18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Banka faizini beğenmeyen tasarrufçu seçenek bulamıyor YORUM Ekenorai Servisi Tasarruf sahibinin parasım bankada tutarak enflasyona karşı korunması ya da gerçek anlamda "ek gelir" sağlaması giderek olanaksızlaşırken banka dışındaki seçeneklerin geniş bir tasarrufçu kitlesi için çekici hale getirilmesi de bir türlü saglanamıyor. Tahvil seçeneğinin ustünlüklerinden, tasarrufların asıl hisse senedine yönlendirilmesi gereğinden hep söz ediliyor ama ne geniş çapta tahvil ihracı ve pazarlanması sağlanabiliyor, ne'de yeniden değerlemeden yararlanarak milyarlarca liralık hisse senedi ihraç eden kuruluşlann hisseleri sıradan tasarruf sahibinin eline gecebiliyor. Mülkiyetin yay „ , , j . ı..i : . i,.ıı,. . n i m o n n . gmlaştırılmasından, şirketlerin halka açılmasından her fırsatta dem vuranlar da bu durumu seyretmeye devam ediyorlar. 4 EKİM 1983 EKONOMİ CUMHURİYET/9 1983 yılı enflasyonu, hangi rakamı esas alırsak alalım yüzde 30 dolayında gerçekleşecek. Buna karşılık tasarruf sahibinin bankalardan alabileceği azami net faiz yüzde 32. Bu durumda vatandaşın parasını bankada tutarak enflasyona karşı komması ve hele gerçek anlamda blr ek gelir sağlaması son derece zorlaşıyor. Aracı kuruluşlar eliyle pazarlanan özel sektör tahvillerine yatırım yaparak yılda yüzde 38 dola uınJî hir npt oplir plHpptmpk mıimkfın ama 1 yında bir net o<*Hr elde etmek mümkün ama 9 8 ' yılınm ilk dokuz ayında ınraç edilen özel sektör tahvili tutarı ancak 13.4 milyar Urayı buluyor ve bu tahvil portföyüyle geniş bir tasarrufçu grubun talebini karşılamak olanaksız görünüyor. Ayrıca sıradan vatandaşın yaşadığı deneylerin sonucunda "tahvil" sözcüğüne karşı kuşkusu da henüz tamamen giderilememiş darumda. Yoğun ilgi gören Emlâk Kredi Bankası'run yüzde 34 net faizli t?hvillerinin hemen satılan 5 milyarlık ilk partisinden sonra ikinci partisi henüz çıkanlamadı. Öte yandan, Atatürk Barajı ve İkinci Boğaz Köprüsü gibi büyük projelerin finans irin va da kâr manı için halka tahvil ya da kâr garantili hisse senedi satılması gibi önerîler de bir türlü gerçekleşemedi. Hisse senetleri piyasası ise yeniden değerlemenin sağladığı yeni olanaklara karşın çok dar bir büyük tasarruf sahibi grubun dışında yaygın bir gruba yatırım olanağı sağlayamadı. 1982 yılında yaklaşık 110 milyar, "983'ün ilk yansında ise 58 milyar liralık yeni hisse senedi ihracı olurken bunlann çok büyük bölümü gene eski ortaklann elinde son buldu, parasına verimli ve sağlam bir yatırım olanağı arayan tasarruf sahibine ulaşamadı. YALÇIN DOGAN Özal'ın Bitmeyen "Kritik" Yılları!.. Anavatan Partisi lideri Turgut Özal'ın garip kadrosu gelecege yönelik yogun ipuçları veriyor. "Genç, dinamik" olarak tanrtılan kadralar, aslında tümüyle bilinenleri sergiliyor. Kadronun garipliği bilinmeyenlerin çokluğundan değil, her potada eriyenlerin karmaşasını sergilemesinden kaynakianıyor. Milletvekili adaylarına bakıldığında Ana Parti doğuda sözü geçen toprak sahiplerine ve onların uzantılanna yer vermiş. Dogunun yüzyıllardır kemikleşen ilişkiier ağında yönlendirici noktalarda bulunanlar Özal'ın partisinde. Batıdaki kadrolara göz attığınızda. işadamları, sermayedarlar, girişimciler, ihracatçılar ve bunlarla bağlantılı olanlar yine Turgut Özal'ın adaylan arasında yer alıyor. Özal'ın adayları arasında üçüncü bir grup d a h a var. Genç teknisyenler ekibi. iyi eğitim görmüş, liberal ekonomiye inanmış dinamik bir ekip. İşte, bunlann görevi de, doğunun yerel anlamda etkin kişileri ile batının " ç a ğ d a ş " girişimcileri, işadamları arasında bağlantı kurmak, birbirinden farklı gruplar arasında köprü oluşturmak. Yaşama biçimi, dünyayı algılama yöntemi, olayları yönlendirmede değişik görüş ve yapılara sahip bu iki insan tipi t bu iki sosyal farklılık arasında uyum sağlamaya çalışmak Özal'ın "genç teknisyenler" grubuna düşüyor. Kadrolann bu karmaşasından ortaya "yenibir uvum" çıkarmaya çalışan Özal'ın kendisi de İstanbul Fatih'ten aday. Neden Fatih'ten aday?.. Hemen hergün basında kendtsine yer verilen Turgut Özal geçenlerde ekonomik bir konuda yöneltilen soruya şu karşılığı veriyor: "7984 kritik bir yıl olacak." Bizim bildiğimizden bu yana, Özal son yıllarda her yıl için aynı sözü kullandı. Kendisınin ağzından "7980 yılı kritik bir yıldır"sözünü 80'lerde duyduk. Daha sonra 1981 "kritik yıl" oldu. Derken 1982'deki 4lkritik yılı" 1983 izledi. Şimdi "kritik" olma sırası 1984'de. Nedir "kritik"yıl?.. Ölçüsü nedir "krirs" yılın?.. Hepsinden önemlisi, bu yıllar "kimler" için "kritik" olmuştur?.. Şimdiden sonra "kimler" için "kritik" olacaktır?.. Özal'ın geçmişteki uygulamaları, düşünce biçimi, dış dünyadan ithal ettiği reçetelere bakıldığında şu görülüyor: Kritik yıl dar gelirliler, işçiler, memurlar ve özetle orta sınıf içindir. Ortanın altındaki sınıf içindir. Devalüasyonlar, paranın dış değerindeki kayıp sürecektir. Ücretler dondurutacak ya d a düşürülecektir. Ve emekleriyte geçinenler için "kritik yıllar" Özal yönetime gelirse. sürüp gidecektir. Evet, 24 Ocak Kararlanndan sonra çift fiyat kalkmıştır. Yağ ve petrol bulunur olmuş, ihracatta kaynağı araştmlmak koşuluyla artış gözlenmtştir. Ama, bu her ekonomik bunalım döneminin tipik olgularıdır. Ekonomik bunalımdan çıkışlarda alınan önlemler önce sermaye birikimine, sonra ihracat artışına öncelik veriyor. Türkiye'de de son üçdört yıldır yaşanan budur. Türkiye'de son yıllarda gelir farklan derinleşmiştir. Bir yarv da ücret artışları sınırlanırken, orta ve küçük işletmeler arka arkaya silinirken, büyük işletmelerde yüzde 450'lere ulaşan kârlar görülmüştür. Dar gelirliler kemer sıkmış, belli sermaye gruplarının kârları daha da artmıştır. 1980'den bu yana yaşanan "kritik" yılların "kimler" için geçerli olduğu ortada. Özal'ın partisi seçimleri kazanıp iktidara gelirse 1984 yılı yine dar gelirliler ve orta stnıf için "kritik" yıl olacaktır Ve ekonomi de hep "kritik yıl" diye diye emeği ile geçinenlere yüklenilecektir. Özal'ın kadrosuna bakıldığında 1984 zaten kimler için "kritik" olacak, kimler için olmayacak, bu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Aslında Özal'ın kadroları ekonomiden hukuka, çalışma yaşamından temsil edilen dünya görüşüne dek tüm alanlarda "nasıl bir uygulamanın" gerçekleşebileceğini çok iyi anlattyor. Günün aynası Altın, son bir yıldır ilk kez 400 doların altına düştü Ekonomi Servisi Altın, son bir yıldır ilk kez 400 dolann altına düştü ve dünya borsalarında dün 393 dolardan işlem gördu. Türkiye'de de attın fiyatlarında gerileme kaydedildi. Altın fiyatlarında bir hafta önce başlayan düşüş eğilimi dün aniden hızlandı. Dünya borsalarında cuma gününü 406 dolarla kapayan bir ons altın, dün sabah 13 dolara yakın geriledi ve 393 . dolara kadar indi. Böylece, altın, son bir yıldır ilk kez "psikolojik sınır" diye nitelenen 400 dolann altına düştü. Dolann değer kaybetmesine ve dünya çapmda siyasal ve ekonomik istikrarsızlığın sürmesine rağmen altınm düşmesi uzmanlarca "şaşırtıcı" olarak nitelendi. Uzmanlar bu düşüşe neden bulamadılar. Türkiye'de de dün altın fiyat lan geriledi. Cumhuriyet altını 200, külçe altın da 25 lira değer yitirdi. Böylece Cumhuriyet altın 27 bin, külçe altın da 3700 lira sınınnın altına düşmüş oldu. Vatandaşın hisse senedi alma şansı yoh Şirketlerden hisse almak isteyen sıradan vatandas, hisse senedi satışlanmn "kapalı de\re" yapılmasmdan yakıtuyor. lani satışlarda öncelik, şirket ve bağlı kuruluşlannın üst düıey yetkililerine veriliyor. Kâmil Ertem kuyruk çilesini şöyle anlattı: "Kuruluşlar sermaye arttıracaklannı açıklıyorlar. Biz de hisse almak için kuyruğu giriyonız. Bazen, geceden bile geldiğimiz oluyor. Saat 8.30'da mesai başlıyor. Biz de tamam şimdi satış başlayacak diye düşünüyoruz. Ama nerede! 8.30'dan 10.30'a kadar şirketin ya da bağlı şirketlerin personeline yapılıyor satışlar. Genellikle üst düzey personeline tabii. Müdürlerle koordinatörlerin arabalan birer ikiser geliyor. Böylece hisselerin büyük bölümü satılmış oluyor. Bîr de banker furyası var. Bankerler ya icerdeki memurlan ayarlayarak. ya da adamlannı sıraya sokarak büyük miktarda hisse ahyoriar. Bir örnek vereyim. Ben " . . . " şirketinin hisselerinden 1 tane alabildim. Banker " . . . " ise aynı gün 1000 tane satın aldı. Gerekirse nominal değerinin biraz üstünde vererek. Bu furya da bitince. sıradakilere yani bize 20 dakikalık satış yapıyorlar. Ayıp olmasın diye. Bir keresinde 35. sıradaydım. Sıra bana ulaşmadı bile." Anlaşılan kuyruktaki tasarrufçuların önemlice bir bölümü bankerlerin adamı. Peki, hisse senedi fiyatlarındaki yükselişle bankerlerin yoğun alımının bir ilgisi var mı? "Var tabii. Bankerler fazla alım yapıyorlar ve bunları ellerinden çıkarmak için bu şirketin hisseleri bu kadar yUkseldi, şu şirketinkiler şu kadar yükseldi diye açıklama yapıyorlar. Ayrıca, bir inceleyin aynı hisse senedinin fiyatı bir bankerden diğerine çok değişiyor. Bazen birinde artarken diğerinde düşüyor. Aynı mal neden bu kadar degişik fiyattan işlem görüyor? Neden mi? Söyleyeyim. Çünkü biri elinden çıkarmak istiyor, digeri buna gerek görmüyor da ondan." MURAT KÖPRÜ Türkiye'de tasarruf sahibi, yıllar boyunca hisse senedi piyasasmdan uzak durdu. Tasarrufçu, içinde " z a r a r " yani kaybetme ögesini de banndıran bir alana yatırım yapmak yerine, düzenîi gelir getiren alanlan tercih etti. Tabii, bu tercihin Türkiye'de işlerliği olan bir menkul kıymetler borsası bulunmaması, şirketler hakkında bilgi edinme güçlükleri gibi haklı nedenleri de vardı. Bununla birlikte, son bir yıldır hisse senedi piyasasına yönelik ilginin filizlenmeye başladığı dikkati çekiyor. Hisse senetlerine olan talep artıyor, hisse senedi fiyatları sürekli yükselen bir grafik izliyor. Talebin büyük ölçüde hisseleri alıp kârla devretmek isteyen bankerlerden kaynaklandığı bir gerçek. Yine de hisse senedine yatırım yapmak isteyen merakİıların sayısı yavaş da olsa artış kaydediyor. Hatta, bazı şirketlerin önünde "hisse senedi ku>ruklan" bile oluşmaya başladı. Dolmuş kuyruklan kadar uzun olmasa da... Ne yazık ki hisse senedi ihraç eden şirketler bu ilgiyi körükleyecek bir davranış içinde bulunmuyorlar. Aksine, bu piyasaya yönelmeye başlayan küçük tasarrufçuyu uzaklaştıracak bazı olumsuz uygulamalara bile rastlamak mümkün. Birkaç hisse senedi almak için saatlerce kuyrukta beklemeyi göze alan tasarrufçu, önceliğin şirket ileri gelenlerine ve bankerİere verilmesinden yakınıyor. Bu konudaki yakınmalara kulak kabartalım dedik ve şansımı Reaganhn başdanışmam Feldstein: Dolann düşüşü ynvaş olacak Ekonomi Servisi ABD'de Ekonomik Danışmanlar Konseyi'nin başı Martin Feldstein, yüksek düzeydeki dış ticaret açığına rağmen dolarda hızlı bir düşüş beklemediklerini söyledi. Dolann güçlü olmasının temelinde bütçe açığının yattığını belirtejı Feldstein "Bu nedenle artan dış ticaret açığının dolar üstündeki etkisi sınırlı kalacaktır" dedi. Feldstein, ABD'nin dış ticaret açığının bu yıl 6070 milyar dolara, gelecek yıl sonunda da 100 milyar dolara ulaşacağını söyledi ve şöyle konuştu: "Rekor bütçe açığı ve yüksek fairoranlan dikkate alındıgında. önümüzdeki yıl boyunca dolann yalnızca yüzde 4 oranında düşmesini bekliyonız." Cam fiyatlarına yüzde 9 oranında zam yapıldı İSTANBUL (THA) Cam eşya fiyatlarına yüzde 9 oramnda zam yapıldığı açıklandı. Türkiye Şişe Cam Fabrikalan Genel Müdür Yardımcısı Remzi Ormancı, THA muhabirine yapttğı açıklamada, cam eşyalara en son haziran başlarında yüzde 1921 oranında zam yapıldığını belirterek "Artan maliyeller karşısında yeniden zam yapmak zonında kaldık. Özellikle hammadde ve fuel oil fiyatlanna gelen zamlar maliyetlerimizi artırdı" dedi. Ormancı yapılan zammın cam ile ilgili bütün maddelere yansıyacağını ancak artış miktannın genel fiyat artışının altında kalması nedeniyle tüketimin azalacağını sanmadığmı bildirdi. KAMİL ERTEM: Hisse senedi almak için şirket kapısında kuyrnga giriyonız. Beklemeye başlıyoruz. Bize hic itibar edilmeden, satışların büyük bölümü şirket yöneticilerine, müdürterine >apılıyor. Sonra da banker furyası geliyor. Bize de ayıp olmasın diye 10 dakikalık satış yapılıyor. za piyasayı oldukça yakından tanıyan birine " ç a t t ı k " . Kâmil Ertem'e hisse senedi ihraç eden hemen her şirketin kapısında rastlayabilirsiniz. Ertem, "damlaya damlaya göl olur" örneği, bir ondan, beş ondan derken 27 şirketten hisse almış. Kendi deyimine göre "çocuklannın gelecefini bisselerle güvence altına alma" yolunu seçmiş. Kâmil Ertem'in hisse senedi merakmı görünce"Acabavatanmeraıunı gorunce /»»o»>»».•taşta hisse senedi piyasası bilinci mi oluşuyor?" diye sormadan edemedik. Ama, Ertem'in merakının bir dönem bu piyasanın içinde çalışmış olmasından kaynaklandığını anladık. Ertem "196067 döneminde Cevher Özden'in tezgâhtarlıgını yaptım" diyor ve bundan sonra da bir süre benzer işlerde çahştığını söylüyor. Ama şimdi, yalnızca bir vatandas olarak ilgileniyor bu piyasayla. uu „ . , « « , . . . 3 mm'den 10 mm'yv kadar siyah saca 29 lira zam geldi Ekonomi Servisi 3 mm'den 10 mm'ye kadar olan siyah saclarda kiloda 29 lira arasında fiyat artışı oldu. Fiyat artışlarına neden olarak piyasadaki mal darlığı gösteriliyor. Ereğli'den iç piyasaya kısith miktarlarda mal verilmesinin ve ilgili malı büyük ölçüde ellerinde toplayan Istanbullu sanayicilerin yüksek fiyat vermelerinin piyasayı etkilediği belirtiliyor. Siyah sac piyasalannda özellikle inşaatçılann talep ettiği 5 mm'lik sac darlığı çekiliyor. Halen piyasalarda, 2 mm siyah saclar 110115, 2.5 mm'likler 105110, 3 mm'likler 100105. 4.510 mm saclar ise 100103 lira arasında işlem görüyor. Adanalı beş sanayicinin ortak görüşü: "Pamuk piyusasını kara para karıştırdı" AHANA. (UBA) KütlüoiADAN A, (UBAi Kütlü piyasasmdaki değişiklikleri değerlendiren Adanalı 5 sanayici pamuk piyasasının alt üst olmasına kara paranın neden olduğu konusunda görüş birliğine vardılar. Alımlarda, kara paranın sağhksız bir fıyat artışı doğurduğunu belirten işadamları, bunun önlenebilmesi için, Çukobirlik'in esnek davranması ve devletin de bu konuda gerekli önlemleri almasım masınt istediler. 5 sanayicimizin pamuk alımlan konusundaki görüşleri şöyle: Ali Milli (Pamik Genel Müdürü): "Fiyatlar bir ay önceye göre düştü. Stoklan olmayan tekstil fabrikalan 335 liraya kadar lift pamuk aldılar. Kütlü fiyatları da böylece 145 liraya fırladı. Büyük para sahibi bazı tüccar ile çırçırçılar üreticiden kestikleri yüzde S stobajlan ceple5 stobailan çeplerine indirerek piyasayı istikrarsız duruma düşürdüler. Adana Ceyhan Tarsus, Hatay ve Kahramanmaraş'ta faturasu satışlar başladı. Pamuk piyasasına doktor, mühendis, eczacı olanlar bile girdi. ihracat kredileri hem çok pahalı aem oe yetersiz duruma geldi." Recai Mercimek (Mercimek A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı): "Pamugu pesin "Pamu&u peşin olarak 130135 lira arasından alıyorduk, tç piyasadaki artış, dış piyasadaki yükselmeden meydana geldi. Çebine ber para koyan pamuk almaya kalkıştı. Pahalı kütlüucuz pamuk orlamı dogdu. Taban fiyatı mutlaka 110 ve> ya 120 lira olarak açıklanmalıdır. thracalçılar hesaplannı 90 liradan yapıyorlar. Alivre alışlara giriyorlar. Gerçek tüccar ve sanayiciler ise piyasa gelişmelerini izlemekten öte girişimlerde bulunmuyorlar." Fehmi Coşkuntuncel (Çoşkunlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı): "Kütlü alımı 130135 liradan yapılmaktadır. Bu fiyat hem ticaret borsası hem de dünya piyasalannın öngördüğünden yüksektir. Şu günlerde, piyasa istikrarsız ve pamugu n geleceği de meçhuldür. Herkes pamuk alımına girdi. Çukobirlik ise, ne yaptığını bilmiyor. Kooperaüf midir, fabrika mıdır, sanayi kuruluşu mudur?" Tekin Kamışlı (Kamış Yağ Fabrikası Sahibi): "Telaşlı bir alım kampanyası sürdürülüyor. Her yıl altın veya mevduat sertifikasına yatırılan paranın pamuğa yatınlması bu durumu doğurdu. Şu anda kütlü ile pamuk fiyatları arasında denge, çırçırçıların zarar edeceği bir durumdadır. Avrıca Ege pamuğuna uygulanan yüksek fon, pamuk ihracatının tamamen Çukurova pamuğuna dönüşmesine yolaçtı. Sonuçta üretici tatmin olmuştur ama Çukobirliğin davranışı pamuk spekülatörlerinin ekraeğine yağ surmüştür." Erdoşan Nişanoğlu (Nişanoğlu A.Ş. İhracat ve Ithalat Müdürü): "Pamuk ve kütlü piyasasında kara para nedeniyle hesapsız alımlar yapan çırçtrcüar zarardadır. Amerika pamuk ekim alanını daraltlıkça, tüm ulkelerin fiyatları anormal arltı." DÜNYADA NELER OLUYOR? Bu yıl şampaııya bol ve ucus Şampanya fiyatlarının, ürün boîluğu nedeniyle düşmesi bekleniyor. Fransız Şampanya Üreticileri Birliği bu yıl şampanya üretiminin 270300 milyon şişe dolayında gerçekleşeceğini tahmin ediyorlar. Geçen yıl bu miktar 240 milyon şişeydi. Bu arada, sonbahar yağmurlarının gereğinden fazla olmasının kalitevi düşüreceği belirtiliyor. Çorbalı: Banker krizi gayrimenkule rağbeti arttırdı tstanbul Haber Servisi Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Halim Çorbalı "Banker krizinden sonra gayrimenkule olan talep arttı" dedi. Çorbalı "Tapu sicil muhafızlıklan"nın, "Tapu sicil müdürlükleri" olarak değiştirileceğini açıkladı. İstanbul Bursa grup tapu sicil müdürlükleri semineri İstanbul Halk Eğitim Merkezi'nde çahşmalarına başladı. Seminerin açış konuşmasını yapan İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, "tnsanda doğuştan var olan sahip olma arzusunun zamanla artarak, menkul ve gayrimenkule yöneldiğini, buna bağlı olarak tapu ve kadastro işlemlerinin büyük önem taşıdığını" söyledi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Halim Çorbalı, banker krizinden sonra gayrimenkule talebin arttığını beürtti ve "Son 2 yıldır iş artışı ile karşı karsıyayız. Mülkiyete yöneJik isteklerin gün geçtikçe artması, bize düşen görevleri de artırmaktadır" dedi. Türkiye'deki bazı örnekleri hatırlatıyor ŞilTde "bırakın yapsınlar" yıldızı Vial, 160 milyar borçla battı Ekonomi Servisi Şili'de "Vial tmparatorluğu"nun yaklaşık 160 milyar liralık bir borç yükü altında çökuşü Türkiye'deki bazı örneklere benzerliği yönünden dikkati çekiyor. Allende'nin katledilmesinden sonra Şili ekonomisinin yönetimine ağırlığını koyan Milton Friedman'ın öğrencisi "Şikago delikanhlan"nın desteği ve hoşgörüsüyle hızla büyüyen Vial İmparatorluğu'nun çöküşü "bırakınız yapsınlar" felsefesini sonuna kadar götürmenin nelere mal olabileceğini göstermesi açısından da ilginç bir örnek oluşturuyor. California Üniversitesi'ni bitirdikten sonra 1960 yılında Hipotecario Bankası'nın hisselerini toplayarak bu bankayı ele geçiren Javier Vial, daha sonra bankadan kendi şirketlerine kredi dağıtarak bu şirketleri büyütmeye başladı. Aİlende döneminde pek çok Şilili kapitalist korkup ülkeyi terkederken cesaretle işinin başında kalan Vial Allende'nin öldürülmesinden sonra imparatorluğunu büyük bir hızla genişletmeye başladı. Pinochet cuntasının ekonomiyi emanet ettiği Şikago delikanlılan da Vial gibilerin hızlı yükselmesini "serbest teşebbüsün zaferi" olarak yorumluyor, Vial'in ele geçirdiğ banka ve bankerlik kuruluşlannın sorumsuzca mevduat toplayıp kendi grup şirketlerine keyfi olarak dağıtmasına ses çıkarmıyorlardı. Vial ise askeri yönetimin satışa çıkardığı devlet kuruluşlarını ucuza kapatarak imparatorluğunu genişletiyordu. Javier Vial'in etkileyici kişiliği ve kısa sürede gösterdiği gelişme yabancı bankacıların da gözünü kamaştırıyor, birçok ülkeyi kredi vermek için bin dereden su getiren yabancı bankalar, Vial İmparatorlugu'na 500 milderek dramatik bir komediye dönüşürken, Vial'in panltısı da gölgelenmeye başlıyor, kâğıttan imparatorluğu zangır zangır sallanıyordu. Şikago delikanlılannın döviz kurunu sabit tutarken koruma duvarlannı indirmeleri ithâl mallarının Şili pazannı işgal etmesine yol açıyor, ekonomi tek bir yılda yüzde 14 daralırken enflasyonla birlikte yükselen faiz oranları Vial'in bankalarım da güç duruma sokuyordu. Mali kuruluşlarının zor duruma düşmesi bu kuruluşlardan kaynak aktarılarak ayakta tutulan Vial'in diğer şirketlerini de zor duruma düşürüyor, Vial 650 milyon dolar (yaklaşık 160 milyar lira) borçla "ödeme güclüğü" içine düştüğünü kabul etmek zorunda kalıyordu. OPEC açık vermeye başladı OPEC ülkelerinin cari işlemler açığının yıl sonunda 20 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl 2 milyar dolar açık veren cari işlemler dengesinin 1980 yıhndaki bilançosu 110 milyar dolarhk fazlaydı. ABD sanayiinde işler iyi ABD'de sanayideki kapasite kullanım oranı 21 aydan beri en yüksek düzeyine ulaştı. Ağustosta yüzde 76.7 olarak gerçekleşen kapasite kullanımı en son 1981 kasımında yüzde 77 oranını aşmıştı. Bu yükseliş büyük ölçüde otomobil sanayiindeki kapasitenin artmasından kavnaklandı. DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi l ABD Dolan I Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilirti 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 İsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 ttalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 Sorveç Kronu 1 S. Arabisıan Riyali Döviz Alış 243.10 218.50 13.20 92.75 4.57 25.69 30.50 82.94 31.21 115.13 15.30 104.16 197.43 837.82 361.78 33.18 69.86 Döviz Satış 247.96 222,87 13.46 94.61 4.66 26.21 31.11 84.60 31.83 117.43 15.61 106.24 201.38 854. S8 369.02 33.84 71.25 Efektif Ahş 243.10 207,57 13.20 92.75 4.34 25.69 30.50 82.94 31.21 115.13 14.54 98.95 187.56 795.93 361.78 31.52 66.36 Efektif Satış 250.39 225.05 13.59 95.53 4.71 26.47 31.41 85.43 32.14 118.59 15.76 107.28 203.36 862.95 372.63 34.17 71.95 İngiltere'de enflasyon cıvıttı tntlasyona karşı mücadeleyi en önde yürüten ülkelerden tngiltere'de enflasyon oranı üstüste iki ay yükseldi. Haziran ayında yüzde 3.7'ye inen yıllık enflasyon oranı önce temmuzda yüzde 4.2'ye sonra da, ağustosta yüzde 4.6'ya tırmandı. Güney Kore: Başarıh borçlıı Batı Asya'nm en borçlu ülkesi G. Kore, uluslararası piyasalardan borç bulmakta güçlük çekmiyor. Geçenlerde G. Kore, Japonya, Dünya Bankası'nda ABD'den sonra en çok sozü geçen ülke durumuna geliyor. Dünya Bankası'na bağlı 1DA Kurumu'nun fonlannda yapılması düşünülen 12 milyar dolarhk art<nmın yüzde 1516'sını Jabir bankalar konsorsiyumundan 500 milyon dolar aldı. Bankaların, bu ülkeye kredi verme konusunda yarıştıklan gozlendi. ponya karşılayacak. Bu da Japonya'yı bankanın en büyük i!;inci hissedarı durumuna setirecek. Bilindiği gibi, Dünya Bankası'nda ülkeler katkıları oranında söz sahibi oluyorlar. zeye ula>arak 3.76 milyar dolara çıkan fazlaya gore üçte bir oranında azalma anlamına gelivor Javier Vial yon dolar kredi açmaktan geri durmuyorlardı. Başansının simgesi olarak Santiago'nun en yüksek gökdelenini yaptıran 49 yaşındaki Vial, madenciükten çiftliklere, süper market şirketlerinden balıkçıhk fılolanna kadar elliden fazla şirkete hükmediyor. Şili ekonomisinin yalancı mucizesi içinde gerçek bir pırlanta gibi parlıyordu. Ne var ki, 1981 yılından sonra Şili'nin ekonomik mucizesi gi Dünya Bankasrnda yeni ÇAPRAZ KURLAB / ABD DOLARI 18.4166 Avusturya Şilini 2.6210 B. Alman Markı 53.1947 Belçika Frangı 9.4628 Danimarka Kronu 7.9704 Fransız Frangı 2.9310 Hollanda Florini 2.7891 İsveç Kronu 2.1115 İsviçre Frangı 1588.88 İtalyan Lireti 233.39 Japon Yeni 7.3267 Sorveç Kronu 3.4798 S. . Arabis. Riyali 1 Avustralya Dolan ABD DOLARI 0.8988 1 Kuveyt Dinarı ABD DOLARI 3.4464 1 Sterlin ABD DOLARI 1.4882 Sonunda Şili yönetimi, diğer bazı bankalarla birlikte ViaFin bankalarına da el koydu ve ülkenin dört büyük sermaye grubuna bir kurtarır.a operasyonu önerdi. Ne var ki, Vial bunu da kabul etmedi. Hızla yükselme hırsının bedelini hızla çöken imparatorluğun enkazı arasından kurtulmaya çabalayarak ödemeye çalışan Vial, grubunu yeniden toparlayarak eski günlere kavuşacağını ileri sürüvor. Japonyu'nın ticaret fazlası eksildi Japonya'nın dış ticareti ağostosta 2.45 milyar dolar fazla verdi. Bu, temmuz avında rekor dü Faralyulı: Işçinin hayat seviyesi verimlilikle İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu fîrşkanı Ersin Faralyalı, "Çalışma hayatımızın her kademtsinde ve her sektörde verimliligi arttırmak, sanayide mevcut kurulu kapasiteden azami istifade yanında, gelir dağılımını düzeltmek ve istihdam seviyesini yüksellmek gibi hedefiere bizi götürür" dedi. Dışa açılma çabaları içinde olan Türkiye ekonomisinin dış rekabet ile karşılaştığı bu dönemde işletmelerin verimlilik sorununun çözümlenmesi gereğine değinen Ersin Faralyalı, " P r o duktivite, herşeyden önce istihdam edilen kaynaklann etkin kullanımı, daha açık ifadeyle mümkün olan en az gerçek maliyetle en çok mal ve hizmet uretimini sağlamak sorunu olarak anlaşılmaktadır" dedi. Faralyalı acıklamasını şöyle sürdürdü: "Emek verimliligi, ücret politikasında oynadığı rol ile hayat standartının yükselmesi ve sosyal dengelerin kurulması açısından özel bir önem kazanmaktadır. Yüksek verimlilik, kendi başına bir araç değil, sosyal gelişmeyi kolaylaştıracak bir amaç niteliğindedir. Nilekim, emek verimliliğinin yüksek olduğu ülkelerde işçilerin hayat seviyelerinin de yüksek olduğu gerçeği, bu ilişkiyi açıkça ortaya koymaktadır." Teknolojik gelişmelerin yakından izlenmesi gerçeğine de işaret eden Faralyalı görüşlerini şöyle sıraladr. Bu bilince sahip bir işçi kesiminin, dinamik ve ileri görüşlu işletme yonetiminin önemi başta gelmekle birlikte devletip de yetıiliklere açık ve bunun için ol artar verişli bir ortamın oluşmasını leşvik edici politikalar izlemesi gerekmektedir." Faralyalı, yüksek fai? oranlaii \e ağır kredi koşullan başhca bclirtisi olan sermaye yetersizliğini aşabilmek için mevcut tasarruf potan>iycliniıı venmli alanlara akıaracak kurunilann olıışturulmasına bağlı olduğunu bclirııi ALTIN GÜMÜS FİYATLARI 41,f Cumhuriyet Resat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Gümuş 26.800 26.500 3.670 3.340 91.00 Satıs 26.900 27.500 3.680 3.460 93.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle