27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriYet Sahibi: Cumhurijrt Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonım Şirketı adına Nadir N»di, • Genel Yayın Mudiıru: Hasmn Ctmal, Muessese Muduru. Eaune lişakhgil. Yaa Işleri Muduru: Ofcay Gonensin, • Yazı Işleri Mudür Yardımcısı. Ahınet Korukmn, Haber Merkezi Muduru. Yalçm B»yer. Sayta Duzenr Yonetmem Ali Acar. TAKVİM 16 Ekim 1983 Itnsak: 5.29 Günes: 7.10 TemttJcıler: ANKARA: Y»lc» Dofcaa, IZMIR: Hikart Çrtafcaya, ADANA: Mtkori Mrrrca, • 5*TVÖ ^/Jırrj. lslanbul Haberleri. SetatattiB Gyler, D15 Haberler: Krgua Balcı, Ekonomı: Osana Ulagay, Yurl Habcrlen: Bartoaros Geaçak, Kültür Ky*tm Eacf, Magazın: Yatçıs PHtştn. Spor Danışmanı: AMalkMtir Y i c c t a u , Duzehtne: Refik IMtf,Araslırma: Şahin Alpay. Burolar: • Aakar»: Konur Sokak No: 24/4 Yenişdıir, Td: 175825175866, Idare: 183335, • İonir Halit Ziya Bujvarı No: 65/3, Td: 2547O9I3I23O • Adasa: Aıalurk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumkuhytt Matbaacılık vc Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41. Cağaloğlu, tst. PK 246 Ist. Tel: 5209703 Telex: 22246 Öğle: 12.59 Ikindi: 16.04 Akşam: 18.28 Yatsı: 19.59 AVRUPA'DA NÜKLEER FÜZELER SORUNU Yaşlı kıta nükleer ABD'nin Avrupa'da silahlarla ilk kez 1949'da tanıştı Bugün tüm dünyayı ama özellikle ve acil bir biçimde Avrupa'yı tehdit eden nükleer silahlar, Yaşlı Kıta'ya ilk kez 1949 yılında sokuldu. 1949yazında Amerika Birleşik Devletleri, nükleer bombalarla donatılmış 32 adet B29 ağır bombardıman uçağmı Ingiltere'deki üslerine yerleştirdi ve buralardan Sovyet hedeflerini nükleer silahlarla vurma olanağını elde etti. Uzakdoğu'da Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarını taşıyan B29'lar, bu korkunç silahlan bu kez de Avnıpa'ya getirmiş oldular. Yine 1949 yıhnda, Sovyetler Birliği ilk atom bombası denemesini yaptı ve nükleer silahlar Avrupa'run öteki ucuna da yerleşti. 1949 yıhnda, aynca NATO kumldu ve Batı Avrupa, ABD'nin "nükleer şemsiye"si altına girdi; nükleer silahlara dayalı bir askeri ve siyasi stratejinin örgütsel çatısı da Avrupa'da kurulmuş oldu. Daha sonra, NATO'yu Varşova Paktı izleyince tablo tamamlandı. 1949'dan başlayarak Avrupa, sayılan ve gücü gittikçe artan nükleer silahlann gölgesinde ve zaman zaman da bir nükleer savaşın eşiğinde yaşamasmı öğrendi; Avrupa'yı kapsayan bir güç dengesi ile stratejik ortanun parametreleri oluştu. Ve yaşlı kıta "nükleer gölge" altında belli bir "tevekkül" ile görece sakin bir yaşam sürmeye başladı. 1977 yılında ortaya çıkan iki " r u t i n " gelişmenin, çok değil, iki yıJ sonra bugüne dek suren bir fırtına koparacağı "kapalı kapılar ardındakiler" dışında kirnse tarafından tahmin edilmiyordu. Bu gelişmelerden birincisi, Sovyetler Birliği'nin, modası geçmiş ve eskimiş orta erirnli (menzilli) SS4 ve SS5 füzelerini (ki bunlar daha önce Küba'ya yerleştirümeye çalışılan ve ünlü bunalımdan sonra sökülen füzelerdi) daha modern SS20'lerle değiştirmeye başlamasıydı. tkinci olay ise, B.Alman Başbakanı Helmut Scbmidt'in (şimdi yaptığına muhtemelen pişman olduğu) iki konuşmasıydı. Schmidt. Oxford Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörlerinden Alastair Buchan'ı anma toplantısında ve Mayıs ayındaki NATO Hükümet Başkanlan göritşmelerinde yaptığı konuşmalarda, Avrupa'da NATO ile Varşova Paktı arasında her çeşit silah sisteminde bir eşitlik olması gerektiğini söylüyor ve NATO'yu önlem almaya davet ediyordu. Önemli bir A\Tupah devlet adamının bu yakınma ve önerilerini olağanüstü bir dikkat ve acullukla değerlendiren ABD de, Avrupa'daki orta erimli nükleer füzelerde bir eşitsizlik olduğunu saptıyor ve bu eşitsizliği gidermek üzere çahşmalara başlıyordu. Nihayet, 12 Aralık 1979'da NATO Bakanları söz konusu eşitsizliği ortadan kaldırmak ve silahsızlanma görüşmeleri yoiunu açık tutmak koşuluyla, Batı Avrupa'ya 108 Pershing II ile 464 Seyir (Cruise) füzesinin ycrleştirilmesini kararlaştınyordu. Füzefer, 1983 yılı aralık ayından başlamak üzere yerleştirilecek ve bu arada Sovyetlerle de görüşmelere başlanacaktı. Bu "tkMi Karar" ile birlikte, bugün içinde yaşanan gergin ortam ortaya çıktı. Yeni füzelerin yerleştirilrnesi karan şu sonuçlan doğurdu: 1) tki Blok ve özellikle de ABD ile SSCB arasında tehlikeli bir gerilim başladı; 2) NATO içinde, Avrupa ile ABD arasındaki ilişkiler gerginleşti; ve 3) Once çeşitli Avrupa ülkelerinde, daha sonra da ABD'de, genel olarak nükleer silahlara, öze! olarak da yeni füzelere karşı yogun bir tepki ve toplumsal muhalefet olusıu. Bu arada, Avrupa'da bir "sınırlı" nükleer savaş kavramı yeniden gündeme geldi, nükleer savaş tehlikesi olağanüstü boyutlara ulaştı. tki blok arasındaki görüşmeler ise Cenevre'de başlatıldı. Ne var ki, henüz taraflar bir uzlaşmaya varamadılar. NATO, kurulduğu günden itibaren askeri stratejisini nükleer silahiara dayandırmıştır. Stratejinin temelini ise, Batı Avrupa üzerinde Amerikan "nükleer şemsi>e"si oluşturmaktadır. Yani, Avrupa'da çıkacak bir çatışmada, Batı Avrupa'yı, temelde, ABD'nin nükleer gücü koruyacaktır. ABD'nin, NATO'ya iüşkin ilk stratejik formülü "kitlesel mukabele" (rnassive relaliation) doktrini olmuştur. Buna göre, Avrupa'da çıkacak bir çatışmada (NATO deyimiyle, Avrupa'ya yönelik bir "Sovyet saldırısı''nda) ABD, kendi saptayacağı bir zaman, ölçü ve biçimde, elindeki nükleer silahlarla doğrudan Sovyetler Birliği'ni vuracaktı. Bu stratejinin temel araçları ise, ABD'de bulunan stratejik silahlar ile ABD'nin Avrupa'da konuşlandırdığı "taktik" nükleer «•ilahlardı. Haluk Gerger 7 bin nükleer silahı var MOĞOLİSTAN SOVYETLER BİRLİĞİ ATLANTIK OKYANUSU jrsş NORVEC > /FINLAND ISVEÇ İNGİLTERE r I , İlk Amerikan füzeleri 1950'lerde Avrupalı müttefiklerinin topraklarına giderek artan sayılarda "taktik" nükleer silah yerleştiren ABD, 1960'ların başında Avrupa'da üç ülkeye, Ingiltere, Italya ve Türkiye'ye ortauzuh erimli balistik füzeler yerleştirdi. Yaklaşık 3.000 km. erimli ve 12 megaton gücünde nükleer başlık taşıyan bu füzelerden 60 Thor füzesi îngiltere'de, 30 Jüpiter füzesi Italya'da ve 15 Jüpiter de Türkiye'de konuşlandırıldı. Böylece, ABD, yalnızca kendi topraklarından değil, Avrupa'dan da ateşleyebileceği füzelerle doğrudan Sovyetler Birliği'ni vurabilme olanağını elde etmiş oldu. Bu arada, bugun için de çok önem taşıyan bir sorun ortaya çıkmış oldu: Sovyet ortauzun erimli füzeleri Amerikan topraklarına ulaşamazken, aynı tür Amerikan füzeleri, Avrupa'daki coğrafi konumlan nedeniyle, Sovyet hedeflerini vurabilecek bir nitelik kazandılar ve füzeler alanında taktikstratejik farkı iyice gölgelendi. (Bu tür, 2 ila 5 bin kilometre erimli ortauzun füzelere "Eurostrategic" füze de denmektedir.) Daha sonraki teknolojik gelişmeler (ömeğin, denizaltılardan atılabilen nükleer füzelerin geliştirilmesi) bu füzeleri gerek etkinlik, gerek emniyet (vurulabilirPORTEKİZ İSPANYA AFGANİSTAN PAKİSTAN HINDISTAN SUUDİ ARABİSTAN ARAP DENİZİ Batı Almanya, topraklarında kilometre başına dünyada en çok Amerikan nükleer silah ı bulunduran ülke durumunda. Buna karşılık Fransa, Avrupa'nın yok olacağı kuşkularından etkilenerek 1967 yıhnda NATO'nun askeri kanadından ayrılmıştı. Batı Almanya'ya yerleştirilecek 108 Pershing II ve İngillere, Batı Aln tanya, Italya, Hollanda ve Belçika'ya yerleşlirilecek Se>ir (Cmise) fuzelerinin ulaşabileceği hedefler. gördüğü gibi, nükleer silahları olumsuz yanıt veriyor ve NA doğrudan nükleer silahlarla Sov1960'h yıllarda, ayrıca, "kitlik) açısından demode yaptı ve kendi saptayacağı zaman ve öl TO'nun yeni bir doktrin oluştur yetler Birliği'ne saldırılacak. Bu Ingiltere'deki füzeler 1963 yılın lesel mukabele" doktrini de çearada, her aşama arasında bir çüde istediği hedefe gönderme ması gereğine işaret ediyordu. da söküldu. 1962 yılında Sovyet şıtli çevrelerden gelen eleştirile"duraklama" (pause) devresi insiyatifini yitirmişti. Doğrudan re neden olmaktaydı. Herşeyden ler Birliği'nin Kuba'ya orta olacak, sorunun diplomatik yolSovyet topraklanna saldırmak, Yeni strateji erimli füzeler yerleştirme çaba önce, bu doktrin olası bir çatışlarla çözümü aranacaktır. bir karşı Sovyet saldırısına davemanın coğrafya ve önem boyuları, ABD tarafından büyük bir Yeni strateji 1967 yılında NABugün hâlâ NATO'nun resmi tiye çıkartmak olacak ve ABD tunu hesaba katmadan doğrutepki ile karşılandı ve dünya bir stratejisi olan "esnek mukabele" topraklan da büyük zararlara TO tarafından resmen kabul dan Sovyet topraklannı hem de nükleer savaşın eşiğine geldi. ittifak içinde çok buyuk sorunuğrayacaktı. Böyle bir durumda, edildi. "Esnek mukabele" (flenükleer silahlarla vurmayı önSovyetler o zaman, ABD'nin de lar doğurmuştur. NATO'nun Avrupalılar da ABD'nin "kiüe xible response) adı verilen bu Sovyetler Birliği'ne yakın ülke gördüğü için tehlikeli ve kışkırAvrupah üyeleri, bu stratejiyle sd makabele"sine güvenemez ol stratejiye göre, Avrupa'da üç tıcı olmaktaydı. Ayrıca, Dokierde (orneğin Türkiye'de) orta ABD'nin bir nükleer savaşı Avmuşlardı. O dönemde Avrupa aşamalı bir senaryo öngörültrin, nükleer silahlan " n o r m a ! " erimli fuzeler bulundurduğuna lılann sorduğu soru şuydu: "Av mektedir. NATO, Avrupa'da çı rupa'da sınırlı tutacağından ve ve hemen "başvurulabilir" bir işaret etmiş ve Turkiye'yi de rupa'da çıkacak bir çatışmada, kacak bir çatışmada önce kon kendisi için bir yıkım olacak askeri/siyasal araç gibi görmekkapsayan bir "füze pazarlıgı" ABD Sovyetlere nükleer silahla vansiyonel silahlar kullanacak olan üçüncü aşamaya geçmeden te, bu nedenle de hem topyekün yapılmıştı. Bunalım anındaki yonyla saldırırsa, Sovyetler de tır. Şayet savaşın gidişi NATO Sovyetlerle anlaşma yollarını nükleer savaş tehlikesini artırğun, gizli pazarlık sonucu, Avaleyhine gelişirse, bu kez ikinci arayacağından, bu ara ikinci maktaydı hem de ahlâkî açıdan rupa'daki öteki Amerikan JüpiAmerikan topraklannı vuracak aşamaya geçilecek ve savaş ala aşamada kullanılacak taktik ter füzeleri de söküldü. ABD de sakıncalıydı. Tüm bunlar yanıtır. ABD, Berlin, Paris ya da nında (taktik) nükleer silahlar nükleer silahlarla Avrupa'nın o zaman Avrupa'da ortauzun sıra, artık Sovyetler Birliği de başka bir Avrupa kenti için New kullanılacaktır. Bu da NATO yok olacağından kuşku duymaYork'u, Boston'u feda eder açısından olumlu sonuç vermez ya başlamışlardır. Bu kuşkulann erimli füzelerin NATO'ya bir as ABD'yi vurabilecek nükleer olami?" Bir çok Amerikalı, bu ara se, üçüncü aşamada ABD'nin keri yarar sağlamadığını belirt naklara sahipti ve ABD "kitlebir sonucu olarak Fransa 1967 da Henry Kissinger, bu soruya stratejik gücü devreye girecek ve (Arkası 11. Sayfada) sel mukabele" doktrininin önmişti. Genscher ve Gromîko silahsızlanma konusunda görüştü VİYANA, (a.a.) Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko ve Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher dün Avusturya'nın Başkenti Viyana'da Sovyetler Birliği Büyükelçiliği'nde 2 saat süren bir görüşme yaptılar. Genscher, gazetecilere verdiği demeçte, Gromiko ile yaptığı görüşmenin, silahsızlanma konusunda Cenevre'de sürdürülen gö ruşmelerin veABD ile Sovyetler Birliği arasındaki diyaloğun yerini alamıyacağını söyiedi. Federal Alman yetkililer, Genscher'in süper güçler arasındaki iUşküerin geliştirilmesi amacıvia Gromiko'ya ABD Dışişleri Bakanı George Schultz ile görüş me önerisinde bulunacağmı belirttiler. Yetkililer Genscher'in ayrıca, ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Yuri Andropov arasında bir doruk toplantısı düzenlenmesini önereceğini ifade ettiler. Gromiko Genscher görüşmesinin bugün Viyana'daki Federal Almanya Büyükelçiliği'nde devam edeceği bildirildi. Öte yandan, Federal Almanya'nın çeşitli kentlerinde düzenlenen ve onbinlerce kişinin katıldığı gösterilerde Batı Avrupa'ya Cruise ve Pershing2 füzeleri yerleştirümesi karan protesto edildi. Türklş Başkanı seslendi Yılmaz: Ücretle geçinen milyonlar ek zammı bekliyor Türkîş Başkanı Şevket Yılmaz, işçilerin yönetime katılma olanağını kaldıran yasa için: "Bu konudaki haksızlığın MGK'da düzeltileceği inancındayız" ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Türktş Genel Başkanı Şevket Yıimaz Yönetim Kurulu toplantısı sonuçlannı değerlendirdi. Genei Başkan Yılmaz son iki yıl içinde işçi ücretlerinde enflasyon nedeniyle yüzde 20 oranında aşınma meydana geldiğini bildirerek "ek ucret zammı ile isleğimizin Yuksek Hakem Kurulu tarafında dikkatle degerlendirilmesi gereklidir" dedi. Yılmaz, şunları söyiedi: • Son iki yıl içinde işçi ücretlerinde enflasyon artışı sonunda meydana gelen aşınmanın yüzde 20 dolayında olduğunu belirleyen Türkİş Yönetim Kurulu, ek ücret zammı ile ilgili isteğin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından dikkatle değerlendirilmesi gereğinde birieşmiştir. • Toplu iş sözleşmelerinin, sosyal zorunluluk hallerinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından yenilenmesini öngören kanunun dikkate alınarak, ücret zam oranlarındaki hatalann giderilebileceğini göz önünde bulunduran Türklş Yönetim Kurulu, bu noktadan hareketle Başbakan Bülend Ulusu'nun Yüksek Hakem Kurulu'na gönderdiği ikinci yazıda da aynı imkâna değinildiğine dikkati çekmiştir. • Türktş Yönetim Kurulu işçilerin aileierıyle birlikte, milyonlarca yurttaşımızın bu teşebbüsün sonucunu bekledigini hatıriatmıştır. • Türklş Yönetim Kurulu, işçi emeklilerinin büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya bulunduğu yolundaki görüşünü tekrarlamış, işçi emekli aylıklarının geçim şartlan ile uyumlu bir seviyeye getirilmesini istemiştir. Şevket Yılmaz, DM'de kabul edilen KİT'Ierin ve İDT'lerin yeniden düzenlenmesine ilişkin yasayla, işçilerin yönetime katılmalarının kaldınldığını hatırlatarak, bu durumu kaygıyla karşıladıklarını belirtti. Yılmaz, "Işçilere yönetimde temsil hakkının tanınması çagdaş bir haktır. Bu kanunla ortaya çıkan haksızlığın, Milli Güvenlik Konseyi tarafından düzeltileceği inancındayız" dedi. bürosen" ve "Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASS)" başvurulannı, Türklş ana tüzüğünün geçici 1. maddesinin öngörŞevket Yılmaz, Yönetim Ku düğü davranış kuralları içinde bulunmalan koşuluyla kabul etrulu'nun aldığı diğer kararlan da miştir. şöyle sıraladı: • 1984 yılı başlarında serbest • Türklş Yönetim kurulu, loplu pazarhk düzeyine girileceTürktş 13. olağan genel kunı gini, bu doneme, Türk sendikalunun, 21 aralık 1983 çarşamba cılık hareketinin tüm hazırlıklagünü Ankara'da toplanmasını, nnı yapmış olarak girmesi zobu genel kunılda Türklş örgıi runluğunu ^özönunde bulundutunün tüm yöneticileriyle temsil ran Türklş Yönetim Kurulı edilmesini kararlaşlınnıştır. sendikal bak ve özgürlükleri konıma ve geliştirmede Türktş ör• Türklş Yönetim Kurulu, gütünün biriik ve berabertik içinbankacılık işkolunda Türklş'e de çalışacagını belirlemiştir. katılma karan alan "banka TEK tahsis elektriği kesiyvr 2 çimento fabrikası ihraç bağlantılarını iptal etti, üretim dunıyor İZMİR (Cumhuriyel Ege Burosu) TEK, verilen tahsis elektriği fazlasıyla kullanan 2 çimento fabrikasına gönderdiği bir " t b t a r " ile elektriklerini bugün akşam keseceğini bildirdi. Fabrikalar ihraç bağlantılarını iptal ederken pazartesi günü iç piyasaya da çimento verilemeyeceğini duyurdular. Edinilen bilgilere göre barajlardaki su seviyesinin yeterü düzeye ulaşamaması nedeniyle 10 haziran günü Başbakanlık tarafından yayınlanan genelge gereğince çok kısıtlı olan enerji dengeli dağıtıhyordu. Ancak Jzmir'de bulunan 2 çimento fabrikası kendilerine tahsis edilen miktarı aştılar. Bunun üzerine TEK, önceki gün fabrikalara bir " t h tar" göndererek 48 saat sonra elektriklerini keseceğini duyurdu. Fabrika yetkilileri bu "İhtar''dan sonra ihracat bağlantılarını iptal etmek zorunda kaldıklarını bildirdiler. Yetkililer pazartesi gününden itibaren iç piyasaya da çimento veremeyeceklerini kaydettiler. Çimentaş Fabrikası yetkilileri 4 bin 350 tonluk iki parti ihracat için gelen iki gemiyi har>er njrerek yoldan geri çevirdiklerini dun gelen 22 bin tonluk istemi de reddetrrı^k Jjrumunda kaldıklarını söylediler. Elekiriğin pazar akşamı (bugün) kesilmesi durumunda iç piyasada tek bir torba çimentonun bulunmayacağını öne süren yetkililer, "Sürenin dolmasını bekliyoruz" şeklinde konuştular. 1983 yılı ilkbaharının kurak geçmesi nedeniyle barajlardaki su seviyesinin yeterli düzeye ulaşmadığını belinen yetkililer sonbaharda da yağmurlann istenilen düzeyde olmadığını işaret ettiler. Meteoroloji yetkilileri ekimin ilk haftasının kurak geçtiğine değinerek, "Normalde metrekareye 33 kilogram yagış düşmesi gerekirken bo yıl 12 kilogramda kalındı. Eylül ayında da hiç yagış kaydedilmedi" şeklinde konuştular. Meteoroloji yetkilileri önümüzdeki hafta ortasından itibaren 3 gün süre ile yağmur beklendiğini sözlerine eklediler. TEK NE DtYOR? TEK yetkilileri barajlardaki su seviyelerinin çok düşük olması nedeniyle elektrik sıkıntısının gündeme geldiğini belirttiler. Enterkonnekte sisteme büyük ölçüde destek sağlayan Demirköprü barajının yedeğe alındığına da işaret eden yetkililer, "Bu barajdan ancak akşamlan vanm saat yararlanabiliyoru/. Genel enerji açığı ise termik sanlrallerden karşılanabilivor" şeklinde konuştular. Yıınanistan eski taktik nükleer silahlan kaldırmak istiyor ATtNA (AP) Yunanistan'ın Balkanlan nükleer silahlardan arındırmak amacıyla eski taktik nükleer silahlannı kaldırmak istediği açıklandı. "Nükleer silahlann kaJdırılması karannın Yunanistan'ın bir karan" olduğunu belinen Hükümet Sözcüsü Dimitri Marudas "Bu politikayı diğer Balkan ülkelerinin politikalanyla kombine etmevi isteriz" dedi. Marudas bu kararın Balkan ülkelerince benimsenmesi halinde Balkanlann nükleer silahlardan annmış bir bölge olacağını kaydetti. İsmail Gülgeç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle