25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜSLER 24 MAYIS 1983 aliye'nin istedlğl doğrultuda yetkl ka nunu çıkmıştır. Bakanlık hazırladığı ve sayıları 810'a vardığı söylenilen taslaklara göre, 7129 sayıh Bankalar Yasasınm bir çok maddesinl kazanılmış haklara dokunmadan değiştlrmek lstemektcdtr. Yasa tasarısıyla ilgili çalışmalar Maliye Bakanlığında sürerken Merkez Bankası'nm eşgüdümünde 6 bankanın ge nel müdüründen oluşan blr komite de çalışmalar yapacak, Bakanlık ve komiteye dahil banka yöneticileri yasal düzenlemeye son şekJini vereceklerdir. Bakanlık yet kilileriyle bankacıların karşılıklı toplantıları ve ortak karara varmaları doğal olmakla beraber, gelişmeler Maliye Bakanmm başta bankalar olmak üzere, malî sistemde dügündüklerinin tümünü gerçek leştlrmeslne olanak bulamayacağıdır. Nitekim, 6 nîsan 1983 günü Ankara'da 45 bankanın genel müdürü ile yapılan toplantıda, Maliye Bakanı yetki yasasma yol lama yapan Bankalar Yasasmda yapıla cak değişiklikler hakkmda bilgi vermistir. Bu toplantıda bankalar, sermaye ya pısını ve kredl limttlerini düzenleyen hiiktimlere karşı çıkmışlardır. Bu toplantı dan sonra yenlden düzenlemeler İle banka sisteminin tümünün değlşmesinin söz ko nusu olmadığı ve doğrudan müdahale yön temlnin kullanılmasma yol açmayacağı görtişü ağırlık kazanmıştır. Bu toplantıdaki görüşmelerden basına yansıyanlar. basmda simdiye kadar yaymlanan haber ve bllgilerin ışığı altında aşağıdaki husus lar üzerlnde durulmuştur. M Bankalar Yasası, Öneriler Mehmet Ali TUNABOYLU nm yüzde 40'tan îazla olmaması zorunlu luğu yüzde 20'ye ve öbür ortakîann her birine ait sermaye payının (Ana, baba, kardeş, eş ve çocuklar ile bunlann sermayesinin çoğunluğuna tek başına ya da blrllkte sahip oldukları ortaklıklara ait paylar bir tek kişiye ait sayılır.) Yüzde 30'dan «... diğer ortakların her birine ait payınm...» yüzde 10'dan fazla olmaması zorunludur. Tasan bu haliyle gerçekleçebillrse holdinglerin sermaye egemenliği önlenmiş olabilir. Tasarmm Tanımlar baş lığı altındaki 2. maddeslnde «8llişkilt ger çek kişiler grubu» tanımı dikkat nazara alındığında, pay yüzde 30'dan yüzde 10'a düşmektedir. Taslak bu haliyle yasalaşır sa uygunluk sağlamak için yeterli süre tanınacağı düşünülebillr. biîecektir. Bu hükmün sermaye artttrımını hukukî yönden kolaylaştıracagı şuphesiz dir. Ankara'daki toplantıda bir kısım ban kacılar bu hükmü şaşırtıcı bulmuşlardır. Ve yükümlülük yönünden değerlendirmişlerdir. nakit sıkıntısı ön plâüda tutulmuş tur. En Az Özkaynak Yükümiülüğü Taslağm 6. maddesine göre bankala rın özkaynakları 1 milyar llradan az olamayacaktır. Bankalar bu miktara ek olarak her şube için ayrıca şehirlerin nüfu suna göre 10100 mılyon lira arasında blr özkaynak ayırmakla yükümlüdürler. Bu madde şube sayısı çok olan bankalar İçin önem arzetmektedir. Mahalli bankalar 1çln özkaynak 500 mllyon liradır. Başlangıçta bankanın sermayesl düşükse 1 milyar llraya iblâğ etmesi ve şubelerinln ser mayesl düzenlemesi için geçici maddeler ile uygun bir süre tanınacağı şüphesizdir. Krediler: Taslağm 3741 maddeleri kredilerle ilgilidlr. Bir bankanın gerçek ya da tüzel bir kişiye, ya da ilişkilı gerçek veya tüzel kişiler grubuna nakit, mal, ke falet ve teminat şekil ve mahiyetinde veya herhangi bir şekil ve surette kendi özkaynak toplamımn yüzde 10'undan fazla kredl vermesi mümkün değildir. Bu oran geçerlidir. Krediler konusunda beklenilen bir şahsm her lstediği bankadan istedlği krediyi alamaması ve yüzde 10 Rinırı ile beraber, bir kredi limit smırı konulması idi. 41. maddedeki düzenleme İle, bankalarm blr gerçek veya tüzel kişiye verilebilecek kredi mlktarı. yasada belirtllen smırlamalar saklı kalmak kaydıy le, o gerçelc veya tüzel kisinin öz sermaye sinin. Devlet Planlama Teşkilâtı'nm görüşü alınarak faaliyet konulan itibariyle Maliye Bakanlığı tarafından llân olunacak kat sayı ile çarpuması suretiyle bu lunacak mlktarı aşamayacaktır. Böylece bir bankanın verebîleceği şahsi kredinin limiti smırlanmış olmaktadır. îleride. öz sermaye ile birden fazla banka arasında da bir denge kuruUcak ve özsermayenin belirli bir oranmdan son ra 2. veya 3. bankadan kredi alınmayacaktır. Bankalarm vereceği teminat mek tuplannm ve kefaletlerin genel toplamı. özkaynaklara Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından be Ürlenecek bir kat saymın uyşıulanması su retiyle bulunacak miktan aşamayacaktır. Bankaların verecekleri teminat mektupla n n a smır getirilmektedir ve yerindedir. Unutmamak lâzırodır ki, 1980'tan sonra tasfiyeye tabi tutuîan bankaların bir kıs mı smırsız teminat mektubu vermeleri ve bunlann ödenmeslnden varlıklannı yi tirmişlerdi. Kredi alan için, kredinin maliyeti yük sektir. lş adamlan, tüccar ve sanayiciler feryat etmekte. tartışmaktadır. Bu konuda 24 Mart 1983 tarihli Dtinya Gazetesl'nde «Bir yabancı banka şubesinin faaliyete geçtiği ilk yılında başarılı olduğu dünyanın blr başka ülkesi yoktur.» açıklamaları ilginçtir. Kredl mallyetinin bir düzene sokul ması zamanı gelmiştir.. Finansman m& liyeti halka aktanlmakta ve dolayısiyle banka gelirlerini vatandaş ödemektedir. Genel Müdürlerle ilgili hususlar: Tasannın 202. maddesi banka genel mü dür ve yardımcıhğına atananlar göreve başlamadan önce Maliye Bakanlığına bil dirilir. Bu atamalar Maliye Bakanlıgına bildtrim tarihinden itibaren 15 gün içinde veto etmediği takdirde, tekemmül eder. Bu maddenin aniamsızlıgıı uzun süredlr tartışılmaktadır. Maliye Bakanlığı Genel Müdürler hakkmda yetisini denetimde kul lanmalıdır. tomycine'in bulunujünu, öbur verem ilaçlan izlemıştir. Günümüzde verem teda vısinde on dört çeşit ılaç donenmiştir. Ne var ki. Koch basilini vücutta yok edecek, boylece verem sava6inm zaferinı noktalayacak olan ilaç, ne yazık ki gunümuüde bulunmuş değildirBılinçlı bir tedavi ile. ülkemizde ve tüm dünyada hastalann yüzde 90'dan faz lası iyileşebilmektedir. Erken depiste edilen (bulunan) taze olgularda bunun yüzde 98'e kadar cıktıftı görülmek tedlr. Bu sonuçlar, tıbbm tüberküloz hastahğinı yendiğini kanıtlar. Oysa neden ülkemizde ve öteki pek çok ülkede verem, hâla önemlni sürdürüyor?.. Hastalığı tanımlarken. me diko • sosyal hastalık demi« Ükf Hh $m lu«m»sı na' ve yaygınlaşmasına ekonomik ve sosyal «Işfllard*ki gerl kalmışhgın ve egitlm noksanlıguun olumsuz yönde etkı yaptıguu blllyoruz. Işte bu olumsuz etkilerl kaldırmak İçin, yıllardır sürdürmekte oldugumuz verem savasmda devlet, Gönüllü Verem Savaş Dernek* lerl ve bunlara baglı sosyal komiteler, bem hastanelerde yatan, hem de dispanserlerde ayakta tedavi gören tüm hastalann Uaçlannı ücrotslz vennektedlr. Sosyal komlteler. yiyecek. giyecek ve bunun gibi yardımlar da yapmaktadırlar. Fakat bunlar da savaşm kazamlmasına yetmemektadlr. Günümüzün gerçeği bOyla olduğuna göre. no yapmah« yız da verem tedavisinde oluşan bu çaresizliği kaldırmahyız... İlk akla gelen ve en kısa zamanda sonuç verecek care, bir yasa çıkarılmasıdır. Bu kanun. hastalann tedavilerini düzenli yapraalannı sağlayacak nitelikto olmahdır. Sağlık ku rumlannm birlnde düzenli tedavi gören olguya bu kanun hiç bir külfet getirmemelidir. Buna karçın düzen siz tedavisini sürdünneyi âdet haline getirmiş olan hastalar, memleketin herhan gi bir hastanesine yatınlmalı, iyileşinceye kadar orada tutulmalıdır. Burada ilk akla gelen güçlük, düzensiz tüm bastalan yatıracak kadar verem yatağımızın olmamasıdır Ne var ki, düzensiz hastalarin Çoğu, otur duklan kentte düzenli tedavt görmeyi. aileslnden, iSinden uzak başka bir kentin hastanesinde yatmaya tercih edecektir. Kanun, bir anlamda, caydıncı nitelik ta şıyacaktır. Bu nedenle de ya tak bulmak, çok zor olma yacaktır kanısındayım. Böyle bir yasa, insan özgürlüğünü de engellemez. Çünkü yapılan iş. bizzat hastalann sağlıklanna kavuşmalan amacmı öngörmektedir. Yasa çıkanlmadığı takdirde. verem hastanelerine ve dispanserleıine birer psikolog veya pedagog verilme Hdir Bu uzmanlar, çalıştaklan kurumlann eski ve yeni tüm hastalannin eğltimleri ile ilgilenmeli. uğrasmalı, düzenli tedavi uygulanması yanında öbür sorunlannı elden geldiği oranda çözmeye çalışmahdırlar. Yıllar önce dispanserlerde sosyal hemşi reler vardı. Bunlar, çalıstıkları dönemlerde büyük görevler yapmışlardır. Fakat bugün geriye dönüp sosyal hemşire yetiştirmek yerine, yüksek bilim dalında yetişmiş psikologlardan yararlan mak, daha uygun olur. Bilzarura. Zaman zaman içinde, saman saman içinde, köpekler çengilik yapar domuzlar zurna çalarken, çıyanların trafiğinde, akrep düdük öttürürben, kurbağa vrak vrakları, ördek vak vakt lannı bastınrkcn, yılanlar karsılıksız çek yazıp tospağalar poker oynarken. blr garlp köyün bir yeni hocası varmış. Hoca da gerçek hoca değilmiş: elifi görse mertek sanan bu zavallı köyden geçerken, kalıbına kıyafetine, sakalına bakan köylü kendisindeu medet umup demiş ki: Gel bizim köye lmam ol! O sırada köyün imamı yokmuş: uzun süreden beri köylü bir hccadan yoksunmuş; bizimkini adama benzetmişler; kendisine bu kutsal lşi önermişler. • Ne var kl yenl hoca elifi görse mertek be'yl görse cim dallı köse sanırmış; nasıl lmamhk yapacak? Ulan, demiş, bu işln derdi bana mı düştü? Bir elham okurum, bir de akhmda kalan peygamberleri sayanm; idare ederim; ip inceldiğl yerden kopar. Nitekim hoca cemaat karşısında önce bir elham okur, ardından soluk almadan peygamberlerın adlarını sıralarmış: kbylü de «lyl kbtü bir iniama sahip olduk; sesimizi solugumuzu çıkarmıyalım» diye sabredermiş. Elhamdan sonra başlarmış Hoca: Adem, îdris. Nuh. Hut, Salih, tbrahlm, tsmail, îshak. Yakup. Byyup, Şuayıp, Yusuf, Zülkifil, Elyas, Elyasa, Danyal, Zekeriya, Davut, Yunus, Musa, îsa, Muhammet... Hocanın işi tıkınnda.. Köylü hoşnut. Sermaye Arttmmı Bankalarm anonim şirket şeklinde ku rulmaları şarttır. Türkiye'de banka lşlem leri yapacak yabancı bankaların, uyruğu oldukları ülkenin yasalarına göre anonim ortaklık veya eşit bir statüye sahip olmaları zorunludur. Özel yasa ile kurulan ve adına devlet bankaları denilen bankalar hakkmda bu hüküm uygulanmaz. Anonim Şlrkette sermaye egemenliği yüz de 51'de olduğuna göre, bankaları bu hükmün dışında bırakmanm anlamı yoktur. Halen 23 ekseriyetle sermaye tezyld ka rarı alınması gerekmektedir ve bazen de karar ahnamamaktadır. Taslağın 16. mad dest «Sermaye arttırıtm ve Ana sözleşme değişikliği» başlığı altmda yeniden düzen lenmiştir. Bu maddeye göre, ticaret yasasmın genel kurullara llişkln httktimleri saklı kalmak kaydıyla sermaye artınmı kararı genel kurulda yüzde 51 oyla alma erem, ülkemizin en önemli hastaltklanndan biri olma niteliğini ko* ruyor. Haatalığı yapan mikrobu ve tedavisi bilnen, a* şısı olan hastalıjıa karşı yıllardır amansız sürdurdüğü müz Verem Savaşından, um duğunu bulamamanın burukluğu ve ezikliği içindeyiz. Mikrobu bdinen öbür bulaşıcı hastahklarda. aşı, aerum veya anübiyotikleri kullanarak o hastalığı iyileştirebiliyor, yaygmlaşmasmı engelleyebiliyoruz. Oysa, veremde aynı olumlu so nuca ulaşhğsmjz, bugün i* çin, söylenemez. Bunun nedeni, veremin öbür bulaşıcı hastalıklara göre, nicelik ve nitelik yönünden ayn bir yapıya sahip olmasıyla ilgiHdir. Verem, mediko • sosyal bir bastalık olarak tammlamr. Medikal yönden ilk ve en büyük aşama. yuzyıl önceye uzanır. 1882'de R. Koch, has talıgı yapan basili bulmuş ve hastalığın bulagıcı olduJunu kanıtlamıştır. Basili etkisiz kılma, hastalığı iyt etme çalışmalan o tarihte hemen başlamış, fakat olumlu sonuçlar, öbür bulaşıcı hastalıklara oranla çok geç ahnmıştır. Iki Fransız bilginin U2un çalışmalar sonucu bulduğu Sermaye Yapısı Adına 4. taslak denllen tasanya göre. düzenlenen 4. madde 7129 sayılı yasa nın 4. maddesinin benzeri olup, değlşik llk eskiden hlsse senetlerinin itlbarl değeri 10.000. lirayı geçmemeslni belirleyen fıkrada meblâğ bugün 100.000. liraya yukseltllmiş. çalışanlann çoğunluğunun yararlandığı yardım ve sosyal güven lik vakıflan, derneklerl ve sendikalar ile sendikalara alt sermaye payları toplaraı Gelgelelim köyün bir de mütegallibesl var» mış: Adı: Kara Hasan Ağa. Kara Hasan Ağa eskiferin dediği gibi «israiyle müsemma» lmiş. Kara esmer, kara bıyıklı, kara kaşlı, ense kulak yerinde eşkiyadan bozma bir ağaymış; dediği dedik, öttürdüğü düdükmüş. Köye hoca geldigini işıtlnce demig ki; Varayım, bakayım, ne biçim bir kişi? Hocahğını nasıl yapıyor? Neler söylüyor? Kara Hasan camiye vanp Hocayı izlçmis: birbiri ardma sıraladığı peyganıber adlarını dinlemiş: Adem, Îdris. Nuh, Hut, Salih. İbrahim. Ismail. Îshak, Yakup, Eyyup. Şuayıp, Yusuf, Zülkifil, Elyas, Elyasa, Danyal. Zekeriya. Davut, Yunus. Musa. Îsa, Muhammet... Ağa bu adları duyunca bozulmug: Ulan, demiş, köyün ne kadar zibidisi varsa Hoca hepsini selamlıyor. Bizim kör Adem'den bashyor. topal tdrls'l adamdan sayıyor, fukara ZUlklfiI'i unutmuyor. dellbozuk sallh'i anıyor. kıçı yamalı Şuayıp'ın adını geçiriyor da neden benim glbl ağaya gereken saygıyı göstermiyor? V Burhan 1 ARF*D Verem Savaşma Yeni Bîr Yön Vermeli Verem yeniden azdı. Tedavisinde tam bir başarı sağlanamıyor. Verem savaşım ka. zanmak istiyorsak, tedavisinde görülen anarşiyi önlemeliyiz. Mezariıklar ve Reklamlar eklâmcıhğın her çeşidi îstanbul'un her yarnına yerleşti. Hem de hiç bir engel, yönetmelik, yasa, beğeni, anıt ve gelenek saygısı tanımadan. Şehrin btitün alanları. ana caddeleri ara sokakları, kafanıza düstü düşecek dev ilan tabelalarıyla doldu. Apartman yan yüzlerl, vapur iskeleleri, kalabalık semtlerde büfeler ve kapaü otobüs durakları. her yer! R Dr. Hüseyin DEDEBAŞ verem aşısı BCG'nin uygulanraaya konması, 1920 yıllanna rastlar. Ülkemizde BCG, otuz yıl kadar bireysel olarak kullanılmış, 1953 yıhndan sonra tüm yurdu kapsayacak şekilde, BCG kampanyası olarak uygulan maya, Itonınuştur. Bugune kadar 50 müyon vatandaşımıza BCG yapılmıştır. Ke var ki, aşımn koruma niteliği, öbür bulaşıcı hastahklarda kullanılan ajı veya serumlara oranla zayıf kalmakta, verem savaşımn kazanılmasında ufak blr yardımcı olma niteliğini aşama maktadır. Aşının yaran, özellikle bebeklerde ve ilkokul çağındaki çocuklarda görülür. Bu yaş gruplannda büyüklere oranla çok sık görülen menenjit ve mil yar tüberküloz glbi flldürucü hastalıkların oluşmasuu engeller. hayat kurtarıcı olur. Bunun için BCG, doğutnu ta kip eden ilk iki ay içinde yapümahdır. Uygulama. dogum klinik ve evlerinde doğanlarda kesinlikle yapılmalı, eğer dogum, evde yapümışsa. aşı, basta Verem Dispanserleri olmak üzere, ebeler, Hükümet veya Belediyo TabipUkleri'ndeki sag lüc memurlan tarafından yapümalıdır. Burada en önemli nokta, bol a«ı üretilme«i ve üretilen asmın kesintisiz olarak kullanılacağı yerlere gönderilmesidir. Koch basilinin bulunmasından altmıs ikl yıl sonra, 1944'de, VVaksman, verem te davislnde kullanılan llk antibiyotik'i bulmuştur. Strep Sonra günün her saatinde radyolann müzikll ,llân programlan, Hele gu topu topvı toir teaç eaat* lik yaym süresini bültenler ve demeçlerle dolduran televizyon programlarmda reklama hovardaca zaman aynlmaaı! "*•• • ^.*».*.< Fakat, bütün bunlardan hiç birl, yenl başlayan bir reklamcılık uygulaması denli şaşırtıcı ve ürkütücü değil. Reklâmcılar mezarlıklara da el atu. Gerçl îstanbul mezarlıklan eskllerde de ş.ehrin günlük yaşayışından pek kopmuş değlldl. Surlar dısı mezarlıklarda keçi ve koyun otlatanlar, rakı içip falcı karı oynatanlar olağan sayılırdı. Hüseyin Rahmi Gürpmar ustanın «Hayatı Haklkiye Sahnelem romanı, o Uginç olaylan ve bir çeşit mezarlık insanı kenar semt Istanbulları anlatır. Şehrin daha çok îstanbul yakası mahallelerine özgü mescitlerin mezarlıklan da semt çocuklarının bir bakıma oyun yertydl. Ne var ki. bütün bunlar yakın geçmişte kalmıştı. 194O'lı yıllarda îstanbul Belediyesinln Zlnclrlikuvu'da yaptırdığı «Büyük Mezarlık» o günSerin basmına göre «Asri Mezarlık». daha sonraları tstanbul yakasında Kozlu Mezarlığı, şehrin ölüler köşelerini bir düzene koymustu. ölümlü dünyadan göçmüş yakınlarımızın saygmlığı korunuyordu. Oysa. bir süredir çirkin değişmeler görulüyor. önce Boğaz'm en güzel yerl Aşlyan eteklennde mezar taşlarıyla burun buruna içkUi gazlno açıldı. Hele geceleri gelip geçen otomoblllerln farları vurunca «Fiks menü» ve «Şarkıcı bayan lalan» reklâmları gözü tırmahyor. Şlmdi de mezarlıklarda reklamcılık! Bu akıl almaz uygulamanm ilk örneğl Belediye'nin Zincirlikuyu Mezarlığında görüldü. Giriş yerinin sağ yan alanında bulunan mezar taşlannın hemen önünde beyaz üstüne renkli yazılı reklâm bantlan sallanıyor. Hem de pop müüigi konserleri, ya da moda gösterlsi reklâmları. Kimin aklıysa. müthiş ve korkunç! Son yirmi yıldır ülkenin iyice sürüklendiğl «tüketlm ekonomlsl»; daha çok satmak ve daha çok kazanmak ilkesine dayanır. Daha çok satabUmek için de adını ve niteliğini daha çok ve abartarak duyurmak gereklr. Zincirlikuyu'da başlatılan reklamcılık uygulaması, kısa sürede yeni boyutlara ulaştı. Mecldlyeköyü Mezarhgının otobüs garajina bakan duvarı baştan başa gribeyaz badana edildl ve yüz metre bir alan. banka reklâmı belirten morumsu lacivert yazj ve rpsimlerle bezendl. Mezarlıkta duvar reklâmmın blr köşeslnde reklâmcı firmanın adı ve teleion numarası yazılı. Mezarhkta reklâmmı yaptırmak lsteyenlere kolaylık olmak üzere! îstanbul'da korkunç şeyler oluyor! Reklamcılık ve ilancılık sözleri kullanılmıyor. <:Halkla tlişkiler» ve «Pazarlama» deyimleri daha bir sayRinlık getiriyor belki de! Kara Hasan Ağa düşündükçe öfkelenlp bir gün Hocayı tenhada kıstırmıs: Bana bak Hoca! demiş, köyün tüm donsuzlarmı her gün camlde selamlarsın da benim gibi bir aslanı neden yok sayarsın? Söyle bakayım... * *...,.. ı Hoca bozuntuau korkmus: Amaa Agam, benim adlarını söyledlklerlmle senln bildiklerin aynı adamlar degll.. Kara Hasan A&a: Höt ulan! demls, benim adımı da sayacaksın; yoksa habiblnl sasırtırıra. Ağa Han Mimarlık Ödülleri 1983 Programı ve TMMOB Mimarlar Odası Türkiye Mimarlık Okulları Öğrencileri Arasmda Ödüllü Fikir Yanşması Konu: Cumalıkızık Köyü / 2007 Yılı İçin Öneriler Yanşmanın Konosa Ağa Han Mimarlık Ödülleri ve TMMOB Mimarlar Odast, Türkiye Mimarlık Okullan öğrencileri arasında ödüllü bir fikir yanşması açmıştır. Yarışmanın konusu Bursa'ya bağlı Cumalıkızık köyünün, 2007 yılında alabileceği olası durumun tasarlanmasıdır. Yarışmacılar YAŞAM biçiminin ZAMAN'la evrîmi ve değişmekte olan bu yaşarrn barındıracak MEKAN'ın özelliklcri konusunda düşünmcye çağnlmaktadır. Seçici Kurul ve Raportörler Yarışmaran seçici kurulu ve raportörleri asağıdaki kişilerdeö oluşmaktadır. Seçici Kurul: Alteslerî Prens Kerim Ağa Han, Seçici Kurul Onursal Başkanı Dr. Mehmet Adam, Mimar, Ankara Prof. Tuğrul Akçora, Kent PlancısıMimar, Ankara Cengiz Bektaş, Mimar, Îstanbul Charles Correa, Mimar, Bombay, Hindistan Hasanuddin Khan, Mimar, Jakarta, Endonezya Prof. Doğan Kuban, Mimar, Îstanbul Prof. William Porter, Mimar, Cambridge, ABD Raportörler: Said Zülfikar, Onursal Raportör Ali Artun, Mimar, Ankara Dr. Süha Özkan, Mimar, Cenevre, îsviçre Berrak Seren, Mimar, Ankara Dr. Atilla Yücel, Mimar, tstanbul Ödüller Ödül: Bir yıl süreli burs. Kazanan öğrencinin seçeceği Türkiye dışında herhangi bir okulda, (okulca kabul edilmek koşuluyla) bir yıl süre ile tüm eğitim vc yaşam giderlerinin karşılanması. Mansiyonlar: 30 adet, her biri 60.000, TL. Sergileme: Sergilemeye değer bulunan her proje için Mimarlık, Mimar (Türkçe) ve Mimar, Architecture and Development (tng.) dergilerinin üçüne birden bir yıllık abone özel ödül: "Mimarlık" dergisİDİn 20. yılı anısına bir "özel ödül" Yanşmanın Süresî Yanşma 24 Mayıs 1983 günti, yanşma şartnamesinin Türkiye'deki bütün mimarlık okullanna gönderilmesiyle başlayacak, 22 Ağustos 1983 günü sona erecektir. Yarışmaya kaülmak isteyen öğrenciler, yanşma şartnamesini, öğrencisi oldukları okullardan edineceklerdir. Ertesl günü Kara Hasan camiye varmıs: cemaat arasma katılmıs; Hoca olduğu yerden durumu görmüş, Elhamı okuduktan sonra sıra peygamberlerl saymaya gelmiş: • Adem, îdris, Nuh, Hut, Salih, îbrahün, îsmail, Îshak. Yakup, Eyyup. Şuayıp, Yusuf, Zülklfil. Elyas, Elyasa, Danyal, Zekeriya, Davut, Yunus, Musa, tsa, Muhammet... dedikten sonra yutkunan Hocanın gözü. bıyıklarmı buran Kara Hasan A{aya takılmca: Ve demls, bilzarura Kara Hasan Aga... RESİM SERGİSİ 9 27 MAYIS 1983 TÜRKİYE tŞ BANKAS1 PARMAKKAPI SANAT GALEEİSİNDE TEŞEKKÜR Oğlum Murat Öztürk'Ü başarıh bir açık kalp arnletiyatı ile sıhhatine kavuşturan sayın HAY DARPAŞA GÖGÜS CERRAHİSİ HEKİMLERİNDEN Operatör Dr. ATİLLÂ KANCA Operatör Dr. ÖZGE SEZERMAN'a ve yardımlarmı esirgemeyen bütün hastane personeline teşekkür ediyorum. Babası ENVER ÖZTÜBK Operatör Dr. FERİDIJN SEVÎM TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARl DERNEĞİ MESLEKTOPLANTISI MALÎ YARGI (VEBGİ ,ÜYUŞMAZLIKLARI)' Konusu 24 Mayıs 1983 salı günü saat 14.0017.00 arası GALATASARAY tstiklal Cad. ODAKULE İŞ MERKEZİ Küçük Konfe»"ans salonunda Üye ve Meslekdaşlanmıza girişte DAVETİYE almarak sunı»lup tartışılacaktır. KONUŞMACI GALİB DOLUN AVUKAT. BÎLGÎ tÇÎN. TÜRKÎYE MUHASEBE UZMANLARl DERNEĞİ TELEFON: 48 42 27 47 4818 Avusturya Sankt Georg Ltseieri mezunlanna 100'üncü yı!dönümü şenliklerine duyuru ve davet 26 mayıs 1983 saat îS'de Yapı ve Kredi Bankası Galatasaray Şubesi Sanat Galerisı'nde okulda Reslm ve Sanat Tarihi öğretmenligi yapmış olan Ressamların RESİM SESGtSt. 28 mayıs 1983 saat 9.30'da Erkek Lisesi bahçesinde 100 YIL TÖRENÎ. 28 mayıs 1983 saat 13'den 19'a kadar MOTORLA Bf> OAZ GEZtSİ VE YENİKÖY'de ELÇİLİK YAZLIK BtNASINDA GAEDEN PARTt. 29 mayıs 1983 saat 17"de Kız Okulu salonunda KOSSER. BÎRLIKTE OLALIM, ANILARIMIZI TAZBLEYELtM. SANKT GEOKG LİSELERİ MÜDÜRIJERt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle