Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhurıyet 2 ahştığı ülkenin işçisiyla aynı işi vapan, aynı vergiyi veren, aynı sigorta prımi kendisinden kesilen Türk işçisi, konuk bulunduğu F. Almanya'da «istenmeyen kişi> durumuna. düşmüştür. Alman işçı tarafından yapılmayan. tehlikcli. yıprafıcı, sosyaî saygmhğı çok az iş'.erde çahşnn işçilerimize; bu ülkede işsiziik 2 milyone. yaklaştı diye, artık «evinize gidiniz» denmektedir. Ayrıca Alnıaniara göre: Türkler ortalama 20 yıldır Almanya'da yasamaianna karşm, Alman toplumuna din kültür faıklılîğı sonucıı bir türiü uyum da sağlnypmamışlardır. Bu da gcri cönüş için Kösterilen başka bir «sözde hakh» nedendir. Alrnanya'mn işçilerimizi Türkiye'ye ke sin dönüşe zorlamaları, artık bugün bu ülkede güncel bir konu haline geımişi.ir. Hemen herkes, acuba Türk işçileri Türkiye' ye kesin d ö n ü s e zoıianmalı ımdır? diye soru yöneltmektedir. Oysa son aylar içinde. türiü resmi kııruluşlann konuğu olarak iki kPz ardı ;ırdına gittiğimiz F. Almanya'da, sröçmen ?şçi sorunlannın tnrtışildığı bUimsel topkntılarda, edindiğimlz izlenimlere ve kimi farklı kaynaklarm ifp.delrrine göre; işçi'erîmizin Türkiyc'yo donmolori olaııaksu corülmektedir. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ği yüksek, 40 milyonluk Tspanya'yı, 10 müyonluk Portekiz'i t a m üyeliğe kabule hazırlanıyor. Onlarla yapılan çalışmaJarda ise özgür hizmet dolaşımı gündemde bila değil. Öte yandan tam üye'ik biçimindeKİ katılma ile, AET anlasmasına göre; o zamana kadarki üye ülkelere karşı K^i.ılan üye nynı Jıokları elde edor ve aynı yükiımlüliikleri üstlenir. Böyle olunca da Türkiye'nin özgür hİ7mef doJaşımmdr.n vazgeçmesi söz konusu olmamahd'r. K«ldı ki özgür dola'jiirıdctn vazgecmis Türkiye'nin AET ülkcleri nezdinde konumu. 2. sınıf bir tam üyelik olacaMır. 20 OCAK 1983 Ç üzgür Hizmet Dolaşımındaıı Ödün mü ? AET ULKELERİ, BAŞTA B. ALMANYA OLMAK ÜZERE, «SERBEST DOLAŞIM HAKKI» KONUSUNDA ÖDÜN VERMEYE ZORLUYOR. BUNUN İÇİN MUTLAKA KARŞI TAVIR KOYMALI, GîRİŞİMLERDE BULUNMALIYIZ. Poç. Dr. A. Murat DEMİRCİOĞLU Uludağ Üniversitrpi yük dinlenme yerlerinin kapanacağı, maden ocaklannda işlerin duracağı. kentlerin pislikten kokacagı, ölü.lerin bile gömülemeyccogi; işçilerimizin yaptıkları .şlerin zorlanmadıkça hiç bir Alman tarafmdan yapılmayacağı, Almanlar'm 550 bin Türk iş çisinin sırtmdan raiıata ahştığı bir gerçektir. Bu gerçek Alnianlarca da dürüstçe kabulleniimektedir. Öte yandan Almanlar, Avrupa So.syal Yasasına imza atmışlardır. Bu yasanın 19. maddesine göre ise. yasalara uygun olarak kcndi toprnklarmda ikâmct eden ynbancı işçüere devletin güvonliğini tehdit e.tme, kamu diizenıne ve ahlâka aykınhk dışında s>mr dışı edilemeyeceklerine değin güvence verilraektedir. Bu duruma göre insan haklanm zedeleyici bir tarzda Tür'ri işçilerinin Türkiye'ye göndcrilmelerinin büyük yara açacağım düşünen Almanlar dönü1? için dogişik bir yöntemi uygulamaktadırlar. Işçilerimızi kendi istekleri ilo Türkiye' ye dönmeye zorlama. Bu konuda Alman hükümetinin benirnser göründügü yoi da; iîçilerimize birkaç maddi olanak sağlayarak, onlan Türkiye'ye göndermektir. Bunun dışında düşünülen başka bir projeden de söz etmek gerekir; Almanlar kimi işletmeleri ülkenıizde, işçi sirketlerini de canlandırarak kurma, böylece işçilerimizi de ortak etmek görüşünü benimsetmeye çalıgmaktadırlar. îşleri güvence altına alınan Türkler ise. artık, kolayca ülkolerine dönITIB kararını vereceklerdir. Türk işçilerinin kesin dönüşü soı*unıı ilo birlikte artık gündemde kotarılması geroken bir barjka sorun olarak yer aimaya başlamiştır. Ortak Pa/ır anlaşraasının 48. 49, 50. maddeleıine gore; ortaklık tam üyeleri. ortaklıga girnıeleriyle birlikte, ortaklık i u n de: yerleşme. bizmet edimi ve ulaştirma alanlarında ve sermaye dolasımmda özgür iük yanısıra emeğin ö'.'gür dolaşım Jiakkına da sahip oluriai". 1986 yı'mda Türkiye nin AET'ye tam üyelıği söz konusudur. O h.alde onikinn ülkc olarttk biz do özgür du iaşımdan yararlanacağız. Her Türk; kamu düzeni. ulu^al güvenlik ve sağiık düijöncoleri dışında, arık olan işyerlerine başvurma. bu amnçla üye ülkelfirin topraklarmda özgürce dolaşabilme, o ülke uyruğu işçilere tanman hukuk ve kamu yönetim düzcnleme kuralları çercevesinde bir iş görmpk üzere üye bir ülkede oturabilme. yerlesebilme hak ve olanaklanna salüp olacnk tır. Işte burada itirazlar başlamaktadır. Dfn mektedir ki, Türkiye'nin is,tihdam yapısında güçlükler vardır. işsiziik Türkiye'de büyük boyutlardadır. Dogum orsnınm yüzde 2.1 olduğu Türkiye'de işsiziik 1986'da daha da artacaktır. Öte yandan topluluk yapısmda halihazırda 6 miiyona vakjn işsiz vardır. O halde Türkiye Ortak Pazar'a girmeii i ancak özgür hizmet dolaşım hakkmdan da ödün vermelidir. F. Almanya'da başta bilim adamlan olmak üzere tum yetkili çevreler bu düşüncededirler. Bonn'ca 24 kasımda yapılan. bizim de kat.ıldığımız bir toplantıda bu itirazları özellıisle F. Almanya Parlamentosunun Ekonomik Yardımlaşma Komisyonunun her partiden gelen parlamcnter üyeleri de yaptı. Ne gariptir ki. AET veya F. Aîmanya, işsizlikten söz Pderken. bakıyoruz. şsizli ÖDÜN KOPARMA liıra/lanııiı/ no donli hakh buiunsa da. AET üikelen. baçta Almanya olmak üz?re Turkiye'y; 1PS6 yılında Ortai; Pazar'a ö?gür hi'mot. do'.a^ını hakkmdrn vazgpçmi^ veya en nz;ndan ödün vermiş olaifık kabul e'mekte kprarlıdır. Bunun hanrlısın» da bujTünden başlnmışlardir. Ödun a.îabilmede cilerindeki en güçîü kcz da, ülkelerinde ça'ışan Türk işçiieridir. Bu r.odrnledir ki AET ülkelerinde sayısı ?\2 bini biibn içrılpiimi/in o ülkelprrleki her fürlu sorunliiıı fbartılarak cündemo ge'irilmekte. bu aracia kendi ülkelerindekı ekotinmik bunalım, işsiziik de bp.hiino eâ\'.& rfk. işçilerimizin Türkiye'ye dönmelen gerpkiiği söylenmektedir. Ancak, yukanda da gördük, güdülen fisıl amaç kesin dönüşü sağlamak degildir. Zaten bu da yine l:endi çıkarlan dogrultusunda olanak dışıdır. O halde HITUU.:, i'jçilerinizi geri gönderi.iz baskı.'ü ile biyp «ynrgan altmdan değnek göstermektir». Bövloce filelfri ii" birlikte milyonu eşan işgücünün Türkiye'ye per' riönüşü korkusu altırdR. Türki>edf;n özgür dolaşım hakkından ödün kop.^rabilmsktir. Halk deyişi ile bu; ölümü gö:.tcvip. bizi hastalıga razı etmektir. GETTO'IAR Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan gcçoıen işçileriminn yerli halkla üişkisi zayıftır. F. Almanya'da yapılan b i r araştırmaya göre; Türk işçilorinin yalnızca yüzde 4.3'ünün Almanlarla arkadaşlık ilışkisinin olduğu belirlenmiştir. Almanîar. Türkleri ülkelarinde, sürekii olarak işçi. hem de «konuk işçi olarak görmüşlerdir. Oyr>a Max Frisch' ın deyimiyle bu ülkeye gerçi işgücü ç<sğnlmıştır, ancak sonuçta gelenler «insanlardır». Bu faktör bir kere sürekii unutulınuştur. Ayrıca, Alman nüfusunun yüzde 2.4'ünü oluşturan Türkler, Almanya'da yerleşim merkezlerine, işyerlerine programlı. planh dagıülmatnışi.ardır. Tam tersine, göz yurnulmuştur. Ea kez de Türkler, beJırli yerlerde yogunlaştı, içine kapanık toplum oluşturdu (Geüolar) diye göze batmışiardır. Örneğin 20 yıldır 140 bine yakın Türk vatandaşımızın yaşadiğı Berlin'de kalın başörtülü ve yaz ortasmda ıızun mantolu dolaşan kadınımiz, sarımsak. yiyerek Küdamm'da metroya binen erkeğiıniz son senelere değin gözc batmazken, artık «tü kaka» durumuna gelmişlerdir. Oysa Türk ışçilcr olmasa otcller. bü Tflevizyonda Shogon u i/.Iiyor musunuz? Ga/elelerin yaz.aıgına göre dünyanın t n pahah dizisiymiş Shcgnn; cok beğeniliyormuş. Amerikalı Richard Chamberlain. Japon "J'oshiro Mil'ane. Yoko Sîıimada Kibi ünlü yıldızların önomli rollerini paylaşiıklan Slıogun Varihse) bir scrüveni yansıtıyor. Hollandalı deniz savaşçılarından kaçan Ingiliz kaptan Blackhorne gemisiyle Macellan Burnıınu a>t.ıktan sonra okyanusa acıhp Japon adalanna yöneliyor. Öykü 1600 yılında Japonya'da gecıyor. Ama nasıl bir Japonya'da'? Şimdiye dek izlerlıgim aörüntüiere bakarken çarpılmamak eklo değil. Çünkü Japonlar'ın. insana. benvnr bir yanları 5rok. Canavarhk toplumsal düzeno dönü ; müş. ülkede tanrı gibı yaşayan egemenlenn zaptiyesi Samuraylar acımasız birer zebani kılığmda ortahkta dolaşıyorlar. Tlalk tümden kölc. Öylosino bir düzen ki Viilniz Samiü'ayların adl.'i.rı vnr. sıradatr kişinin adı bilo yok. Hicbir hukuk Küvenresinin buHınmadığı bu cehcnnemcıe Japonları yerin dıbino batıracak olaylar birbiri ardına di/iliyor. ShoKun'da temel ıelsofe şiddetin sğırhğıyla belirginleijiyor. Korku ve te rör 17'inci yü'/yılm ilkcl Jopanya'smda toplumun yaşama düzenini vurguluyor. Bakalım dizi nasıl sonııçlanacak? • * • SONUÇ Görülüyor ki. işçilerimizin dönuçe zorlanınasıyla, her konuyu tartışmaya açan Almanhır karşıs'.nda haklarımıza. çıkarlanmıza sağlıkh bir şekiide sahip çıknıak zorundayız. Bunun için do karşı favır koymn.mız. ilgi'i tüm makamlan ııyarmamız gerekmektedir. Bunun zamanı da Reimi!;tir. Yoksa bu suskunluğumuzdan yarar'anılarak yapılacak, çıkar ve haklanmıza ters düşen girişımierden. ileride ülke olar,n çf>k zararh cıkarn6ımız ortadadır. ÖZGÜR DOLAŞIM HAKKINA İTfRAZ Geçen ay konuk olarak bulunduğumuz Almanya'da aynca bir başka sorunun daha tartışmaya açıldığmı gördük. O da Ortak Pazar üyeliğimizle birlikte özgur dolaşım hakkımızın geleceğidir. Bu konu da (oioırSardati.. OKTAY AKBAL Tarih Dersi, 9 Okur mektuplarına MEB'in yanıtları • 30.11.1982 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan 'Uğradığım haksızlıh ne zaman giderileceh?» başhklı yazıya ait açjklama: Okurunuz Semiha Serap Ahay ın durumu incelemniştir. Adı ger&nin, İstanbul ili içinda nakli 28.7.1981 tarihinde, 657 sayıh kanunun 76. maddesi gereği ihtiyaç üzerlne Ilgi li valilikçe yapılmıştır. • 16.12.1982 tarihli Cumhuriyet Gazetesl'nde yayınlanan •Atamam neden yapılmıyor' başhklı yazıya ait açıklama: Okıırunuz îbrahim Erkan'm du rumu incelenmiştir. Öğretmene ihtiyaç duyulmadığmdan adı geçenin dileği yerine getirilememiştir. • 18.12 1982 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan «Esfei bir işlemin sonucu* başhklı yazıya ait açıklama. Okurumız Mehmet Akçasoy'un durumu incelenmiştir. Çocuk okutma özür grubundan Ankara ilino nakil isteyen Mehmet Akçasoy'un nakline esas olacak belgeler eksik olduğundan, belgelerini tamamJaması için ilgili valiliğe yazı yazılmıştır. Milli Eğitim Bakanhğı 1 Genel Sekreterliği bir aîan yapılmakta. Biz de Kavak gençleri olarak futbol oynayabileceğimîz bir alana sahip olmak istiyoruz. Rumeli Kavak gençleri tSTANBL'L • ODTÜ Yurdundaki uygulamalar Yurtlar yönotimlnce son zamanlarda artan olumsuz uygıılama ları kaygıyla izlemekteyiz. Yakm geçmışte öğrencileri huzursuz eden çay ve yemek kısitlaması sorunu tam çözümlenmcden yerd oIumsuz uygulamalarla yüzyüze kal dık. ODTÜ yurt öğrendleriyiz. Yurt laıia bölümlcr arasmdaki kestirme yollar kapat.larak on dakikahk yo' lar 25 dakikaya çıkarılmış, akşam saat 20'den sabah 03'e kadar nöbet tutma zorunluğu getirilmiştir. Sıcak sular özlenir hale gelmiştir. Erkoklerin kız yurt karıtinlerine. kız l a n n erkek yurt kantinlerino saat 16'dan sonra girmeleri yasaklanmış tır. Sayın Yurt MüdOrlüğümüzün «Yurtlarda Lale Devri Kapandı» ya nıtlan ise. tüm bunların acısını iki k a t artırmaktadır. Bir grup ODTÜ Yurt Öğrencisi «Sen oldun çevrine ey dilşiken mahzun ben mahzun Felek gülsün sevinsin şimdi setı mahzun ben mahzun ölürsem görmeden mlllette ünıit ettiğim feyzi Yazılsın seng1 kabrimde vatan mahzun ben mahzun» V. Murad'ın tahta çıkarılmasından sonra Namık Kema! ve Ziya Paşa, öteki sürgün arkadaşları ile birlikte yurda dönerler. Tarih 7 Haziran 1876. İki yazara Anayasa'yı, yani Kanuni Esasi'yi hazırlayacak kurulda görev verüir. Murat'm hastahğı artar, yerine II. Abdülhamid Padişah ilan edilir. 31 Ağustos 1876. Anayasa'da «din ve mezhep ayınmı» gözetihr.eyecegı, Osmanh Devletı uyruğundaki herkesin Osmanh sayılacağı belirtilmektedir. Herkes kişisel özgürlüklero sahiptir, basm yasalar içinde serbesttir. işkence ve her türiü eziyet kesinliKKî yasaklanmaktadır. Herşey iyidir, umut vericidir. Demokrasi tutkunu Namık Kemal büyük bir coşku ile çahşmaktadır. Anıa, Padişah Abdülhamid'in bir isteği vardı, Anayasa'mıı 113 maddesinde şu sözlerin yer almasi: «Zabıtanm tahkikatı sonucu hükümetin güven ve emniyetini bozduklan sabit olan kişileri îstanbul'dan uzakiaştırma yetlcisi Padişaha tanmmaktsdır.» Bu çok önemli madde Namık Kemal'le Ziya Paşa'ya nedense o kadar önemli görünmedi. Belki de i.^lorine yarayacağını, bu maddeye dayanarak muhalii'lerini İsta.nbul'dan aıabileceklerini düş'inüyoriardı. Bir siîahtı bu ilericilik düşmanlarına karşı kuUaııılacak... Bu maddenin nasil tehlikeli ionuçlar yaratabilecegini farkedenler do vardı, «Diyojen» gazetesi sahibi Teodor Kosap... Bu ünlü gazeteci, 113. Maddeyle Kanunı Esasi'nin büyük bir «yalan» haline getirildiğini anlamış vo bunu açıkca yazmıştı. Tutucu çevreler «Meşrutiyei gâvur icadıdır, memleket için yararlı değildir» dıye Kanunu Esasi'nin be nimsenmesme karşı çıkıyorlardı. Namık Kemal, Mithat ve Ziya Paşalar bu tutucuları ve gericileri 113. Maddeye dayanarak etkisiz kıiacaklannı düşünmüş oimalıdırîar. 313 Madde. Padişah'm istediği kişileri «mahkemesiz sürçün cezasına çarptmnasına ızin vermekteydi. Namık Kemal de «yaşamınjn en büyük» yanılgısına düserek bu maddeyi savunuvor ve «devletin hukukunu korumanın» anc?k böyle bir maddeyle mümkün olacagını yazıyordn. Ama bu madde cnceleri Anayasa'ya karşı çıkanlara uygulandıysa da, çok geçmeden Anayasa savunucuları. Mithat Paşa, Ziya Paşa ve Namık Kemal ile arkadaşlarma karşı d? uygulanacaktı. Mebuslar Meclisinin açıldığı gün Mithat Paşa ve Namık Kemal tutuklandılar. Şair Şükran Kurdakul «Namık Kemal» adlı kitabında bu konuda şöyle yazıyo?.•Co/aevindc kırk gün. Soruşturmalar. Düzmece raporlar. Yine de, işleinpdifei suçlardan ötürü Kemal'5 mahkum elmeye yetmemişti. Mahkeme Başkanı Vczir riitbeli Abdüllatif Suphi Paşa ki Hamdullah Suphi Tanrıöver'in babasıdır ve öteki üyeler beraat kararı v;!rnıek zorunda kaldîlar. Dönemin koşuUan Abdüihamid'h. aücü gözönünde tutularak «bir iıukuka bağhlık gösterisi» olarak da kabul edilebilecek olan bu mahkeme k a r a n n d a n sonra Namık Komal maaşı ödennıek koşuluyla Midilü adasına sürgün edildi (1377). İki yı) sonra da Avrupaya karması ihtimali göz öniinde tııtıılarak Ba)â rütbesiyle mutasarrıflık verildi. Böyledir. başkalan için kazılan kuyııya. o kuyuyu kazan düşer!.. Kimi zaman. herkesten önce!... Işte bu yüzden yasalar önyargüarla hazırlanmamalsdır. Herkes için esitlik getivroeîidir. Şu düşmanlan. bu dostlan, falanca kişileri, çevreleri no korumak. ne de batırmak amacı taşımamalıdır. Namık Kemal, Mithat ve Ziya Paşaîar bunca yıl sürgünlerde «özgürlük savaşı» versnler, ellerine fırsat geçer geçmez «özgürlükleri» beiirli maddelerle kendi muhalifleri için kısıtlayan. önleyen yok eden önlemlor almasalardı, sanınm Birinci Meçrutıyet, gfrçek özgürlüklere dayanan bir Anayasa yönetimi. Osmanh Devleti ve halkı için çok daha yararlı olacaktı. Geçmişi iyi bilmeii. Geçmişin büyük yazarla(Arkası 11. Sayfada) # Trakya'da da sebze fiyatiarı radyodan açıklansın Tüketiciyi koruma olayı gün geçtikçe önemini ve güncelliğini artırarak sürdürmektedir. Tüketicinin korunroası herkesin yarannadır. Bu sorunun çözümünde doğal oıarak devlete ve yerel yönetimlere görevler düşüyor. Fakat sözünü ettiğimiz bu kurumlar ng denü yoğun çalışma içine girerlsrse girsinler, bu sorun kesinlikle bir çözüme kavuşturulamaz. Çünkü toplumun katkısı ve yardımı da gereklidir. Devlete ve yerel yönetimlere düşen 'görev h e r konuda olduğu gibi bu konuda da halkın devlete ve belediyelere katkı ve yardımda bulunabilecek bilinç dü^eyine uiaşmasmı sağlejnak ve çeşitli kurumlan arasmdaki yardımla.şmayı ve dayamşmayı sağlamak olmahdır. Bu güzei yardınıfaşmayı ve dayamşmayı geçtiğimiz yaz İstanbul Belediyesi ile TRT • İstanbul Radyosımdan sfivinerek dinledik. Cumartesi ve pazar günleri dışmda 12 kısa haberlerinden sonra •^'Tjl'da satılan sebze ve meyvn fiyatlannı halka duyuruyor ve fiyatlara uymayan sanatçılann bildirilmesi için telefon numaralan veriyor. Bu güzel uygulamanın yaygınlaştınlmasmı bir Edirneli genç olarak istiyorum. Bu uygulamanın içine Trakya'nm tüm IHerinin almmasını öneriyorum. Serdar KURT EDİRSE Usfalıkla, filnıe çekilmis Shogun'da bcni dîişündüren bir kaç noktava ilişmek istiyorum: 1) Japonlan bu denlı «barbar» yn da «canavar» gibi gösteren televizyon dizisinin yayınlandıği ülkelerdo Japonya elçilikleri tepki göstermişlor mi? Sözgclişi Ankara'daki Japon elçisi bizım hükümete başvurmuş mu? Shogun, Japonlan verin dibine batırmak için çekilmis vo tarihsel gerçoklorimizi çarpıtmış, önyargıh bir düşmanîık ürünüriür. Bu diziyi Türk halkına gösteıineyin.. 2) Japonya'daki yönetim böyle bir dizide oyna^:an ünlü Japon yıldrzlarma ne yapmtştır? Ceza kovuşturmnsı açmış mıdır? Yurttaşhktan atmiş mıdır? 3) BiHün ülkelerin televizyor.lannda gösterilen Shogun dizisinden sonra dünya kamuoyunun Japon ya'ya dönük yargıları değişmiş mıdır? Yoksa Japon ya tüm ağırlığıyla dünya piyasalarmda etkisini sürdüri:yor m u ' Daha açıkçası Shogun'u izledikten sonra bir ahcı girdiği mağazada şöyle mi konuşuyor: Artık Sony marka radyo, Honda marka otomobil istemiyorum. • Sorular sorulan çağrıştınr. Son yîllarda Türklorin barbarlığı ve Osmanhlarm kan dökücülügü üzerine epey prcpaganda üretildi. Öyle ki, kimi yerli malı yazarlarımız Türkiye'nin bugünkü az gelişmisligini geçtııişimizdeki vurup kırma göreneklerimize bağlamaya çalıştılar. Oysa biraz tarih okuyan biür ki Ingiltere'den Japonya'ya dek tüm ülkelerin tarih galerileri beladiye mezbaha'arma benzer. Acaba 17' nci yüzyılda Samuraylann keskin k>tıçlarıyla Harakiri törelerine bağlı ilkel Japonlar nnsıl oldu da bugünkü süner endüstri düzeylerine uloştılar? • Geçmişe önyargıyla bakmaktan sakınmak. günümüzde hoşgörülü olmak; geleceğe sağhkla yönelebilroek için gerekli değil mi? Shogun dizisini televizyonda 'zlerken bile bunca yalın gerçekleri algılamak kolaylaşıyor. DÜZELTME: Bu köşede çıkan çoğu önemsizyan lışı, okurların sagduyusuna ve Dilgeliğıne emanet erierek düzeltme geregini duymam. Ancak 19 ocak 1983 günü çıken yazımda ikinci n^ragıafta yayınlanan ciemiryollarına ilişkin tümce şöyle olacakti: «... Türkiye'de bu oran 20,4. ABD'de 10,7, Batı Almanya'da 15,7...» 9 Emekli hakîm görev istiyor Ankara Altındağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi hakinıi olarak çalışırken, 25.12. 1981 tarihinde İstanbul Kadıköy Hakimligi'ne aüo mazeretlsrim sebebiyle naklimi istedim. Cevap verilmedl. 2.4 1982 tarihir.de emek'.iligimi istedim Emekli olarak Kadıköy'e Eeldim. Mayıs ve haziran W"2 tarihıerinde tayınirn için yeniden dilekçe verdim. Mesleğe dönmek istiyordum. Burada açık hakimlik olduğu halde tayinim yapılvnad]. 1500 münhalin bulunduğu Türkiyo'de beninı mesleğe almmayışımm gerekçesini H r tür'ü öğrenemedim. Hilmî Çağalı Moda Fınîtlak Solc. 13/41 Kadıkör / tSTANBUL Cumhunyeî Sahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilik T.A.Ş. adına NADİRNADİ Genel Yayın Mikliirü MüessescMüdüıü Yazı İşieri Müdürii • Ycizıİ^leriMüdürYardımcısı HaberMerke/iMüdürü Mizanpaj Yönetmeni TEMSftjCİLBR • ANKARA, : • İZMİR : 9 Semtimize futbol a!anı yapılsın Bir zamanlar küçücük da olsa bir futbol alanına sahip olan biz Rumeli Kavak gençleri, yapılan ikinci bir cami yüzünden bundan mahrum kalmış durumdayız. Şu günlerde İstanbul'un çeşitli bölgelerinde çeşitli spor alanları kurulmaktadır. Ömeğin ; Sarıyer bağiı Büyükdere'de böyle HASAN CEMAL IMJNf U5AKUGİL OKAY GÖNENSİN AÜMET KORULSAN YALÇİN 8AYF.R ALİ ACAR • YALÇİN DOĞAN H İ K M L T ÇETİNKAYA • ADANA : • MEHMET MERCAN SERVİS ŞEFLERİ fstanbul HaberİprirSelahattin GÜLER Dış Habpıloı: Ergun BALCI I k o n o m i : Osman ULAGAY Yurt Hciborleri: Barbjros GENÇAK K u l t ı i ı ' A\dın EMEÇ M a « a / i n : Yalçın PEK5EN Duzıltnv,'. Konur ERTOP A r a ç t ı r m a : Şahin ALPAY BUROtAR • KonurSokak No. 2Mt Yenisehir . ANKARA Tel: 17 58 25 17 53 66 idare: 18 33 35 9 8 3 gunu meydana gele Anka uçak kazasında hayatlarını kaybeden yoîcularımıza Tanrı rahmet kederl yanalılara eerine başsağl sifalar dıler. acıîarını yünekten paylaş ınız. TUHK Halit Ziya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel: 25 47 091312 30 Atatürk Caddesi, T.H.K İşhanı Kat 2/13 ADANA 7el: 14 55019 731 Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık VP Gazetecilık T.A.Ş. TürVocağı Cad. 39/41. CafjaloğluİSTANBUL P.K.; 246İstanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM ~ ""'•• ^0 O C A K 1383 İMSAK 6.38 GÜNEŞ 8.19 ÖĞL.E 13.25 İKİNDİ 15.55 AKŞAM 18.10 YATSI 19.48 SATILIK MERCEDES 240 DİZEL 1976 Ful Aksesuar 26 20 48 27 83 41 • Kartal Vergi Dairesi'nden aUnış oldugumuz 15.12.1982 tarih, cilt no. 3, sna, no 49 refernnsh nakliye reskeresini zayi etmiş bulunmaktayız. Yenisini ataragımızdan esldsinln hükmü yokttır. DEMSE Ipiik Sanayi ve Tİcaret A.Ş. • Marmara Üniversiteslnden aldı.&'.m İETT kartıını kaybettinı. Hükümsüzdür. Emin ŞEREÎVIET