16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER duruldu Bu venı bır olav "> a nı, bugun gelışmı> ulkelerde ban kalarda vergı daırelerınde, emnıvet mudurluklerınde, gızlı ha ber servıslerınde, ulaştırma ışle rınde, unıversıtelerde, radvo ve televızvonlarda, haber ajanslarında. bılım ve araştırma mer kezlerınde haber ve bılgıler, verı bankaları ve bılgısavarlarla toplanıp değerlendırılıvor Işte bu vuzden de toplum uzerınde genel bır denetım kuruluyor Ozel vaşam ve gızlılık dıve bırşev kalmıvor Herşev ve herkes bılgısayarları ellerınde bulundu ran ekonomık guçlerın veva ıktıdarın denetımı altına gırıvor Bılgısayarlardan ve verı bankaIarından ınsanlar korkma>a başIıyorlar Bunun vanı sıra toplumsal değerlerın değışmesınden ve kultur alanında da bır takım bozuklukların ortaya çıkmasın dan korkuluvor Bundan çokuluslu ışletmeler ve teknokratlar vararlanacaklar Yonetım gıttıkçe çokuluslu ışletmelerın, teknokratların, muhendıslerın ve enformatık uzmanlarının elıne geçıvor Insanlar teknolojının kolesı olmak ıstemıvorlar Bu, çok guncel bır konu Bır de delegeler, ıletışımın demokratlaştırılması konusu uzerınde durdular Bu konu yenı ıletışım duzeninin avrılmaz bır parçası sayılıyor Iletışımde demokratlaştırma, iletişim surecıne katılma demektır Yanı, kışılerın ve toplulukların iletişim araçlarında seslerını duvurabılmelerı ve bunlann yonetımıne katılmaları soz konusudur Ama, dunyada ınsanların ""o 7O'ı bu haktan yararlanamıyorlar Bu hak ekonomık tekellerın, holdınglerın ve ıktıdarda olanların ellerınde bulunuyor UNESCO'nun bu ko nuya daha çok eğılmesı gereke cek TEK GAZETE, TEK RADVO, TEK TELEVIZYON! Gelelım ozgur ve dengelı haber dolaşımına Bu konuda yıllardan ben çok soz soylenıyor Haber dolaşımının ozgur olması ıçın aradakı engellenn kaldırılması gerek Sayısız engeller vardunyada Ya devletler ve ıletışım tekellerı haberlenn ya>ıhp duvuimasını engellıvorlar, \a da vazı ışlerı ve haber mudurlen Bır haberın başka bır ulkede va yınlanmamasında mutlaka kotu bır nıvet aranrnaz V azı ışlerı ve ya haber muduru o haberın kendı okuvucusu, dınle>ıcısı ve>a se>ırcısı ıçın ılgınç olma>acağı nı duşunebılır kendı okuvucu^ sunun zevkıneveeğılımlerınegore haber seçer Bu ışı abartmamak gerekır Ama, ortaya başka engeller de çıkıyor Bazı ulkelerde halkın gazete veya televızvon seçme ola nağı yoktur Va devlet bu ışlerı kendı tekelıne almıştır, ya da trostler ve holdıngler Boyle olunca da duşunce çoğulluğu dıye bırşey kalmaz Toplum tek bıçımlı, dar kafalı, kalıplaşmış ınsanlardan oluşur Bu mudur ozlemını çektığımız >arının toplumu 9 Konferansta devlet sansuru uzerınde de çok duruldu Bır delege otorıter rejımlerde bırtakım vasaklardan korkarak gazetecılerın kendı kendılerını sansur etmelerınden soz ettı Buna gızlı sansur veva otosansur denıyor Bu konu da UNESCO'nun çalışma programına gırdı BİZ, ŞİDDET OLAYLARI VE ESKİ DUŞMANLIKLAR Konferansta iletişim araçlarının şıddet olaylarını kışkırtmalarına, eskı duşmanlıkları ve kın lerı korukleverek toplumlar arasında gergınlık yaratmalarına da değınıldı Genel Konferansın suregeldığı gunlerde "Antenne 2"denen Fransız televızyonu Turkıye'den kaçmış olan yaşlı Ermenılerı ekrana çıkartarak kın dolu ıkı program yayınlamıştı Oysa bu çeşıt programların va vınlanması UNESCO'nun 1978'de yayınladığı bır bıldırıye aykırıvdı Uluslar ve toplumlar arasında her çeşıt duşmanlıkla rın ve ırkçılığın kışkırtılması ıletışım ahlakı kurallarına avkın sajılıyordu Bız toplantıda bu tur programları kınayarak bun ların onlenmesını ıstedık Onu muzdekı yıl Istanbul'da LNESCO'nun yardımıyla şıddet kışkırtıcılığı konu^unda uluslararası bır ^emınerIn vapılmasını oner dık Onerımız olumlu karşılandı ve valışma programına gırdı Bundan başka LNESCO prog ramında ver alan bazı tasarılann gerçekleşmesıne katkıda bulunabıleteğımızı açıkladık Bunlar da raporda ver aldı BİZ NEDEN SfÇILFMIVORLZ? Genel Konferansta bız Devletlerarası Komıte ve Konseylerın bazılarına adavlığımızı ko>muştuk, seçılemedık Çunku on se gmler gruplar ıcınde yapıldı Bız doğal olarak Batı grubunda yer alıvorduk Bu grupta ne zaman bır seçım olsa Amerıka, Ingılte re, Fransa, Federal Almanya Belçıka, Isvı^re, Kanada ve Ital va gıbı guçlu ulkeler kazanır Turkıye, Portekız, Izlanda, Irlanda ve kıbrıs gıbı ulkeler hıçbır komıteve seçılemezler Bu bır haksızlık, dengesızlık ve eşıtsız lık orneğıdır Buyuk ve guçlu ulkeler Batı grubunu ele geçırmış ve kendı tekellerıne almışlardır Bız her zaman elenır, ezılırız Bu ışı bır rotasvona bağlamak gerekmez mı 9 Delegasvon başkanı Haluk Savınsov bu konuda çok başarılı bır konuşma yaptı ve bu haksızlığa artık bır son verılmesını ıstedı Genel konferansta Turk delegasyonu butun komısyonlarda tartışmalara katılarak etkılı bır rol oynadı UNESCO Yonetım Konseyı uvesı Prof Erdal Inonu, Mıllı komısvon Başkanı Prof Suat Sınanoğlu, eskı Kultur Musteşarı Prof Bozkurt Guvenç, Arkeolojı Vluzesı Muduru Nuşın Asgarı, Prof Turhan Oğuzkan, Mıllı Eğıtım Dış Ilışkıler Genel Muduru Sıret Yazgan, Dışışlerı temsılcısı Uğurtan \kıncı bu konularda guzel ornekler verdıler Galıba sırası gel dıkçe sozumuzu duvurabıldık (Not Bu vazımda sadece kendı katıldığım iletişim Komısyonunun çalışmalarından soz ettım Eğıtım, Kultur, Bılım ve Sosyal Bılımler konuları başka komıs yonlarda tartışıldı ) IAESC O*cl« Neler Oluyor? Genel Konferansta Yeni Evrensel Habercilik \e İletişim Duzeninin ulkelerin iç duzenlerine dayandığı ve bunun için de gazetecilere daha geniş bir haber özgurluğuniın ve kitlelere de daha geniş bir iletişim hakkının sağlanması gerektiği belirtildi. HIFZI TOPUZ UNESCO'nun son genel kon feransı bu kez Batı basınında UNESCO'>a karşı buyuk kampanyalara vol açmadan Parıs'te sessız sessız toplanıp dağıldı Bu >uk haber ajansları "UNESCO devlet sansurunu ıstıyor' " dı >e kıyametı kopartamadılar Çunku UNESCO'nun bovle bırşev ıstemedığı artık anlaşılmıştı Basın ozgurluğu konularında buyuk çekışmeler olmadı Karşılıklı odunler verılerek ortak goruşlenn çevresınde bırtakım "consensus lara, yanı odunlu anlaşmalara \arıldı İletişim tasarılarını ıncele\en komısyonun gundemınde en onemlı konu Yenı Evrensel Ha bercılık ve iletişim duzeninin kurulmasıydı Batılılar da sosvalıst ulkeler de iletişim alanında dunyada buyuk dengesızlıkler ve eşıtsızlıkler olduğunu artık kabul edıyorlardı Genel konferansın toplanmasından bir ay once Avusturya'nın Igls kentınde UNESCO'nun Bırleşmış Mılletlerle bırlıkte duzenledığı ve ellı den fazla uzmanın katıldığı bir toplantıda bu venı duzen konusu enıne boyuna tartışılmış ve genel konferansa bu konuda olumlu bir rapor sunulmuştu Raporda herşeyden once dengesızlıkler ve eşıtsızlıkler uzerınde duruluyor ve son vıllarda iletişim alanında zengın ulkelerle yoksul ulkeler arasındakı eşıtsızlığın daha da buyuduğu belırtıhvordu Toplantıva katılanlar, vazılı haberlerın >uzde 80'ının butun dunyaya çokuluslu dort buyuk haber ajansı tarafından dağıtıldığını açıkladılar Genel konferanstakı delegelerden bırı de bu oranın "^o 97 olduğunu one surdu Orneğın dort buvuk ajansın dağıltığı gunluk haberler 40 mılyon sozcukten oluşuvor, Bağlantısız Llkeler Haber POOL'u ıse mıştı Yanı, Uçuncu Dunvadagunde ancak 40 bın sozcuk da kı olavları kafamızda ver etmış ğıtabılıvordu kalıplara oturtmadan kendı koşullan ıcınde. yenı vargı ve deYapılan açıklamalara gore r ğerlendırme olçulenvle anmamadunvadakı telefonların o 9O'ı mız gerekıvordu zengın ulkelerin elındevdı TeleBu konularda Genel konfevızyonsuz ulkelerin savısı 20'>ı ransta da çok şev sovlendı Bır aşıvordu 60 ulkede halkın % konuşmacı dunvadakı televızvon 60'ının evıne daha radvo gırmesayısının 600 mılvon olduğunu mıştı Gazetelerın tırajı ve kıtap ve bunun dortte uçunun yalnızbaskıları bakımından da ulkeler ca 9 ulkede bulunduğunu belırtarasında buvuk uçurumlar vartı Demek kı 9 ulkeye duşen tedı Yenı teknolojık gelışmelerın levızvon savısı 450 mılyonmuş, sonucu olarak sosval gruplar 151 ulkeve duşen televızvon saarasında buyuk avnlıkların vavısı da 150 mılyon ratıldığı ve dunyanın gozlerı Delegeler venı duzenın duşunonunde >enı tur bir "kara cahıl ce ve haber ozgurluğu ıcınde kuler topluluğu"nun oiuştuğu one rulması uzennde durdular Turk suruluvordu ^ anı, venı iletişim delegasvonunun da goruşu avnı araçlarını kullanmasını bılme yondeydı Bız bu duzenın ozguryenler dunya olaylarının dışında luk ve çoğulculuk anlayışı ıçın kalıyor, bıhmsel ve kulturel gede kurulmasından >ana olduğulışmelerı de ızlevemıvorlardı Bu muzu ve ulusal alanlarda gazekoşullar altında kışıler kendı yetecilere daha geniş bır haber ozteneklerını gelıştıremıvor ve yegurluğu ve kitlelere de daha gernı eşıtsızlıkler ortava çıkıyordu çek bır iletişim hakkının sağlanEndustrı devrımının ust başlaması gerektığını belırttık nnda olan ulkeler de venı aracGenel konferansta kablolu telarla kendı kulturlerını Uçuncu levızvonlann, evlerde kullanılan Dunyaya yavma olanaklarını elvıdeoların, ufak bılgısa>arların lerınde tutuvorlardı Igls toplan ve iletişim teknolojısının varattısında ışte bu durumlar vurgu tığı her çeşıt aracın kulturde çolanmıştı ğulculuğa hızmet etmesı uzennPekı, bunları ortadan kaldırde duruldu Insanların tek bımak ıçın neler gerekıvordu 9 Igls çımlı alt duzey kulturlerın tuzatoplantısına katılanlar ıletışımde herşeyden once "endogene" ure ğına duşmemelerı ıçın onlem tımın, yanı, dışarıdan getırtıle . alınması onerıldı Bız de geçen eylulde Istanbul'da duzenledığıcek araç ve urunlere gereksınme mız Uluslararası iletişim Semıduvulmadan ulusal uretımın generınden soz ettık Bız bu semılıştırılmesı uzennde durmuşlar, nerde gelışme yolundakı Uçunçok hızlı ve aşırı Batılılaşma eğıcu Dunya ulkelerıyle ortak kolımlerının sakıncalarını da vurşullar altında bulunduğumuzu gulamışlardı Bir yandan Uçunvurgulayarak teknolojı aktarmacu Dunva gerçeklennın daha ıyı larının onemı uzennde durmuşanlaşılması ıçın heyecan verıcı, tuk Bu onerılerımız raporda ver yanıltıcı ve sudan roportajlara aldı fazla yer verılmemesı onerılmış, bir yandan da "stereotıp" denen Konferansta "toplumun enkahplardan kaçınılması ıstenformatıkleşmesı'" uzennde de PENCERE 25 ARALIK 1983 Parasal Paranoya... Yeryuzu devletlerın sınırlarını sılıklestıren anlamda yenı dunyalara bolunmüs gıbıdır Bu bolunmede kımı ulke kapıtalıst sıstemde yasıyor kımı ulke scsyalızmın kosullarını yaratmaya calısıyor kımı ulke de tanımı oldukca guc gorunen Uçuncu Dunya' toplumu sayılıyor Uc dunyada yasayanların da bınbır rengı cıceğı, boceğı acmazı acarı seceneğı vardı Uc dunyanın da yerel ve evrensel sorunları, ıletısım ağlarının sık orgusunde ınsanları kapsıyor polıtıkaya ekonomıye yansıyor Cağımızın ınsanı bunca karmasa, cesıtlılık ve kargasa ıcınde ne bılıncın aydınlığını yıtırmelı, ne de bağnazlığa dusup ufkunu daraltmalı Ne var kı kırk ellı sozcuğu aşmayan bır fıkır mahpushanesının dort duvarı arasında yasayarak dunyadakı butun kapıların kılıdını elıne gecırdığını sanan kısırlık dongusu kımı zaman toplumun belırlı bır kesımını sarabılır Korgudulerı ılle de tarıhın derınhklerınden gelen soylencelere kendını kaptırmıs cevrelerde aramak yanlıstır Okumus yazmıs gezıp tozup dunya gormus seckınlerın belırlı donemlerde konusur ve yazarken sayıklar gıbı kısırdonguler çevresınde donenmelerı cok gorulmustur Bır ara Turkıye'nın sosyalıst kesımının bır kösecığınde boyle bır olgu ızlenmıstı Yerel ya da evrensel sorunların tumunun yanıtı, hayattan soyutlanmıs bır avuc sozcuğun cesıtlı bıcımlerde ıstıflenmesıyle verılıyor Kavramlar artık yalnız sozcuk olarak kullanılıyordu, sozcukler arasındakı gozdeler bellıydı Proleterya proleter, ıscı sınıfı emperyalızm, uretım ılıskısı artı değer burjuva kucuk burjuva reformızmı, revızyonızm dıyalektık celışkı sınıfsal ve benzerlerınden olusan vurgulamalarla dunyanın ve Turkıye nın butun sorunlarını cozmek olasıydı Belırlı sozcuk dızılerıyle konusmayanlar ıse en azından devrımcı sayılmıyor, adam yerıne konmuyordu Ulkemızın sosyalıst kesımının cok kuçuk bır boluğunu saran (koku dısarda kapıtalıstlerın de cok 'sıne yarayan) bu ufuk darlığı Arısto mantığıyla ıstıflenen konusma ve yazma bıcımının devrımcı edebıyatın sozcuklerıyle bezenmesınden olusuyordu * Şımdı buna benzer bır olguyu Turkıye de kapıtalıst kesımın holdıng kadrolarında ızlıyoruz 24 Ocak 1980 den bu yana yeryuzunun boyutları bellı b. sozluğun cercevesıne sığdırılmakta, ekonomı bılımının sorunları kırk ellı sozcuğun maymuncuğuyla acılmaktadır Lıkıdıte carı ıslemler dengesı, fonlar dısponıbılıte, endeks enflasyon deflasyon kredı malıyetlerı, reeskont resesyon fınansman, dovız kuru dısodeme dengesı dıs tıcaret dengesı emısyon mevduat tasarruf ve benzerı sozcukler uzenne bıtmez tuken mez cesıtlemeler artık ekonomı bılımının kendısı olmustur Dunyayı Şıkago'dan kaynaklanan bır salgınla kapsayan "mo netarızm' ınsanlığın temel sorunlarından toplumsal gercek lerınden, hayatın yasalarından kafalan soyutlamıstır * Molyer'ın tıplerını goldede bırakacak uzmanlar turemıstır, buyuk ısadamları ve sermayenın umudupolıtıkacılar' da benzer bıcımde konusmaktadırlar Ekonomık bunalımın temel nedenlerı bır yana ıtılmıs toplumsal ve sıyasal verıler sıfıra ındırgenmıs hayattan kopuk ama parasal gostergelere sıkı sıkıya bağlı bır kusdılı gecerlı olmustur Butun yazılar demecler, konferanslar bu kısırdongu ıcınde donenmekte gun geçtıkce hayattan soyutlanmaktadır Sosyalıst genclığın bır boluğunde vaktıyle ızlenen kısırlık ve bağnazlık bır dereceye kadar bağıslanabılırdı, ama bugun ulkenın ekonomısıne egemen olan koca bebekler parasal paranoyalarına Turkıye nın tumunu sığdırmak ıçın sıyasal ıktıdar mekanızmalarıyla sonuna dek oynamaya heveslıler Izm'lerden alabıldığıne kaygılanan bır ulkede monetarızm' parasal tahtını kurmus ve Padısah Delı Ibrahım gıbı neredeyse sakalının tellerıne holdıngcılerın ıncılerını dızdırecek EVET/HAY1R OKTAY AKBAL Yok Öyle Şey!.. Yok olmadı, olmuyor Koparıp attım kâğıdı Parca parca çop sepetıne Gılmıyor yurumuyor Kıtaplar elımden gecıyor bırbırı ardına Eskı dosyalan karıstırıyorum Kalkıp salonagecıyorum balkona cıkıyorum radyoyu acıyorum Neguzel, muzık ne guzel, ne etkıleyıcı Rahmanınov' Hep de bunu calarlar anlasılmas^ kolay dıye mı 7 Ne anlar herkes"7 Kendıne gore bir şeyler Fılmlerden sureklı dınlemelerden gelen bir sevgı vardır Rahmanınov un pıyano koncertosunda Bir zamanlar ben de cok duskundum, bir plağını almıstım, boyuna dınlerdım Kac yıl once 7 On bes yırmı mı? Daha mı cok'' Sıkıntı sıkıntı sıkıntı' Boyle bir dızesı vardı bızım Lutfı Ozkok'un 'Yağmur yağıyor sıırierımın uzenne" dıye surdururdu Nerde o sıırler o kıtaplar9 Bir omur gectı nerdeyse ustunden Arada bırStockholm'dantelefonla arar ya da mektupla Iste son kartı, Kopenhag'dan atmıs Esıylegelmısler Ecevıt'ın sıır kıtabının yayınlanması torenınde bulunmuslar Bir de kıtap yolladı son gunlerde 'Karanlıkta Aydınlıkta' Isveclı bes kadın saırden secme sıırler Yavuz Cekırge ıle bırlıkte Turkce ye cevırmısler Kımı dızelerın altını cızmısım Aldım elıme yenıden okuyorum Sonja Akosson Edıth Sodergren Marıa Mıne Sıb Arb, Sun Axelsson Otuz bir yasında olen Edıth 'Bu kez bu ılkyaz da yureğıne uğramadan Gecıp gıdecek Artık ne soylesek bos bırbırımıze' demıs Ne soylesek bos1 Ne cok duydum bunu ben de1 Ne yazsak bos ne soylesek bos ne dusunsek O boş değıl ıste1 Dusunmek hıcbır zaman 'bos bir ıs olamaz Duşunmek yaratmanın başlangıcıdır Bir aska bir yuce duyguya, ustun bir yengıye ulasmanın yoludur Edıth Sodergren yoksul bir aılenın kızıymıs hastalıklarla savasmıs kısacık omrunde Isvec'te yenılıkcı sıırın baslangıc noktası sayılıyormus Turkcede de duyuruyor saırlığını "Mutluluğun turkusu yoktur dusuncesı yoktur hıcbır seyı yoktur" dıyor Ne olduğunu soruyor mutluluğun Kım anlamıs 1 bulmus yamtlamıs kı Mutluluk uyuyan calılıklardan gelen sabahın ılk fısıltısıdır Koyu mavı dennlıklerde kayan bulutların ımgesıdır Mutluluk oğle gunesınde kavrulan tarlalardır Ya da gokten dımdık ınen ısınların altında parlayan yıldızların sonrasızlığıdır Ama gelıp gecıcıdır mutluluk Bir anlık duyulur sureklı olmaz Bir sey var sureklı olan, acı Acıyı hıc tattın mı sen? O gozyasları ıcınde umut dolu gulumseyısı ' dıyor ardından Neler vermez kı 'acı ınsanlara hele kadınlara1 "Olum ulkesmın anahtarını verır Gırmekten cekındığımız kapıdan ıcerı ıter bızı Tum evlenme yuzuklennın altınını doker Acı her seye egemendır bılgenın alnındakı burusukluklan gıderır Kadının boynuna ıncıden gerdanlık takar ' Edıth e gore "Acı bıze yasamın en yuksek ıkramıyesını verır Sevıyı yalnız lığı ve olumun ulkesını' Cağrısımlar, cağrısımlar, sız olmasanız sanat yapıtı olur muy7 du Anımsamalarla cağrısımlar bırbutundur ıc ıcedırler Bir sozcukten bir sııre bır sıırden bir yasam parcasına o parcadan tum omrun anlamına gıdıverırız Ben de masa basında durmadan kâğıtları yırtıp bır yenısını ceker bır seyler yazmaya, duyurmaya cabalarken cağrısımlar yakamı bırakmadı Ne9 ler anımsamaz kı ınsan bırtek anın ıcınde ' Ne ıcındeyım zamanın Ne de busbutun dısında olduğumuz anlar ne yapar kısı 9 Nasıl kurtulur bundan"? Hele yazmak duyurmak ıcınde yasadığımız gunlerın yorumunu yapmak anlamnı vermek ısteyenlere Sonunda yazı makınemın serıdınde buldum sucu1 Yenı cok yenı, bu yuzden kapkara satırlar bırbırını ızlıyor goz alıyor urkutuyor dusuncemın dkışını onluyor Yazı cırkın gorunuyor Bıcım, ozdenonae gelır Ozdedığınsey bıcımle anlam kaza nır Ne derlerse desınler ozden once bıcım var Bıcım olacak kı oz gelıp obıcımı doldursun Yıne yırtmalı mı bu kâğıdı da' Butun bu anlamlı mı anlamsız mı olduğunu benım bıle anla madığım ıc dokmelerını kendı kendıme konusur gıbı yazdığım su satırları9 Actım 'Karanlıkta Aydınlıkta yı yıne Sonja Akosson un su dızelerıni okudum yok oyle sey' dedım ben de saır gıbı yazacağız dıreneceğız yasayacağız uğras caba savasım vereceğız sonuna dek 'At kendını denıze Vur usturayı damara Yok oyle sey Tası tarağı toplayıp Buralardan gıtmek mı Yok oyle sey Pekı elın kalemde mı tutmaz Bır sıırcık olsun yazamaz mısın Yok oyle sey Evet yok oyle sey1 Oyle umut kırıcı bezgınlık verıcı guvensızlık sevgısızlık yaratıcı seyler yok hıc bırı yok' • Doğancılar Emlâk Vergı Daıresı'nden aldığımız 9 9 1983 ta rıh ve 393862 393863 no lu makbuzları kaybettık Hukumsuzdur AHVİETAL TALIP ve RUŞTU BIN1Cİ Doktor mudvenehanesınde çalışacak ba>an sekreter aranıyor Te! 166 62 ^ • Evlenme cuzdanım kaybolmuştur Hukumsuzdur MEH MET ORTAKÇI "Garantr Sertiflkası Garanti Bankası nda Yasal en yüksek faiz, mahremiyet* 7 ACI KAYBIMIZ Semahaı ^alvav ın sevgılı eşı, Faıma ve merhum A Galıp Valvavin kardeşlerı Re>ıd Valvaı,"ın ağabevı Nılgun Sunerdem Baıu ıle \lelda j Hasan Akvar ın babaları merhum Barkan ıle Tugkan ve \vkan ın vok sevgılı dedelerı degerlı \arlığımız onurlu ınsan Ankara Ataıurk Lısesı ogreırnenlerınden, AU Eı.za«.ılık Fakultesı erreklı ogretım gorevlılerınden CEVDET YALVAÇ'ı 20 \rahk I98' gunu vıı ıdık Atimız buvuktur Lzun vıllar sonsuz ılgılerım CM t cme\en dosı ınsanlar PROF. DR. ERDOĞAN GÖKAY ıle DAH. •Hamiüne yazılı sertıfıkada, isım, adres sorulmaz MÜT. DR. MUSTAFA ESEN'e C.« ka\ kan Merkezı valı^inlarına ^enaze lorenıne katılan v elenk ^ ,«v e> .''a'au evmııze gelerek bı/lenı \alnız bırakmavan PTT aratılığıvla aı.ımızı pa\la>an tum akraba arkadaş ve kom^ulanmıza, doslları ıle lum sevenlerıne en ı«,len te>ekkurlerımızı sunanz A1LESI GARANTİ BANKASI OĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI'NDAN T.C. ANADOLU UNİVERSİTESİ AÇIKOGRETIM PROGRAMLARINA 19831984 DERS YILINDA İLK DEFA KAYITLARIM VAPTIR\\ OĞRENCİLERİN DİKKATİNE 1 Bınncı sınıla yenı kavdolan ogrencılenn ogrenımlenne ba>la>a bılmelerı ı v ın gereklı lilemler ^ H Ocak 1984 larıhlerı arasın da bu ograncılerın ılk kavıtlannı vaptırdıklan Adana, \nka ra Elazıg Erzurum Eskışehır Ktanbu! Izmır Samsun, Trab zon ve Van ıl merke?lerındekı kavıı burolannda \uruıulet.ek ur Mdkbule O/kan'ın cşı L/cl, Turaıı Suınru vL Kumru'nun babaları OLUM makine mühendisi aranıyor Alman teknık ışbırlığı ıle çalışan muessesemızde gorevlendırılmek uzere: Azamı 28 yaşında, 3 sene tecrubelı, Almanca veya İngılızce'yı gayet ıyı bılen, dınamık ve ınsıyatıf sahıbı erkek elemana ıhtıyacımız vardır llgılenenlerın askerlıklerını yapmış olmaları şarttır Çalışma yerı Gebze'dekı fabrıkamızdır Başvurulann, kısa ozgeçmışlerını belırten mektup ve 1 adet reslmle bırlıkte EMEKLİ BAŞMADENCİ ALİ GALİP ÖZKAN yaşamını karadenı/ Ereğlısı'ndı. vııırdı Tann rahmeı evlcsın COCUkL AKI 2 Bu ışlemlerın vuruıulebılmesı n,ın gereklı belgeler ogrentılenn kavıl >ırasında verdıklerı adreslere posialanmışıır ' OgreriLilerın belgtltrle bırlıkte kendılerıne gondenlen a^ıklama dakı ışlemlen lamamladıktan sonra 1 II CVak 1984 larıhlerı ara sında ılk kavıtlannı vapıırdıkları burolara bızzal ba^vurarak bel gelermı leslını eımelerı ve kımlık karıı ıle kılaplannın bırınLi la •.ıkullerını ımza kar^ılıeı almalan gerekmekledır 4 Belgeltrı kendılerıne poMj ıle 8 CXak I9S4 larıhıne kadar ulaş mavan OErencilerın de !eı,iei AO1 kımlık kanları 3 loıoğral ve kuap laksıdı olan 1 000 TL ıL bırlıkıe 9 11 (Xak 1~984 larıhlerı arasında ılk kavıt \aplırdıkları burolara ba^vurarak ı^ kmlermı lamamlamaları oırenıme bailavabılnıelerı ıı,ın serek lıdır Onemle duvuriılur Basın 29984 TEŞEKKÜR kı/nııı/ ESRA'nın doğumunu ^ezeryan anıelı\diı ıle gerçekleştııen, SSk Goztepe Hasi "".ı k ıdın Dogunı klınık Sefı P.K.914 Karaköy İstanbul adresıne yapılmasını rıca ederız Jin. Opr. Dr. NECLÂ ERDEM'e Jin. Opr. Dr. SEFER KAYA'ya Jin. Opr. Dr. NECDET SÜER'e Asıst Dr Tuncr Gııralp, \sısl Dr Vedat Ozerdoğan. \sıst Dr O s m a n r a n t e k , n ^sıst Dr Ra«.ım Er Asısi Dr Hıkmc Ozturk, Asıst Dr Zuhal \u(.el, Asıst. Dr Ismaıl Bursalıoğlu ıle servıs hemşırelerı Hafize Badem, Nerıman Gurses, Alıye Dılaver, Fatma Boduroğlu, Zıhnıye Aydın, Hıkmet Ormancı'ya ve personele mınnet ve şukranlarımızı sunarız. MUJGAN TEVIUÇIN TOKATLIOĞLU ÇAĞDAŞ YAYINLARI İLHAN SELÇUK DERS VERILIR Tecrubelı lıseoğrelmenı (bayan) lıse ve ortaokul öğrencılerını Ma tematık ve Fmk'ıen veıışlırır okullarında lakıp eder Tel 586 78 13 (Saat 912 arası ve 20 30'dan sonra) ATATÜRKÇÜLÜĞÜN ALFABESt Isteme Adresı: Çagdaş Yaymları, Turkocağı Cad No 39/41 CAĞALOGLU/İSTANBUL 2. bası Ederi: 200 lira
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle