Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÖŞLER zım kesıne polltikalan il« Içsizllk sorurnınu gerilere dogru çekmekte çok güçlük çekmez. 24 Ocak polltlkasım almaşığı. aeçenegi, olmayan bir ekonomi politikası sloganı yapmak bir yanılgıdır. Şimdi ülkede var olan, duran kapasiteleri başta Işgticıi ve çok düşiik kapasite ile çahşan içietmcler harekete geçirmsk ve yeni yatınmları da yntorli bir düzey? çıkannanın dar boğazlarını aşmaya yönelmek grerekir. Bunun önerilerini hazırlamak. oluşturmak ve bun ları politika aşamasına Retirmek için hükümetlcra sunmait Devlet Plfinlanıa Örgütü ne düşer. Ama. Devlet Planlama ÖrgütO'rie y?ni bir anlayış ve rııh vennck de hükümetîn görevidir. Kalkınmanın sonuçlarını yaymaya yflnelmek ve ücret golirlilerin yaşaîiı düzeyl?rirıi ij'iloşfirmcge çalışm^k sürekîi ve sağlıklı bir gr?lişimin vazgoçilmez koşullandır. Bejiüci Beşyıllık Planı'nın ha/.ırlıklannın son a?amalanna geündiği günümüzde dünya, geleceî; vıllnrda en büyük sorunun işçizlik o!acfigı t'iıer.inde göriiş birliği içindedir. Fakp.t. ülkfimiz konunun tam olarak bilinri içinde cörü.imüyor. Bir istihdam politikası oluşturulmadıgı gibi, konu nerede İSR ı.f;rfış.lmıyor. Oysa, işsizlik oran lannın yüzdo on doiaylarında. o'duğu ve işsizlik siçorfaları yol« ile işsizlcrin Insanlık onıvuna yaraşacakblr yaçam hakkının ve düzeyinin korundugu ülkelerde bile, işsizlikle savaşım artık öyle görünüyor kl enflasyonla savaşım politikalannın önüne geçmiş bulunuyor. Bu savaşım. gerek ıılusal. gerokso uluslararosı forumlarda önde gelen sosyoekonomlk bir hastalık olarnk fiikkatle oluşturulan yeni politikalann başlica konusu olmaktadır. Yukarda ülkemizdeki işsizlik oranlannm artık dramatik boyutlara ulaştıgına değ>nmiştik. Buna karşm. sorumlular bu yaşamsa! konuya yeterince eğilmemekt.e v« işsir.Iiği artıncı. saft lıksız bir ekonomik politikada ısrarlı görnn mekt«dirlor Katı liberal düşünceye ve para hacminm nıanipiilasyonlanna baftlı politika ülkemizin kosullanna sanıldıSı kadar uymus degildir. Devletçilik ÖTIR alınmah, kalkınma planına devletçi felsefe yerleştirilmeHdir. 1337 yılında yapılan bir de£Jşikliklg 1921 Anaynsası'nft devlstçilik ilkesinin konulması düşuncssi gerçekçidir ve ül: kenıi:' n kor;ıı!lîirındıın kaynaklanmıştır. 11 MART 1983 ster gellşmiş, isterse az gelişmis olsunlar. ulkolerin büyük bir bölümü 70'U yıllann başından itibaren derin ekonomikva sosyal adaletsizlikler, eşıtsizlikler yaratan. toplumsal vo siyasal huzursuzluklann, çalkantılann kayna£ını oiuşturan sosyoekonomik nitelikli îki büyük olaym ya da hastahğın derin etkisi altsnda yaşıyor. Al makta olduklan önlemlerle bu hastalıktan kurtulmakta, yaşariilan bunalımlardan çıkış yollan bulmakta güçlük çekiyorlar. I Ekonomik Politikalar ve Issizlik 24 Ocak politikasmı, «seçeneksiz» saymak bir yamlgıdır. Şimdi ülkede varolan, duran kapasiteleri harekete geçirmek ve yeni yatmmlan yeterli düzeye çıkarmak, dar boğazhm aşmaya yetebilir. Ağlayaıı ve Giilen? Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonn Genel Bi'şkanı Halit Nartrı geçerJerde dedl kl: « yirnıi yıîdır işçiler giildil biz agladık, biraı da biz gülellm.» Maden Federasyonu Genet Başkanı Kemal özer bu sözlere şöyle yarııt vcrdl: « îirmi yıldan bcri ajiadıklanm söyleyenler!. yirnıi yıl önceki mal variıklanyta bugünkü mal varhklarmı arıklanıaya davct cdiyornm. Onlara, koşıılları aym kalmnlt kaydîyla Törk Işçlsinin böyle aj'aırıaiara razı ve hazır olduğunu söylemek isterim.» Aradan çok geçmeden bu tartışmaya bir yanıt geldi ve «lltede kîmin ağladıŞı belll oldu. Keçke böylesine acı bir yanıt gelmeseydi. Prof. Dr. Cahit TALAS bulunan bir kaç gerçegi anımsatmaya çaIışahm. Enflasyon niteliğine ulaşmış hızlı fiyat artışlan toplumların tüm ekonomik. sosyal ve siyasal yaşaınını kökunden bozar. Ücret gelir;ileri ile öteki değişmez golirlileri yıkıma götürme, gelir bölüşümiı adaletsizligint derinleştirerek enflasyon zenginleri yaratma yanıntîa bütün ahlâki deger yargılarını yozlaştırarak, toplumlann kurnlu düzenlerinl kökunden sarsar. Issizlik ise, hem kişi hem de toplum bakımmdan tehîikeli bir hastalıktır. Yaygın ve sürekli bir nitelik kazandığı zaman maddî ve moral acıdan enflasyon kadar yıkıcı oîur, çoğu kez yaşam hakkını zedeler ve sosyal banş için büyük sakıncalarla dolu bir toplumsal ortam yaratır. Bu sosyo ekonomik hastalıklar uzar ve derinleşinçe. genelükle ekonoTni dışı onlemîer olumîu. sağlıkh ve kalıcı sonuçlar getimıez. Yrtkın dünya tarihi bu oljnmun bir çok örnekleri İle doludur deki işsizlerîn sayısını tam ve doğru olarak saptamak genellikle mümkün doğüdir. Bu nedcnle tahminler ve bazı hesapinmalar yapılır. Ülkemizde de yapılan resmi talıminlere göre işsizlik oranı işgücü sunumunun ^SO'sins çok yaklaşmış bulısnuyor. Ru dramatik bir oran sayılmalıdır. Bu airır durumu görmezlikten Relemeyi?.. Çünkü, abartmadan söyleyebiliriz ki. gnlecekteki siyasal reiimin demokratik niteli*i ve bu yolda yeniden aksamalara ugrnmaksizm yüriimesi, Işsizüğin knbul nluns>bilir orp.nlaraindirilmesine bağlıdjr. Örellikle p;enç!erin işsizli.&i yaypınrlır. Bunlar iş nuimak umutlannı da yitlrdikleri için iş de aramamaktadırlar. Sosyal banş için asıl büyük tchüke bu durumrlan kaynaklanmpktadır. Bu durıımun sorum!u)an da gençler degildir. O halde ne yapmak gereklr? Hemen şunu söyleyebiliriz: Türkiye önlemlerini .kendi özel koşullannı gözönünde tutarak ohışturmalıdır. Sıkı para polifikası Türkiye bakımtndan ne yeterli ne de yararlıdır. Çönkü, bu tür politikalar fiyat artıjlannın hızmı keser ama. işsizliftl artınr. Oysa ülkemiz. saghklı bir ekonomiye geçişin önlemlerinîn bütün yükünü işçilerin .memurların. emeklilerin ve öteki dar ve değişmez gelirlilerin cmuzlanna aktarmaksizın verimi üretimi ve ürptim hacmini artnarak, emek gücu dahil mevcut kullanılmayan kHpasitelerini sonıına kadar kullanarak büyük kitlelerin satınalma gflcünü geliçtirerek ve bu yoldan büyüyecek toplam istem ile mal ve hizmet sunuınu arasmda denge kurnrak. enflasyonla ^avajım bakımından daha sağlıkh sonuçla.rn ulasıiabilecegi gibl, bu yoldan işsizligin daha da büyümesini önler ve zaman içiııde akılr.ı yatınrn. istihdam vo nüfus artış hı 197O'H yıllann başmdanbor! yayşnn bir nitelik kazanarak siirüp giden yeni ekonomik bunalım. 1830'lann bunalınv.na benzemiyor. Ateşli bir hastalığa benzeyen enflasyon lçinde ekonomik dıırgunluk büyttyerek sürekîiîik kazanıyor. Bu durgunlugun sonucu olarak da anamalcı ülkelerd9 işsizHk başgösteriyor ve giderek büyüyor. Büyük ve çözümü güç sorun ve çelişkl de burada başlamaktadır. ÇönkO enflasyon lçlnde durgunluk sörolcliHk kazanarak işslzlik durmadan tırmanmaktadır. Enflasyon ve işsizli&e kar?ı ayni zamanda ve aynl önlemlerle başan h bir savasım yapılamıyor. Enflasyonla savaşımda yararîı olan finlprnler işsizügl artırmakta, işsizJikls savasımda başan satlayabilecek önlfimler ise. enflnsyonu daJıa da hızlnndırmakra, körüklemektedir. Bu durumda, nisıl bir ekonotnik politika Iziemeli sorunu önümüze gelmektedir. Ashnda anamalcı t.oplumlann bir sorunu olan ba çelişkinin çözümü için yeni düşünce akımlan oluşturmaya pek gerek yok. Sanıyoruz kl. Üko olarak gene Keynes' çi düşünceden yararlanarak, fakat, bunu her ülkenin kendl özol koşullanna göre yan önlemlerls, örr.e£in, erünlük ve haftalık çalışma süreler'ni kısaifarnk. lşgücunün yer ve meslek deşiştirme durumunu canlı tutarak, ekonominin daha çok gsreksinim duyduftu nitelikli isgiıcü e*itimini geliştirfirek, emekll vaşm) maltul sayılabilecek bir duzeye indircek, nüfusun artış hızım sımrlama poîitikassnı benimseyerek. emek yogun yatınmlan özendlrerek ve böylece makro düzeyde almabilecek önlemleri tamamlamaya çalrşarak olumlu sonuçlara ulaşma yollan açılabîlir. Konumuza ilişkin olarak önce, bilinen, fakat, yinelenmosinde her zaman yarar Açılabüsr Yoüar 9 Mart 1983 günlJl Razptclprt ncanlar birinci sayfaiarda hep aglayan insanlrr görriuler. BUyük, kücük. kadın, erkck Rö/yaşı döltüyorlardı. Kimlerdi bunlar? Madencl eşleri. çocuîcları. empkcileri. bacılan nphyorlnrdı. Ereftll kömılr o«aklannda gri:;u patlaması lOü'ü askın işçinin ca.nmı almıştı. Neden? Gazeteler yazıyorlardr.«Madon kaz.ılarında Tnrktvc sampîyondu. Kfimiir oeaklannda can Büvenü'rs yoktu. GeliışiBİs ülkcierde grizıı artık tehiiî.e defcildi. 19(î3191$ döneminde Tfirkiye'de Rrevlerln yolaçtıftı toplam JŞSHCİİ kayhı 5 ıısil.vnn, iş kazaları sonucı» işgücü kaybı 30 milyondıı. Yîüık Uömiir «rptimi 124 milyon tonu bulan (Tiirfeiyn'dr 20 milyon ton) îngiltcro'rlc madcn ka/.i'.styla son 10 yılda yalnıs! 3 Jyçi ölmüşfıi. Avrıı;>n';uıt o(»ki önpnıH kömiir ürcticisi Bolçtkn'rla l'.)','l yıhndan bu yana hiç kaza olmaın'siı. \nl;<nra Ko.'>yal Sisrortalar Ktırumu Meslek mıstanesi nashcküni Doktor Oogan Aysoy Tiirkiye'dp «i«'! srklörıin VP dRTletin işyerlRriııric is friivcnlsr;inin (tlmadtjiım söylemiştl. Maden emckçisifi?n yaşatnı raslantjlara ba^lıydı. Zomrııldnk'ın Armuif.ıık 1ıöl?GRine halk "öUim kııyıısn" adııu vf>r;nişti. Milyon ton Iıaşına kömür ürcttmlne di'şnn ıi?ün; nranındu Türkiye dünyada. birinci sırayı ahyordıı. Bu oran ülkrmizde 15.8 ikfn Amprika'da 0,25 diizeylndeydi, Hindistan'da 2,fi oiar;>k saptanmıştı. Armııtçuk'taki son knzafto öVn!" !>ı ro:v7rîf>ri İC<n Imamyetnıpnıiş, /ıınfrıı'.rhıU'tan V, inn\m RPtirilnıişti.» • TJzafmıralım... Tdrkiye İş kaaalorında dünyn ;amp1yonudur. Güreşte başan ka^anamayı?, futi;o;da nyvayı yeTl7.. atletizm.de nrıl topiarı^. ama is ka/asında cn öndeyiz. Bu deınektir ki Işçi ölilyor, anası aglıyor. bacısı sözyaşı döküyor. kansı vo. çocukları hıçkınyor. Igte böyle bir üücerie î:,veren Sendikalan Konfederasyonu Gerıol Br.şkr'.nı diyor ki: « Yinnl yıldır Jşçiler gflUlü, bto. agladık.» tşsizlik Slgortası Ülkemizde de enflasyon, ekonomik durgunluk ve Issizlik bir arada ya^ıyor. Enflasyon oranı ateşli dönemini yitirmiş ve gerilere doğru çekilmistir. Bir ölçüde denetim altina alınmıştır. Fakat, tırmanabilme egilimi hâlft canlıdır. Sosyal yanı olmayan ve dnr crelirlilerin satınalma gücünü aşın ölçülerde smırlayarak sağlanan başan, durgunluğu artırmıştır. Kullanılmayan kapasi!,e!or büyumüştür. Dışsatımda atılımlar yaparak. içsatmalma gücünün yetersiz kılınmasınm yarattıgı boşlugun tamamlanması yoluna gldilmişür. Orta Doğu'daki savaş konjonktuıü dışsatıma elverlşll birortaın yaratmıştır. Ama, ne var kl ötoki tehlikeli hastalık, yani işsizlik da büyüyerek ve agırlaşarak sürüyor. tşsîzlik sigortaları olmadan, bir fllke (soglık İmar Afetimi? Prof. Fehmi YAVUZ olfl, çöken yapıları ve yoz kentleşme,.. Olup bltenlerl Diyarbakır ve tüm ülkemiz a.çısmdaa degerlendirilince, yıllardan beri çözüm bekleyan. her gsçen gün kangren olma yönünde hızla ilerleyen bir sorun karşısında bulunduğunauz açıkça görüîür. «Gsriye değil, ileriye bakmak» çıkar yol olarak önerilir. Ancak gelecege götüren yollar karanlık ise. geçmişin kötü birikimlerini görmek. t6mlzlemek, aydınhga kavuşturmak. ilerlemenin, gerl kalmışhktan kurtulmamn en saglam yol ve yöntemidlr. Türk Dil Kurumu'nun vayuı/ olan Sözlük'te «AFET» şöyle açıklamnıştır: •Önlenmesi insan elinde olmayan, büyük kötülük. kıran> îmar \/v tskan Bakanlığına bağlı bir de Afetler Genel Müdürlügü rar. Afetler Kanunu'nda: «Yer sarsıntısı, yangın. su baskım. yer kayması, kaya dOşmesl, çıg va benzeri» kıranlardan sözediliyor son Diyarbakır olayı ile... BİNA ÇOKMESÎ. betki IMAR AFETÎ olarak, yasalardaki yerini elacRktır, diyebilJriz. ÎMAR AFETÎNt kıran tanımma sokraak. «önlenmesi lnsan elinda olmayan kötülük» saymak, çagımızın «erçekleri ile bağdaşır mı? Dünyanın her yerinde süresi dolan. bakımsız kalan. temel besaplannm yanhşligı, eksik malzeme kullanılması... yüzüadeıı çöken binalar görülebilir. Ancak ^unun ülkemizdo, kıran fAFET) ölçiisüne ulaştığ; vıllardan beri görülmektedir. önümüzde, 1967 yıiının teınmuz aymda, Mücahlt Beşer'in: «Dünyada Atom. Türkiye'de Kat Devri» başlıkh Cumhuriyet'te çıkan bir yazı dizisi var. tmar Afeti'nin mayasını oluştııran KAT MÜLKÎYETÎ'ni konu alan yazılarda Şöyle deniyor; «Şurasıru kaoul etmek gerekir ki, inşaat yaptırmak dertH bir iştir Piyasayı bilmek işçileri yönetmek, imar ve tapu sorunları ile uŞraşmak her babayigitin karı değildlr.» lçinde buiunduğumuz başıbozuk düzenin temsılciierı olan müteahhitler gibi. kalfalar /fibi. nesatif elemanlann müdahaleleri, bugünkü durumun ortaya çıkmasına sebep olmuştur.» Diyarbakir olayı günümüzdeki durumun, yukarıda yazarın sftzünü etiiği 17 yıl önceki durumdan çok da'ia karanlık oldugıınu kanıUamaya yeter de, artar büe. Mıthat Niyazl Resnelioglu. parseldiik. emlakçılık alaoındakı oiurnsuz gidişe «Parselledlm Salsyorıım adlı kitabı ile. 30 yıla yakın bir süre önce ilk nostsri vuraniar aras.ndaki yerini almıştır. (Kitap 195S'do yayınlanmiştır). Resnelioâlu görevlilerin davranışına, müfetti? raporlarma degındikten sonra, şöyle diyor (s. 7778): •Burada bal tııtmak ve parmak yalamak umumi kaidedir. rfehirlerimizi bugünkü garip kılıgına sokan en kuvvetıı anıil de budur. Belediyelerimizin çalışma tarzlannda hakim olgn zihniyet ve takip edilen eaye o dc.roce şayi olmu^tur ki. bunu misaller vererek izp.h ve isbata lüzum görmüyoruz. Bir alay suisti:T»al. hatta yapılan rürmümeşhutlar gazetelere aksetmiştir Türk Mühendla vo Mımar Odalan Birîiği inşaat Mühendisl(?ri Odası. P.eşj.ıelioğlu'yu. aşağıdakl gerekce ile Ha"siyet Divarnna (Onur Kuruiu'na) vermiştir: »Fserinizin bazı sayfaiannda ve bilhassa 7778 sarfasınds, raeslekdaşlanmızı haksız yere rencide ettiginizden dolayı da. Haysiyet Divanma veriimiij oidugunuzu bilgitıize rica ederim.» tiTiar afati sorunDiıujı çarpık kentleşme, arsa spekülusvonu topragm DOGAL KAYNAK oldugu gerçeginı içimize sindiıemeTrek ile dolaysız llgili olduftu ıcık ve seçik olarak görüimektedir. (Başka ya^ılarda bu konulara de'îinmek isteriz). Şimdilik, Kentscl Topraklar baslıkh kitabımın SUNUŞ'undan şu satırlan akfarmakla yetiniyorum: «Bu a'andakl baiarısızlığımızın nedeninin. kamu yarannı koruması tçeıekenlerin. bımdan sorumlu olanlann da topraktan büyük çıkarlar sagîamayı sürdürmeleri olduAr.ınu okuyucu pörecektir. Bu yargı. tüm ilerlemekte nlan ülkeler için eecerlidir. diyebilirlz.» hditalik enevrs'de, 3024 eylül 1983 tarlhlerinde Dünya Saghk örgUtü'nün bir BiUm Grubu toplandı. Konu: «Yfikoelc tansiyondan koraıunanm tcmeUcri» idl. Neden Dünya Saglık örgil. tü, bu konuyu ele almak gareftlnl duymuştu? CUnkü, artık yüksek tensiyonun kltleler için çok önemll bir öltim ve sakatIık nederıi oldugu anlaşılmıştı da ondan. «Tflksek tansiyon» bastalıgını «cafim sosyal hastalıklann Yüksektansiyon yöneten ErdalATABEK Hedef: Daha az tuz, daha az kalori,daha çok hareket... C Tansiyonunuz yüksek mi ? tı «onuçlannı btltun Ulkelera Bçıklamay» yöneltiyordu. Bülm Grubu'nun Başkanı «ık i'.cprülmPSİ, Dr. A. E. Doyle, toplantı sonuç • Hastalann bir bölOtnünfln lannj şöyle değerlendirdi: İlk hastalıklanndan hsberslz oL olarak; yüksek tansiyon tedamalan, vlslnin beyin kanaması ve kaîp • Uypın önlemlerle huta • damar hastalıklannın sıklıgılıktnn konınmanm olsnaklı ol nı azaltması Üzorinde dunılclu. ması, îkinei olarak, araştırmacılar. • Basanlı bir tedaviyle hns kalp damar hastalıklan tfihfalıjın teblikelerinln çok szal likeslnin yalnıa çok vllksek tan tılnıası. »iyon olaylarında degil, orta, Işte bu nedenler, Dttnya Sağ hatta haflf dereceli hipertansi. lık OrgUtU'nU toplantılar yapa yonlarda b«« (rörUlebfldiginl rak konuyu Rörtişmeye toplan. söylediîer. dan flnemli blrisl» yaDan Ozellıkler şunlardır: 9 Kltlelpr arasında o'dukça Oçüncü olarak da. yüksek tsnsiyon hastalıgırun gelismiş uJkelerde daha sık Körüiaügu uzerinde duruldu. Gelişnıekte oian ülkeiere göre Kellşmij ülkeierde daha çok «yüksek tansiyon» hastası var. Hatta, galişmekta olan ülkelerden gelısmış ülkeiere göç edenier aıasında yüksek tansiyon olayla. rı sıklaçıyor. Bilim Grubu, su etkenlerüı endastrileşmiş Ulkelerde «yük•ek tansiyon» olayınd» rol oynadığım saptadı: • Yiyeceklerlo d&ba çok tu* vknak, • Dubm çok kalort • Gündelik yasamds dahs çok beyecso •tresslerl • Daha am firiksel (tMdan•el) çaba • Daha çok alkol tüketiml. Bu beş etkenin yüksek tansiyonun oluşnıasııu tolaylastırdıguu üikkate alarak kitlele. rin bu konularda eğitilmesl üzerinde duruldu. Bu yolla, «çok» ları «az», «*ı»lan «çok» kıiacak bir kitle Etratejısiyle toplumlarda «yüksek tansiyoııuu önlenebüeceği» açıklandı. Bütun toplumlarda DAHA AZ TUZ DAHA AZ KALORt DAHA ÇOK HAREKBT formülUnün uygulanması Onerildi. Toplumların edüstrllesmefi, kentleşmesi insanları giderek daha çok tuza, daha çok kaloriye, daha çok stressc, daha çok alkole, buna karşılık daha az harekete yöneltivor Kentler hareketi kısıtlıyor, İnsan ları, evlere, işyerlerine kapatı yor. Buna karşılık her yerde stresslerl, ruhsal gereinliği artıran bir yaşam biçimi içtne girüiyor. Buna karşm. insanlar daha çok tuz alıyor, daha çok kalori alıyor daba çok alkollü lçki içiyorlar. Yüksek tansiyon'un bunlar dan ileri geldlği Eamlraamalıdır. Ancak, bu etkenler «yük. sek tansiyon» İçin hanrlayıcı eikenlerdir. Hiç unutmayalun ki: YÜKSEK TANSİYONDAN KORHNABİLİRİZ, YÜKSEK TANStYOVUN TEHLtKELERtNÎ AZALTABtLtRtZ. Glller mlpiniz, ağlar mısınız bu sözlere? Haaa... Çimdi klmi saym t.şverenimiz bu yazımı «kı.şkırtıcı» buiacaktır. Keşke öyle olsa, keşke bu yazıya tepkiler büyüse de GOnaydın gazeteslnin deyimiyle «kömür mehmetçikk'ri»n!n c:ın güvenligini safclayacak önlemler için ilk adıtnlar atılsa... Işte o zaman «afcîayan nar, frülen ayva» masalı noktalanır, onlar erer muratlına, biz çıkanz kerevetine... HASTALIKLARI MÜTEHASSÎS1 Dr. SAVAŞ DERVENT Ophtalmolog Operatör rCONTACT LENS) Osmanbey, Şair Nlgâr Sofc. No: 9597 (Neylrln sokagı) TEL: 40 82 68 Yüksek tansiyonun «a anslyonunuzun yük sek olduğunu öğ çok etkiledigi organlar kalp, rendiniz. Endişe et beyin. böbreklerdir. Aslınmeyiniz. uncelikle, da, yüksek tansiyon bütün bu durumu biimenizin bü organlarm damarlanm etjnik bir avantaj olduiS^mu dü kileyerek çeşitli bozukluk şününüz. Durumu düzelt lara yol açar. mek elinizdedir. Unutmayı Kalbin beslenmesinl bo nız ki, milyonlarca insan zarak, yukünü arttırarak tansiyonlannm yüksek oldu koroner yetmezliği, kalp in gunu biimemektedir. Hemen farktusü, kalp yetmezliği ya «keşke ben de bllmeseydim» pabilir. demeyiniz. «Bilinmeyen» yük Boyne etklsi. beyin kana sek tansiyonlar, büyük bir ması (inme), beynin trom tehlike oluşturmaktadır. Tan botik damar hastalıgı bi siyonu yüksek olan bir siz çiminde olur, felçlere yol degilsiniz. açabilir. Amerika Birleşik Devlet Böbreklere etkisi, böbrek lerinde 23 milyon yüksek loi'irı Işlevini bozması biçi tansiyonlu insan bulunmak mindedir. Böbreklerin işlevi tadır. Bu sayı erişkin nüfu bo^ulunca zararlı maddesun %15'inden fazlasını oluş leri süzme gücü azaiır, tuımaktadır. Bu sayınin en kanda çeşitli maddeler atılaaz beş milyonu ise, tansi madığı için birikir. yonlannm yüksek oluşun Gözlera etkisiyle görme dan habersizdir. Şimdo ne yapmak gere is'.evine ilişkin bozukluklar yapabilir. kir? Yüksek tansiyon çok fl Şimdi. yapılacak önem nemli bir tehlike etkenidir. U iki Iş vardır Bu tehlikeler herhalBirincisı. «yfiksek tansiyon.un türünü ögrenmek de aşırı tansiyonda görülür, tir «Yüksek tansiyon» olay değil mi? Degildir. Yüksek tansilarının % 85'i, «esansiyel» denilen. bolirli bir nedene yonun «haflf» oluşuna baka bağlanamayan türdendir. Ga rak tehlikesiz oldugu sanıl mamalıdır. Bütün tansiyon ri kalan % 15'i ise, belirli hastalık nedenlerine bağlı olaylannda tehlike vardır. Hangi derecede olursa ol dır. İlk iş bunu anlamaksun. bütün yüksek tansitır. Yapılacak ikinci is ise, «Yüksek tansiyon»un damar ve organ belirtileri ya pıp yapmadıftını öğrenmek Tansiyon nedir? tir. Bunu hekiminiz yapa Tansiyon söucüğü yerlne cakhr. Işl hekiminize bı «Daınar Uasıncı» deyiminl külrakm ve «tansîyonunuzu« lanmak daha doğrudur. Çünunutun. kü, «tansiyon» diye bilinen oi Yüksek tansiyon'un be şr:ı, «damarîar içinden eeçen ilrtilerl nelerdîr? kaııın damar duvaıına yaplı^ı En çok bilinenlerl baş basınçtır.» Büyük ve küçiik tansiynn ağnsı,, başdöncıesi gibi belirtilerdir. Bütün başagnla nelerdîr? «Damar basıncı»m oluşrını. bas dönmeîerini yüksek tansiyondan sanmaya tııran iki eîken vardır. Birinci. si, kalp targfından damarlara îım. aiılan kanm kitlesi, Iklncisi de Bazı verleşîk yüksek tan esnek damar duvarlarrnın ken slyon hastalannda İse hiç disine selen kan kitiesine karbir bellrti olmayabilir. Hiç şı gösterdiği direnc. Birinci belirti olmadıgina bakıp da, etken «büyük». bilimsel deyi«tansiyoium normaldir* de miyle «slstolik», İkinci etfcen ise, «küçiik» ya da «dlyasto. memek gerekir. Yüksek tensiyonun organ Uk» tansiyonu olusturur. Damarlara atılan kan kiüesilara etkisiyle. o organ has talıklartna Ilişkin belirfiler nin artması, ya da küçük alnr. damarlann dlrencinin artması de olur. Göğüs ağnsı, keçogu kez ikisl birden damar ba sik topallama. nefes darlığı sıncınm ertmasma vol açarlar. srib! belirtiler kalp ve da Damar hasıncınm «normal marlann etkllendiğine dik sımrlan» nedir? kat ceTrer. Bu konu Uzerinde çok du YOksek tansiyon han nılmuştur. gl organlan etkller? \merikan Sigorts Sirketleri, T yon olaylaruun mutlaka im davi edilmesi gerektigl unutulmamoJıdır. Tedavi edilse de, edilme ae de tehlike gene yok mu? Yüksek tansiyonun tedavi edlldiği durumlarda tehlikelerin önenıll ölçüde azaldıgı saptanmıştır. Tedavj edilen yüksek tansiyon olaylannda, beyin. kalp, böbrek hastalıkları önemli ölçüde azalmaktadır. Top lumun bu hastalığa dikkati ni çekmenin en önemli ne denlerinden blrisl de budur. Yüksek tansiyon'un do nemleri var mıdır? Evet vardır. İlk dfinem, tansiyonun bazen yüksek, bazen normal oldugu «oy nak» dönemdir. İkinci dönem, yüksek tansiyonun yer leştiği «yerleşlk» dönemdir. Sonra. damarlara etki yaptı ğı dönem gelir. Sonra da, organ hastalıkları döneml gelir. Nelere dikkat etmek ge reklr? Genel önlemler çok bü yük önem tasır. Aldığımız tuzu azaltalım. Aldıgımız kaloriyi azalta lım. Şişmanlamayahm. Şişmansak. normal kilomuza inelim. Daha çok hareket edelim. Sig&rayı bırakalım. Alkolü çayı, kahveyi azaltalım. KORU OTELI ABANTOTELİ Perşembe Pazar î 7.900 TL Cuma Pazar 13.900 TL P $ Pazar Perşembe 17.900 TL 1 1 | Ortur ikramları • Tüm ycmı.lJcr • Servîs Vergiler • özel otobüs tiy.iılanmiza fl;ıni!ı!ir.| Barharos Bulvarı 35''S Reşikinş Tci.61 22 81 61 82 26 Ol Kl 74 V 6\ Tansiyon konusunda bîldiklerimiz erişklnlerde 140/9U mlllmetre Hg (cıva) basıncım üst normal sınırlar olarak kabul etmişlerdir. Maksima (büyuk) tansiyonun 140'dan, minima (kll. çiik) tansiyonun 90'dan fazla olmasııu «yüksek tansiyon» say maktadırlar. Dünya Saghk öreütü İse, «normal değerler» olarak 160/ U!i'i kabu) etmektedir. Bilinen ölçtllerle anlatırsak, Sigorta ŞirkeUeri için 14/9, Dünya SagJık örgütü için 16/9.5 ölçüleri, normalip üst smırlarıdır. Tek tanslyon filçme tlc «normal» ya da «yüksek tansivon» denir mi? Bu durum sık yapılan bir vanlıstır Tek tansivon ölçme vie, «normal» demek va da «yüU «ek», «düşiik» demek yanhştır Çünkü. damar basmcı, kişinın hareket dururmmda. va da sa kin olmasıyla, «ünün değişik saatlerinde, kişinin oturur, ayakta. yatar olmasıyla, kişinin heyecanlı olup olmamasıyla, ao lık tokluk durumuyla oldukça önemll larklar gOsterir. Bu bakımdan, aynı kişinin değişik zamanlarda. degişik ko şullarda ölçülen damar basın. cuun «ortalaması» o kişinin do&ru damar basıncını Rösterir. Bu durumlara dikkat etmeden, tek bir ölçmeyle kişinin «normal tansiyonlu», «yiiksek tansiyonlu», «düşiik tansiyonlu. olduğunu söylsmek yanlıştır. Her Itd koldan yapılan fllçmelcr farklı sonuçlar verlr nıi? Evet, bu nedenl8 de, tanslyon ölçümU her iki koldan da vnp',!maîıdır. Kan basıncmda «geçicl» vükçeliTiPİer var mıdır? E^st vardır. Heyecan, en rlise. rnhsal gerginlik. hareket rtraek damar basıncını «geçii» olarak yükseltir. Bunu bilmek, böyle durumda yapılan fek ölçmeyle, kişiyl «yüksek tanslyonlu» olarak degerlendir. mekten uzak tutar. Arkadaşımız Endcr IıiKKEK ile eşi Ccvahir ERKEK'in bir oğulları oldu. ACAR sdı veıilen yavruya mutluluk dolu bir yaşam â.ıhr, genç ana babayı kutlanz. Cumhuriyet ÇalısarJan