Katalog

Cumhuriyet TAKVİM 29 Haziran 1983 lmsak: 3.27 Güneş: 5.27 Öğle: 13.12 Sahıbı t umhuriyrl Malbaacılık ve Cîa/etecılık Turk Anonım Şırkeıı adınd Nadır Nadi, 0 Genel Yayın Muduru' Hasan G'emal, Muessese Muduru Kmine Uşaklıgil. Ya/ı blerı Muduru Okay Conensin. • Vazı l>lerı Mudur YdrdınKisı Ahmel Konılsan. Haber Merkezı Mudııru Yalçın Ba\er. Sav'a Du/enı >oneımcnı \li \car. Temsüciler: <\NKARA Yalçın Doğan. IZMIR Hıkmel Çe(inka>a. ADANA Mehmel Merran. 9 Senis Şefleri: Isıanbul Haberlerr Sclahaltin Gulcr, Dıj Habeıier Ergnn Balcı, Ekonomı Osman Llagat, Yurt Hatverlen Barbaros Gençak, Kulıur Aydın Kmeç, Magazın Valçın Pekştn, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman. Duzelıme Konıır'Ertop, Araştırma Şahin Alp»>. Burolar: • \nkara: Konjr Sokak No 24 4 Yem>ehır. Tcl 175H25I"'5866. Idare I83H5, • Izmır.Jialıt Zıya BuUarı No 65 ' . Tel 2547P»} 131230 • Adana: Aıaiurk Caddesı. T H k Işhanı ka! 2. 13. Tel I455O197.ÎI • Basan ve Yayan: Cumhuri>rl Matbaaulık ve Ga/etecılık T A Ş Turk Ocağı Cad 39 41. Cağaloğlu. Wı PK 246 Ivı Tel 5209703 Tdex 22246 s tkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38 Basıldıgı Yer: \ENI AS1R Cazete \e Matbaacılık Lıd Ş Mecıdıveko>lsı Filistin hareketi radikalizme mi kayryor? George Habbaş ve Havatme'nin yönetimde etkinlikleri artıyor CENGİZ ÇANDAR rihi) silahlı mücadeleyi başlatmasından Arap Milliyetçi Hareketinin Filistin kolu da etkilendi. Bu kol askeri bir birim kurdu ve 1966 kasımında "Geriye Dönüş YiğitleriAbdal ElAvde " adıyla silahlı operasyonlara girişti. Bir süre sonra, 1967 ArapIsrail Savaşı'nın ardından Geriye Dönuş Yiğitleri, İntikam Gençliği ve Suriye ordusunda yüzbaşı olan bir Filistinlinin, Ahmet Cibril'inkurduğu küçuk Filistin KurtuluşCephesibirleştıler. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi doğdu. Doğumdan kısa bir süre sonra bolünmeler de başladı.l968'de Ahmet Cibril koptu tüelleri, oportünist yuvalar" olarak nitelidi. Çatışma bölünmeye yol açtı. Arap Milliyetçi Hareketi'ne 1950'lerde katıüp 1960'larda tırmanan Nayif Havatme MarksistLeninist olarak ilân ettiği Demokratik Cephe'yi kurdu. Habbaş'ın Halk Cephesi de Marksist iddiasından vazgeçmedi. 1970'de. Dr. Veddi Haddad'ın (1978'de ödu) başını çektiği kanat uçak kaçırma eylemlerini başlattı. Habbaş, bir yandan örgutü için Haddad'ın çizgisi ile mücadele ederken, bir yandan Havatme'nin ideolojik etkisinden örgütünü korumaya çalıştı ve bu nedenle daha da sola kayCephe arasında böyle oluşan yakınlaşma süreci geçen yıl tsrail'in Lübnan saldınsı sırasında iyece pekişti. Beyrut'un terkedilmesinden sonra iki kuruluş birbirlerine daha yakınlaştılar. Savaştan sonra bir yandan Suriye ve Libya ile yakın ilişkilerini korudular : diğer yandan 1983 şubatında Cezayir'deki Filistin Ulusal Konseyi (Filistin Parlamentosu) toplantısında Arafat ile muhalifleri arasında köprü görevi görerek FKÖ'nun parçalanmasını engellediler. Bunda ozellikle Habbaş'ın büyük rolü oldu. Son gunlerdeki bunalımda da her iki kuruluş bir yandan Arafat'ın Suriye'ye karşı takmdığı tutumu benimsemediklerini açıkladılar; ama diğer yandan da Arafat'ın zayıflatılmasını istemediler ve isyana katılmadılar. Habbaş, Arafat ile Hafız Esad arasında arabuluculuk girişimlerine koyuldu. Her iki örgutten Demokratik Cephe, FKÖ'nun en koyu Sovyet yanlısı örgütü biliniyor. Habbaş ise Sovyetler'e yakın ama Demokratik Cephe ölçüsünde değil. Habbaş'ın Suriye ile ilişkileri de Demokratik Cephe'ye oranla daha mesafeli. Bunlara karşılık, her ikisi de Reagan Plânı'na, barış girişimlerine, Ürdün ile konfederasyona, kuramsal plânda karşı. ElFetih'teki çatlak ve ArafatHafız Esad kan davası şimdi bu iki kunıluşu 14 yıldan bu yana ilk kez somut bir birleşmeye itti. Bu birleşme, FKÖ içindeki çatlağın kapatılmasına da yarayabilir ve böylece Halk CephesiDemokratik Cephe birliği FKÖ içinde çok önemli bir ağırhk kazanır. Ya da belki uzun vâdedeFKÖ'nun yeni yönetimini oluşturma hazırlığı olabilir. Her iki halde de HabbaşHavatme ikilisinin Filistin, Arap ve uluslararası arenadaki ağırlığı artacaktır. Bekaa'da yoğun Dış Haberier Servisi FKÖ lideri Yaser Arafat'ın Suriye'den Ikovulmasından sonra Orta Doğu'da başlayan diplomatik temaslar yoğun biçimde sürerken, Bekaa'da dün sabah El Fetih içindeki isyanı gerillalarla Arajat'a bağlı birlikler arasında şiddetli çarpışmalar oldu. Çarpışmalarda, Arafat'a bağlı birlikler bir topçu üssünü isyancılara terketmek zonında kaldılar. Trablus lımanındaki FKÖ karargâhı, çarpışmalarda Arafat yanlısı 15 gerillanın olduğunu bildirdi. Beyrut'un 46 kilometre doğusundaki Şatura kasabası dışında meydana gelen şiddetli çarpışmalarda isyancılar Raudo topçu ussünun yanısıra, bir ileri karakolu da ele geçirdiler. AP'nin Şam ka>Tiaklı haberine gore, FKÖ kaynaklan, asilerin Arafat'a sadık iki yüksek rütbeli subayı tutsat ettiklerini bildirdiler. Bekaa'da Filistin gerillaları arasında çarpışmalar sürerken Lubnan'ın diğer kesimlerinde hızlanan Falanjist çatışmalannın da yoğunlaştığı bildiriliyor. Bu arada Israil topçusu da onceki gun Suriye mevzilerini bombardıman etti. Bir Israil askeri sözcusü Suriye hatlarından açılan ateş sonucu iki tsrail askerinin yaralandığını, bunun üzerine Suriye mevzilerin, bombalandıklarını soyledi. Falanjistlerle müslumanlar arasmdaki topçu duellosunda ise Beymt'un doğusu önceki akşam bomba vağrumu altında kaldı. Bombalardan uç kişi öldü. Çok sayıda bina ağır hasara uğradı. Diplomatik alanda ise FKÖ lideri Yaser Arafat. Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba ile son geleşmeleri goruşurkep, Şam'da Moskova yanlısı Filiston Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi" lideri Nazıf Havvatme ile Filistin Halk Kurtuluş Cep Arafat yanlıları bir mevziden daha çekildiler çarpışma ser Arafat liderliğindeki Filistin devrimini desteklediğini" açıkladığını bildirdi. Ote yandan Birleşik Amerika'nın Lübnan ordusuna 57 milyon dolarhk ek askeri yardımda bulunacağı açıklandı. Birleşik Amerika Savunma Bakanlığı'nca bu konuda yapılan açıklamada, ABD'nin yardımının Lübnan ordusunu güçlendirmeyi amaçlandığı belirtildi. Birleşik Amerika Başkanı Ronald Reagan, Lübnan ekonomisinin yeniden inşa edilmesi için de 150 milyon dolarhk yardım sağlanmasını onaylandı. Müsliiman Falanjist topçu düellosu sürüyor Beyrut'un doğusu bomba yağmuru altında kaldı. Arafat vandaşı 15 gerilla öldürüldü. hesi" önderı Georges Habbaş' ın Suriye Devlet Başkanı Hatız Esat'la sık sık temas yaptıkları bildiriliyor. Başkan Reagau'u Ortadoğu temsilcisi Philip Habib ise Kudüs'te Başbakan Menahem Begin'le Lübnan'dan yabancı birliklerin çekilmesi konusunu görüştü. Habib, dün İsrail'den Suudi Arabistan'a gitti. Filistin haber ajansı WAFA, Çin Halk Cumhuriyeti'nin "Ya Yaser Arafat, Arap dunyasında ve genellikle uluslararası diplomatik arenada devlet başkanı protokolu ile karşılanır ve ağırİanır. Suriye'den sınırdışı edilmesi bu bakımdan prestijine indirilmiş acımasız bir darbe oldu. Bekaa Vadisi'ndeki ElFetih birlikleri ve Filistin mücadelesinin askeri lideri Abu Cihad, Suriye kuşatması altında. Abu Cihad'ın Suriye'ye girişi yasak. ElFetih ve FKÖ İçindeki bölünme tehlikeli boyutlara erişti. Filistin mücadelesi en ağır bunalımlanndan birini yaşıyor. Hareketin dağılmasından söz edenler bile var. Tam bu gelişmeler yaşanırken, FKÖ'nun ElFetih'in ardından en önemli ve en güçlu iki örgutü Dr. George Habbaş' ın önderliğindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ile Nayif Havatme'nin önderliğindeki Filistin'in Kurtuluşu için Demokratik Cephe birleşme kararı aldılar. Karar, kuşkusuz, FKÖ'nün yeni bir liderliğe gerek duyabileceği hesaplan güdulerek alındı. FKÖ'nun muhalefet kanadında yer alan ancak Arafat ile hiçbir zaman bağları koparmayan ve örgüt'ün bölunmesine karşı çıkan bu iki Marksist kuruluş kendi açıklamalarına göre, "FKÖ içindeki birlige yardımcı olmak amacıyla" birleşmeye ve ortak bir siyasi ve askeri komuta meydana eetirmeye karar verdiler. BİRLIĞİN KÖKLERİ Her iki kuruluşun kökleri aynı. Ve her ikisinin gelişmesi ElFetih'ten ve ElFetih'teki gelişmelerden etkilenerek oldu. Gerek Halk Cephesi'nin, gerekse Demokratik Cephe'nin kökeni Arap Milliyetçi Hareketi'ne dayanır. Arap Milliyetçi Hareketi (Hareket ElKavmiyyun Arab) 1953'te Beyrut Amerikan Üniversitesi mezunu iki tıp doktoru, iki Hıristıyan Filistinli George Habbaş ve Vedii Haddad tarafından kuruldu. Hareket'in amacı tıpkı Nasırcıbk ve Baas gibi Arap rejimlerini yıkıp egemen olarak tüm Arapları rek bayrak altında birleştirmekti. Ancak, 1950'lerde ve 1960'larda Baas ile rekabete girişti. Nasır ile ittifak kurdu. Hareket çeşitli Arap Ülkelerinde kollar kurdu. Giiney Yemen'deki kolu 1967'de iktidara geldi ve bugune dek de iktidanru korudu. Umman'ın Dofar bölgesinde 1970'lerdeyenilgiyle sonuçlanan bir kurtuluş mücadelesi yürüten cephe de Arap Milliyetçi Hareketi'nin bir kolu idi. 1959'da ElFetih kurulup Filistin'in kurtuluşu için silahlı mücadele tezini ortaya atınca, Arap Milliyetçi Hareketi, buna karşı çıktı ve erken bir ArapIsrail savaşının çıkmaması için Arap ilerici rejimleriyle yani Nasır'ın Mısır'ı ile koordinasyonu savundu. Hareketin Habbaş ve Haddadlı kanadı 1964'te silahlı mücadele fikrini benimsedi. DOGUM VE BÖLÜNME ElFetih'in 1 Ocak 1%5'te (Filistin Devrimi'nin başlangıç ta İki .örgütten Demokratik Cephe, FKÖ'nün en koyu Sovyet yanlısı örgütü biliniyor. Habbaş ise Sovyetler'e yakın ama Demokratik Cephe ölçüsünde de değil. Habbaş'ın Suriye ile ilişkileri de Demokratik Cephe'ye oranla daha mesafeli. Bunlara karşılık, her ikisi de Reagan Plam'na, barış girişimlerine, Ürdün ile konfederasyona, kuramsal planda karşı. ve Filistin Halk Kurtuluş CephesiGenel Komutanlık adlı askeri bir orgüt kurdu. Cibril, bugün, Arafat'ın en amansız muhalifleri arasında. Libya ve Suriye desteğinde. 1969'a gelindiğinde PanArap milliyetçiliği ile yola çıkmış olan FHKC, tümden sola yöneldi ve Marksizme yaklaştı. Ancak, başını Nayif Havatme'nin çektiği daha sol kanat, Habbaş yönetimini Arap rejimleriyle işbirliğini savunan küçük burjuva bir önderlik olmakla suçladı. Habbaş yanlıları ise Ürdünlü bir Hıristiyan olan Havatme'nin ekibini "bilimsel sosyalizmin sadece ismine bağlı toy kahve enteilekdı. Diğer yandan da Arafat'a karşı FKÖ içinde muhalefetin başını çekti. 1973'teki Araplsrail Savaşı'ndan sonra, Habbaş'ın Halk Cephesi, FKÖ içinde "Red Cephesi"ni oluşturarak her türlü uzlaşma ve barış girişimine kapalı bir çizgi izledi. Bu dönemde Demokratik Cephe, Arafat'ın ElFetih'i ile birlikte hareket etti. 19751976'daki Lübnan lç Savaşı bütun Filistinli örgütleri yakınlaştırdı. 1970'lerin sonlarında ideolojik pozisyonlar muhafaza edilmekle birlikte Filistinliler arası ilişkiler genellikle iyi yürudü. Halk Cephesi ile Demokratik GEORGE HABBAŞ Moskova ile ilişkileri daha mesafeli. Dışişieri, Abu Firashn Arap ülkeleri ile ilgili sözlerine tepki gösterdi Suriye Başbakan Yardımcısı Abdulkadir Kaddura, Ankara'da Bülend Ulusu ile göriiştü. Haber Merkezi Dışişleri Bakanlığı sozcüsu Buyükelçi Nazrni Akıman, Filistin Kurtuluş Örgutu'nün Ankara temsilcisi Abu Firas'ın onceki gün düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye'nin iyi ilişkiler içinde bulunduğu Arap ülkeleri hakkında sarfettiği sözleri hoş karşılamıyoruz" dedi. Abu Firas, "Arafat Filistinlilerin iradesi ve islegi ile lider oldu. Oysa Kaddafi ile Esat tanklarla toplarla iktidarı elde ettiler. Şimdi de Arafat'ın yerine başkasını getirmeyi istiyorlar. ÇUnkü amaçlan Liibnan'ı tsrail'le birlikte paylaşmaktır. ABD, tsrail ve Suriye arasında anlaşma ABD Dışişleri Bakanı Shultz'un Manila'da yaptığı konuşma ile ortaya çıkmıştır" demişti. Dışişleri sozcüsu Akıman'ın, Turkiye ile iyi ilişkiler içinde bulunan Arap ülkeleri olarak Suriye ve Libya'yı kastettiği sanılıyor. Nitekim. Suriye Başbakan Yardımcısı Abdulkadir Kaddura dün Tiırkiye'ye geldi. kaddura, Devlet Bakanı Sermet Refik Pasin'ın konuğu. Konuk Suriye yetkilisi Ankara'ya geçmeden once Yeşilköy Havaalanı'nda verdiği demeçte, Suriye'nin FKÖ içindeki ihlitaflara karışmadığını, tarafsız kaldığını ve Filistin davasını 194648 Savaşından beri desteklediğini soyledi. Suriye Başbakan Yardımcısfnın ziyaretinde Turkiye ile Suriye arasında iktisadi, ticarı ve siyasi ilişkilerin ele alınacağı beîirtildiyse de, bölgede son gunlerde Suriye'nin taraf olduğu gelişmelere dikkat çeken gozlemcıler ziyaretin zamanlanmasını ilginç olarak niteliyorlar. Abdulkadir Kaddura'nın Ankara'ya gelişi dün sabah Dışişleri brifinginde açıklanmamıştı. Kaddura dun saat 18'de Başbakan Ulusu tarafından kabul edildi. Daha sonra Devlet Bakanı Sermet Refik Pasin ile görüştü. NAVİF HAVATME Ko>u Sov\et yanlısı olarak biliniyor. Kissinger: Batfdaki görüntümüz üstünde durdu Henry Kissinger'in gelişinin temel 2 amacı vardıt Bilgilenme ve Reagan ybnetimi adına gayri resmi olarak görüş açıklama. Kissinger.Cumhurbaşkanı Evren dışındaki görüşmelerinde sürekli bilgi aldı, sadece Evren tarafından kabul edildiğinde bazı konularda görüşlerini açıkladı. SEDAT ERGİN ANKARA ABD Dışişleri eski Bakanı Dr. Henrv Kissinger, onceki gun Türkıye'den ayrılırken, bir hafta suren zıyaretininbilançosuolarak kulislerde bir dizi soylentı ve yorumu da arkasında bıraktı. Bu söylenti ve yorumlar içinde ha\al mahsulu ve yakıştırma olanları ayıklavıp, Kissinger'in Turkiye've gelişinin gensinde yatan nedenleri incelediğimizde karşımıza şu sonuçlar çıkıyor. 1) Kissinger, ABD'de yaşayan unlu Turk işadamı Ahmet Ertegun'un davetlisi olarak Türkıye'ye geldi. Kissinger gibı ABD'de siyasi ve ekonomik çevrelerde ağırlığı olan bir şahsiyetle yakınlık ilışkısıni sağlamlaştırmak reklam yonu de duşunulduğunde Ertegun'un iş hayatındaki itıbarını yukselticı bir rol oynadı. Turkiye'de bazı yatırımlara girişmek hazırlığında olan Ertegun, bu çerçevede 1 taşla 2 kuş vurmuş oldu. 2) Kissinger'in başlıca geliş nedenlerinden biri, Turkive'nin dış politıkası, ıç politik durumu ve ekonomisi hakkında bilgi toplamak, var olan bilgilerinı son gelişmelerin ışığında tazelemektı. Gerek Ankara'da hukümet gerekse Istanbul'da ozel sektorün en ust duzeyde temsilcilerı ile goruşerek ilk ağızdan bilgi ve değerlendirmeler aldı. FİRMALARA BİLGİ SATACAK 3) Bilgilenme amacı 2 noktayadonuktu:: Bırıncısi Kissingerın kendi işleriyle ilgili. Kissinger kendi adını taşıyan bir danışmanlık firmasınıh başında bulunuyor.fjçuncu Dunya'da>atırım yapacak şirketler kıssinger'den yatırım yapacakları ulkedeki siyasi istikrar koşulları hakkında görüşlerini soruyorlar. Ya da dünya politikasındaki gelişmelerin ekonomıye etkileri konusunda değerlendirmelerini alıyor. Kissinger, bu bilgi hizmetlerini kuşkusuz milyonlarca dolar.tutarında fiyatlarla satıyor. İşte Turkiye'de edindiği bilgilerin kendisine bir yararı. Danışmanlık işlerinde kullanabilecek olmasından geliyor. Kissinger, bu hususu Ankara'ya varışında yalanlamadı ve "Eğer firmalar ileride bana Turkiye ile ilgili soru yoneitecek olurlarsa. Kendilerine daha bilgili bir şekilde yanıt verebileceğim'" dedı. YARI RESMt TEMSlLCt 4)Kissinger, yalnızca kendi danışmanhk firması için değil, aynı zamanda Reagan Yönetimi için de bir tur yarı resmi temsilci olarak Türkıye'de bulundu. Kissinger ,Vaşhington'a donuşünde, ozellikle hükümet kanadından edindiği izlenimleri bir rapor halinde Reagan Yönetimi'ne aktaracak. Zaten gelişinden önce Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığıyla temas etmişti. ABD Büyükelçiliği'nin Kissinger'in ziyaretine karışmadığı yolunda bir göruntü vermek istemesi de ancak bu yarı resmi rrüsyonunun saklanması çabasıyla açıklanabilir. Ankara'ya geldiğinde kendisini Büyükelçüik' ten kimse karşılamadı. Ama Dışişleri eski Bakanının havaalanından doğruca gittiği yer ABD Buyukelçisi Robert Struzs Hupe'nin evi oldu. EK TEMASLAR 5) Bilgi toplama ve temas konularında son derece istekli gözuken Kissinger, tesadüfen Ankara'da bulunan Yugoslav İçişleri Bakanı Stane Dolanc ile de görüşmekuıı geri kalmadı. lstanbııl'da iken de ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 3 numarası Richard Perle ile görüştü. HEP KtSSİNGER SORDU 6) Hükümet kanadı ile temaslarında çoğunluk Kissinger sordu. Türk tarafı yanıtladı. örneğin Dışişleri Bakanı llter Turkmen ile görüşmesinde Kissinger Kıbns sorununda olsun Ortadoğu üzerinde olsun hep soru soran taraf oldu, Turkmen'in değerlendirmeleri ve bakışaçısını almaya çalıştı. Bu haliyle yönelttiği sorular ABD'nin yakından ilgilendiği ve Türkiye'nin de söz sahibi olduğu konularda bir tür "nabız yoklaması" şeklinde «eçti. TÜRKİYE'NtN BATI'DAKt GÖRÜNTÜSÜ 7) Kissinger'in Türk Hükümet temsilcileri ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile görüşmelerinde bilgilenmeyi bırakarak görüş açıkladığı konular da oldu. Örne6in Cumhurbaşkanı Kenan (Arkası ll.Sayfada) ABD eski Dışişleri Bakam'nm ynnkı uyundıran ziynretinin dökümü Kazalarda ilk yardımı trafik polisi yapacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tum trafik polislerinin ilk ve acil yardım kurslarından geçirildiği, bundan böyle trafik polislerinin sağlık personeli olmadığı yer ve zamanlarda trafik kazalannda ilk ve acil yardım yapaçakları açıklandı. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, bu nedenle tüm trafik taşıtlarında ilk ve acil yardım çantası ile gerekli sağlık malzemesi ve ilaçlann bulundurulduğu belirtilerek, bunun ölum oranlarında azalmaya neden olacağı bildirıldi. Açıklama şoyle: "Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarından sonraki ölümlerin ortalama 0/010 unun olayın ilk 5 dakikası, 0/0 50'sinin ilk yarım saat içerisinde öldiiğü belirlenmiştir. Goriiluyorki, ilk ve acil yardımın yerinde ve zamanında gereği gibi yapılmayışı. öliim oranının artmasına neden olmaktadır. Kazalardaki olum oranını azaltmak amacıyla illerde sağlık kunıluşlan ile işbirliği yapılarak, Emniyet Genel Müdurlüğü'nün trafikte görevli personeli, belli bir plan ve program içinde acil ve ilk yardım kurslanna alınmışttr. Bu kursları goren polisler, trafik kazalannda, sağlık personelinin mudahalesine kadar acil ve ilk yardımı yapabileceklerdir Ayrıca tum bolge trafik ünitelerinde birer sağlık odası oluşturulmuş, bu odalar ilk ve acil yardımın yapılabilmesi için gerekli sağlık malzemesi ile donatılmıştır." U&İUCE Ö26Cİ&Ü6U Kozmetikler halkın sağlığını tehdit ediyor Uç güneş yağı ve bir krem üzerinde yapılan çalışmalarda,her türlü cerahatlenmeye yolaçan ve kana kanştıklannda tehlikeli hastalık yapıcı mikroplar elde edilmiş. SERPİL GÜNDÜZ Hileli ve bozuk gıda maddelerinin yol açtığı hastalıklar gündemde iken, bebe şampuanlan, bebe kremleri ve kozmetik maddelerinden hastalanabileceğinizi hiç duşündünuz mu? Şimdiye dek yapılan çalışmalarda, 3 güneş yağı ve 1 kremden her türlü cerahatlenme yapan ve kana kanştıklan zaman, tenlikeli hastalık yapıcı mikroplar elde edilmiş. Bu mikroplar kesinlikle hiç bir kozmetikte bulunmaması gereken mikroplar. Yapılan çalışmalar bu konuya daha bir ozen gosterilmesi gerektiğini ortaya çıkarıyor. İstanbu Tıp Fakultesi'nden Profesör Doktor Enver Tali.Çetin, Doktor Biolog Gülten Öttik ve Eczacı Selim Badur'un, tstanbul Tıp Fakültesi Mecmuasının 43. bölümünde yayınlanan calışmalarında, değişik firmalara ait 47 kozmetiğin mikrobiyolojik kontrolü yapılmış. Denenen numunelerin bir bölümünde hastalık yapmayan mikrop sayısı için verilen sınırın aşıldığı saptanırken, diğer bir bölümünde, hiç bir kozmetikte bulunmaması gereken mikroplar elde edilmiş. Yapılan bu çalışmada kozmeliklerin mikrobiyolojik kalitesi için verilen sınır şöyle: • Çocuk pudraları, ruj, göz kozmetikleri, traş köpüğü, güneş yağı gibi kozmetiklerde hastalık yapan mikroorganizma olmamab, hastalık yapmayan mikrop sayısı ise 1 gramda 100'ü geçmemelidir. • Diş macunlan, cilt temizleme tonik ve sütleri, şampuan, krem, ytiz losyonu, makyaj malzemeleri, deodorant ve parfümlerde hastalık yapan mikrop olmamalı, hastalık yapmayan mikrop sayısı 1 gramda 1000'i geçmemelidir. SADECE TRAŞ KREMLERİ STERÎL... Prof. Dr. Enver Tali Çetin, doktor Biolog Gülten Ötük ve Eczacı Selim Badur'un çalışmalannda elde edilen bulgular şöyle: "Mikrobiyolojik kontrolü yapılan 8 traş kreminin tümünün sterih4 gliserinli ve silikonlu el kreminin 3'iınün steril, bir tanesinın kirii, 15 yağlı kremin 9'u steril, 6'sının da mikrop içerdiği ortaya çıkartılmıştır." Çalışmada verilen sonuç şudur: "Kremlerin hiç biri hastalık yapmayan mikrop sayısı için verilen sının aşmamıştır. Güneş yağlannın 3'ü hastalık yapmayan mikroplar için verilen sınırı aşmıştır." Bu çahşmalarda çıkartılan sonuca göre ozellikle goze uygulanan kozmetiklerin doğuracağı tehlikeler yüzünden kontrolü gerekmektedir. • İngiltere'nin Tottenham Hot^purs futbol takımı, Londra'nın en eski spor kulüplerinden. 1965 yılında, altın çağını yaşadığı yıllarda fotoğrafını gördıiğümuz Tottenham'ın hisse senetleri, şimdi Londra Borsası'nda satılacak. Borsada futbol kulübü de var, dünyu güzeli de... Magazin Sersisi Fenerbahçe, Galatasaray. Beşiktaş, hatta Trabzonspor kuluplerinın şırketleşme yolunda yıllardır harcadıkları çabayı bilenler, Turkiye dışında bu işin çok başka biçimde gerçekleştiğini gorünce herhalde epey şaşıracaklardır. Yasalarımız Turkıye'deki spor kuluplerinın şirketleşmesine olanak vermezken, Ingıltere Bırincı Lig'ınin en unlu kulüplerinden biri, defalarca lig ve kupa şampiyonu olmuş, Avrupa kupalarında başarı gostermiş Tottenham Hotspurs. para sıkıntısı çektiği için, hisse senedi karşılığında 3 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar Türk Lirası) toplamak için Londra Borsası'na girdiğini resmen açıkladı. Tottenham, bu karara niçin vardığını bir inşaat ya da kimya kuruluşunun ciddiyetiyle bildiriyor. Bir eski hisse senedine karşılık hissedarlarına 25 sterlinlik 10 yeni hisse senedi onermeyi tasarlayan kulup yöneticileri, bu yoldan ilk ağızda 1 milyon 150 bin sterlin toplamayı amaçlıyorlar. Kulübün 4 milyon 400 bin sterlin borcunun bir bolumunü kapatma amacını güden bu girişimin ardından, Tottenham, bir holdıng şirket kurucak ve kulüp adına borsada bu holding yer alacak. Londra Borsasf nın yaratıcılığa olanak vermesi bile futbol kulubüyle de sınırlı kalmıyor. Ingilız iş adamaları "Dünya Güzeli"ni bile borsada değerlendırebiliyorlar. Aslında borsada yer alan "Dünya Güzeli"nin kendisi değil.yarışmaüuzenleyenkuruiuş. ANKAR.4 (a.a.) Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı Ismet Inönü'den kalan her türlü anı, belge ve eşyaları toplamak, korumak, uzman \e araştırmacıların yararlanacakları duruma getirmek amacıyla, Ankara'da "Inönii Vakfı" kuruldu. İnonu Vakfı beş milyon lıra mal varhğı ile Inonn'nun t^ı Mevhibe İnönü, çocuklan Lrdal tnönü, Omer Inönu ve Ozden Toker taratından kuruldu. Inönti Vakfı kuruldu