26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 1983 • • • • asmayacağını öngörmek ıçin kâhin olmaya terilen kolaylıkların "sınırlı" nitelığine ısrarla gerek yoktur. Nitekim, son anlaşmalarla Isdikkat çekmekteler. Bu "kolaylıklar"m Wasrail'in Ortadoğu da ABD'nin "şımarık çocuhington'un Lübnan'a yönelık askeri harekâğu" olduğu bir kez daha tescil edılmıştir. Antını "kolaylaştıncı" nitelik taşımadığını, son laşılan odur ki, Reagan yönetimi, önce İsraderece "sınırlı" olduğunu savunuyorlar. il, sonra da Suriye kanalıyla FKÖ ve Arafat'a Son gelişme üzerine Reagan yönetimi bu indirdiğı olağanüstü darbelerle bölgede bir "smırlar"\n biraz daha genişletilmesini Anka'"Amerikan banşı "na gıden yolda rnesafe alra'dan talep edebilir miydi? Isterse cevabımız dığı kanısındadır. Filistin Kurtuluş Örgutü ve ne olurdu? Bu sorulara dün akşam aldığımız Yaser Arafat'ın budanmasıyla bırlikte VVaskarşılık ise şöyle özetlenebilir: hington, yeniden Kral Hüseyin'i devreye soBir kere, ABD bölgede yetehnce kolaylığa sahiptir. Fazlasına ihtiyacı yoktur sanırız... kabıleceği inancında görülüyor. Bu. bir başAyrıca Türkiye'nin tutumu bellidir. Çok sınırlı ka deyişle 1982 eylulünde ortaya atılan Reagan planının yeniden canlandırılması deolan kolaylığın ötesine kesinlikle geçilmez... mek olacaktır. Yani, Kral Hüseyın'in Batı yaDışişlerinden aldığımız ilk izlenim, bu doğkasıyla Gazze'de özerk bir Filistin varlığının rultudaydı dün akşam. kurulması için son tahlilde İsrail ile müzakePeki, Amman'dan, Ortadoğu sorununun re masasına oturması. Ve Ürdün ile Filistin bu kilit ülkesinin başkentinden durum nasıl arasında bir konfederasyon kurulması.. gözüküyordu?... Bu Amerikan planı 1980 yılı sonlarında orDünkü Amman gazeteleri. VVashington'u taya atılmış; israil, Suriye dahil ılgilı taraflarhedef alan tepki ve eleştirilerle doluydu. Tepca reddedilmiştı. Daha sonra İsrail, Lübnan'a kilerin kaynağında, Reagan yönetiminin İssaldırarak işgal etmış, Arafat, Beyrut'tan sürail'le geçen hafta imzaladığı ekonomik ve rülup atılmıştı. FKÖ lıderinin güçten düşurülaskeri nitelikteki yeni anlaşmalar yatıyor. düğü böyle bir dönemde 1982 eylulünde plan Özellikle, "stratejik işbirtiği" anlaşması büyük yeniden ısıtılmış. Arafat ile Kral Hüseyin Amrahatsızlık yarattı Ürdün basınında... man'da bir araya gelmişler. fakat görüşme1 Kral Hüseyin New York Times Gazetesı ler başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bu kez Sune verdiği demeçte. bu anlaşmayı. "üzuntu riye devreye gırmiş, Arafat'a Lubnan'da yeni verici" olarak nitelemiş ve ılımlı Arap ülkelebir darbe daha indirilmiştir. Ve FKÖ lideri, sıri nezdinde ABD'nin •inandıncılığına zarar ge yasal nüfuzu en aza indırilmiş olarak Trabtirdiğini" söylemiştir. Yine Amman aazetelelusşam'dan bir Bırleşmış Milletler bayrağı alrinde yer aldığına göre, Mtsır Devlet Başkatında çekilmeye hazırlanırken, Kral Hüseyin1 nı da dün yaptığı açıklamada, ABD ile İsrail le yeniden görüşmeye hazır olduğunu söyarasındaki "stratejik işbirliği" anlaşmasını lemiştir. Bir bakıma. şu aşamada başka bir "barış yolunda yeni bir engel" olarak seceneği olduğu da söylenemez zaten. Bu nitelemiştir... arada Kral Hüseyin de, New York Times'a geAltının çizılmesi gereken nokta şudur Bu çen perşembe günü verdiği demeçte, Batı ülkeler Sovyetler Birliği'ni şu aşamada bölyakası ile Gazze'de ortak bir ÜrdünFilistin gedekı "1 numaralı düşman" olarak görmüyaklaşımı çerçevesinde Arafat'la yeniden mayorlar. Sovyetler'in nüfuz alanlarını genişletsaya oturmaya hazır olduğunu açıklamıştır. mesinden yana değiller, kaygı duyuyorlar BBC, oncekı akşam Kral Hüseyin'in bu tavböyle bir gelişmeden. Fakat. VVashington'un rını, "Urdun yol ayrımında" başlıklı bir progİsrail'i bölgede süreklı olarak bir "kılıç" gibi ramla verdi. Bu yaklaşımın, Suriye başta olkullanmasının Ortadoğu'da kutuplasmayı artmak üzere radikal Arap rejimlerınin kral'a tırdığını, Moskova'nın elini güçlendirdiğini sakarşı var olan düsmanca duygularmı daha da vunuyorlar. israil'i geri plana atıp Sovyet körükleyeceği öngörülmekte. Üstelik. İsrail'in tehtidini ön plana çıkartan yaklaşımların Arap de Ürdün ve ılımlı Arap rejimlerinin ışini kodünyası açısından şu aşamada fazla bir inanlaylaştıncı ödün ve esnekliklere yanaşmayadırıcılığı olamayacağını söylüyorlar. cağı belirtiliyor... Ilımlı kanada mensup bu ülkelerin WasBu küçük Ortadoğu ülkesinin sevımli Krahington'a önerileri şöyle özetlenebilir: israil'e baskı yapılmalı; bu ülke Batı Şeriada yeni yer lı'mn işi zor gerçekten. Tahtını öylesine hassas dengeler üzerinde korumaya calışıyor kı. leşim merkezlen kurmaktan vazgeçirilmeli, bunca yıldır bu işı başarabilmiş oiması bile burada ödünlere zorlanmalı ve Lübnan'dan çekilmesi sağlanmalıdır. Bu sağlanmazsa, Or övgüye değer.. Ama şunu unutmamak gerek: Bölge öytadoğu'da barışa ulaşmak hayal olur... lesine kaygan, oynak ve patlamaya hazır bir Ne var ki. Amerikan yonetimlerinin öteden çelışkiler yumağı halinde ki. ışi zor olan saberi bu tür önerilere kapalı oldukları görüldece Kral Hüseyin değil, Türkiye dahıl tum mektedir. Hele, bugünku gıbi bir seçim döbölge ülkeleridır. Hele, dün Lübnan üzerinneminde Reagan yönetiminin, Yahudi lobıde Sovyet füzeleriyle düşürülen iki Amerikan sinin etkınlıği gibi bir faktör de gözönunde savaş uçağından sonra... tutulursa, bu tür yaklaşımlara fazla kulak (Baştarafı I. Sayfada) HABERLERIN DEVAMI \T CUMHURÎYET 11 J Spordaki enflasyon (Baştarafı 1. Sayfada) raya ulaştı. Vitrinlerde bir eşofmanın 7500, bir futbol topunun beş bin TL. etiket taşıdığı gunümuzde, sporun kitleye yayılnıasını beklemenin düş olmaktan öteye gidemeyeceği beliniliyor. MAAŞ YETMİYOR Bir kişinin, "Sağlıklı Yaşam" koşularına katılabilmesi için 7500 lira harcaması, gerekiyor. Bir babarun çocuğuna futbol oynatabilmek için normal kalitede alacağı top, forma, eşofman ve ayakkabının fiyatı 12 bin lirayı buluyor. Eğer bu baba asgari ücretliyse sağlıklı yaşam koşusu için 22,5 gün, çocuğuna futbol malzemesi için bir aydan fazla emek harcaması gerekiyor. Spor araç gereçlerinde son on yıllık dönem içindeki en büyük artış keten ayakkabı ve eşofmanda görüldü. Dar gelirlilerin çocuklartnın beden eğitimi derslerinde giydikleri keten ayakkabıların fiyatı 52 kat artarak 25 liradan 1300 liraya yükseldi. Sınıfını geçen çocukların babalarından istedikleri armağanların başında gelen futbol topununun fiyatı da 1973'lerde 60 ile 150 lira arasında değişirken bugün beş bin lira gibi bir rakama ulaştı. En kalitesiz top ise 2500 liradan satılıyor. Eşofman fiyatlarında 42, formada 40, futbol ayakkabısında 33, çorapta 30 katlık artış oldu. Spor araçgereci satanperakendeciler, son petrol zammı nedeniyle halen "gizli zam'Mann sürdüğunü, 1984 m a n ayında tüm malların fiyatlarında artış beklendiğini söylüyorlar. Özel kuruluşlarca üretilen spor araç gereçlerindeki büyük zam, spor yapmak isteyenleri caydıncı bir rol oynarken, sporu seyretmek isteyenler de bu zam furyasından etkilendiler. Ancak zam yapan bu kez Ozel kişiler değil, devlet ti. İnönü Stad>'nda 1973'de 25 lira olan kapalı tribün fiyatı bugün bin lira olarak belirlenirken, açık tribüne on yıl önce on liraya girenler şimdi 250 liraya giriyorlar. Giri\orlar diyoruz; çünkü bu kişiler zam dolayısıyla sigara içmeden duramayanlar gibi maça gitmemezlik etmiyorlar, aradaki farkı yiyeceğinden, giyeceğinden keserek ödüyorlar. Biletlere daha çok kulüplerin baskıları üzerine yapılan zamların en büyüğü 1982'de gerçekleşti. 1981'de numaralı 300, kapalı 200, açık tribün 100 lirayken, ertesi yıl yüzde ikiyuzelliye varan bir artışla numaralı tribunün fiyatı 750 liraya çıkarıldı. 400 ve 200 liralık yeni fiyatlarıyla kapalı ve açık tribündeki artış da yüzde 200 oldu. Maç hasıalarına "bu kadar da olur m u ? " dedirten bu zamların üzerine bu yıl da yenileri eklendi, Numaralı tribün yüzde 33'lük artışla 1000, kapalı tribün yüzde 22'lik artışla 500, açık tribün yuzde 25'lik artışla 250 liraya çıkarıldı. Spordaki pahalılıktan etkilenenler arasında kulupler de bulunuyor. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün Bağlarbaşı'ndaki spor salonuna antrenman için geçen yıl saat başına bin lira ödeyen bir kulüp bu yıl yüzde 300'lük bir artışla bin 3000 lira verıyor. Üç yanı denizlerle çevrili Turkiye'de bugün Avrupa çapında bir yüzücu bulunmuyor. Kıyı kentlerindeki çocuklar yüzmeyi kendi kendilerine öğreniyorlar. Çocuklarına antrenor denetiminde yüzme öğretmek isteyenler bir çok kentte bu olanağı bulamıyorlar. İstanbul'daki az sayıda yüzme okulundan biri olan Galatasaray'da ise bir dönemlik yüzme eğitiminin bedeli 75 bin lira. "Fitness" adı verilen cimriastik, zayıflama, güç geliştirme salonlarının sayısı da her geçen yıl çoğalırken, ücretlerindeki artış aynı hızla sürüyor. On yıl önce 100 ile 300 lira arasında değişen fiyatlar şimdi 8000 liraya dayandı. Bazı kulüplere girebilmek ve tesislerinden yararlanabilmek için uye olmak, bunun için de 500 bin liraya kadar varan bir para yatırmak gerekiyor. Örneğin İstanbul Elmadağ'da Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün tesislerinde çalışma yapan Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü'ne üyelik girişi bu yıl 100 bin liradan 250 bin liraya çıkarıldı. Üyeler bir dönem tenis oynayabilmek için 10 bin lira ödüyorlar. SporToto'da 1973'de 2.5 lira olan kolon bedeli 1978'den itibaren yükselmeye başladı. 1979'da 3 liradan beş liraya, 1980'de 10, 1981'de 20 liraya çıktı. 29.10.1983'de ise yüzde 50'lik bir zam yapıldı ve bir kolonun ücreti 30 iira oldu. Kolon fiyatlarındaki arnşla birlikte dağıtılan ikramiye tutarlan da yükseldi. Bir 13 * 1 talihlisi tam 45 milyon lira kazandı. Tabii milyonlarca "ikramiye adayı"nın yatırdığı milyonlarla TürkYunan tartışması (Baştarafı I. Sayfada} likle NATO içinde üç yılı aşkın bir süredir tartışılan ittifak sınırları dışındaki alanların güvenliği konusundaki çalışmaları ilk kez etkilemiş oldu ve Bonn zirvesinde hazırlanması kararlaştırılan özel rapora etkisini ciddi biçimde gösterdi. Geçtiğimiz yıl haziran ayında Bonn'da yapılan NATO Doruğu'nda İttifak'ın Güneybatı Asya'da meydana gelecek bir kriz karşısında izleyeceği tutum görüşülmüştü. Zirve'de Güneybatı Asya'da meydana gelecek bir bunalımın ittifak'ın savunmasını nasıl etkileyeceği konusunda bir rapor hazırlanması kararlaştırılmıştı. Söz konusu raporun hazırlanma nedeni ABD'nin, Avrupa'nın takviyesi için ayırdığı birliklerini "Çevik Kuvvef'e tahsis etmiş oiması nedeniyle, bu durumun Avrupa'nın savunmasında yaratacağı açığın ne şekilde kapatılacağı sorusuna yanıt aramaktı. Bonn Doruğu sonrasında NATO askeri makamlan "Soulhwest Asia İmpact Sludy" (Güneybatı Asya'da Etkiler) adı verilen raporun hazırhğına feiriştiler. Rapor, bitirilmesi için belirlenen ilk tarih olan NATO Savunma Bakanlarının geçen yıl aralık ayında yaptıkları toplantıya yetiştirilemedi. Hazırlıklann uzaması sonucu, geçen mayıs ayında Bruksel'de yapılan Savunma ilkbahar donemi toplantısına ancak bir "Ara Rapor" sunulabildi. Mayıs toplantısı sonundaki hava "Güneybatı Asya'da Etkiler" konulu raporun. savunma bakanlarının yarın başlayacak olan güz donemi toplantısına yetiştirileceği yolundaydı. TARTIŞMA ÇIKIYOR NATO askeri makamlan geride bıraktığımız aylar boyunca çalışmalannı hızlandırdılar ve "Southwest Asia İmpact Study" başlıklı raporu tamamladılar. Söz konusu rapor, NATO Asken Komitesi'ne geldiğinde beklenmedik bir gelişme ortaya çıktı. Ve söz konusu NATO belgesinde Ege'ye yapılan bir atıf üzerine Türkiye ile Yunanistan arasında ciddi bir görüş aynlığı gündeme geldi. Askeri makamların sonuçlandırdığı ilk metinde bir kriz anında NATO'nun Güneydoğu kanadında duruma da değinilerek, bu çerçevede Ege'deki Yunan adalarına da bir atıf yapılmıştı. Yunanistan'ın uluslararası anlaşmalara aykırı olarak silahlandırdığı Ege adalarına atıf yapılması bir anlamda NATO belgesinde, adaların silahlandırılmasının tescili anlamına geleceğinden Türk tarafının itirazlarına yol açtı. Yunanistan, atıfta ısrar edince ortaya çıkan görüş aynlığı geçtiğimiz haftalarda NATO içinde uzun tartışmalara yol açtı. Hatta birara raporun tümü tehlikeye girdi. Sonuçta bulunan bir tormülle ilgili bölüm rapordan çıkartıldı. Ve varılan göruş birliği. sonucu belge NATO Savunma Bakanları toplantısı gündeminden çıkartıldı. Yunanistan'ın uluslararası anlaşmalara aykırı olarak silahlandırdığı Ege adalarına NATO savunma planları içinde verilecek statü uzun bir süredir ittifak içinde Türkiye ile Yunanistan arasında tartışmalara yol açmakta. Son olarak geçtiğimiz sonbaharda yapılan NATO manevraIarında Yunanistan silahlandırmış bulundurduğu Limni Adası'nı da tatbikat planlarına dahil etmek istemiş, ancak Türk tarafı buna itiraz edince Yunanistan manevralardan çekilmişti. toplantısı için Brüksel'e gitti iTn Bayülken NATO 1 ANKAR.A (a.a.) Milli Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülken. dun Brüksel'e gitti. Bayülken, Bruksel'de bugün başlayacak NATO Avrupa Grubu Savunma Bakanları ve Savunma Planlama Komitesi toplantılarında Türkiye'yi temsil edecek. NATO toplantıları iki gün sürecek. Bayülken'in başkanlığında Brüksel'e giden heyette Milli Savunma ve Dışişleri Bakanlanyla Genelkurmay temsilcileri bulunuyor. Milli Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülken ve heyet, Brüksel'den hafta sonunda Türkiye'ye dönecek. Aysov: Caljiiu füzplerle ilgili sözü yrınlış anlaşıldı \\KARA, (ANKA) HP Genel Başkanı Necdet Calp'in "Türki>e'ye Pershing ve Cruise fü«lerinin >erleştirilmesini" sa\unan demeci lartı^ma konusu oldu. HP basın sozcusıı Va>ar A>sev, sorunun yanlıs anlaşıldığını belırtirken. DYP Genel Başkanı Yıldınm Avcı, "Füzelerin Türkiye'ye yeıieştirilmesinin rizikosu vardır, TUrki>e'yi hedef olarak gosk'rir" dedi. HP basın sözcusü Yaşar Aysev. sorunun yanlış anlaşıldıâını ka\üeıtigi açıklamasında, "Verdiğiıni/ ce\ap \lman\a >e İngiltere1 >e vtrlcıjlirilen füzelerin NATO vavunmusını giiçlendirmesiyle il«iliydi. Bu füzelerin Tiırki\e'>e yerleştirilmesi kesinlikle söz konusu değildir. Parlimi/in de hu füzelerin Türkije'ye yerieştirilmesini öngören birgörüşü kesinlikle yoklur" dedi. DYP Genel Başkanı Yıldınm Avcı, böyle bir konunun gündemde bulunmadığını, ıhtivacın olup olnıadığının tartışılmadığını belirterek, "Eğer ihtiyaç olsa>dı, milli guvenliğimi/de ilgili verler vardır. Genelkurmay vardır, buralar bir acıklama \apar" şeklinde koıuıştu II \ S \ \ CEMAL Sendîka yönetimlerinde değişiklik Sekreter Zeki Gedik seçildi. Eski Teşkilatlanma Sekreteri Orhan Balta Genel Sekreter olurken, eski Genel Sekreter Nazmi Ceylan Başkan Vekili oldu. Halil Akdağ Mali Sekreterliğe, Bülent Öztağ Araştırma Merkezi, Cevdet Ayeri Teşkilatlanma, Ömer Güleç Genel Eğitim Sekreterliklerine seçildiler. ULAŞtŞ Ulaşİş Sendikası Genel Kurulu sonucunda yönetimde yapı değişikliği olmadı. Genel Başkanlığa yeniden Emin Kul seçilirken diğer kadrolann paylaşımı şöyle oldu: Başkan Vekilleri Ahmet Karahan ve Mustafa Yersan, Genel Sekreter Muslafa Vondem, Genel Mali Sekreter Recep Dinçer, Teşkilatlanma Sekreteri Necip Güzeysu, Eğitim Sekreteri Niyazi Canbakan, Toplu Sözleşme Sekreteri Şukru Kansız. BELEDİYEİŞ Belediyelş Sendikası Genel Kurulu seçim sonucunda da yönetim kad (Baştarafı 12. Sayfada) rolannda bir değişiklik göriılmedi. Genel Başkanlığa yeniden Hüseyin Pala, Genel Başkan Vekilliğine Çetin Giiçer, Genel Sekreterliğe Fual AhiD, Genel Mali Sekreterliğe Hasan Soysal seçildiler. Diğer yönelım kurutu üyeliklerini Mahmut Hamitoğullan. Metin Yazıcı, Sabri Baş paylaştılar. HARBİŞ Harblş Sendikası'nda seçim sonucunu eski Genel Başkan Kenan Durukan'm listesi, Durukan'ın yeniden Genel Başkanlığa getirilmesiyle birlikte aldı. DERİİŞ Derilş Sendikası'nda Genel Başkanlığa yeniden Yener Kaya seçildi. Genel Başkan Yardimcisı Manzur Pekguleç, Genel Sekreter Ali Zengin, Genel Teşkilatlanma ve Eğitim Sekreteri Mehmet Vural oldu. Üyeliklere Şevket orda, Hanefi Pehlivan, tbra him Kızıltan, Muharrem Yılmaz seçildiler. Genel Mali Sekreterlik için Selahattin Gokdemir ve Mustafa Dursun eşit oy aldılar. Kura çekimi sonunda Mustafa Dursun Genel Mali Sekreter oldu. YOLİŞ YolIş Sendikası'nda, Muzaffer Saraç'ın ayrılmasından sonra yerine seçilen Bayratn Meray yeniden Genel Başkan seçildi. Ethem Cankurlaran Genel Sekreter, Nail Eginir Genel Mali Sekreıer, Behzat Akdogan Teşkilatlanma Sekreteri, lsmet Ka>mak Eğitim Sekreteri oldular. PETROLİŞ Petrolİş Sendikası'nın Genel Kurul seçim sonucunda Genel Başkanlığa yeniden Cevdel Selvi seçildi. Genel Sekreter Münir Ceylan, Gene! Mali Sekreter Munip Tepeci, Genel Teşkilatlanma Sekreteri Kadir Okur, Genel Yonetmen İzzet Altıntaş oldu. Ayhan Toruntay toprağa vprildi ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) Bir suredir ABD'de tedavi gören ve yakalandığı hastalıktan kurtarılamayarak vefat eden Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Necip Toruntay'ın kardeşi, Türk Ticaret Bankası emekli müdurlerinden Ayhan Torunlay dün Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. (Baştarafı 1. Sayfada) cak. l cüncü merhale ise atandıktan sonra yerlerini beğenmeyenlerin ayrılması biçiminde geİişecek." Öte yandan, Ziraat Bankası'nda çalışnıak isteyenlerin hangi Ekonomi Servisi Son gelişşartlarda işe ahnacakları konumeler Ziraat Bankası'na devresundaki belirsizlik sürüyor. Kadilen İstanbul Bankası'nın perrarnamedeki bazı açık hukümlesonelinin tedirginliğini iyice arre Ziraat Bankası Genel Müdütırdı. "Tazminatlanmız oldu bitru'nün "muğlak" sözleri de ektiye getirilmek isleniyor" dive lenince, kafalar iyice karıştı. dert yanan personel ayrıca "isZiraat Bankası yetkililerine tanbul Bankası Ziraat Bankası'göre, işe alınacak personele tazna devredilmek yerine bir KİT minatları ödenmeyecek ve persoolarak korunabilirdi" düşuncenel kadro ve maaş açısından işe sinde. sıfırdan başlamış gibi işlem göZiraat Bankası yönetiminin 3 recek. Ancak, daha önce çalışbankanın personelini tazminattıkları sure emeklilik süresine dalarını ödemeden işe alma eğilihil edilecek. minde oiması çalışanlarda şok Böyle bir uygulama 3 bankaetkisi yaptı. Konuyla ilgili görüşnın personeline "kibarca" gidin lerini açıklayan çalışanlar şunlan anlamına geliyor. Çünkü, hem söylediler: bu kadar yıllık çahşmanın tazmi"İşe alındığında tazminatının natını vermeyeceksin ve hem de ödenmeyeceği kuşkusuna kapıişte yeni kabul edileceksin. Bu lan birçok arkadaş avansı almadı koşullarda yıllarını bankacılığa ve muvaffaktanamevi imzalavermiş olmalarına rağmen misamadı. İstanbul Bankası'nın 33 fir personelin Ziraat Bankası'milyar liraya yakın borcunu ve nda kalması beklenmiyordur zarannı üstlenen devlet neden çaherhalde! lışanların 1.5 milyarlık tazminaAncak, böyle bir uygulamaya tını çok görüyor. Bunu anlamak gidilmesi halinde bunun büyük güç." bir haksızlık yaratacağı ve ne kaistanbul Bankası'nın Ziraat rarname ve ne de "Hukuk DevBankası'na devredilen diğer 2 leti" ilkesiyle bağdaşamayacağı one sürülüyor. Kararnamede "iş bankaya oranla daha "sağlam" akitleri feshedilir" ve "ondan olduğunu öne suren ve kararnasonra Ziraat Bankası bünyesine me kapsamına da son anda alınuygun olanlar işe alınır" ibare dığını hatırlatan çalışanlar şöyleri, tş Kanunu'yla birlikte ele le konuştular: ' Ksasen İstanbul Bankası için alındığında. Ziraat Bankası'nda çahşmayı kabul eden personele farklı bir çozütn getirilebilirdi. de tazminatlarının ödenmesi ge Yönetim çalışanlara verilir ve rektiği biçiminde yorumlanıyor. banka kurtulduktan sonra AnaBu uygulamalar konusunda he dolu Bankası örneği KİT'leştirinüz ayrıntılı bir acıklama yapıl lirdi. Ziraat Bankası'na devredilmamış oiması da eleştiriliyor. mekle bankayı bu duruma getiÇalışanlar, Rahmi Önen'den renlerin zaran Hazine'ye yüklen"kimsenin hakkı yenmeyeeek miş oldu. Ayrıca, banka sahibi tir" gibi muğlak sözler yerine borcu kat kat kapatacak mal varlığına sahip. Banka yöneticidaha somut bilgiler istiyorlar. Bu arada, istanbul Bankası leri ve sahipleri hâkkında ne giçalışanlannın emeklilik işlemle bi tedbirler alındığını ve alınacarini düzenleyen Sağlık Sandığı' ğını da bilmek istiyoruz." Öte yandan, Türkİş'in de 3 nın geleceği de henüz aydınhğa kavuşmadı. Bu ay yönetimsiz banka personelinin durumuyla kaldığı gerekçesiyle emekli ma ilgilendiği ve bugün saat aşlarını ödeyemeyen ve Vakıflar 12.30'daTürkİş I. Bölge TemBaşmudürlüğu'ne bir yazıyla silcisi İsmail Topkar'ın istanbul "ne yapacagız" diye başvuran Bankası Genel Müdurluğü'nde Sağlık Sandığı'nın bir an önce çalışanlarla bir toplantı yapacağı oğrenildi. ele alınması isteniyor. Ziraat İstanbul Bankası çalışanları: Tazminatlar oldu bittiye getirilmek isteniyor Samandıra\la bulıınan cesedin bir Alman kadına ait olduğu belirlendi İstanbil Haber Servisi Kartal Yakacık Samandıra'da önceki gün oldürülerek bir çuval içinde yola bırakılan kadın cesedinin Alman asıllı Margit Savaşman'a ait olduğu belirlendi. 41 yaşındaki kadının geçtiğimiz cuma günü saat 19'da Çiftehavuzlar'daki evinden kira toplamak için ayrıldığı ve 15 bin lira aldığı saptandı. Alman asılh kadının evine dönmemesi uzerine kocası Korkut Savaşman, durumu polise bildirdi. Cinayetin ortaya çıkmasından sonra dün morga giden Savaşman, cesedin karısına ait olduğunu söyledi. 22 yıl önce Türkiye'ye gelen ve Korkut Savaşman'la evlenen Alman asıllı kadının boğularak öldürüldükten sonra vücudunun ezildiği bildiriliyor. TÖS ve İlkSenHn 1969'daki boykotuna katılanlar hâkkında 2. kez disiplin soruşturması açıldı İZMİR (THA) Kapatılan Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) ile Ilkokul Öğretmenleri Sendikası (tlkSen) tarafından 1969 yıhnda Türkiye genelinde düzenlenen bir günlük boykota katılan öğretmenler hâkkında ikinci kez disiplin soruşturması açıldı. THA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 15 aralık 1969 tarihinde TÖS ve IlkSen'in Türki«: genelinde düzenlediği dört nlük görevi bırakma boykotuöa bu sendikalara üye öğretmenlerin büyük bölümü katılmıştı. • IDGSA MYO'dan aldığım çıkış belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. METİNDEMİRCİ 10874
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle