24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EKÎM 1983* • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET 11 (Baştarafı 1. Sayfada) len esasiar içerisinde ve biitiin imkânlar gözönünde tutularak etraflı bir şekilde bir kere daha incelenmesini rica ederim." İstanbul Haber Servisi YeYHK'ya başbakanhkça dün şilköy Havalimanı'nın yeni ter ' iletilen bu yazıda sözü geçen minal üniteleri bugün Cumhur 2364 sayılı yasanın 1/B fıkrası, başkanı Kenan Evrentarafından "Toplu iş sözleşmelerinin iicret hizmete açılacak. ve iicret ekleri ile sosyal yardımGeceyi İstanbul'da geçirecek lara ilişkin hukümlerinde yapıolan E\Ten'in yarın Muğla'ya gi lacak değişikliklerde. iilkenin ve deceği bildirildi. Cumhurbaşkanı işletmenin içinde bulunduğu Muğla ve Marmaris'teki incele ekonomik durıım, sosyal dumelerinden sonra pazar günu rum, geçinme endeksleri. fiilen Ankara'ya dönecek. ödenmekte olan ücretler ve diger gelir unsurlannın genel seyrinin de gözönünde tutulmasını" öngörüyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Şevket Yılmaz görüşmeden Taksimetre uygulaması konuçıktıktan sonra Cumhurbaşkanı sunda, kilometre başına alınacak ile görüşüp görüşmeyeceği yotutara ilişkin tartışma sürüyor, sürecek. Ama bu uygulamanın lundaki soruyu yanıtlarken, Muğla dönüşu Ulusu'nun Cumhayli olumlu sonuçları şimdiden hurbaşkanı Kenan Evren ile gögörülmeye başlandı. İşbaşı ve iş rüşeceğini hatırlattı. "Eğer Başçıkışı saatlerinde taksimetreli bakan bu konuda tam bir göriiştaksilerin tümünün dolu olduğu, me imkânı bulamazsa biz randekalabalıkların taşıt bekledikleri vu isıeyecegiz ve sayın Cumhurduraklardan, alanlardan kolaylıkla yolcu aldıkları gözleniyor. başkanımızla ayrıca görüşeceGenel olarak taksiye binme alışgiz" dedi. kanlığının fazla yaygın olmamaYılmaz, "Ek zam urnudu arttı sına rağmen İstanbullular taksimı?" yolundaki bir soruya Başmetreli taksilere daha bir güvenle biniyorlar. Evren Yeşilköy'deki yeni terminali açıyor Ulusu: YHK ek zammı yeniden incelesin Derneklere "yasaya uyum" bakanın YHK'ya gönderdiği isteklerimiz Türk insanının mutiçin 6 ay süre tanındı metni hatırlatarak, "Okuduğum luluğu için gerekli asgari şartlarşekliyle artmış göziikmüyor mu? Benim kanaatim de o " karşıhğını verdi. Maliye Bakanı ile bir görüşme yapmadığını vurgulayan Yılmaz, "Maliye Bakanlığı bundan zarar mı edecek? Maliyenin vereceği işçi adedi kaçtır? Yaklaşık 640 bin civanndadır. Ben Maliye Bakanı ile görüşmedim. Başbakan'la görüştüm. Maliye Bakanı bir kuruşla bir şey alınmadıgını söylemek istiyor" biçiminde konuştu. Yılmaz Başbakanın yazısının büyük bir olasılıkla gelecek hafta içinde YHK'da görüşüleceğini de sözlerine ekledi. KAFAOGLU'NA YANIT Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoglu'nun "tşçilere bir kunış ek zam veremem" sozlerini de şöyle yanıtladı: "Biz kendilerinden zaten tek kuruş istemiyoruz. Tek kuruşla artık kibrit bile alınmıyor. Sayın Maliye Bakanımız da bunu bilmektedir. Sayın Maliye Bakanı istediğimizin tek kuruş olmadıgının bilincindedir. Tek kuruş yerine bin lira bile veremeyiz deseydi bunu anlardık. Tek kuruş veremeyecegini bildirmesi bir iyiniyetin ifadesidir. Biz kendisinin demecini böyle anlıyoruz." Şevket Yılmaz, THA muhabirine, seçimler sonrasında en önemli sorunların ekonomik nitelikte olacağını, sorunları saklamak yerine açıkça anlatarak ustlerine gidilmesi gerektiğini belirtti. Yılmaz şoyle konuştu: "Bunun için önümüzdeki parlamenter dönemin siyasal iktidarlan mutlaka bizimle diyalog içinde olmalıdırlar. Bizim laleplerimize kulak vermelidirler. Biz han hamam istemiyoruz. Bizim dır. Milleti mutlu etmek isteyen iktidarlar bizi dinlesinler. bizi dinleyen zararlı çıkmaz." Şevket Yılmaz, Türkiye'nin 2 milyon işçisinin, aile fertleri ve emeklileriyle birlikte 10 milyonluk bir kitlenin, yirmi yıllık grevli, toplu sözleşmeli sendikal hizmetlerin nimetlerine alışmış olduğunu, hür sendikacılık meşalesinin yanmaya devam edeceğini, kendilerinin de, " B u diyardan gitmek gibi bir diişıinceleri olmadıgına göre bu deveyi giideceklerini", " H e m de iyi giıdeceklerini" söyledi. Türkİş Başkanı, yeni dönemde endüstri ilişkileri sisteminin yeniden kurulacağını belirterek, 2821 ve 2822 sayılı Sendikalar, Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunlan'nda eskiye oranla kısıtlamalar olduğuna dikkati çekti. "Elbette bu kısıllamalar olmasa daha iyi olurd u , " dedi. "Ama çıkmış >asavı şimdi eleştirmektense en iyi biçimde uygulanması için çareler aramak daha pratik olur kanısındavım. Ülkemizde işçi haklan ve hür sendikacılık sosyal dokumuza işlemiştir. Köklii bir müessese olmuştur. Yasalar iyi de olsa kötii de olsa uygulayıcılara bağlıdır." YHK GENEL SEKRETERİ İSTÎFA ETTİ Yüksek Hakem Kurulu Genel Sekreteri Meflun Baykal görevinden ktifa etti. Meftun Baykal bir soru üzerine YHK Genel Sekreterliğinden aynldığını belinerek, "Avukatlık meslegimi sürdünnek istiyorum" dedi. Meftun Baykal, YHK 1980 yılının son aylarında oluşturulduğundan bu yana genel sekreterliğini sürdürüyordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Konseyi Dernekler Yasasmı kabul ederek, basına açıkladı. Yasaya göre, mevcut konfederasyon, federasyon ve dernekler, en çok altı ay içinde durumlannı yasa hukümlerine uydurmakla yükümlü olacaklar. Derneklerin en az 7 gerçek kişiden kurulacağını öngören yasaya göre, durumlarım yasa hükümlerine uydurmayan dernekler en büyük mülki amirlerin kararı ile kendiliğinden dağılmış sayılacaklar. Dernekler altı ay içinde sahip oldukları taşınmaz mallannı tapu ve vergi kayıt örneklerini de ekleyerek İçişleri Bakanlığı'na gönderilmek üzere, .merkezlerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirliğine bildirecekler. Yasaya göre, federasyonların ve konfederasyonun kurulmasını izleyen üç ay içinde, kurulan federasyonlara katılmayan sakatlara yardım amacıyla kurulmuş dernekler kendiliğinden dağılmış sayılacak. 1972 yılında çıkarılan 1630 sayılı dernekler yasasını yürürlükten kaldıran bu yasa yayımı tarihinde yürurlüğe girecek. UĞUR MUMCU GOZLEM 6 ay sonra DM'dr kabul edtldi Kanıulaştırma vergi beyanına göre yapılacak Bu hızla devam edilirse 6 ay sonra İstanbul'da taksimetresiz taksi kalmayacağı yetkililerce açıklanıyor. Bunun kent içi ulaşım sorununa bir ferahlama getireceğinde ilgili herkes hemfikir. Ama taksimetreler sayesinde ANKARA, (Cumhuriyet Biitaksilere binen İstanbullu sayısı rosu) Danışma Meclisi'nin ne kadar artsa sınırlı bir çerçe sendikaa kökenli üyeleri Mustavede kalacağı gözönune almdıfa Alpdündar, Feridun Şakir ğında, şimdi gundemdeki ikinci Ögünç ve Vahap Güvenç, işçi sorunun daha önemli olduğu göemekli aylıklarının yeniden artrülüyor: tstanbul'un tüm taksitırılmasını önerdiler. lerine taksimetre takıldığı anda Danışma Meclisi'nde bugün taksiler dolmuş yapamayacak. gönişülmesi beklenilen 506 sayılı İstanbul Trafik Şube MüdürSSK Yasası'na iki geçici madde lüğü ilgilileri, 6 ay sonra taksieklenmesini öngören yasa tasametresiz taksi kalmayacağını, nsının ele alınması sırasında uç taksilerin dolmuş yapmasının üye bir önerge verecekler. kesin olarak kaldırılacağnu, takÖnergede tasarıya bir madde silerin 4 kişiden fazla yolcu aleklenmesi isteniyor. Bu madde mayacaklannı ve dolmuşu ancak ile işçi emekli göstergesinin 200 dolmuş ruhsatı olan 700 dolayınpuan arttırılması hükmü öndaki otomobilin yapabileceğini görülüyor. belirtiyorlar. Üç DM üyesi çok düşük olan Yetkililer, taksimetrelerin taişçi emekli aylıklarının yükseltilkılması tamamlanana kadar İs mesi gerektiğini belirttikleri tanbullulann sıkmtı çekmemesi önerge gerekçesine, arttırılmasıiçin dolmuşlara "göz yumuldunı istedikleri gösterge tablosunu ğunu" söylüyorlar. Ama 4 kişi da eklediler. 12 derece ve kadeden fazla taşımama koşulunu meden oluşan gösterge tablosunşimdiden uyguluyorlar. Bu. pek da en düşük gösterge 680, en çok şoförün zaten oldukça "teh yüksek gösterge ise 1100 olarak likeli" hale gelen dolmuşçuluk önerildi. tan iyice caymasına yol açıyor ve taşıt "açığı" büyüyor, taşıt kuyrukları uzuyor. Şoför Esnafı Derneği Genel (Baştarafı 12. Sayfada) Sekreteri Nurhan Giivenilir, dolmuşların kaldırılmasının "'va ^ektiği doğrultusunda rektorlüğe yaptıklarıbaşvurularaolumlu tandaş, şoför ve ülke ekonomiya da olumsuz bir yaaıt verilmiş si açısından" sakıncalı olduğudeğil. nu ileri sürerek dolmuş sisteminin kaldırılmasına karşı oldukITÜ öğrencilerinin diğer bir larını açıkladı. Giivenilir, yakınma konusu ise, bu yıl için 1965'ten beri yürürlukte buluyüksek öğrenimin paralı olması nan taksidolmuş ayrımına dakararının uygulanmasımn erteyanarak taksi ruhsatlı araçlann lenmiş olmasına karşın, yüksek dolmuş yapmasının yasal olarak kayıt harcı alınması.. Öğrenciler engellenebileceğini ama 18 yıl devam etmek durumunda olönceki tüzük hükümlerinin bu dukları ders sayısına bakılmakgüne dek harfiyen uygulanmadı sızın her öğrenciden 3'er bin liğını hatırlattı ve tüzüğün iptali ra kayıt harcı alınmasının, öğreiçin dava açtıklannı bildirdi. nime paralı nitelik kazandırdığını ve bu harcın çok yüksek olİstanbullular daha uzun bir süre, evişyeriev yolculuklan er duğunu belirtiyorlar. tesinde "kent içi seyahat hatıralan"nı anlatmaya ve sokaklarda öfkeli öfkeli söylenmeye devam edecekler gibi görünüyor. (Baştarafı 1. Sayfada) nu, reddettiği yasa önerisine ilişkin Komisyonun gerekçeli karar metnini yeniden gözden geçirerek bastıracak. (Baştarafı 1. Sayfada) DM Başkanlık Divanı'nın alda esas tutulacak günlük kadığı karar uyarınca DM tatile gizançların alt sınırının asgari ücrene kadar görüşulecek yasa taret olduğu hükmü getiriliyor. san ve önerüeri arasına OramiÜst sınırın yasada yer alan gösral Tümer'in yasa önerisi alınmaterge tablosundaki en yüksek mıştı. göstergenin katsayı ile çarpımının otuzda biri olması hükme bağlanıyor. Gösterge tablosunda 12.derece ile 12.kademede en düşük rakam 480, en yüksek rakam 900 olarak belirleniyor. Günlük kazançları Ust sınırdan fazla olanlann prim ve ödeneğe esas tutulacak günlük kazançları, yine üst sınır üzerinden hesaplanacak. Yasa önerisinde İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun adı " İ ş Giicii ve İşsizlik Sigortası Kurumu" olarak değiştiriliyor. İşsizlik sigortası ödeneği yasanın yürurlüğe girdiği tarihten 15 ay sonra, diğer hükümleri 3 ay sonraki ilk ay başında yürurlüğe girecek. Emekli işçi aylıkları da artış sırasına girdi Yasa uyarınca, mevcut federasyon ve konfederasyonlar iki yıl içinde üye sayısı ve kendilerini oluşturan dernek ve federasyonların nitelikleri bakımından, yasada öngörülen koşulları sağlayamadıkları takdirde, mülki amirin kararıyla kendiliğinden dağılmış sayılacaklar. Ayrıca, konfederasyon, federasyon ve demeklerden yurt, pansiyon, kitaplık, okuma odası, çocuk yuvası, huzurevi, aşocağj, spor sahası ve kamp tesisi kurup ve işletmekte olanlar altı ay içinde ilgili mercilerden izin alacaklar. Çahştınlmasına izin verilmeyen veya izin için başvurulmayan tesisler, bu süre sonunda kapatılacak. Derneğe üye olmaları izne bağlı olanlann üyelikleri de yasanın yürürlüğünden itibaren altı ay içinde gereken izni almamaları halinde kendiliğinden sona erecek. Yasada belirtilen kamu hizmeti görevlilerinin girebilecekleri dernekler ilgili bakanlıklarca altı ay içinde ilan edilecek. İlgililerin, ilan edilen dernekler dışındaki derneklerle üyelik ilişkileri, bu tarihten itibaren üç ayın bitiminde kendiliğinden son bulacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi'nde Kamulaştırma Yasa Tasarısı kabul edildi. Tasarıya göre kamulaştırmada vergi beyanı ve kıymet takdirleri esas alınacak. Tasarıya göre büyük enerji ve sulama projeleri, iskân projeleri ile yeni ormanlann yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amaçlı kamulaştırmalarda mal ve kaynakların Bütçe Yasası'nda gösterilen miktarlara kadar olan bedelleri nakden ve peşinen ödenecek. Bu miktarın üzerindeki kamulaştırma bedelleri ise 5 yıl içersinde faizi ile birlikte eşit taksitlerle ödenecek. Taksitlerin gecikmesi halinde devlet borçları için öngörülen yüksek faiz haddi uygulanacak. Kamulaştınlacak taşınmaz malın sahibi kendisine yapılan tebligattan sonra 30 gün içersinde idari ve adli yargıda dava açabilecek. Bir Ingiliz (Baştarafı 1. Sayfada) Hotspur'un açtığı yolu birçok kulübun izleyeceği sanılıyor. Ancak kulüplerin böyle bir yolabas vurabilmeleri için kuvvetli bir mali desteğe ihtiyaçları var. Tottenham Hotspur'un hisse senetlerini halka açmasından sonra, şirketin geleceğinde baıı değişik etmenler de rol oynayacak. Orneğin Tottenham'ın iyi bir sezon geçirmesi veya seyirci sayısını artırması h».linde hisse senetlerinin değeri borsada yükselecek. Bunun tersi de mümkun. Kulübün bu hisse senedi satışıyla elde edeceği parayı çeşitli alanlara yatırması bekleniyor. 1898 yılından beri şirket statüsünde olan Tottenham Hotspur'un bu girişimi ile ilk kez bir spor kulübuşirketi halka açılmış oluyor. Dıalesiz yatırım düzeni (Baştarafı 1. Sayfada) maliyet" analizi yerine, mekân planlaması" yapıyor. Yani, depo nerede olacak, vapur nereye yanaşacak gibilerinden bir planlama. İsteneni değil, daha farklı bir çalışma yapıyor. Ama, bu firmayı kim buldu ve istenenin dışında bir planı kim yaptırdı, belli değil. ikinci örnek yine serbest bölge ile ilgili. Bu kez Antalya'da kurulması düşünülen serbest bölge için "yapıİabUirlik çaltşmasına" (fîzibilite) gerek duyuluyor. Bir yerli fırma 130 bin Alman Markı karşılığında Türk Lirasına bu işi üstleniyor. İhaleye çıkmadan neden bu firmaya böyle bir çalışma yaptırılıyor?.. Şimdiki örnek Ulaştırma Bakanlığı'ndan ve de "thaleye çıkmanın önemini" belirtmesi açısından anlamlı. TCDD'ye acil dizel lokomotif gerekiyor. 30 tane kadar manevra lokomotifı. 1200 beygir gücündeki lokomotiflerin tanesi 1 milyon 600 bin dolar. Ulaştırma Bakanlığı ihaleye çıkmadan konuyu çözmek istiyor. Gerekçesi "acil ihtiyaç". Ancak, konu bazı bakanlardan oluşan Ekonomik Kurul'dan dönüyor. Şimdi ihaleye cıkıldı. Tanesini 1 milyon 600 bin dolardan satacak olan Amerikan firması da ihaleye girdi. Ama, bu aradafi>^t900 bin dolara kadar düştü. Üstelik lokomotifin gücü de 2400 beygir gücüne çıktı. Ekonomik Kuruldan dönmeseydi, ihaleye çıkmadan lokomotif başına 700 bin dolar fazla ödenecekti... Toprak Mahsulleri Ofisi silo yaptırmak istiyor. Yatırım öncesinde "danışmanlık hizmeüerinin" yürütülmesi işi, Dünya Bankası'nın isteği ile bir İsviçre firmasına veriliyor. Çünkü, silonun kredisini Dünva Bankası verivor. (Baştarafı 1. Sayfada) bel, kendı buluşu olan patlayıcı maddelerın barışçı amaçlarla kullanılmayacağını da herhalde bilmekteydi. Bu yüzden barışçı düşüncelerin desteklenmesini ve bu görüşleri savunanların ödüllendirılmesini istiyordu. Kimbilir? Nobel Edebiyat Ödütleri, Pasternak, Soljenetsin, Şolohov gibi Sovyet; Hemingvvay, Steınbeck, Faulkner gibi Amerikan; Sartre, Camus, Bolland gibi Fransız; Bernard Shaw, Eliot, Russel gibi İngiliz edebiyatçı, yazar ve ozanlara verilmişti Şili'de sosyalist ozan Neruda da Nobel Edebiyat Ödülü'nü alanlann arasındaydı. Bu edebiyatçı, yazar ve ozanlar, çeşitli siyasal eğilimdeydiler. Nobel Seçici Kurulları. ödül verirken, ödül sahiplerinin siyasal düşüncelerine göre bir ayrım yapmış değillerdi. Buna karşın, Sovyet yazarı Pasternak ve Fransız yazar Sartre, çeşitli nedenlerle ödülleri kabul etmemişlerdi. Nobel Barış Ödülü'nün İsrail Başbakanlarından Begin ve Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat arasında bölüştürülmesi, o günden bugüne çeşitli nedenlerle eleştiri konusu olmuştur. VValesa'ya verilen ödül de şimdiden siyasal tartışmalara yolaçmıştır. Polonya'daki kargaşa başlayınca Papalığa Polonyalı bir din adamının seçilmesi ve VValesa'nın Batı basınında büyük ilgi görmesi ve ABD Devlet Başkanı Reagan tarafından açıkça desteklenmesi, hiç şüphesiz, siyasal amaçlar taşımaktaydı. Bloklar arası yumuşama, son yıllarda yerini bloklar arası gerginliğe terketmiştir. Polonya olayları, Papa ve Papa'ya karşı girişilen suikast girişimi de bu siyasal çerçeve içinde gelişmekteydi. Vatikan bankası İor ile ortaklıklar kuran Banco Ambrosiona kanalı ile Bağımsız Dayanışma Sendikası'na yüklü para yardımları yapılmıştı. Marcinkus adındaki Amerikalı Kardinal'in yonettigi İor, İtalya'da bir ucu İsviçre bankalanna, bir ucu da Mafya'ya uzanan bir karanlık dünyanın içinde siyasal işlevler üstlenmişti. İşçi lideri VValesa, kurulu düzene karşı isyan bayrağı açmasına karşın pek öyle acımasız baskılarla karşılaşmış değildi. Tutukluluk günlerinde balık avlayıp, pinpon oynayan VValesa zaman zaman Batı basını ile doğrudan ilişki kuracak ölçüde özgürdü. Peki ya Arjantin'deki ve Şili'deki sendika liderlerı böylesıne rahat koşullar içinde miydiler? Hayır, onların büyük çogunluğu cezaevlerindeydiler Barışçı düşünce ve özlemleri çok yönlü ve çok boyutlu bir dünya içinde görmek gerekir. Barışçı düşünceleri, siyasal yargıları ve ıdeolojileri aşan bir insanhk özlemı olarak kucaklamazsak, bu inançlardan, bu ozlemlerden, bu ilkelerden şu ya da bu siyasal düşünce ve ıdeoloji adına ödün vermiş olmaz mıyız? VValesa'yı bu kadar bağrına basan Amerikan yönetimi, Güney Amerika'da işkence evlerinde ölen ve cezaevlerindeömürtüketen Şililı, Arjantinli işçi liderleri için ne düşünmektedir acaba? Halkın oyu ile seçilen o yiğit, o soylu Devlet Başkanı Allende'nin CİA destekli bir hükümet darbesi ile alaşağı edilip öldürülmesinı, VValesa'yı alkışlayan Beyaz Saray yönetimi bilmeyiz nasıl yorumlamaktadır? Eğer özgüıiük kavgası yapanlara barış ödülleri verilecekse, önce bu ödül herkesten önce Allende'nin o inanç dolusu anısına verilmeliydi. Ve sendikal haklar için savaşanlara ödül verilecekse, o ödül, Polonya işçi sınıfı ile Şililı ve Arjantinli işçiler arasında paylaşılmalıydı. Nobel Barış Ödülü, eğer, Polonya işçi sınıfı ile birlikte, sözgelişi, Şili'deki zindanlarda yatan işçi liderlerıne verilseydi, barışın da, ödülün de anlamı daha da büyürdü. Nobel'in kendi buluşu olan dinamitlerı yerine kullanılan barış ödülleri, Şili'de, Arjantin'de siyasal inançları yüzünden hapis yatan sendika liderlerine cezaevi kapılarını açabilseydi, barışçı düşünceler daha da evrensel boyutlara ulaşırdı.. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Şililı ozan Neruda'nın dediği gibi "Bu acılar ıslak bir mendil gibi" barıştan, demokrasiden ve ınsanlıktan yana olanlann ellerinde dolaşacaktır. Şıli'den Polonya'ya kadar!. Barış, herkes için barış... Özgürlük, herkes için özgürlük... Demokrasi, herkes için demokrasi... Ege Anayasa işsiz kalan İsviçre firmasını da bu nedenle Dünya Bankası öneriyor. Ne var ki, 2 ekimden bu yana Ankarada çalışmalar yürüten 4 Dünya Bankası uzmanı "yapılan danışmanlık hizmel projesi yanlış olmuş" diyor ve işin başındaki Nepal'li Dünya Bankası uzmanı, "yeni bir firmaya yeniden bir proje yaptırmak gerek" diye tutturuyor. Ama, bu arada Türkiye henüz kullanmadığı kredinin "teminat belgesi" olarak altı ayda bir Dünya Bankası'na 326 bin dolar ödüyor. Yani, Türkiye siloyu yaptıracağına dair söz vermiş ve bu nedenle de krediyi kullanacağına ilişkin bir belge göndermiş. Şimdi, kredi gelmeden bunun karşılığını ödüyor ve bu arada yeni bir fırma arıyor. Umarız, yeni firma ihale ile bulunur... Belki birkaç başka dosya daha vardır. Bi zim vurgulamak istediğımiz şu: "Bu işler ihalesiz yapılıyor, tamam burada bir bit yenigi var" biçiminde bir değerlendiıme ya da önyargı değil. Konunun siyasal boyutu. Seçimle birlikte demokrasiye geçiş dönemi başlayacak. Amaç, artık sivil toplum kurmak. Sivil toplumda karar mekanizmalan açıkta işler. Kamu ihalelerinde ekonomik açıdan verimlilik ancak açık denetim ve açık karar süreçleriyle sağlanır. Sanayileşme ile eş anlamlı olarak kabul ettiğimiz ekonomik büyüme, yine ancak araçların doğru saptanmasıyla belirlenir. Ekonomik planlamayı artık fiilen rafa kaldıran Türkiye, ekonomik büyümenin açıkta işleyen araçlarını da unutursa, o zaman bunu daha pahalıya ödeyebilir. Bunun içindir ki, açıklık ve tartışma deniyor. Açıklık ve tartışmanm ekonomik sozlükteki karşılığı ise, "ihale" oluyor... Ulusu ve 6 (Baştarafı 1. Sayfada) Bakanı Cafer Tayyar Sadıklar, Kültür ve Turizm Bakanı tlhan Evliyaof lu, Tarırn ve Orman Bakanı Sabahattin Özbek, Imar \e İskân Bakanı Ahmet Samsunlu, Milli Savunma Bakanı Haluk Bayülken ve Devlet Bakanı İlhan Özlrak da bulundular. Turgut Sunalp, yemeğe gitmek üzere Başbakanlık Konutu'na hareket ederken, bir soru üzerine, Başbakan'a gezileri hakkında bilgi vereceğini söyledi ve şöyle konuştu: "Gezilerim hakkındaki noktai nazarlarımı Sayın Başbakan'a aktaracagım. Gezdigim il ve ilçelerde bana birçok sorun aktanldı, bunları Başbakan'a iletmem istendi. Başbakan eski arkadaşımdır. Ne zaman görmek istesem, yemekte biraraya geliriz. Bu yemekte de gezilerim hakkında kendisine bilgi verecegim". Ankara büromuzun haberine göre, Başbakan Bülend Ulusu bugün İstanbul'a geliyor. istanbul 2. bolge 1. sıradan milletvekili adayı olan Başbakan Ulusu'nun İstanbul'da MDP il ve İlçe Başkanları ile bir toplantı yapacağı öğrenildi. Ulusu'nun diğer partileri de ziyaret etmesi bekleniyor. MDP listesinden bağımsız milletvekili adayı olan 6 bakan da önümüzdeki günlerde kendi seçim çevrelerine gidecekler. Ne nedir? (Baştarafı 1. Sayfada) batı baniiyölerinın kulübu olan ve MaviBeyaz renklerle temsil edilen Tottenham, 1951 ve 1961 'de ikı kez Ingiltere Birinci Ligi, bunun dıştnda 6 kez de Federasyon Kupası 'm, 1963 'de A vrupa Kupa Galipleri Kupası, 1972'de de UEFA Kupası'm kazandı. Tottenham, tngiliz futbol tahhinde aynı yılda hem lig, hem de kupayı kazanan dört takımdan biri. Bu ustün başarısını 1961 'de gerçekleştirdi. Tottenham'ın olağanüstü başarılarından biri de 1901 'de Londra bölge lîginde oynarken tngiltere Federasyon Kupasını müzesine götürmesidir kı, bunu hiçbir takım başaramamışıır. "IVhite Hart Lane" isminde 60 bin kişilik bir stadın sahibi olan Tottenham 'ın son 50 yılda formasını giyen üntü yıldızlar arasında Greaves, D.Blanchflower, Martin Peters, MacKay, Ardilez, Hoddle vv Pet Jennigs de bulunuyor. Istanbul'un düşnıan (Baştarafı 1. Sayfada) kurtuluşunun 60. yıldönümunü büyük mutlulukla kutlarken, ö'nündt tazim ile eğiliyor ve size, şaniı Türk ordusuna şükran sunuyoruz. " yatan Caddesi'ndeki tören ise V'ali Ayaz, Korgeneral Güreş ve Belediye Başkanı Tırtıl'ın saat 11.00'de toren kıialannı denetlemeler. ve halkı selamlamaları ile başladt. Daha sonra Istiktal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekildi. İstanbul Belediye Başkanı Abduliah Tırtıl törende yaptığı konuşmada "Tarihi, milattan önce üç bin yıllanna kadar uzanan bu guzel şehrimiz yüz yıllar boyunca çok önemli tarihi olaylara sahne olmuş, bağnnda çok değişik kültürleri yeşertmiş ve dünyanın en önemli merkezlerinden biri olma özelliğini bugüne kadar muhafaza etmiştir" dedi. Tören, şukran bayrağı ve İstanbul'un duşman işgahnden kunulmasından önce ordunun son konaklamayeri olan Gebze Anibal tepesinden getiriten şükran roprağı ile bir buket çiçeğin 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Öztorun adına 3. Kolordu ve Batı Garnizon Komutanı Korgeneral Doğan Güreş 'e verilmesınden sonra, askeri birlikler, mehteran bölüğü, izciler, öğrenciler ve kuruluşların temsılcilerinin katıldtğı geçit resmi ile sona erdi. GARANTIBANKASI Döyiz Değişim Büro'muz bugünden itibaren bütün bellibaşlı dillerde hizmet veren seçkin elemanlanyla her türlü döviz değiştirme işlemleriniz için sizleri bekliyor. Yesilkcy Dıs Hatlar Terminali hde DPT: 3.5 milyon Kurum: 640 bin • Ülkemizde sağhklı işsizlik rakamları ne yazık ki yok. DPT'nin "işgucü fazlası" olarak bulduğu rakam ise son yıllarda büyük artış gösteriyor. Buna göre 1980 yılında 2 milyon 651 bin olarak belirlenen işgucü fazlası 1983 yılında 3 milyon 566 bine yükseldi. Yani işsiz sayısı son üç yılda 915 bin kişi arttı. • İş bulmak için İş ve İşçi Bulma Kurumu'na başvuranlann sayısı da sürekli artıyor. 1980 yılında Kurum'a yapılan toplam başvuru sayısı 504 binken, bu sayı 1982'de 638 bine yükseldi. İlk yedi ayında ise 396 bin oldu. • İş ve İşçi Bulma Kurumu 'nun işe yerleştirdiği işsiz sayısı ise artacağma azalıyor. 1980 yılında 164 bin kişiyi işe yerleşüren Kurum 'un işe yerleştirdiği kişi sayısınm 1982'de 151 bine düştüğü görülüyor. 1983'ün ilk yedi ayında ise Kurum aracılığıyla 87 bin kişi işe yerleştirilmiş. Kaç işsiz var? (Baştarafı 12. Sayfada) Batı \e Uoğu blokunun silah ihraeatı bolgeden bolge\e değişi>or. Doğu As\a \e Pasifik bolgesinde ABD, Âfrika'da So\\etler onde. Kuzey Afrika, Onadoğu \e Gune\ Asya'dan oluşan "Kriz Kuşağı"nda iki super devlet çekışiyorlar. Latin Amerika'da ABD'nın açık bir ustünluğu goruluyor. Sovyetlerin bu bolgeye girişi yeni bir ola>. Silah satın alan Üçuncu Dünva ülkelerinin çoğunun komşulanyla çeşitli uyuşmazlıkları bulunuyor. Savaş halinde olan İıan ve lrak silah alımı için uluslararası phasada mevcut tıım olanaklardan vararlanıvor. Örneğin, geçtiğimi? günlerde ABD'de bir grup i^ adamı lran'a gizlice gelişmiş silahlar satnıav a çalışiıklan gerekçesiyle tutuklandı. Uçüncü Dünya ülkelerinin kimileri de genel olarak gınenliklerini arttırnıak ya da prestij sağlamak anıacnla silah alımlarını surduıüvor. Bunların bazılarınm satın aldığı gelişmiş silahları kullanacak altyapısı ve personeli bulunnıu\or. Sınırlı gelirlerin buyuk bir bolunıunun silah alımlarında kullanılmaM, Üçuncu Dünya ülkelerinin gelişme/kalkınma çabalaruu önemli bir köstek dııruıııunda. Araştırmalara gore. sağhk ve eğitime harcanan para, öıııeğin Surive'de askeri harcamaların ^o30'u oranmda. Bu oran Pakistan'da *o47, Burma"da r o 6 8 . Hindistaıî'da ^ 1 5 2 . Ucüncü Dünya'da bir vandaıı yokiiılluk anarken, bir vaıulaıı Ja tepoden tırnağa iilahlanııı.ı >ıırnıekıe. Uçüncü m •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle