Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER 17 ARALIK 1983 5 yıllık savaş sona erdi: TBMM bilgisayura kavuştu On binlerce kitap, gazeteler, yerli ve yabancı dergiler, meclis tutanakları, yasa kütükleri bilgisayarda depolanacak. ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) "Tam 5 yıldır siırdürdüğümiiz kavga nihayet sonuçlandı" TBMM görevlisi böyle diyordu, TBMM'ye almması kesinleşen bilgisayar için, binbir çeşit engelden sonra 23 nisan 1983 gunü ihaleye çıkan bilgisayar sistemi satın alma ginşimi üzerine 8 firma ihaleye katılmış, sonunda 90 bin dolar fıyat veren Eltek firmasımn (Honoywell dps 4/82) model bilgisayar sisıeminin TBMM'ye bağlanması kabul edilmışti. Ocak 1983 tarihinde, TBMM'de aynlacak bir sistem odasına yerleştirilecek olan yeni bilgisayann, en az 5 yıl gereksinmeyi gıdereceği, ilerde bilgisayara eklenti olanağı olduğunda yeni eklentiler yapılacağı belirtiliyordu. Yetkili, niye bu modeli seçtikleri sorusuna "Belleği en güçlü ve en çabuk cevap veren sistemdi" yanıtını verip, ardından " E n gıiçlii servis bu şirketleydi. Ucuza da aldık" diye ekliyor. TBMM görevlisi anlatmayı sürdüruyor: "Dünyanın birçok ülkesinde en azından meclislerinde yıllardır bilgisayar kullanılıyor. Bizde ise içler acısı bir gerilikle fıizmet sürüyor. Şimdi (Israet Inonıi toprak reformu için ne demişti?) diye merak edilse, bunu nasıl bulursunuz? En azından gunler alır. Oysa pariamento için bu biiyiik gereksinmedir. Şimdi bilgisayar sistemi ile bu sorun kökünden cözülecek." Ocak ayında kurulacak sistem için şimdiden 36 defişik konularda uzman kadro sağlanmış. 65 terminalli sisteme, şimdilik kaydıyla, parasızlıktan 5 terminal bağlanacak. Sistem gelmeden bilgi depolanmasına da başlanmış. 35 bin kitap, yılbaşından itibaren de tüm gazetelerde yer alan haber ve bilgiler, 35 Türk 12 yabancı dergi, Meclis tutanakları ve Türkiye'de şimdiye kadar yapılmamış yasa kutüğü depolanıp, yeni sisteme aktarılacak. Parlamenterler, ilk etapta bağlanacak 5 terminalden istedikleri anda tüm bilgileri alabilecekler. Şimdi ortada tek sorun var. Koskoca Meclis'te, üstelik üye sayısı 450'den 400'e düştüğu ve Cumhuriyet Senatosu kapatıldığı halde sistem odası olarak uygun bir yer bulmak. Yetkililer "Sistemin kurulmasının yarannın ne oldugunun bilincine vanldıgında" bu sorunun da ortadan kalkacağını belirtiyorlar. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Aman dikkat!.. Rumelı ağzıyla bir fıkra, yorumsuz: Bir koyde, zengın bir ağa varmış, tüm topraklar onunmuş. Ağanın da bir tek oğlu varmış. Köylüler, o zaman toprak reformu isteyecek hallerı de yok. 1983 aralığına girdik, o şimdi bile çıkmadı. Evet, düsünmüşler köylüler: Yahu, demişler, bu ağanın bir oğlu var, toprakların tümü de ağanın bizim köyün kızlarından birını, ağanın oğluna yamasak, çocukları olur, arazı de boyle parçalanarak, topraklardan bize de düser. Ancak, ağanın oğlu biraz değıl, epeyce gerı zekalı. Neyse, kızlardan bırı her gün ağanın oğluyla bulusmaya başlamıs, gebe de kalmıs Köylüler, ağaya haber salmaya başlamışlar: Ağa, artık senın oğlanla fılan kızı evlendirelım! Aman, dıyormuş ağa, nasıl olur'' Benim oğlum. aklı başında bıri değıl kı . Olurdu, olmazdı derken, ış mahkemeye dökülmüş Yargıç, oğlana sormuş; Bak oğlum sen bu kızı bozmuşsun? Ne diyorsun? Ağanın oğlu karşılık vermış yargıca: Hâkım bey, vallahı bilmıyorum, her gün yapâ yapa belki de bozulmuştur' * * • İnönü'nün, 1940'larda. Cumhurbaşkanlığı sıraları, kendilerıne "milliyetcı" yaftası yapıştıran bir sürü geric, Çankaya'ya görüşmeye gelırler: Efendım, derler, biz komünistterle mücadele edıyoruz. Ancak parasal gücümüz yok Hükumet bıze yardım etsin, para versın! Inonu, onları savdıktan sonra yaverıne Bu gencler, ne kadar da kıskanc oluyorlar, der.. İsmet Paşa'dan koparamamışlardır ama, 195O'lı yıllarda "Komünistlerie mücadele edeceğız" diye, hükurretlerden paralar. yardımlar koparmışlardır... Tekerleği onarıp, demokrasiye yenıden gecmeye çabalarken, olayları yasamış ınsanların deneyımlerınden yararlanmak gerekır Bu konuda usuma İnönu geliyor nedense. Yakınında çalışmış olanlardan dinlıyorum. 1950 seçimlennı CHP'nın yitıreceğını biliyormuş, Çankaya kıtaplığındaki kıtaplarını seçımlerden önce Pembe Köşk'e taşımıs.Koskoca bir mılli şet, kendını muhalefete çoktan hazırlamış Uzun bir süre, muhalefette kalmayı göze almış. 1946'dan sonra. demokrasiye yumuşak bir geçışı sağlamak ıcin çok şey yaptığı söylenebılır. Bu konuda araştırıcılara çok kaynak da var. O yıllar, Cumhurbaşkanı hem de partı başkanı olarak çıktığı bir yurt gezısıne, Demokrat Parti'den de bir mılletvekili ıs temiştı. Inönü'ye, Nuri Özsan'ı verdı DP. Bu gezıde, yanında Demokrat Partı Mılletvekili Özsan'la birlıkte halka gözüktü. Ünlü "Beyaz Tren"deydıler. Paşa, beyaz treneçok sınırlendiği zaman "Bizim Manda" derdı. Diyelım, beyaz tren su almak ıcın bir ılce ıstasyonunda durmuş Pasa sınırlı, sorardı: Nıye gıtmıyor bizim manda? Su alıyoruz paşam! Nurı Özsan'la, beyaz trenın bir bölmesınde akşamları bezik oynar İsmet Paşa; sofrada yanındadır. Nurı Özsan, öncelerı sıkılır; paşanın yanındakıler de, Nurı Özsan'ı yadırgarlar. Ancak, giderek ısınırlar. Yemekte karşılıklı fıkralat anlatılır Nuri Ozsan, anlatır şoyle der Paşam benim bir dayım var, kendısı koyu CHP'lı. Sizin ılce baskanınız Bana haber göndermis, ' 'Eğer ılçsme uğrarsa ayaklannı kıracağım!" diye, bir türlu dayımın ılçesine uğrayamıyorum Paşa, kahkahalarlagüler Bir gün, konuşurlarken, Nurı Özsan paaat diye düşer bayılır İnönü'nün doktorlan yetışir, yaverleri Nuri Özsan'ı kollarından ayaklarından tutaak kaldınrlar, yatağına yatırırlar. İnönü uzülür, heyecanla sorar Ne oldu Nuri Özsan'a? Bir şey yok Paşam, derler, sızinle konuşurken heyecanından bayıldı1 Nuri Özsan'ı sonra, DP iktıdara geldiğinde Tekel Bakanı diye anımsar çok kımse... Demokrası, küçük alışkanlıklarla yerleşmış geleneklere yaslanır Bu da insanların bırbirlerine katlanmaları. gerçekten saygılı davranmalarıyla başlar Her ceşit gorüş olacak. bunlar ozgürce soylenecek, sonra ınsanca, banş ıçınde kol kola yaşanacak. Insanımızı, otobüste bıle bırbırıne düşman görüyorsak, demokrası eğıtımınde bir eksıklığımız var demektir Otobüse bınmeye çalışan yolcu bağırır: Arkadaşlar, bir adım ilerleyin lütfen, biz de bınelim! Az kışi kımıldar. Tek başına mı otobüste gitmek ıster ne? Demokrası, hanı ne dıyeceğım, ınsanın ıçınde, her yerde olmalı... Kıskançlıkları, bencıllıklerı bir yana atmalı Ortaklığa. yani koalisyona alışmalı Bu kez, Turgut Bey bir başına geldı; bir başka kez ortaklıklar kurulması zorunlu olabılır. Geçmişte bunun kötü orneklerı gibi, iyi orneklerı de yok muydu 9 SATIS YAPARKEN: İlnlü seyyar satııı "Burhan Pazarlama" (Burhan Demircan) Kadıkoy vapurunda satış yaparken. Orta sınıf diye bir şey kalmadı İstanbullular, Kadıköy vapurlanmn ünlü seyyar satıcısı Burhan Pazarlama'yı bir süre sonra göremeyebilirler. Geçimin zorlaştığını söyleyen Burhan Demircan, yerleşik bir işe geçmek istiyor "Benim müşterim olan orta sınıf giderek fakirleşiyor." diyor. lstanbul Haber Servisi Işten çıkmışsınız. Her akşam olduğu gibi evinize gitmek uzere KarakoyKadıköy vapuruna biniyor, güç bela kendinize bir yer açıyorsunuz. Çökercesine oturduğunuz yerinizde ya burnunuza kadar yaklaştırdığınız gazetenizi okumaya çahşıyor ya da günün yorgunluğu ile uyuklamaya başlıyorsunuz. Tam o sırada vapurda kalabalığın çıkardığı uğultu bir anda kesiliyor ve vapur yolculannın alışık olduğu bir konuşma duyuluyor: "Sayın yolcular. Sizlere iyi akşamlar diler. hepinizi candan selamlanm. Guzel gunler sizlerin olsun diyerek, bu akşam gönişlerinize onikilik kutularda paslel diye adlandırılan değerli bir boya türünu sunuyorum" Konuşmayı yapan, Istanbullular, hatta tstanbul'a sık gelen Anadolulu yurttaşlar için hiç de yabancı Diri değil. Uzun yıllardır Kadıköy vapurlanndan jiletten kaleme, taraktan televizyona, saç kurutma makinesinden ipliğe kadar her türlü malın satışını yapan ve akıcı, esprili konuşmalarıyla tanınan "Burhan Pazarlama", ya da Türkiye'nin en unlu seyyar satıcısı olan Burhan Demircan.. Bu işe daha yedi yaşında kısa pantolon giyerken gazete satışıyla başlayan "Burhan Pazarlama"yı, İstanbullular bir süre sonra Kadıköy vapurlarında belki de göremeyecekler. Çunku . "Bizkr sosyelenin cilalı salonlannda bir elimizde kadın, bir elimizde şampanya, ayağımızda makosen, boynumuzda papyon, kravat dansetmiyoruz. Hayat idamesini satıcılık yaparak sürdürmeye çalışıyoruz." gibi konuşmalarla satış yaptığı yerlerde çevresindekilerin dikkatlerini toplamayı başaran Burhan Demircan, orta sınıfın giderek eridiğinden fakirleştiğınden yakını>or. "Toplumda artık orta sınıf diye bir şey kalmadı. Orta sınıf da fakirleşti. Oysa bizim müşterimiz orta sınıftır. Bu yüzden kazandığımızla zor geçinir hale geldik. Aynca aile kalabalıklaşlı. İkiydik, dörl olduk. Iki çocuk okutuyomm. Masraflanmız arttı." dıyor. "Ankara'da batan gemiyi yazıyor." "Kaynanasını buzdolabına koyup sinemaya giden gelini yazıyor" diye bağırarak sokaklarda gazete satışıyla mesleğe atılan Demircan, TaşlıtarlaBeyazıt mınibuslerinde muavin!ik, vapurlarda duygulu şiirler okuyarak destan kitapları satışı, mağazaların duzenlediği sokak defilelerinde sunuculuk ve kahvehanelerde, vapurlarda seyyar satıcılık derken çalışma hayatının 27. yılmı dolduruyor. Türkive'de seyyar satıcılığın "kariyerini" yaptıgmı söyleyen Demircan "Aslında bizim yaptığımız iş, işportacılıktır. Ama ben bu işi pazarlamacılıga yükselttim." diyor. Onbir kardeşin en buyüğü olan Demircan'ın öğrenim durumu Rami Ortaokul ikiden terk.. Kendisinin hayat mektebinde okuduğunu, okulun açığını da kitap okuyarak kapatmaya çalıştığını belirten Burhan Pazarlama, özellikle konuşma sanatıyla ilgili çok kitap okuduğunu, ancak kendisindeki konuşma yeteneğınin bir Allah vergısı olduğunu söyluyor. Bir malın satışını yaparken öncelikle çevresindekilerinin kendisini dinleyip dinlemedıklerini kontrol ettiğini, "Dağlann ardındaki kısa boylu, çekik gozlülerin imalatı bunlar." biçiminde ya da değişik sözlerle dikkat toplamaya çalıştığını anlatıyor. Muşterilerinin kendısıne çok buyuk bir guven duyduğunu söyleyen Demircan, bunu insan olarak ve satıcı olarak durüstluğü elden bırakmamasına bağlıyor. Çevresinde durüstluk ilkesine uymayan diğer seyyar satıcılarla da sUrekli mücadele ettığinı, gerektığinde "Başafirısına iyi geldiğini söyleyerek, tıbbın denetiminden geçmemiş, içi su dolu ilaçlardan satmıyonız, kalem satıyoruz." ve benzeri konuşmalarla bu tip satıcılara karşı müşterilerini uyarmaya çalıştığını söyluyor. Ünlü seyyar satıcının, zabıta memurlarının bitmez tükenmez kovalanıacası, kendi ifadesiyle verdiği " çuval dolusu" cezaların dışında başka sorunlan da var. Bunların başında eşi ile ilişkileri geliyor. Gece gundüz durmaksızın konuşarak para kazanan Demircan, eve geceyarısı döndüğunde yorgunluktan karısıyla iki çift laf edemiyormuş. " E n büyük desteğim olan eşim Şaziye ile baş tartışmamız benim konuşmamam." diyor Demircan.. O sokaktan, bu kahvehaneye, sabah vapurundan, gece trenine 27 yıldır koşuşturup duran ve buralarda binbir çeşit malın satışını yapan Demircan, bütun bu emeğinin karşılığında bugün Üskudar, Çıçekçi'de kuçuk bir daire ve "Murat" marka bir araba sahibi olabilmış. Ancak " O eskidendi." diyor unlü sevyar satıcı, "Şimdi nerde." Yıllarını verdiği mesleğinın artık ailesini geçindirmek için yeterli gelmediğini, bu işte hiçbir sosyal gıivencesinin bulunmadığını söyleyen Burhan Pazarlama'yı bir sure sonra İstanbullular Kadıkoy vapurlarında belki de göremeyecekler. ÇüTikü, sermayesi olan bir ortak bulur bulmaz bir dukkân kurup yerleşik bir işte çalışacakmıs. Burhan Pazarlama'ya "Ya bulamazsan" diye sorduğumuzda yanıtı şu oluyor: "Ne yapalım gerekirse değneğimize tutuna tutuna satışa devam ederiz. Halk bana. ben halkıma alıştım. Biz çekirdekten yetiştik. " Kadıköy vapııru yolcularmm yakmdan tanıdığı Burhan Pazarlama: Karaduman: Basının demokrasiye geçişte büyük katkısı oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Nec• mettin Karaduman, demokrasifye geçişte Türk basınmın önemi rolü olduğuna işaret ederek, "Türk basını demokrasinin vaz! geçilmez bir unsunıdur" dedi. Karaduman, Parlamento Mu[ habirleri Derneği Başkanı Rafet i Genç ve Yönetim Kurulu üyeleı rini kabul ederek, bir süre görüştü. Parlamentoda calışan gaze, tecilerin ayrı bir özelliği olduğu'. nu vurgulayan Karaduman, "ye' ni dönemde gazeteciparlamenter ilişkisinin en giizel vereceğinize inanıyo: örnegini \ rum" biçiminde konuştu. Yarım saat süren görüşmede, TBMM'de görev yapan gazetecilerin sorunlarını dile getiren Baskan Rafet Genç, "Türk basını her zarnan olduğu gibi bu dönemde de, güç ama onnrlu görevini yerine getirirken, büyük bir titizlik içinde olacaktır" dedi. TBMM Başkaru Karaduman ise, görüşmede şunları söyledi: "Türk basınmın hangi koşullar altında gorev yaptıgmı biliyonız. Özelliği olan parlamento muhabirlerinin ise nasıl çalıştıklannı kısa sürede de olsa izleme fırsatını bnldum. Demokrasiye geçişte, Türk basınmın nasıl çalıştıgını ve geçişte nasıl büyük katkısı olduğunu biliyorum. Yeni dönemde Türk basınmın gtızide elemanlannın bizlere yardımcı olacagına ve çalışmalarımıza ışık tutacağına şiiphem yoktur." Dün öğleden sonra PMD Baş kanı Rafet Genç ve Yönetim Kurulu.üyeleri, TBMM Başkanvekilleri Halim Aras, Yüdınm Akbulut, tskender Cenap Ege ile Halil tbrahim Karal'ı makamlannda ziyaret ettiler. Cumhuriyet SIRASELVİLERDEVEKUŞU KABARETİYATROSU Tel: 144 46 75 Kitap Kulübü Konuk Sanatçı: Cüneyt Tiirel Üye kayıtlarını Basın Matbaacıhk, Reklamcılık Fuarı'nda da sürdürüyor ^ ^ SERGI "BEDRİ RAHMİ ÖĞRENCİLERİNDEN BİRGRUR. YAZMALARY1LBAŞI KARTLARIGRAVÜRLER ıyAralık'jOcak Birim Bozok«Nurper Demirhan«Ncdira Günsür Gülsün KaramustafaZerrin Kehnemuyi Bcrin KücükaNcvhizİbrahim Örs«GülsenSaracoğ!u Türkan Slay Rador • Sevgi Yaman• Feyyaz Yaman kimhurryet Cad Meyve Sckck /5 Harbıye. 14637281479949 "Müzikli O y u n " Pa/artesi hariç, her gece 21.00 de Cumartesi: 18.00 Pazar: 15.00 18.00 BAŞSAĞLIĞI Kişiliği ve bilgisı ile ornek insan, sevgili arkadaşımız. hocamız PSİKOLOGLAR DERNEGİ ESKİ BAŞKANLARINDAN Doo, Dr. GÜTVEY LE COMPTE'u Beğendiğiniz gazeteyi okuyun. Beğenmediğiniz gazeteyi mutlaka okuyiın. Yonunl;ın sıze yaııJı^ \ lıiıerk'n tnraiiı olıibılır. Tuiıunıımı chujmanra htılıiİNİırsııuz Ama o iiazeteyı nııııLıkn ukıniuı! ^ nrarlîuitirak»mız zamansız yitirmenin acısını yajıyoruz. Tüm se\enlerin bası sağolsun PSıKOLOGLA.R DERNEĞI YÖNETIM KURULL ADINA BAŞKAN DR. TEMEL PAMIR Etap Marmara salonları 1518 Aralık 1983 2 No'lu stand. VEFAT Çok değerli varlığımız, eşsiz insan IŞIL ÖZGENTÜRK KÜÇÜK SEVİNÇLER BULMALIYIM ŞiırKabare YAZKO YAYINLARI Medef: 5 mihon satan ga/etelcr. 1 mil\on satan kîtaplar lşıl •• I hirTurkhe > Vakıf SAPANCA TURİSTİK OTEL PerşembePazar CumaPazar 15.900 11.900 Oazetecıler O m ı ı v d ' M 6 T H e 67OOOC kitap MACİT BOYACIOĞLU'nu kaybertik. Acımız sonsuzdur Cenazesi bugün İzmir Yenışehır Camıi'nde kılınacak ikındi namazından sonra toprağa verılecektır. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli aılesıne başsağlığı dılerız. Gazeteciler Cemiyeti BASIN MATBAACIUK REKIAMCILIK FUARI Konferans ve Açıkoturumlar 4 v« « TAPRAKU EVRİM OFSET TAKVİMLERI 6 raprmk 6 raprak 4 ympnk 35x50 2350 35x50 EW E W EWt ADET FUb Fiata 150 170 150 150. 200 160 140 140. 300 150 130 130.500 130 120 120. 1000 120 110 110. 2000 110 100 100. (Ttfnra mjTKM PTT fher«ti tlBmu.) EVRİM OFSET TAKV1MLERINI 1) » takn Srack telrrin 2000 TL. ödaneli 2) Sioui» i termm 1 3 % EVRİM OFSETİn ZJn t t BuAuı C««B1O(1S 541, 1» B » k u Cumlochı 1350. H.IV B h n Kap«]>çar«ı 876 beubt adilditiiKİe Ukrimler 12 • ı « h*zırlan«rak ödenelî föodeHlir. 3) NumınMİnrimiıi t uı UMMİtu •uanı bclirtonfc up.ri,iaiı Wl merart ukrinleriiBİslaı Uadv. MBUt T« jniktAnnı billilrerek tm TAKVtM FİYAT LİSTESİ abantoteii PerşembePazar CumaPazar 21.900 17.900 turban BOLU KORU OTELİ 17.900 13J00 7.500 TÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİ ÇALIŞANLARI Halkla Ilişkiler konusunu en yetkili kalemden Turkiye'deki ornekleriyle anlatan eser: LONGMANPENGUIN Etap Marmara Opera Salonu Saal 15 0017.00 arasında PROGRAM 17.Aralık 1983 CUMARTESİ ÇETİNALTAN ŞEVKET RADO MEHMETBARLAS NECMİ TANYOLAÇ NAZLIILICAK NEHARTÜBLEK HASANPULUR NECATI ZİNCİRKIRAN Not Giriş ucretsizdir. CumaPazar CumartesiPazar PUBLIC RELATIONS Yazan: Alâeddin Asna 276 sayfa, 600 lira Dağıtım: Beta Ödemeli Isteme Adresı: P.K. 76 Teşvikiye, İST. KVRIM opser TAKVİM OAUERİSİ 5 1, l IUd«r f c u N U I b İSTANBUL l Yl i S . 526 36 60520 65 16S22 »7 67 ^ » 5 2 3 61 00523 70 W S P 70 »6 VEU GOÇER T> ORTACI Özel otobüs, tüm yemekler, ORTUR ikramlan, servis ve vergi fiyatlanmıza dahildir. Barbaros Bulvarı, 35/5 Besıktaş Tel: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 81