27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1983 KÜ LTÜ RYAŞA Cumhursyet 5 Atilla LÜLUiJI Beyannames. A• Peîer Sellers'i. anmak ı isteyenîere: (Tlıe Pink Paııther Strikes Again) / Yönetmen: Blake Edvvards / Oyuncular: Peter Sellcrs, Herbert Lom, Colin Blakely, Leonard Eossiter, LesleyAnne Down / UA yapımı (Site, Sincpop, vs.) Blake JEdvvards günümü fis örneklerı. Clouseau'nun zün en büyük güldürü us yatak odasmda geçen bötası mı? Tati'den VViîder'e, lümler, eski biv Fransız .îerry Iewîs'ten Pierre Eta t'arsı sanki., Çıigın Dreyi.\*ye tüm büyük ustalarm fus'un kapandıgı Alp'lerdeortadan çekiidiği günürnüz ki şato, 'gotik1 korku filmde, bu söylenebilir. Mutlu lerinin havasını îilme taOVCEKÎ YIL *)U)\: Peter Sellers, «Pcnıbo Panter» serisinitt yeni filminırte de baş roldc bir rastlantıyla hemeıı tüm çırken, Edwards özellikle •»ynuyor. Onceki y«\ «ileıı üolü aktöt', bu filminde yine çotç başarıH bîr giilrtürü oyuncusu oldııfilmîerini görebildigimi/ i'irıal'iy James Bonrl filmlo^m«u kanUlıyor ve hayranlarım güimtîlrtea kıriji geçiriyor. Kdwards'ın «Perabe Patı rini taşlamaktan da geri ter» serisinin izledigiînı,: durıvıuyor. Tüm bu kargâdordüncü fvlmi olar. «Pem ça içinde icolay taklit edıbe Panter'in İntikamı», bu lemez 'Fransızca. aksanh' çağdaş güldürü ustasmın İngilizce'siyle (özellikle 'oda f ve canını dişine takarak sava üzelliklerini yine 'patlayıcı* SAVAŞÇl / (Mad Max 2) Yönetmen: George Miller f /room' sözcüğü üstüne ya~ Oyuncular. Mel Glbson, Bruce Spencer, Vernon Wells, şan üstün adanı Çıigın Max... pıian ve eski «Panter» film bir kanşım haiinde biraraErnil Minty, Mihe Preston. \Varner (Avustmlya> Fransa'da bile 3 ya getiriyor. Filmde bir Isrinden süregelen şakalar, filmi (Saray, Gazi, vs,) Iıayli 'patlama' sahnesi var Edwards'ın bir 'sö/cük güiyıl sansüre takıldı y yıll&r son. sisinin sçinde öîcıürücü sıAvustr^îyaiı genc; yönetmen gerçi (ç.ılgm eski başmü dürüsü' ustası da oîduğunu ra, «OL'laDMğu'da çjkaıı lahlar, son derıli gelişmiş ata.lt fettiş Dreyfus'un, hayatta anınısatıyoı' dolarnp dubir savJîş>/ nedeniylo ha hğı ve içgtidüsü, fcir de peşir: George MiUer'in, Fransa'da bi ki tek amacı oian «nıüt'etran Peter Sellers, ne derıra,p olmasınm erteainde den ayrılmayan. köpeğiyle do Is 3 yıîa yakın sansürde takıh kaldıktan sonra gösterime çı tîş Ciouseau'yu öldürnıek'* li büyük bır güldürü oyuniırkunç bir görümü... Yıiılmış laşan «vol silahşörü çüfrn kan «Mad Max» adlı tilminm kentlerden uzak bir çölün orta M;;x... Önc€, lipik bir «ues ikinci bölümü olaıak çektiği, ugruna neden oldugu pat cusu oîduğunu bir kez daha suıda, uygarlıksonraüi ilkel ve torn kühramunı» yioı yalmzca Fransa'daki Avoriaz Fantastik lamalar, üzellikîe), ama bu kanıtlıyor. Esprîlerînin, vahşi bir ya^.anı süre:n, tek bîreysel amaçları *ein savaşan, Pllmler Şenliğinde ödül kazan rada kasteltiğimîz, Ed 'srag'larmm üstüne basarak amaçiarı «hayatta fealmak» oysa gözü onünde bir çifti 61çıkan wards"ın anlatımmdaîü 'pat ve sanki durup onları seyolan, araçîarmı hareket etrire düren, kendisini de ağır biçim dıktan sonra göstecime iigi gove tüm düiiyada büyük bümek için gereksimne duyduk de yaralayan «Ge«e Sürüeüle ven «Mad Mas; 2» filminm, işte layıcı' nitelikler... Becerik rederek, tadını çıkfrarak sizliği, sakarîîgı ve 'tahrip gelişen, bîraz: 'narsistık' bir îan. oysa çok ü^alrniîj bulunan n» adli hayclutlf.r çotesinin ktsa Arça bu özet, «benzin» pe:;inde koşan, ya elinden kurtulup uzaklarda ye iilnıi bir özeti... kuçkusuz yef gücü, perdenin gelmiş geç. yapıya sahip film.. O net'îs anlatraaya tek başîanna dolasan, ya grup rıi bir yaşama başlaraak iste 'kabare sahnesr ise, kuşmez. Çünkü «Savaşçj», son &y miş en ünlü sakarlarmın . haîincie yaşıyan •.nsanlar,.. yen bir avuç lyi' insrna yardun îarda gcrdüğLLnıüz en 'sînema gerisinde kalmayan, gide kusuz Edwardü cınselliğini etmek için, somuîda hayatım Kendisir.i bir eski zaman rek onlaıı aşan Fransız mü ve Edwards'm şimdiden baş yırhı gibi koruyar' ıleri giy *chîikeye atmaktan cekinmeyen tograflk' (veya 'sinemasaD filrn îerden biri.. Filmin özü üstun fettişi Clouseau'nun bu ye yapıtı sjyılan «Viktor YîUde konuşmayı sonraya bıraka ni öyküsü, gerçekten de lorva»yı haberliyor. xak şumı öncelikle söyleyeyim: Evet, Edwards güldürüEğer sinemay:, diğer anlatım Edwards'ın güîdiirünün çck araçlar'.yia aıılatıls.mıyacak (ve çeşitli ögelerini nasıl bir süne yeniden döneceğr^. ya böylesine anlatılamıyacak» araya getirerek yeni bir bi Cünkü «Viktor Viktorya» şeylerı anlatmaya yarıyaıı, di reşira yarattığını gösteri yakında gösterime girecek. (îer sanat dallarından temelde yor. Clouseau'nun çevreyi Orıu bekîerken, Edwards'm 'farklt' tümüyie 'özgün' bir sa bölümler, biraz alt düzeyde olsa &<i nat / aniatnn biçimi sayıyorsa kırıpgeçirdiği iiaîır, Refijj. «Leylâ ile Mecnnn» filmi eleşnız, işte «Savaşçı», yüzde yüa kuskusuz 'savrııklama' (ve yine de bir hayli sevinıli bu l^tLrimik:!e îlgili olarai; bır yanıt göndermiş. görselliğe yaslanan ve sinema ya 'burlesk') türünün ne fi.minî kafınuaym... FiJmin «Icötiî» deijiJ «iyi» oîduğunu kanıtsal arılatımın türa temel öze!liklerinî (sinerna hüelerî, çeianiaya çaiışıyor. Yazımizm bir «soru» ile bîtkim oyunlan, geniş perde, rnesi nedeniyle, «bu soru kanmoyu önünde sorulrenk, hızh kurgn, koşut kurgu, duguna göre karşıh£ımn rîa kaınuya iletilmesî "sürpriz kıırgu' gibi kurguya gerefcîidh» yargısma varmış. dayalı oeşîfli etkiler. •müsk, Hayır efendim, gereki! değiîdir. O «so.ru» bir vs.) en usta biçimde kullana.ii uslup sorunudur, Halit Refığ yanıtlasın diye soyapısıyîa, tam bir 'sinema yapirıılmamıştır. Bu sütunlarda başanlı bulduğumuz tı*.. «Savaşçı»nın tüm etki gücii sinema diiinde; aynı şeyi rofiimlerin yönefcrnenîerinin kamuoyuna yansımaman, cizgi roman veya kiicük sın\ yararlı hulciuğınııuz düşüncelerîne her zaman ekranda bir TV filmi olarak yeç:4 veriimiijtir, verilecekiir. Anıa başansız bnldııi^leseniz, kesiniikle aynı etki" gumuz filmlere yöneitilen eieştiriîere yanıt • hakkî yi d diye bir sey yoktur, olaraaz. Dünyamn hiçbir yei'inde böyle bîr şey yokiur çünkü... Sauatçı yapıSinemasal nitelikîerî tıyla. eleştîraıen. de o yapıta getirdiği eleştirîyle kamuoyii önü.ne rıkarb^r, okuyucu (izleyiei) karayabar&a atıîrüamaîî rını ve.rir. Refiğ de çok iyi biîir, sözışelimi AmeriBu "görsel. olgunluk' yanı bîr ka'da Tirno'da vcyo Newsweek''de, diğer ülkeîerin yana, «Savaşçı» da anîatılanlai", gaztteleri veya sinema dergilerinde, erı pahaîı, kuşkusyiî o denli 'masum' değil. «Savaşçı»yı, yardakçısı (bir en iddialı îihrıleri yerden yere vuran, alabîldiğine tür Sanço Pança olan) 'helikop alaycı bir uslup taşıyan eleştiriler yaymlamr, anıa tcrci' ve (atın yerini tutan) yönetmenlerin bunlara yarııt yetîştirmekîe uğraşköpeğiyle birlikte, bu «çöküş tığı ve bu yayın organiannın da bunlars yaymlahaHndeki dünya» ya biraz düdıgı görülmüş şey değildıc. »erx ^ ern;ek, «iyileri kötülsre Ne var kî bizde böyle olmuyor. Reüğ bu konukarî?ı konımak» ıçiu uğraşaa da yatn.!:/, değîl, bir yönetmen takırm var ki, bir rnodern bır western kahraınam yandaıı hiçbir sanat kaygısı taşımayan, tümüyle gibi görmek, filnıî ise geuel yapısı içinde bir tür "futıtrîst wes ticarî fiîmier yapıyor, tistelik bu filmleri iş de yatpnt' diye algılamak nıiunkün, pıj^or. Ama, bu onlara yetmiyor, illa da bizden. yaama yeterü değil, Çünkü, köni sînema yazariarmdan 'îcazet' bekliyoriar,, onay. tülükleri, gîysilerinden sao övgü bekliyorhır. Nîye? Anlamak mümkün değil. f raşlanna,, savaş çığhklarından Ayrıca Halit Refiğ'in diğerlerîne kıyasla bîr avansapık cinsel ilişkilerine dek tütajı var: O. film çevirdiği kadar, giderek filaı çemüyle 'stilize' biçimde verilen virdiğinden de cok yazmışfir» konuşmuştur, İa'kötü'lere karşı. saraşan ve tek fazanlığı cMen bırakmamıştır. Şimdi de yazıyor, amaçlan, «"gıirıümüzdeki "büyük aylık bîr dergide köşesi var. Orada nasıl olsa kenkentli' özlemlerine benzer biçimde) «3500 kilometre KÜney di filrnlerinin öv^üsünü boî bol yapıyor, i'ilmlericleki deııiz ve ^üııeşe kavu^nî açıklıyor. başoyuncuîarına (öze'iükîe patronu1 mak» olan «iyiler» grübu, nenun iıanımı olan. 'star'a » bol bol 'methü sena'da <:lense hep «aryen ırk»m saıışın bulunuyor. Daha ne îstiyor Refîğ? Hem ühn çe\e glLse! başîanm taşıyanlardan keceiv, hem TV filmi yapacak, hem kendi sutuohışuyor: bir «dünya savaşı» nunda kendi yaptıklarmı övecek, hem de bizira ertesinde ortalık yaîm.z bu «üs sütunların davetsiz misafiri olup yinc kendini övetün ırk»a mı kalacak acaba? cek... Bu ne bolluk... Diğer yandaıı ise, filmin geneî Iıavasımn dünyamızın gelecegi Ama Reüg'den hiç söa etmeyecek miyiz? Ede» tistüne içerdiği kötümserîige ceğiz, sırası geldigmde. fiîmlerînin dışında da edekatıimak cli mümkün değil. ceğiz. Refiğ'in sütunurıda kendi kendinî övmesl Gerçi bu yaînız «Savaşçı»rım öneralî degil (bu enindesonunda bir karakter sonrau değil, bazüarını izledisorunudur), ba:'ü sinema yazarlarına 'galiz' bıgimii'5 son yıllarm bırçok «biçirnde saidımıası da birşey değîî (bu da sonuç lim kurgıı» fiimî («New Yorfc' olarak bir karakter sorunudur). Atna Reıig, gMi taıı Kaçış», «Elade Kunııer», veya açık binimde 'devîetiîi sinemactsı' olmaya ]>Iad Max 1», vs.) geîeceğe hep bu karanlık, kötümser bakışla oynayarı. her türlü f.inemasaJ etkinlikte sinema sıra aeten saaileröle ^ * \ bakıyorlar. Oysa bilim kurgu alanjnın baş ve tek temsiicisi olmanm koşuîlannı denen güzelim alanı tümüyle mudüruncien j haztrlar bir tutum ifinde gözükmekte, bu arada ve yalnızca bu karamsarîık bes Yeşilcarn'uı tüm iierici ve başanlı yönetmenlerini liyebilir mi? İçinde bir nebze ve onlann filmlerîni, sürekli ve sistemli olarak de olsa umuc olmayası bir yönetidlere 'ihbar' ve \iurnal' etme çabalarmı 'futurîste' yapıt, 'bilim kurgu* sürdürmektedir. Artık burada. 'bu da bir karakniîiı saysrmlığına hak kazarur ter sorunudur' deylp geçme noktası aşılmak ü^cırn'? redir. Bu nckta tümüyle agıldıcı ve «Refij? soruAma ne olursa olsun, «Savaşn«» sinemamız için gerçek bir tehlike boyutlançı»nın sinemasal nitelikieri yana ulaşarak güncellisin ortasma geîip çöreklendib;ina atîhr gibi değil. Onun ginde, meralc etmesin. bu sütıınlarda kendisine de için, zekâ, 'topiunı • kurgu» ve hakkettiği yer ayrılacaktır. de Tîüıın' düzeyi ne rienii alçakîarda seyretse de, bu filmi 5rine de izleyin derim.... Mfe^ VergiDairesı ve 'ötütnser bir bakis amt Bandırma'da geçtiğimiz pazartesi günü Orrnan Haftası ve Ağaç Bayramı nedeniyle, Ayyı idıztepe'deki Atatürk Fidanlığında yapılan cören ve fidanlıklaki ağaç dikimi üzücü bir haberle kapandı. Geçen yıl olduğu gibi aynı yerde yine düzenlenen kutlama töreninden sonra yapılan birlikte flhirAe bulunduğumuz mart aym dan dikirrJRde. öğrencida İsviçre vatandaşlarınm da geler ve Uçe yöaeticiîeri bil'.rlerinî, .vergi beyannameleri iie açıklamalan gere ne yakm çarn fidanı dikkiyor. Herhcüde İsvıçrelilerin sorımları da vergi bo tiîer. Kn.yrcıakam Sıtki yannamelerinin nasıl dolduruîacağı olınaîı ki, bu ül Aslan, FJoledîve Başkanı kedc yaşayan bir Türk çizeriniri, Fuat Kırcah'nın Servet Eor«Ida,v, Banyukardaki karikatürü bir İsviçre gezetesinde yaym dırma 6. Arıa Jet ÜssÜ ve Garnizon Komutant landı. Vergi mükeiJefî. vergi dairesine ulaşnıak için Tuggeneral Sevinç Pınar bir labirent gibi gosterilen vergi beyannamesi soru da bîrer ikişer î'idan diktiler. Ancak fidan dikınunu aşmak zorunda... minde akan ter henüz kurumsmır.ti ki. bir ögrencinin buraya sreçî'iı yrl «tîa dikTRT'nin televizyon prograrrdan genellikle Ankara'âa'ki m'ştîk. Hiç birine rastlayanıadım» diyen •::orusu An Stüdyosu'nda çekiliyor. Çekimler için çağn yayıîdi. Bir Orınan İşletüzerine başka kenilerden Ankara'ya gidenlere mesi yetkiliEinden alınan yol ve program parast adı altında bir ödeme yanıt ü;s dondurucu oîynpılıyor. du. «Geçen yıl diküen Fakat TRT yönetiminin, bu kanudaki tutumu çam t'ldanlarsnm yüzde biraz ganp, Yapdan uyguJamaya göre TRT 95'i maılesef önîera ayönelİLİLari ülkedeki kara yollarıru görmezlikten Isnmamasi son«f:u. keçigeiiyorlar. Çünkü TRT çekimlerine özel otolan ler tavafmdan yendi.» veya oîobüsle gelenlere yol parası ödemniyor., Kimse söyleyecek s'6?< Trenle gidenlere ise salt tren parası ödeniyor. bulamadı. Belediye BaşÇağnlı kişi eğer bu yolcıdugu yataklı vagonda kanı Servet Borulday. yapmışsa bu kendi keyfine bağlı. kendisiyle gorüşen Cum Buna karşüık Ankara'ya ucakla gelenlere uçate huriyet muhabirine. «Bu bileüerini göstermeien koşuluyla tam parası yerin tokımmm Onuan ödeniyor. Fakat çağnlı kisi aynı gün geriye dönmeh îşletmesi"ne ait oktıasj zorunda. Çünkü TRT'nin otel paran ödeme alışkanlığı gerekfr. Zîra Cslodiyemida yofe. zin eVindcki krvdro y?TRT yöneiiminin yol parası olarak en pakah tersıiziigi şelrrdeki parkyolculuk olan uçak yolculuğunu kabul eimesi, buna Jara blle s'üçlükle yetsşekara yolunu hiç çıörmezden gelmesi biîivor» dedi. Ja karşılanıyor. ••*MJ Ankara'ya nasıl gidilir?.. i 3 i Cumhuriyet 25 MART 1933 İSTANBUL RADYOSU Istanbul radyosu nihayet yoîa gel di. Evvelki akşamdan itibaren, îstlklâl marşını çalinağa Karilerimîzin hatırlarmda olsa gerekür, ki geçenlerde. AbJdîrı Daver Bey arkadaşmıız «Hem Nalına Hem Mı hına;> sütununda İstanbul radyosunurı milli marşmıızı neden çaîrnadığını sor muş ve bütün Avrupa radyoları gibi îstanbul radyosunun da marşımızı çal masım istemişü. Eunun üzerıne Yüksek Muallira mektebi talebesi, bu husus ta îstanbul radyosuna daha evvel vaki oîan ve cevapsi ^ kalan müteaddit mü~ racaatlarını bize yazmışlardı. O zaman îstanbui radyosunda yaptığımız teşeb büsata mtidiriyet, milli marşın meclisi îdare kararı almdıktan sonra çalınabileceğini söylemişti. Bu karar ve müsaa de alınmış olacak ki îstanbul radyosu evvelki akşamdan itibaren neşriyatının sonunda îstiklâl marşını çalmağa başlamıştır. Gençligîn ve matbuatın, mülî mar şımızm çalınması hakkmdaki arzularım biraa geç de olsa, nasan dikkate alan îstanbul radyosuna. vazifesinî yap tığı îçin. bümeyiz ki teşekktire lü^um var mıdır?.. 1 , TÜRK GBZ&İNÎ £V~ LİYA ÇELEBt DOGOU, KF.NDÎ ANLATIMINA GÖ^EyB'R £ £ CE RÜY Ri 6ÖGMÜŞ?$EFAAT YA LULİAH*£>İY£C£ĞİN£ UKlA *$£yAHAT YA RS&ULUL LAH"DEMİŞ VE GB26İN OUUUJ$ru£LTAM 50 YIL Y C L C Ü T0PRAKLA&ININ UE& YAN> ILE BtRL IKTE MANYA, RUSYA GİBj KEY/GEZMİ$V£ r'' MB ÜNLÛ GEZGİN Tİ 1923'TE,ÜNLU \ YÂTRO OYUHCJJSü BERNNARPT 7& YAŞfNDA ÖLÛÛ. AD> ILK KEZ COMEPh % j ; FRANCAISE D£ OUYULDU AAAA BİR KAYGASt MBDENİY LE ORADAN AYR/lPf. DAHA SONRA OYA/AD/St ROLLER LE UNUTULMAZ KÖMPO1 ZİSYONLAR ÇtZDs. Ç DÜNYA TURU OAfU AOETA SRl$'LM£2 YAPAAiŞTt. ÖLEA/£ Ü£6/AJ SAflNEDE tCAL 72 YA$İNDA B:R BACAĞt KAN 6REN OLUP KESİLDİKFEN SONRA ÖLÜMSÜZ SARAH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle