23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER kısı ve kapağına kadar bu kıtap koylerımızm, ayağı postallı, boz elbıselı oğrencılerımızın ve Şenf'ın kokusunu, havasını taşır Tonguç'un olumunden sonra hemen tstanbul'a Şenfe gelmıştım Bır dergı planı üzerınde çalıştık O gunlerde bır kalp krızı geçıren Sabahattın Eyuboğlu'na gıderek planımızı anlattık, çok sevındı Dergının ad babası o dur "IMECE" Şenf, yuzlerce mektup yazarak lmececıler sağladı, paralar topladı ve sonra da tabandan ve aydınlardan gelen yazılar, hıkâveler, şurler Dergı Istanbul'dakı arkadaşların elbırlığıyle çıkıyordu, ama en ağır yuk Şerıfın omuzlannda ıdı Kısa surede abone sayısı dort bının uzenne çıkmıştı îkı yıla yakın bır sure sonra dergının bır tekele geçme tehlıkesı belırmış, Şerıfın bana vazdığı bır mektup uzenne onun haklı onerısıne uvarak, arkadaşlarla dergıyı Ankara'ya almıştık, Imece Kooperatıfını kurup ona bağladık Dergının sahıp ve sorumlu mudurluğu benım Beşıkduzu Köy Enstıtusu'nde oğrencım ve Şerıfın Edırne'den ış arkadaşıolan Hamza Soydaş'a vermıştık Son ıkı yıl sorumlu mudurluğu bana venlmıştı Abone sayısının çok azalması ve Basın Ilan Kurulunun dergılerden yardımı kesmesı uzenne on yıl yayından sonra kapandı YENİDE^ SURULUŞ VE EMEKLtLtK Şerif, Orhan Dengız'ın Mıllı Eğıtım Bakanhğı sırasında yenıden Elazığ'a surüldu Oradan bana yazdığı mekcup uzenne bır haylı oyunlar duzenlendı Bana açıldığı bellı olmadan gelen mektup postadan çalınarak Ataturk ve Ko> Enstıtulen duşmanlığını surduren bır gunluk gazetede manşette yayınlandı, >orumlandı Durumu bana o gun Mustafa Ekmekçı haber vermıştı Mektupta Şenf, öğrencılerınden söz edıyor, okuma alışkanlıklarını bırakmadıklarını sö>luyor, kıtapçı dükkanlarında olumkı her kıtabın bulunabıldığını memnunlukla yazıyordu Bu mektup o gunlenn besleme ba sınında bır sure konu oldu, Mechs kursulerıne kadar goturuldu Ko> Enstıtulen duşmanlığı bıtmıyordu Şenf bu son gorevınden emeklı oldu 1961'den ben, o Istanbul'da ben Ankara'da, oğretmen örgutu ıçınde çahşıyorduk 1965'te Turkıye Öğretmenler Sendıkası (TOS)'nın kuruluşunda tanık olduğumuz ayak oyunları, kışısellık ve bu toplantıyı hemen ızleyen Turkıye Oğretmen Derneklen Mıllı Federasyonu'nun 12 temmuzdakı Sakarya Genel Kurulundakı olumsuz, bıreycı ve çıkarcı davranışlar uzenne ıkımızın ımzasıyle kurul üvelenne da ğıttığımız bır bıldın ıle bu kuruluşlara veda ettık 1965 seçımlerınde, Işçı Partısını dışardan desteklemek amacıyla, goze hıtap eden duvar gazetesı nıtelığınde ve tek yaprak olarak, ŞerıPın kızının sahıp ve sorumluîuğunda dört sayı 'Kurtuluş' gazetesını çıkardık Şerif vıne yuzlerce mektup yazdı, îmece ve Salma geUrlerını sağladı Gazete ve dergılerden aldığımız karıkatürler ıçınde Şerıfın en beğendığı, altında "Köylu Toprağa Kavuştu' vazısı bulunanı ıdı Bu partıden aday gösterılmıştık "17 Nısan Kö> Enstıtulerını Sevenler Derneğı"de onun yapıtıdır Bu örgut, avnı yontemlerle, enstıtülere aıt anket yanıtlannı uç sayıda "Koy Enstıtulen Defterı'nde yaymladı Bır de "Tonguç Armağanı" kurulmava çalışıldı Bu konudakı duyuru yayınlannı, sayın Nadır Nadı'nın benımsemesıyle, Cumhunyet Gazetesı parasız bastı Yuz lerce yapıt geldı, ama seçıcı kurul hıçbırını konuya ve amaca uygun bulmadı Bu arada o, Emekçı Partısıne gırdı ve "Turk Solu" dergısının sahıplığını yaptı Denıze çok tutkundu Bır aralık oğretmen Hıcabı ıle arkasma motor takılmış, yelkenı de olan "Imece" adlı kuçük kayığı ıle Marmara'yı kıyı kıyı dolaştı Bu seruvenı Tonguç'la bırlıkte dınlemıştık, çok guldürmuştu Bır gun çok perışan bır dunımda Kapıda&'nın bır kıyısına kendı'enniguclükleattıklanndaiçlenn de öğretmenlerin de bulunduğu bır topluluk onlan casus sanmış, Şenf Istanbul'un düşman tarafından ışgal edıldığını, guç kaçtıklannı söylemış, kısa bır sure de olsa ınandırmıştı Tonguç, olayları gulmekten kınlırcasına dınledıkten sonra: "Abe Şerif, sen hâlâ kendını delıkanlı sanıyorsun " demıştı Oldum olası özlemı olan "lebıderya"da en ağır ışçılığıne kadar, eşı Bınnaz Hanımla ve damadının mımarhğı ıle, dort çocuğunun turlu yönlu katkılarıyle yaptıkları yalı da bır aıle ımecesının urunudur Kapısında "İMECE" yazar Son yıllarda, tunzm mevsımsunlennden önce, ŞenPın arabası>la, eşlenmızle, Fethıye ve Hopa'ya kadar, sonra da bır Trakya gezısı yaptık Buralarda görulmesı gereken her yerı görduk, ucuz lokantalarda yemek yedık, hesaplı otellerde kaldık Çoğu kez de, doğanın en guzel yerlerınde, sucuklar, şışler pışırdık, her yerde oğrencılenmızle karşılaştık, unutulmayacak mutluluklar yaşadık Tonguç'la 1946'da Ankara'da başlattığımız "Cuma Toplantıları"nı Istanbul'da da uzunca bır sure surdurmüştuk Ortam ve özel durumlar yuzunden bunlara son vermıştık Şenf, önce bır kalp knzı geçırdı, bır fıtık amehyatı oldu, sıyatık ağnlan çektı ve KARASARILIKTAN öldü * • • Sınırlı bır yapıya sahîptı Tezcanlılığı ve durmayan adam kışılığı bundandı sanınm Her tur söyleşıde doğrulara, bılımsel gerçeklere ve fikırlerıne ters duşenlen bazen acımasız bıçımde payladığına çok tanık olmuşumdur. Onun yıtımıyle benım ıçın dunya ılgınçlığını bıraz daha yıtırdı 1 EKİM 1983 Şerif Tekben'in Ardmdan ..izim kuşak, arük soyu tükenen ilk Cumhuriyet Mustafa Kemal kuşağıdır. hir Oğretmen okulunda, Şerif Tekben'le birlikte,beş yıllık yaşamınuzda siıre^ibir "devrimler potası" içinde yoğrulduk. PENCERE Köprü?.. Profesör Nıyazı Berkes (şımdı sanınm Ingıltere'dedır) bır soylesıde Bak, demıştı, kimı zaman bır olguyu tam açıklayamayan, ama bır yanını vurgulayan ıkjınc fıkırler ortaya at/lır Sozgelımı Batı'nın Doğu'dan daha hızlı gelışmesını atın tanmda kullanılmasına bağlayan bır tez ortaya atılmıstı Doğu'da at, yalnız savaş ve taşıma aracıyken, Batı'da tarlada da kullanılırdı Bu ıfgınç tezın sahıbıne göre at, ener/ı açısından okuzden çok ılerdedır, güçlüdur, bu yüzden Avrupa, tarım uretımınde daha başarılı olmuş, at, toplumun gelışmesınde ıtıcı guç olarak ıvmeyı artırmıştır Bu tur tezler Batıdakı genış araştırma yelpazesınde çokca turetılır, yararlan yoktur denemez, ama bunlar tyı tartılmalı, değerlennden yüksek fıyat bıçılmemelıdır. Bılmem kı Berkes bu yazıyı okur m u ' Yülarca önce gelışıguzel bır konuşmada soylenmış olanları, belleğımde kaldığınca aktarmaya çalıştım, eksık ozetlemışsem Sayın Berkes benı bağışlasın • Boylesıne çarpıcı ve şaşırtıcı yaklaşımlar az değıldır, bırısı de yeryuzündekı yarımadalar uzerınedır Dunyada sayılı yarımadaların hepsı kuzeyden güneye sarkar Kore, Çmhındı, Hmdıstan, Arap Yarımadası, Yunanıstan, Italya, Ispanya ve başkalan Yalnız Anadolu'nun konumu değışıktır, Turkıye'nın yazgısı bu konuma bağlıdır * Doğu'dan Batı'ya uzanan tek yarımadada yaşadığımızın bılıncınde mıyız'' Çoğu zaman ınsan doğup buyurken alıştığı şeylerı önernsemez Okul çağından ben onunden geçtığımız bır eskı camı, çeşme. anıt, koşebaşındakı bakkal ya da manav kadar doğal gelır bıze, gormeye alışmışızdır Bırısı gelıp durterse Heeey1 sen şu anıtı görüyor musun, dunyada eşı bulunmaz guzellıkte bır sanat yapıtıdır Gâzlerımızı açarız, ılk kez gorüyormuşçasına bakarız ve şaşarız Yaaa Anadolulu olmak bılıncını de yetennce özumsedığımızı sanmıyorum Turkıye'nın neden kuzeyden guneyesarfcmadığını, doğudan batıya uzandığını yerbılımcıler araştınrtar, ama bu olayın bır yanıdır, doğudan batıya uzanan bır yanmadanın tanhı de özel konumuna gore bıçımlenebılır Anadolu'nun çeşıtlı uygarlıklann beşı^ı olmasını coğrafyadakı ozellığıne bağlamak yanlış değıldır Ipek yolu bızım şımdı yaşadığımız yörelerden geçıyordu Kaç soy, kaç halk kaç toplum gördu bu topraklar'? Kaç dınsel aşamadan geçtı bu yarımadada yaşayanlar? Kaç goc gordu? Doğudan batıya uzanan bır yarımadada, batıcılık akımlannın guçlenmesı ve DoğuBatı koprusunun kurulması da bır rasiantı mıdır' • Ancak olayı gereğınden çok abartmak da doğru değıl Dıyorlar kı Turkıye doğu ıle batı arasında bır köprudur Kopru olmak tamah edılecek bır şey mıdır'' Koprunun ışlevı ıkı yakaya geçışı sağlamaktır sureklı çığnenır kopru, o gelır ustunden gecer, bu gelır ustunden geçer Bu gerçeğı lyıce bılen kımılerı Turkıye'yı de bır araç gıbı göruyorlar Ortadoğu'ya sarkmak ısteyen Batılı ışadamları Anadoluya bu gozle bakıyorlar Basra Korfezı'ne yönelmek ısteyen Amenkalı stratejler de Anadolu'yu bır köprü gıbı değerlendırıyorlar Son gunlerde Turkıye'ye gelen Amenkalı polıtıkacılar ve yabancı ışadamları bızı öylesıne ovmeye başladılar kı şaşırmamak elde değıl Şu Batılılar tuhaf kışıler, Turkıye'ye gelıp bızı övuyorlar, Avrupa'da ıse söylemedıklennı bırakmıyorlar Acaba neden 7 Atalarımız demışler kı Sen köpru olmaya razı gelırsen ustunden geçmek ısteyecek çok ktşı bulunur Aman dıkkat edelım Yeryuzunde tüm onemlı yarımadalar boylamlara oturmuş, enleme koşut tek yarımada mademkı Turkıye'dır, dünyadakı sorumlulugumuzu bılelım HÜRREM ARMAN Okul, ış ve fikır arkadaşım, dostum ŞerıPı 17 eylul 1983 gunu, aılesı, öğrencılen, arkadaşlan ve kalabalık bır aydın topluluğu ıle toDrağa verdık ŞerıPle, Tonguç'un olumunden sonra, onun çızdığı yolda beraber yurümeye, katkılarda bulunmaya ant ıçmıştık. Sözumuzde de durduk SOYU TUKENEN KUŞAK Onunla Edırne Oğretmen Okulu'nda aynı sııufta ıdık, okulu bırlıkte bıtırdık (1928) Atandığımız yerlerde hemen Turk Ocaklannda, kahvelerde, hapıshanelerde yenı harflerı oğretmeye başladık Bızım kuşak, artık soyu tükenen ılk Cumhuriyet Mustafa Kemal Kuşağıdır Oğretmen okulundakı beş yıllık yaşanumızda surekb bır devrımler potası ıçınde yoğurulduk Şenf, çocukluğunda çok sıkıntılar çekmış, Kurtuluş Savaşları ıçınde Kastamonu'da Mehmet Akıfın yönetımındekı "Hur Ses" gazetesınde ışçı olarak, dağıtımından dızgısıne değın her ışte, konuşulanlara kulak vererek çalışmış, bu ılın oğretmen okuluna gırnuş, sonra da bızım okula gelmıştı Onunla ıkmcı sınıfta buluşmuştuk Okulumuzda alaturka muzık yasaktı, bır muzık aygıtı çalmayanın oğretmen olamayacağı havası yaygındı Ben keman, o kemanla bırlıkte mandolın çalıyordu Çabuk ustalaştı, mandolını başının üstunde, arkasında çalarak türlu şaklabanbklar yapardı Neşe ve yaşam dolu ıdı Çok yakınlara kadar bu böyiece sürdu Sınıfımızın "Renlc" adlı dergısını, şapoğrafla, sabahlara kadar uğraşarak o çıkanr, sahnede başrollen o oynar, Edırne karmasmın bıle gozde futolcusu o dur. Hemen hemen ttım devnm yasaJan bu yıilarda çıkmıstır, ödunsuz uygulanmıştır Coşku ıçınde ıdık Okulda da ıç'enlıkh bır devnm havası eserdı Özellıkle meslek derslen öğretmenımız Hamdı Bey'ın (Kayalar) önerdığı yapıtları zengın okul ve Selımıye kıtaplığında okur, sımfta da tartışmalannı yapardık Tartışmasını yaptığımız konular arasında Edırne'ye gelen filmler de \ardı Metropolıs, Kurtlar Mucızesı, Trokya, Sefüler, Kovadıs, Kolsuz Katıl, bugun de unutamadıklanmdır Butun bu ıyt şeylere karşın, o gun ıçın bızı doyurmava yelerlı sandıgıınız bu oıtamda soyut kıtap bılgısı ıle dolu dağarcığımızla, ulkegerçeklerınden ve temel nedenlerden, becerılerden uzak bır bılınçsızhk ıçınde, dunyayı tozpembe gören ulkuculerdık Çoğumuz köylere atanmamızı ıstedık Ehmızde Mustafa Necatı'nın ımzasıyle adımıza gönderdığı bır mektup ve "Beyaz Zambaklar Memleketı" adlı yapıt ve göğuslenmızde bırer yüdız, atandığımız yerlere gıttık Şenf, köy. öğretmenlığındekı durumunu, "Canlandırılacak Köy Yolunda" adlı yapıtında şöyle anlatır "...Oteki arkadaşlar birer yolunu bulup şehire yerleştiler. Koj bakıkaten korkulacak bir yermiş. Ekmek yok, >atak yok, ev yok, derdini anlatacak insan yok... İşın fenası bunlan sağlayacak bende bılgı ve gorgu de >ok. koylu ıle karşı karşıya ıkı dılsız gıbıyız, onun mevzularivle benım fıkırlenmi anJaştırmak mumkun olamıyor. On bır Mİlık tahsılıme ragmen koy topluluğunun en cahıl adamı ben olmnştum. Halbukı okul sıralarında neler okumuş, neler ogrenmıştinı..." Ve, sekız vü sonra yuksek oğ renım, Kırşehır'den başlayan ılkoğretım mufettışhğı, eğıtmen kurslannda çalışmalar, Şınası tamer'ın Yıldızeh Köy Enstıtusu Müdurluğune atanması uzenne MalatyaAkçadağ Köy Enstıtusu Müdurluğune gelmesı Bu vıl larda ben de Beşıkduzu ve son ra da Hasanoğlan Koy Enstıtulen yönetıcıhklerınde ıdım Akçadağ'a ılkın Tonguç'la bırlıkte gıtmıştık Orada eğıtmen kursu >efi olan Şenf, ıkmcı askerlığını >apıyordu, ıkıncı gıdışımde mu durdu Gezı planımı aksatarak onda uç gun kaldım, benı mezunlarının çalıştığı köylere göturdu, sabahlara kadar konuştuk Onunla gerçek, bılınçlı fikır ve eylem arkadaşlığımız bu tarıhte başlar (1945) YAPITL\RI Şenf, Akçadağ'dakı çahşmalannı, çevTenın, koylenn durumunu "Canlandırılacak Köv Yolunda" adlı yapıtında anlatmıştır Bundan başka onun yayınlanmış uç yapıtı daha vardır Bunlar "Uygulama Bahçelen", "Sendıkalı Oğretmen" ve "Tonguç'un Mektupları"dır Başladığı fakat vazgeçtığı bır de "Dut Kunısu" romanı vardır BununJa, enstüusundekı eğıtımı ve mezunlann köylerındekı ışlennı, çektıklerı guçlüklerı anlatmayı amaçhyordu "Köv Yolunda'yı Reşat Şemsettın Sırer tarafından surulduğu Elazığ'a gıtmeden önce, yenı gelene enstıtuyü devrederken yazdı, kendı kurduğu maıbaada öğreneılerıyle bastı Kâğıdı, murekkebı, dızgısı bas ARADA BİR AtatürkçülükDüşünce ve Basın Özgürlüğü Basın Kanunu Tasansı'nın Danışma Meclısı'nde goruşulmeye başlanmasından ötürü, Ataturkçüluk ve duşunce özgurluğü üzerınde durmak ıstıyorum Kımı kışıler Atatürk'u, "Aksıyon Adamı" olarak nıtelemeye pek heveslı olmuşlardır, oysa Ataturk eyiemden önce duşunce adamıdır Ataturk tum aksıyonlarını, onceden gelıştırıp, olgunlaştırdığı ve "Bır Sır Gıbı" sakladığı düşunceye davamıştır Ataturkçüluk, antıteokratık olduğu kadar antıkomünıst ve antıfaşısttır, çunku, bu doktrınlenn her bırısı duşünceye kapalıdırlar Ataturkçüluk, dogmaya kapalı, bılıme açıktır, bunun ıçındır kı Ataturk ' Hayatta en hakıkı murşıt ılımdır " demıştır Kanımca, Ataturk ılkelerımn tumu, bu ozdeyımden kaynaklanır Bılım ıse, duşünceye ve duşuncenın serbestçe seslendırıItp, şekıllendırılıp yayınlanmasına dayanır Kendılerıne Ataturkçuyum dıyebıtenler duşurceye, onun seslendınlmesı olan soze, şekıllendırılmesı olan yazıya ve yayınlanmasına, en genış anlamda, ozgürlük tanımakla yukumlüdurler Duşuncenın zararlısı olmaz, zararlı olan duşüncesfzlıktır Zararlı düşunceten yayar kuruntusuyla matbaanın yurdumuza 300 yıl sonra gırebılmış olmasının onarılamaz tahnbatı gözler önundedır Ataturkçu bır anlayış, duşünceye sınır koymaz Çunkü bılır kı, ınsan beyne sahıp otdukça duşünecektır Dusünduğunü soyleyıp, yazıp yayamayan ktşı, Rodıne'ın "Düşunen Adam" heykelıne dönuşur, oysa, ınsanı taşlaştırmaya hıç kımsenın hakkı yoktur YüceTanrı, ınsanı duşunce ıle onurlandırmış ve boylece "Eşrefı Mahlukat" ılan etmıştır Ataturkcü ınanır kı, duşünceye sınır koymak boşunadır Boşuna olmasaydı, duşünceye sınır koyduklarmı zannedenlerın dıledıklen olur, dunya donmez ve evrenın merkezı olmaya devam ederdı Duşunce genetık prosese tabıdır, mılyonlarca mılyon yılın bırıkımını yansıtır Insanlık tarıhının mılyarlarca yıllık derınlıklennden gelıp, bıreylerde bırıken düşunceler, bıreyler arası duşunce alısvensı sonucu, toplumsa) duşunce genıne dönüşur Bıreyler arası duşunce alışverışının aracı, söz ve yazıdır, bu bır doğa olayıdır, önlemeye kımsenın gucu yetmedı yetmez, yetmeyecektır Insanlığın bugun ulaştığı yarın ulaşacağı yüksek duzeylere varabılmesı duşunce ve onun seslendırılıp, şekıllendırılıp, yaygınlaşmasıyla mumkun olabılmıştır Turkıyemız, buyuk devlet olacaktır, çunku, gerek ınsan ve gerekse doğal potansıyelı bunu ışaretlıyor Buyuk devlet, buyuk duşünceye dayanır Duşuncenın gelışıp buyuyebılmesı, sınırlandınlmamış olması koşuluna bağlıdır Duşunce sınırlandınlırsa, demırden pabuç gıydırılmış Çınlı ayağına dönuşur, çarpılır, çarpttılır, yozlaşır Bu nedenle, Ataturkçu'ye göre, duşünceye ve onun seslendırılıp şekıllendırılerek yayınlanmasına engeller koymaya kalkışmak, ınsanlık suçudur Duşunce sucu olmaz, duşünceye engel koymanın suçu olur Devlet, duşunce ozgürluğunu, en genış anlamda, guvence altına almak zorundadır Toplumu koruyoruz sanısı ıle duşünceye sınır koymaya kalkışmak, toplumu tehlıkenın en acımasızına karşı savunmasız bırakmak olur Zararlı denılen duşuncenın tek ve en etkın panzehırı yıne duşuncedır Duşunce, sılahlı eyleme donuştürulurse engel, duşünceye değıl, sılaha ve yasa dışı eyleme konulur Ataturk, eylemlenne bılımı temel yapmıstır "Hayatta en hakıkı murşıt ılımdır" demış olması bu gerceğı yansıtır Bılım, sınır tanımaz bılım düşunceye dayandığından duşunce de sınır tanımaz Insan mutluluğunun yolu düşunceyı sınırlamaktan geçmez Duşunce, soyleme, yazma ve yayın özgurluklerı Atatürkçuluğun kıltt tası gıbıdır, yennden oynatılırsa uygar dunya ıle kurulan koprunun tumu cokebıhr Çağdas devlet, duşünceye sınır koymaya gereksınım duymayacak kadar guclu ve düşuncelı olmak mecburıyetındedır Ve Ataturkçu Türkıye Cumhurıyetı, modern bır devlettır ERTUĞRUL ALATLI DM Uyesi T.C. MALİYE BAKANLIĞINDAN Haydarpaşa Limanı Anonim Şirketi tahvillerinin ana bedellerinin tediyesine 1 Ekim 1983 tarihinden itibaren başlanacaktır. Söz konusu tahvillerin manto (Beden) kısımlarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Şubelerine ibrazedilmelerisuretiyle Atertiplerine 250, Btertiplerine 1.250 İsviçre Frangı karşılığıTürkLiraları, 1 Ekim 1983 tarihindeki resmi kur üzerinden 1 Ekim 1993, tarihine kadar 10 yıl müddetle ödenecektir. Bu müddet zarfında ibraz edilmeyen tahviller Hazine lehinezamanaşımına uğrayacaktır. toplumsal araştırmalar dergisi Q Yazı Kurulu Türker ALKAN, Halıl BERKTAY, Korkut BORATAV Nun KARACAN, Yakup KEPENEK, Çaglar KEYDER Şevkct PAMUK, Bulent TANÖR, Mete TUNÇAY ÎÇÎNDEKlLER Korkut BORATAV . . .Turkıye'de Populizm 1962 76 Donemı uzenne Bazı Notlar. Seyfettm GüRSEL . .Osmanlı Toplumsal Yapısı ve Kapitalızm llber ORTAYLI . . . Osmanlılarda tlk Telıf Iktısat Elyazması Şehmus GÜZEL . 1908 Grevleri, Iki Rapor SmaAKŞlN 1919 Yılında Ulusal Harekette Ihtılalci Bılınç Yılmaz AKYüZ . . . . Joan Robinson Bir Devir Tarih mı Oluyor' "Kıtaplar" bolumunde. Uygur KOCABAŞOĞLU "Cesaretı Sınırsız" Olanlara "Dur" Demek Şırin TEKELİ Çağdaş Evlılığın Ortaçağ Kokenlerı Halıl BERKTAY . . Pırenne üzerıne Notlar Hasan ERSEL . . . .Bır Somuru Kuramı Uzerıne Toplumsal Araştırmalar Dergısı YAPIT, ıki ayhk 96 sayfa 250 TL, Yılhk Abone 1 200 TL PostaÇeki: 10687 9 Yazışma adresı P K 658, Kızılay / ANKARA îsteme adresi DOST KİTABEVİ, Konur Sk , No 4 Kızılay / ANKARA YAPIT ^ T.C.İSTANBUL 1. İFLAS MEMURLUĞU Basın: 25107 MENKULÜN SATIŞ İLANI İZMİT 1. İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosja No 1983/463 T Bır borçtan dolayı mahcuz aşağıda cms ve kıymetlen yazılı men kul mallar Seka Işçılen Sıtesı cezaevı karşısı B Blok No 69 K 5, D 19 IZMlT'te satılacaktır Bınncı anırmanın 3/10/1983 gunu saaı 14 3014 45'te yapılacagı, mezkur günde kıvnıetlennın % 75'ıne ısteklı bulunmazsa 4/10/ 1983'te aynı yer ve saatte ıkmcı artırma ıle en çok fivat verene satılacağı \e beledıye resımlennın Alıcıya aıt olacağı ılan olunur 19 '9/1983 Lıra kr Adet Cınsı 30 000 lıra 1 adet Saba marka televızyon 40 000 lıra 1 adet Amra marka buzdolabı 40 000 lıra 1 adet AEG marka çamaşır makınesı 35 000 lıra 1 adet Bevaz renklı fırınlı Avgaz ocağı 75 000 lıra 1 adet Takım 1 uçlu, 1 ıkılı, 2 leklı koltuk takımı 90 000 lıra 1 adet kaplama yemek odası takımı masa ve sandalyası ıle bırlıkte 40 000 lıra 2 Saray makına halıs. Basın 10381 AYŞE TUTENGIL (Yorulmaz) I L E BOĞAZLIYAN SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 1978/184 Davacüar Boğazlıyan ılçesının Muhacır mahallesmden Ismaıl Coşar ve Alı Coşar'ın vekıllen Av Mustafa Aydoğan'ın davalılar Kanı Dı kıcı ve arkadaşlan aJevlııne açmış olduğu Ada No 226, 195, 337, 151, 164, 164, 338, 232, 190, 213, 107 nolu tasınmazlann taksımı davasının vapılan duru^maü sırasında verılen ara karan gereğınce Boğazlıyan ılçesınm Yukan mahallesmden, Ekrem Özer Ifagat Ozer, Nebahat Özer, Şerıl kızı, Hıdayet Özer, Şenf oğlu, Mıhnye Ozer, Şerif kızı, Sabahal Ozer Şenf kızı, Leyla özer, Şerif kızı, Ka dır Özer, Afet Ozer, Fırdevs Ozer, Abıdın özer, Halıl Ozer, Şenf ogluna bugune kadar davetıye teblıgı edılemedığı gıbı adreslen de tesbıt edılemedığınden, ılanen teblığ uzerıne durusma gunu olan 24 10 983 gunu mahkemeye bızzat gelerek veya temsılı bır vekıl gon dermenız gerektığı, gelmedığınız takdırde HMUY'nm 509 ve 510 maddelerı gereğınce ışlem yapılacagı hususu ılânen teblığ olunur 13 9 983 Basm 25068 KAYA TÜTENGİL EVLENDILER Beşıktaş Evlendırme Daıresı 28 Eylul 1983 MENKUL SATIŞ ÎLÂNI YENİM4HALLE (Ank.) 2. İCRA MEMURLUĞUNDAN 19S0/2090 6 288 000 Tl degerınde 83 840 Metre Kup Cevız tomruk Er vaman köyu >olu uzerındekı Yonta Yonga Fabrıkasmda (Fabnka nın borç ıle ılgısı yoklur) 17 10 1983 gunu saat 10'da orılacakrır Muhammen bedelın %75'ıne talıp zuhur elmedığı takdırde 18 10 1983 tanhınde ıkınti artırmasının yapılarak en çok artırana ıhale edılete ğı ılan olunur Basın 25103 Muflı>ın huMyetı ve ıkametgâhı Mehmet Tahsın Yucearda Beşık taş, Hu»nu Savman Sok 17 5 lflâsın a<,ıldığı tarıh 2 7 1982 ve saat 14 30'dan itibaren Ist 1 lflas Memurluğundan Ist Asl ''uncu Tıcaret Mahkemesı'nceıflasınakarar venlmışolan vukarda ısım \e adresı yazılı muflıs hakkındakı tasfiyenın şımdıhk Adı şeklınde ıcrası tensıp kılınmış oldujundan 1 Muflısten alacaklı olanlarla, menkul ve gaynmenkullerı uzennde ıstıhkak ıddıasında bulunanlar ılândan itibaren (Bır av) ıçınde Ist 1 Iflâs Icra ve Iflâs Memurlugu'na vazılı olarak alacak \e ıstıhkak ıddıalannı kaydettırmelerı ve delıllennı (Senet. Defter Hulâsası ve saırelnın asıl veva musaddak suretlennı tevdı eylemeierı 2 Bunlar hılâfına hareket cezaı mesuhyetı müstelzım olmak uze re muflıse borçlu olanlar varsa bunlar da aynı müddet ıçınde kendılenm ve muflıse vereceklerı mal veva para mıktarlarmı bıldırmelerı 3 Muflısın mallarını her ne suretle olursa olsun ellerınde bulun duranlar, o mallar uzerındekı kanunı hakları mahfuz kalmak şar tıyla bunlan aynı muddet ıçınde ıflas daıresı emrıne tevdı e>lemelerı ve etmezlerse nıakul mazaretlerı bulunmadıkça cezaj mesulı>ete uğrayacakları ve ru^han haklarından mahrum kalacaklan 4 5/10/1983 v arşamba gunu saat 14 30'da ılk toplantı yapılacağından alacakiılarm bu toplantıva gelmelerı veya selahıyetlı bır vekıl gondermelerı ve avnı zamanda muflıs ıle muşterek borçlu olanlar veya muflısın borcunu ödemeyı tekefful edecek olan saır kımse lenn de bu toplantıda hazır bulunmaları luzumu ılan ve teblığ olu nur 23 / 9 1973 Ba^,, I 0 3 2 2 İCRA VE İFLÂS KANUNUNUN 219'UNCU MADDESİ GEREĞİNCE TASFİYEYE BAŞLAMLMASI VE İFLÂSIıN AÇILMASI HAKKINDA Dosva No 198247
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle