25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Belediye, sandalda satış yapanların balıklarını Çocuk Esîrgeme'ye verdi Üskiidar vapur iskelesi yakınında balık satışı yapan balıkçılar belediye zabıtasının aldığı balıklar yiiziinden binlerce lira zarara uğradıklarını belirttiler. tstanbul Haber Servisi Üsküdar'da Belediye Zabıtalan, balıkçılardan aldığı 197 palamut ve 72 adet kofanayı Çocuk Esirgeme Kurumu'na verdi. Üskiidar vapur iskelesi yanında motarlarda balık satan balıkçılar binlerce lira zarara uğradıklarını belirterek "Yasak bir şey yapıyorsak cezamızı çekelim. Baİıkları alıp götıirmek de ne oluyor." dediler. Belediye tarafından iskelelerde balık satışlarının yasaklanması üzerine, satışa devam eden balıkçıların balıklanna el konmaya başlandı. Önceki gun Üskudar'da 50 kadar zabıta memumnun yaptığı baskın sonucunda 197 palamut ve 72 adet kofanaya el kondu. El konan balıklar daha sonra Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu Üskudar Ilkokul Yurdu'na verildi. Bu uygulamadan dolayı binlerce lira zarara uğradıklarını belirten balıkçılar olayı şoyle anlattılar: Erdoğan Gökdagöz (23) 15 senedir baiıkçıük yapanm, hayatımda böyle şey görmedim. Gelip zorla balıklanmızı alıp Esirgeme Kurumu'na veriyorlar. Ya bizim çocuklan kim esirgeyecek. O gün iskelede balık satışı serbest diye haber geldi. Meğer bir tuzakmış. İskelede balık satmaya başladığımız anda zabıtalar uzerimize geldi. 72 adet kofana ile 30 adet palamutumu aldılar. Karşılığında hiçbir belge vermediler. 33 bin lira zarınm var. Balıklann Kuruma teslimi sırasında bana da belge verilmesini istediğim zaman bir zabıta küfür ederek iki üç yumruk vurdu. Kadir Maçuk (40) Karımın kolundaki bilezikleri, evdeki televizyonu satıp tekne almıştım. Bu tekne sahilde balık satmaktan başka bir işe yaramaz. Şimdi çuruyup gidecek. Bu arada Belediye yetkilileri uygulama karşısında, balıkçılan defalarca uyardıklanru son çare olarak da balıkları toplamak zorunda kaldıklanm belirttiler. tskele yanlarında balık satılan teknelerin görüntüyü bozduğunu soyleyen Belediye yetkilileri "Balıkçıları cezalandırmak" amacıyla balıkları toplayıp Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışladıklarını söylediler. Sahibi: Cnnbariyel Matbaacılık ve Gazeıecilik Turk Anonım Şirketı adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru: Esüne Uşakhgil. Yaa lşlen Muduru: Ofcay Gooensm, • Yazı Işleri Mudıır Yardımcisı: Ahmrl Koruban, Habcr Merkezı Muduru: Yalrın Bayer. Sayfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar. TAJCVlM 2 Ekim 1983 Imsak: 5.13 Günes: 6.55 Temsılaler ANKARA. Yalçm Dofaa, İZMIR Hikmel Çetinkaya. ADANA: Mrhmet Mercaa. • Servıs Şejlerı Istanbul Haberlerı Sdahatlin Guler, Diş Haberler Ergun Balcı, Ekonomr Osman Ulagay, Yun Haberlerı Barbaros Gençak, Kullur: Aydın Encç, Magazın. Yalcm Pekşen, Spor Danışmam: Abdulkadir Yucelıaan, Duzeltme: Refik Durbaş.Araşıırma Şahia Alpay. Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehir, Td: 175825175866, Idare: 183335, • lımir: Halıı Zıya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Alaturk Caddesı. T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyrt Matbaacıhk ve Gazeıecilik T. A.Ş. Turk OcağıCad. 39/41, Cagaloğlu, Ist PK 246Isl. Tel: 5209703 Telex: 22246 Öğle: 13.03 Ikindı: 16.21 Akşam: 18.51 Yatsı: 20.22 Denktaş, Kipriyanu'ya "Zirve" önerdi Dış Haberier Servisi KTFD Başkanı Rauf Denktaş dun Nevv York'ta BM Genei Sekreteri Perez de Cuellar ile göruştu. Denktaş göruşme sırasında Rum lider Spiros Kipriyanu'ya bir Zırve onerdi. Ilettiği Zırve onerisini Cuellar'ın gerekli gorduğunu belirten Denktaş, Genel Sekreterin konuyu yann Kipriyanu'ya aktaracağını bildirdi. KTFD Başkanı bir saatten fazla suren göruşmeden sonra yaptığı açıklamada Turk tarafının toplumlararası goruşmelerin suraıle başlamasından yana olduğunu Genel Sekreter Cuellar'a soylediğini de belirtti. Yayınlanan basın bildirisinde goruşmenin yapıcı ve yararlı geçtıği bıldirildi. 1965 yıhnda General Sukarno'yu kaniı bir darbe ile deviren Suharto bu yıl yeni bir donem için yine başkanlık gorevine getirildi. General Suharto ulkedeki politik durumu iktidar partisi Golkor'un aracılığı ile sıkı bir denetim altında tutuyor. ABD'ye göre SS20'lerin menzili 5 bin kilometre Dış Haberier Servisi Sovyetlerin SS20 füzeleri Amerikan kaynaklarına göre sadece Batı Avrupa'yı değil, Kuzey Afrika'yı, Türkiye'yi, Ortadoğu ülkelerini, Çin'i, Pakistan'ı, Hindistan'ı, Japonya'yı ve Alaska'yı ve Kanada'nın bazı bölümlerini de tehdit ediyor. Amerikan kaynaklan, füzenin menzilinin en az 5 bin kilometre, belki daha da Sovyetlerin 1977'de yerleştirmeye başladığı SS20 fuzesinin Batıda kaygı uyandırmasının nedeni, SS20'lerin birkaç dakikada ateşlenmeye hazır hale gelmesi. Oysa SS4 ve SS5'lerin sekiz saat boyunca yakıt alması gerekiyor ve bu işlem dünyadaki hiçbir istihbarat görevlisinin gözünden kaçmayacağından kesinlikle bir yıldınm saldırısına imkân veriyor. Eski fuzelerin yakıtları doldurulana kadar bir yıldınm savaşı çoktan sonuçlanmış olabilir. Dahası 1 megatonluk dev nukleer başlığı hedeften 12 kilometre sapabiliyor. Buna karşılık SS20, en çok 300 metre sapmayla isabet ediyor ve 0.15 rin de fazlasıyla ödemesine gerek megatonluk uç başlığıyla bir yılyoklur."dedi. dınm saldırısı için elverişli bir silah. Nurullah Gezgin de konuşmaSS20'lerin varlığının saptansında Türkiye'nin teknolojisine ması üzerine kaygılanan Alman ve Suudi Arabistan'ın ekonomik Başbakan Helmut Schmidt, gucüne değinerek, iki ülke ara1978'de Sovyet füzelerine bir sında sanayi konusunda işbirlikarşıdenge istedi. Amerikalılağinin zorunlu olduğunu belirtti. rın ortaya attığı plan ise karşı Suudi Arabistan Ticaret ve dengeyle yetinmiyor. Sovyetler'Sanayi Odalan Başkanı lsmail in A\Tupa'daki bellibaşlı tüm asEbudavud ise "burada iki ülke keri tesislerini yok ecîebilecek arasındaki UişkUeri giiçlendirmePershing2 füzelerini öngöruyorye geldik. Butun proje ve fikirdu. Pershing2'ler en çok 5 metlerinizi değeriendirmeye hazınz, relik sapma oranıyla ve olağaher teklife açığız" şeklınde konustü hızıyla daha Sovyetler ne nuştu. olup bittiğini anlamadan Doğu Avrupa'daki tüm stratejik hedefleri yok edebilecek yetenekte. Böylece Sovyetler SS20'leri yerleştirmekle kendi aleyhlerine donen ve son derece tehlikeli bir silahlanma yanşına meydan verdiler. fazla olduğunu söylüyor. 1977 yılında yerleştirilmeye başlanan SS20'ler, modası gecmiş olan SS4 ve SS5'lerin yerini aldı. "Der Spiegel" dergisine gö'r, yerleştirilen her SS20 karşılığında 2 bin kilometre menzilli SS4 ve 4.100 kilometre menzilli SS5'lerden biri kaldırüdı. Halen 350 SS20 ve yaklaşık 250 SS4 ve SS5'in bulunduğu sanılıyor. Bu arada BM Genel Kurulu çalışmalan dolayısıyla New York'ta bulunan Dışişlerı Bakanı İlter Türkmen KTFD Başkanı Rauf Denktaş ve BM Genel Sekreierı ile bir goruşme yaptı. Dışişleri Bakanı Türkmen'in Perez de Cuellar ile görüşmesinde Kıbrıs'taki son gelişmelerin yanısıraLubnan'daki durum ve JranIrak savaşı üzerinde de duruldu. Türkmen, ikili temaslannı da sürdürdü. Romanya Dışişleri Bakanı ilegörüştü. Görüşmede uluslararası sorunlarla, Avrupa'nm guvenliği konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Dışişleri Bakanı İlter Türkmen, New York'taki Amerikan Dış llişkiler Konseyi'nde de bir konuşma yaparak, TürkAmerikan ilişkileri, Türkiye'nin son yıllarda sağladığı ekonomik gelişme, TurkYunan ilişkileri, Kıbrıs ve Ortadoğu'daki gelişmeler, lranIrak savaşı ve uluslararası terörizm konulanna değindi, sorulan yanıtladı. İlter Türkmen, BM Genel Kurulu'nda konuşacak ve Türkiye'nin dış politikasını anIatacak. BOMBA tHBARI KTFD Başkanı Rauf Denktaş'ın New York'ta kaldığı United Natfons Plaza Oteline bomba yerleştiririldiğine ilişkin bir ihbar yapıldı. Birleşmiş Milletler Genel Kurul ÇalışmaJan nedeniyle New York'ta bulunan birçok devlet ve hükümet başkanının kalmakta olduğu otele bomba yerleştirildiğine ilişkin ihbar alan New York polisi derhal oteli boşaltarak uzun süre arama yaptı. Ancak herhangi bir patlayıcı madde bulamadı. Bu gelişmelerden sonra KTFD Başkanı Rauf Denktaş'la birlikte birçok devlet adamının kalmakta olduğu otelin yöresinde çok sıkı güvenlik tedbirleri alındı. Endonezya: Tropik cennet, turistik cehennem olmuş nuçları vermekten uzak. Her şeyden önce Java'dan ayrıhp Ayda eline geçen 10.000 rupi Kalimantan (eski Borneo), Sele(3000 TL.) ile Ananta kendini bes, Yeni Gine, Dogu Timor gisanslı sayıyor. Yaşadığı Bali, Ja bi adalara yerleşmesi istenilen va'nın doğusunda küçük bir Endonezyalılar hükümete yeteada. Bir zamanlann "tropik cen rince guven duymuyorlar. ö t e netl" bugıin daha çok, bir turis yandan, istilaya uğrayan adalartik cehenneme dönuşmüş. da Java'dan gelenlere karşı büAvustralyablann koca moto yük ve haklı bir tepki var. Sorun sikletleriyle toza ve gürültüye yaJnızca dil, din, ırk, kültür yöboğduğu köyün küçük sokakla nıinden hiçbir ortak yanı olmannda konuşabilmek oldukça yan halkların birarada yaşamagüç. Genişliği üç metreyi aşma ya zorlanması değil. Sonradan yan bu sokaklarda artık karşı gelenlerin pek dostca düşunceler dan karşıya geçebilmek bile so taşımamaları daha çok. Askerrun olmuş. Triportörler, moto lerini, toplannı, tüfeklerini de sikletler, jipler gün boyu, hatta beraberlerinde getiriyorlar çüngece yansı, çılgın bir hızla ve ya kü. Ancak bu şekilde gıttikleri yalara pek dikkat etmeden aşa yerlerdeki halkın elinden toprakğı yukan gidip geliyorlar. Spo larını almalan olanaklı. Karşı ra o denli düşkün Avustralyalı' koyan köyler Endonezya ordular nedense deniz kıyısına inmek sunun yağdırdığı bombalar aJtıniçin bacaklarını kullanmayı pek da yerle bir ediliyor, direnenler düşünemiyorlar. Nereye gitseler hapse atılıp işkence altında can koca motosikletlerin üzerinde ve veriyorlar. koltuklarının altında koca sörf Politik baskı yalnız zorla el tahtalanyla. konulan topraklardaki halka karşı değil, Endonezya içındeki Bira çayın yerini alıyor geniş yığınlar üzerinde de yoğun. Kuta artık palmiyelerin akın Eski başkan Sukarno'yu I965'de daki o sessiz, kendi halindeki kanlı bir darbe ile deviren geneköy değii. Her yanda yeni otel ral Suharto, bu yıl yeni bir döler kuruluyor, 15.000 rupiye nem için yine başkanlık görevi(4500 TL.) Fransız usulu "Tber ne getirilmiş bulunuyor. Ülkedenidor" ya da "Cordon Ueu" is ki politik durum da Golkar ("iştakoz sunan lokantalar çoğalır levsel gruplar" anlamına gelen NUR DOLAY Sağlam: 1983'te 21 bin öğretmen rotasyona tabi tutuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosıı) Danışma Meclisi Bütçe Plan Komisyonu'nda önceki gece Milli Eğitim Bakanhğı ve üniversiteler bütçesi görüşüJerek kabul edildi. Eleştirileri yanıtlayan Bakan Hasan Sağlam atamaiar hakkında bilgi verdi ve: "1983 atama döneminde, geçerii raazeretleri olmayan ya da mazeretlerini belgelendirmeyenlerden 20 bin 915 ilkokul ögretmeni. 818 de ortadereceli okul ögretmeni olmak iizere toplam 21 bin 733 öğretmen rotasyona labi tutulmuştur" dedi. 12 Eylül'den bu yana açılan okumayazma seferberhği sonucu kursa katılanların sayısının 3 milyon 156 bin 799'a ulaştığını bildiren Bakan, mesleki ve sanayi eğitimi yapan halk eğitim merkezlertnde kurs gören yurttaş sayısının 5 milyon 355 bini geçtiğini de bildirdi. Suııdi Arabistan Heyeti, Türk işadamlanna: Her teklife açığız Ekonomi Servisi tstanbu!'da dün Türk işadamlanyla bir toplantı yapan Suudi Arabistan heyeti Başkanı tsmail Ebudavud, "bütün proje ve fikirleri değerlendirmeye hazınz" dedi. Istanbul Sanayi Odası Başkanı nunülah Gezgin de, " S . Arabtetan'ın ekonomik gttcü ve Türki ye'nin sanayideki geltşmesi, iki ülkenin sanayi konusundaki isbirliğini zorunlu kıldığım" söyledi. Kıbns'ta yapılan Islam Odalar Birliği toplantısından dün Türkiye'ye gelen Suudi Arabislan Ticaret ve Sanayi Odalan başkanlanndan oluşan heyetin "Odaknle"de Türk işadamlanyla yaptığı toplantıda, Istanbul Sanayi Odası Başkaru Nurallah Gezgin, Istanbul Ticaret Odası Başkanı Nuh Kuşçulu ve tstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı tbrahim Bodur ile TurkArap Ortak Ticaret Odası Başkanı Bedrettm Şaliah da bulundular. Toplantıyı, "Esselamiiaieyküm" diyerek açan, Bodur, "Teknoiojik imkinlar Türkiye de geUsmiştir. Yedşmiş işgücâ vardır. türkiye bu duruma gelmek için çok fatura odemişdr. Aynı fatarayı kardes âlkele BalVnin küçük tapınakları ve taş evleri, artık turistler için hiçbir gizem taşımıyorlar. Yabancılar her yere kendi evleriymişçesine^ teklifsisce giriyorlar. tçindekileri hiç önemsemeden, büyük bir kayıtsızlıkla. Golonga Karya'nın kısaltılmış adı) aracılığı ile yine sıkı bir şekilde onun denetimi altında. Sukarno'nun öldüğü yıl olan 1970'de ordu ve onun yandaşı yüksek dereceli bürokratların kurduğu bu parti toplumun butün sınıflannı temsil savıyla ortaya atılmış. tdeolojisini dayandırdığı iki temel kavramdan biri kalkınma, diğeri ise "Pancha Sila" ya da Beş llke. Tek tann, hümanizma. ulusçuluk, demokrasi ve sosyal adaletten oluşan bu beş ilke, 1945'de bağımsızlığına kavuşan Endonezya'nın, o tarihten beri resmi devlet ideolojisi durumunda ve iki yüzden fazla farklı dil konuşup beş ayn dine inanan bir ulusu birleştirici bir harç olması umulmuş. Golkar'ın yanısıra 1973'te hükumetin denetimi altında kurulmuş olan iki parti daha var: Endonezya Demokrat Partisi ve Birleşik Kalkınma Partisi. Daha zayıf olan birincisi, Sukarno'nun Ulusal Partisi'nden arta kalanlarla Hıristiyan partilerin birleşmesinden oluşuyor. Bir zamanlar oldukça güçlenen ikinci parti ise tutucu ve modern Islamcı akımlann bir birleşimi. Rejimin bütün kurnazlığı da burada ortaya çıkıyor zaten: Yanyana gelmeleri olanaksız akım.ve kişileri aynı çatı altında toplanmaya zorlayarak, birbirlerini kısır çekişmeler içinde yiyip parçalamalarını sağlamak ve politik alanda sözde serbestçe çalışan örgütleri gerçekte işlemez ve geçersiz duruma getirmek. Sonuç olarak da bu politikamn meyvalannı verdiği söylenebilir. Golkar'ın geçen yılki seçimlerde oyların % 63,9'unu alarak rakiplerini oldukça geride bırakması büyük ölçude bu nedene dayamyor. Bir diğer etmen de kuşkusuz baskı ve korkutma. Devlet memurlan hemen hemen zorunlular Golkar'a üye olmaya. Enformasyon bakanı Ali Murtopo seçimlerden önce şu sözlerle de açık açık belirti yordu bunu: "Bize oy vermeyenler baindir ve uzaklaşünlacaklardu." Seçimler her ne kadar Golkar'ın zaferiyle sonuçlandıysa da, yöneticilerin pek hoşuna gitmeyen bir gelişmeyi de ortaya çıkardı: Islama Birleşik Kalkınma Partisi oylann % 28'ini alarak ülkenin ikinci büyük partisi olmak durumuna geliyordu. Fransız Tatil Köyü yöneticileri "bayrağa hakaret^ten beraat etti lsmail Güigeç ken, tipik Avustralya biçimi "pub"larda bira, Endonezyahlann ulusal içeceği olan çayın yerini alıyor. Bali'nin küçük tapınakları ve taş evleri artık turistler için hiçbir gizem taşımıyorlar. Her yere kendi evleriymişcesine teklifsizce giriyor yabancılar. İçindekileri hiç önemsemeden, büyük bir kayıtsızlıkla. Ama tüm bunlar Ananta'nın sı ve renkleri karışmaması için LEYLA UMAR baş sorunu olmaktan çok uzak. yerde kurutanlann bu şekilde Tersine durumu hoş gelmiş bir suç isledigini bümediğim için onKuşadası'ndaki Club Mediterbela olarak görüyor. Katlanıllem almadım. Aslında şimdi ranee aleyhine "Türk bavrağına ması zorunlu bir bela. Yoksa.. avukatunızın söylediğine göre hakaretten" açılan dava önceki Yoksası yok. Seçme özgürlüğüTurk Ceza Kanunu'nda "yerde gün tatil köyü yöneticileri lehine sahip değil Ananta. Yaşamak kurutulan bayrak hakaret göne sonuçlandı. Dava konusu zorunda yalnızca. Ve adanın kurür" diye bir madde yokmuş. olay şöyle gelişmişti: 14temmuz zeyindeki köyünde zaten oldukBenden suciuyu bulmam istendi. Fransız Milli Bayramı nedeniyça güç koşullarda yasıyor. Köyde yuzelli işçi çalışıyor, kile klüp görkemli birgectdüzen"Buradaki kadar tnrist yok min ytkayip koydugunu bilraelemeyi planlamış, Fransız orada" diye yakınıyor. Onun mize olanak yok. Üç yabancı bayrağının yanında onun kadar için de ücretler daha duşük. yardımcımı bu olaydan baberieri bir Türk bayrağı asmak isteBöylece kalkıp Kuta'ya başka olmadığı halde mecburen suçlu yen tatil köyü mudürü depoda bir iş bulmaya gelmiş. Kendi köolarak kanuna tesliro ettik. Ama duran Türk bayrağını çıkarttıryünde eşi ile birlikte bir otelde mıştı. Ancak bayrağın tozlu ol adalet yerini buldu; kasıt olmadığı gerekçesiyle aylardan beri so çalışıyorlar. duğunu gören görevliler, bayrağı "Çalışma saatlerimiz çok ren dava lehimize sonuçlandı." yıkattırmış ve kuruması için güuzun" diye açıklıyor. "Sabahın neşe serdirmişlerdi. Durumu göaJtısında başlıyoruz işe, gece yaKoyun davasım üstlenen avuren bir Türk yetkilisi, bayrağımınsı on ikiye. bire kadar." katlardan biri de şunlan anlalza hakaret edildigini" ileri süreDaha iyi bir iş aramak için tı: "Bu iş klübe bir milyon lirarek, yerde serili bayrağı fotoğnın üstünde bir paraya mal ol adanın güneyine inmeye, bir gün raflamış, adli makamlara bildirçalıştığı otelde kaian iki turistle du. Fransa'daki merkezimiz olamişti. karşılaştıktan sonra karar veryı anlamak için yuzbinierce liramiş. Bunun üzerine, tatil köyü mülık telefon konuşması ve (ekks durü ve yardımcıları tutuklama için büyük paralar ödedi. Yap"Arabaları bozulmustu. Kenistemiyle mahkemeye verüdiler Oğjrruz arastırma sonucunda otediierine yardım ettim. Kuta'da ve pasaportlanna el kondu. İsyın geçen yıl onbeş gun klup tagünlüğü 30.000 rupiye kiralamıştanbul'dan ünlü ve pahalı bir rafından misafîr edüen bir "res lar meğer. Bense çalıştığım otelavukat tutularak Kuşadası'na mi" kişinin bu yıl istediği halde de 10.000 rupiyi ancak bir ayda gönderildi. Olay büyüdu. Tatil aynı daveti almadığı için kızarak kazanabiliyorum." köyü müdürü dava sonuçlandıkbu ihban yaptığı anlaşıldı. YetTepemizde güneş bütün yakıtan sonra şöyle konuştu: "Ben kiJi makamlar istediği zaman bu cılığıyla kızdırıyor. AnaiU'nın Türk Bayrağı'nın tozlu olmama şahsın ismini verebiliriz." yüzünde biriken ter damlacıklan altında alnının çizgileri daha da bir derinleşmiş. "Bu 10.000 rupi de artınlmıs aylıgım," diye sürdürüyor sözünü. "İki üç yıi önce ise basiadığırnda üç bin beş yüzü geçmiyordu." Küliür Senisi Istanbul yatrosu .'9831984 tıyaıro n;evYüz elli milyon kişiden otuz Devlet Opera ve Balesi eski mu simini dun saat 15.30'da Beaudurlerinden bas Mustafa İktu, marche'nin yazdığı, Nedret De milyonunun işsiz ya da yarı işölumunün birinci yıldonümunde nızhan'ın yonettiği "Figjiro'nuıı siz olduğu bir ülkede yaşamanın ne demek olduğunu iyi biliyor Düğünü" adlı oyunla açtı. Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Ananta. Aktif nufusun neredeykabri başında dun yapılan bir töOyunun sergilenmesinden se yansuu oluşturuyor issizler orrenle anıldı. Geçirdıği bir trafık sonra sahneye gelen Şehir Tiya'dusu. kazası sonucu geçen yıl yitırdirolan Müdürü Vasfi Rıza Zobu ğımiz Mustafa İktu'nun anma yaş haddinden dolayı emekliye îşgal ve zorunlu gög törenine ailesi, yakınları ve saaynlan Atıf Avcı ve Renan Fosnatçı arkadaşları katıldı. Soruna çözümü işgal ve zoforoğlu'na üzerinde isimleri ve İktu, 1961'de Ankara Devlet runlu göçte anyor bndonezya Konservatuvarı'nı bitirmiş, da Turk tiyatrosuna yaptıkları hizhükümeti. Portekiz, Hollanda ha sonra İstanbul ve Ankara metlerden dolayı şilt verdi. Zogibi eski sömürgeci güçlerin bölDevlet Operalarında 30 kadar bu kendi isteğiyle emekliye ayrıgeden çekilmesiyle kalan adalar yapıtta rol almıştı. lan Nüvit Ozdoğru'nun Ameribirer birer ele geçirilip Java'dan ŞEHİR TİYATROLARI ka'da bulunması nedeniyle şilti buralara nüfus aktarması baslaPERDELERİNİ AÇT1 sanatçı arkadası Yalcın Boraülmış. Bugün de sürdürülmeye tap'a verdi. çalışılan bu politika istenilen soHarbiyeMuhsin Enuğrul Ti Mustafa İktu ölümünün 1. yılında anıldı Yann: Petrol şiddet ve turizm / 1L^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle