18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 1983 HABERLERİN DEVAMI Cumhuriyet 7 Asfan Baser Kafaoğlu beraat etti Istanbul Haber Servisl Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'nun kardeşi ekonomist Aslan Başer Kafaoğlu De mokrat gazetesinde yazdığı bır yazıda «Hükümetin rnanevi şah siyeüni tahkir ve tezyif» ettiği savı ile yargılandığı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde beraat etti. . Dünkü oturumda Kat'aoğlu'nun beraatini isteyen savcı Muhıttin Cenkdağ, «Yazının i. çeriğiııden ve kapsamından hükümetiıı manevi şahsiyetini tahkir kastı ile kaleme alınma dığı gibi dosya içinde sanığın savunmasının aksine mahkumlyetine elverişli deliller yoktur.» dedi. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi suçun unsurlan bu lunduğu an'aşıJmadığmdan Ka. faoğlu'nun beraatına karar ver di. Mahkeme, aynı davada yargılanan Demokrat gazetesi Yazıişleri müdürü Hasan Basri Çıpiak'ın sorgusu yapılamadığından bakkındaki davanaı zaınan aşımına kadar tatil edilmesine karar verdi. ÂBD Beyrut Elciligi' bombolandı (Baştarafı 1. Sayfada) Lübnan'da bulunan Baskan Reagan'ın Ortadoğu Özel Temsilclsi Philip Habib ile Morris Draper'in, patlama sırasında elçilik binasında olmadıkları kaydedildi. AP Ajansı muhabirl Şehrazad Faramarzi, Draper'i patlama sırasında panik içinde oraya buraya koşuştururken gördüğünü bildirirken, Draper'in o. sıralar elçiliği ziyaret etme olasılığı bulunan kansını aradığı haber verildi. Faramarzi, bir deniz plyadesinin Draper'e, «Eşinizi hastanede gördüm, sağlığı yerinde, an cak ba^ında yara var» dediğini duyduğunu beıirttl. Tüm Beyrut'u dumana boğan patlamadan 10 dakika sonra, Agence France Presse'in Beyrut bürosuna telefon eden bir kişi, patlanıayı «El Cihad hl Islâmi» örgütü olarak üstlendlklerini söyledi. Örgütten olduğunu belir ten bir kişd ayrıca Lübnan'da yaymlanan El Llva gazeteslne teleîon ederek şunları söyledi: «Bu olay, tüm dünyadaki emperyalist hedeflere yönelik Iran devrimi kampanyasınm bir parçasıdır. Çok ulusiu banş gUcü dahil olmak iizere Lübnan'daki her türlü emperyalist varlı^ra saldırılarımızı sürdüreceğiz.» Görgü tanıklan patlamadan hemen sonra blnadan koüarı ve bacaklan koptnuş kişller çıkarıldığını ve hor yanda kan gölcükleri görül dtigünti hürtfrdiler. TEPKİLER ABD'nin Beyrut Büyükelçiliği'nde 28 kişinin ölümuy le sonuçlanan bombalama olayına sert bir dille tepkl gösteren ABD Başkanı Ronald Reagan, olayı «alçakça bir saldıro olarak niteledi. Reagan bombalamanm Ortadoğu'daki banş çabalarını engelleyemeyeceğlnl de söyledi. Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada Reagan, özel temsilcilerl Philip Habib ile Morris Draper'in «yabancı birllklerin Lübnan'dan gerl çekilmesi amacıyla ellerinden gelen çabayı sürdüreceklerini» belirtti. Reagan ayrıca Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel'in kendislni arayarak üzüntülerinl ilettiğini bildirdl. Beyaz Saray sözcüsü Larry Speakes, patlamayı şiddetle kınadıklarını bildirdi. Speakes, Ortadoğu'da banş için Lübnan ve ABD' nin en güç dönemlerde lşbirliğl İçinde çalıştıklarını hatırlattıktan sonra, böylesi bir olayın Beyrufta mey dana gelişinden üzüntü duyduklarını belirtti. îran resmi haber ajansı Irna, Amerikan elçiliğinin bombalanması olayının Fillstinli gerillalarının bir mi sillemesi olduğu şeklinde ima yollu bir yorum yaptı. Ajans, patlamanm sorumluluğunu El Cihad El İslami adlı Îran yanlısı bir örgütün tistlendiğl yolundakl haberlerden ise hiç söz etmedi. Fransa hükümeti de olayı «dost bir ülkenin elçillgine kar^ı korkunç bir saldın» olarak değerlendirdl ve «bu saldırı Lübnan'a karşı oldu&u gibi Fransa'ya karşı da yapılmış bir saldırıdır» dedi. Italya hükümeti de elçlHğln bombalanması olayını sert bir dille kınadıktan sonra Amerikan hükümeti İle dayanışma İçinde olduğunu duyurdu. BM Genel Sekreterl saldırıyı «caniyane» olarak niteledi ve olayın bölgedekl durumu daha da kötüleştireceglnl kaydettl. Açıkca... (Baştarafı 1. Sayfada) Hıcak tarafından Uğur Mumcu ve Cumhuriyet gazetesi aleyhlerine açılmıştır. Davanm konusu, İbrahim Telenıen adlı bir silah kaçakçısımn, 2972 yılında, İzmir Sıkıyönetim Askeri Savcıhgı'na verdiği elyazıb ifadenin Cumhuriyet gazetesinde yayııılannıış olmasıdır. 2 Bu elyazılı ifadede, Ilıcak'ın adı geçmektedir. İfadeyi alan Askeri Savcmın adı Üstun Günsan'dır. tfade, Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Yargıç Albay Doğan Acır'ın imza ve mühürünü taşımaktadır. Ilıcak'ın açtığı davalar nedeniyle, bu els'azılı İfadenin bulunduğu dosya getirtilmiş ve elyazılı ifadenin dosyanın içinde bulunduğu saptanmıştır. Davalannı, «böyle blr İfadenin olmadığı» savına dayatan Ilıcak vekllleri elyazılı İfadenin dosyadan çıkması üzerlne, bu belgenln «ifade» değil «ihbar» olduğunu ilerl sürmüşlerdir. 3 Ilıcak vekllleri, Terciiman gazetesi sahibinin Abaruh'lu, Susar'lı, Moreno'lu, Mitrani'li azmlık ijirketleri konusunda yapılan yayınlar nedeniyle, daha önce bir başka taznıinat davası açmışlar ve bu davada İstanbul mahkemelerini yetkili görmüşlerdi. Bu davaları reddoldu. 4 Bu ikl davanm açılış tarihleri arasında, sormak Isteriz, acaba, hukuk muhakemelerl usulünde yetki kuralları lle ilgili bir değişıklik ml olmuştu? Hayır olmamıştı!. Ilıcak vekillerinin yetki konusundaki hukuksal görüşleri, birden bire değişikllğe mi uğramıştı?. Hayır, blrl hukuk profesörü olan Ilıcak vekillerinin yetki konusunda kanı değiştirmeleri, bunca yıllık deneylerine yakışmazdı!. Peki, Zeytinburnu Adllyesl, «35 mllyonluk tazminat davasunm açılmasından hemen önce mi göreve başlamıştı? Hayır, Ilıcak vekilleri, ilk davaları İstanbul Adliyesi'nde açarlarken, Zeytinburnu Adliyesi ylne yerinde duruyordu.. Işte, «yorumunda güçlük çektlğimizi» söylediğimlz olay bu olaydı. Umanz, yakmda bu seçlmln nedenıni anlama olanağma kavuşacağız. Bu da basın ve adalet tarihimiz İçin hiç kuşkusuz büyük bir kazanç olacaktır. 5 Basm davalannda yetkili mahkemeyi beIirleyecek kurallar, Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasasmdadıt. Bu konudaki genel kural, davanm, «davalüarın ikâmetgâhlarma en yakın mahkemede» açılmasıdır. Aynı yasada, bu genel kuralın yanında bir de, «özel kural» vardır. Bu Özel kurala göre, «dava konusu eylemfn oluştuğu yerde» de dava açıür. Eğer, blrinci kurala göre dava açılacaksa, bu davada, davalı olarak gösterilenlerm hiçblri Zeytinburnu çevreslnde oturmamaktadırlar! Gazetenin dagıtıldığı, satıldığı her yerde dava açılacaksa, o zaman, Türkiye'nln bunca III, llçesl ve Asllye Hukuk Mahkemesi varken, niçin Zeytinburnu Adliyesi seçilmiştir? tstanbul'da Orneğln niçin Sanyer Adlfyesi'nde değil de Zeytfnburnu Adliyesi'nde dava açılmıştır? 8 Tercüman gazetesi aleyhine açılan davaların Zeytinburnu Adliyesinde görülmesi, bu kuralın sonucudur. Çünkü, Zeytinburnu Adliyesi, Tercüman gazetesinin bulunduğu yere en yakın mahkemedir. Bu yüzden, Tercüman gazetest aleyhme açılan davaların Zeytinburnu Adliyesinde görülmesi, ne kadar doğalsa, Tercüman gazetesinin Daşka yaym organları hakkında açtığı davaların tm gazetelerln «yayın merkezlerinln» bulunduğu yerde açılması da o kadar doğaldır. Terctiman gazetesi, bu konudakl yayımnı, güvenillr bir hukukcuya danışarak yapsaydı, bu kadar büyük yanlısa düsmezdi. Blr daha anlatalım: Tercüman gazetesinin davalı olarak çıktığı mahkeme, davacı olaraK açacağı davaların yetki kuralını bellrlemez. 7 Zeytinburnu Savcısı tsmail Hakkı Ipllkçloğlu'nun oğlu Mehmet Asım îpllkçloğlu, Sarıyer Sulh Ceza Mahkemeslnin 981/161 sayılı dosyasmda, Nazü Ihcak'ın, Antalya 2. Asllye Hukuk Mankemesiniu 981/69 sayılı dosyasında da Kemal Ilıcak'ın avukatıdır. Tercüman gazetesi, bu açık gcrçeğl, «tevil yolu lle ikrar» biçiminde doğrulamaktadır. Konn lle ilgili paragraf, «Zeytinburnu C. Savcısının oğlunun Sarıyer ve Antalya'da aldıgı vekalet görevi hakkında yazılanlar gerçek dışıdır» dlye başlamakta, biraz sonra, bu gerçek, «adı geçene verilen vekalet görevi ooktan sonuçlandıği gibi» denilerek bitmektedlr. Ba İfade blçimiyle yayıalanmız açıkça doğrulanmaktadır. Avukat Ipllk» çioğîu'na «vekalet verildiğl» kabul edildlğine g0 Walesa (Baştarafı 1. Sayfada) va'ya gitmekte olan, Dayanısma liderinin arkadaşlan ünlü aktör Wojciech Duryasz ve din adamı Henryk Jankowski ile başka bir arabada aynı yöne giden CBS televizyonundan bir kamereman da gözaltma almdılar. Birkaç saat sonra, önce CBS kameramam, ardında Walesa'nm arkadaşlan serbest bırakıldılar. Polonya Kilisesi Başpisko posu Josef Glemp, askeri yö ÎZMIR, (Cumhuriyet Bttro netimin halkın «onurunu çiğ su) Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı tarafından 13 nedigini» söyledi. AP ojansıeylül 1980 günü Izmir Beledi nın haberine göre, Varşova' ye Başkanlığına atanan esk* da 10 bin kişinin katjldığı ESHOT Genel Müdürü Cahıt bir dini törende konuşan Glemp, Jaruzelski yönetimiGünay görevinden istifa etti. îztnir Valisi Hüseyin Öğüt nin Dayanışma hareketiyle çen'i saat 12'de makammda zı görüşmesi gerektiğini vurgu yaret eden Cahft Günay, yazı ladı. lı olarak verdiği istifasmda ge Dayanışma'yı destekledirekça olarak hiçbir neden llegini belirten Glemp, «Onuru rl sürmedi. muz dükkanlarda, kuyruklarda, kurumlarda, her yerde çiğneniyor» şeklinde konuştu. Glemp konusmasınm ardından Gdansk'a g'derek Dayanışma lideri VValesa ile görüştü. Görüşmede DaLONDRA, <a.a.) tngiltere yanışma liderinin gözaltma Başbakanı Margaret Thatcher' ahnması konusu ele aJındı. in TUrluye'ye yapmayı tasarlaBaşkent Varşova'da, Yadığı resmi ziyaretten vazgcçti hudi Gettosu'nda, Nazilere ği açıklandı. Ingiltere Dışişleri Bakanlığı' karşı direnişte ölen 70 bin na yakın çevıeier Başbakan kişinin anısma gösterl yapılThatcher'ın Türkiye'ye yapaca dı. 1000 kadar Polonyalımn ğı geziyı, önümüzdeki haziran katıldığı gösteride Dayanış veya temtnuz ayında yapması ma lideri Janusz' Onyszklebeklenen genel seçım çağrısı se viç, bir konuşma yaptı. Onbebiyle iptal etmış olabıteceği yszkieviç «Burada dlrcnerek ni belirtiyorlar. ölenler şimdl araını/da olsaydı, özgürlük, adalet ve insanlık onuru için vcrdiğlmiz mücadeleye katılırlardı» şeklinde konuştu. Gösteriyı dağıtan güvenlik kuvvetleri aralannda Onyszkieviç'in de bulunduğu üç kişiyi tutukiadı. Federal Almanya'nm Yeşlller Partisi'nln Bonn'dakl İstanbul Haber Servisl De genel merkezinden dün yamirbank'ın Kadıköy Şubesı'rü pılan bir açıklamada lse, dün soyarak 250 bıa lıra alan Polonya'nın askeri yönetisllahlı kışi olaydan sonra yaka mine, ülkedeki tüm slyasl tu landı. tuklular lçln bir genel af Banka şubesine saat 14.3ü sı çağrısında bulunulduğu bilralannda gelen Yilmaz Gürol dirildi. (36) adlı kaşi silah tehdıdıyle banka güvenlık görevlisıni etkisız haie getirerek sılahını aldı, dalıa sonra çıft tabancayla (Baştarafı 1. Sayfada) vezneye yonelen soyguncu itenYunan ceza yasalarında disine yalnızca 250 bin lira ve hava korsanlıgı suçu ile ilışrilmesini istedi. Vezneden aldığı 250 bin lırayı pardesüsüne kili herhangi bir madde yer koyarak kaçan soyguncu, pe almadığından, Mahnıut Kalfine düşen bir polıs ile başKa kan'ın Yunanistan Ceza Yabir bankanın güvenlık görevli sası'nın 480. maddesinden si tarafından bir apartmana yargılanacağı belirtlliyor. aaklanırken yakalandı. Bu madde, hava trafığmde tehlike yaratma, yasadışı sllah taşıma, insan hürriyetlerini kısıtlama gibi suçlara ilişkin; bu madde uyaruıca Kalkan'ın çarptınlabileceği en az ceza 10 yıl hapis. Mahmnt Kalkan'ın öncekl gün savcılığa giderken sara krizl geçlrdlği ve yargılandığı takdlrde açlık grevlne baglayacağı bildirlldi, Apoy ANKARA, (Cumhuriyet Bttr» evmatl gazeteslne göre Kal su) DM üyesi Imren Aykut' kan «Yunanistan'm de.ua kiraların iki yü süreyle don durulmasına Uişkln yasa önen mokratik bir Ülke olduğusi îktisadl Işler Komisyonu'nda nu sanip yargılanmayacağıma lnanıyordum, ancak reddedildl. Komisyonun dalıa Önce gö şlmdi açlık grevlne baglarüs istediğl Adalet Konüsyonu yacağım, susuz yemekslz ka İle Bayıncurlık, lmar lsitan lacağım, dava sona ermeve Ulaştırma Komısyonlan'nda den yasamıma son verecereddedilen yasa Önerlsl dün, tk ğim> dedl. tisadl Işler Komisyonu'nda ele Kendisiyle mülakat yapan alındı. Görüşlerini belirten Uye ler, klralarm ekonominin bir gazetecinin kaçmak lçln unsuru olduğunu, toplu konut neden hava korsanlığını la içiçe bulunduğunu belirttıler. seçtin yolundakl sorusuna Sorunun genelı çözmeden bir «kolay olacağını sanıyorunsur olan klra konusunda ge. dum» dlyen Kalkan denlz tirilecek herhangi bir önlamln yolunu yüzme bilmedlğl geçersiz olacağı ve bu nedensöyledi. le reddedilmesl gerektiğl savu için seçmediğini Pilot için «İhtiyar ve iyi nuldu. bir kişiydi, yolcularla bir >o runum yoktu» geklinde konugan hava korsanı ne sağ, ne de sol hiç bir örgüte bağlı olmadığını bellrtti. Mahmut Kalkan savcmın «Avustralya'ya gitseydin ne İSTANBUL, (THA) U yapacaktın» yolundaki sozun yıllar halk müziğine rusuna, «bllmiyorum belki emek veren aşık Daimi dün ögrenlmime devam ederdim» dedi, okyanusun orİstanbul'da öidü. Aşık Daimi'nin cenazesl tasmda olduğu lçln Avustbugün Valide Camiinde kı ralya'yı seçtlğlni söyledi. hnan iklndl namazmdan istanbul Sıkıyönetım Kosonra Karacaahmet mezarlı mutanhğı 1 Numaralı Askelıgına gömülecek. ri Mahkemesl, hava korsaru Mahmut Kalkan hakkında, Hasan Tual «Yaltıcı ve Öldilrilcü bomba yapmak, bulundurmak, ruhtoprağa verildi İstanbul Haber Servisl satsız bıçak taşımak, cebir öncekl gün ölen Film lt ve şiddetle uçağı gihnekte halat ve lşletmecilerl der oldugu yerden başka bir yere ffötürmek» «uçlarından neğl Başkanı Hasan Tual'ın gıyabi tutuklama karan ver. cenazesl dün kaldırıldı, Yegllçam'dan hlçblr star sa di. Yeşllköy Havîllmanı natçmın katılmadığı cenaze Yolcu Arama Bölümü'nde törenlnde fllm lşçileri ve görevll polis memuru Haydar Hayırh da, «Görovl Ih* figüranlar çoğunluktaydı. Is mal» savıyla tutuklandı Ditanbul'daki yabancı fllim ğer polfs memurlan Kaya gösteren slnemalar Hasan Bostanoğlu ile İbrahim ÇavTual'ın anısma dün kapalı dar ise serbest bırakıldılar. kaldı. Izmer Belediye Baskanı istifa etti Thatcher Türkiye'ye gelemiyor Bankadan silah zoruyla 2 5 0 bin lira aSan soyguncu yakalandı Askeri Kiraların dondurulması iie ilgili öneri tekrar reddedildi * (Baştarafı 1. Sayfada) de Ortadoğu bölgesinde yakın tarihte hiçbir zaman sahip olmadığı ölçüde yaygın bir nüiuz kazandı. Bu artan nüfuzuna koşuS biçimde de Arap dünyasmm İsrail karşısındaki aczinin yol açtığı hayal kınklığı, toprağın altında îsrall'in arkasındaki esas güç olarak görülen ABD'ye yönelik bir hınç olarak ABD'ye yönelmeye baçlsnr.ştı. Arap kamuoyu artık Araplann esas hasmı olarak sadece Israıl'i degil, İBrail'ın arkasındaki güç ABD'yl görmekteydi. Eöylece, Israil'in Lübnan'ı işgali ve ardından Çok Ulusiu Kuvvet bünyesi içinde Amerikan askeri varlığınm bölge topraklarına yerleşmesi Ortadoğu bunalımmda çok önemll yeni bir faktörü oluştui'makteydı. Bunalım Ai'aplsrail çatışmasından ArapAmerikan çatışmasına dönüşmekteydl. Son aylarda, ABD yanlısı bilinen kimi Arap ülkelerinde, örneğln Mısır ve Kuveyt'te bile basını izlemek, çıkan yorum ve makaleleri değerlendirmek, Ortadoğu bunalımmda böylesine bir dönüşümün gerçekleşmekto olduğunu gösterebilir. Öyle anlaşılıyor ki, toprağın altuıda filizlenmekte olan Anri • Amerikan hınç titin Beyrufta meydana gelen olayla kendin) ortaya kojinaya başladı. Lübnan'dan gçri çekJlmesl yolunda îsrall'e etkill bir baakı yapamayan ABD nasıl olacak da Batı Yakası ve Gazze'deki îsrail işgaline son verdirebilecektir? Bu, bölgede herkesin zihnlni kurarlayan ve ABD'ye güvensizliğl besleyen bir sorudur. Eundan da öteye, îsrail'e baskı yapması gereken ABD'de Kcngre îsrail'e askeri yardımı arttırma önerilerine sahne olabiliyor. Bu {Juramda. bölgedekl gelişmelerl yakından lzleyenler açısmdan ABD hedeflerine saldmlann başlaması hiç şaşırtıcı değildir. Olayln Beyrut'ta cereyan etmesinia ve saldınyı «El Cihad EUtslâmî» adlı örgütün Ustleamesi ise yenl bir olguyu gündeme getiriyor. Şiller LUbnan'm dinler ve mezhepler mozayiğin<Jekl en ka>Jabalık kesiîr.dir. Aynı zamandjı da en yoksul. Tümüyle Israll lşgali altında bulunan GUney LÜbnan'ın ezld çoğunluğu lse Şiîdir. Beyrut'un yoksul güney mahallelerinde de, İsrail işgal hatlarınjn hemen dibinde Şiller yaşıyor. Lübnan'da îsrail işgali sonrasmda kurulan iç siyasl denge meşru lıükümet güçlü merkezl devlet yanlısı Maruni hristiyanların temsilcisi Emln Cemaycl ile Beyrut'un geleneksel Sünnl siyaset çfvrelerinin uzlaşmasına dayanıyor. Bu uzlaşma, ABD'nin destegine sahip. Şiller lsa bu denklemin yine dışında kaldılar. ŞiJIerin siyssi tfadesl olan Eaıel örgütü «aten frsksiyoner bir yapı ldi ve fsrail işgalinln sonueunda ortaya çıkan bunahmın yarattığı sorunlar karşısmda iyice bocaladı. örgütün îran yanlısı kanadı koptu. Bu kanat bugün Bekaa Vadisi'nln kuzeyindeki Baalbek'e hakim. Güney Lübnan'da ise bu kanat lle yandaşları halka îgrailiilerle işbirliğl yapmamalan çağnsında bulunuyorlar. îran ysnlısı Şil din adamlan <5zellikle genç kuşaktan olanları Güney Lübnan'daki antilsrall kampanyanın başım çekiyorlar. Nitekim, îran yanlısı din adamlannın en etkililerinden olan Şeyh Jlagip El Harb bir süre önce Güney Lübnan'da îsrall aleyhtan faaliyetleri yönlendiren vaazlar verdlğl gerekçesiyle tur tuklanmış ve bu nedenle GUney Lübnan'da Şlilerin İsrail aleyhtan kitle gösterileri ve direnlslerl patlak vermişti. Şiller arasındaki bu kaynaşma, Enıel'den kopan tran yanlı•l kanadın örgütü olan «El Cihad Elİslâmi»nin ABD Büyükelçiliğine karşı giriştıgi cüretkâr saldın ile yeni bir boyut kazandı. /.rtık, Lübnan'da Şiller de siyaset sahnesine şiddet başvuran bir unsur olarak adım attılar. Bundan böyle, LÜbnan'ın nazik iç siyaaal dengesi daha da karışacağa ve Israil'in yatusıra ABD de ^fddetin hedefl olaeağa benzlyor. Lübnan'dan FKÖ kuvvetlerinin çekilmesiyle meselenin halolmayacağını, Lübnan'daki durumun İsrail işgallyle daha da kanşık bir tiunıma sokulduğunu savunanlar haklı çıkıyorlar. ABD, bölge politikasım degiştirmedlgl ve Israil'l gemlemetiiğl sürece. Orladoğu'nun sonu bilinmez serUvenlere sUrUlüen» ceğine ku?ktı ycktur. Lübnan'da Siiler de re, bu konuda yazılanlann neresl «gerçek dışı» 1 oimaktadu ?. Savcmın oğlu, karıkoca Hıcak'ların vekaletini almış mı, almamış mı? Soıun budur. ö Istaubul Barosunda binlerce avukat varken, Tercüman gazetesinin hukuk ve ceza davalarına bakan Zeytinburnu Adliyesi Savcısının oğıunun karıkoca Ilıcak'lara avukat tutulması, herhalde, «vicdan sahibi» herkesi düşündürecektir. Evet, neden ille de Zeytinburnu Savcısının oğlu, nedeni 9 İstanbul Birinci Asliye Hukuk Yargıcı Sayın Necdet Dedeoğlu, Tercüman gazetesi ile aramızdaki davada «blzzat İstanbul Cumhuriyet Savcısmm dosyayı yargıçtan habersiz olarak incelediğini» bildirmis ve bu baskıları çekilme neden i saymıştır. Şimdl, Tercüman gazetesi, bu dosyanın, avukatım Sayın Orhan Apaydın ile ilgili olduğunu yazmaktadır! Tutanak ortadadır. Yargıcın bu gerekçe ile çekildiği dava, Tercüman gazetesinin L'ğur Mumcu aleyhine açtığı davadır. Bir hukuk davasmm, Adalet Bakamnın telefon etmesiyle, savcı tarafından incelenmesinîn herhangi bir hukuksal dayanağı var mıdır, bunu da doğrusu bilemiyoruz. 10 Biz, dava tutanaklanna dayanarak konuşuyoruz. İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafmdan Adalet Bakanınm telefon emrl ya da rlcası sonunda incelendlğini ve bu dosyanın, Orhan Apaydın Dosyası olduğunu, Tercüman'ın yaymından öğreniyoruz. Bir Adalet Bakanı ile Cumhuriyet Savcısı arasındaki özel olması gereken bu telefon konusrnasını acaba, Tercüman gazetesi nasıl öğrenmlştir? Bu bilgiyi, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sayın ömer Aluçluoğlu'ndan almışlarsa, Sayın Savcınm bu konuda gazeteler arasında bır ayrım yapmayacağmı, bizlere de aynı bilgileri vereceğini umuyoruz. Belkl, bizler de böylece olaylara Tercüman oluruz! 11 Ilıcak vekilleri tarafından, Zeytinburnn Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava önce «yetkili mahkemenin Zeytinburnu Mahkemesi olmadıîrı» gerekçesi ile reddedihniş, bu karann JTargıtay Dördüncü Hukuk Dairesince bozulması üzerine davanm esasının tartışılması aşamasına başlanmıştır. Bu arada, mabkemelerde genel olarak yapılan bir düzenleme sonunda, dava, ilk yargıcmdan ahnarak Sayın Hasan Baydur Cimlrli'nin mahkemesine gönderilmlştlr. Bu işlemler sırasmda, Telemen'in ifadesl, aynı konudaki kişlsel ceza davasmı görmekte olan İstanbul Toplu Basın Mahkemesine gelmi$, davacı vekilleri, .«yoktur» dedikleri ifadeyi güzlerl ile görme olanağına kavuşmuşlardır. 12 Zeytinburnu Birinci Asliye HukuK Yargıcı Sayın Cimirll, daha önce verilen ara Kararlara aykırı olarak, dosyanın aslını getirtmekten vazgeçmiş,, kanıtların toplanması aşamasında, bu kanıtlar hakkında karar vermeden «davanm blttiglnl» duyurmuştur. Tercüman gazetesi, henüz hüküm açıklanmamışken, bu duruşmadan sonra davanm «sonuca ulaştığı»nı duyurmuştur! 13 Ihcak vekillerinin de kabul ettiğl glbl, İstanbul'da görevli birçok yargıca Tercüman gazetesi Ucretsiz abone olarak gönderilmektedir. Sayın Yargıç Cimirll hakkındaki red Istemimizi reddeden Zeytinburnu 2'nci Asliye Yargıcı Sayın Şerafettin Karabulut'un Tercüman abonesi olduğuna ilişkin zarf örneği de elunizdedir. Tercüman gazetesi ve Sayın Yargıç Cimirli, Tercüman'a abone olunmadığrını açıklamaktadır. Öyleyse, bunun nedenini de öğrenmek isteriz. Bütttn yargıçlara gönderilen gazete, niçin Sayın Cimirli'ye gönderihnemiştir? Evet bir nedeni olmah? Nedir bu gerekçe? 14 BUtün yazılarımızda belirtttğimiz glbl yargı erkine duyduğumuz güven ve saygı sonsuzdur. Ancak, yargıcın bile baskı gördüğünü açıkladığı davalarda, blzlerin «davalı» olarak bazı endlşelere kapılmamız da doğaldır. Bizim, Zeytinburnu Asliye Hukuk Yargıcmdan lstediğimiz, bütün kanıtlann serbestçe tartışılması ve yargılamanın usul kurallarına uygun olarak yürümesidir. Yargı erkine duyduğumuz saygı, «yargı bağımsızlığı» konusunda yazdığımız yazılarla bellidlr. Yargıyı etklleme çabası varsa, o da, davalarının görüldüğü yerel mahkemenin savcısının oğluna «ailece avukat tutanların» tutumunda aranmalıdır. Başka yerde değil! 15 Son olarak şunu da bellrtellm: Kaçakçılık konulannda yaptığımız yayınlar kesin kanıtlara dayanmaktadır. Bu kanıtları değiştirmeye, ya da yok saymaya, Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içinde, kimsenln ama kimsenln gücü yetmez. Karşımua, bir değil bin Kemal Ilıcak da çıksa, bu uğurdakl görevimize yine devam edecek ve bütün belgelerl TUrk kamuoyuna yılmadan sunacağız. Haberlerl ola, Ilıcak'ın da, vekillerinin de, yandajlarınm da! Adalet Bakanı Sayın Rıfat Beyazıt'dan olaya blr an önce elkoymasım dlllyoruz. Hukuk devletl adına, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı adına, olay bir an önce, evet blr an önce, hiç zaman yitlrilmeksizin açıklığa kavuşturuhnalıdır. Yargıçlarımıza saygılarımızla. FKÖ, 'evethayır^ politikasım sürdürüyor (Bastarafı 1. Sayfada) dan okuyanlara meydan okuyor. Böylesine uzlasıcı görUntUler serglleyen Pilistinli lider, blr yandan da Kral Hüseyin'e açık çek vermekten kaçınarak «sert lik yanlılan» dlye nitelendirilenlerin bayram etmesini sağlayan gell?melere yol açablllyor. Arafat ne yapıyor? Ne yapmak isüyor? Tunus'taki FKÖ çevrelerinde bu sorunun yarutıIU kovaiıyoruz. ARAFAriN TUTUMU PKÖ lideri Yaser Arafflfm Kral Hüseyin'le görUsmelerda Ürdün Krah'nın istediği türden bir uzlaşmaya yanaşmamasınm nedenierinl sövle sıralamak mumktin: 1. Arafat, Kral HÜseyin'e ABD'den hiçbir şey kopartmadan kozlannı devretmek Isto ftîi.ror. ABD'nin PKÖ'ye ve FiIlstin halknun fcendi kaderinl tayln hakkı krmusunda tavnnı hiç değiştirmcmesl vc Batı Yakası'nda lerall'ln yerleşme mcr kezlerl kurmasmı cııgelleyeblleoeğine iliskln hiçbir lşaret vcrmemesi, FKÖ liderinin tavnnı da sertleştifdl. C.erçi, Arafat zamanrn baslasi altında ama Reagan'ın da aynı baskı altında olduğuna hesaphyor. Bir süre sonra seçim kampanyası nedeniyle İÇ politHtay» dönecek olan Reagan, seçntenln karşısına Ortadoğu'da hiç< bir ilerleme sağiayamamış bir basksn olarak çıkmak isteıne> yebüir. Yanl, Reagan Kral Hüseyin ve diğer ABD egiUmll Arap Uderleri aracılığıyla FKÖ üzerinde baskı yaparken, Arafat da ABD'ye karşı kendi kozlarun kullanıyor. 2. Andropovia blrlikte Sovyetler'ta Ortadoğu'da daha aktif bir rol oynatnak istediğine ilişkin tşaretler var. Sovyetler, bölge politikasma yeniden ayak basmak için Reagan Flanı'nm etkisiz kaunasını arzuluyorlar. Arafat, son dakikada Kral Hüseyln'e engel çıkanrken, belll ki Sovyet kartını ABD'ye ksrtı bir baskı unsuru olarak kul* Isnmayı tasarlayıp, ABD'nin tutumuııtt değlstlrmeyl amao* Iıyor. FKÖ liderinin FKÖ fist dttzey yönetlcilerinin ortftya çıksn dnrumu tartifmslan bek lenlrken, aniden Bulgaristan'a gitmesi de, bu yöndeki davranıslannuı bir beUrtlsl. 3. FKÖ, Reaftan Planı'nı Camp David'in bir ucantısı plW göriiyor. Oysa, Fez kararlannı Güvenlik Konseyl parantiierlni içerdiği için, banş gö~ rüşmclerine esas aldınnak konusunda ısrarb. 4. Herşeye rafmen, Arafat, Ürdün'Ie kflprttlerl atmamak konusunda kârarh. Son bir haftadır bu yönde demeçler veriyor. FKÖ lideri, Ürdün'Ie iliskileri koparsa, FKÖ'niin Surije baskısı önünde açık kalmasından korkuyor. Ürdün'e, hiçbir başka neden olmasâ, Süriye karşısmda bir dengeleyici unsur olarak muhtaç. Bundan da ötesi, Reagan Plânı'na bile elbette ki tadil edilmiş şekliyle kapılar tümüvle kapatılmadı. Batı bnsy nmda «Reagan Plânı öldü» başlıkları attlırken, Tunustt FKÖ sözcüsü Ahmet Abdırfrahmab, «Hayır, Reagan Plâm henüz ölmedi» diye açıklama yaptı. Büttin bunlar, Pliistln tTIusaî Konseyi'nln şubatta Cesayir toplantısında aldığı «evet ama.. hayır ama...» biçiminde nitelenen kararlarının çizgisine uygun bir tutumun sürdürüldti> ğünü belgeliyor. FKÖ'nün Arafat Kral HUseyin ftörüşmelerinln kesilmesine yoı açan tavrı, bu görüşmelere karşı olan Surlye'nin tavrı ile keslşlyor. Ancak, her îklslnln tavn değişik nedenlerden kaynaklanıyor. Suriye, Sovyet poIltikasımn lstekleri doğrultusu davranarak ve asıl ünemlisi Ürdün'ün Ortadoğu politikasında işlev kazanmasını, kendlsinin devre dışı bırakılmasını engellemek amaoıyla Arafat Hüseyin diyaloguna karsı çıkıyordu. Çesitli çevrelerde, Suriye'nln Ürdünie ortak smırım kapa^ mak ve Suriye'de FKÖ'ye raklp bir örgüt kurdurmak tehditlerinl bile gündems getirdiği öne sürülUyor. Bunlann yanısırs, Kral HUseyin'in görUsmelerden vazgeomesi karan da Ortadoğu'daki çıkmaza yol açan önemli bir nedon. Ürdün Kralı'mn bu ani tavn takınması ikl nedene bağlanıyor: 1. Hüseyin, FKÖ'den C K O ABD'nin tavnndan rahatsiz oldu. ABD, Îsrail'e baskı yapıp, hiç değtlse Batı Yakası'nda Yahudi merkezleri kurulmasını engelleyecek bir tavrı ortaya koyacağına ilişMn hiçbir işaret vermedi. Hüseyln, bu nedenle, ABD'nin tavnnı etkilemek, onu baskı altma almak için bu tutumu benimsedi. 2. Ürdün Kralı sahneden çekilivererek, sertlik yanlısı güç» lerin (başta Suriye) üzerine «ılımlı» üikelerin baskısını getirmeyi tasarhyor. Bütün bu tıkanıkhklan gidermek için bir Arap Zirvesi gerekli. Tabii, toplanabilirse... Banş Derneği Davası (Baştarafı 1. Sayfada) dan Reha tsvan, Şefik Asan, Gündoğan Görsev, Metin özek> Eıdftl Atabek, Gtnçay Şaylan, Öüseyîn Baş, All Sırmen, Tahsin Usluoğlu, Melih TUmer, Ha luk Tosun, Kemal Anadol ve All Eroi Tuygun katıldıiar. Tüm savunma avukatları adı na söz alan avukat Turgut Kazan, soruşturmanın genişletilmesl yolundaki istemlerinin bil dirtlmesinden Önce, 363 eayılı yasaya güre yapılması gereken işlemlerin tamamlanması istenıini içeren 6 sayfalık bir dilek çeyl mahkemeye verdl. Kazan, flavanm henüz soruşturmanın genişletilmesi yolundaki istemlerin bildlrilmesi aşamasma gelmediğini, blrçok usuli işlemin tamamlanmadan bırakıldı ğını 1leri sürdlt ve «Bu ekslklik ler tamamlanmadan soruşturmanın genifletilmesl sorununa sıra gelmez. Çünkü bu aşamada Uraflar neyi iskyip neyi i» temeyeceklerlni tam ve doğnı olarak bilemczler.» dedl. Deli Petro'nun Vasiyetiilin ve Bolşevik partisi Tarihi'nin Bayazıt Kütüphanesi'nden getirtllerek deüı olarak okunmasına karşın, «Sanıklar lelılne olan delillerden banlannın «avunma makamının lstegl Uzerlne ancak sırası geçtikten sonra okun duğunu bazılaruun ise bi( okun madan kaldığını» belirten Turgut Kazan, mahkemenln «bllcümle belgelerln okunmasına» karar verdiğini de hatırlattı. Kazan Ankara TKP sanıklanndan Aydan Bulutgll'in polis ifadesine değinirken, bu ifa Üenin mabkemede okunmasuun bu konudakl yasal gereKlerin tamamlandığı anlamına gelnıeyecegini bildirdi ve Bulutgil'in Ölmediginl, akü hastası olmadığını, kaldığı yerin bilindiğinl belirtti ve rnahkemece kendisinin dinlenmesi gerektiğini, yal nızoa metnin okunmasının yeterll olmayacağını eöyledi. Mahkeme bu tstemler uzerine, mahkemenin değerlendirmiş olduğu belgelerin, «Biitiin Hofisasiyet, eİMttklyet ve şumul genişliği gözetilmiş olarak okundugunu» bildirerek, adı geçen belgeler ve Aydan Bulutgil lle ilgili istemin reddlne karar verdi. Mahkeme daha sonra gıyebi tutuklu sanıklar dışmdaki tüm sanıkların gelecek oturumda hazır bulunmasına, bunlarla ılgili lhzar müzekkeresi çıkartıl masına TBT aracılığıyla durumun blldirilmesJne. ayrıca 200'e yakla?an avukata da TRT aracılığıyla davanm, soruşturmanın genişletilmesi lstemlerl safhasına geldiğinin bildirilmesine karar verdi. Asık Daimi İstanbul'da öldü Ameliyatsıx yüz (Baştarafı 12. Sayfada) Nasreddin Hoca'nın bir öy küsüne benüiyor anlatüanlar; Hocanm çitten atlayan koyun ların buraya takılan tüylerinden doKunacak kumaşiaria borcunu ödeyeceğini söylediğinde, «peşin parayı gâren» alacaklınm yüzünün gülmesi gibi. bizim de bunlar anlatılınea yüzümüz gülüyor. Üstün öte sürdürüyor konuşma sım: «Derin kınsıklıkları ayamıyorum. O yUsden 8535 yaa arasmdakl tenflere uygoluyonız sadeee Dah» ötesl İçin pek faydası yok..» 60.000 LİRA Yani bir tür «f««Çİestlrme» işlemi bu. Blr b&yanın yüz de risinin gerilmesi için en az 12 saat bu aletln altına yatması gerekiyor. Haftada 3 gün ya pıldığı için tüm işlem dört hafta sürüyor. Saati 5000 Uradan faturası 60.000 lira. Üstün öte'nln deylşiyle 12. seansta yüksek bir doz eiektrik verilerek «yüz ldtleniyor.» Bun dan sonra kışi üç ayda bir gün geliyor ve 1 saat eiektrik alarak gençliğini sürdürüyor. Üstün öte'nin cihazın sağladığı diğer olanaklarla ilgili olarak anlattıkları, insanı elektriğin marifetleri konusun da şaşırtıyor: Bu msçhui cihaz yüz germenin dışmda «gö füs bfiyütme, giiğüs sertlestir me, kol sertleştirme, bacak sertieştirme, selülit tedüvisi, güt germe, akne tedavlsi ve saç çıkarma» işlerine de yarıyor. Amellyatsız yUz germe uzmanı Üatün Öte kendisi de yukarda bellrlenen yas grubu içinde olmasuıa karşın lş lemi kendi yüzUne uygulama mış. çünkü İnsan bu iflemi kendi kenuine yapamıyormuş. Bu yÜ2den büyük bir Uzüntü içmdc. Kendisine «stvabma» kursu öğreten Amerikan arka daşına neden yaptırmadığım soruyorum: «Akbma gelmedl» diyor. Şimdilerde ise kendin) saatl 5000 liraya başkalan' nı gençleştirnaeye verdiğinden, buna lüzum görmüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle