Katalog

r CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Partı'nın koylu popuhzmıne değındıkten sonra, araştırmanın adından da anlaşılacağı uzere, konuyu 1962 1976 vılları arasında tutmağa ozen gostermektedır Çunku bu donem populızmı bır bunalıma gelıp davanmıştır Başka bır deyışle, egemen ıktıdar, taban fıyatları ıle koyluyu, ucret arttırımı ıle ışçıyı pazarda alıcı duruma getırme bıçımınde ozetlenebılecek modelınm çokuntu ıle karşılaştığını gormuş tur Sayın Korkut Boratav şovle dı>or, "Parlamenter bir sısteroin varlıgı sa>esinde emekçı sınıfiarın, ozellikle kendi ekonomik çıkarlarını ılgılendiren konularda, sıyasi karar alma sureçlerinı elkile>ebilecekleri; ancak siyasi ıktidara bır altematıf veya ortak olabılecek biçım ve duzeyde orgutienemedikleri bir durum, bizim bu .vazımızdaki anlayışımızJa populizmin genel çerçevesıni oluşturur." Demek emekçı sımflar (koylu, ışçı), egemen sınıf ıktıdarlarım dışardan etkıleyebüecek duruma geldıklerınde, populızm bu ıktıdarlar ıçın zorunlu olmaktadır "Açıktır ki, populist iktisal (ve boluşum) politikalarının oluşmasında, iktıdara gelmelerı >e>a ıktidardan uzaklaşmalan genel oj mekanızması ıle gerçekleşen ve bu nedenle genış halk kıtlelennin kısa donemlı ekonomik ısleklerine duyarlı olmak zorunda bulunan buvuk egemen sınıf partıleri arasındakı rekabet rol oynavacaklır." Imdı emekçılerın, ıktıdar ıçın alternatıf sağlavacak durumda bulunmadıklan surece, kendı ekonomık çıkarlarını saydırmak amacı ıle, rekabet ıçındekı ege men sınıf partılerınden bırıne oy vermelerı, yalnızca koşulların gereğıne değıl, akla da uygun gorunuvor Nıtekım 1950'den sonra, Demokrat Partı, Ismet Paşa'nın yenıden ıktıdan kazanma beklentısını, kovlu populızmı yaparak boşa çıkarmıştı Burada, hem egemen sınıf partılerını, hem de emekçılerı sevmdıren populızmın, çok ışe yarar bır modelmışçesıne ortaya çıkması elbette şaşırtıcıdır Ancak şu var kı, boylesı mutlu bır dummun suregıtmesı ıçın ekonomık buyume hızının durmaması gerekır, kı bunun olanaksızlığı bızde yaşanmıştır "19621976 yıllarında yıllık reel buyume hızlarının ortalama r o7've çok yaklaştığı dikkate alınırsa, populızmın ışlerlığı için gerekli ve uygun buyurae temposunun bu donemde sağlandığı soylenebilır. 1976 sonrasında buyume hızının duşmesı, sadece ulusal ekonomının degıl. populizmin de bır model olarak bunalıma gırdiğını sımgeleyecektır." Şunu da okuyalım, "Populizmin, reel ucretlenn surekli artmasına ımkân veren çerçevesi, ucret/kâr ılışkısınin ışçi sınıfı lehine donmesı ıçın yeterlı olmaratş; ucret pavındakı degışmeler, sınıf mucadeiesınde taraflann goreli guçleri ve ekonomının tumunu etkileyen sureçler tarafından belirienmiştir... 1972den sonra ucret payında mevdana gelen belırgın ilerleme, populızmın bunalımına >ol açan eCkenlerden bın olarak ortaya çıkmıştır." Alıntılar yaptığım bu değerlı ıncelemeden, konumuzla ılgılı olarak çıkaracağımız sonuç, iktıdara alternatıf olabılecek partılerı bulunmadığj surece, emek çılenn, egemen sınıf partılerı arasındakı rekabetten yararlanarak ve kendı oy guçlerıne dayanarak onları ekonomık popuîızme ıtmek ve bundan, geçıcı de olsa, çıkar sağlama eğılımını gosterdıklendır Halk hayranlığı bıçımındekı aydın populızmının ıse onda hıç bır etkısı yoktur Bu tutumu bılınçsızhkle nıtelendırıp onun hesabına uzulmek boşunadır Çunku ıntellegentsıa'sı gelışmemış bır toplumda emekçılerın daha tutarlı bır vol bulmalarım ıstemek, onlardan bır tur ıdealızme beklemekle bır anlama gelır Bu ıse gonlumuze uygun olmayan gerçeklerı gormezden gelmek demekür Halkın yenne başka bır halkı getırmek kımsenın elınde değıldır Burjuva popuhzmının bunalımla sonuçlanması ıse, egemen sınıflann demokratık atıümı sağlayacak guçte olmadıklarını gos terır Bız halkı övduğumuzde de, yerdığımızde de, ondan olmadığımızı soyluyoruz. Demek "halkçı"yız Başka Halk Bulıııak MELÎH CEVDET ANDAY Geçen hafta burada çıkan "Bir Kuçuk Ornek" başlıklı yazımda, varsıl ve aydın bır hanımın, oyunu sağcı bır partıye veren apartıman kapıcısına duyduğu kızgınhğı konu edınmış, bu durumda halka kızmanın ne anlama geleceğım kurcalamak ıstemıştım Bence, sıyasal bılınce ermedığı ıçın, çalışanlar kesımınden yoksul bır kışıye kızmak ne denlı gereksız ve yararsız ıse, halkı pohpohlamağa kalkmak da o ölçude yanhştı, "halkı pohpohlamanın halkçılıkla bır ılintisi yoktur, olamaz" dıye yazdım Kımı arkadaşlarla konuştuk o yazı uzerınde, özellıkle "halkçılık" kavramının aydınlığa kavuşturulması gereğını belırtmekte bırleştık Gerçı "halkçılık" deyınce, bızde, kapatılmış Cumhurıyet Halk Partısı'nın altı okundan bırıdır akla gelen; ama anlayabıldığımızce o ılke, yönetenlenn, yönetımı yönetılenlerden yana yönlendırmelerınden başka anlama gelmez, çunku kulreayatebaa olarak yönetılenlerın o gune değın devlet uzerınde hıç bır hakları söz konusu değıldı Ancak, kapatılmış CHP'nın bu ılkesı, halka saygı gereğını ortaya atma yanında, yönetenlenn halktan olmadığı savını da ıçenr gıbıdjr, çunku halkın halka saygı gostermesını ılkeleştırmenın gereksızlığı açıktır Ayrıca, yönetenler dışında olmakla beİırlenen halkın, sınıflar açısından tanımı da bulanık kalmaktadır bu durumda Devlet halkın pkanna yonetıhrken, ışveren mı, tuccar mı, ışçı mı, köylu mu öne alınacaktır 9 Sınıfsız bır toplum olma ulkusu sınıflar gozardı edılerek gerçekleştmlemez öyle ıse sınıflı bır toplumda halkçılığın ekonomık uzantılan olacaktır ve aşağıda goruleceğı uzere, bu durum, bır egemen sınıf polıtıkasmdan başka bır şey değıldır, kı burjuvazı ıle emekçıler arasında bır denge sürecını başannağa yönehk bulunur Eğer burjuvazı, burjuva demokrasısını gerçekleştırecek guçte değılse, gıdış çok değışık sonuçlar doğurur ve elbet varsıllar arasında solcu partılere oy verme bıçımınde görunen halkçılık, ne denlı ıyı nıyete dayanırsa dayansın, bu sonuçlan değıştıremez, duygusai bır davranış olarak kalır Egemen sınıf pohtıkasının ekonomık uzantılarından olan "balkçılık" tutumunda önemlı oge, ıçenğın koylulerce mı, yoksa ışçılerce mı oluşturulduğudur Orneğın geçen yuzyılın ıkıncı yansında Rusya'da ortaya çıkan Narodnıkçılık, koyluyu amaçlayan bır tur halkçılık ıdı kı, batı dıllerınde karşılığı "populisme" ya da bıraz değışık anlamda olarak "popularizme"dır Populızm, gehşmış uJkelerde daha çok ışçı sınıfını konu edınır Az gekşmış ulkelerde ıse köylu, zaman zaman bın ağır basmak uzere, ışçının yanında yer alır Ankara'da basılmakta olan YAPIT adlı toplumsal araştırmalar dergısının EkımKasım sayısmdakı "Turkiye'de Populızm: 196276 Donemi Uzerine Bazı Notlar" başhklı gerçekten ılgınç araştırması ıle sayın Korkut Boratav, konuyu toplumumuz açısından çarpıcı bıçımde ortaya koymaktadır Ilgılı okurlarımızın bulup okumalannı salık verırım Ben burada, araştırmanın dayandığı sayısal verılerı değıl de, populızmın bızdekı polıtık yaklaşımlannı kısaca gözden geçırmek ıstıyorum Şunu baştan behrtmelıyım kı, kapatılmış Cumhurıyet Halk Partısı'nın "Halkçılık" ılkesınden epey uzaktayız artık, sayın Korkut Boratav, kapatılmış Demokrat PENCERE 2 ARALIK 1983 Konuşma ve İletişim... Kımı zaman carsıda, pazarda, yolda, sokakta kendı kendıne konusanlara rastlanz yaslıca bır bey ya da hanımın dudakları kıpırdamaktadır, yanından gecerken sesını duyarsınız Tepkı ne olur'? Delı mı ne 9 Konuşmak ıçın ıkı ya da daha cok kışıye gerek vardır, bu da konusmadakı sosyal ıçerığı vurgular "Insan konusan hayvandır" derken tekıl ınsandan değıl, coğul anlammda ınsandan soz acıldığı belırgındır Atalarımız "Hayvanlar koklaşa koklaşa, ınsanlar konuşa konuşa' anlasırlar demıyorlar m ı ' • Ne var kı konusmanın her zaman anlasmaya değıl, anlaşmazlığa yol açtığını da ızlıyoruz, anlasmaktan cok anlaşmazlık ıcın konuştuğumuz oluyor Geleneksel tıyatroda bu yontem bır gulduru oyunudur 6e adam sesını kes dıyorum' Başımdakı kırmızı fes mı dıyorsun1? Sen benı duymuyor musun7 Pek âlâ uyuyorum Tuluat sanatçılarının kullandıkları bu yontemı dunyayı yönetenler de uygularlar Sozgelısı stratejık fuze konusundakı "süper" tartışmalar aşağı yukarı böyledır Dıplomasıde herkes, karsısındakı bır sey soyledığı zaman duşunür Acaba kafasmın arkasında yatan nedır' Gunluk çarşı pazarlığında satıcı ıle alıcı arasındakı karşılıklı soyleşme, gerçek fıyata yaklaşmak ıçın olağandışı ve gereksız cabaların urunu değıl mıdır' Insanın soyledığıyle duşunduğunun es olmaması, bır bakımadıplomasıdır, bır bakıma pazarlık gereğıdır, bır bakıma yalancılıktır bır bakıma ustalıktır Toplum duzenlerı yozlaştıkça çevre ormanlaşır, ınsan hayvanlaşır, kendını koruma gudusu, ya da karşısındakını kazıklama durtusu artar Eskıden "/ç/d/?/o/ro/ma/r"erdemdı Şımdı "safoşluk" sayılıyor Bızım Babıâlı'de çok yaygındır, kurnaz olan susar, enayıler dokulur Bır ıkı olta atıp sustum, açtı ağzını ınek nesı var nesı yoksa kustu Mesleğımızde hepımız cok kurnazlastık oylesıne ustalaştık kı her soyledığımız duşunduğumuzden gayrı, her duşunduğu? muz soyledığımızden ayrı oldu Bu kurnazlık, yalnız meslek ıh'? kılerınde kalmıyor, dostluk, arkadaşlık ılıskılerını de kapsıyor, dıl, artık başka bıçımde kullanılıyor, ıctenlık aptallıkla eşdeğerlı sayılıyor Konferans masasında kendı devletının çıkarlarını koruyan bırer dıplomata donduk • Insanların konuşmalarında ıçtenlıklermı yıtırmelerı acaba ruh sağlığının bozulmasıyla eş anlamlı değıl m ı ' Genel ya da ozel yaşamda bırbırının ayağını kaydırıp çıkar sağlamaya calışanların topluluğu olmak, butuncul bır salgının herkesın benlığını çurutmesıne yol açmayacak m ı ' Çurume kadınerkek ılışkılerıne de yansıdığında sevgı olanaksızlaşmaz m ı ' Sen soyledığın sozun ardına sığınıyorsun, o soyledığın sozun arkasına gızlenıyor Romeo ıle Julyet arasındakı ıletışım Hazretı Isa'nın çarmıha gerılmesı gıbı tanhsel duşleme donuşmedı m ı ' Ikı ınsan konuşmalarında ruhlannın hapıshane duvarlarını orerek bırbırlerını ozgurce nasıl sevebıhrler' * Toplumsal düzende kışının gelısmesı sağlıklı bır yolda yurumuyorsa konuşma bıle olanaksızlasıyor ve "ınsan konusan hayvandır" tanımı, yerını "ınsan hayvandır" yargısına bırakmak tehlıkesıyle karşılaşıyor EVET/HAY1R OKTAY AKBAL Cumhuriyet Cezaevinden Notlar: IV Sıze bazı sayılar versem mı? Yuz gramlık paket çayın fıyatı nedır bakkalda 60 lıra Ama sız mahkumsanız bu çayı cezaevının kantınınden 320 lıraya alacaksınız1 Kılosu 600 lıra olan çayı 3200 lıraya satmak msafa sığar mı'' Sığmaz, ama gerçek boyle ışte' Nıye mahkum oldunuz sız de, olmasaydınız' Cezaevı kantınınde satılanların fıyatlarından bırkaç ornek vereytm sıze Bır paket zari bır paket kâğıt 380 lıradır, dışarda 150 lıra Kalem 35 lıradır, dışarda 15 lıra Soğanın kılosu 200, dışarda 60 lıra Elmanın kılosu 200 lıra, dışarda ellıaltmış Daha çok ornek vermek neye yarayacak' Kısacası şu, herşeyın fıyatı en az yuzde 400 fazladır ıçerde1 Bır de mahkümların beslenme sorunu var Iste bır hafta boyunca yedıklerı Gunde dortyüz gram ekmek Sabah kahvaltısı olarak gunune göre değışerek verıtenler Ya yumurta, ya helva, ya azıcık reçel, ya yuz gr peynır, ya beş altı zeytın Oğlenlerı de kuru fasulye bulgur pılavı, barbunya ıle makarna Değışmez yemek bu' Akşamları ıse yalnızca çorba dağıtılır Ya mercımek, ya yayla, ya şehrıye çorbası Subyanlar yemeklerın ıçınden bocek çıktığını soyledıler Ne çıkacak' Altın değıl ya' Buz gıbı çorbalar, soğuk makarnalar vb Bu cezaevı bır zamanlar Balkanların en modern yapısı dıye anılırdı Şımdı camları kırık olmayan koğuş var mıdır bılmem Kalorıferler yansa da hıçbır yer ısınmaz Kımı yerde, hele gozden uzak bölumlerde radyatorler bozuktur, boruları kopuktur Hücrelerde kalanlara Tanrı acısın1 Kışı, Adalet onunde mahkum olur Kımı zaman, Adalet de yanılgıya düşebılır Haklı ya da haksız hapıs yatan, hatta ölum cezasına çarptırılan kışı son anına dek 'ınsan gıbı yaşamak hakkına sahıptır, sahıp olmalıdır Cezaevı ne kapatılması yeterlı bır cezadır, ama bır yatakta ıkıuç kışı yatmak, yetersız gıda almak uşumek, donmak, ışkence çekmek, kötu muamele gormek ayrı, yasa dışı cezalar olur Bu konularda cezaevı sorumlularıyla yaptığım konuşmalarda mahkümların camı çerçeveyı kırdıklan, parasal yetersızlıkler yüzünden bu onanmı yaptırmanın zorlukları dıle getırıldı Bunda haklı bır yan var elbet, mahkumlar da suçlu bu ışte Camları radyatorlerı kırmak, bozmak yazgıdan bır çeşıt oç almak mıdır' Içtekı hırsı kanıtlamanın yolu mudur' Ama zarar yıne mahkumlara oluyor, camlardan buz gıbı ruzgârlar esıyor, radyatorler ışlemıyor Kımse de yaptırmayınca kışları yaşam ışkence olup cıkıyor Cezaevlerındekı mahkumlar nıcın dışardakınden dort beş kat fazla para odesınler' Bunun yanıtı nedır' Bu denlı yuksek fark nereden ılerı gelıyor' Cezaevlerı yetkılılerının gondereceklerı bır acıklamayı beklıyorum O zaman anlarız nedenını, nıçınını 1 Nıce dertler, sorunlar var cezaevlerınde Bunları yazmak, dıle getırmek, dıkkatlerı cekmek gerek Ama dedığım gıbı ıkı bın kışılık yere beş bın kısı koyarsanız ışın ıçınden çıkamaz olursunuz1 Hıçbır yönetıcı bu denlı kalabalık, bu denlı sorunları cok ve karmaşık bır kuruluşu gereğı gıbı yonetemez Hele eldekı 1 olanaklar dar ve sınırlı olursa Bu yuzden şu ya da bu cezaevının yonetıcılennı suçlamak ıstemıyorum tam tersıne gerçeklerı belırterek onlara yardımcı olacağıma ınanıyorum Gerçekler saklı kaldı mı onların ortadan kaldınlması da guc olur "Kader Mahkumları' Ama kım "yazgı" mahkumu değıldır kı' O gencecık ınsanlar mı, o mınıcık ılkokul çocukları mı, o kadınlar, erkekler m ı ' Kımı ıyı nıyetle toplumda bırşeyler yapmak ıster, yasalara ters duşer, ıçerı atılır Kımı yaşam zorluklan ıle yanlıs yollara sapar, ıçerı atılır Kımı onun bunun zoruyla ıster ıstemez suç ışler, ıçerı atılır Gerı kalmıs, ya da gerı bırakılmış toplumlarda nıye suçlu, hukumlu sayısı uygar toplumlardakınden kat kat coktur? Yeterlı eğıtım yoksunluğundan, yetertı sosyal guvence yokluğundan, yeterlı toplumsal guvence eksıklığınden, ekonomık bozukluktan . Bır cuma sabahı saat yedıde cezaevının kapısından çıkıyorum Turnıke yaşlı, genç kadınlarla dolup taşmış Beklıyorlar, saatlerdır beklıyorlar, yakındakı kahveden çaylar gelıyor Islak taşların ustüne çokmusler, bır bağrışma, bır gurultu, sıra kapma kavgaları Bır yaşlı kadına yaklaşıp soruyorum "Kaçta gel1 dınız' " "Üçte dıyor, kım erken gelırse o gırıyor sıraya" "Kımınız var?" "Oğlum" "Ne yapV>" "Hıçbır şey" dıyor Bır ana, oğ1 lunun kötü bır şey yapabıleceğını dusunebılır m ı ' Hıçbır şey 1 O 'hıçbır şey'ler bırdenbıre 'hersey' oluverır Olunca da aylar, yıllar gecer kapalı hücrelerde, koğuşlarda Analar, eşler, kardeşler, çocuklar da yağmurda karda, çamurda kapı onlerınde bekleşır, tıtresır "Cezaevinden Notlar" dedım bu yazılara Kosesınden kenarından görup saptadıklarım bu kadar değıl elbet, daha ne önemlı sorunlar konular var, ama hemen yazabıleceklerım bunlar Zaman zaman bu konulara yıne değıneceğım Doksan gunluk mahkumluğumun ızlenımlerını, gozlemlerını bır gun, lîerde bır gun, daha genıs, daha kapsamlı, daha derınden, daha kalıcı nıtelıkte yazmak umuduyla Kitap Kulübü Daha ucuz kitap için.. İstediğiniz kitabın ayağınıza gelmesi için... Bedava armağan kitapları da binlerce seçenek arasından seçmek için... K Hiçbir yükümlülük altına girmemek, tam tersine sürekli genişleyen olanaklardan yararlanmak için... Beklenmedik armağanlar almak için... CAGOAS VAYINL&RII Kitap sevenler, kitap okuyanlar, kitap izleyenler aşağıdaki formu doldurun, kesin ve gonderin Broşurumuz hemen adresinize postalanacaktır. Hıçbır vukumluluk altına gırmeden Cumhurıvet Kitap Kulubu broşurunun adresıme gonderılmesını rıca edenm OKTAY AKBAL Yaşayıp Görmek Yazarlar, şairler, ozellikle şiiırler uzerine değinmeler. anılar, değerlendirmeler... Cumhı Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğlu htanbul Krtap Kulubu 4d, soyad: Adres Imza tzarfın ııslunej Izarfıry 2.KMPFUARI IMZA GÜNÜ CELALETTİN ÇETİN Butun kıtaplarını bugun Marmara Etap Otelı, TUYAP Kitap Fuarı, Cem Yavınları standında saat 1519 arası imzahyor Ederi: 250 Lira ISTEME ADRESİ: ÇAĞDAŞ YAYINLARI CACALOĞLU TURKOCAĞICAD. NO: 3941 Bugün, Gulten AKIN / Rıfat ILGAZ / Tank Dursun K. / Uğur MUMCU... Yarm, Demırtaş CE YHUN / Attila İLHAN / ŞükranKURDAKUL ... kıtaplarını imzahyor. Saat 15 0019 00 İSTANBUL BİLİM KİTABEVİ KITAPSEVERLER Her turlu kıtabı r » 20'>e varan 1NDIRİM ve TAKSITLE BİLİM KITABEM'nden sağlavabıhrsınız • Ekonomı, deneme larıh anı, edebıyat araşlırma dızılen. • Başlıca vavınevlennın sanatsal ve kulturel >a>ınları • Her ayın sanat, kultur edebıvat dergılerı, • En son v'kan kitapları BİLİM Kıtabevı'nden ızlevebılırsınız RIFAT ILGAZ dan kitap 1 ÇALIŞ OSMAN ÇİFTLİK SENÎN 2 SOSYAL KADINLAR PARTİSİ (gulduru) TÜYfcP TİCARET MERKEZİ ETAP MARMARA/UKSİM SABAHATTİN ALİ ÖYKÜ ÖDÜLÜ KATILMA KOŞULLAR1: 1) Odule kalılacak yapıtlarda sanat değerı laşımak, Turkçenın vag daş gelışımıne koşuı bır dıl \e anlalım gucu olmak ovkuculu ğumuzun gelışımıne katkıda bulunmak kosullan aranır 2) Odule bır kıtap olusturabıleeek, >avımldnmamış en az JI, ovkuy le katılmabılır Öykulerın bır dergıde yayımlanmış olması ka tılmasına engel üegıluır 3) Oykuler daklıloyla ıkı aralıklı yazılmış v ? ım kopya olarak gon derıhr Yazar, odule kalıldığını bıldırır bır vazıyla kısa ya^amov kusunu de eklemelıdır 4) 1984 Sabahattın Alı Oyku Odulu 50 000 TL olarak saplanmıvır 5) Seçıcı Kurul Fusjn Akallı Fılız Alı Onal Kullar, Berna Moran Alılla Ö7kırımlı \c Cemal Surcya'dan olu^makladır 6) Odule son katılma tarıhı 11 Aralık 1983 tur 7) Yapıtlar, Cem Yayınevı Nuruosmanıye Cad Karde^ler Han kaı 1 Cağaloğlu lstanbul adre^ıne gonderılecektır KİTAP SEVERLERE DUYURULUR ŞAKJR BALKI/NAİL CÜRELİ DOĞAN HIZLAN/KANDEMİR KONDUK ZEYNEP ORAL/VEDAT SAYCEL 3 Aralık fcunu saat 14 00 19 00 arası kııaplarını ımzalavaı.aklar uıı n.ıewnla yazarlarımızın ımzalı kılaplarını sağlavabılırsınız BİLİM klTABEVI Adres kadıkov Allıvol Ekşıoelu l>hanı (Vakko vanıl Tel 138 M 68 HABABAM SINIFI GÜNÜ RIFAT ILGAZ "Hababam Sınıfı" ve tum kıtaplarını TUYAP 2'ıncı KİTAP FLARI'nda ımzalıvor Saat 15 0OI9 00, 2 Kat 2 Aralık Cuma gunü Cumartesı ve Pazar 11 0020 00 Rıfat Ilgaz'ın tum kıtaplarını ÇINAR YAYINLARInda bulabılırsınız ÇINAR YAVINLARI "KİTAP" salan kitapçılarda. Şaır, Mızah ve Roman >azan 3. CANKURTARAN YILMAZ 4. KuÇuKÇEKMECE OKYANUSU (çocuk romanı) 5. KULAĞIMIZ KtRtŞTE (,ıır) yaynan boiumunde hergun Saal 1 0020 00 arası kıtaplanm ımzalıyor. Cınar Yayınlan "KİTAP" satan kitapçılarda Ç UĞUR MUMCU 2 Aralık Cuma (buRun) TLYAP Fuarında saat 1419