Katalog

Cumhuriyet ROMA, (AP) Cumnurbaşkanı Kenan Evren, Italyan Ulusal Televizyonu'na (RAI) verdiği demecte, Türkiye'de terorizmin kökünün tümüyle kazınmasımn imkânsız olduğunu, çünkü bazı ulkelerin teröristlere yardım ettiğîni söyledi. Bu ulkelerin adlannı belirtmeyen Kenan Evren, ayrıca Türkiye'de pazar günü yapılacak seçimlerden sonra TürkYunan ilişkilerinin düzeleceğini umut ettiğini belirtti. Televizyonda London Times gazetesinin muhabiri Peter Michols'un sorulannı yanıtlayan Kenan Evren, uç yıllık askeri yönetim sırasında terorizme ağır darbe vurulduğunu, enflasyonun düşürulduğıinü ve sağlıklı bir eğitim sisteminin kurulduğunu söyledi. Evren, terorizm konusunda şöyle dedi: "Türkiye'de artık birkaç yıl öncesinde olduğu gibi günde 2030 kişi öldurülmüyor. Ama kanıma göre dünyadaki durumun ışığında, anarşi ve terörii tiimiiyle ortadan kaldırmak olanaksızdır. Çıinkii bazı ülkeler teröristlere yardım ediyor." Bu ulkelerin admı vermeyen Evren, Yıınanistan konusuna değinerek, "Atina'nın Türkiye'nin içinde ve dışında faaliyet gösteren ve Türkiye'yi Avrupa gerçeğinden uzaklaştırmak isteyen odaklann başında olduğunu" söyledi. Sahibı: Cumlıuriyet Matbaacılik ve Gazeiecilik Turk Anonim Şırketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal. Müessese Müdürü: Emme llşaklıgil. Yazı Işlerı Muduru: Okav Göncnsn, 9 Yazı Işleri Mudur Yardımcısı. Ahmel Konılsan, Habeı Merkezi Muduru: Yalçın Baver, Sayt'a Duzenı Yonetmenı: Ali Acar. TAKVlM 2 Kasıır 1983 Imsak: 5.47 Gunej: 7.30 Temsilcıler: ANKARA: Yalçuı Dogaa, İZMİR: Hikmet Çetlnkaya, ADANA: MehmeC Mercan. • Senis Şeflerı: İstanbul Haberlerı. Selahattin Gıiter, Dış Haberler: hrgun Balcı, Ekonomı: Otmıın Llaga>. Kulıur \>dın hmeç, Magazın: YaU,ın Pekşen, Spor Danışmanr Abdulkadir Yucelman, Duzeltme: Refik Dıırb»',. AraMirnıa: Şahiıı Alpa>. Ikindi: 15.45 Akşara: 18.04 Yatsı: 19.36 Burolar. • Ankant Konur Sokak No: 24/4 Yenışehır, Tet:l75825I75866, tdare: 183335, • İzmir: Halıl Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı. T H.K. Işhanı Kat 2/13, Tel: I455OI973I • Basan ve Yayan: Cumhıırivet Matbaacılık ve Cazetecilik T.A.Ş. T ü r i Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, İst. PK: 246Isı Tel: 5209703 Tdex: 22246 ÖjUe: 12.57 Evren: Terorizmin kökü kazınmaz, çünkü bazı ülkeler yardım ediyor Evren, şöyle devam etti: "12 Eylül 1980'de Türkiye'de yönetim değişikh'ği oldn. tstemediğimiz halde buna ntecbnr kalmıştık. Yunanistan bu dunımda Türkiye'yi Avnıpa gerçeğinden uzaklaştırmak için etinden gdeni yapU. Ancak sonunda Yunanistan ve diğer Avnıpa ülkelerinde sağduyunun hakim olacagını ve seçimlerden sonra bu sorunun ortadan kalkacağını umut ediyonız." Bayülken: LübnanViaki Barış Gücüne kolaylık gösterebilîriz Milli Savunma Bakanı, "Dış politika birdir. Dışişleri ile çelişmem söz konusu deği/"dedi. ANKARA, (a.a.) Milli Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülken, Türkiye'nin NATO içindeki katkılarını ve kendine düşen görevleri iyi niyetle ve eksiksiz yerine getirdiğini kaydederek, "gerekirse Lübnan'daki banş gücüne kolaylık gösterebiliriz" dedi. Bayülken, Türkiye'nin Lübnan sorununa Arap ülkeleriyle olan ilişkilerini de gözönünde tutarak büyuk önem verdiğini söyledi. a.a. muhabirininMilli Savunma Bakanı'na sorusu ve Bayülken'in yanıtı şöyle: VVashington'da verdiğiniz demeçte, "Türkiye'nin imzalaıruş olduğu NATO, DEÇA ve COB anlaşmaJarı çerçevesinde, ABD'nin Lübnan politikasına yardımcı olacak bir tutuma sahip olduğunu" kaydettiniz. Oysa dışişleri, yaptığı açıklamada, TUrkiye'nin ABD'nin Lübnan politikasını destekkmcdigini açıkladı. Burada bir çelişki söz konusu mudur? BAYÜLKEN Dışişleriyle benim beyanlanm arasında bir çelişki söz konusu olamaz. Zira, dış politika birdir. Benim orada YENİ TERMİNAL BİNASI YABANCl ŞİRKETLERE DE AÇILIYOR 10 aydan bu yana kira yüksekliği nedenivle anlaşmazlık konusu olan >eni terminal binası kasım ayı içinde tamamen dolmuş olacak. Yukarda terminalin bekleme salonu görıilüvor. sonılara cevap verirken dikkat ettiğim bazı hususlar vardır. Soruya cevap vermeden, Türkiye'nin NATO'ya katkılarını, NATO icindeki vecibelerini mükemmelen yerine getirdiğini, o soruyu sorana izah ettim. Bu çerçevede Türkiye'nin bir COB (NATO ülkelerinde zincirleme kurulmuş harekat üsleri) anlaşmasını imzalamış bulunduğunu, NATO ile ilgili manevralara Yunanistan'ın aksine tam riayet ettiğini ve katıldığım anlattım. Gerçekten de Türkiye, NATO'da kendi payına düşen görevi eksiksiz yerine getirmektedir. Aynca, Türkiye'nin Arap ülkeleriyle olan ilişkilerini de gözönünde tutarsak, konuya verdiği önemin büyüklüğu göze çarpar. Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde, bu ilişkilerimiz çerçevesinde Lübnan'daki banş gücüne bir kolayhkgerekipgerekmediği hususunda biz olumlu bir tutum içinde oluruz. Şayet gereğini yapmak gerekiyorsa yapanz. Orada verdiğim demeç de bu çizginin dışında değildi. Ancak tabii söylenen sözler, diplomat ağızmdan çıktığı zaman ince olarak seciliyor. Ama yoruma gelince iş değişiyor. îşçi bildîrimleri 200 bine ulaşamadı ŞÜKRAN KETENCİ Sendikalar Yasası'nın ışverenlere çahştırdıkları işçileri bildirmelerine ilişkin tanıdiğı 6 aylık surenin dolmasına bir hafta kaldı. Ancak en az 3 milyon civarında olması gereken işçi bildirimi bugune kadar henüz 2 yüz bine ulaşamadı. Çalışma Bakanlığı'nın iş kollarında çalışan toplam işçi sayılarını 1 ocak 1984 tarihi ile ilan edebilmesi ve toplu pazarlık duzenine geçilebilmesi için zorunlu olan işveren bildirimleri gecikir, ya da çok eksik kalırsa, yetkili sendikanın belirlenmesi sistemi tümden aksavacak Türkİş işverenleri kasıth gecikme ile, toplu pazarlık duzenine geçişi erteleme çabası içinde olmakla suçlarken, işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda sürekli radyo anonsları başladı. Çalışma Bakanlığı yetkililerinin tüm iyimser yorumlarına rağmen işverenler çahştırdıkları işçileri bildirmez, ya da eksik bildirirlerse ne olacağı, ne gibi sorunlar doğacağı sendikal çevrelerde tartışılıyor. Son günlerde artış ne kadar olursa olsun, işverenlerden gelecek toplam bildirimlerın değerlendirmeye alınabilecek tarihlere kadar 1 milyonu aşamıyacağı, ozellikle kuçuk iş yerlerinin bildirimden kaçınacakları sanılıyor. 3 milyon civarında olması gereken sozleşmeli çalışanlann kayıtlarının 1 milyon civarında gibi çok yetersiz sayıda belirlenebilmesi, bu kayıtlar uzerine oturtulmuş, yetkili sendikanın belirlenmesi sistemini tumden aksatacak. Bilindiği gibi yasa geçmişteki yetki sorunlan karşısında, çozüme referandumla ulaşılmasına kapıları kapatmış, sistemi çok iyi işleyeceği varsayılan Çalışma Bakanlığı'nın bilgisayarlı değerlendırmesine oturtmuştur. Çalışma Bakanlığı'ndan farklı bir sisteme oturtulmuş olması nedeni ile, karşılaştırma yapıla Cenevre'de karamsarhk Yabancı hava yolu şîrketleri yenı terminale taşınıyor Devlet Hava Meydanlan İşletmesinin istediği m2 başına 40 dolarlık kirayı yüksek bulan yabancı şirketİer, eski terminalin kapatılacağım öğrenince, anlaşmayı imzaladılar. Haber Merkezi Yeşilköy Havaümanı yeni terminal binasında kira bedelleri nedeniyle yabana havayolu şirketleri ile Devlet Hava Meydanlan tşletmesi arasında doğan anlaşmazlık, tüm havayolu şirketlerinin istenilen kirayı kabul edip, anlaşmayı imzalaması ile sonuçlandı. Yabancı havayolu şirketlerinin kademeli olarak kasım ayı sonuna kadar yeni terminal binasına taşmacakları oğrenildi. KtRA YÜKSEK BULUNMUŞTU Yeni terminaldeki ofîsler için istenen kira bedellerini çok >iıksek bulan yabancı havayolu şirketleri, yaklaşık 10 aydan bu yana Devlet Hava Meydanlan Işletmesi ile sözleşme imzalamamakta direnmişti. Fakat geçtiğimiz günlerde Devlet Hava Meydanlan İşletmesi'nin yurt dışı dış terminalini bakıma alarak kapayacağını bildirmesi uzerine anlaşmayı imzalamak zorunda kaldılar. M"Sİ 40 DOLAR Devlet Hava Meydanlan Işletmesive Yabancı havayolu şirketlerinden alınan bilgiye göre, yeni terminalin B ve C bloklanndaki ofisler için m ! başına 40 dolar kira ve genel giderlere dolar üzerinden katılmalan istenmişti. Bu şekilde ofislerin m ! kira bedelinin 48 dolara yükseldiğini ileri süren yabancı havayolu şirketleri, kiranın çok yüksek olduğunu ileri sürmüşlerdi. Verdikleri bilgiye göre yabancı hava limanlarında kiralar m ! başına 1625 dolar arasında değişmekteydi. 6 AYLIK PEŞİN Devlet Hava Meydanlan tşletmesi'nden alınan bilgiye göre, yani terminalin kiracılan kirayı dolar üzerinden ve 6 aylık peşin olarak ödeyecekler. Yabancı hava yolu şirketleri, bilet fıyatlannın uluslararası kurallara göre saptandığı için yuksek kiralann bilet fiyatlarına yansıtılmasının söz konusu olmadığını belirttiler. Konferansın çıkmaza girmesinden kaygüanıhyor Dış Haberler Servisi Cenevre'de önceki gün sıkı güvenlik önlemleri altında başlayan Lübnan Ulusal Uzlaşma Konferansı, dun gündemin belirlenmesine ilişkin konuşmalarla sürdü. Çeşitli ajanslann haberlerine göre, konferans "soğuk ve karamsar bir havada" süruyor. Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel Suriye Dışişleri Bakanı Abdul Hah'm Haddam ile özel bir goruşme yaptı. Lübnan radyosu, Cemayel'in Haddam'ı, Lübnantsrail anlaşmasının tartışümaması konusunda ikna etmeye çalıştığını öne sürdü. AP ajansının haberine göre, adlannın açıklanmasını istemeyen Lübnanlı yetkililer, Suriye Dışişleri Bakanı Abdül Halim Haddam'ın, Lübnantsrail arasında ABD girişimleriyle imzalanan ve yabancı birliklerin çekilmesini öngören anlaşmayı gündeme getirmeye çalıştığını be lirtiyorlardı.Konferansa katılan temsilciler, bu anlaşmanm ilk günlerde gündeme gelmesinin sert tanışmalara yol açmasından ve konferansı çıkmaza sokmasından korkuyorlar. Israil Başbakanı tzak Şamir, konferans öncesinde yaptığı açıklamada, anlaşmanın iptal edilmesi halinde birliklerinin Lübnan'dan çekilmeyeceklerini açıklamıştı. Diplomatik gözlemcüere göre, Dürzi lider Velid Cunblat anlaşmasının iptal edilmesini istemesine rağmen, tartışmalann Lübnan anayasasının değiştirilmesi uzerinde yoğunlaştırılmasım ve yapılacak değişikliklerle Lübnanlı Müslümanlar'a ülke yönetiminde daha fazla söz haklcı verümesini istiyor. Konferansa katılan Müslüman ve Hıristiyan temsilcilerin, tartışmalarda olumlu bir sonucu vanlacağı yolunda kaygı duyduklan belirtiliyor. Velid Cunblat konferansın başanlı olup olmayacağı yolundaki bir soru uzerine, "bekleyip görecegiz" cevabını verdi. Lübnan eski devlet başkanlanndan Hıristiyan Süleyman Franciyeh ise bu yoldaki bir soruya, "karamsar" olduğu cevabını verdi. Konferansın acüış konuşmalannın ardından, Lübnan Selamet Cephesi üyeleri Franciyeh, Cunblat ve eski başbakanlardan Reşit Kerami'nin Şii Emel Örgütü lideri Nebih Berri ve Suriye Dışişleri Bakanı ile Cenevre dışında bir araya geldikleri ve ortak bir stratejik saptamaya calıştıklan bildirildi. 5 milyonluk kaçakçıhk sanığı, "Güzel eşyalara karşı hobim var" dedi MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasında tutuksuz 110 sanığm yarın yapılacak duruşmaya gelmesi istendi. Haber Merkezi Beş milyarlık mobilya kaçakçılığı davasına dun başlandı. Sanık Cumhur Kral, kaçak olduğu ileri surülen eşyalann kendisine ait olduğunu belırterek "Bu tiır eşyalara karşı hobim vardır" dedi. Cumhur Kral'ın abisi Ahmet Kadri Kral da sozkonusu eşyalann kardeşine ait olduğunu söyledi. Mahkeme her iki sanığın tahliye taleplerini reddetti. Gumrük Muhafaza ekıplerince Nişantaşı Valikonağı Caddesi'nde bulunan Kral Mobilya A.Ş.'ye 13 Eylul 1983 günü yapılan baskında, kaçak olduğu belirtilen 5 milyar liralık yabancı çıkışlı mobilya ve ev eşyaları bulunmuştu. Olayla ilgili olarak tutuklanan Cumhur ve Ahmet Kadri Kral'ın yargılanmalarına dun İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Eşyalann yurt dışından kesin dönuş yapan işçilerin bedelsiz ithal yoluyla getirdiği eşyalar olduğunu ve bunları piyasadan topladığmı söyleyen Cumhur Kral, "Bir kararname ile bu eşyalann satışı yasaklanınca satıştan kaldırdım. Güzel eşyalara karşı hobim vardı. Onun için saklamayı uygun gördüm. Ticari maksatla bulundurmuş olsaydım elden çıkarırdım" dedi. Sanıklann sorgulanndan sonra baskını gerçekleştiren İstanbul Gumrük Muhafaza Kaçak lstihbarat Müdurluğu görevlileri tanık olarak dinlendi. Mahkeme gelmeyen tanıklann dinlenmesinden vazgeçilmesine karar vererek, bilirkişi incelemesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. ANKARA Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesince MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasında tutuksuz 110 sanığın yarın yapılacak duruşmaya gelmesi istendi. Duruşmaya gelmesi istenen sanıklar arasında, Yaşar Okuyan, Agah Oktay Güner, Nevıat Kös oglu. Sadi Somuncuoğlu da bulunuyor. ADANA 1978 yılı sonunda 111 yurttaşın ölümüne ve çok sayıda yurttaşın da yaralanmasına yolaçan Kahramanmaraş toplumsal olaylan sanıklarından bazılan hakkında Askeri Yargıtay'ca verilen " b o z m a " karan uzerine duruşmaya 8 Kasım 1983 salı gunu Gaziantep'te yeniden başlanacağı açıklandı. (Arkası 11. Sayfada) Türk temsilciliklerinde güvenlik için girişimde bulımuluyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'de önümüzdeki pazar günü yapılacak genel seçımler öncesinde bazı aşırı sol gruplarca Avrupa' daki temsilcilıklerimize yapılan saldırılann artması uzerine, bu temsilciliklerimizdeki güvenlik önlemlerinin artınlması için girişimler yapıhyor. Konu, Dışişleri Bakanlığı 'nda dun düzenlenen olağan basın brifınginde gazeteciler tarafından gündeme getirildi ve bu saldınlar karşısında ne gibi önlemler alındığı soruldu. Sözcü Nazmi Akıman yarutında, bu gibi durumlarda güvenlik önlemlerinin arttınlması için girişim yapılması yolunda temsilcüiklerin elinde "zaten" bu talimatın bulunduğunu bildirdi. Ek öğretim süresinin yasalhğı tartışıhyor ASİYE UYSAL Ünıversitelerin oğrencilere "ek sınav" hakkı tanıması "yasaldırdegildir" tartışmasına, şimdi de yabancı dilde öğretim yapan üniversitelerin hazırhk sınıfı öğrencilerine yan yıllık ek öğretim süresi vermemesinin yasal olupolmadığı tartışması eklendi. Boğaziçi ile Ortadoğu Teknik üniversitesini kazanıp da, 198283 öğretim yılında bu okullann yabancı dil hazırhk sınıflannda öğretim goren ve bütunleme sınav sonucunda okulla ilişiği kesilen öğrencilere göre, her iki üniversitenin yönetımi de, Yüksek Öğretim Yasasını çiğniyor. Yasanın genel mantığına göre, kendilerine bir yıllık yabancı dil öğretiminden sonra bir yarı yılhk ek öğretim süreci tanınmalıydı.B.Ü.Rektöru Prof. Dr. Ergun Togrol ise, bu konuda yasayı çiğnemediklerini, aksine yasayı uyguladıklanm belirtiyor "Yabancı dil hazıriık öğretimi süresinin bir yıl olduğu yasada aynca belirtiliyor." divor. Türkiye'de yabancı dilde öğretim yapan iki üniversite bulunuyor. Bunlardan biri Istanbul'da, Boğaziçi Üniversitesi, diğeri Ankara'da, (ODTÜ) Ortadoğu Teknik Üniversitesi. Her iki üniversitede de birer yabancı diller yüksek okulu bulunuyor. Bu okullarda okumaya hak kazanan oğrenciler, eğer başlangıçta düzenlenen "yeteriilik" sınavında istenen başanyı gosterip, doğrudan birinci sınıfa kayıt yaptıramıyorlarsa once Yabancı Diller Yüksek okullarımn hazırhk sınıfına başlamak durumundalar. Yüksek Öğretim Yasası, oğrencilere normal eğitimöğretim sürelerine önlisans okullarında bir yıl (iki yarı yıl), dört veya daha uzun süreli lisans okullarında iki yıl (dört yarı vıl) ek süre tanıyor. Daha açık anlatıml programını süresinde tamamlayamayan oğrencilere, her eğitim oğTetim yılı için yan öğretim yılı ek süre tanıyor. Yabancı dilde öğretim yapılan ODTÜ ve B.Ü.'de hazırlık öğTenimi iki yıl ve birbuçuk yılken, Yüksek öğretim Yasasında önlisansta iki yıl, lisans okullannda dört yıl sının getirildiği gibi hazırhk öğrenimine de en çok bir yü smın getirilince ilk kez geçtiğimiz öğretim yılında bu süre bir yıla indirildi. Öğrencilerin, Yüksek öğretim Yasası'nın uygulanmadığı savı ise, bu noktaya yönelik. Bir öğretim yıh sonucu başansız bulunanlann, üniversite ile ilişiği kesilirken yasanın genel mantığının getirdiği yan yıllık ek öğretim haklarının gözardı edildiği karusındalar. ODTU'r.ünhazırlıksınıfından bu yıl 200'ü aşkın kişinin atıldığını bildiren bir öğrenci şöyle diyor: "Hazırhk sınıfına başlamadan once sınav yapılır. Bu sınavda öğrencilerin vabancı dil bilgisi düzeyi beliıienir. Sınav sonuçlarına göre, yetersiz bulunan ögrenciler, üç ayn kura aynlırlar. Yabancı dil bilgisi en düşük düzeyde bulunanlar, C kurunu oluştururlar. Hocalanmız daha okula başladığımızda, bu yıl çok fazla öğrenci alındıgını, bu yüzden C kurundan bir bölüm ögrencinin elenecegini söylüyorlardi." Boğaziçi Üniversitesinden bir öğrenci de, yönetici ve hocalanndan benzer konuşmalan kendilerinin de sık sık duyduklannı belirterek şunları söylüyor "Düşük kurdaki oğrenciler, z ten bitirme sınavında eleniriermiş. Düşuk kurdaki öğrcncikrin gördükleri öğretim düzeyi ile yüksek kurdakilerin o kadar farklı ki. Buna karşıhk yıl sonu sınavında tüm oğrencilere aynı sorular yöneltiliyor. Bu yüzden sınav sorulan, düşük kurdaki ögrencilere çok agir geliyor ve eleniyor. Bu her yıl ofau dunım." AKUPUNKTUR SEANSI Migrenden şikayetçi bir hasta akupunktur seansında. Kulağa uygulanan laser ışını sayesinde hasta hiç acı duymuyor. (Fotoğraf: YALÇIN ŞİMŞEK) Cuellar, toplumlararası görüşmeler için yeni girişimde bulunuyor Laserle yapılan akupunktur Türkiye'de de uygulanıyor iğne batırmak yerine ışınla yapılan uygulamada bazı hastalıklar yüzde 94 oranmda iyileştirilebiliyor. Örneğin Glokom adıyla anılan göz hastalığı akupunkturla tamamen gideriliyor. YILDIRIM BORAN Derinin belirli bazı noktalanna bakır iğneler batmlarak gerçekleştirilen ve Çin'de 5 bin yıldan bu yana bir tedavi yöntemi olarak kullanılan akupunktur, tekniğin olanaklanndaii \ararlanılarak modem bir goriinüm kazanıyor. Artık Türkiye'de de kullanılmaya başlanan laser ışını ileakupunktur^.edavisi, igne ile yapılan diger yöntemi tarihe kanşdracak gibi görünmekte. Ozellikle, kulağa uygulanan iğnelerin bazı insanlarda az da olsa bir acı yaratmasına kar>ın, laser ile yapılan akupunkturda hiçbir acı duyulmadığını belirten. Doktor Nüzhet Ziyal aku. punkturu şöyle anlatıyor; " akupunktur. insanlann daha doğnısu canlıiann hastalıklarını, bazı noktalann uyanlması ile ivileştirme vöntemidir. Size bir örnek vereyim. Diyelim, herhangi bir kişinin bir yeri varalandı. Vucudun bu yarayı iyi etme gücü vardır. Vücut bu yaralı yeri kendi kendine onarabilir. tşte akupunktur t u güçleri harekete geçiren bir tedavi yöntemidir. Bir migrenin kesin tedavisi yok, fakat akupunktur ile yüzde 86'lık bir oranla tedavi edilmektedir." Çinlilerin organizmanın Yin ve Yang denilen iki kutbun etkisi altında olduğunu kabul ettiklerini anlatan Ziyal "Bu denge bozuldugunda hastalık ortaya çıkmaktadır. Vücutta devamlı bir hayat enerjisi akmakta, Chi olarak adlandınlan bu hatlarda akan enerjinin belli noktalardaki yerierine batınlan iğneler, hasta yerin uyarılmasını sağlamakta ve tedavi etraektedir. Diyelim, karaciğeriniz rahatsu, karaciğerle hiç ilgisi yokmuş gibi görünen elin bir verine batınlan bir igne hastalığı tedavi etmektedir." dedi. 60 kadar hastalığın akupunktur ile tedavisinin mumkun olduğunu, bunun sadece ağrı kesici bir yöntem olmadığını, amacının hastalığın tamamen ortadan kaldırması ve kurutulması olduğunu ileri süren Dr. Nüzhet Ziyal laserli jkununktur hakkında sunları söyledi. "Bilindiği gibi laser bir ışın, ama biz onu iğne yerine kullanıyoruz. Genellikle çocuklar psikolojik olarak iğneden çekiniyoriar, ama laserden korkmuyorlar. Bir de kulağa uygulanan akupunkturda iğneler bazen çok az da olsa acı vermekte, aynca iğnenin batınlamayacağı yerler vardır. Bu yüzden laseri tercih ediyoruz. Bugün Avrupa'da hep laser kullanılmaktadır. Laser guzellikte de kullanılıyor. Yüz kınşıklıklannın giderilmesinde bu ışık yüzde yüz kesin sonuç veriyor. Ancak laserin çok dikkatli ve bilinçli kullanılması gerekivor. Yan etkileri var, bazen viıcuda da zarar verebiliyor." Neden akupunktur sorumuza ise Dr. Ziyal şöyle yanıt veriyor. "Gayemiz hastayı iyi etmek. Ameliyat gerekiyorsa, ameliyat. İlaçsa, ilacla iyileştirmek. 25 seneye yakın asüra hastalıgının tedavisi ile uğraştım ama gördüm ki, bu hastalık tamamen iyi olmuvor. Bunun uzerine akupunk turu ögrendim. Şirndi akupunktur yöntemi ile yüzde 94'lük kesin bir iyi olma hali gorülüyor. Ömegin Glokom denilen bir göz hastalığının tedavisi mümkün değil, ama akupunktur ile bu hastalık kesin tedavi edilmekte. Guatr hastalıgında şişliği akupuakturile kıiçültmek mümkün. Çocuk feicinden doğan, sakatlıklar da iyi edilcbilmektedir." LEFKOŞE (Cumhuriyet) Birleşmiş Milletler'in Nevv York'taki merkezinden yapılan açıklamaya göre, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbrıs'taki Turk ve Rum taraflanyla danışma niteliğinde gorüşmeler başlatmaya karar verdi. Bu konudaki haber dun gece Rum Televizyonu'nda yayınlandı. New York'ıan verilen bilgilerde BM Genel Şekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Hugo Gobi'nin Arjantin'den Nevv York'a cağrıldığı belirtildi. Perez de Cuellar'ın taraflarla "danışma ve tavsiye" niteliğinde olacağı belirtilen görüşmeleri, Kıbrıs Özel Temsilcisi aracılığıyla yurütece ğı ifade edildi. Hugo Gobi kısa bir süre içerisinde Kıbrıs'a gelerek Türk ve Rum toplumu liderleri ve toplumlararası göruşmelerdeki temsilcilerle mekik diplomasisi ifade edilen, girişimlerde bulunacak. Gobi'nin iki toplum arasındaki ayrılıkları gidermeye ve toplumlararası görüşmeleri başlatmaya çalışacağı oğrenildi. Ankara Büromuzun haberine gore. Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin KTFD Başkanı Rauf Denktaş'ın doruk onerisini "koşullu" olarak kabul ettıği yolundaki haberler üzerine dun, KTFD Başkanı Denktaş'ın "yanıt verdiğini" belirtmekle yetindi. Pakistan Havavolları 'nm IstanbulNeu' York direkt uçak seferleri 6 kasunda başlı\x>r tstanbul Haber Servisi Pakistan Havayollan'nın İstanbul Nevv York direkt seferleri 6 kasımda başhyor. Seferler karşüıkh olarak haftada üç kez yapılacak. Bu seferlerle ilgiİi anlaşma, Türkiye ve Pakistan Havayolları yetkililerince Ankara'da imzalandı. Bölge valilerinin atanmasıyla ilgili bir işlem yapılmadığı açıklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) lçışleri Bakanlığj, bölge valilerinin atanmasıyla ilgili hiçbir faaliyete girişilmediğini ve herhangi bir işlem yapılmadığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı Basın ve Halkla llişkiler Muşavirliğinden konuya ilişkin olarak yapılan açiKiamaua, tçişleri Bakanlığı mülki idare amirlerıyle ilgili atama haberleri yayın.landığına dikkat çekilerek »oyle denıldi. "Vali ve bölge valilerinin alanmalan hususunda hiçbir faaliyete girişilmemiş ve herhangi bir işlem bakanlıkça ele alınmamıştır." Gölcük'te Kıbrıs madalyaları verilecek tstanbul Haber Servisi Golcük Donanma Komutanhğı'nda 4 kasım 1983 cuma günu saat 10.00 da "Türk Silahlı Kuv^etleri Kıbrıs Liyakat Madalyası" töreni yapılacak. Kara, hava, denız ve jandarma kuvvetlerini kapsayacak törene Donanma komutam Oramira! Emin Göksan da katılacak.