17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 6 HABERLER / EYLÜL 1983 Erik: Anayasa Mahkemesi denetimi altındaki bir parti nasıl illegal olur İstanbul Haber Servisi TİP davasının 15 ağustos tarihli oturumunda savunmasını tamamlayan Şaban Erik, partinin faaliyetlerini yasal olarak sürdürduğünü belirterek, "Tüzük ve programı partinin yasallık belgeİeridir" dedi. Şaban Erik, 30 sayfalık savunma metninde paninin kuruluşundan kapatılıncaya kadar Anayasa Mahkemesi'nin denetimi altında bulunduğunu, bu süre içinde parti hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını bildirerek özetle şunlan söyledi: "Şimdi sayın savcı anlaşılmaz bir iddia ileri sürüyor, siyasi parti görünumu altında illegal çalışmalar yapımşız. Boyle hiç bir temele dayanmayan gelişigüzel suçlama olmaz. Bir düşünülsün liitfen, açık işlerde gizli amaç nasıl güdülür? Kongreler açık, kongre kararlan açık, genelgeler açık, yayınlar açık. Olduğumuzdan başka görünmek bize vergi degildir. Biz kiiçıik politikalar içinde degil, devrimci bir harekette bulunduk. Bizim hareketimizde durustlük esastır. Kendi kendimizle tutarlı olmamız, sağlam iş yapmamız. kitlelerin giivenini kazanmamız buna bağlıdır" TÜZÜK VE PROGRAM Savcının iddia ettiği gibi tüzük ve programlarında bir boşluk bulunmadığına, bir partinin ideolojisini, tüzük ve programmın belirlediğine değinen Erik, sözlerini şöyle sürdurdü: "Partinin tüzük ve programı vaktiyle yetkili mercilerin onayından geçtiğine göre, artık başka bir raerci tarafından bunlar üzerinde yeniden bir değerlendirme yapılamaz. Hele, değişik bir devir içinde. yargılama kastıyla hiç yapılamaz. Yapılırsa, bu, devletin devamlılıgı ilkesiyle birlikte birçok şeyi çiğneyip geçmek olur. Tüzük ve program partinin yasallık belgeleridir. Dün devlet tarafından yasalhk belgesi olarak kabul edilen tüzük ve program, bugün aynı devlet tarafından partinin aleyhine suçlama vesikası şeklinde nasıl kullanılır?" Erik, sosyalizmin tüm insanlann fıkir serpintilerinden oluşan bir görüş olduğunu, bir ülkede sosyalist hareketin o ülkenin somut şartlanna göre kurulup yönetildiğini belirterek "Yalnız burada vurgulanması gereken bir nokta var, evvelce falanca ülkede filanca meseledeki davranış, bugün diğer bir ülkede aynı meseledeki davranışa benzeyebilir. Ancak bunun nedeni taklit degil, o meselenin o ülkelerde benzeriik arzetmesidir" dedi. Erik, savcının kendilerini sömürüyü ortadan kaldırmak istedikleri için de suçladığını ileri sürerek sömurünün yeryüzündeki bütün kötülüklerin kaynağı olduğunu belirtti. Şaban Erik, sözlerine şöyle devam etti: "Sömüruyü sadece emek, sermaye arasındaki bir olay olarak görmeyelim. Onun devlet politikalanna, uluslararası durumlara yansıyan taraflannı da görelim, bugün sörnürü çarkına kıstınlmış bazı ülkeler. empery alist ülkelerin çıkarlanna hizmet eder durumda kalsınlar diye, kasten geri bırakılmakta, kasten kötü yönetimlerin ellerinde tutulmaktadır. Sömüruyü ortadan kaldırmak sosyalisüerin ana amacıdır. Bunu yapamıyacak olduktan sonra sosyalizmin hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü yeni bir insanlık anlayışı, insanla insan arasında, insani bağ kurma anlayışı, ancak böylelikle doğacaktır" Suçlamaların birbirinden farklı olduğuna değinen Erik, mütalaanın bir bölümünde köylü unsurunu ele aldıklan için, diğer bölümünde de işçi unsurunu ele aldıklan için suçlandıklannı, bunun da büyük bir çelişki yarattığını ileri sürdü. Bütün partilerin sınıf partisi olduğunu, sınıflann da sadece kapitalist ve işçi sınıfları olarak aynldığını belirten Erik, " T İ P bir sosyalist parti olarak, işçi sınıfına dayanmaktadır. Parti, bir sosyalist parti olduğunu tüzüğünde açıkça belirtmiştir" dedi. 141 VE 142. MADDELER Şaban Erik, TCK'nin 141 ve 142. maddelerini kaldırmak istemelerinin de suç sayıldığını hatırlatarak bu maddelerin de herhangi bir yasa hükmü gibi usulünce kaldınlabileceğini veya değiştirilebileceğini söyledi. Demokratik, sosyal hukuk devletinde tek görüşe dayanan, sadece kapitalist görüşe dayanan bir yönetim şeklinin olamayacağını bildiren Erik, "Demokratik sosyal hukuk devleti, özgüriük haklarına dayalı değişik dünya görüşlerine serbestçe yer veren bir devlettir. Yoksa tek bir görüşe dayanan bir devletin neresi demokratik neresi hukuk devleti olacaktır" dedi. Daha sonra düşünce özgurluğune değinen Erik, düşunemeyen bir toplumun zavallı bir toplum olacağını söyledi. Şaban Erik, "Biz Anayasa teminatı altındaki demokratik haklanmızı kullanmaktan ülkemize karşı yurttaşlık görevlerini yerine getirmekten başka bir şey yapmadık. Huzurunuza sadece sosyalist olduğumuz için sevkedildik. Sosyalist olmak insanca duyup düşünmektir. Eylem olarak haksızlığa karşı çıkmaktır" biçiminde konuştu. DAVALAR... SORUŞTURMALAR TİP davası İllerde siyasi durum ve partiler "Sahte evrak düzenlemek ve zimmef'ten yargılandığı için MDP Beşiktaş İlçe Başkanlığı görevinden alınan Mustafa Çınar Kocaeli milletvekili aday adayı. ANAP Başkanının yazıhanesi Fatih Sultan Mehmet'in resmi ve ayetlerle süslenmiş. DENİZ SOM KOCAELİ Kocaeli'nin en büyük caddesi Demiryolu caddesi... Adını caddeye veren demiryolu da yolun tam ortasından geçiyor... MDP, ANAP, H P ve DYP il merkezleri ile SODEP'in yeni kiraladığı bina demiryolu caddesinin üzerinde olunca kentin bu en işlek caddesi "politika bulvarı" na dönüşmüş... Fakat, İzmitliler politika ile pek ilgilenmiyor olsa gerek, çünku MDP il binasını sorduğum cadde Uzerindeki büfeci bir süre duşünüp "Bilmiyonım" dedi. Yine aynı cadde üzerinde yurilrken rastladığım ve ANAP il binasını sorduğum postacı ise "ANAP'ı bilmiyonım ama DYP buralvda bir yerde galiba" karşıhğını verdi. MDP il merkezjnin, yolda yürürken, "horoz'Mu amblemini görüp bulduktan sonra iki küçük odalı parti binasındaki görevliden il başkamrun yine Demiryolu caddesindeki yazıhanesinde olduğunu öğrendim. MDP il başkanı Remzi Aydın, Tofaş bayiliği yaptığı yazıhanesinde bir inşaat işi için teklifleri değerlendiriyordu. Kondansatör ve inşaat malzemesi üretimi ve satışı da yapan Aydın, 33 yıldır ticaretle uğraştığını ve bugüne dek politikanın "p"si ile bile ilgilenmediğini söyledi. 52 yaşında politikaya girişinin öyküsünu ise şöyle anlattı: "Dediler ki o girmiyor, bu girmiyor, yine cambazlann eline kalacak. Aklı selim arkadaşlar politikaya girerse memleket için daha iyi olur, dediler. Hep kendimize çalıştık, şimdi de memleket için calışalım, dedik." Remzi Aydın, Kocaeli'nin tüm ilçelerinde örgütlenen MDP'nin "pırıl pınl" bir kadro kurduğunu ve iyi de çalışırlarsa 5 milletvekilliğinin hepsini kazanacaklannı söyledi. Aydın, "Gerekirse kapı kapı dolaşıp millete kendimizi tanıtacağız, vereceğimiz hizmetin doğruluğuna milleti inandıracağız" diyerek "kitie partisi" de oldukları için vatandaşın sempatisini toplayacaklannı belirtti. MDP il başkanı, halkın politikaya ilgisizliğini ise geçici olarak değerlendirdi. 33 yıllık ticaret hayatından sonra politikaya girip milletvekilliği için aday adayı da olan Remzi Aydın, her ne kadar "yeni" isimlerden söz ediyorsa da MDP'nin aday adayları arasında DM uyeleri Şaban Hamdi Efendiaçan ve Feridun Güray ile 1977'ye dek iki dönem sağ kanatta bir partiden milletvekilliği yapan Sabri Yahşi gibi "tecriibeli" isimler var. Aday adaylarından Mustafa Çıaar ise daha önce MDP Beşiktaş ilçe başkanlığına atanmış, ancak BağKur İstanbul Bölge Mudürluğü sırasında "sahte evrak düzenlemek, zimmet, eörevi ihmal ve eörevi kötüye kullanmak" iddiası ile yargılandığı ortaya çıkınca ilçe başkanlığından alınmıştı. MDP'den aday adayı olan öteki isimlere gelince; emekli askeri doktor Kamuran Aydemir, mali danışman Lütfü Okutan, inşaat mühendisi Mecdi Oktay, muhtar Ali Ayaz ve emekli albay Feridun Raşit dıkkatimizi çekti. Doğa resimleri ve ayetlerle süslenmiş duvarlardaki tek portre Fatih Sultan Mehmet'indi. İslam dini ile ilgili yaldız ciltli kitapların dizildiği camlı kütüphanenin yanındaki duvarda da "İnsan neslinin tarihi" başlığını taşıyan bir grafık vardı. ANAP il başkanı, "Bana yapılan teklin uzun. süre düşundüm ve Turgut beyin ekonomik görüşlerini beğendiğim için kabul eltim. Bir daha eski kavgalara yer vermeden bütün enerjimizi ülke kalkınmasına aarcayncagız" dedi. Kocaeli'nin merkez dahil 5 ilçesinde de örgütlendiklerini ancak vatandaşın politikaya ilgi göstermemesi nedeniyle zorluk çektiklerini belirten ANAP il başkanı, şimdi durumlarının çok iyi olduğunu, 5 milletvekilliğinden 3'ünü kazanacaklarını söyledi. Necati Gençoğlu, sanayi kenti Kocaeli'nde işçilerin önemli bir yeri olduğuna değinirken şöyle KOCAELI nı Kemal Sadi Şirin Ankara"y? aday adayları listesi için gittiğir. den il yönetim kurulu üyesi vı Aygaz bayisi Nizamettin Ulusoy ile göruştük. Ulusoy, "Kocaeli bir sanayi şehridir. Bizim partiye mütemayildir. Hiçbir parti ile husumetimiz yoktur. Yeni bir çığır açılıyor. Reisicumhurumuzun dedikleri gibi eskiye dönülmemek şartı ile rahat ve huzur içinde çalışmak istiyoruz" dedi. Ulusoy'a göre HP Kocaeli'nden 3 milletvekiUiği kazanacak. Ancak.Kocaeli'nden şimdilik 3 miletvekili aday adayı çıkmış: DM uyesi Mustafa Alpdündar, sendikacı Salih Güngörmez ve il başkanı fabrikatör Kemal Sadi Şirin... 2 aday adayı da Ankara 1 dan belirlenecekmiş. SODEP VE DYP Seçimlere giremeyen SODEP ve DYP ise il binalanna yerleşme hazırbğı içindeydi. DYP il başkanı ve aynı zamanda Kocaelispor'un da başkanı Ömer Gençal, boya işleri süren il merkezinde "Konseyin kararlanna saygılıyız. Hizmet için yola çıktık. 12 Eylül felsefesine kimse karşı çıkamaz. Bu bakımdan seçimlere girmek ya da girmemek önemli degil, önemli olan memlekete hizmettir" dedi. SODEP il başkanı Suavi Evin ise Kandıra'da oturduğu için ikinci başkan avukat Ömer Türkçakal ile göruştük. DYP il başkanı Ömer Gençal, "adaşı"nı telefonla arayıp bize yardımcı oldu. DYP gibi SODEP de Kocaeli'nin tümünde örgütlenmiş. SODEP il binası yeni kiralanmış, yakında taşınacaklarmış. SODEP ikinci başkanı Türkçakal. "Türkiye'nin demokrasiye geç; döneminde üzerimize düşen gt revleri Kocaeli örgütü olarak ye ; rine getirmeye çalışacağız" dedi. SONUÇ Merkez dahil 5 ilçesi bulunan Kocaelinde 5 parti de tüm ilçelerde örgütlenmiş. 260 bin dolayındaki seçmen 5 milletvekilini 3 parti arasından seçecek. MDP'ye göre 5 miletvekili de kendilerinin, ANAP " 3 " , H P "en az 3 " diyor. Bağımsız aday adayı olacaklara ise kimse şans tanımıyor. Kocaeli seçmenine geUnce, henüz politikaya ışınmış değiller. Sokaktaki adarn 100 metre ötesindeki partilerin yerini bilmiyor. Ama yine sokaktaki adam radyodan, televizyondan ve gazetelerden politikayı izliyor. Partiler, 6 kasıma dek iki ay içinde, "ilgisiz" görünen seçmeni kendi taraflanna çekmeyi ve bu arada son seçimlerde sandık başına gitmeyen 95 bin seçmen in oyunu kazanabilmeyi amaçlıyorlar. Vatandaş politikaya henüz ısınamamış MDP Kocaeli tl Başkanı tüccar Remzi Aydın ANAP Kocaeli tl Başkanı mühendis Necati Gençoğlu H P Kocaeli İl Yönetim Kurulu üyesi Nizamettin Ulusoy Giiçlü. ANAVATAN PARTİSİ ANAP il başkanı Necati Gençoğlu eski politikacılardan. Müteahhitlik yapan inşaat mühendisi Gençoğlu çocukluğunda DP'yi severmiş. Büyüdükçe politikaya ilgisi artmış. 1970'li yıllann ilk yarısında dönemin en geniş sağ siyasi kesıminde bulmuş kendisini. O zamanlar parti delegesi bile seçilmiş. 70'li yıllann ikinci yansında yine sağ kesimde bir başka partiye geçmiş, senatör ve milletvekili adayı, il başkanı olmuş. Parti genel kurulunda muhalefet yapınca 1979'da il başkanlığı feshedilmiş ve o da po(itikadan çekilmiş. 48 yaşındaki Gençoğlu'nun yazıhanesine girince duvarlar SODEP Kocaeli 2. Başkanı Avukat Ömer Türkçakal konuştu: "Başbakan yardımcılığı sırasında Turgut beyin işçi ücretlerini artırmadığı söyleniyor. Kasada paralar dolu mu da Turgut bey isçiye vermedi. Televizyonda konuşurken bunlan degeriendirecektir..." Necati Gençoğlu ile birlikte ANAP'm Kocaeli'nden milletvekili aday adayları ise mimar Mustafa Batgün, emekli işçi Osman Nuri Akyol, esnaf Avni Karakadılar, inşaatçı Mustafa Çolak, mali müşavir Mustafa Kemal Turhan ve TKÎ'den emekli Genel MUdür Yardımcısı Ihsan Dörter. HALKÇI PARTt Sıvılaştırılmış petrol gazı dolum tesisleri sahibi HP il başka 6 sanık hakkında ölüm cezası istenen THKOTDY davasında tanıklar dinlendi ANKARA (THA) Sanıklardan 6'sı hakkında ölüm cezası istenen THKO Türkiye Devriminin Yolu (TDY) davasında tanıkların dinlenmesine başlandı. 3 Numaralı Askeri Mahkemede devam eden davada 8 eylül 1981 tarihinde Tay Reklam Ajansı'nın soyulması olayı ile ilgili tanıklar dinlendi. Dinlenen tanıklardan Mehmet Koskay kendisine gösterilen sanıklardan Ayhan Camalan'ı teşhis edemediğini soylerken, diğer tanıklar Veli Altunbulak ve Gönül Konakçı da olayın faaillerini görmediklerini ve bu nedenle teşhiste bulunamayacaklannı belirttiler. • Öte yandan Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemelerinde devam eden bir çok davanın önümüzdeki gunlerde karara bağlanması bekleniyor. • Yayımcı tlhan Erdost'un Mamak Cezaevi'nde dövulerek öldürülmesi, 1977 yılında 2 kişinin öldürüldüğü tsmetpaşa semtindeki kahvehane baskmı, KTÜ öğretim uyelerinden Doçent Necdet Bulut'un öldürulmesi, 6 sanıklı Partizan Yolu, 11 idam istemli Seyranbağları DevYol, 3 idam istemli Kawa ve M H P Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in askeri savcıya hakaret davaları ile 24 aralık 1979 tarihinde dersIere girmeyerek boykot yaptıklan iddia edilen oğretmenlerih davalarının karara bağlanacağı belirlendi. • Adli tatil nedeniyle bir ay ara verilen toplam 614 sanıklı DevYol davası 5 eylül pazartesi günu yeniden başlayacak. DevY'ol iddianamesinde davada yargılanmakta olan sanıklann toplam 333 oldürme, yaralama ve öldurmeye teşebbüs, gasp, kasten yakma, patlayıcı madde atma eylemlerine kanştıkları iddia ediliyor. Davada toplam 189 sanık hakkında idam cezası isteniyor. • 20 sanıklı yasadışı DevSol davası duruşması yeniden ertelendi Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dunkü duruşmada, mahkeme dosyanın incelenemediğini belirterek, duruşmayı 28 eylüle bıraktı. DYP Kocaeli tl Başkanı mühendis Ömer Gençal Türkçe'den başka bir dille yapılacak her türlü yayın izne bağlanıyor DM'den geçen tasanya göre, Türkçe'den başka dillerle yapılacak her türlü yayın incelenecek. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) "Türkçeden başka dillerle yapılacak yayınlar hakkında yasa tasansı" dun Danışma Meclisi'nde görüşülerek kabul edildi. Tasarmın türnü üzerinde söz alan Süleyman Sırn Kırcalı, "Bu tasan Anayasa'nın 26'ncı ve 28'nci maddelerine aykırıdır. Bu yasa ile yabancı dilde söyienen bir şarkı bile konlrol edilebilir. Tasan Anayasa'ya uygun degildir reddi gerekir" dedi. Süleyman Sırn Kırcalı, daha sonra yasayla kurulacak olan komisyonun birden bire, bir çok yabancı dilde basılmış kitabı inceleme ve kontrol etme durumuna gireceğini, bunun da pratikte bir yarar sağlamayacağını söyledi. Mehmet Aydar da, yasa ile kurulacak komisyonun bir "Sansür Komisyonu"na dönüşebileceğini, Ankara'da yabancı dilde basılan bir gazetenin hergün bu komisyona götürülmesi zorunluğu doğabileceğini belirterek, "Bilindiği gibi polis ve selahiyetleri yasasına göre filmleri sansür etme olanağı var. Şimdi de yabancı dilde çıkan her türlü neşriyatı, filmi ve diğer görüntü ve sesleri de sansür etme olanağı doğacak, bundan korkmaktayız" dedi. Mehmet Aydar, pratikte büyük sakıncalar doğuracak olan bu yasanın gerekli duzenlemelere tabi tutulmasını istedi. Prof. Akif Erginay ise komisyonun 7 gün içinde herşeye bakabilmesinin olası bulunmadığını bildirdi ve komisyonun nasıl çalışacağının yasada belirtilmediğinden yakındı. Tasannın tumü uzerindeki göruşmeler bittikten sonra ikinci madde üzerinde Süleyman Sırn Kırcalı tekrar söz aldı ve bir onerge vererek, bu maddenin metinden çıkarılmasını istedi. Kırcalı'nın önergesi oya konularak reddedildi. Daha sonra tasannın diğer maddeleri bazı değişikliklerle genel kurulda benimsendi. Danışma Meclisi'nde benimsenen tasanya göre, Tükçeden başka her turlü yayın "yazılı ve basılı kagıtlar, plaklar, ses ve göriintü bantlan, kitap, broşür, dergi " gibi her türlü basılı eserler Türkiye doleti'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, milli egemenlik. cumhuriyet, milli güvenlik ve kamu düzeni açısından sakıncalı olup olmadı| ı " , (Türkçeden Başka Dillerle Yapılacak Yayınları Inceleme Komisyonu) tarafından incelenecek. Komisyon tarafından yapılacak incelemeden sonra sakıncası bulunmadığı saptanan Türkçeden başka dillerle her türlü yayının yapılması serbest olacak. Türkçeden Başka Dillerle Yapılacak Yayınlan tnceleme Komisyonu Başbakanlığa bağlı oiacak ve Başbakan tarafından görevlendirilen bir müsteşar muavininin başkanlığında oluşacak. Komisyon, kendine gelen yayınlan en geç 7 gün içinde inceleyerek karannı verecek, bu karar kesin olacak. Aynca, komisyon gerektiğinde Türkçeden başka hangi dil veya hangi dillerle yapılacak yaymlarda sakınca görmediği hususun da önceden de inceleme yaparak karar verebilecek. CEZALAR Tasanda, yukarıdaki hükümlere aykırı faaliyette bulunanlara 1 yıldan üç yıla kadar hapis, 100 bin liradan 300 bin liraya kadar ağır para cezası verilecek. Bu yasa kapsamına giren yayınları komisyonca incelenmeden yayınlayanlar hakkında fiilleri başka suçu oluştursa bile ayrıca uç aydan bir yıla kadar hapis ve 50 bin liradan 200 bin liraya kadar ağır para cezası hükmolunacak. Yayının komisyonca sakıncalı bulunması halinde bunu yayanlar 6 aydan iki yıla kadar hapis, 100 bin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasına çarptırılacaklar. Yasadaki yasaklara aykırı davranışlara konu olan yazılı ve basılı kağıt, plak, ses ve göruntü bantlan, pankartlar vb. anlatım araç ve gereçleri basıldığı veya hazırlandığı yerde Savcılıkça sakıncalı bulunan hallerde derhal toplatılacak, en geç 24 saat içinde durumu Sulh Ceza Hakimine bildirecek. Hakim en geç uç gün içinde karar verecek. Aynca, bu tip eserler için mahkumiyet kararı alındığında yazılı ve basılı kağıtlarla diğer araç ve gereçler müsadere edilebilecek. Ziya Ül Hak (Baştarafı I. Sayfada) kara Üniversitesi ile işbirliği önerdi. Türkiye ve Pakistan'daki mevcut yönetimler sayesinde, her iki ülkede büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirten Pakistan Devlet Başkanı, bugün hızlı bir teknolojik gelişim çağı içinde bulunulduğuna da değinerek, eğı tim sistemlerinin buna uyacak şekilde ayarlanmaları gerektiğini ifade etti. Ziya Ül Hak "Eğer çağdaş eğitim sistemlerine ayak uyduramazsak, gelişmiş toplumlarla aramızdaki mesafe daha da açılarak aşılmaz duruma gelecek ve bizler, halklanmızın hayat tarzını değiştirme ve hayat seviyelerini yükseltrae çabalannda cok geride kalmış olacağız" şeklinde konuştu. Ziya Ül Hak, konuşmasında daha sonra, Türkiye'deki duruma değinerek, "Bugün Türkiye'deki hükümetin akılcı ve aydın politikası, anarsiyi butunüyle yıldırmış, barış ve istikran yeniden sağlamıştır." dedi. KONYA'YI ZtYARET Ziya Ül Hak, bu törenden önce Konya'ya giderek incelemelerde bulundu. Konya'da Sema gosterilerini izleyen Ziya Ül Hak, MevlanaMüzesi'ni de gezdi. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI KARTAL 2. ŞULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞUNDAN 1983/7 Satış Izalei şuyu suretiyle satışına karar yenlen Kartal Maltepe Cumhuriyet Mahallesi Dragos mevkiinde kâin 20 pafta 297 ada 49 parsel sayısında kayıtlı 450 nr mıktarlı bahçeli kâgit e\, lc.If.K.'nunu hukümlerine tevfikan açık arttırma suretiyle satılacaktır. GAYRİMENKULÜN EVSAFI: Gayrimenkul Kartal Cevizli Tren istasyonundan guneyde solda kalan tekel tesislerinin batı yöndeki yola sapılarak Cumhuriyet Caddesi 18 kapı numaralı yerdir. Bahçe kapısından içeri girıldikıe aşağıda bir bodrum kat olup bir oda bir küçük hol ile küçük eski tip bir mutfak, dışarsında bitişik bir tuvaleli mevcuttur. Elektriği olup şehir suyu yoktur. Zemin kaıa ginldiğinde, zemini karo mozayik olup, kuzey yönde açık halkonlan olan 2x2 yatak odası, yandada aynca bir yatak odası ile mutfak tezgâhlan kısmen fayans döşeli, yanında eski tip bir tuvalet ve karşısında banyo olup beden duvarlan kısmen çini ile döşelidir. Eski tip olup termosifonu ve kiıveti yoktur. Bina yığma biriketten yapılrmştır. Birinci kata çıkıldıkta bu katta zemin katın aynı evsafındadır. 3 oda bir hol, mutfak, banyo ve tuvaletten ibarettir. Tum bınada elektrik mevcut olup şehir suyu yoktur. İMAR DURUMU: Dosyasında mevcut imar durumunda, yoldan 5 metre, komşu mesafeler 3 metre olmak üzere 2 katlı bina inşaasına müsait olduğu bildirilmiştir. MUHAMMEN K1YMETİ; Bilirkişi beyanma göre 3.775.000. Tl. kıymet takdir edilmiştir. S»tış Şartlan: lsatış Vı 10/1983 günü saat 14.00'den, 14.20'ye kadar Başkâtiplik odasında açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 75'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhudu baki kalmak şartiyle 27/10/1983 günu aynı odada ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacakhların alacağıru ve satış masraflannı geçmesi şartiyie en çok artırana ihale olunur. 2Artırmaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 10'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 gunu geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellâliye resmi ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindekı haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddıalarını dayanağı belgeler ile onbeş gun içinde dairemize bildirilmeleri lâzımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4Satış bedeli hemen veya verilen muhlet içinde odenmezse lcra ve lflasKanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. Iki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hukme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin gorebılmesi için daırede açık olup masrafı verıldi|i takdirde ısleyen alıcıya bir orneği gonderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmuş ve munderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1983/7 sayılı dosya numarasıyle memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. (tc. lf. K. 126) 25/8/1983 (l) tlgililer labirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir Yönetmelik Örnek No: 27 Basın: 9315 İstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyonetim Komutanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesinde "Devletin hariçteki itibar ve nüfuzunu kıracak şekilde devletin dahili vaziyeti bakkında asılsız haber yaymak" savıyla yargılanan 7 avukat beraat etti. Sanık avukatlar, 1981 yılında Batı Almanya'nın çeşitli kentlerinde dağıtılan bir bildirinin altını imzalamakla suçlanıyorlardı. Sanık avukatlar için TCK'nın 140. maddesi uyannca en az 5 yıl ağır hapis cezası isteniyordu. Sanık avukatlar Ali Rıza Dizdar, Ayhan Soysal, Sabri Ünlü, Nebi Barlas, Oktay Kok, Mehmet Feyyat, ve Nesrin İnceoğlu savunmalannda Metris Cezaeviyle ilgili bir tutanak tuttuklarını, bunu Sıkıyonetim Komutanlığı'na ve Baro'ya gönderdiklerini, tutanakta bulunan imzaların bildiriye monte edildiğini söylemişlerdi. Sanık avukatların katılmadığı dünkü duruşmada, Adli Tıp'tan gelen rapor okundu. Raporda bildirideki avukatlara ait imzaların monte edildiğinin bildirildiği açıklandı. Mahkeme, 7 avukat hakkında yüklenen suçla ilgili yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verdi. 7 avukat beraat etti Basın Yasası değiştiriliyor Komîsyon, bazı para ve hapis cezalarını hafifletiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi Adalet Komisyonu'nda 5680 sayılı Basın Yasası'nı değiştiren tasarı uzerindeki göruşmelere dün de devam edildi. Tasannın 20 maddesinin uzerindeki göruşmeler sonuçlandı. Adalet Komisyonu Sözcüsü Enis Muratoğlu, toplantıdan sonra basına verdiği bilgide, tasannın para ve hapis cezasını gerektiren maddelerinde bazı indirimler yapıldığını, sorumlu yazı işleri müdürlerine tekzibin yayınlanması konusunda bir üst mahkemeye itiraz etme hakkı tanındığını bildirdi. Enis Muratoğlu, bir şahıs aleyhindeki yazı ve habere üç ay içinde tekzip gönderip cevap ve düzeltme hakkı istenmesini öngören maddenin de benimsendiğini söyledi. Muratoğlu, "Gazete tekzibin yayınlanmaması için Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edebilecek, hakim bu itirazı beş gun içinde inceleyerek tekzibin yayınlanıp yayınlanmamasına karar verecek. Bu karara sorumlu müdür yine beş gün içinde bir üst mahkemeye itiraz edebilec e k " dedi. Tasannın eski biçiminde tekzibin yayınlanması için, tekzibi isteyen şahıs Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karara, bir üst mahkemede itiraz edebiliyor ve bu karar kesin oluyordu. Maddede yapılan bir düzeltme ile yazı işleri müdürlerinin de mahkemenin verdiği karara bir ust mahkemede itiraz etmesi sağlandı. Yayın yerini ve yayıncının adlarını, yıhnı belirtmeyenlere 10 bin 20 bin Ura para cezası ve gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlara da 15 günden üç aya kadar ve 2050 bin lira arasında ceza verilmesini öngören madde benimsendi. Beyanname ve eklerinin örneğinden birini o yerin en büyük idari amirine vermeyenlere üç aydan başlamak üzere 6 aya kadar hapis cezası verilmesi tasarıda ongörulurken, komısyon bunu 26 ay olarak düzeltti. Yayımı durdurulan yayının, yeniden yayımına bildirimde bulunmadan başlayanlara hapis cezasını öngören hüküm ise tasarıdan çıkartıldı. Gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlara hapis cezası verilmesini öngören madde de değişikliğe uğradı. Hapis cezası verilmesi ile ilgili cümle metinden çıkarüdı Gazetelerin çıkarıldığı ildeki Cumhuriyet Savcısına ve mülki amirine ikişer örneğini vermeyenlere uç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Yasalarda belirtilen vasıflara sahip olmayan muhabir çahştıran işverenirı de 50 bin lira para cezasına çarptırılması öngörülüyor. İddianame ve takipsizlik kararlarını,mahkemede okunmasından önce yayınlayanlar bir aydan altı aya kadar hapis, yüz bin liradan iki yüz bin liraya kadar para cezasına çarptırılıyorlar. Ülke bütünlüğü ve güvenliğine aykırı yayınların Türkiye'ye sokulması Bakanlar Kurulu'nun denetimine sokuluyor ve men edilmiş bir yayını yurda sokan, çeviren, iktibas edenler ve dağıtanlara, ayrı bir suç oluşturmasabile üç aydan bir yıla kadar îıapis cezası veriliyor. Okuyanlan etki altında bırakacak şekilde intihar ve o türdeki olayları abartarak yayınlayanlar 20 bin liradan 50 bin liraya kadar para cezasına çarptırılıyor. Kanunen evlenmeleri yasaklanmış kişilerle ilgili haber ve resim yayınlayanlar, 7 günden bir aya kadar hapis cezasına çarptırılacaklat. e yeni (Bastarafı 1. Sayfada) Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü ile Tezbürotş Sendikası arasında yenilenen toplu sözleşmede konuya ilişkin şu hükme yer verildi: "Yürürlük tarihinden sonra işe girenlerden, deneme süresini dolduranlara, işe girdikleri sözleşme yılına ait ücret zammı, ücret zammının uygulanması tarihi ile işçinin işe girdiği tarih arasında geçen her tam ay için 1/12 oranında eksiltilerek uygulanır." Bu toplu sözleşmede işçilerir ücretlerine yüzde 15 artı 3 bin li ra zam yapıldığı gözönüne alınırsa, yukardaki hükme göre, toplu sözleşmenin yürürlük tarihinden bir ay sonra işe giren bir işçinin ücretine yüzde 13.75 artı 2750 lira oranmda zam vamlacak. Aynı sözleşmeyekonulan bir başka madde ile de, belirlenen bir tarihten sonra işe giren işçilerin ücretlerinin, sözü geçen tarihten önce işbaşında olan aynı nitelikteki işçilerin ücretlerinden fazla olamayacağı da öngörülüyor. I MHP davasına Türkeş yine katılmadı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasına devam edildi. Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dun yapılan duruşmaya Alpaslan Türkeş ve Necati Gültekin rahatsızlıkları nedeniyle katılmadılar. 30 numaralı "Olaylar" klasörünün okunması işlemi, duruşmanın oğleden sonraki aşamasında tamamlandı. Askeri Savcı "Nasuhi Kurdoğlu, sanıkların durumları ve belgelere ilişkin görüşlerini gelecek duruşmada avukatların konuşma'arındaıı sonra yapacağını belirtti. Duruşmaya salı günu devam edılecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle