28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 12 9 EYLLX 1982 ilkbahara alırmıazsa Bodrum Festivali GİİIGEC DM'tiC LJCÛN Anayasa larlışması guLAN Ö&ÜR. &OZMAVAUM ATL./İT/J2/M.. Bakankk, ekonomîk katkı yapmayacak \ Bodrum Sanat ve Kültür Haftası üzerindeki tarüşmalar düzenleme aksaklıklan yanında festival tarihleri üzerinde yapılmaya başlandı. Celal BAŞLANGIÇ • BODRUM İlk pör.ü protoTtol skandalıyla baslayan Bodrum Sacat ve Kültür Haftası •üzerindeki tarüşmalar, düzenleme aksaklıkiannın vanı sıra, festival tarihleri üzerinde cie vapümaya başlandı. Kültür ve .Turizm Taratma Bakanlığı yet|küileri, festivalin mayıs ayı so. Inuyla haziran ayı basında vapüması gerektiğini belirterek, aksi halde Bakanlığın gelecek yıl yapüacak «Sanat. Kültijr Haftasisna ekonomık kattada 'bulunmayacağını sövlediler. Fesrival düzenleme fcomitesin de bulunanlann büvük bir bö3ümü ise, 18 Eylül tarihterinin ;Bodrum için çok uvgun olduigunu belirterek, «biz Bodrurn'i<Ia sezonu eylül sonuna kadar [bH festival ile UTatabfliyonız. As!ıııcl;t nmacımız turizm se7©fjnııru okira anna deîrln nzatdediler. ri. Bodrum Sanat ve Kültür Haftası'nın en büyük «olay»ı ıse, Zekl Müren'in 2 vıl aradan yonra \erdigi ttonseri 10 bine \aitn îdsinin izlemesiydi. B:nlerce kişinin da Bodrum Kaîesi'nin dışından Zeki Mtiren'ı izlemeye çalıştığı konserde, Müren. basına sert bir eieştiri yoneltö. Konser öncesi bazı gaze:eler, Zeki Müren'in hasta olduğu, konsere cıkamayacağı yolunda haber yayınlamıslardı. «Oündüzüm SeninİF» adlı sarkısıyla konserine baslayan Zeki Müren «Mlhrabmı» sarkısmdan sonra gazetelerde çıkan haberlere yonelik olarak çtmlan söyledi: «Gazetelere batayorum. hasta ölüror diynrlar. Bense Bar. dakçı Koru'nda cici cid TÜTÜjorum. Bunlara !yi bir cevan verpHm. atna bunlar »alandır efeııdim.^» Miiren konserinm sonunda, «Mastika» ile göbek atarak, kendfne hasta diven eazetelere yanıt verdi. Pesfival Komtcsi'nde gbrev alan Beledive Baskan v«In":i Ese.ı Kadıoğln ile KavTnakam vekiü Mustafa Eren. Sanat ve Kültür Haftasına 10 sün ka:a afandıkîan için, hazırlanır.'.s bir düzenlemenin jçine girmiş ve sndece tıv^ulama dnrumunda kalmışlardı. Bu da oek PO'Î ak?ak!ı?ı beraberinde setinii. Ancak, 7*ki MİİTCTI'İH fconserinde rtrnılan b8<!anh dfesnlsme ile. Törtaın Şorav. Kadir İnanrr ve Cihan €nal*ın katıldıkları Jki ga!a is», komite adma o1ımla nottardı. UfflM. VE COK OUJM6UZ . DÖNM&Mİ 06 «OLTU&UNOTURAN ~ZATlH &U e.LJMSEL f ! UAKAİ2ATLA LADIM kCUSuGu ~ MA £ Festival'in «olay»ı Zeki Miiren Festıvalin ılk gününde yapılan açıüsa sınema sanatcılan Tiirkan sorav. Kadir İnanır, Cihan tnal, Güngör Bavrak ile, Hümeyra kaiılmış ve halkın çenis :!jnsir.i çekmisti. Ancak daha sonraki srünlerde yaptJan sergi açıkslan ve koktevller. iıalkın geniş katüırmr.ı sağlayen düzenlemeler olmaktan uaa&tı. Kimî sergiler nrogram«la yer almaiken. kimüeri cie programda beîirtilen tarihler•den daha önce açüınıstt. Baş.3cent Oda Orkestrası'nın antik tfystroöa verdigi konser ıse. ısık düzenur.n retersizligi ve sanatçılann bu nedenle notaları okuyamr.ması sonucu yarım kaldı. Festival komitesi orkestT» yetMlüerinin ü<? spot istedik ilerini belirterek «biz de elimîr«ie spot bnlunmadırı icin l "'r JoJoğrafçıdan üç spot aldık. ancak bunlar ıla veterslz ohnuş» Anayasa Komisyonu 'nun karşı çıkmasına rağmen, DPT'ye Anayasada yer verilecek Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda 160. madde üzerine 15 değişik önerge verildi. Aldıkaçtı önergeleri yamtlarken, «1961 Anayasası ile birlikte oluşturulan DPT'nin kendi görüşlerini adeta devlet politikası haline getirmeye uğraştığını» söyledi. YOK'ün Anayasada yer alması kabul edildi. Prof Feyzioğlu, «YÖK'ün Anayasa'ya isim olarak konuiması caiz değildir» dcdi ANKAK.\ (Cumiıuri>et Bürosu) Dsnışnıa Mecli?i Genel Kurulu'nda dün. Anayasa KoiTjisyonu'nun kar^ı çıkmasına rağmen Devîet Planlama TeşX:latrn:n Anayasa"da yeralrrrası Genel Kunıî'ca benimsendi. YOK'ün Ana>asa'da yer aUnası da dikkate alınmak üzere benimsenrîı Danışnıa Meclısinde dün Rah mi Karahasanoglu. '59. niaddeden sonra yen: bir madde olarak. «Devl« Yüks.'k Koordinas>on Milli Kom!tesiı> olustunılmasım önerdi Devletin zıraı, sınai. ekonomik. sosyal ve milli hedeüerini saptayacak bu ku ruîun kurulmasma Komısvon kp?ı!mariı Önergenin dikkafe alınmas; kabul ediimedi. Anayasa Komisyonu Baskanı Orhan Aldıkaçü, tasanda yeraîan ve Komisyon'ca bir süre önce geri alınmıs buiunan «Devîet Danışma Konseyi> ile ilgi'.i 3. nıaddenin tasarıdan ke s:n olarak eıkanldısjmı açıkJadı. Aldıkaçtı. konusmasında. bu kııntrr.u kaldırdıklafım ve Komısvon olarak bu konuda bır ınadde ge'frmeveceklerir.i ?övledi. 8 maddenm cikanlmasıyla tasan 192. maddeve, Komisvo'nun elındeki madde sayısı da 49'dan 41 "e tnmis oldu. Genel Kurul'da. Planlama* başlısnm »a^ıyan 160. madde ürprinde I.î değisiklik önergesi veriidl. Tülay Öner'in '<Gelir dağüımmda dençeye öneelfk vp rilmesini» ıceren önerees! Ü7«r:nde sörüslerir.i açıklayan Aidıkaçtı. 1961 Anayasasıvla bırlikte oluşturulan DFT'nin keRdi görüçlerini adeta devlet politikası haline getirmeye uğraştığım belirterek şövle dedi: «Bizim plan anJayısrmız kalkınma planlanmn kanto kesinıi için emredici, özel kesim için de vol prösterici otdğa yolundadır. Planlar Irakiimetlerr ny^nlanacak ekonomik poütika lan srö<termek verine altenıatifler tanıvan helgeierdîr. Bıınun vanı sıra hu madde>e (?rhr daçılımında deneeri sağlancı önlemlcre nncelik verilir, hfikmünün de eklenmestrjr kar. sınz. Planlarda vatmmların hanrî sıravla rattilması çerektifi belirtilmelidir» Aldıkaçtı, DPT'nin kuruluşur.dan sonra bu örgütte görev alanlann Türkiye'nin şart'.anna uygun bir plâa anlayışraın dışına çıktıklarını. bunun sonucunda plân anlayışıaın çürürneye yüs tuttuğunu söyledi. Dundar Soyer, Aldıkaçu'ya gelir dagılımında dengeye öncelik verilmesi konusunda ne cüşündüğünü sordu. Soyer •Yoksa ban demagoglar çibi planın rerini pilavın mı alnıasını düşünüyorlarj dedi. Eunun üıenne Aldıkaçtı. Genel Kuruldaki konuşmalarmda yük sek öğI^^nim görmüş kültürlü ınsatüann seriyesinde olmaya çalıştıgır.ı bildirere.%, «Ben önccki konuşmamda plâncıbk fik rinin yanlıs n>gulama1arla dejenere edildi|ini ye ban demagoglarm ortaüğı kanştırdıfını söylemiştimı dedi. Aldıkaçtı. Tülay Oney' in o nsrgesine komisyon o^rak ka nlmaoıklannı söyledi. Ancak, onergenın dikkate ahnması Ge ne! Kurulda benimsendi. Balıtiyar L'zunoglu ve arkadaşlarmın DPT'nin maddede yerverilmesine ilişkin önergeie rinin dikkate almması da b» r.imsendi. Beşir Hamitoğullan1 nın maddeye Türkıye'nin geri kalmış bölgelerinin sosyo ekonomik planlannın yapüacagı ve bu dogrultuda kalkınılacagı hükmünün eklenmesıne ilişkia önergesiae komisycn katıldıgîrj bildirdi. Onergenın dilckaıe alınması kabul edildi. Kamer Genç'in maddenin son fıkrasınuı metinden çıkanimasına ilış kin komisyonun da katılmadı ğj önergesi reddedildı. Hükunıetler tarafmdan maddedeKı hedeflenn ahenklj ve uyum v çinde gbrerümesi hükmünün maddeye eklenmesi koiusunda Ismail Şengün tarafmdan verilen önergeye komisyon katıldı. Bu önerge de Gene! Kurulda dikkate almdı. «Planlama» başlıgınt taşıyan 160. madde dikkate alınan önergelerle birükte konüsyona (Arkası 9. Sayfada) Kalebentler gibi hapis Ressam Fahir Ate«T*un Vrendi resimlerinin de bulunduğı; serrivi. açacak kirnse olmadıgından kerıdi elieriyle açmas, ve Kemal Çelib'in sersisindfr c.kanlann, »Örevli vemeze ?itti*i için Bodrum Ka!esi"nin tüm kalelerini kilitH bularak 117'jn süre «kalebentler» «ibı kalede bapis kalmala'! düzenîeme aksaklıklanrun bir sonucuydu. Ilk günkü protokoi skandaUnın ardından bazt turist4k kuruhışlar ar&sında birbirini suçlama.ya degin ba$lavan tart^ma, daha sonra festival tarihi üzerinde yaptlnaas' düşünülen degişiklikîe îlglli olarak sürdü. Son yapılar» ta'^'ma ise. «bu Sanat KSItiir lı.ıflaM midır. ffstlval nıidir?» Yetersiz muavene, îlac tuketîmini artırıyor îstanbnl Haber Serrisi îstanbui'da düzeruenen «18. Vlusal Psikiyatri ve Nörolojik Büimler» kongresiaoe, ruh nastalanmn ilaçla tedavisınde yeni yöntemlerın yanısıra ilaç sorunu da tartışıldı. Hastaiara çoğu kez gereken doğru ilaçlann vertfmediği belirülen Kongrede, Ege Universitesi'nden Praf. Dr. Turan Ornek bu durumun bir ölçüde tioktorlann, klıniklerüe kısa sürede çoi sayıda hastaya hakmait zorunda kalmaları ve bu yüzden hastaianıu yeterince muayer» edememelerinden kaynaklandiğiiu söyledl. Kongre'de, hast«2ann da doktora gorünmeden yanlış ve gereksiz miktarlarda ilaç Jcullanciığuıa değınilerek, bunun, hastanın ilaç kuilanımında dokto rundan önce komşusunun önerilerini dınlemesinden ve leçetesiz ilaç satışımn kontrol alüna aiınaıtıamasmdan kajnaldaacijtı belir tüdi. PARb'ten MehmetALTAN DMden izlenimler Barolar Birliği'nin Anayasa Semineri yapıidı Sanayici ve ihracatcıların 3 kurulusa 15 milyar liralık borcu ertelendi Kenan MORTAN IZMİR Tekstil sektöründeki kriz nedeniyle sanaylci ve Ihracatçıların Çu koblrük. Antbirlik ve Tariş* e olan borçları ertelendi. Para Kıedl Kurulu'nun Ua rarmda ertelemelerin, «zaruret ve miicbir sebepler bulunması halinde» uygnlanması ıstendi. Para Kredı Kurulu'nun 25 Ağustos 1982 tarih ve 17793 sayılı Resmi Gazete' do yürürlüğe giren 75 nolu tebliğinde aynen şöyle denildi: «Vadeü pamuk satışların da 1 temmus 1383 tarihinden itibaren 6 aya kadar asami aylık % 4 falz yiirü tnlmesi zanıret veya mttcbir sebepler bnlnnması ha linde bu sürenin uzatıtması ve 6 aydan sonraki sitre ler için % 5 faic uygulauıa sına karar verjlmiştir.» 25 agustos 1982'de yürür lüğe girdlgi kaydedilen kararla tekstil sanayicilerinin ve ihracatçı tüccarların yaklaşık 15 milyar lira yı bulan borçlan ertelenmiş oldu. özel kesim sana ylciler dışında devlet kuruluşu olan Sümerbank'ın bir liklere olan borçlan bu meblagın içinde yer almıyor. Falz oranımn yüzde 5 olarak saptanması nedeniyle karann, bunalım Jçin de bulnnan entegre tekstil kurultışlanna büyük ra hatlama getlreceğl sanüıyor. özellikle kış dönemin de satışlar açısıcdan büyük sıtaşıklık beklenen tekstil piyasasında borç erteleme karanvla tekstil şlrketlerinin belll oranlarda «vadeli» satışlara gidecekleri sanılıyor. öte yandan dıs piyasa flyatlan 155160 cente kadar gerilemiş bulunan pamukta ihracatçt tüccarlann aynı karar uzantısında ra hatlıyablleceklerl , sanılıyor. Kacmılmaz Sohbahar Güller ve hanımelleri ile donamnış bahçeter, hepsinin birbuine benzediğı açık muffak pencerelerinden ortalığa yayılan kızartma kokulan, günün kararmaya başlaaıasına ratrnen eve girmetnekte direnen inatçı çocukların seslerı. Yaz geriîerde kalmağa başladı. ••• •** Tasarıda 30 gecici madde var Betül UNCULAR ANKARA Danışma Meclisnde 21 eylül'de tamamlanma sı kararlaştırılan Anayasa Tasan sı görüşmelerirun Kurban Bayrenıma dek uzayacağı dün Genel Kurul'da açıklandı. Eski canlılığını yitiren görüş meler Başkanvekili Vefib Kitapçijril'in uyarısı üzerine yenı den hızlandı. Üyeler kürsüye koşar adımlarla gelmeye başladüar. 110 maddenin kabul edildiğini belinen Kıtapçıgıl. 17 eylül'e dek 119 maddenin daha görüşülmesini gerektiğini münasip bir biçimde ammsattı. Kitapçıgil'in konuşmasından geçici maddelerle başlangıç bo lümünün 30 madde olacağı da öğrenildi. 49 madde Komisyon' d,m yeniden düzenlenerek getırileoek. Tasarının 40 maddesi ciaha görüşülmedi, 119 maddeden gerije 3ü madde kalıyor. Daha önce 2'J'yi geçmeyecegi bildırilen geçici maddelerin sa yısı bu açıklama ile 3'i'a yükselmiş oldu. Anayasa Komisyo :ıu'nda halcn üzerinde herhang: bir çalışır.a yapılmadığı bil dıri.en geçici maddeierin sayısı böylece ortaya çıktı. Anayasa Komisyonu'nun için dekı uyunısuzluk ve rahatsızl'.klar da gozierden daha önceie rı olduğu gibi saklanmıyor. Komisyon üyesi Prof. Feridun Ergin'in ıstilasmdan sonra uye sayısı 14'e men Komisyon'da bu sayın:n daha di düşmesir.3 «raraak kaldığı», ancak önlendi ği belirtilisor. Şu andaki görür.üm ile Komisyon C üyecien oluşuyor. Başkan Prof. Orhan Aldıkaçtı ve sözcü Prof. $ener Akyol. Oteki üyeierin büyüi bölümü sözcülüklerıni yaptıkla n konuların dışırıa pek çıkmıyorlar. Prof. Aldıitaçtı ile Prof. Peyzioğlu arasuıdaki zıtlıklann bir böiümüne Genei Kural da tamk olujor. Prof. Sııat BOge'nin başkanl:ğında bir komisjonun Anaya sa tasansının Danışma Meclisi'nde netleşen maddelerl üzarinde çalışmalar yapbklan belirtiliyor. Bu arada bazı öğretim üyeleri ile uzmanlarm Da. ntşzna. Meclisinin başka bir bo lümünde çağn üzerine çalışttklan da söylenealer arasında. Basın orgatüanoda Anayasa tasansı ile ilgili olarak y r alan haber ve yorunüar olumlu ve olumsuz etiketü iki ayn dosyaya giriyor. Dosyalar her gün bu kurula gönderiliyor. MGK Huiuk Işlen Komisjonunun da tasan üzerinde yoğun çalışmalar yaabğı büdınüyor. Sav: Anayasa tasarısında savunma hakkı unutuldu Yazar İlhan Selçuk. «1982 Anayasası söylendiğine göre demokrasiyi kurmak için yapılmaktadır. Eğer başka bir amaç varsa söyknmelidin» dedi. lsUnbul Haber Senlsi Türkıye Barolar Birligi Başka nı Atilla Sav, dünyarun hıçbır Anayasasmda «öldürmc hakku nın yer almadığını söyledi. Türkiye Barolar Birliği'nin dıiiı İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Salonunda düzenlediği «Anayasa Taslağı Vzerine Görüş ler» konulu seminerde konuşan Atilla Sav, «yenj tasanda savunnıa hakkı unutuldu» dedi. Semineri yöneten İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı a vukat Feyzi Hakkı Esatoğlu, bu Ana>'a.sa ile sıyasî partilerin çaiışmayacağmı belirtti. Siyasi partüerin demek, sea dika ve meslek kuruluslanyla güçbirliği yapmasımn yasaklan dığına dikkati çekerek«Bu du rumda siyasi partiler. ancak işsiz 5 ÇS 2 serserilerle işbir Ü Ü liği yapnıak zorunda kalacak lardır» dedi. ATtLLA SAV 1961 Anayasası'nın, kimi çev relerce bir «tepki» Anayasası o larak değerlendirildiğini hatır latan Türkiye Barolar Birhği Bafkara Atilla S»T, 1961 Anaya sa'ran bir tepki Anajrasası de ğil, «birikiın re dene.vim Aaayasası» oldugunu söyledi. Sav, «çağımızın demokrasinin gerçekleşmesi. halkın yönetime en geniş katılınıını sağ iamakla gcrçekleşir.» deciı. 19R2 Anayasası'nda s:yas: parcı lere katılım yasaf.nın tüm tasarıya yaygınlaçtınldığını anlattı ve ş'j örneği verdi. «Zonguldak kömiir i?letmelerinde bir göçük olsa. Bu olayın ardındaa Işietmede çah$ao işçılerin sendilun üe bölgedeki maden mühendisleri göçüklerin ÖDİenmesine ilişkin ortak bir paael duzenleseler, bu bile Anajasa jasakUnna girectktir.» Sav şunları söyledi: «Yargının bağımsızlığı yargıç güvencesl iie sağlanır.» «Yargıçlaruı meslelc görevle rini tanı bir gü^n duygusu içinde yerine getırebılmelerı için atanmadan başlayarak, yük selme ve yer değişümıede bu güven duygusu yıtirilmemeUdlr.» Atiila Sav, Anayasa Tasansın da yajgmın özyonetünini koruyan Yüksek Hakimler Kurulu yenne geçiş dönemj için öngorülen «Hakimler ve Sarcı iar YukseJc Kurulu»nun yer almasının sakmcalı olacağım belirterek, özellikle siyasal ıktıdariarııı bu sistemden yargıç ları etki altına alabümek için yaıarianacağına dikkati çektı. Yargının, savunma ve yargı uçlemesi ile gerçekleşebıleceğuu hatırlatan Sav, Anaya sa'da sa% unrna hakkının unu tulduğunu beürterek, bu görevi kapsayacak bir düzenleme için Baroîar Birlıği'aın öneri hazarlığını söyledi. Anayasa M&hkemelerinin Ta sarıyla aldıgı >?yeni» biçiıne deg.netı Sav, Anayasa Mahkeme si'mn ve karariannın da tar*ı şılabüir oldugunu, ancak «Ana rasa nıalıfcemesi'nın bazı kararlanmn tartışılmasımn Anayasa MahkemesiYıin tümden ın karrnı geörmeyecegini» belirttı. AtiHa Sav, üyelerintn tuaıO nun yürütme tarafmdan ata nacağımn hukuk devleti ile bag daşamayacağım da hatırlattı, tasarıyla Idarenin bırçok eylem ve işlenılerinin yargısal de nağmın çıktığını söyledi. İLHAN SELÇCK Yazar İlhan Seiçuk da bir gaseteye demeç veren eski v« de^rik bir Cumhurbaşkanımn sözleıini aktararak konuşması na başladı. Sözkonusu Cumhurbaşkanımn «İstiklâlünizin düfmant olanlar, birlik için dedir. Bu Anayasada, onlara karşı ciddl tedbirler aunmıstır. Komunistler ve onlan hi maye edenler bu baktrndan je ni Anayasayı çürütmek isüycİT. lar» şeklindekı sözlerinin içımizde «cepheleşme ve diişmaalasma propafandasını» körüklediğini beiirten İlhan SelçuJc «Serinkanbhfa gereksinimimlı var. Anayasa sorunu düşman sorunu değil, hukuk özgurlük, ve temel haklar sonınudur. Barolar bu nedenle soruna eği liyorlar. Barolann ça«;daş gürusünün gelecekte, tarihte değil, günümüzde Törk halkınca deterlendirileceğiııi uruanm» dedi. Geçmişte bır kez Anajasa'mn «düşmana» karşı olusturdo ğunu hatırlatan İlhan Selçuk, «1982 Anayasası söyiendiğioe före demokrasiyi kurmak için yapümaktadır. Eğer başka br amaç vars» açıkça söylenmelidir» şeklinde konustu. «özgürlükler kötüve kollanılıyor. öyleyse örjrürlükleri sı nırlayaum. Smırsız öıçürtük oimaz> anlayışına detinen İlhan Selçuk, «Bu anlayışa göre, efer bir ülkede kargaça (Arkası 9. Sayfada) netimin ^girıa ftimTn^ıyi ola «EHLİ HAYVAN» SERGİSİNİN İLKİ SILE'DE YAPILDI. tstanbul Haber Serris Bu kez inekler yanştL.. Va birinciler ödüllendirüdi. İstanbul Veteriner tşler İSİüdiirlüğü'nce düzenlenen 1982 yıîı «ehll ha>Tan» sergüerirun iiki dün Sile"nin Göça fcöyünde tören le yapıldı. îl Veteriner Mti düni ^ienol Ongöner, Is. tanbıü Valisi Nevzat Ayaı ve digBr ilgililerin katıldığı sergide, suni tohumla islah edilen ineklenn birin ci. ildnci ve üçüncülerinin sahipleri ödüUendirildi. Birinciye 10 bin lira. üdnclye 5 bin Ura, üçüncüye 3 bin lira para Ödülünün yanısıra çeşitli kuruluşlar tarafmdan yeıru dış paraa t ilaç, et ve süt ranaı. tnanını arttırıcı ilaclar verildi. Aynca her üç dalda (inek, düğe, buzağı) birinciierine bir banka tarafından 2'şer bin liralık banka cüzdanı verildi. Vpya «bütün kaçımlmazlığı, süzelli|i ve aler rengl hüznüyle sonbahar». «Gerilerde kalan yaz» veya «alev rensi hüznüyle sonbabar», hsrhaide en çok yaz aylarjıda sesierine epeyce alıştığîmız eve girmemekte direnen matçı çocuklan ılgilendiriyor olmaİL Fransa'da okuUar 9 eylülde açılıyor. Bu tatilın de sona ermesı dercek. Her ne kadar kısa vadede ckullann açılrnası bugünün çocuklarım ilgilendirse de, geniş ölçekli zaman içinde «okul ddnenıi» insanlığuı ilgisiz kalamadığı bir yaşam kesiti, Hiç, insanlığın ortak duygu noktalanndan olmasa, bu duyguların kesiştiği noktalan en iyi anlatan bütun büjük yazaT'ar, ellennde olmadan okul amlarına tekrar tekrar dönerler miydi? • • • • Diyelim ki, çansunız yardım erti. bir Prannz okulunda oktıma imkânj eide ettiniz. Ve yatıll okuyorsunuz. Bu bir «papaz mektebi» ise, aklinıza karanlık koridor lar. soğuk yatakhaceler gelecekür. Ve sizin için, okullann açıldığı ilk aylarda okutu!an, Anatole France'ın okul anüartnı anlattığı ouuma parçalan daha •unutulraaz olacaktır. 1SS5 yıunda 41 yaşmdayken okullann açümasını «Akşam >emekierüıin lamba ışıfında yendifi zamanlardı. Sırtımda çantam. Luxemburg bahçesini okula gıtınek için bir serçe gihi zıplıya ziplıya geçti^im sabahlart şimdl 3 yü .sonra akil g»zümle hattrliTorurn.» diye H anlatacaktu, Sol"un iktidara gelmesiyle, daha «başka bir türlü» anılan Anatole Frar.ce'ın anısırsa saygı olarak dolaştığımz Lusemo'arg parkının, artık akşarmn erken saaUarmde kapandıgını görmeniz, yazın bittiğinin bir başka belirtisidir. Alphonse Daudet «Küçük çey»de, anilannı anlatırken, durumu bir tek cümle ile ifade eder: «Yaı. ne kadar da çabuk geçti.» * • * Yazm ne kadar çabuk geçtiğini en iyi anhyanlar arasmda, hiç şüphesiz, tatillerinden evlerine dbnen 6 milyon Fransız da ^ r . Paris, şimdi öğîe üstü uykusundan uyanır gibi. Turistlertn yerterini daha kalabalık olarak almağa başlıyan başkentliler, teker teker tatil ertesi açılmağa başhyan dükkan'ar, daha hızlanan yasam temposu... Sabahîarı, çok erken saatlerde metro istasyonıarında işlerine gitmeğe uğraşan yaşlı, genç insanlar, tartışmasız «sonbahartm tadına, son isfatistiklere göre 2530 bin civannda oldukları saptaaan Fransız «rantiyeıleri kadar vararrıyacaklardır. Yaşam savaşında, beton yığınlan içinde geçirilen saatler. sonbaharj öteki mevsünlerdea pek farkü kılnuPolitikacılar ise. mart 1983'deki belediye seçinüerirıi düşünmektadir. îlrtidar yakmda sona erecek «firat vc ücretlerin» dondurulması ertesi ne yapacağınm, mul^lefet ise iktidan alt ettne peşlndedir. Onlar için Anatol» France ve Alphonse Dsndet kitaplarîa kaLruştır. «Ne kadar insan varsa, o Kadar da dünra vardrr» derler. Siz ri.e, yaşınızın, kültlirünüîün. >asam tecrübenizin yettlğince bu dünyaları anlaınaâa çalıssanız da; çımdi Paris «bfltün kaçınılmazltğı, jüzelHği ve aler rengi hfiznfiyle soobabar»! yasaınaâa baslamıstır. +*+
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle