27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 ÜLAYLATi VE GÖRÜŞLER 30 NİSAN 1983 ülarca önce l'Avant Sdne'd» okumuştum, Jean Meycr adlı bir Fransız tiyatro adamv. «Tiyatro, sanaüann birincisi, mesleklerin sonuncusudur» diyordu. Başarıh bir tiyatro adamının bu sözleri, doğrusu biraz içimi burkmuştu, ama yine de hak vermiştim adama. Öyle ya, içimizden kaç kişi önce tiyatrocu olmayı düşüamüştür? Hangi baba, ana çocuğuna «Sen bırak şu mühendisliği, doktorluğu filan da, aktör ol, tiyatrocu ol» der? Çocukta önüne geçîlemeyecek bir tutku, açık seçik bir yotenek varsa, işte o zaman tiyatrocu olmasım kimseler önleyemez; hele üyatronun sanatlann birincisi oldvtğuna inanmışsa!. Mesleklerin sonuncusu olduğuna aldırmadan tiyatronun bir deliğinden girer içeri ve bir daha da çıkmaz dış.arı... Y Muhsin Ertuğrul'a Şükran Bugün yerinde yeller esen, o güzelim Tepebaşı Dram Tiyatrosu'nun sahne yonünde görevlilerin, sanatçılarm girdiği kapının üzerinde GİBİLMEZ» yazan küçük bir tabela vardı. Tiyatroda oyun izleyip çıktıktan sonra, beni büyüleyen, etkileyen sanatçılan daha yakından görebilmek için, tiyatronun caddeye bakan parmakhklanna Bokulur, onların çıkışlannı bekler, o, GİRÎLMEZ yazısına bakar dururdum... Tiyatro, benim için henüz salt izleyiciBi olduğum bir kapalı kutuydu. îçine girip, nereden kan aldığını, nasıl canlanıp renklendiğini, derinliklerini, büyüsünü öğrenmek istediğim bir kutu. On bes yaşlarımda başlayan bu tiyatro tutkusu, İise öğrenciliğim sırasında beni, Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü smavlanna girmeye hazırladı. Yıl 1938.. O yıl, okulda sahneye konan bir oyunda çok begenilmiştim. Başta edebiyat öğretmenimiz, beni izleyenler «Sen aktör olmalısm» diyorlardı.. Tiyatro öğrenimini Konservatuarda yapmış bir oyuncu olmayı, alaydan yetişmiş biri olmaya yeğliyordum elbette. 1938'in eylül ayında Galatasaray Lisesinde yapılan, İstanbul adaylan smavma katıldım. Benim gibi iki yüze yakm genç vardı smava katılan. Sabah dokuzda baslayıp, gece geç saatlere dek süren üç elemeden başanyla geçip sona kalan beş adaydan biri oldum. Eleme sınavmı yapan kurulun basmda, Konservatuar tiyatro bölümü basöğretmeni Karl Ebert bulunuyordu. basladığım profesyonel tiyatro oyunculugum, Mbır ve özveriyle gelişip yeşererek beni tiyatrolar kurmaya kadar götürdü, alkış sesleri yıllanmı doldurdu. 194tfda İzmir Şehir Tiyatrosundaydım. Mücap OFLUOĞLU îstanbul'da hocamız Muhsin Ertuğrul'un 40'mcı Sanat Yılı kutlanıyordu. İzmir'de annemden bir mektup almıştım. Muhsin Elimde Muhsin Beyin mektubuyla Önce her aday kendi hazırladığı bir oyunu Beyin 40. Sanat Yılı şölenine gidip, o gece Dram Tiyatrosu'na gitügim günü hiç unusunuyor, sunduğu oyunda beğenilirse, sıoynadığı «Büyuk Baba. oyununu izlediğitamam. Korka korka girdim tiyatronun nav kurulunun verdiği (mimik, pandomlm ni yazıyor ve senin de bir gün 40. sanat yıkapısmdan içeri. Bacaklanm tltreye tîtregibi) sorulan oynayarak, devinimle yanıtlını kutlamanı Tanrı'dan. dilerim. diyordu... ye yürüdüm fuayeye, boş büîeye, duvarlıyordu., Başarüı bir smav vermiş, ünlü Bugün düşünüyorum da oyunculuk ve daki oyuncu fotoğraflarma bakımyorum, yönetmen Karl Ebert'in kutlamalannı katiyatroculuk yaşammAin kırk yıh bulan ortalıkta kimseler görünmüyor. Hani nerzanmıştım. O gece, eve sevinçten uçarak acı, tatlı serüveninın yirmi beş yılını O'nun deyse, heyecandan, pişman, dönüp kaçadöndüm. «Sonuç size mektupla bildirilecağım. Fuaye ile salon koridorunu ayıran yanmda geçirmişim. Her işaretini dikkatle cek» demişlerdi. Uzun bekleyişlerden sonizleyip, önerilerini istediği gibi uyguladıkapınm dibinde, kısa boylu esmer uçuk ra gelen mektup ne yazık ki iç açıcı değilbenizü bir adam bitti birden. Muhsin Be ğım ilk yıüardan. bir dostu, bir arkadaşı di. İstanbul adaylarmdan bir kişi alınıyoryin odacısıymış. «Kimi anyorsun?» dıye gibi dertleştiğimiz son yıllara defein çok du konservatuara. İşte o bir kişi ben değilsordu. Elimdeki mektubu göstererek, şey öğrendim, çok şey kazandım yakınında dim.. Başarıh bir smavdan yenik çıkmış«Muhsin Bey beni çagırtmış, kendisiyle gö bulunmaktan. Öğretmenimiz, perdecımiz, tım. On yedi yaşımm düş kmklığı çok Türk Tıyatrosu dergisinde yazdığı yazırüşmek istiyorum.» dedim. Adam mektubu sarsmıştı beni. Bu sarsmtıyı atlatıp, tiyatelimden aldı, «Burda bekle» dedi, gitti. larmın bir çoğuna, PERDECİ imzasım atroya giden yeni bir yol bulmalıydım.. Fuayenin ortasmda duruyordum, gözle mıştır koruyucumuz oldu. 1974'te (82 ya••• rim duvardaki bir yağlı boya portreye ta şında) son kez İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yonetmeni olduğunda, onunFransız tiyatro adamına göre. biraz küdı, Fehim Efendi'nin portresiymiş. Bir la birlikte tiyatroya dönen bızlerin ilk espri de olsa, mesleklerin sonuncusunu donemin öncüsü ohnuş Fehim Efendiye bizde onurlu bir meslek düzeyine kavuştubakarken, ince bir ses geldi kulağıma: oyunumuz, «Ömür Satan Hüsam Çelebi»yi Fatih Tiyatrosunda oynamaya başladığıran Muhsin Ertuğrul'a başvurmaktan başHoş geldin oğlum» döndüm, Muhsin Bey mız gece, bir perdeci gibi iki saat perdemika yol düşünemiyordum. Yalnız bu arada karşımda duruyordu. «Sen şimdi ne yapızi açıp kapatmıştı. bir kez daha (1941) Konservatuar smavını yorsun?» diye sordu. Kekelememeye çalı••• deneyecek, yine de başanlı olamayacakşarak ağır ağır konuştum: Efendim, ben Yazırnı, 1948'de yazdığı bir yazıdan tım. Bu şanssızlıklar zinciri bir yerde kopbir süredir Hayvan Borsasmda muhasebe malıydı. Kendi başıma okuyup yorumlamemurluğu yapıyorum. Amacım tiyatro alıntı yaparak bitireyim: Goethe'nin ikiyüzüncü doğum yılı şbdığım oyunlar, ezberlediğim roller arttıkoyuncusu olmak. Annem beni anlatmış siça artıyor, işsiz kalmış. bir aktör bunahmı Z&, ne yapabilirim bilmiyorum ki» dedim lenlerini izlemek için Frankfurt'a yaptığı gezinin izlenimlerini anlatan yazısınm bir içinde, görünmeyen izleyicilerimin alkış ve sustum. Muhsin Bey «Seni Devlet Konyerinde şöyle diyordu: seslerini duyuyordum kendi sahnemde!. servatuarı Tiyatro Bölümü smavma soka•Goethe'nin hemşehrilerine bakarken. lım» demez mi? tkl kez yitirdiğim sınaviaEn büyük sınavı Muhsin Ertuğrul'un savaştan yeni çıkmif bir ulusa harşı duykarşısmda vereceğiml nereden bilebilirdim. rın serüvenini son nefesimi verir gibi anduğum acımanın ibresi döndü döndü de Konservatuann dışmda, aktörlük ve tiyat lattım. Düşünceli dü^ünceli, canı sıkılmış, kendi üstümde durdu.* Çünkü Frankfurtgözlerimin içine bakıyordu. Bîr ananın evro sanatı öğrenilebilecek tek okul îstanbul lular savaşta yıkılmış şehirlerini onarırŞehir Tiyatrosu'ydu. Artık ne yapıp edip, lât aşkıyla donanmış destanı başma iş açlarken, ilk iş olarak tiyatrolarını düşünmıştı. Beni boş döndürmemek için olacak, uzaktan izleyicisl olduğum bu tiyatroya müşler ve yeni bir tiyatro binası yapmış«Işini bırakma, arada bana uğra, sana göadımımı atmalıydım. lar. İşte bunu gören hocamız, bir ulusun Tek başıma gidemedim Muhsin Ertuğ re rol çıktığı zaman çalışırsm.» dedi. Eh, tiyatroya olan saygısını yukandaki sözlegene de bir umuttu bu sözler. İyi, kötü bir rul'a. Öğretmen olan annem beni anlatan riyle vurgulamak istiyordu.. Demek uygar bir mektup yazdı Muhsin Beye. Edebiyatı, işi olan yaşı ilerlemiş (25 yaşmdaydım) ülkelerde tiyatroya saygı ve sevgi, o ülke tivatroyu seven. oğlunun aktör olmasmı bir oyuncu adayına başka ne denebilirdi? insanlarınm kendilerine olan saygı ve sevdileyen bir annenin heyecanlı mektubu. gisini yansıtıyor. Bize bu soylu duygulan hocayı etkilemig olacak kî, yanıtmda «Ana aşüayan, çağdaş tiyatromuzun kurucusu «Sabnn sonu esenliktir» demi? atalasevgisinin destam olan mektubunuzu deöğretmenimizi (ki 29 Nisan 1979'da yitirfalarca okudum. Çocugunuzu bekliyomm, nmız. Ben de sabretmeyi aklıma koymuş mistik) ve ona inanımş sanatçı arkadaşgelsin bana Kendisini tammak ve meşgul tum. İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda bana larını şükranla ve saygıyla anacaği2 hep. göre ilk rol. bir heykel rolü oldu. Susarak olmak isterim» diyordu. Cin İşi, Şeytan Işi? Dünya gazetesinln 26 nisan günlü başyazısmı okuyorum: « Dünya, dramatik bir degişim sürecinden ve ağır bir ekonomik bunalım döneminden geçiyor. Bunahmı, tüm ülkeler görüyor ve yaşıyor. Ancak hâlâ bunahma inandırıcı bir açıklama ve geçerli çöıümler getirilmiş değil. Yakın zamanlara kadar bir araya gelmez sanılan enflasyon ve resesyonun birarada en saglam bilinen ekonomi» leri bile sarsmakta oluşu şaş.kınlık yarauyor.» • DÜşünüyorum: Eskiden lnsanoğlu yağmurun neden yağdığını, şimşeğin neden çaktığını bllmez; aoğa olaylannı tarırıların öîkesme bağlardr, yıldınm düştü ğünde yüreğı titrer, yerlere kapanır; bağışlanması için yakarırdı. Bilim geliştikçe yağmurun, şimşeğin, yıldınmın nedenleri öğrenildi; su baskınlannı Önlemek için barajlar, kanallar yapıldı; yıldırıma karşı önlem almdı. Çevremızde olanbitenleri; cin işi, şeytan çarpması, tanrıların öfkesl diye açıklama çağlarını çoktan gerıde bıraktık. Ekonomı, toplum bilimleri arasmda yer alır. Yaşadığımız ekonomik bunahmı niçin bilimse) yasalarla açıklayatnıyalım? İktisat fakültelerinin işi nedir1? Bügisayar dönemindeyiz, elektronik çağınuayız. sioernetikten enformatiğe dek bir dizl yenl bilim oluştu. Uzaya tırmandı insanoğlu; Ay'a ayak bastr, ekonomik bunalımın yasalarını neden bllemiyoruz, bnüne geçemiyoruz? Yoksa yaşadığımız ekonomik bunahm, tanrmın öfkeslnden mi oluşuyor? Şeytan işi miüir? Cin mi çarpıyor insan toplumlarını'? * Ekonomik bunahm yeryüzünde ilk kez yaşanmıyor; daha önce kaç kez yaşandı. Bunalımın neuenleri ve niçlnleri artık insanoğlu için bilinmeyen şey değıldir. Toplumları ne cin çarpıyor, ne de şeytan; tanrıların öfkesl yağmıyor insanlığın. Daşına; bir başka iş var bu Işin içinde... • Prof. Salih Şanver'ln 28 nisan 1983 günü bu sayîada yaymlarvan «Borca Batık» başlıklı yazısından altım çizdlğim satırlan birlikte okuyalım: « Petrol dışsatımcısı olan ya da olmayan az geliçmiş ülkeler, Tttrkçe deyimle borca batıktır. Sözkonusu ülkelerin 1982 yılmda 198 mllyat dolar d«ş borcu vardır. (...) son dört yılda sözkonusu ülkelerin borçlan yılda yaklaşık 100 milyar dolar artmıştır. (...) Geçtifeimiz yılda 25 ülke 200 milyar dolar borç için erteleme istlyor. Borçlular dünya çapında acze duşünce, alacakhlar dünya banka sisteminin 1939 Büyük Bunalımında (buhranında) olduğu gibi çökmesinden korktular» Çözüm? Dünya banka sisteminin çökmesl İçin borçlulara yeniden borç verlldi. Borçlulardan yalnız birisininya Meksika'nın ya Brezilya'mn ya Arjantin'in ya Venezüela'nın faiz ödemclerini yapamaması slstemin çökmesine yeter. Uluslararası teîecilik düzeninin çökmesi «tehlikesini» daha aşamadık. • Dünyada ekonomik bunalımın cin lşl ya da şeytan icadı olmadığı, Tanrıların öîkelenmesltıden de oluşmadıgı'açık. , , < Yeryüzündekl sömürü sisteminin hasfalığıdır bunahm; ve kurulu düzen bu kez yakayı sıyırsa bile ancak sakat ve yaralı olarak yaşayacak; gelecek kez belki de azrailin pençesinde can verecektlr. Kiml ülkeyi daha yoksullaştıran, klml ülkeyi daha palazlandıran çelişkill dünyamızm eko nomik düzeninde bunalımdan bunahma düşülmesi doğaldır. Bilimin yeryüzünü aydınlattığı çağımızda dünya bankalar sistemi neden böylesine iflas etsin? Bir köşebaşı bankasmda bile bu denli şaşkınlaşan müdtirü lşlnden atarlar; dünya kredi slsteminl yöneten süper bankacıları kolundan tutup koltuklarından atacak olan güç, sömürü sisteminin tefecilik bataklığmdan üreyecektlr. CVCT OKTAY AKBAL (bilim teknik Baştan,, Yaparken yöneten Reşit CANBEYLİ Hfivın Açlik duygusunu gideren hormon: CCK eyinde çeşitll hor de Oretildiği blllnlyor. Aç pratik sonuçlar alabilmek ması oldukça llglnç bir bul monlar, slnlr göze hayvanlarda yapılan deney amacıyla yoğun araştırma ğu. Başka deneyler de be lerinden oluşan lerde, nötr bir madde en lar sürüyor. Açlık sinyalleri yinde belirli yerlerde (örnükleuslar ve sinir jekte edilen hayvanlar ken ile ilgili kesin bir bllgi ol neğin potalamasta) amfeta sel lletisimde rol oynayan dilerlne verllen İlk fırsatta mamakla birlikte son biri minden etkilenen iştah re bulunduğu nürotransmlterler, iç ve dış yemek yerken, CCK enjekte ki yılda yapılan araştırma septörlerinin edilenler uzun bir süre ye lar eskiden beri üzerinde du doğrultusunda sonuçlar ver dünyada olup bitenlerin al gılanmasında rol oyiıarlar. meğe yanaştnıyorlar. CCK' rulan bir maddenin iştahla miş bulunuyor. Bu bulguörneğin kandakl yüksek şe nın doğrudan beyne enjek ilglsini yeniden gündeme ge lardan hız alan araştırmacı ker miktarı, havanın so slyonu da aynı şekllde aç tirmlş bulunuyor: Atnfeta lar, olası iştah reseptörler tijx\ yemek f semeden.yapay * ğukluğu ve bunlar gibi sa hayvanlarda tokmuşcasma mln. davramşlara yolaçıyor. Bu ABD'de yapılan nörofâr yöntemlerle kitlemeîıto yolyısız uyaran slnir slstemln araştırmalar larmı bulmaya çalışıyorlar. de ve özellikle beyinde be konuöa daha yanıt bekle makolojik yen çok sorular olmasına amıetaminin beyinde açlık Bulunacak bir ilaç, şimdikl lirll etkinliklere yol açar. yöntemlerin sağlıksız yan Bir başka deyisle, algılanan karşın CCK'nm tokluk sin la yakm bir ilgisi olduğunu yalleri açısından önemli ip vurguluyor. Deney hayvan etkllerlni ellmlne edip, açfizlksel olguların temelinradyoaktif lık duygusunu azaltarak kl de, Ilzyolollk bir «olay» ve uçları sağladığı söylenebi larına verilen Ur. yöntemlerle igaretlenmis lo vermeyl kolaylaştırablya «sinyal sistemi» vardır. lir. Öte yandan uyku hapInsanlarda ve deney hay amîetaminin beyinde açlık larının uykusuzluk çekenle Aynı şekllde bir kişinln su suz veya aç olduğu, susuz vanlarmda yapılan aragtır la yakm ilgisi olduğu blll re ne kadar yardımcı oliştahın nen odaklara özel bir yat duğunu (!) bilenlere hudut luğa veya açlığa bağlı ba malar açlığm ve zı fizyolojik değişlkliklerin tokluktan bağımsız bir fiz kınlık gösterdiği anlaşüı suz iştah ve aşırı kilo soyor. Kilo vermek için alısinyallerinsonunda algıla yolojik sinyal sistemine sanan amîetaminin beyinde runlarma aranan bu çözü nır. Her ne kadar açlığm ve hlp olduğunu gösteriyor. Do bu tür odaklarda yoğunlaş me umutla bakmıyorlar. ya susuzluğun kolaylıkla be gal olarak bu alanda da yindeki değişikliklere bağlanamayan bir «psikolojik» yam varsa da, modern f izyo loji bu gibi durumlarda alluşturan kolajen. Başka yapay derllerue gılamalarm kökeninde flzl Yutulabilen bir kapsülle tanı ise kolajen glbl organik kökenli malzemeko kimyasal etkinlikler araJaponya'da geliştirilen bir yöntemle nin yerlne sentetüt polimerler kullanılımaktadır. özellikle açlıkla mlde ve bağırsaklarda dolaştırılabllen bir yor, veya toklukla llglli olarak, kapsül sayesinde kanser dahil olmak üzeSüper bilgisayarlar böyle bir arayışın temelin re çesitll tıastalıklarla ilgili bilgi toplamBir bllgisayarm «süper» olması bode pratik bazı sorunlar ve yor. Klinik deneme aşamasma gelen bu yutlarıyla, hatta çözeblldiği problemlerin olası kazançlar yatıyor. Ör sistemde hasta, slllkondan yapılmış 23 çeşitllliğiyle ilgili degil. önemli olan bllneğln tokluğa yol açan santim uzunluğunda ince bir torba şekgisayarm hızı. Genellikle kabul edilen fizyoloiik etkinlikleri (sin lindeki kapsülü hap glbl yutuyor. Kapbir ölçüte göre bir süper bügisayar saniyalleri) bildiğimiz takdirde, sülün mlde veya bağırsaklarda dolaşımı yede en azından yirmi milyon Işlem yasağlığımızı ve bu arada büt sırasında ağzmın açüarak sıvı örneği alpabllmell. Şu anda kullanılan bazı bilgiçemizi sarsan miktarda ye ması radyo sinyalleri ile sağlanıyor. Kapsayarlar kısa süreler için saniyede 400 mek yemeden doyma duygu sül slndirlm sisteminin tümünden geçtikmilyon işlem gerçekleştirebiliyorlaı. Ne sunu yaratacak yapay yön ten sonra, sıvı örneği ve içerdiği baKtevar ki böyle bir hız bile eldeki baîi probtemler geliştirilebilir. Bu riler üzerinde hastalığm tanısına yarlemleri çözmeye yetraedlğinden, ABD ve amaçla, son yıllarda hem dımcı olacak analizler yapıhyor. Japonya beşincl kuşak diye tammlanan tokluls hem. de bundan ba süper bilglsayarları geliştirme yarışma ğımsız olarak açlık duygu Sigara ve radyoaktivite ABD'de bir tıp merkezlndfc yapılan girmiş bulunuyorlar. Amaçlanan hız: Sasuna yolaçan üzyololik meniyede yüz tnilyar İşlem. kanizmalar ve sinyaller üze araştırmalar, tipik bir sigara tiryakislnin yılda içtiğl sigaranm dumanmdakl Deniz ulaşuncılığında yenilik rlnde yogun araştırmalar ya bir radyoaktiî parçacıklardan kaynaklanan pılıyor. Paraşüt. Paraşütü gemllerle blrllkte radyasyonun yılda üç yüz akciğet röntdüşünmek ters de gelse, gelecekte yakıt tnsan yemek yerken han geni çektlrmeye es.lt olduğunu gösteriyor. tasarrufu sağlamak için paraşütüne rüzgi aşamada ne gibi sinyal gâr doldurup seyreden gemüere rastialer doyduğunu beynlne bil Yapay derî mak olası. tngiltere'de geliştirilmekte oHekimlerin kimyacılarla Işblrllğl sodirir. Bu oldukça basitleş lan bir sistemde, tankerler açık denlzde tirilmiş soruya yanıt vere nucunda özellikle clddl yanık durumlave elverişli hava koşullarmda bir hava bileceği sanılan çok sayıda rında kullanılabilecek türden yapay aeri kompresörünün yardımıyla paraşüt açıp adayın ortaya çıknuş olma çeşitleri gellştlrümiş bulunuyor. Bu gibi rüzgâr enerjislnden yararlanabilecekler; sma karşın, son yıllarda ü durumlarda yenl derlnin oluşumuna yarkompresörün havaya fırlattığı bir knavuz zerlnde en îazla durulan o dım edecek yapay deriden istenen özelparaşüt havayla dolup ana paraşütü yulası tokluk slnyallerinden likler havayı geçirip, nemi lçeride ve bakkanya çekecek. Ana paraşüttin bir yelblrl bir hormon: Kolesisto terilerl dışarıda tutabllmesl. Yakm bir kenden. farklı ve avantajlı yam rüzgânn kinln. adı CCK dlye kısaltı gelecekte üretimlne geçilecek yapay deri güçlü ve sürekll slduğu bir yüksekllge lan bu hormonun bağırsak türlerinden blrinln maizemesi insan ve çekilebilmesi. larda olduğu kadar beyinde hayvanlarda bag dokusunun temellnl o B Çok partlli düzene, yanl demokrasl adı verilen *çok sesll, çok görüşlü, çok yanlı1 döneme biz tkinci Dünya Savaşı'nm bitmeslnden sonra geçtik. Atatürk ve înönü dönemlerinde Terakkiperver Fırka, bir iki utak partt ile Serbest Pırka deneyi dışmda CHFye karşı çjkan bir siyasal örgütlenme görülmedl. CHP, daha öncekl adıyle CHF yinni yedi yıl ülkemlzl tek başına yönetti. Seçim ler yapılıyordu, ama mUletveklll adaylan partl merkezince öncedea saptanıyor, Cumhurbaşisanı'nca onaylanıyor, halk ikinci seçmenleri seçiyor, onlar da il merkezlerlnde toplanıp milletvekillerini oyluyorlardı. îkincl seçmenlerln yaptığı işiem parti merkezince onaylanmış adaylara oy vermekti. Zaten sandalye sayısı kadar aday önerildiğinden partinin seçtiği kişileri herkes önceden milletvekill sayıyordu. 18 Hazlran 1945'e kadar böyle sürdü bu işler... Bir fabrikatör, Nuri Demlrağ, Mllli Kalkmma Partisl'ni lşte bu tarinte kuruu. Başbakan Saraçoğlu 5 Eylül 1945'de Milli Kalkmma Partlsl'nin kurulmasına izitı verdiğinl bildirdl. Çok partili dönemin ilk siyasal kuruluşu bu partidir. MKP için Prof. Dr. Erdoğan Teziç, 'Siyasi Partiler' kltabında söyle yazıyor: «MKP siyasi yelpaae Içinde sağ kanatta yer alıyordu. Tutucu ve İslamcı olan parti devletçiliğe karşıydı. Dış polttikada tslam Birliğl Şark Federasyonu'nun gerçekleşmesine taraitardı. Eğitimde her şeyin ahlâk ve ulusal gelenek ilkesine göre ayarlanmasından yanaydı.» îkinci olarak DP kuruldu, 21 Mayıs 1945'te... Bu partinin kurucuları «Çiftçiyl Topraklandırma Kanunu»nun TBMM'nde kabul edilmesinden bir süre sonra partilerinden ayrılırlar. Prol Teziç bu parti için şunları yazıyor: «Umumi prensipler bölümünde partide Hberal görüşim izleri belirgindir. Bu hem klasik hürriyetler, hem de efconomik düzen açısındandır... Ekonomik hayatta özel teşebbüs ve sermayenin faaliyetini esas olarak görmektedir... Ülke kaUunınasmda tarun kesiminin csas almacağı belirtilmektedir.» Demokraslye başlangıç yılı olan 1945'te ortaya çıkan partilerin büyük bölümü, seçimlere katılarak etkill olabılenl, DP başta olmak üzere 'yeni' partilerin çoğu Atatürk'ün ilerici, çağdaş uygarUkçı, büyük halk çoğunluğunun çıkarlaruu öne alan ilkelerine 'karşıt' bir görünüştedirler. 'Atatürk'e ve ilkelerine' bağhlığı dillerde dolaşır, ama Atatürk'ün Türkiye'de 'çağdaş bir toplum' yaratmak, 'Batı uygarhgının tenıel verilerini almak', 'laik, devietçi, devrimci' bir çizgide durmadan daha ilerl aşamalara yürümek özleml, buyruğu, seçmenden oy alabilmeli hayallerl adına bir yana bırakılmışUr. Gerçl toplumcu bir kaç küçük partinin de ortaya çıktığına tanık oluruz. Ama bunlara gelişme olanakları tamnmaz, bu partiler kısa sücede birbirlne düşürülür, sıkı engellemeler, kovuşturmalar sonunda bu toplumcu partiler kapatüır. Meydan eski CHP ile yeni DP'ye bırakılır, 'Kueu Partisi' adıyla tanınan MKP de bir süre sonra eriyip gider, onun yerinl DP'den kopan bir takım sağcı, daha da gericl bir çizgideki klsilerden kurulu Millet Partis! alır. Bu kısa panoramayı çizmekten amacım §u: bugünlerde yeni partiler kurulacak, gazetelerde bu parti glrişimlerinln kurucu adaylarım yeni partüerin ana çizgilerinln ne olacağı konusunda haberler, okuyoruz, duyuyoruz. Aradan geçen 43 yüa karşın, 'yenl' partiler ve bu partilerde etkin olacak kisüerin düşünüşlerl ve görüşleri 1945'tekinden daha ilerde, daha aydmlık, daha 'çagdaş, degildir. Yine tutuculuk, yine çağm gerçeklerine ters düşüş, yine 'gerçek Atatürkçülük'ten uzaklaşış!.. Bunca deneylm, bunca acı olay, bunca yerinue sayma, gerileme gerçeklerinden hlç ya7»rlanmamışa, ders almamışa benzlyoruz. 'Al Baştan' yaparken, bütün bu yaşammş oîs»vları anımsadım ve gözler önünde sermekte yaıar gördUm. özetle; Bira, ya§mur tam başlarken, eve girmektir. BIRR YASfiMA SEVİNCÎDİR Türkiye'nin ük ve tekgünlük ingilizce gazetesi DUYURU A.Ü. HUKUK FAKÜLTESİ 1958 YILI MEZUNLARI 25. YIL TOPLANTISI 7.51983 cumartesi günü saat 19.00'da Kulübü'nde yapılacaktır. Anadolu ILAN MARMARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Üniversitemiz îktisadi ve Idari Bilimler Fakülteai'ne İngilizce ve Almanca okutmanı alınacaktır îsteklilerin bir dilekçe, bir fotoğraf, özgeçmiş ve diploma fotokopileri ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanhğı'na CBahçelievler İSTANBUL) 18.5.1983 Pazartesi gününe kadar başvurmalan duyurulur. Ayrıntılı bügi ve smav tarihleri için Fakülte Dekanhğı'na başvurulacakUr. UNVAN1 Okutman (Basm: 17307) 2538 DERECE ADET Türkîve'nin her kösesinde günü güriürte etinizde Yardım Sevenler Derneği BÛYÛK KERMESİ 3 Mayıs 1983 Sheraton Oteli Balo Salonu Bayiinizden isteyiniz Tunus Cad. 49/7 Ankara Tel: 28 29 5657
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle