28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 29 HAZÎRAN 1983 Yeraltı dünyusında korkunç bir rekabet sürüyor ürü Çokuluslu Kaçakçılık ile çalıştığı da beüdenmişti. RAKİBt İHBAR Nezban, kendine rakip olarak gördüğü Türk kaçakçısı Ahmet Erdem'in ihbarında ve yakalanmasmda etkin roller oynadıktan sonra, birdenbire ortadan kayboldu. Acaba öldürülmüş müydü? Kimse bilmiyordu. Bilinen yalmzca şuydu: Wakkas Salah Ali Din adlı bir başka kaçakçı, Nezban'ın yerine göz dikmişti. Awad, Iraklı Nezban'ın yanında oldukça deney kazanmıştı. Bu yüzden, gerek Wakkas, gerekse Wakkas'm Ermeni ortağı Onnik Pannikyan'a karşı çok dikkatli davranmaktaydı. Nezban'ın ortadan kaybolmasından sonra Awad, İtalyan yeraltı dünyasında "Pipo" olarak bilinen Katanyalı Giusoppe Cassona ile doğrudan ilişkiye geçti. Ortadoğu'dan getirttiği uyuşturuculan, Palermo'da Varnengo kardeşlerin Ficorazzi villasına teslim etmekteydi. İtalyan kaçakçılan ile doğrudan ilişki kuran Awad, daha sonra Wakkas ve Ermeni Pannikyan ile de ortakhklar kurmaktan cekinmedi. Wakkas ile Atina'da anlaşmaya vardıiar. Artık "ekipler beraber iş yapacaklardı", çünkü her iki grup da Ortadoğu'da aynı kaçakçılardan mal sağlamaktaydılar. YERALTINDA REKABET BAŞKA Yeraltı dünyasında korkunç bir "Rekabet" söz konusu oluyor, "rekabet" karşı gruplann polise ihbarı ile sonuçlanıyor. Rakip, tutuklanmazsa, öldürülüyor. Mafya kuralı böyle işliyor. Nezban, polis ile işbirliği yapıp, Türk kaçakçısı Ahmet Erdem'i tutuklatıyor, başka gruplar da Nezban'ı onadan kaldırıyor. Nezban'ın yerine, Wakkas ve Türk Ermenisi Onnik Pannikyan geçiyor. Awad, bu korkunç kavgada yerini korumasını biliyor. Awad, tutuklandıktan bir süre sonra Trieste tutukevinde geniş açıklamalarda bulundu. Anlatıyordu: "Buluşma yerimiz Sofya'ydı. Sofya'da, Ali Galip, Muharrem ve Nazır Hepgüler ks>rdeşler, Hamid Türk adlı bir baska Türk, Mustafa Kısacık ve Agı Hazır* . Harf;d Türk, îstanbul'dan alınmı? II4O3 sayılı pasaportun sahibıdü. Awad'ın anlattıklanndan İtalyan polisi şu sonuçları cıkadu. Bu trafığin en ünlü şöförlerinden biri, Türk uyruklu Kasım'dı. Soyadı bilinmiyordu. Bu kaçakçılığın örgütleyicisi, Trentolu otel sahibi, Alman asıllı Carto Kofler'dı. Kofler'inTürk kaçakçılan ile buluşma yeri, Mi Polonyah bir kadınla evli Suriyeli Atvad, Sicilyulılardan uyuşturucu madde kaçakçıhğı karşdığı aldığı çekleri Iraklı ÎSezban'a iletiyor, ödemeler City Bank çekleriyle ynpılıyordu. ltalyan polisine göre Mııstafa Kısacık kaçakçdık trafiğinin kilit adamıydı. Polis Kısacık\ "Baiı* Avrupa'nın en iinlü kaçakçılarmdan Erol Kısacık'ın babası" diye tanımlıyordu. Türk kaçakçıyı yakalatan Iraklı ortadan kayboldu ltalyan polisi tam anlamı ile "alarma" geçmişti. İtalya'nın "Komser Colombo"su La Corte, kaçakçılarta ilgili olduğu kuşkusu taşıyan birçok kişiyi, polis deyişi ile "yakın takibe" almıştı. Interpol'den hetnen Türk ve Suriyeli kaçakçılarla ilgili geniş bilgiler toplanmaktaydı. Kuşkular ve alınan ifadeler, Mustafa Kısacık adı üzerinde yoğunlaşmaktaydı. Kısacık, Bologna'da Bekir Bozkurt adına düzenlenmiş. sahte pasaport ile dolaşmaktaydı. Bologna'da, Suriyeli MobeUa Malla, Awad, Suriyeli bir başka doktor Mustafa Sammak, Mustafa Kısacık ile beraber, uyuşturucu madde ticaretini yönetmekteydiler. Awad başlangıçta altın kaçakçıhğı yapmaktaydı. Suriyeli Awad, Polonyalı Klag Elibieta ile evliydi. Bir ara, 1978 yılında, eroin kaçakçılanrun yakalanmasmda Italyan polisi ile işbirliği de yapmış, daha sonra "kendi hesabına" çalışmayı daha uygun görmüştü. Yunanistan'da bir evi bulunan ve gerek Yunan yeraltı dünyası gerekse Türk kaçakçılarla çok yakın ilişkiler kuran Awad'ın sağ kolu, kayınbiraderi, Dr. Bach Mahmut'tu. Bach Mahmut, Awad'ın ltalya'daki ilişkilerini düzenlemekteydi. "EN ÜNLÜ KAÇAKÇI"NIN BABASI îtalyan polisi, Mustafa Kısacık'ı "Batı Avnıpa'nın en iinlü uyuşturucu madde kaçakçuanndan Erol Kısacık'ın babası" olarak tanımlamaktadır. Awad, ltalyan polisince "Ahmet Hamis" olarak da bilinir. 1979 yılında, Irakh Nezban Haşkim Fadil ile kaçakçılık dünyasında uluslararası trafiğe giren Awad, Palermo'da Alberti Gerlendo adlı halyana uyuşturucu madde satan çetenin içinde yer aldı. "Nezban" kısa adıyla bilinen bu Iraklı kaçakçı, 1980 yılında Türk kaçakçısı Ahmet Erdem'in yakalanmasmda polis ile işbirliği yaptı. Kaçakçıhğı Nezban yönetmekteydi. Awad, Sicilyalılardan uyuşturucu madde kaçakçıhğı karşılığı aldığı çekleri, Nezban'a iletmekteydi. Ödemeler, City Bank ve Georgia Bank çekleri ile yapılmaktaydı. Nezban, Georgia Cavadduzzuadlı bir ttalyan'ın yönettiği" kaçakçılık çetesine bağhydı. Alberti Gerlendo, bu çetenin Sicilya'daki sorumlulanndan biriydi. Türkiye üzerinden gelen uyuşturucu madde, Palermo'da Gerlendo'ya teslim ediliyor, uyuşturucu madde, burada bu amaçla kurulmuş gizli laboratuvarlara götürülüyordu. Nezban'ın Türkiye'de Hasan Nehir Kaçakçdık trafiğinde yöneüci olarak \vr alan Iraklı !Sezban,mal aldığı Ahmet Erdem'in yakalanmasmda polise yardımcı olduktan sonra kayıplara karıştı. İtalyan makamları, JSezbanhn vücudunun, Mafya usullerine uygun olarak, bir beton direğin altında bulunduğuna inamvor. lano'da Lambrate istasyonuydu. nyordu: Uyuşturucu madde kaUyuşturucu madde deposu, Agı çakçıhğı şu üç yolu izlemekteyHaar'dı. di: Kullanılan ikinci yol, deniz Birinci yol, Türkiye'den Yuyoluydu. Pire limanından denigoslavya'ya sefer yapan otobüs ze açılan küçük gemilerle özelya da T1R kamyonlan aracıhğı ile kullanılıyordu. Belgrad, Zü likle Sicüya'ya uyuşturucu taşmrih ve Milano, kaçakçıhk yoluy maktaydı. Bu yolun baş organi zatörü Malauf Kostantin Alias Costa'dır. Suriyeli Verek Luham ed Başhir ile beraber çalışmaktaydı. Costa Lübnanhydı. Üçüncü yol da karayolundan, Yunanistan üzerinden gelen uyuşturucu maddeydi. Çeşitli uyruklu kaçakçılann Atina'da karargâh kurmaları ve Pire limanında biraraya gelmelerinin nedeni buydu. Uyuşturucular, Kıbns üzerinden Pire limanına geliyor, buradan ya deniz ya da karayolu ile İtalya'ya ulaştmlıyordu. KİLİT ADAM İtalyan polisine göre, Mustafa Kısacık, bütün bu kaçakçılık trafiğinin kilit adamıydı. Kısacık, sahte pasaportla, Atina'da Golden Sun Hotel'de kalarak, buradaErmeni kaçakçı Jack ve Türk kaçakçı Ali Galip ile buluştu. ttalyan kaçakçıhk uzmanı Dr. La Corte'nin 29 Ağustos 1981 günlü gizli raporu Van'daki kaçakçıhğı yöneten tranh bir uyuşturucu madde kaçakçısmdan söz eder. Îstanbul'da yakayı eleveren bu İranlı bu olayı çok ucuz atlatmıştı. Sözü Başkomser Cristofare La Corte'ye bırakahm: "Bu tranlı'mn mavi renkte 280 Mercedes marka bir arabası vardı. Bu arabarun gizli bir yerine silah yerieştirmişti. Aracın gizli bölmelerinde Van'a çok miktarda haşhaş sokulflbilir ve çevredeki laboratuvarlarda eroine, morfine dönüştüriilebttirdi. Kendisi son olarak burun yolu ile alınan bir toz üretti. Bunu İsrali'e yayıyordu." Bu nokıada, Trieste Sulh Ceza mahkemesinin 25 Şubat 1982 gün ve n. 2271/81 U.In. 1701/81 sayılı karanna kısaca göz atarken rastladığımız bir paragrafı aktaralım: BETON DİREĞİN ALTINDA "Nezban Haşhim Fadd'dan 1980 yılının şubat ayından beri haber alınamadı. Nezban'ın öldüriilduğünU düşünmek için yeterli nedenler söz konusudnr. Vücudunun şu anda, Mafyarun adetleri uyannca, beton bir direk altında olması olasıdır. Çüokü Nezban, polis ile yapmış, pek çok ve kesin bilgiler vermiştir. Nitekim, 1979 kasımında Ahmet Erdem'in ele geçmesinde önemli rol oynamıştır. Nezban'ın polis ile işbirliği yapmasımn asıl nedeni kenflt çıkarlanydı. Çünkü kendisi Erdem'den mal saglamaktaydı. Ahmet Erdem tutuklanınea, Erdem'in piyasası, Nezban'ın eline geçti. Nezban'ın böyle ikili oynaması Türk kaçakçılannın hiç hoşuna gitmemişti. Bunlann başında Hasan Nehir geliyordu. Hasan Nehir, Nezban'ı saf dışı bırakarak, VVakkas Salah Ali Din ile ilişki kurmak isliyordu. Bu nedenle Nezban Haşhim'e 120 kg baz morfin yolladılar. Bu morfin çok dUşiik kalitedeydi. Nezban bunu Alberti Gerlendo grubuna sattı. Bunlar da Nezban'ın kendilerini aldattıgım sanarak, bu kaçakçıyı ortadan kaldırddar". YARIN: Asım Akkaya Palermo'ya neler anlattı ? D1SK DAVASI Haberlesme Yılfnda Türkiye İrnar Bankasının hizmete hız katan büytik yeniliği. (t Işıklar: Sovyet Anayasa taslağı ile DİSK'in ilişkisi yok İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Sekreteri Fehmi Işıklar, DtSK aleyhine delil olarak okunan Sovyetler Birliği Anayasası taslağı ile DİSK'in ve sanıkların bir ilişkisi olmadığını, suç kanıtı niteliği taşıyamayacağını söyledi. DÎSK'e geldiğine ilişkin bir kayıt bulunmayan, DÎSK'te bulunduğu belli olmayan Sovyetler Birliği Anayasa taslağını ilk kez mahkemede okunurken dinlediğine işaret eden Işıklar, "Hazırlanışında ve tartışmasında katkımız olmayan bu taslağın bazı bölümleri Anayasamıza da uyabilir. Ancak kavram benzerlikleri Anayasamızca benimsendiğinin anlamına gelmediği gibi, DİSK ya da sanıklarca da benimsendiği anlamına getmez. DİSK'i bağlamaz aleyhte delil olarak değeıiendirilmemesi gerekir" dedi. Işıklar, 113 nolu deliller dosyası kapsamında okunan Sovyetler Birliği Anayasası'na ilişkin açıklamalarını özetle şöyle sürdürdü: "SSCB'nin Anayasa taslağından haberim yok. Kodlama ile benim odamda bulunduğu ileri sürulüyor. Arama tutanaklannda benim odamda bulunduğuna dair bir kayıt yok. DİSK'teki çalışma odam oldukça küçuktür. Yazışma trafigi de genel sekreterlik olarak buradan geçer. Eski bir >azı metninin bulunması akılcı değildir. DİSK'te bulunduğundan da şüpheliyim. Ne şekilde gönderildiği belli değildir. Burada bilgilendim. İçeriğini tartışmayı düşünmüyorum. Bizi ilgilendirmez. DİSK demokratik merkeziyetçiliği ilke edinmiş. Sovyetler Birliği Anayasa taslağında olduğu için değil, sendikal iç işleyiş açısından gerekli olduğu için benimsemiştir." Yargıcın "Ne değişiklik var?" şeklinde yönelttiği soru üzerine, Sovyetler Birliği Anayasasında 1. paragrafta anlatılan demokratik merkeziyetçilik kavTamı ile DİSK'in 14. paragrafta anlattığı demokratik merkeziyetçiliğin aynı anlamda kullanılmadığını, Anayasamızda da adı konmasa bile demokratik merkeziyetçiliğin benimsendiğini bildirdi. "Çağımızda bütün partiler, en küçük derneklere kadar demokratik merkeziyetçilik ilkesini benimsemişlerdir. Kendi anlayışlarına göre uygulanuşlardır. Tamamen bünyemizden kaynaklanan ve hiçbir yerden alıntıya dayanmayan demokratik merkeziyetçilik ilkemizde ne Sovyetler Birliği Anayasası, ne de başka bir sistemin etkisi söz konusu değildir." şeklinde konuştu. Işıklar, diğer kavramlar üzerindeki açıklamalannı şöyle sürdürdü:"Referandum kavramı bizde de var. Bizdeki başka. buradaki başka anlamda. Çağımızda demokrasinin ifadesi biciminde uygulanan bir ilke. En son Kıbrıs Türk Cumhurbaşkanı açıklamasında kullandı. 1982 Anayasa oylamasında vardı. 18 yaşında seçme, seçilme hakkını istememiz buradan kaynaklanmamışbr. Uygulanan birçok Batılı ülke var. Insanlar 18 yaşında idam edilebiliyorsa, 18 yaşında seçme haklan dn olmalıdır. Bu bir göriişün savttnulmasıdır. Sovyetler Birliği Anayasa taslağında var diye degil, daha önce de savunulmuştur. "Ekmek, banş. ozgürlük "Sovyetler Birliği Devrimini başlatan Sosyal Demokrat Partinin sloganı idi. Şimdi bunu ICFTU ve Türkİş temel slogan kabul etmiştir. Bu onun taklidi, benimsenmesi anlamına gelmediği gibi, "dunya işçileri birleşiniz" sloganını benimsemek de, Sovyetler Birliği görüşünü benimseme anlamına gelmez. Kelime benzerliği. kavram benzerliği suçlamaya temel olamaz. Kavram benzerliği, görüş birliğini ortaya koymaz. Eğer bundan hareket ederek suçlamaya gidersek, suç işlememek için, işarellere dayanan yeni bir dil icad etmemiz gerekir. Çünkü her kelimenin ve kavramın bir benzeri bulunabilir." Fehmi Işıklar, 113 nolu deliller dosyasının butünü üzerinde açıklama yaparken, daha önceki dosyalar nedeniyle 1 Mayıs'larda çeşitli ülkeler sendikaları ile kutlama yazışmalan yaptıklarını, kutlama törenlerine karşıhklıkatıldıklarını vebundan ülke, rejim ayrılığı gözetilmediğini anlattı. Aynı şekilde çeşitli sendikal konularda da, aynı çerçeve içinde ilişkilerin sürdürülduğünü bildirdi. Delil olarak okunan belgelerin sendikal çalışma kapsamında olduğunu, dosyanın tümü itibarıyla suç delili niteliğinin bulunmadığım söyledi. Söz alan Celal Küçük, Işıklar'ın açıklamalanna katıldığını, 50. dizide okunan imzasını taşıyan yazının, devletin resmi izni ile yurtdışına eleman gönderilmesîni içerdiğini, aleyhte delil olamayacağını belirtti. Hakkı Öztürk, katıldığı Sovyetler Birliği gezisinde TürkIş'ten İbrahim Denizcier ve Kemal Özer'in de bulunduğu Özer'in grup sözcülüğü yaptığım, MarksistLeninist ilişkilerin delili olarak kullanılmasımn gerçeklere ters düştüğunü açıkladı. Yargıcın " 1 Mayıs kutlamasına neden Moskova'ya gidiyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken, bütün dünya sendikaları ile karşılıkh davetler olduğunu açıkladı. Niyazi Kuas da katıldığı 1 Mayıs 1976 kutlamasına Türktş'ten Ömer Ergün, Abdullah Çakırefe ve o tarihte Türktş'te olan Abdullah Baştürk ile tzmir Belediye Başkanı'nın da davetli olduğunu bildirdi."MarksistLeninist eğitim. bilgi alışverişi gibi iddianamede yer alan iddialarla bir ilişkisi yoktur. İçeriği hakkı nd a dönüşte heyet sözcüsü olan Ömer Ergün, basına açıklama yapmıştı." dedi. BEYOĞLli 3 . ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 19&21851 Davaa Mehmn Yüksel tarafından davalılar Mehmet Sumbul Durdu Suri aleyhıne açılan alacak daNasında: Davalı Durdu Suri Kurtuluş Mah Deck Sokak No: 30 Kahramanmaraş adresi meçhul olduğundan dava dilekçesi ve davetıye adına ilanen tebliğ edilmış olup bu kerre adı geçen Durdu Suri'nin adına gıyap k.arannm ilanına karar verıldi|inden adı geçenın duruşma gıinü olan 20. \0.1983 gunu saat 10.30'da duruşmaya gelmesı ve>a kendisini bır vekil ile letnsıl ettirmesi aksi lakdirde duruşmaya gı>abında kaıar verileceği Durdu Suri adına gı>ap karan yerine kaım olmak uzere ılan olunur. Basm 7363 VESİLTELEFGri "Özel haf'la, subelerarası anında haberlesme! Türkiye İmar Bankası, bugünden başlayarak, yeni bir sisteme geçiyor: Yeşil Telefon! Özel hat'lı otomatik telefon sistemi. Bu sistemde, Türkiye İmar Bankası'nın bütün şubeleri, 24 saat açık özel hat'la birbirine bağlanıyor. Böylece, subelerarası bügj akımı ve haberlesme anında gerçekleşryor. Türkiye İmar Bankası'nda hizmet hız kazanıyor. Ve siz beklemiyorsunuz. Yeşil Telefon, Türkiye İmar Bankası'nın, zaman kaybını ortadan kaldıran, işgücünden tasarruf sağlayan yenüiğidir. Yeşil Telefon, "Haberlesme YüTnda, Türkiye İmar Bankası'nın gelişen bankacdığımıza katkısı, müşterüerine ve halkımıza armaganıdır. Yeşil Telefon, Türkiye'de yalnız Türkiye İmar Bankası'ndadır. İstanbulBursa uçak bileti 4 bin lira olacak THY, Dalaman ve Antalyaya yaptığı seferleri arttırdı İstanbul Haber Servisi THY'nın İstanbulBursa seferleri 4 temmuz pazartesi günü başlayacak. Haftada karşılıkk 10 ?efer yapılacağını belirten yetkililer, ucretin 4 bin lira olarak belirlendiğini kaydettiler. istanbulBursatstanbul arasında pazartesi, çarşamba, perşembe ve cuma günleri karşıhkîı olarak ikişer sefer yapılacak. İstanbul'dan Bursa'ya saat 7.4017.40 kalkacak uçaklar, Bursa'dan saat 07.45Tl8.45'de Istanbul'a dönuş yapacaklar. Cumartesi ve pazar günleri ise tek sefer düzenlenecek. Cumartesi günu 07.25'de İstanbul'dan kalkacak uçak, 08.30'da dönüş yapacak. Pazar günü saat 17.40'da istanbul'dan kalkacak uçak 18.45'te îstanbul'da dönüş için havalanacak. DALAMAN VE ANTALYA SEFERLERİ THY daha önce îstanbul'dan Dalaman'a yapılan haftada iki sefer dörde çıkarıldı. Turizm potansiyelinin artması paralelinde uygulamaya konulacak haftalık dört seferden üçü İstanbulDalaman, biri de AnkaraDalaman arasında yapılacak. İstanbulAntalya arasında özelHkle hafta sonlarında yapılan uçak seferlerinde ise büyuk gövdeli uçaklar kullanılacak ve yolcu koltuk kapasitesinde artış sağlanacak. TÜRKİYE İMAR BANKASI T.A.J. 9î> SATILIK EV Cağaloğlu'nda 67.5 M üç katlı ev sahibinden satıhkur. Yeni alınan imara göre 6.50 M yüksekliğinde inşaat yapılabilir. Başvuru: 571 90 85 • Î.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakultesi'nden aldığım şebekemi yitirdim. Hükumsüzdür. (1982 '83) 1 demeye hazırdır. P T.T Genel Mudürluğu, Telefon Mudürluklerıne yeni sıslermmızın kuruîmasmda gosterdıklerı yakın ılgı ve değeıh çal'.şmalarından otjru te^ekkur ederız AYDA ÜNLÜER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle