüyor. Tekstil ve gıda gibi daha eski sanayi dallannda ise rekabet daha fazla. man bu firmalann fiyatı belirleme konusunda etkili olabildikleri görülür. "Pazar hakimiyeti" deyimiyle işte bu olay anlatılıyor. Az sayıda firmanın etkili olduğu piyasalarda bu firmalar üretimi ayarlayarak fiyatlan etkileyebiliyorlarsa, fiyatlarını maliyete göre değil de kendi üretim politikalanna göre belirleyebiliyorlarsa o zaman o piyasada pazar hâkimiyetinden söz etmek mümkündür. SORU Sizin araştırmanıza gore Türk sanayiinde ne ölçüde pazar hakimiyeti olgusundan soz etmek mumkun gorunüyor? BAGRIAÇIK Benim 950 ürün türunde yaklaşık 27 bin firmanın kapasite raporlanna dayanarak yaptığım araştırma Türkiye'deki sanayi malı pazarlarının yüzde 88'inde pazar hakimiyeti olgusunun soz konusu olduğunu gösteriyor. Sınai mal piyasalannın ancak yuzde 12'sinde ise rekabet koşullannın işlerliğinden söz etmek olası. Sınai mal piyasalannın yaklaşık yüzde 16'sında mutlak monopol, yani tek bir firmanın bütün piyasayı elinde tutması olayı görülüyor, yüzde 17'sinde ise kısmî monopol, yani bir firmanın piyasanın yüzde 50'sinden fazlasıru elinde tutması söz konusu. Az sayıda firmanın piyasaya hâkim bulunduğu oligopol koşullarına ise sınai mal piyasalannın yaklaşık yüzde 54'ünde rastlanıyor. SORU Bulgulannız sınai mal piyasalannda pazar hakimiyeti olgusunun çok yaygın olduğunu gösteriyor. Konuya başlıca sanayi sektörleri açısından bakarsak bir farklılık görüyor muyuz? BAGRIAÇIK Duruma sektorler itibariyle baktığımızda tekstil, konfeksiyon ve deri sanayiinde rekabetin, genel ortalamanın çok üstünde olduğunu; keza gıda ve içki sanayiinde de rekabetin ortalamanın üstünde olduğunu görüyoruz. Buna karşıhk metale dayalı ve metal dışı bazı sanayilerde rekabetin ortalamanın çok çok altında kaldığını gözlüyoruz. Dolayısıyla bu sektörlerde pazar hakimiyeti olgusu çok daha belirgin şekilde görülüyor. SORU Şimdi rekabetin daha geçerli olduğu ve pazar hakimiyetinin nisbeten az olduğu sektörlere baktığımızda bunlann Türkiye' 950 sanayi ürününde yaptığım araştırma, Türkiye'de sanayi malı piyasalannın ancak yüzde 12'sinde rekabet şartlarının geçerti olduğunu gösteriyor. Sanayi malı piyusalarının yüzde 88'inde tek firmanın ya da az sayıda firmanın hakimiyeti sözkonusu. < I A. Başer Kafaoğlu Adnan Başer Kafaoğlu (Maliye Bakanı) Türk Parasımn Kıymetini Koruma Mevzuatı'nda köklü değişiklik yapacak bir tasanyı 6 kasıma kadar hazırlayıp yürürlüğe sokacağız. Güngör Yener (Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı) Serbest bölgelerin kurulması kesinlikle geç kalınmaması gereken bir konudur. Yeterli seçilen bölgelerin bir an önce aktif hale getirilmesi lazımdır. Tuncay Artun (Yapı Kredi Bankası Genel Mfidür Yardımcısı) Türkiye hem ekonomik sistem olarak hem de banka sistemi olarak hâlâ sorunlu dönemde bulunuyor. önümüzdeki dönemde sanıyorum ki, bugüne dek izlenen ekonomik politikalarda yapılması olası değişiklerle hem Türk ekonomisi, hem de Türk banka sistemi bu sorunlu dönemi atlatacaklardır. Türkiye'de normalin üstünde fiyat artışlan genellikle pazar hakimiyetinin yüksek olduğu matlarda görülüyor. Firmalann anlaşarak fiyat belirlemelerini önleyeeek şey rekabettir. de daha önce kurulmuş sektörter olduğunu göruyoruz. Burada şöyle bir soru akla geliyor: Türkiye sanayiinde pazar hakimiyeti daha çok yeni ürunleri üreten sanayi kollannda mı görülüyor? BAGRIAÇIK Biz çalışmamızda böyle bir aynm yaptık ve 1970 yüından sonra Türkiye'de üretimine başlanan ürünleri "yeni ürün" olarak tanımladık. Bu aynmı yapınca gördük ki bu yeni ürün piya nulara ancak büyuk firmalann girmesi mümkün görünüyor. Ayrıca büyük firmalann geniş çaplı uretimle maliyetleri duşürerek, teknolojik yenilikler getirerek, yeni buluşlar yaparak topluma yararlan olabileceğini de düşünmek gerekiyor. Belli bir süre monopol ya da oligopol kârları sağlamak bu firmalara teknik ilerlemeye ayıracakları kaynaklan sağlayabilir. Ancak Batı'daki örneklerde gorüldüğü gibi bunun geçici bir uygulama olması şarttır ve nihai hedef mutlaka rekabet olmalıdır. Zira bunun sağlanmaması halinde monopol ya da oligopol kârlannın topluma maledilebileceği yolunda elimizde hiç bir garanti yoktur. SORU Ben de bunu soracaktım. Sayın Bagnaçık monopol ya da oligopol durumundaki rırmalann teorik olarak topluma da baa yararlar sağlayabileceğini söylediniz. Türkiye'deki uygulamada bu yararlar fiilen saglanabiliyor mu? Örneğin üretim maliyetleri ve fiyatlar zaman içinde düşürülebiliyor mu? BAGRIAÇIK Tabii bu önemlı soruyu ampirik olarak cevaplamak fevkalade güç. Bizim bulgularımız Türkiye sanayinde piyasa Pek çok sanayi malı piyasasında az sayıda firmanın hakim durumda olması ve fiyatlan anlaşmayla belirlemesi Türkiyv'de enflasyonun daha aşağılara çekilmesini önlüyor. BAGRIAÇIK Bence Türkiye'de rekabet şartlan yaratılmazsa ve ithai ikamesi politikası geçmişte olduğu gibi sürerse Türk sanayi yeterli ölçüde ihracat yapamaz ve odemeler dengemiz yeniden tıkanma notasına gelebilir. Bu böyle sürerse Türkiye'de yatınmlar mukayeseli avantajı olan alanlara kaymaz ve yeni kurulan sanayilerin de ihracata katkısı sınırh kalır. tkincisi, rekabet ve özellikle de dış rekabet kademeli bir ithalât liberasyonuna gidilerek sağlanmadığı sürece Türkiye'de enflasyona kontrolünü zorlaştıran piyasa hakimiyeti şartlan devam eder. Üçüncüsu rekabet ortamı gelişmeden sanayi firmalaramız teknik buluşlara, yeniliklere gereken önemi vererek kendilerini geliştirme çabası içine girmezler. Tum bu nedenlerle ekonomideki sorunlann aşılması için oncelikle rekabet koşullannın sağlanması buyük önem taşımaktadır. Tuncay Artun NELER OLDU? tki banka sahip değiştirdi Suş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Şahenk adına tescil edildi. Sabancı Holding ise yüzde 30'luk hissesini aynen korudu. Doğuş Grubu yetkilileri, banka alımının baraj ihalesiyle ilgili olmadığını söylediler. ÇavuşoğluKozanoğlu Grubu'nun sahibi bulunduğu Ortadoğu İktisat Bankası'nı da Hema Holding'in sahibi Emin Hattat'ın satın aldığı öğrenildi. Devir işlemi için Maliye Bakanlığı'nın izni bekleniyor. Bankalar el değiştirmeye başladı. Geçen hafta Garanti Bankası Doğuş Grubu'na satıldı, Ortadoğu iktisat Bankası'nı da Hema Hoiding'in satın aldığı açıklandı. Garanti Bankası'nda yüzde 62 hissesi bulunan Koç Holding, hisselerinin tamamını Doğuş Holding'e sattı. Hisselerin kaça satıldığı öğrenilemedi. Ancak, nominal değeri 1 milyar 240 milyon lira olan hisse senetleri Do "Türkiye Forumu" yarın Saşlıyor ANKARA (ANKA) "Türkiye Forumu Ihracatve Yatınm Imkanları" konulu toplantı yarın İstanbul Sheraton Oteli'nde başlıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Bankalar Birliği ve merkezi New York'da bulunan "Institutional Investor" adlı bir yayın organı ile ortaklaşa duzenlenen "Türkiye Forumu thracat ve Yatınm lnıkanlan" toplantısına uluslararası yatınmcı yabancı kuruluşlardan 180 dolayında üst düzey temsilcisi ile 140 kadar Türk özel sektor temsilcilerinin katılacağı bildirildi. TOB Genel Sekreteri Mehmet Sağlam, düzenlediği basın toplantısında, toplantının, Türkiye1 nin tanıtılması yanında özellikle ihracat ve yatınm imkanlarının değerlenditilmesi, ekonomik dışa açılma çabalarımızın geliş'irilmesi ve uluslararası maliktisadi işbirliği imkanlarının arttırılmasına katkıda bulunmayı amaçladığım belirtti. Sağlam'ın verdiği bilgiye göre, Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'nun "sıkıntıdan refaha" adlı konuşması ile başlayacak olan foruma ABD Dışişleri eski Bakanı Alexandr Haig de katılacak. Toplantıda Devlet Bakanı Sermet Refik Pasin "Türkiye'nin dış ekonomik ilişkileri" Merkez Bankası Başkanı Osman Şıkhv "Türk ekonomisinin düzeltil mesinde Merkez Bankası'nın rolü" Türkiye Odalar ve Borsalar Birlıgi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yazar "Türk ekonomisi ve sanayileşme" konusunda birer kohuşma yapacaklar. İzmir Fuarı'nın uluslararası niteliği dün sona erdi tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 52. lzmir Fuan'nın uluslararası niteliği dün sona erdi. Fuar 20 eylul akşamına dek ulusal düzeyde sürecek. Fuara 28 yabancı ülke katılmtştı. 20 ağustos günü Ticaret Bakanı Kemal Cantiirk tarafından açılan 52. lzmir Uluslararası Fuarı'nı düne kadar 2 milyon 220 bin kişinin gezdiğı belirtildi. Ziyaretçilerin fuar gişelerine yaklaşık 64 milyon lira ödediğine işaret edildi. Belediye yetkilileri 28 yabancı ülke ve 600 yabancı firmanın katıldığı uluslararası fuarın bu niteliğinin dün akşam sona erdiğini ve amaca ulaşıldığına işaret ederek "Fuar tanıtım ve ticare işkrini gönmuştür. Katılan ülkeler ve gelen yabancı heyetler fuarda sergilenen Türk tnallarını tanımış ve bağlantılar yapmışlardır" şeklınde konuştular. Ana^uÜniversitesi AgkÖgneüm Rakultesi ögrendlerine.. 19831984 yıh öğrenim harcı ve kitaplar bedelinin ilk taksidini ödemeniz gerekiyor. Taksitlerinizi dilediğiniz İş Bankası şubesine, hiçbir ücret ödemeden yatırabilirsiniz. İş Bankası'nın sizlere sağladığı bu kolaylıktan yararlanın. Başarı dileklerimizle. Latin Amerika'nın borçlu ülkeleri, borç yükünün hafifletilmesi konusunu Venezuela'nın başkenti Caracas'U tartıştılar. Hafta başında başlayan ve cuma günü sona eren toplantıda, Latin Amerika temsilcileri borç sorununun ülkelerindeki ekonomik bunalımı uzattığını bildirdiler ve kendilerine önerilen IMF türü istikrar politikalanndan yakındılar. Borçlu ülkeler, bölgesel Borçlu Latin Amerika ülkeleri toplandı işbirliği çahşmalannın hızlandınlması konusunda görüş birliğine vardılar. Ancak bir "borçlular karteli" oluşturulması önerisi pek ilgi gormedi. Üçüncü Dünya ülkelerinin 700 milyar dolara ulaşan borçları içinde Latin Amerika ülkelerinin 300 milyar dolarlık payı var. Brezilya, Meksika gibi dunyamn en borçlu ülkeleri de Latin Amerika'da bulunuyor. *îşçi ücretleri ne olacak?" tartışması Enflasyonun yüzde 20'lik hedefi aşacağı ve yıl sonunda yüzde 30'a ulaşacağı artık yadsmamaz bir hal alınca, "o halde ücretler ne olacak?" sorusu gündeme geldi. Türklş isçi ücretlerinin enflasyon oranına göre yükseltilmesini istedi ve Başbakan Bülend Ulusu ile görüşerek YHK'nm bu yıl bağıtladığı sözleşmeler için yüzde 10 oranında artış isteyeceğini açıkladı. Türklş'in bu istemini işverenler ve Yüksek Hakem Kurulu olumsuz buldu. YHK, işçi ücretlerinin enflasyona göre yılda iki kez ayarlanmasının sözkonusu olamayacağını daha önce belirtmişti. lşverenler de ücretlerin, enflasyona göre yeniden belirlenmesi durumunda diğer birçok dengenin de yeniden gozden geçirilmesinin gerekeceği göruşundeler. Ancak, şimdiki ücretlerin iyice düşük kaldığı görüşünde olan işverenler de yok değil. Zam gündeminde yün vardı Zam furyasjndan yün de nasibini aldı ve Kartopu, Diana, Nako gibi yün üreticisi firmalar, fiyatlan yüzde 2530 oranında artırdılar. Ancak piyasa ilgilileri zammın oldukça okkalı olduğunu beiirterek, tümünü satış fiyatlanna yansıtmadıklannı ve yüzde 15'lik bir zamla yetinmek zorunda kaldıklannı söylediler. Bayramın yaklaşmasını fırsat bilen birçok otobüs firması da yolcu taşıma ücretlerini artırdı. Bu arada alüminyum, paslanmaz çelik ve melaminden imal edilen mutfak eşyaları da yüzde 1020 oranında zam gördü. TÜRKİYE $ BANKASI "Paranızın. istikbalinizin emniyeti."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle