Katalog

14 NtSAN 1983 EKONOMİ Cumhuriyet 9 EKÖNOMİDE GÜNÜNAYNASI Yabancı sermaye parasmı kıırtarmak ISCINİN EVRENİNDEN için Türkiye'de yatırım yapıyor ŞükraaKETENCİ Kafaoglu: 760 milyon dolar kredi tehlikede degi! ANKARA (THA) Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoglu. «760 milyon dolar tutarındakf Dünya Bankası kredisinin tehlikeye girmesi diye blr sey kesinIlkle söz konusu değJldir» dedi. Kafaoglu, Dünya Bankası kredisinln tehlikeye düştüğü şeklindeki haberlerl yalanlayarak, krediyle ilglli projelerin Dünya Bankası'na sunulmasmda herhangi blr geelkme olmadığını bellrtti ve «Biz Hgfli projelerimizl haftalar 8nce sunduk ve bunlar da banka Yönetim Kurulunca onaylaoarak kabal edildi» şeklinde konuştu. Kafaoğlu, Dünya Bankası ile olan kredi ilişkilerinde hiç bir pürüz bulunmadığmı da ifade ederek. kredl akışınm sürdüğünü ve sözü edilen 760 milyon dolarlık proje kredisinîn de llgili projelerln finansmanında kullanılacağmı, buna hiçbir engel olmadığınj kaydettl. 1980 . 82 yıllan arasında Türkiye'de yapılan ya. bancı sermaye yatırımlaruım yüzde 70.4'ü garan. tisiz ticari borçlar karşılığı gerçekleşti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'ye 198082 yü ları arasında yapılan yabancı sennaye yatınmlannın yuzde 70.4'Ü Türkiye'nin yabancı ülke lere olan garantisiz ticari borç lan karşılığında gerçekleşti. A nılan dönemde yurda 601 milyon 500 dolarlık yabancı serma ye geldi. Bu tutann 432 milyon 700 dolarlık bölümü ise, garantisiz ticari borç karşılığı oldu. Böylece, yabancı firmalar Ttlrkiye'deiı alacaklan olan parayı kurtarmak için yatınm yapmak zorunda kaldılar. 1983 yılı sonunda Türkiye'ye gelen yabancı sermaye tutan 829 milyon 600 bin dolara ulaş tı. 1979 yılmdan önce Turkiye" deki yabancı sermaye yatınmları, sadooe 228 milyon 100 bin dolan bulmaktaydı. Ancak ser maye girişinin son üç yılda hız lanmasma karşm, yatırım hacminin «zorunlu olarak arttığı» gözleniyor. Başka bir anlatımla, yatırım yapan firmaların za ten Türkiye'den alacaklı olmalan yabancı sennaye girişlni çoğaltan etkenlerin başında geliyor. Yabancı firmaların bu alacaklannm büyük bir bolümU, garantisiz ticari borç biçiminde. 1977 yüı sonunda döviz sıkıntısı nedeniyle Türkiye nin garantisiz ticari borçlannm değert yaklaşık 1 mllyar 200 milyon dolara ulaşmıştı, UyguUmaya 1981 yılında son verildi. Türkiye'nin bu borçlan için bir ödeme planı vapıldı. Buna göre, alaeakJarının döviz cinsinden ödenmesini isteyen yabancı firmalara borçlar, 4.5 yılı ödemesiz 10 yıl vadeyle ödenecek. Yabancı firmalardan parasını Türk lirası olarak almak isteyenler ise, alacaklannı Türkiyedeki yenl ya tınmlar yapmakda, Türk fir malann sennaye arttırımlanna katılmada, gemi inşaası ve fason imalatta ya da yatırırclarında kullanroayı tercih ettiler. Böylece, Türkiye'nin 435 milyon dolarlık borcu, ödenmeden ülke ıçinde kullamlnnş oldu. Bu gelişnıelerin sonunda, Türkiye'de yatınm yapan yabancı firmaların sayısı 1979 yı lında 90 iken, 1982 yılı sonunda 170'e ulaştı. Öte yandan yerti yabancı firma ortaklıgı biçünindeki kuruluşlardaki yabancı sermaye payı da yüzde 29.7'den yüzde 43.6'ya çıktı. Türkiye'de yatırım yapan yabancı firmaiann büyük bir bö lUmUnün 3 ülkeden geldiği göz leniyor. Buna göre, toplam yatınm yapan yabancı firmaian n 36'ı Federal Almanya, 35'i Îsviçre 23'U Amerika Birleşik Devletleri kökenli. Geri kalan firmalar da OECD ve Ortadoğu Ulkelerinden geliyor. 1982 yılında da yabancı sermaye yatıranı olarak 103 proje uygulanmaya baslandı. Bu pro. Jelerin yatınm tutan 690 milyon 300 dolara, yabancı döviz olarak ödenecek bölümü de 167 milyon dolara ulaşıyor. An cak yabancı firmaların getir» cekleri 167 milyon dolarhk ser mayenın 89 milyon 100 bin dolarlık bölümü ise, garantisia ticari borç karşılığında olacak. İşçi Sağlıgı, Iş Güvenîiği Bundan bir ay kadar önce (ülkemizde «işçi sağlığı. iş güvenîiği» sorunu çok büyük boyutlar kazandO gibisinden bir cünıle ile bir yazıya girsek, çoğu okur, «Beylik bir sorun işlenmîş» diye yazımn gerisini okumaktan sıkılacaktL 34 gün ara ile bunca cana mal olan iki maden faciasından sonra, aynı ilgisizliğı, hiç değilse, işçi, sendikacı okurlarm göstereceğıni sanmıyoruz. îşçi sağlığı, iş güvenîiği sorumsuzlufunun ülkenin her yerinde aldığı, sakat, hasta buraktığı kurbanların istatistiklere dökümü, zaman zaman dehşetli boyutunun bilımsel toplantılarda dile gelişi, insanımız üzerinde etkili olmuyor. İnsan yaşamınm ucuz olduğu ülkemizde, sorunun insan cephesini de bir yana bırakarak; «İş kazaları, mes lek hastahkları yüzünden meydana gelen lş günü kaybı, grevierin salgın olduğu yıllardaki grevde iş günü kaybından dahi fazla olmuştur.» demek de işverenlerimizi, işçi sağlığı, iş güvenîiği konusunda daha duyarlı olmaya, onlemler almaya yönlendirememiştir. Gerçekten sanayileşmenin bilinci içindeki, önlem almamanın uzun dönemde kendisine yönelik zararın hesabmı yapabilen çok küçük bir grup işverenin dışmda, çoğunluk böyle bir yükümlülüğün adını dahi duymak istemiyor. İşçilerin iş sağlığı, iş güvenlığinin uluslararası standartlar, ülkemizde yürürlükte olan yasalar, tüzükler, yönetmelikler çerçevesinde sağlanması, kısa dönem İçin, işveren açısından önemli bir yeni maliyet girdisi, harcama demektir. «Hazır işçi, sendikalar bir şeyin farkında değil, bu iş güvenîiği müfettlşlerinin de ukalahğı nereden çıkıyor?» diye düşünenlerin çabaları İle, az mı yasaların, yönetmeliklerln uygulanmasını isteyen iş müfettişleri sürüldü, işinden oldu. Bilenlerin anılanndadır, bir çalışma bakanımız, işçılenn kurşunla zehirlendiği bir akü fabrikasını geçıci kapattı diye, kendi parti yöneticileri arasında kara Iisteye almdı. Koşullar elverişli olsa idi, sadece bu nedenle Bakanlığından da olabilecekti. En acısı da kapatılan fabrikanın işçileri, önce sendikalarına, sonra politikacılara baş vurarak, «Çocuklarunızı açhktan öldüremeyiz. İşsiz kalamayız. Fabıikamız açılsm» şeklınde baskı yaptılar. Aynı dram kömür ocaklarmdaki iki facianm ardmdan yaşanmıyor mu? Sıradan vatandaşlardan kaçımız, böylesine ölümle burun buruna iken 12 saatliğine bile, kömür ocaklarına inmeye cesaret edebiliriz? Oysa havzada iş arayanlar, bir çırpıda ölenlerin yerlerini dolduruyorlar. îşçi bulamamak değil, iş bulmak sorun oluyor. îşçinin sağlığı, can güvenîiği öylesine ciddlye almmayan, bilincine varılamayan bir sorun ki, sadece ucuza taşmabilsin, Türkiye'ye kolay sokulsun gibi gerekçeler dahi makinalarm koruyucu kapaklarmm getirilmemesi nedeni olabiliyor. Daha dramatiği ise, ne işverenin, ne sendikanm ne de Îşçinin farkına varmaması nedeni ile, makinelerin koruyucu kapaklarının sadece yer tutuyor. temizlenirken zorluk çıkanyor... türünden gerekçelerle fabrika depolarına atılması. Çok basit kulak koruyucuları almmadıgı, bazan da işçi eğitilmediğl, bilincine varmadığı için, takmaya üşendiği için sağır olan işçi sayımızın istatîstiklerine bir göz gezdirilse... Bir de kimyasal üretim yapan bir fabrikadan, bir gözlem; açık üretim yapılması, nedeni ile çalışan yüzlerce işçiyi, kimyasal tozlarm dumanmdan fotoğraflayamadığımız bu fabrikada, böbrek, mide ya da bir başka İç organından tedavl görmeyen işçi yok. Fabrikanın İki anlaşmalı doktoru olduğu için, işçiler şikâyetlerine göre, mide, böbrek ilaçları ahyorlar. Tek bir meslek hastalığı kaydı yok. Oysa işçiler yıllık izinlerini kullanırken fabrikadan uzaklaşamadıklarım anlatıyor, genellikle tatil günleri için, yanlarma çalıştıkları yerde toplanan tozları kib rit kutusu ile taşıdıklarını ve sık sık koklayarak fabrikanın uzağında kalabildiklerini anlatıyorlar.. Meslek hastalığı belirlenen ve tedavisl yapılan Îşçinin, aynı koşullarda aynı iş yerinde çalışmak zorunda olması ve hastalığınm yinelenmesine ilişkln sorunlara hiç girmeyelim. Başta lşverenler, denetlemekte yükümlüler, sendikalar ve işçilerin, kamuoyunun, artık «işçi sağlığı ve lş güvenîiği» diye genellenen sorunlara eğilinmesini dileyelim. Bu baştan sona bir anlayış sorunudur. Herkes kendl cephesinden ilk adımı atmada epeyce geç kaünıştır. Herhalde Çaiışma Bakanlığınm denetimle görevli müfettiş kadrolarını, hiç değilse her iş yeri, yılda en az blr kez denetlenebilecek şekilde geliştirilmesi ile işe başlamak çok zor olmasa gerek. Maliye'nin "özel uzlasma,,yı tanıtma kampanyası sürüyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı tarafmdan yurt çapında yürütülen «özel uzla$ma»yı tanıtma kampanyası bir hafta daha sürecek. Maliye Bakan lığı yetkililerince kampanyanın amacının «vergl gelirl ya ratmak» olmadjgı belirtüdi. Maliye Bakanlığı özel Ualasma Yasası'nı vergi dairaleri ve özel sektör temsilcilerlne tanıtmak üzere çalışmalannı sürdürüvor. Bu amaçla aralartnda Maliye Ba kanltğı Gelirler Genel Müdürlüğü'ndeki 5 Genel Müdür Yardımcısı ile 7 Daire Başkanı bulunan 84 kişilik ekip 67 ffl bir haftadan beri dolaşıyor. 18 nisana kadar sü recefc kampanyada Maliye'nln üst düzey yetkilileri «!er defci vergi daireleri, Ticaret ve Sanayi Odalan İle toplan tılar düzenliyor. Toplantılarda vergi iadelerine, özel uzlaşmanın «nasıl uygulanacağı» anlatılıyor. IMF, 5yılda Türkiye'yeverdigi paranın yarısını geri aldı ANKARA (ANKA) IMF, son beş yılda Türklyeye açtığı kredllerin yaklaşık yarısını geri aldı. 1978 1982 yılları arasında IMF tarafından Türkiye'ye sağlanan kredilerin toplamı 1 milyar 650 milyon dolara (1 milyar 463,9 milyon özel çekme hakkı) ulaştı. Bu arada, anılan yıllarda Türkiye'nin ana para olarak yaptığı geri ödemeler, 525 milyon dolan (457,6 milyon özel çekme hakkı) buldu. Bu arada, kullanılan kredilerin faizl olarak 167 mil yon dolan 1982 yılına ait olmak üzere, anılan dönem de toplam 300 milyon dolar faîz ödemesi yapıldı. Birisinin uygulaması yarıda kalan üç ayrı «standby» düzenlemesi çerçevesin de en çok kredi kullanımı 1980 yılında yapıldı. 1980 yılı, aynı zamanda en çok İMF kullanımlan ( Milyon Özel Çekme Hakkı) Geri Standby Rezerr Toplam ödeme Çekimi Transferl1 Çekilen (*) 1978 90,0 37,8 1979 70,00 1980 420,0 1981 400,0 1982 300,0 TOPLAM 1280,0 37,0 (*) Yalnızca a n a para. 202,3 70,0 491,6 400,0 300,0 1463,9 62,5 68.5 119,2 91,0 116,4 457,6 Net Çekilen 139,8 1,5 372,4 309,0 183,6 1006,3 Yüzde 5 faizli hazine tahvîH ihraç edilemeyecek ANKARA, (a.a.) 1941 tarihli ve 4060 sayılı yüzde beş faızli hazine tahvilleri ihracma dalr kanun, ile ek ve değişikliklerinln yürürlükten kaldırılması hakkındaki kanun tasarısı, Mali îşler Komisyonu'nda kabul edilerek Danışma Meclisi gündemine girdi. Tasarının gerekçesînde, kanunla bankaların ve şirketierin ayırmak zorunda olduklan karşılıklar ve ihtiyatlar mu kabilinde, devlet iç istlkraz tahvili almaya zorunlu tutuldukları. bu zorunluluğa uymama halinde yalnızca bankalar içın müeyyide geçirildiği, şirketler için ise herhangi bir mileyyide getirilmediğl belirtildi. Gerekçede bunun sonucu olarak sözkonusu kanunların şirketler bakımından işlerlik kazanmadığı anlatıldı. geri ödemenin de yapıldığı yıl oldu. 1978 yılında üstünde mutabakat sağlanan «standby» düzenlemeslnln askıya almdığı ve yerlne yenl bir düzeolemenin yapıldığı 1979 yılında İse, yararlanılan krediler ile geri ödemeler birbirine yakm oldu. 19791982 yılları arasında IMF'den yapılan kullanımların yaklaşık 1,4 milyar dolan «standby» düzeniemelerl çerçeveslnde, 160 milyon dolan ihracat gerilemesini <telafi» amaçlı flnansman kolaylığı, 40 milyon dolan ise rezerv transı olarak kullanıldı. Bülend Ulusu çuma günü İSO'da isadamlarıyla görüsecek İSTANBUL, (ANKA) Başbakan Bülend Ulusu 15 nisan cuma günü saat 14.30'da Istanbul Sanayi Odası'nda Meclis Başkanı îbrahim Bodur'un yöneteceğl bir toplantıya katılacak. Başbakanın burada özel sektör temsilcileriyle ekonomik konularla llgili görüşmeler yapması bekleniyor. Odakule Büyük Kon ferans salonunda yapılacak olan toplantıya îstanbul Sanayi Odası. îstanbul Ticaret Odası, Îstanbul Ticaret Borsası, Esnaf Sanatkârlar Birllğl ile Deniz Ticaret Odası yetkilileri ve Zlraat Odası temsilcileri katılacaklar. •Şirketlerden Habeherm Ankara Sigorta 290 milyon kâr etti Ehonomi Servisi Türkiye lş Bankası, Etıbank ve Türk Ticaret Bankası'mn kuruluşu olan Ankara Sigorta Şti.'nin Genel Müdürü Mahınut Çalışal'ın yaptığı açıklamaya göre. şirketin 1982 yüı hârı bir önceki yıla göre %19O oranında artarak 290 milyon liraya yükseldi ve ortahlara %200 oranında kâr payı verilmesi hararlaştınldl. •~..7,i> ' .tr.<?eu Türk tekstilcîlerîn AET'ye karsı ortak görüşü bııgiiıı belirlenîyor Toplantıda belirlenecek ortak strateji doğrultu. sunda en geç 25 Nisana kadar AET yetkilileriyle Brüksel'de toplantı yapılacak. İZMİR, (Cnmhnriyet Ege Bü rosu) Türk Konleksiyon Sanayii temsilcılerl AET karşısın da kota stratejilerini saptamak üzere bugun biraraya geliyorlar. Toplantınm ana gündem noktasını, genel kota ve konfeksiyon ihracatındaki son gelişmeler oluşturacak. Bu toplantıda belirlenecek strateji doğrultusunda nisan ayının en geç 25'ne dek Brüksel'de göfüşme masasuıa oturulacak. Mart ayının sonunda Brüksel'de yapılan gtfrüşmelerde, TUrk tarafı 35 50 milyon adetlik bir tişört kontenjanında ısrar ederken. AET topluluk ülkelerindeki genel issizliği öne sürerek, kontenjanı 10,2 milyonla smırlamıştı. Görüşmelerin bu noktada çıkmaza girnıesi üzerine, iki taraftan olusan bir ortak çalışma grubu oluşturulmasına kar&r verildi. Ancak bu arada, Federal Almanya dışında tüm AET ülkeleri yılın ilk üç ayında Türkiye çıkışlı konfeksiyon ve hambezi genel kontenjanı doldurduğu gerekçesıyle sınırlandırma kararı aldı. AET ülkelerinin iyi niyetten yoksun uzlaşmas karan ıızerine Türk taran nisan ayının ük 15 gününde yapılması gereken gdrüşmeleri erteleme yoluna gıtti. Ertelemenin temel nedeni AET'nin karşısına tek görüşle çıkma ısteğinden kaynaklandı. Bugün gerçekleştirilecek olan konfeksiyon sanayicileri toplan tısmda ortaya çıkacak görüşün ne olacağı kesinlık kazanmadı. Ancak konfeksiyon sanayicilerlne yakm çevrelerden altnan bilgilere göre, Türkiye'nin kota sı nırlaması ancak «makul kontenjanlann» kabulü halinde mümkün olacak. Nıtekim isminin açıklanmasını ıstemeyen önde gelen bir konfeksiyon sanayicisinin, «Bıı iş konfeksiyon sektörünü aşnuş, Türkiye'nin so runu olmuştur. Bu nedenle tnü zakereler daha da güçlesmekte» sözieri konfeksiyon sanayiinin görüşmelerin bu asamasında katı rakamlardan çok esnek strateji seçenekleriyle görüşmo masasma oturacağını ortaya çı kardı. Konfeksiyon Sanayicileri Der neğî Genel Sekreteri Selahattin Akdoğan Cumhurlyet'e yaptığı açıklamada, «Herhanjl bir taviz sözkonusu değUdlr. Ancak ortak çalışma grubu çerçevesinde karşıhklı iyl niyete dayah görüşmelerimizi sürdüreceğiz.» dedı. 1ZMIR. (THA) Bir Yaşar Holding kuruluşu olan Yaşar Dış Ticaret A.Ş.'nln 1983 yüı sonuna kadar 75 milyon dolarlıh dışsatım öngördüğü belirtilerek ılk üç ay sonunda ihracat rakamının 13 milyon dolan bulduğu bildirildi. Yaşar Dış Ticaret A.Ş. Genel Mudurü Ali Sinan, yaptığı açıhlamada kuruluşlarmın 1982 yılında 56 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini bildirdi. Yaşar Dış Ticaret 75 milyon dolarlık dışsatım öngörüyor Türkîye Imar Bankası'nın 55. kurulus yıldönümü kutlandı Ekonomi Servisi TUrklye tmar Bankası'nın kuruluşunun 55. yıldönümü kutlandı. Marmara Etap otelinde yapılan kutlama töreninde bankaya 20, IS, 10 ve 5 yıl hizmet veren 40 personele çeşltli ödüller verildi, toplantıda konuşan Genel Mtidür Erol Toksöz Türkiye îmar Bankası'nın Türkiye'den bir atılım ve ihtisas bankası olma yolunda ilerlediğinl söyledi. 14 Trafo Merkezi'ne ait ihaleyi Tekfen kazandı ANKARA, (ANKA) Türkiye Etektrik Kurumu (TEK) tarafından yaptırüacah 14 adet trafo merkezinin yapımını öngören ihaleyi Tekfen Inşaat ve Tesisat Anonim Şirketl hazandı. Toplam 380 KV'hh 14 trafo merkezinin anahtar teslimi inşaat ve montajmı içeven ve ihalesi yapılan profeye, ayrıea üç merkezde 154 KV'hk sistemin de dahil olduğu bildiritdi. Trafo merkezlerinin elektrih işleri için ana malr zeme temini kredi esasıyla Yugoslavya ve 3aponya'dan sağlanacak inşaat işlerinin 18 ayda tamamlanması öngörulüyor. Kızılay az kâr payı verince maden suyu safısı durdu ÎZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kızılay'm bayllerine diğer özel şirketlere göre daha az kâr payı bırakması nedeniyle Kızılay maden suyu satışı durdu. Bir süredir bayilerde Kızılay maden suyu bulunmaraası üzerine; Kızılay yetkilileri Genel Müdürlügun İzmir'dekl Başbayillkle sözleşmelerinin bittlğinl soylerlerken, bazı yetkililer Kızılay'ın bayilere daha &£ oranda yüzde bırakması nedeniyle bayilerin Kızılay'm maden suyunu satmadıklannı belirttiler. Kızılay yetkilileri konuyla ilgili olarak, «Genel Müdürlüğün İzmir'deki Başbayilikle sözleşmesi bitti. Bu nedenle maden suyu göndermiyorlar. Sözleşme yenilenınceye, ya da yeni bir bayi bulununcaya dek maden suyu bayilerde satılmayacak. Kızılay ancak bir ay sonra piyasaya maden suyu sürebilir» dediler. Sayın halkımıza duyuru Servet Beyanlarının yenilenmesi île îlgiîî ofarak yapılan blokaj işlemleri nedeniyle tSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KAMULAŞTIRMA İÇİN MÂLİKLERE KIYMET TAKDİRİ DUYURUSU Bakırköy Avoılar kanalizasyon hattımn geçmesı nedeniyle, îller Bankası tarafmdan hazırlanan, Avcılar kanalizasyon insaatı kollektör tadilat projesi 24.7.1980 tarihında onaylanmı$tır. Kanalizasyon hattımn geçtiği güzergâhı kapsayan taşınmazlar Üzerinde ÎSKÎ (Îstanbul Su ve Kanalusasyon İdaresi Genel Müdürlüğü) adına ırtıfak hakkı tesis olunacağından söz konusu t&şınroazlann mâlikleri ve dıger özenikleri asağıda gösterılrmştir. 122 aayılı yasa ile değisik 6830 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca Bakırköy îlçe Idare Kurulunca belirlenen Takdlri Kıyraet Kojıisyonunun Avcılar'da üzerinde ÎSKÎ lehıne irtifak hakkı tesis olunecak tasmmazların değerlerini 21.4.1963 perşembe günü saat 14.00'de yerinde tespıt edeceği hususu, 6830 sayılı yasanın 11. maddesi uyarınca maıik ve ilgililere ılânen tebliğ olunur. lleesl KSytt Fafta Parsel Malild Bakırköy Avcılar 25 11547 Naciye Yaprakçı: Yusuf Kızı 24 13600 Kanber Vural Ercan: Musa oğlu 24 13601 Şerafettin Ateş: îbrahım Oglu 24 13605 Maryam Hecinoğlu: Mardıros Kızı 24 15837 Sınırlı Sorumlu Öz Pınar İşçi Sigortalılar Yapı Kooperatifı 24 4300 Mehmet Hüsnü Özbay: Ahmet Oğlu 24 12653 Haynye Öznalçın: Mustafa Kızı 25 4235 Beytullah Önemli: Rıiat Oğlu 24 11443 Rüstem YUmaz: Abdülhakım Oğlu 24 15937 Şahînur Sönmezocak 24 15937 Mustafa Karaday! Hıüni Küçük Feridun Aygut YıJdır Mehmet Ali DÖrter Mehmet Kadn Tarakçı Irfan Ürkmez Talip Çakır Mına Hayriye Al Mustafa Eryüzlü Ayşe Yılmaz Hakkı EryüzlU Yusuf Mutlu Cevdet Temelll Hamdi Hızıroğlu Nezihe Gülerdınç Engin Yay Patma Melek Yay Meral Taskıran Murat Imen Ahmet Şahin Abdulkadlr Karakadıoğlu Saim Yılal Kesktn Çetin Coskun Şemse Ayhau YUcel Saliha Haktanzr 11442 Hasan Dalkıran 15937 Kâzım Ali W8& GÜMÜŞ r l \M"n IV\IL Alış 23.300 23.000 3.320 3.030 76.50 23.400 23.500 3.330 3.140 77.50 15 Nisan 1983 günü bütün şubelerimiz 08.00'den itibaren mesai saatferiyle. bağiı olmaksızın hizmet vereceklerdir. Bloke edüen miktarların ödenmesf ;çfn de aynı çalışma sürd.ürülecektir. Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezlk Gümüş ü DO/İZ KURLAR m DÖVİZÎN CİNSİ 1 ABD rtolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya ŞüiriV 1 Batı Atoan Markı 1 Belçika Prangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Prangv 1 Hollanda FloriıA 1 tsvcç Kronu 1 îsviçre Frangı 100 îtalyan Lireti 100 Japon Yeni I Kanada Doları 1 Kuveyt Dinan l Korvoı Kronn ı St#rUn ı S. AımUttaa Biytli 204,80 177,87 12,02 84.40 4,24 33,7b 28,15 74.92 27,42 99.98 14.18 86.20 165,17 702,89 38,72 319,33 89.84 18 Nisan 1983 günü DÖVİZ Alıs Satıs 208,90 181,43 12,26 66^9 4,33 24.27 28,71 76,42 27,97 101,98 14.46 8752 169,49 716,74 29.30 mss 00,52 204,80 168,98 12,02 84.40 4,03 23,79 28.15 74,92 27,42 99,88 13.47 81.89 157.86 667,55 27,29 318,99 EFEKTÎP Alış Satı? 210,94 183^C 12^1 86.93 58,37 24^0 28,99 77.17 2824 102,91 14.61 88,71 171,13 723,77 29.89 926,0} 61.13 T.G. ZİRAAT BANKASI