Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 23 HAZİRAN 1983 TELEVIZYON 20.00 İftara doğru Kur'anı Kerint isra suresi 2330'uncu ayetleriMustafa Öztürk okuyor. Ayetlerin Türkçe açıklamasından sonra, Hukukçu ve ilahiyatçı Alaaddin llhan'm Hak vegörevlerimiz konulu bir konuşması yer alıyor. llahi ile devam eden program Ezart ve iftar duasıyla son buluyor. Kültür Servisi 11. Uluslara20.30 Haberler rası İstanbul Festivali bugün Atatürk Kültür Merkezi Büyük 20.55 Hava Durumu Salon, Açıkhava Tiyatrosu, Ru21.10 TV Oyunu: Fazilet Eczanesi II (Renkli) melihisan ve Yıldız Sarayı Has Haldun Taner'in eserinde, tzmir Devlet Tiyatrosu sanatçüarı rol Bahçe'de gerçekleştirilecek beş alıgösteriyle sürüyor. yor. İstanbul'da Boğaziçinde 30yüdır faaliyette bulunan bir eczacı Atatürk Kültür Merkezi Büyöre halkıyia haşır neşirdir. Birgün eczanenin bulunduğu binamn yük yıkılması gerekir. Eczacı buna karşı koyar. Yapım: Ekrem Çatay. Salon'da iki seçkin oda müziği topluluğunun konseri yer aüyor. Bugün saat 18.30'da Festival 22.00 Türk Sanat Müziği çerçevesinde vereceği tek konseAyşe Tunalı ekrana geliyor: Gece sessiz ve karanlık, Ayrılık Yaman Viyana Üçlüsü, Beethoven, rinde keliırte, Gurbet içimde bir ok, Seher vakti esen rüzgar, Ah bu göVillaLobos, Donizetti, Joplin, nül hırsızı. Gershmn, RimskiKersakov, Genin ve Pıinz'in yapıtlannı seslen22.15 Haber program direcek. Flüt, fagot ve piyano gibi değişik bir çalgı üçlüsü oluş22.50 Haberler turan topluluk İstanbul Festivali'ne daha önce de katılmıştı. 23.00 Kapanış 1959 yılında Italya'nın Padova kentinde kurulan t. Solisti Veneti bugünkü konserinde Vivaldi, Bach, Cordli, Lecce, Rossini ve Albinoni'nın yapıtlanndan Spor programı erken saate alınsın oluşan bir program sunacak. SaÖyle sanıyoruz ki, TRT televizyonunun nitelik düzeyini nat eleştirmenlerince italya'nm yiikseitmemesinin başlıca nedenlerinden biri de, karşısında en önemli oda müziği orkestrası kendısini zorlayacak, daha iyi izlenceler hazırlamak zorunda olarak kabul edilen I. Solisti Vebırakacak bir rakibinin olmaması. Bu durum, anlaştlan, televizyon yöneticilerini "Biz ne yaparsak iyidir" anlayışına suriikluyor. Televizyonu bu konuda yarışma oriamma sokabilecek video ise şimdilik ülkemizde yaygın yığmlara ulaşmıyor. Geçende, televizyonda yapılan izlence değişiklikleri sonunda, spor izlencesi bir ara olduğu gibi yine geç saatlere alındı. Kuşkusuz, en gertç kuşakiann da izleyebilmesi açısından bu saat sakıncalıdır. Spor izlencesi yine daha erken saatlere Kültür Servisi Bilgesu Erealınmalıdır. nus'unFederal Almanya'da Kiel devlet Tiyatrosu'nca sahneleneHasan Yürür/A \TA L YA cek "Ikili Oyun"u Berlin Yönetmen Okulu'nubitiren Bayan Petra Frmonta yönetecek. Oyuncular, Renata Dohna ve kası yarın. 16.40 Turküler geçi Murat Yeinsoy TRT I 1979 yılında Münih Sanat 05.00 Açılış program ve kısa haber di. 17.00 Olayların içinden. ler 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Şarkı 17.30 Küçük konser. 18.00 Be Akademisi'ni bitiren Renata lar \eO\nn ha\alan. 06.00 Köye ha raber ve solo şarkılar. 18.30 Dohna, Stuttgart Devlet Tiyatberler 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Dünya hikayeciliğinden örnek rosu'nda tiyatro çalışmalanna Gunaydın. 07.30 Haberler. 07.40 ICT. 19.00 tki solistten turküler. başladı. Bir süre sonra Kiel devGunün içinden. 10.00 Kısa haberler. 19.30 Hafif müzik. 19.45 Şarkı let Tiyatrosu'na geçen sanatçı, 10.02 Arkası yarın. 10.22 Reklamlar ve oyun havaları. 20.15 Alman klasiklerinin ve Brecht lar 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türkuler 11.20 Hafif Müzik. 11.40 Şar Turküler gecidi. 20.40 Türkçe oyunlannın beğenilen baş oyunkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Rek sözlü hafıf müzik. 21.0001.00 cusu. Mural Yeinsoy ise, yıllar önce Federal Almanya'ya göçen lamlar. 12.10 Ö|le uzeri. 12.55 Rek TRT 1 ile ortak yayın. bir türk ailenin oğlu. 1976 yılınlamlar ve Radyo Programlan. 13.08 TRT III Haberleı. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 da Hamburg devlet Sanat AkatBölgesel Ya>ın \e reklamlar. 14.45 06.58 Açıhş ve program. 07.00 Gu demisi'ni bitiren Yeinsoy, bir süÖğleden sonra. 16.00 Kır,a haberler. ne başlarken. 08.00 Sabah konseri. re de Marsel Marceau'dan pan16.05 Çeşitli Halk Muziğ:. 16.25 Ha 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Küçuk fif muzik. 16.40 Şarkılar. 17.00 konser. W.3O Kenny Rogers Söylü tomim desleri aldı. Daha sonra Olayların içinden. 17.30 Din ve ah yor. 10.00 Siz ve müzik . 11.00 öğ ltalya'ya geçerek Commedia lâk. 18.00 Kısa haberler. 18.05 Çoleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 dell'Arte üzerine çaüş.rnalar yapcuk bahçesı 18.20 Haftanın çocuk Dıskotegimizden. 13.00 Konser sa tı. Gogol'ın "Bir Delinin Hatışarkısı. 18.2521.00 Bölgesel yayın ve aıi. 14.30 Klasik Türk müziği koro ra Defteri" adlı oyunuyla dikkaiftar programlan. 21.0001.00 su. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 ti çeken Yeînsoy film çalışmalaTRT2 ıle onak yayın.21.00 Haber Günün Konseri. 17.00 Haberler. rı da yapıyor. ler. 21.30 Turk halk muziği toplu 17.12 SizLer için. 18.00 Plaklar dö978 yıhnda Macil Koper yöneprogramı. 22.00 Kısa haberler. 22.05 nüyor. W.OO Haberler. 19.12 Bir Beraber şarkılar.22.30 Küçuk kon konser. Î0.45 Hafif müzik. 21.00 timinde Dostlar Tiyatrosu'nda ser. 23.00 Haberler. 23.15 Oecenin Perşerabe konseri. 22.00 Haberler. sahnelenen "tkili OyuıT'da, yuİçinden. 00.55 Gunun haberlerinden 22.12 Gecenin gecirdikleri. 23.00 karda görülen Genco Erkal ve özetler. 01.00 Proaram ve kapanış. Opera saati. 24.00 Gece ve müzik. Meral Onuktav sezon boyu ilgiy01.0005.00 Gece yamı. 02.0003.30 01.00 Program ve kapanış. le izlemişlerdi. Mn.Uluslararası İstanbul Festivali Bugün programda bir bale ve 2 müzik topluluğu var neti, aynı zamanda Salzburg Festivali'ne 10 kez katılan tek oda müziği topluluğu. Topluluğun kurucusu ve yönetmeni Claudio Scimone ise, günümüzün en önemli oda orkestrası yönetmeni sayıhyor. !. Solisti Veneti ile başta Vivaldi olmak üzere ünlü ttalyan bestecilerin yapıtlannı plâk yapan Scimone, yine aynı toplulukla birlikte elliyi aşkın ülkede konserler vererek dünyanm belli başlı şenliklerine katıldı. Küba Devlet Balesi bugün saat 21.30'da Açıkhava Tiyatrosu'nda son gösterisini sunuyor. Küba Devlet Balesi'nin kurucusu, yönetmeni ve başbalerini Alkia Alonso, New York'ta edindiği bale deneyimlerini anayurduna taşıyarak baleyi Küba kültürünün bir parçası durumuna getiren bir sanatçı. Alonso, Kübada bale sanatı konusunda şöyle diyor: "Eskiden Kuba'da koregrafi sanatı diye bir şey yoktu. Amı bugün bir ıılusal bale okuIumu2 var. Bate yazıiannın yayınlandtğı 3 aylık bir dergi çıkıyor. Baleyle ilgili acık oturumlar, konferansiar düzenleniyor. Köba Devlet Balesi olarak, bale tarihinin klasiUeşmiş yapıtlannn y»nı ara giincrf lemalann yer atdıgı modern baleden de örnek veriyoraz. ÖrnegİH ŞUUi miuikçi Viktor Jara'nın amsu» onun iki bestesini yonınüadık." Bugün Devlet Tiyatrosu sanatçılanrun saat 21.30'da Rumelihisan'nda sahneleyeceği "Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Ltşc" ve Konya Turizm Derneği'nin saat 21.30'da Yıldız Sarayı Has Bahçe'de sergileyeceği Sema Gösterisi'nin yanı sıra "Sinema Günleri 83" programı çerçevesinde de Şişli Kent Sineması'nda ttalyan yönetmen Mauro BologBini'nin "Kamelyulı Kadının Gercek Öyküsü" adb fılmi gösterüecek. Bolognini, bu yapıtında Alexandre Dumas Füs'in ünlü yapıtına kaynaklık eden olaym gerçek öyküsünü anlatırken, aynı zamanda geçen yüzyıl Fransası'ndaki çürümenin, düşüşün sinemasal bir anlatımını sunuyor. Ozetle Niyazi Yoltaş'ın Mevlana'si Niyazi Yoltaş, Mevlana'nm ünlü yapıtı "Mesnevi"den derlediği ve çizgilerle canlandırdığı öyküleri bir kitapta topladı. Kuşe kağıda renkli olarak bastlan kitabm başmda, Mevlana'nm yaşam öyküsü Mevlevilik ve Mevlevi ayinleriyle ilgili bilgiler yer alıyor. Minyatür Yaymları dizisinde çıkan kitabut, Türkçesinden başka tngiUzce, Fransızca ve Almanca bakılan da var. Lire Dergisinin gezisi Fransa'da her ay yayımlanan "Lire" Dergisi geçtiğimiz günlerde ilginç bir girisimin ikinci uygulamasım gerçekleştirdi. Bir yolcu gemisiyte geziye çıkacak olan kişilere birkaç yazann eslik etmesi "Lire" dergisinin bu özgün buluşu. Buyıl "Mernoz" yolcu gemisiyie yapılan geziye dört ünlü yazar katıldı ve yapüklan konuşmalarla yolculann tekdüze yaşamına renk kattüar. Gezinin dört konuk yazan, ülkemizde "Parcalanmış împaratorluk"adb kitabıyla bitinen tarih Profesörü Helene CarrereD' Encausse, yıUarca sürgünde yasayan ünlü Ispanyol yazan "Jorge Semprun, Fransız Akademisi üyesi, romancı Jean D' Ormesson ve oyun yazan Felicien Marceau'ydu. İZLEYÎCİ GÖZÜYLE ESKİDEN KÜBA'DA BALE YOKTU Böyle diyor Kflbm Devlet Balesi'nin kunıcusu Alicia Alonso. Ama bugün, sistemli çalışma sonucu, yukarda görüldügü gibi başarıh örnekler sunan bir Küba Ulusal Balesi var. Ikili oyun Almanya'da sahnelenecek Mozaik ve Gary Burton konserleri FtLtZ ALt LASLO Konser mevsiminin bitimiyle tstanbul Festivali hayhuyunun başlaması arasında kalan boşlukta, iki değişik konser izledik. "Mozaik" Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden ve mezunlanndan Saruhan Erim, Mehmet Taygun, Sumru Erim, Ezel Akay, Ayşe Tütüncü Serdar Ateşer, Levon Bahkçığlu, Mehmet Tütüncü, Sabir Yücesoy ve Gökhan Gürses'in imecesinin adı. Ayşe ve Mehmet Tütüncü kardeşleri yakından tanımasaydım inanın, yerimden kımıldayıp da Hodri Meydan'a kadar uzanmayı ve güzel bir pazar gününü iki. ye bölmeyi aklımdan geçirmeyecektim. "İşte, amatör çocuklar bir araya gelmişler..." deyip geçecektim. Oysa. bu konser değme profesyonellerin özenmesi gereken bir düzeydeydi. "Mozaik"in her üyesini tek tek tanımak istiyor insan, nasıl oluyor da içinde yaşadığımız ortamda bazı gençler böyle kaliteli mü2'k yapabiliyorlar diye hoş bir soru takılıyor aklımıza. Ayşe Tütüncü, piyano, blok flüt, arada bir de marakas gibi şeyler çalıyor, her dilde şarkı söylüyordu Mehmet Tütüncü kendi ifadesiyle epeydir kemana el sürmediği halde, dinleyiciyi pek coşturan iki Macar müziği solosunu tekrar etmek zorunda kaldı. Bir de kemana daha sık ei sürse neler olacak, düşünün artık. COŞMAMAK ELDE DEGİL Saruhan ve Sumru Erim'in, bu genç çiftin ortak özellikleri, her ikisinin de biünçle ve doğru yaklaşımla kullandıklan Tann vergisi güzel sesleriydi. Her dilde kusursuz stil anlayışı ve yumuşakhkla söyledikleri şarkılara gitar ve mandolin çalarak eşlik ediyorlardı. Ezel Akay, topluluğun sözcüsü, Ustelik galiba moral hocası da o. Arkadaşlanru öyle büyük içtenlikle dinleyip ytireklendiriyor ki, coşmamak elde değil. Şarkılann muzip yanlanm işliyor. Vurma çalgıları, hele davullan öyle canla basla çalıyor ki sormayın. Mehmet Taygun gitar, blok flüt ve vokallcrde.Serdar Ateşer vokal ve bas gitarda, Levon Balıkçığlu vokal, akordeon ve ağız mızıkasında, Sabir Yüccsov van flüt ve m&ndotinde teket teker parlayan, daha önemlisi toplu ekip çalışmasındaki içtenlikleriyle dikkati çekiyorlardı. "Mozaik" Topluluğu, dünya halk şarkılanndan, insanlık, barış ve sevgi kokan parçalar seçmişler ve konser programlannı bu hassas denge üzerine oturtmuşlardı. Profesyonel müzisyenlere parmak ısırtacak, hatta taş çıkartacak düzeydeki düzenlemelerin bir bölümü bestecilik çahşmalan yapan Ayşe Tütüncü tarafından, geri kalamyla toplu çalışma sırasında tüm ekip tarafından kotanlmış. Fransız, Alman, Amerikan, Türk, Yunan, Güney Amerika, Macar, çingene ne halk şarkılannı yorumlarken, her ülkenin folkloruna özgü şarkı soyleme ve çalgı çalma biçimlerine ve özellikterine de dikkat etmeleri, ellerindeki kısıtlı çalgılardan inandırıcı tınılar elde etmeleri, değme profesyonellerin beceremediği düzeydeydi. "Mozaik" topluluğunun çalışmalannın iki konserle sınırlı kalmamasını, gelecek mevsim sürekli konserler vererek, ülkemizde de gençliŞin aşkla ve inançla müzikte öncülük yapabileceğini kmnıtüunasuu yürekten dileriz. Dizzy Gillespie, Duke Ellington, Herbie Mann, vb. gibi caz yıldızları bir zamanlar Türkiye'ye gelirlerdi. Hem bizi, hem de onları şaşırtan caz dinleyicisi potansiyeli karşısında açılırlar, şaşkınhklarını itiraf etmekten kaçınmazlardı. Uzun bir aradan sonra, bir caz yıldızı daha uğradı ülkemize. Yaşayan tek olağanüstü caz vibrafoncusu diyebileceğimiz Gary Burton artık 40 yaşında. Newport Caz Şenliği'nde dinleyiciye parmak ısırtan o ilk önemli konserinden bu yana 22 yıl geçmiş. Bir zamanlar cazın "harika çocuğu" olan Gary Burton, artık olgunlaşmış, hele şöyle böyle 20 yıldır birlikte müâk yaptığı basçı Steve Swallow'un saçı, sakalı ağarmış, o eski uçuk delikanlının yerine yaşını başını alan bir ermiş gelmiş. KULAKLARIN PAS1 GİTTİ Gary Burton, vibrafon denilen, Afrika ve Güneydoğu Asya kökenli vurma çalgıya, üstün tekniği ve polifonik çeşitleme yeteneğiyle değişik bir boyut kazandırmıştır. 13 haziran konserinde Gary Burton Dörtlüsü'nden oldukça standard parçalar dinledik ama herbiri kulağırruzın pasını, yüreğimizin örümcek ağlannı silip süpürdü. Bud Powell, Chick Corea, Duke Ellington, Keith Jarrett, Dizzy Gillespie'nin parçalarının yanı sıra, dinleyiciyi coşturan "No More Blues" ve "O Brande Amor" gibi Brezilya cazından örneklerle geceyi renklendirdiler Topluluğun öteki iki üyesinden genç alto saksofoncu ne kadar gelecek vadediyorsa, davullardaki genç de o kadar iticiydi. Gary Burton ilk fırsatta daha az gürültü yapan bir davulcu bulsa hem kendi, hem de dinleyicisi için daha hayırlı olur sanınm. Kafka 'nın "Değişme"si TV'de Bu yıl doğumunun 100. yıL kutlanan büyük yazar Franz Kafka'nın Türkçeye de çevriün "Değişme" adlı öyküsü TVye uyarlandı. Fransız televizyonunca yapılan uyarlamayı Jean Daniel Verhaegue gerçekleştirdi. Başlıca oyuncularsa, Madeleine Robunson, Pierre Etaix ve Julien Guiomar. "Değişme"nin kahramam Gregoire Samsa'ya sesini veren ünlü aktör Samy Frey. Evet,flbnboyunca Frey'in yalnızca sesi duyuluyor, ama kendisi hiç görülmüyor. RADYO Swannlann Aşkt sonunda ekranda Marcel Proust 'un sinemaya uyarlanması çok zor olan dev yapıtlanndan "Swannların Aşkı" sonunda beyaz perdeye uyarlamyor. Yönetmenüğini Alman sanatçı Voiker Schlöndoffun yapacağı fîlmde, baş kadın rolü olan Odette 'i ttalyan ytidızı Ornella Muti.Barun Charlus rolünüyse Alain Delon oynayacak. Türk Karikatüru Almanya'da Federal Almanya 'nın OstenaUee kentinde ' 'Dünden Bugüne Türk Karikatüru" konulu bir sergi açıldı. 9 haziran günü açılan "Dünden Bugüne Türk Karikatüru " sergisi 26 Haziran günü sona erecek. Serginin açıaştnda bulunan Türk karikatürcü Kâmil Masaracı, bir konuşma yaparak, Türk karikatürünün dünden bugüne eriştiği aşamalan anlattı. Sahur programı. TRT II 06.58 Açılış ve program. 07.00 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Turküler ve oyun haiaları. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Konut de>ince. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Turkuierden bir demet. 10.30 Ahm yıllar. 11.00 İki solistıen şarkılar. 11.30 Bağlama takımından oyun havaları. 11.45 Hafif muzik.' 12.00 Şarkılar ve saz soloları. 12.30 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Çeşitli müzik. 13.45 Şarkılar. 14.00 Üni\ersite korosu. 14.30 Yabancı dıl oğrenelim. 15.15 Turküler.15.30 Barok müzik. 16.00 Gonu! sesimiz. 16.20 Ar İTÜ RADYOSU 19.00 Açılış ve program. 19.01 SLPPE: "Şair ve Köylu" Uvertüru. G.Solti yön. Viyana Filarmoni Ork. 19.11 CHOPIN: 4,5 ve 6 numaralı Polonezler. W. Malcuzynski (Piyano). 19.35 SAINT SAENS: Viyolonsel Konçertosu, La Minör, OpJ. G. Cassado (Viyolonsell ve J. Perlea yön. Bamberg Senfoni Ork. 20.00 RAHMANtNOF: Paganini'nin bir Teması Uzerine Rapsodi, Op.43. J. Katchen (Piyano) ve A. Boult yon. Londra Filarmoni Ork. 20.18 ÇAYKOVSKt: Bir Rokoko Teması Üzerine Çeşitlemeler. M. Rostropovich (Viyolonsel) ve G. Rozhdestvensky yön. Senfonik Ork. 20.40 BRAHMS. Senfoni, No. 1, Do Minor. J. Horensıein yön. BadenBaden Güney Batı Alman Radyo Senfoni Ork. 21.25 Hava raporu, ertesi günun programı ve kapanış. Altın Portakal Film Şenliği'nin hazırlıkları tamanılanıyor Kültür Servisi Antalya Şenliği'nin anı etkinliği olan Ulusal Altın Portakal Film Yansması yirminci yılını dolduruyor. 20. Altın Portakal Film yanşmasına katılmak isteyen yapımcı ve yönetmenlerin 7 Eylül 1983 tarihine kadar gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunmaları gerekiyor. Şenlik Yürütme Kurulu, 15 Eylül 1983'te bu başvurular uzerinde bir değerlendirme yapacak. Gerekli görülürse bir ön elemeye de gidilebilecek. Yarışmaya katılması kesinleşmiş filmlerin, Film Denetleme Kurulu'ndan geçmiş kopyalannın 21 Eylül 1983 çarşamba gününe kadar teslim edilmesi zorunlu. Altın Portakal Yanşması'nın ödül sistemi aynen sürüyor. Birinci, ikinci ve üçüncü gelecek fılmler dışında, en başanlı kadın ve erkek oyuncuya, en başarıh yönetmene, senariste, görüntü yönetmenine, müzik yapımcısına, yardımcı kadın ve erkek oyunculara Altın Portakal ödülleri verilecek. Birinci gelecek filmin ödülü 200.000, ikinci gelecek filmin 150.000, üçünçünün 100.000 lira. 1983 yılının ödüllendirme sisteminde bir yenilik var, yönetmeliğe "Onur Ödülü" adında bir ödül konmuş olması. Bundan böyle her yıl, Türk sinemasına uzun yıllar emeği geçmiş, sinemamızın gelişmesinde rol oynamış, Antalya Şenliği'ne destek ve katkıda bulunmuş Türk sinema dünyasından bir kişiye "ŞenHk Onur Odülü"verilecek. Seçici Kurul'un bu niteliklere sahip olan üç adayı saptayıp Yürütme Kurulu'na önermesi üzerine, Yürütme Kurulu, bu üç adaydan birini seçecek. 20. Altın Portakal Film Yarışması'nın bir özelliği de, yirmi yıl önce ilk yanşmada ilk Altın Portakal Ödülü'nü alan en iyi kadın ve erkek oyuncuyla en iyi yönetmenin onur konuğu olarak çağrılmalan. En iyi erkek oyuncu seçilen İzzet Günay geleceğini bildirdi. Türkan Şoray'la Halit Refiğ'den henüz kesin karşılık alınamadı. Bu yıl Antalya Sanat Şenliği'nde bir "Türk Kısa Metraj Filmleri Toplu Gösterisi" de planlanıyor. Bu konuyla ilgili olarak önümüzdeki günlerde duyuru yapılacak, toplu gösteride filmlerinin yer almastnı isteyen yapımcüarın Belediye Basın ve Halkla llişkiler Müdürlüfü'ne basvurmaları istenecek. "Eskiler alayımcı" değilim ama... EŞREF ÜREN Kesim sanatı moda değildir. Moda olsaydı her yı! değişirdi, kısa ömürlü olurdu, su sinekleri gibi. İkisinde de bir değişme, yenileşme var ama nitelikleri başka başka. İşten anlayana bambaska. Şimdi rahmet istedi, bir sanatçı arkadaş kulpunu bulup Paris'e kapağı atmıştı. Oradaki sanat çalkantısını da yanlış anlamış, hazırhksızlıgından otürü zaten kısa süre kalmıştı orada durgunlaşıp durulaşmadan dönmüşru yurda. Ama farkında değildi sersemlemiş dönduğünün, çiçeğin balını aldığım sanıyordu. Sonra ne oldu? Karşımıza her Devlet Resim ve Heykel Sergisinde başka başka çıktı; şahsiyetini yitirmişti, resmi moda sanmasının kurbanı oldu! Bu yetenekü arkadaşa bir \ol gösteren çıksaydı böyle olmazdı, hocalı hocasız atölyeler onu uyarır, "kendine gel"derdi, Primitiflerden klasiklere dönüşürken resim bu büyük değişmeye kaç yılda varmıştır, hele bir düşünelim! Çağımızın teknolojisi o vakit olsaydı o yavaş oluşumu hızlandıramaz, bir parça kıpırdatırdı, o kadar, kanısındayım. Ham bir meyveyi kumanda ile vaktinden önce aynı lezzette olgunlaştıramayız. Doğada değişme yavastır. Bu nedenledir ki. koca ressam Corot Baba aşırılıklardan sakınmış ve ne iyi etmiş! Sakın değişmeden, yenilikten yana olmadığım sanılmasın; gereken yükü, hamuleyi aldıktan sonra yenilik bir boşalmadır. Yüklenmeden neyi boşaltacaksınız? Bu sahte bir şey, özenti oluyor. tçtenlikle duyuian değişme, yenilik kalıcıdır. Moda niteliğinde olursa demode olmaya mahkumdur. Türk resmi bu tehlikeli tratr.plendeneredeyse tersyüz olacak! Eskinin övgüsunü yapmıyorum, "eskiler alayımcı" değilim. Yenilik yapan buyük ustalann neden sonra amaca, doruğa vardıklannı gözden uzak tutmayalım. Faruk Çağla Almanya'da sergi açtı Karikatürcü Faruk Çağla, Federal Almanya'nın Hamburg kentinde 3 haziran günü bir sergi açtı. Yurt içinde de birçok sergisi açılan tanınmış karikatürcülerimizden Faruk Çağla'nın Hamburg'daki sergisi 8 temmuz gününe kadar sürecek. BULMACA İŞTE MOZAİK Boğaziçi Üniversitesi oğrencilerinin ve mezunlannın oluşturduğu "Mo/aik" topluluğu. ülkemizde a/ rastlanan ve profesyonellere taş çıkartan, başanlı bir müzik yapıyor... (Fotosraf: Selahattin ERKANLI) Anadolu Medeniyetleri Sergisi Anadolu Medeniyetleri Sergisi'nîn Ayasofya ve Topkapı Sarayı bölümünü 19 haziran pazar günü 11 bin 800 kişî gezdi. Yetkililer, cumartesi ve pazar dışında ziyaretlerin sönük geçtiğini belirterek, pazar günül milyon 120 bin lira hasılat sağlandığım, serginin en çok ilgi toplayan bölümünün Aya îrini Kilisesi'nde ekrana yansıtüan görüntü ve tamtmalar olduğunu açıkladtlar. Gary Burtort'a 7 soru, 7 cevap SİNA KOLOĞLU hâlâ etkin mi? Benim de pop cazla ilgili deneyimim oldu. Bu 1960 yıllanndaydı. O zaman daha gençtim Bana doğal geliyordu. Şu andaki ilgim daha çok cazın geleneksel çahnışına yöneldi. Farkındaysanız ABD'de bile artık pop caz geleneği kalmadı denebilir. Bundan sonraki gelenek ve yöntem ne olur bilmiyorum ama, pop caz artık bitmiştir. Daha çok icracı olarak tanımyorsuHuz. Beste çalışmaJannız var mı? Genç yaşlarımda 3040 kadar beste yaptım. Ve kayda geçtik. Kendimi olağanüstü bir besteci olarak görmüyorum. Kendimden çok bazı arkadaşlanmın yaptığı besteleri yorumlamayı yeğliyorum. Bazı zenci cmzcılar "caı'm kökeni Afrika'dtr" divcrak "yeniden köke dönnş" calışmtları yapıyorlar ve radikal bir tavıria SOLDAN SAĞA 1/ Tabanca. 2/ Mazeret... Bayrak. 3/ Sürekli su akan boru... Baryumun simgesi. 4/ Uygun... Soylu. 5/ Öğütülmüş tahıl... Berkelyumun simgesi. 6/ Bir bağlaç... Yaşam. 7/ Mavera... Şikâr... Mezopotamya'da eski bir şehir. 8/ İvdirme 9/ Sovyetler Birliği'nde bir muhtar Cumhuriyet. YUKARIDAN AŞAĞ1YA 1/ Yedeğinde başka taşıtlar götüren kara veya deniz taşıtı. 2/ "••• sussun fezâlaTdan silinsin yâdı Mevlânın" (Mehmet Akif in " Bülbül" şiirinden: esef makamında söylenmiştir)... Köpek. 3/ Genişlik... Bask ülkesinin bağımsızlığı için savaşan gizU örgutun kısa adı4l Fransa'nın baş lıca hava limanı... Oyun alanını ortadan ikiye bolen iple yapılmış örgü. 5/ Öcü. 6/ Osmanlılarda resmi devlel tarihçisi. II Bir uzvumuz... Bir kısaltma. 8/ Üvey oğul. 9/ Sığır vebası. Türkiye'de verdiğiniz konserierde seyirciyi nasıi buldunuz? Türk seyircisi bizim için bir "sürpriz"di. Ne bulacağımızı bilmiyorduk. Özellikle İstanbul ve tzmir konserlerinde seyircinin gerçek katkısmı gördük. Konserde yer alan parçalann besteleri ve yaptığınız plaklarda gördüğümüz kadanyla ünlü cazcı Chick Corea ile çalışmayı tercih ediyorsunuz. Bnnun nedeni? Biz on yU kadar birlikte çaldık. Aramızda çok iyi bir uyum var. Bugün caz dünyasında Chick gerçekten çok değişik ve yaraücı bir yetenek olarak görülüyor. Hatta bizim için de müzik yapıyor. "Pop caz" akımı bugün cazcılan etkisi altına alan bir akım oldu. Bir cazcı olarak pop caz hakkında ne düşünüyorsunuz? "caz'ı siyahlar yapar" diyorlar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?... Bazı zenci cazcılann bu konuda neden böyle düşündüklerini anlayabiliyorum. Cazın birkaç kültürün birleşmesinden meydana geldiği kuşkusuz. Şurası da gerçek ki, ABD'de cazın ilk başladığı tarihlerde daha çok zenci müzisyenler vardı. Ama bugün artık bir kişilik kazandı. Avrupa'da yapılan klasik müzik bile uluslararası oldu. Dolayısıyla bugün caz müziğinde ün sahibi kişiler yalnızca ABD'den değil, zencilerden değil, Japonya'dan Latin Amerika'dan çıkabiliyor. Bu noktada artık cazın nasıl başladığı önemli değil, nerede olduğu önemli. Özel müzedeki yapıtlar Bandırma ''nın eski Belediye Başkanlanndan Necmi Tolunay'ın özel müzesinde bulunan, antik çağ kentlermden Kzikos'a iüşkin yapıtlarla ilgili olarak Federal Almanya'da tanıttcı bir kitap yayınlandı. Daha önce Bandırma'ya gelen Prof. Elar Schwertheim, müzeyi inceleyip fotoğraflar çekti, sonra da, edindiği bilgi ve fotoğraflan "Epigraphica A natolica'' adlı kitapta yayınladı. Almanca basılan yapıtın bir de özel Türkçe bölümü var. Le Monde, Nedim GürsePin bir öyküstine tam sayfa ayırdı Kültür Servisi Fransa'nın ünlü "Le Monde" gazetesi, 19 haziran pazar günü yayımlanan ekinde genç Türk yazarı Nedim Gürsel'in bir öyküsüne tam sayfa ayırdı. Pazar ekinin arka sayfasını Gürsel'in öyküsüne ayıran "Le Monde" aynca genç yazann yaşam öykusünü de veriyor. AnneMarie Toscan du Planlier'nin Fransızcaya çevirdiği öykünün yazarı NedimGıirselhakkında, "Le Monde" şu bilgiyi veriyor: "1951 yıhnda Törkiye' Türk müziğiyle bu kısa süre içinde bir tanışıklığınız olabildi mi?... Buraya gelmezden önce bir bilgimiz yoktu. Ama İzmir'de Emel Sayının konserine gittik. Sahnede çok etkileyici olan bu müziği izledik. Kanun çok ilgimizi çekti. Darbuka da bize gerde dogd«. Ş« sra, C.N.R.Sde çekten çok ilginç geldi. Biraz da (BOimsel Anştırmalar Merkcri) İstanbul'da televizyondan izleme araştırmacı olarak çalışıyor ve olanağı bulduk. Siz aynı zamanda Berkeley Paris'te yaşıyor. Giirsel'ln bir öyküsü daha önce de, 30 Kasm Üniversitesin de öğretim üyesisi19S0 tarihli "Le Monde'mı pa niz. Burada yaptığınız çalışmazar ekinde. bir metni de 21 Ha laıia ilgili bilgi verir misiniz? ziran 1981 tarihli "Le Monde" "Emprovize caz" teknikpazar ekinin "Yaşanmış Coğraı leri üzerine dersler veriyorum. ya" bölüraünde çıknuştı. Nedim Ayrıca rıüfredat programmı Gürselin "Un Loıtg Ete a tstan planlamada yardımcı oluyorum. bul" adlı öykii kitabı da GftlU Müzisyenler için de, telif haklan üzerine plak sanayüne yönelik dersleT de veriyorum. A. Günde 1 milyon seyirci Bir insan olsa, kalabalıklan ktşkırtıyor denir. Oysa bu kez kalabalıklan çıldırtan bir köpek. "Jedi 'nin Döniişu " adlı filmin kahramam olan bu köpek her gün bir milyon kişiyi sinemalara dolduruyor. "Yıldızlar Savaşı"nın üçüncüsü olan fibn hasılat rekorları kınyor ve ünlü "E.T."nin bile pabucunu dama atacağa benziyor. Bu durum da bir soruyu akla getiriyor. Gelecek canavarların mı olacak? Geçen 25 Mayıs'tan bu yana, Jedi 20 milyon kişiyi sinemalara, 300 milyon dolan da kasalara çekti.