19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 mnz tnnirie bağlantmnnn 26 EYLÜL 1982 Emekli Başkomutan, Türklere karşı hiç de kızgın ve kırgm değilch' Istiklal Savası nda esir düsen General • • Trikopisle kokteylde tanıştım "Atatürk beni mert bir askere yakısır gibi kabul etti, 6Akşam tıirlü yokluklar ;ınde çıkan bır gazeteydi. atron masrafa yolaçabıle;k butün onerılere «hayır» lyordu. Akşam'ı sabah gaîtelennden makaslanan, ırütülen ve aktarılan hasrierle bır derleme gazete arak çıkartıyorduk. Atlata baber patlatacak bır kad ımuz olmadıgı gıbı Ankaı'da da yalnız Akşam'a ha:r verecek bır muhabıniz yoktu. Patron başka gatelerde çalışan munabırre 100150 lıra aylık verek ek haberlerle Ankara tihbaratını saglamaya ça.ıyordu. Bunun ıçin de nucunu beklıyordu. Ankara Ücşam'ın Ankara muhabi muhabırleri lse patronun olmak çok şerefli bir iş ozel ışlerlnden bıkmışlardı . Bir de para mı istiyor artık. nuz?» diyebıllyordu. 1940 Gazetede öyle atlatma harın sonlannda Mekki Sait berler patlatamadığtmız için en bu ışı yüklenmiştı. okuyucuya yenı bırşeyler na, çok dolu olduğu icm veremıyorduk. Sabah 7'den 10'a kadar pek yenı haber toplama olanaklanmız yok) 1940'lardan sonra tu. Sabahları yabancı radyolan izlemeye çalışıyorduk. Akşam'ın Ankara Hilali Bey zaman zaman muhabirleri: Mekki Atina'yı dinlıyordu, Kasun Sait Esen, Hhan Yargıeı BBC'yi. ben de Mon tekarlo'yu. Anadolu AjansıÇevik, Nizam nın sabah bültenınde yem Payzm, Çetin Altan bırşeyler buiamıyorduk. O ve Mehmed Kemal. zamaniar Cevat Rıza îstek ve Selâmi Izzet a.a.'nın Istanbul şubesinln ba$ındayşam'ı kendi adına İlhan dılar. Zaman zaman t«lerik'e havale etmişti. Son fonla onlardan haber alıo da aynldı. Gazeteye yorduk. Ingüiz gizlı haberıi bir Ankara muhabır: alma ve propaganda servısıdık. Önce Nizam Payzin lerının kurdugu N.4FEN kara muhabirınuz oldu. ajansınm bültenl lse hiç ıra Çetin Altan, sonra açılmadan sepete atılıyorMehmed Kemal. Mech du. önemü toplantıları olSabahlan yaptıgımız en ;u zaman ben de Anka önemli iş gazetelerde çıra gıdiyordum. Ya, Meh kan haberlerle llgılı olarak d Kemal'in Ankara'dakı Valıye veya bakanlara te•osuna yerleşiyordum, ya lefon edlp demeç almak oluÇetin Altan'ın evlne. Bu yordu. Gece blr yangın olsa . konuşmalanmı onların gazeteye resim yetiştirecek cıügı ıle duzenliyordum. durumda degildik. Patron nm Bey de Ankara mu foto muhablrlerinin sabahin )lrlerine çeşitlı isler yük yedisınde gazetede bulunordu. Örneğin kâğıt tah malarını istiyordu ama. buveya konserve fabrika nu saeiayamıyordufc. JI dövız ve pernu işle«Pararn yok» ı onlann yürütmesinı ıs £ Şahap, Sadettin ve ben >rdu. lazım Bey «Bugün An Kâzım beye yenl blr öneria'dan iyi haberler var de bulunduk. Heptmiz birer » diye sorduğu zaman fotoğraf maklnesi lstiyorml ve tahsls işlerinin so duk. Olaylan blz de foto dım. Sonra da fotoğrafını çekmek ıstedim. Hava daha pek aj'dınlanmamıştı. Benım de flaşım yoktu. Tino Ro^ai'ye. Lutfen şapkanızi çıkartır mısınız. dedım. Hayır, dedı. çıkartamam. Ne bıleyım. raeger Tino Rossı nep peruk takarmı, jıpkasını cıkartmaciı tecıler.. Bir ara yaşlı bır kışıyle tanıştık. General Trikopis! Nec, dedım, sız Istiklal Savaşmda esır düşen General Trikopis misınız? Evet, dedi, beniın!. Bu benim ıçm bulunmaz oır olaydı. Hemen kendısındf>n bır randevu aldım. Erıesı gün de kalkip emekiı başkomutanın evıne gıttım Generalım. dedun, na*ıl oldu da Ankara"nm kapılarına kadar geldıKten >onra savası kaybettınu' Trikopis bır süre düşunJukıen sonra. Biıiın .\nadolu'da IMmiz neydi? dedi. Ne diye bizı oralara gönderdilpr? Aradan bu kadar jıl geçtı. ^iındi insan geçmişi daba ı> i deterlendirebiliyor. Birlm Anadolu savaşmda hiçbir çıkarııııız >oktıı. BU yaban f kesilmesiydi. İzmir'e telgraf çekerek takviye isteditn: göndermedüer. Oysa karşımızda Mnstafa Kemal rardı. Neye uğradığunızı anlayamadık. Cephe çöktü ve yenildik. Birliklerimiz peri•a olmnştu. Asker yorgtmşn du. Kimsede savası sürdürme isteğl kalmamıştı. Ordnnun morali bozuktu. Halk savaştan bıktmstı. Askeri inanmadığı bir amaçla savaşa sürüklemck çok çetin bir iştir. Her yanımi7 çevrilmişti. Durumun kotüye gittiğinî gören yaverim blr ara yanıma gplerek «Generalim, dedi. kılıplantnın jok edeHm!». Kılıcımı kendisine «erdim. Aldı ve kırıp parçaladı. Bu sırada atun da vu 19B219B3 Armaganı Yarısması Yunus NADİ SonYılları HıfzıTOPUZ POÜTİKA i/Ç /STCCİ Vt U l t b l KEMAL Mehmed Demdeme Jean Paul Sartre, blr yazısında, «Vaterr bir borjuvadır,» der. «Ama her borjava Valery defildir.» Bu oner meye dayanarak bız de şöyle bır önermede bulunsak, ne dersinlz? <Mustafa Kemal Paşa bir generaldir. Ama her general Mustafa Kemal Paşa degildlr.» Fransız Harp Okulu*ndakl subay olacak gençlere, «Ne olmak istersiniz?» diye sormuşlar. Yüzde yetmişl. «Napolyon..» diye yanıtlamış. Demek ki her Fransız genç subayının gönlünde bır aslan yerine bir Napolyon yatıyor. Bızım Mülkıye çıkışlı gençlerin blr kızgınlıgı vardır. Büyük illerimizın vali ve beledıye başkanlarını neden doktorlardan (hekimlerden) yaparlar? öyle ya Mülkıye çıkıslı yoneticiler dururken doktorlann valillkle ne işi var? Tek parti döneminde valilik ve beledıye başkanlığı lnce politika Isteyen ışlerdendl. Hem vali olacaksınız, hem belediye başkanı, hem de iktidar partisının il başkanı... Kolay bir gorev değildi. Anlaşüan heklm çıkışlı doktorlar bunu iyi becerlyorlardı. En ünlüleri Dr. Lütfü Kırdar Ile Fahrettın Kerim'dır. Hele Fahrettin Kerim'in çalmadıgı partl tokmağı kaimamıştır. Bir ıyl tanıyandan duymuştum, Kurtulus Savası yıllarmda, genç yaşta, Eskışehir'de bir de gazete çıkarmış, ortalığı blrblrlne kat mış... Gençlikte böyle şeyler olur. Gene blr önerme de bulunaüm: «Her şair Tiirkçevi iyi bilir. Ama her Türkçeyi iyi bilen şalr degildir» dlyelım. Acaba Türkçeyi bilmeden sllr yazanlar yok mudur? Bu soruyu yönelttiğım arkadaş, «Türkçeyi bilmeden de şiir yazan vardır» dedi. «Kim?» diye sordum. Adını vermeden, «Bodrumlu salr> dedL «Bilemedimj» «Hele düşün bulursun> «tlhan Berk mi?» «Ben söylemedlm, sen baldun.» Elbette şafea yapıyordu Benlm tanıdığım tlhan Berk, yalnız TOrkçeyi 'ieğıl. Pransızca »e tngillzce'yi de biitr. Yaptıgı çevirlleri gormedinte ml? Söz saltanatının sultanı olan şaırier kıskanç olurlar. Parayı, pulu de*ıl. güzel söylenmlş her sö»H kıskanrlar, kendllerl değil de bir başkası söylemlşse... Bllırsıniz Mualllm Nacl Ile Üstat Ali Ekrem arasında bır Demüeme Zemzeme tartışması vardır. Araları oldum olası açık oldugu için üstat Ekrem'in Zemzeme adlı kltabını Muallim Naci Demdeme diye karalar. Günün blrinde Mualllm Nacl Garkı nur diye blr gazel soyler. Bunu çogu şairler beğenir, nazlreler yazarlar. Yal nız biri beğenmez, o da üstat Ekremdir. Bakın Nacı Efendi ne der: «Bu gazeli âlem begense Ekrem Bey beğentnez. Çünkü benimdir. Buna bir çok şairlerimiz tarafmdan vak tlyle nazireler söylenmişti. Ekrem Bey o adamlan sevmez. Çünkü benim gazelime nazire söylemlşlerdir. Gazelime Tahir Bey tarafından dahi nazire söylenip Elban'a yanlmışken sonradan çlzilmiş olması söylentisi de bu savi dogrnlamaktadır. Zavallı Tahir Bey ne yapsın? Üstadı danltmak istemez.» Şöyle mi diyellm? «MoalUm Naci Bey şairdir, her şair moallim defildir.» Şlmdllerde ne denlyor bllemlyorum nazire, eski edeblyat ve şllrln bir türüdür. artık şairler arasında kullanılmıyor. Eskl şairler daha hoşgörülü mü idl, her beğendikleri şlire blr oenzetme düzerlerdl. Bugün denense. «Şiirtmi çaldın!..» diye adamın yakasına sanlırlar. Bir önerme derken nereden nereye geldik. Eskiden birkaç ahbap, küçük bir meyhane köşesinde buluştugumuzda dolu dizgin şiirler okur, dergllerde rasladıgımız şiirleri ezberler birbtnmıze aktanrdık. «Fa şnnu gördün mfl. ya buna rasladın mı?» diyerek sınava blie tutuşurduk. Nerde' Şiir de ekmek parası gibi zor bulunur nesnelerden oldu. Belki bazı gençler yoksul semtlerln küçük meyhanelertnde gene şiirler okuyup, tartışıyorlardır. Gidlp göremediğimiz için, blr çok duygular ve alışkanlıkiar gibi $1Lrln de gözden düştüğünü sanıyoraz. Edeblyat Fakültesinl bltlnnls blr gence. «Sevdiğiniz bir şilrl lütfen okur musunuz?» diyesl oldum. Sorduguma pışman etti: «Ben şiir sevmem» dedi. «Ne severslntz?» Her lşimiz, beUd de, bnndan düz sider oldu. 1950'lerin başlannda. CHF de\rı!dıkten sonra Akşam'ın rouhalefet ^azetesı oincagını sandısımı/ bır do remdeydilc ürhan Birgi» Dunyanın ıstıhbarat jefıymuhabıri gıbı izleyecektık di Birgün bana. Patron «Benim size makine Çok onemli bir haber alacak param yok!» deüı bnldum ama. yazamı>uAma, sonunda anlaştık. Ki rum. dedi. Faüh Bey Ktezım Bey bıze kırkar Ura miyor. Istersen sana ipucavans verdi. Bunu seklz aj. ları verejim: olayı isle ve da odemeyi üstlendık Artıt: kullan. ucumüzün de boynunda bıAdnan .Menderes'ın )liirer makine \ardı. Ama, S<tI Lütfen hab'ın makmesı ıki ay bıie kı!ı olduğu bir hanınım drasapkanızı bası Erenkoy jakmlanııda dayanmadı. Ilk krizde Şabır adamı ezmış \c bu olay çıkarurmısınız? hap maklneyi okuttu. Aıkasından da Sadettin. Be ortbas edılmıştı. toto rau Hayır nım makınem ise tam JO habırı Müeddep Erkmen'ie cıkartamam yıl dayandı. Onu, üç yıl ön birlıkte Erenkoy'e gıttık. Tanıkları bulup konuştuk. Ne bileyim, meğer Müeddep fotograflar çektı. Tino Rassi Bır yazı dizısı hazırladım. hep peruk Ajıkara muhabırleri Sonra da patrona gıdıp. takarmıs. Beyefendı. dedım, bom patronun özel ba gibt bır haberimıı var. islerini de Yarın yayınlamaya ba$.ıyürütmekten yoruz. n devletlere alet olduk. Siz Olayı anlattım. Kâzım dcn de. bizden de bunca inbıkmışlardı. bey. >an oldu. Ne oldu? Işte bu Sakın ha... dedi Ne ya ?un kardeşiz. Ben Anadolupıyorsunuz? îstemem ben da Torklerle dort kez çarce Ispanya'da çaldırdım. Sabahleyin onemli bir böyie şey. Dunyanın her ye pıştım. Birincisinc biz Avolay oldu mu makıneyı alıp rinde başbakanların dostla gin saraşı diyoruz; siz İnöolay yerine koşuyotdum. n, metresleri vardır. Bnna tıu Savası. Orada hepinıiz kahramanca çarpıştık. Ama Neler çekmedım o mafcıney kitnse karışaraaz!. Durum oyle değll beye Türkler bizden çok üstün olle? Sütlüce'de yırmı kışının olumüyle sonuçlanan fendl, dedim. Ortada karnu dukları için sonuç alamapatlama, Denızyolları gemı davasına konu olması gere dık. Geri çekildik ve tnobinın ambarında otuz yol ken bır olay var. Bu i$ın nu'nün askerlik yeteneklecunun yanması, denıze uçan ortbas edilmesl halkı. oku rini ilk kez orada anladık. tnönü ile ikinci karşılaşarabalar, bir yığın cınayet yacuyu ilgilendiren blr komam Eskişehir Kütahya olayı, kanlı ceset resımlerı, nudur Kâzım Bey. hattında oldu. Ba savaş biKırkpmar güreşlerı. Fran Hayır, dedi. biz böyle zim başarımızia sonuçlandı. sa'da Jacqnes Prevert. PlTürk ordusuyla üçüncfl casso, Edward G. Robinson. işlere girtneyelim. Ve benim yazı dizim bir kez Sakarya'da karşılaştık. Gerard Philip.. Bu savaşta biz geri çekildik. Bir sabah Tino Rossi*nln çekmeceye kaldmldı. Ben İkinci Kolorduya kogeleceğlni haber aldım. Doğ d General Trikopis ru Park Otele glttım. Bir 1952 martında Vali ve Be muta ediyordum. Afyon cep süre sonra da Tino Rossi lediye Başkanı Ord. Prof. hesini tutarak Yunan Ürgeldi. Otele glrerken kendl Dr. Fahrettin Kerim Gökay dnsunnn çöküşünü engreüesinl yakalayıp bir demeç al la birllkte Atina'ya gitmiş dim. Efer bu cepbeyi tuttik. Gökay TUrkYunan masaydım Sakarya bizim ilişkilerinin düzelmesi İçin için tam bir çöküş olabilirortam hazırlamakla görev di. lendirilmişti. Yunanlılar 0 Kıhcımı kırdılar Bundan sonra nzun bir Türk heyetini her yerde büyük dostluk gosterilenyle duraklama dönemi oldu. karsıladılar. Atına Büyük Turklerin büyük bir hazırlık Elçimiz Ruşen Eşref ünay içinde olduklannı biliyordm da Elçllikte bir kokteyl duk. Sonunda 26 agustos dtizenledi. Kimler yoktu o sabahı Turklerin beklenkokteylde? Bütün ünlü par tnedik bir saldmsı ile karti liderleri. bakanlar, gaze şılaştık. En büyük korku fl| Başbakanların özel yaşamiarı Menderes'in ilişkisi olduju bir bayanla ilgili yazınrıi patron kullanmadı. rulmuştu. Başka bir ata binerek çemberi yanp kaçm.ıyı denedım Olmadr. y.ıkalandım. Beni \akalajanlar kim olduğumu anlauıakta giıçluk çekmediler. Lzerimde bir rerolver vardı. bonu aldılar. Bindiğinı atın rçerine baglı bir kıhç sarkıyordu. Bunu da benim tıılıcım sanıp aldılar. Beni önce Garp Cephesi Kotnntanı İsmet tnönü'ye jröturduler. Kendisirle fazIa birşey konııinıadık. İnönıi beni yanina alarak Baskomutaclığa grdtürdü. Atatürk beni mert bir askere yakışır bir blçimde kabul etti. Yunan Ordnian Başkomutanlığına atandığımı da orada ögrendtm. Üzuntii re heyecan içindeydim. tnunii beni Atatürk'e tanıttı. Gazi'nin bana snyledisi sözleri hiç unutarnayacağını. Czutaerin generalîm, de^i. Siz gorevmizi sonuna kadar yaptınız. Askerlikte yenilmek de vardır. Napolyon da savaş kaybetmlşti, tutsak olmuştu. Size karşı büytık bir saygı duygusu beshyoruz. Burada kendlnlzi tutsak durumunda saymamanızı rıca ederim. Konugumuzsunuz. Yakında herşey düzelecektir. Buyurun, istlrahat edin. Atatürk'ün bu ince ve na7ik davranışı karşısında rahatladım. Moralim düzeldi. Bu büyük Komntana kar;ı içimde bir hayranhk duynıaya başladım. Trikopıs bu konuşmanm sonunda bana îstiklâl Savasmdaki yenilgisini anlatan Rumca bir kttabını Im7aİ3yıp verdl. Seksen yaşındaki bu emekli general. emekli Başkomutan Tflrklere karşı hiç de kızgın ve kırgın degildl. Anadolu Savaşmın bu yenik generall banştan bir süre sonra Veniıelos'la ayn ayn cephelerde Türk Yunan dostlugunun temellerini oluşturmuş bir kişiydl. KONU Cumhuriyet bcsım ve demokrasi... UMHURİYET 1983te 59'uncu yılını bitirıp 60 yaşına basacaktır. Okiarlanmızın pek iyi bıldigi gibi Cumhuriyefin kuruluş tarihçesı bağunsız Cumhuriyet'imiz ve Atatürk devrimleriyle eşzamanlı ve eşanlamüdır. Gazetenıızin kurucusu Yunus Nadi. tüusal bağımsızlık savaşının gerilimli günlerlnde çıkardıgı Yenıgün gazetesini tngiliz işgall altındakl İstanbul'dan Ankara'ya kaçırmış. Mustafa Kemal Paşa'nın yanında zafere kadar yayınım sürdürmüştü. Kurtuluştan sonra îstanbul'a dönen Yunus Nadi. Cumhuriyet devrimiyle birllkte gazetemlzi de kurmuştur. Cumhurlyet'e adını veren Gazl Mustafa Kemal Pasa'dır. Gazetemlzln kunılduğu yülarda Babıâli'de Cnmhurlyet devriminl savunan yok gibiydL îstanbul basınmda Atatürk'e ve Ankara'ya karşı muhalefetin birikimleri güçlüydü. Devrtmler birbiri ardısıra gerçekleştikçe Cumhuriyefin görevl de zorlaşıyordu. Ankara yönetiminin, toplumu Ortaçağ baskılanndan ve medrese ideolojisinden kurtarmaya yönelik demokratik içeriğini basmda savunmak kolay bir görev değildi. Daha sonra denemesi yapılan çok partili girişlmde lse Serbest Fırka'nın çevresinde Atatürk devrimlerlne karşıt güçler büyük bir yığmak yaparak basmda etkilerini duyurmuşlardır. Ataturk devrlmlerlnin altı llke biçiminde önce parti, sonra da Ana< yasa'ya gtrmesi 1930'lan kapsar. tkincl Dünya Savaşının gerilimli yıllanndan ve San Francisco Konferansından sonra benlmsedigimlz çok partül rejimde basınımızı yine agır sorumluluklar beklemektedir. Çok partili rejtain Atatürkçülüğe karşı devrlm nitellğine dönuşmesl tehllkesl vardı. Demokratik sürecin geriye değll llerlye açık bir oluşumu sağlaması İçin basının, çağdaşlıgın gereklerinl yerine getlnnesi. vicdan özgürlüğünü savunması, demokrasiyl «geriye dönüş aracı» glbl yorumlamaktan kaçmması gerekiyordu. Bu ilerlgeri eksenindeki gelgit'ler çok partili rejimde 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül olgulanyla belirginleşmiştir. Aradan geçen süre. de Türk basıru teknik açıdan da büyük degişik., liklere uğramış, gerek baskı gerek dağıtım koşul' lan gelişmiştir. Kuşkusuz basının değlşimtnd» çeşitli etkenler rol oynamıştır ve oynamaktadır.Bugünkü yapısıyla Türk basını gerçekten Incelenmeye değer bir kunnnsalhk ka7anmıştır. Harf devriminden bu yana otuma yazma orarunm artması. Anadolu'da ulaşımın gelişmesl. ekonomlte yapıdakl değlşimlerin gazetelere yansıması, üzerınde durulması gereken konulardır. Cumhuriyet. 1982 1983 Yunus Nadi Arma' ğanının konusunu bu alanda saptamıştır. Devletlmizle yaşıt olan gazetemiz bu yıl yarışmayı «Ctunhurîyet Basını ve Demokrasi» konusuna 1llşkin incelemeler arasında düzenlemektedİTi 1923'ten bu yana Türk basınmdakl gellşmelerl demokrasi göstergeleri açısmdan konu edinen ln, celemeler yanşmaya katılabilecektir. Bu incelemeler, «basın» ve «demokrasi» kavramlannı toplumsal kökenleri ve derinliklert icinde kavrayabilirlerse Türk kültür yaşamma, demokratib geüşmeye ve basınımıza yol gösterici degerler lçe< r eblllrler, böylece yanşmanm amacı da gerçeki leseblllr. C YARIN: Yunan Adalannda Türk dostluğu... 26 EYLÜL 1932 • İlk Dil Kurultayı bugün toplanıyor Bugün yeni bir ınkılabın, dil inkılabınm temel taşı atılıyor. İlk Dil Kurultayı toplanacak, Türk dilinın ılmi, medeni ıhtıyaçlara. müstakbel inkişaflanna göre tetkık ve tesbıtl için hazırlanan gündem dahilinde müzake reler yapılmasına başlıyacaktır. Bu tarihi toplantıda diğer inkılaplanmız gibi dil inkılabının da rehben olan Gazi Hazretleri ve memleket mu nevverlerinden mühım bir kısmı hazır bulunacaktır. Kurultay tam saat 14te Dolma bahçe Sarayı'run buyuk salonunda top lanacaktır. Kurultay ıçin yapılan ha zırüklar dün gece geç vakit nınayet bulmuştur. Evvelki gıin saat 4'te Gazı Hazretlerinin Başkanlığında toplanan ve dün sabah saat beş buçuğa Kadar aralıksız faaliyette bulunan Kurultay mutesebbis heyetl dün saat ikiae tekrar toplanarak <<on hazırlıklann gözden geçirmlşür. Kurultay'ın toplanacağı büyük salonda bütün hazırlıklar tamamlnnmış tır. Salonda devlet erkanına. sefir ve koasoloslara, Kurultay azalanna, mat buat erkanına, dıger dinleyıcilere ayn ayn yerler aynlmışnr. Bugünku toplantıda yalnız Kurul tay azası olarak 730 zat bulunacaktır. Diğer dlnleylcilerle beraber bu miktann 10001 geçeoegl tahmin oluKurultay, Türk DU1 Tetkik CemlyeU Reisi Samih Rifat Beyin açma nutku ıle müzakerelerine başhyacak. bu nutuktan sonra Kurultay reisieri se çilecek, bunu Samih Bifat Beyin konteransı takip edec^ktir. Dil Kurultayı'nda oeneyan edecek müzakeratın halk tarafmdan takibinı temin maksadıyla şehrin muhtelif semtlerinde kafl mlktarda, hoparlör te sisatı yapüdığı gibi aynca Taksim bahçesme de büyuk bir makina koomuştur. Maarif Vekili Reşıt Galip Bey Dil Kurultayı'nda hazır bulunmak üzere dunkü trenle Ankara'dan şehrimize gelmiştir. Vilayet erkam tarafından karşılanan Reşit Galip Bey hususi bir motorla doğruca Dolmabahçe Sarayı'na gitmiştir. # Çalışma saatleri değişiyor 1 eklmden itibaren resml dalrelerde çalışma saatleri değişecektir. Saoahlan dokuzdan on ikiye kadar i; gö rulecek, bir saat yemek tatili yapılaak ve akşam saat beşte vazifeye son venlecektir. (günün ilantârT) # Radyo Konferansları Selim Sım Beyin •Radyo Konfeanslan» basıldı. Gayet itinalı basılnış olan bu kıymetll eser herkese la.•ımdır. Fiaü l liradır. li 2) 3) 4) Yarısma kosulları • • • Hakiki bir fırsat 5) 8) 7) S) 9> Maçka dvannda fevkalade man'aralı bir arsa acele satüıktır. Fiatı oek uygundur. Posta Kutusu: 66 Pan Petroi Nizam Petrol Nizam saçlan kuvvetlendidr, muhafaza eder, uzatır. Kepekleri. basın yaglanmasun ve kaşıntıyı izale eder. Eczanelerde satılır. Yanştna herkese açıkttr. Yarışmacuar bir'den fazla yapıtla katüabilirler. KatıUtn yapıtlar (2 aralıklı daktüo yazmylal en az 50 sayfa olmahdır. Daha dnce yayınlanmış yaDitlar yanşmaya katüamaz. Yarifmacılann yapıtlannı 3 nüsha olarak 20 mart 1983 tarihine kadar •Cumhuriyet Gaz#tesi, Yunus Nadi Armaganı, Cağaloğlu, lstanbul* adresine elden teslım etmeleri yo da taahhutlü olarak postalamalan gereklidir. Yantmacilar yapıtlanyla birlikte açut adresleri, yaşam öyküleri ve bir fotoğraflanm göndermelidirler. Yanşmanın aonueu 29 hoziran 1983 ffunu açıfolanacaktır. Yarısma sonucu dışında katılanlann kimlikleri açıklanmayacaktır. KaUJan yapıtlar geri gönderilmeyecektir. Yanşmanm purasal ödülleri şöyledir: Bırineiye 100 bin Turk Urası Ikinciye 60 bin Turk Lirast Uçuncüye 40 bin Türh Urası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle