19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhutıyet 2 sa'dan Once Aristotales, innarıTn, «Siyv sal bir hayvan» oldugunu söylemiştir. Bu yargı, çaglar boyu değerini yitirmemiş, günumüze kadar gelebilen doğrulardan biri olarak kalmıştır. Gerçekten insan, düşunen, duşunâü&ünü söyleyen bir varlıktır. «Söz üreten» politik bir yaratikto. «Homo politicus»tur. Hugo Grotius'un deyisiyle soyleyecek olursak, «Sosyal ve toplumsal bir varlıktır.» Insanı toplumdan ayn duşünmek, onu toplumdan soyutlamak olanaksızdır. Ama, toplumun potasında da eritilemez kolay k o lay. tnsan dedigimiz varhk her çağda ve her yerde toplum içinde kijiliginl yitirmeden yaşamıs, daha güzel. daha adaletli ve daha yaşanır bir toplum düzeni kurmaya çalışmıştır. Kimi vakit eylemli polltika, gunlük politika yaparak amacma ulaşmak istemiştir. «îktiöarm elde edümesine ya da korunmasına yönelik bir kadro çahşması» yapmak zorunda kalmıştır. Kimi vakit de eylemli poliükanın dışında ugraş vermiştir. Baskı gruplan içinde dolaylı bir biçimde katdmıştır politika savaşımma. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 25 EYLÜL 1982 I Anayasa, Baskı Gruplan HERHANGİ BtR KİŞİ, SÎYASAL BİR PABTÎYE GÎRMEDEN NASIL DÜŞÜNCESİNİ SÖYLEYEBİÜYORSA, DERNEKLER VE ÖTEKİ BASKI GRUPLARI DA İKTİDAR SAVAŞINA GİRMEDEN FOLİTİKA YAPABİLİRLER, YAPMALIDIRLAR DA. M. Iskender ÖZTURANLI tlr. (Tasan m. 33, 56, 170). Bu tasan yasalaşüğı takdirde hiç bir dernek, hiç bir sendika, hiç bir meslek kuruluşu, ulke sorunlarmı dile getiremiyecek. düşuncesini söyleyemeyecek, ülkenin yaşamsal konularına eğilemiyecektir. Bu kuruluşlann tumü kendi kabuklanna çekilecek, sessizlik ve suskunluk içinde yalnız kendi kurulus amaçlannı llgilendiren konular üzerinde söz soyleyebileceklerdi r. Tasanya göre, pottüka yapmak yasak olduğu gibi, politik nitelikte söz soylemek de bu kuruluşlar için yasakOr. Ne var ki, tasanda ve tasannın gerekçesinde pclitikamn tanımı yapümış değildir. Politikazua ne olduğu doğru dürüst tanımlamadan bir derneğe, bir kuruluça politika yapmayı yasaklamak ise çok Ukel, çok anlamsız bir uygulamadır. Politika nedir ve ne değildir? Hangi soz, eylem ve girişimler poliükadır, hangjlert değildir? Hemen söyleyelim ki, bugüne kadar politikanın gerçek bir tanımı ne yazık ki, yapılamamıştır. Politikaya, «bilim» diyenler olduğu gibi, «Devleti yönetme sanab» diyenler de olmuştur. Hatta «Devletln hukuku ile kişilerin hukukunu doğru olarak belirtmek», «Arslamn postunun erişmediği yere ölktnln postunu eklemek» biçiminde tanımlar Ueri sürulmüştür. Ne var ki, bütun bunlar blrer tanun sayılmamıştır. Politikanm «Liberal yönü, tutucu yönü îaşist ve Marksist yönü» tanımlanabilmlştir ama, politakınra kendisi tanımlanamamıştır. Bu nedenledir ki, değerli siyaset bilimcisi Duverger, poliükadan söz ederken, onu «îküdann ele geçirilmesine, ya da korunmasma yönelmiş bir kadro çalışması» biçiminde nitelemlçtlr. Böyle bir kadro çalışması içine girmek, eylemli politika yapmak demektir. Bunun dışmdaki tüm ugraşlan, çeşitli meslek kuruluşlannın girisimleri baskı grubu çalışmasından öteye geçemez. Baskı gruplan ise, doğrudan doğruya poUtikayla ügisl olmayan örgutler ve kuruluşlardır. Baskı gruplannm iktidan ele geçlnnek vo ele geçiruen iktidan korumak gibi bir amaçlan yoktur ve olatnaz da. Bu kuruluşlar, kendi sorunlanna olduğu kadar lktldar savaşı vermeden ulke sorunlanna da eğilmek geregini duymaktadırlar. Onun lçln bir ülkenin aydınlanndan. hukukçulanndan, öğretmenlerinden ve doktorianndan duşüncelerird belirleme hak ve ozgürlüğünü esirgemek, büyuk btr yanlıs ve büyük bir haksızhktır. Tek tek söylenebilecek sözleri, dernek olarak, toplu olarak söylendlgl zaman suç saymaksa, mantık kurallann» olduğu kadar, adalet duygusuna da aykmdır. Herhangi bir kişi. siyasal bir partiye girmeden nasıl düşuncesini söyleyebiliyor6a. dernekler ve 6teW baskı gruplan da, lktldar savasına girmeden politika yapabilirler ve yapmalıdırlar. Bir demokraside baskı gruplanna politikayı yasaklamak, insan gtbi yaşama hakkını yasaklamak demektir. Aynca çagımızda insanlar toplu olarak etkili olabilmektedirler. Günümüzde tek insanuj, tek Mşinin hiç bir etkinltgt kalmamıstır. Buyük işler, büyük basanlar ekip çalışmasıyla meydana gelmektedır. Teknik alanda oîduğu gibi, düşünce ve politika alamnda da ekip ve grup çahsması egemen hale gelmisür. İnsanlar birleserek, dernekler, sendikalar. klüpler kurarak düşüncelerinl savunmakta, onlan siyasal iktidarlara kabul ettirebilmektedirler. Bu nedenledir ki, «Her birlik her kurulus., her sendika, davranış ve eyleminin belirli bir anında polltl ka yapmak zorundadır.» Bu anlamdaki politika, «Kisinin basta gelen ödevidir.» Devlet yönetimi hakkmda düsüncesinl söylemeyen bir kiçinin toplum içinde yasamaya hakkı yoktur. Toplum ve devlet konusu, Neme gerek düsüncesi» tehukelerinin en büyuğudür. Rousseau'nun guzel deyimiyle «Bir kimse devlet işlerl içın neme gerek dedi mi, devleti yok olmus bilmelidir.» Hele devlet tehlikeye düştügu an politika yapmayan bir vatandaş, en kutsal görevden kaçıyor demektir. ••*• Ülkemizde durmadan çogulcu demokrasiden soz edilmektedir. Ama, baskı «ruPlan olmadan. baskı gruplanna özgürlük İçinde çahşma olanağı tanınmadan çogulcu demokrasinin kurulamıyacagı nedense, gözden uzak tutulmaktadır. Unutulmaktadır ki, dünya yuzunde başta köleliğin kaldınlması olmak üzere «oy hakkımn yavaş yavas genişletilerek, genel oy ükesine varması kadınlara esit haklar tanınması. sosyal ve ekonomik haklann benimsenmesU gibi oıumlu sonuçlara, çeşitli adlarla kurulan dsrnek. birlik, topluluk ve kuruluşlann Öncülügüyle ulaşılmışür. Bu taıihsel bir gerçektir. örneğin bugun dünyamn her yertode barolar, yalnız avukathk mesleğini ilgilendiren sorunlar üzerinde durmamaktadırlar. Ülke ve dünya sorunlanna da eğilmekte, siyasal. sosyal ve kültürel konularda düşuncelerini söylemektedirler. Hukuk yolu ile dünya banşı^nın gerçeklesmesine, «Açhk ve yoksuliuğun ortadan kalkmasına» çahs.tnaktadırlar. Bu nedenledir ki baskı gruplan çogulcu demokrasinin kaleleridir. özgürlukleria bekçileridir. Bunlar olmadan demokratik düıen kurulamaz, demokrasi yuruyemez, Baskı gruplannm seslerinden, neîeslerinden korkmak, insandan ve insanlıktan korkmak demektir. Böylesine bir korkuyu, çagdaş ve uygar dünyamn anlaması olanaksızdır. Bilmeliyiz ki, ıssızhk ve sessizlik yarattıgımız bir yerde «bans var demek». kendimizi aldatmaktan başka btr sey değildir. Anayasa Tasansı gerekçesinde bulunan, «Derneklerin Türk siyasal yaşamını dejenere ettlği» yargısı bir an için dogru sayılsa bile bu deienerasyon derneklerin ve baskı gruplannm özgüriüğunu kısıtlamakla değll, özgurlüğün kötüye kullanümasuu önlemekle ortadan kaldınlmalıdır. Milli Parklar. •4 Bu konu Üzerinde uzun süre çausmıs ve hlsmet vermiş (adını saklı tuttugum) bir okurumun üglnç mektubunu yayınhyorum. • Milli Parklar Genel Müdürlüğü açılmalı mı? «27J5.1982 gün ve 8/4334 sayüı kararname (Bakanbktarın yenlden düzenlenmesl ve çalısma esasları) kapsammda kapatümış bulunan Milli Parklar ve Avcıük Genel MüdürlUfü'nün nlçin kapatüdığmın tartışmasını yapacak degiliz. Ancak, ç«vte sorunlarının insan sağuğını tehdit etmeye bagladıgı günümüzde, önemli bir görev yerine getirmekte olan böyle bir birimin önemini belirtmeye çalısacatnsanollo, teknik alanda ilerlemesi ve nfUomin artmasıyla orantılı, hatta daha büyük bir hnla, dogayı tahribe baslamıçtır. Bn yüumın glderek artmasıyla birl"ıkt« doğayı koruma kavranu da zorunlu olarak ortaya çıkmıstır. Böylelikle, bazı alanlar 18. yy. dan itibaren koruma altına alınmaya başlanuştır. İlk keı Amerika'da, yasa ile, 1812 yılmda Tellowstone MUH Parkı kurulduğu görülmektedir. Bun dan sonra Amerika ve difcer ulkelerde milli park likrinin yaygmlaştıgı göze çarpıyor. Ülkemizde İse bu kavram İlk ke> 1956 tarthtt Ûrman Eananu'non 25. maddesinde «Onnan Genel MUdürlügü'nün, lüzum görecegl ormanlan ve onnan rejimlne giren sahalan, memleketto Ulm hayatmm istlladesine tahsls etmek, tablaü muhafaza etmek, yurdun güzelllglnl sağlamak. naltan çeşitli spor ve dlnlenme ihtlyacını karsüamak, turlattfe hareketlere lmkan vermek amacıyla milli park olarak ayrüablleceği ve bu gibi sahalann aynlma esaslannın muhafaza ormanlanna uygulanan hükümlere göre tayln olunacağı» denmekle yasal olarak kabul edilmls olmaktadır. Fakat bn tarihten çok sonra, ancak 1976 yılında Onnan Bakanlıfı bünyesinde «Milli Parklar ve Avcılık Genel Müdürlüğü» knrulmustur. Düıenll ve kontrollu blr avcılıgın kunılması, nesll tükenmekte olan av hayvanlannın korumaya alınması, milli park çaüsmalan kapsammda düşünülerek Iki yönde hismet verUmeye çalışılmıştır. Genel MUdürlügün kurolus amacında bu <biyolo)lk, Jeolojik ozelllk ve dogal güzellik taşıyan tabiat alanlannda, ilml araştırmalara imkan vermekle halkın dlnlenme ve eglenme lhtlyaçlannı karşılamak; yurdumu?un av kaynaklannı çok yönlü, düzenll, sürekll, etkili ve verlmll bir faydalanmaya tâbl kılmak için gellştiroek, biümsel araştırmalara yardımcı olmak, av turizminin lnklşafına lmkân hazırlamak ve böylece milli gellre önemli katkıda bulunmak» şeklinde daha geniş anlamıyla açıklıga kavuşmuştur. 1967 71 yılları arasında Amerika Birleşik Devletlerl Milli Parklar Servisl uımanlarının da katılmasıyla onnan rejimi dışında olmakla birlikte ozellikleri dolayısıyla Ustün milli park kaynak degerlerine sahip Göreme, Pamukkale, Hallkarnassos, Troya, Bergama, Efes, Boğazköy Alacahöyük yöreleri için uzun devreli gelişme planlan hazırlanmıştır. Uzan uıadıya istatistik degerler üzerinde durmadan kısaca soylemek gerekirse ha!en faaliyette bulunan yurdumuzun çeşitli yörelerindeki 16 adet mllU park, 200"U askın dinlenme (mesire) yerinden yerli ve yabancı olmak üzere mtlyonlarla ifade edUebüecek kitle yararlanmaktadır Aynca av hayvanlan, (kara, deniz ve tatlısu) açısmdan düşünüldağünde hem doğal dengenin korunması açısından bir disiplin orUya koymak (boylelikle çevr» soranlannm çöıümünde bir ölçüde yardımcı otmak), hem de proteln kaynağı sağlamak yönüyle ytne mllyonlarla dile getirllebllecek rakamlar çıkmaktadır karşunıza. DÜzensiz kentlesme, çevre sorunlan, tajt yajrmacıhğı, tarihi eserlerin yokolması gibi bir sürü problemle uğraşırken, turizm patlaması beUenirken bn amaçlara hizrnet eden bir kuruluşnn yokedilmcsi yerine, daha genlş imkanlarla ve daha verlmli çalışma ortatnı sağlıyacak blr kurnlus hallne getirtnek daha akılcı olsa gerek. Nlteklm, kanun kuvvetinde kararname çıkarma yetkisinde olan Bakanlar Kurulu'nun da bu gerekllllğe lnanacağı duşüncesini koruyoruz.» Bilindiğl gibi baskı gruplan iktidann elde edilmesine hiç bir zaman doğrudan doğruya katılmamışlardır ve katılamazlar da. Buna yasal olanak yoktur. Baskı gruplan yalnız iktldardaki parti ve yandaşlan •uzertode etkili olmaya çalrçvrlar. Bunlann tümü, politika ile doğrudan doğruya ilgisi olmayan örgutler, kuruluşlardır. Dernekler. seadikalar, akademiler ve meslek ku« ruluşlan bu anlamda birer baskı grubudurlar. Anayasa Tasansı'nın baskı gruplanyla iîgili maddeleri aynen kabul edilir de tasan yasalasacak olursa, bundan böyle ülkemizde siyasal partilerden baska kuruluçlar örneğin dernekler. sendikalar ve meslek kuruluslan önemli Olke sorunlan üzerinde düîuncelerini açıklayamayacak, sfiz ve eylemleri «Siyaset yasagı» gerekçestyle engellenebüecektir. Çünkü tasannın derneklerle, sendikalarla. meslek kuruluşlanyla ilgili maddeleri, bu kuruluşlann Sîyasetle uğraşamıyacaklan. amaçlan dışında faaliyette bulunamıyacaklan. siyasal partilerle ve birbirleriyle ortak hareket edemiyecekleri. maddi ve manevi yollardan guçbirliği yapamıyacaklan» yargısını getirmij CVCT OKTAY AKBAL Adı Atatürk, Olunca! TEŞEKKÜR Nodır NADİ Değerli varlığımız. Ben Atattîrkcü Değilîm Ikînd basut oo .. lasa uirecl* tükendi «At&tttrk» Mtım blr ttrgttte, bir kuruluça «erdinte mi, Atatürk ilkelerini, Atâturk devrimlnin ana çizgisini kesin biçimde uygulamaUa yUkumlU olursunuz. Şimdl güncel bir kocu var: Atatürk Altademisi... Danışma Meclisi »Türk Dil Akademisi» önerisini geri çevirdi, onun yerU m «Atatürk Akadenıisi»niu Bİmasanı onayîadı. CSerici, tutucu çevreterin yülardıf kopartbklan giirulffiye kar. şın bir DU Akademisınin oluçturalm««ndan vaageçilmiş, boylelikle Atatürk devrimlnin düsmanlan yem bir yenilgiye ugratalmışlardır. DBiusma Meclistade yer atan bir takım kamseler büyü« çaba hsrcamışlarsa da sağduyu ağır basmış, DU Akadenüsl adı edtanda AtotürJfun düşUncelerine yüzde yüa aytan bir geridlik örgutunün jEurulması önlenmiştlr. Şimdl gttndemde «AUtftrtt aksdemist» T&rl Oerçl, tutucu bir gazetede çöreklenmis blr takım geıi kafalılsr bu kez «Atatürk Akademisi de Turk DUi Akadetmsi sayüır» diye konuyu yozlaçtarmaya çaJışıyoriaısa da bu tur çabalar da sonuç vermeyecektir. Atatürk"ün kurdugu, tüm parasal gelirinl hem de ölümünden blı buçuk »7 ftnce düzerüediği bir vasiyetname Ue bıraküğı TB 26 Eylül gunü ellinci yasına basacak olan TllrJt DU Kurumu y&nm yüsyüdır basaıdığı çalısmalaruu önümüzdeki yülarda da sürdürecektir. Atatürk, dü konusunu bir Devlet isi saymamıs, sorunu bir Akadenü oleyı olarak gbrmemlştir Büyük önder Devlet eliyle toırulacak v« satmı Devlet'e dayayacak blr DU Akademisinto yarardaa çok zarar sağlayacaâsra düşünmüş, dü alanmda çahsmalar yapması için TDK*nu olusturmuş: künseden yar. dım beklemeden yaşamını sürdürmesi için de gerekli parasal gelirl bırakmıştor. TDK elli yılbk devrimcUik savasıudan her zaman yenglyla çıknuşür, bundan sonra da çıkacaktır. «Atatfirk ÛT» ve devrtmlertrf. Vtak kUltftritell, Ttelı tarihlnl v« Turk dlUni bilimsel yoidan araştırask, tamtmak, yaymak ve ymyımİM1 yapmate amacıyU kamn tfael kişiKSine sahlp Atet&rk Akademisl knroİTir. Aksdemmta kunıluşu, çalıçma osnHerl, yMkfleri ve Wük işlerl k * nnnla düzenlenlı* Danışma Meclisinee benimsenen 188. madde böyledir. Anayasa, bu haliyle kabul edilir mi, MCaC'nde değiştirmelere uğramaz mı, daha önemîisi de halkoyu karşısmda «evet» diye karşılanır mı? Bunlan bilmiyoruz. Ama DM'de kabul ediîen 168. maddeyle böyle bir Akademi'nin kurulması önerildiğine göre tarmı günceldir, üzerinde konuşulması. tartışılm&sı gereklidir. 01kemizin sanat, kültür, dü tariu, yazın adamlan, şimdlden Atatürk Akademisi konusunda göruşlerinl belirtme11, bu Akademi'nin olusturulmasmda etkin bir görev yapmalıdırlar, ö n c e böyle Wr Akademl'ye gerefc var mıî B « » sorarsanız, yok! sırtmı Devlet gucüne dayatmş, Devletten aybk alan ve yaşamı süresince ya da uzun bir zaman parçası bovunca üye oiarak ?örev yapacak kişüerden oluşaeak böyle btr Kurul, Türk kültürüne gerçekten yararlı olabilir mi? Degfşen iktidarlara göre ybn, anlam kazanmaz mı? Her şeyden once «Atatörk» adım taşıyan böyle bir Akademiye seçüecek kişüerta gerçekten değerli ayduılardan oluşması bas kosulduı. Ama başka bir önemli kosuî b i r eerekülik da, Atatürk adım tası. yan bu kurulda Atatürlfe ve devrimlerme ters düşen, hatta ona dusmsn olan ve bu duygularmı da açakca göstermiş tamselere bu Atedemi'nin kamsını sonuna dek kapatmak. gericüere, devrira düşmanlarma böyle bir kuruluşa sızmak, onu etkilemek yönlendırmek olanaklannı tammamaktır. Adam çıfcyor «Atatürk» adım Gasfl Mustata Kemal Atalürk'e «çok» gorüyor, Atatürk ne yapbysa hepsinl ortadan fcaldırmak için yül&rdır ugrasıyor, AtBtürk ill»lerine, yani devletçİUğe, halkçüığa, laikli|e, cumhuriyetçüige ulusalcıüğa devrimcilıge karşı çıtayor. Böyle kimseleı elbette ki Atatürk Akademi'smde yer alamayacalctır. Bu Akademi kurulursa oraya gerçekten «Atatörk Devrioıcisi» oiaugtmu yaşamlan boyuncB yayınladıklan yapıtlanyla, eylemleriyle kendi alarüarmda sagladıldan say gmlıkia kanmamış aydtnlar gireceklerdlr. Aiatürk v ş devrim düşmanlan boş umutlara kapümasınlar, Atatürk Türkiye'sinde Kemalist Devrun ilkelerine manmayanlar, ilk fırsatte hepsinm değişmesini, hiç defilse yozlastoümasını, anlamsızlaştınlmasmı özleysnler «Atatürk» admı taşıyan bir kuruluşta yer alamazlar. Atatürk Akademisi üyesi bir Mşinin 6zü\ bir Atatürk düşmam olduğunun belgelerle saptaaması ne demektir. bir düsünün! ISMAIL DURALın e eylul 1062 gunü vefatı dolayısı Ue çelenk yollayarak, cenazeye gelerek. T.E.V. ve Ana Çocuk Sagugı Demeğl'ne bagışta bulunarak, telefon, telgraf ve nyaretleri ile taziyede bulunarak acımızı paylasan tum doat ve yn>iTiiarın»»>. te&ekkür ederiz. E$l : GÜZtN DURAL ÇOCÜKLÂR1: FARUK DURAL FATMA HALUK ARIĞ 3 ÎDMÎ: 200 BASISI CIKTI Türk basınının seçkin imzalan ISTEME AORESI. CAGALOGLU TURKOCAGI CADNO 3941İSTANBUL LEVENTKIRCATİYATROSU Hodri Meydan Kültür Merkezi Rayiîiııı GAZETESI'nde Bayramda Istanbul 8AYRAM Gazetesi'ni almayı unvıtmavınız. ISTANBUL Aşağı Yukarı (Güldürü2bölüm) Cumhuriyet Sahibi:CumhuriyetMatbaacılıkveGazetecilik T. A.Ş, adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü Müessese Müdürü Yazı işieri Müdürü HASAN CEMAL EMİNEUŞAKLIGİL OKAY GÖNENSİN .AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİACAR 24Eylülden itibaren Yalnız 15 gün Kenter Tiyatrosu'nda hergun21.30 Cumartesi • Pazar 18.3021.30 • İstanbul Tıp Fakültesi Dekankğmdan Bildirümîştir Aşağıda adlan yazüı Anabilim ve Bilim Oallarma değijik tadrolar karşüık gösterüerek TJzman Arastırma GörevUsi, Tıpta Uzmanlık öğrencisi Ue Fakültemia Sagnk, Ysrdun:ı, Teknlk ve Egitimöğretim Hizmetleri Sınıunda a©* bulunan kadrolara smavla açıktan veya naklen personel aiına^ktır. Tıpta Uzmanlık Ögrenciligi için yabancı dü ve bUim daiı smavl&n aşağıda gösterilen yer ve zamanda yapılacaktır. Yabancı DU : . Yeri: Zamaaı: Ingüiıce r « n e l Tıp B4Umlen X N o i u AnfiCapa 1310J982 Saat: 10.00 Almanca, îngüizce , Mazhar Osman üzman Anüsi Çapa 13.10.1983 Saat: 10X10 Bilim D*b : Yeri: Genel l ç Hastauklan Cihad Abaoglu Antisi Çapa 27.1O.1S82 Saat: 10J» KulakBurunBoğaz East. Mamfrar OEmac TJzman Ânfiai Çapa 27J0J982 Saat: 10X0 Çocuk Psikiyatrisi, Ortopedi ve Travmatolojl, Badiodiagnostik, Radyoterapi Di|er ouim dallan remel Tıp HUmlerl I N o l u Anfl Çapa 27.10J962 Saat: 1W» Uzman Araştırma GörevliUğine isteklilerin blr dilekçe, mezuniyet ve üzmanhk belgelertnin aslı veya onanmış orneklerl; Tıpta Pwnan)ık Ogrenciligine isteklUenn btr dilekçe, 4 totogıal ve ders notlanm gösterir (3 nüsha) mezuniyet belgesi aslı veya onanmış öraekleri; Personel kadrolarına tsteklüerto ıse daha genis bilgi aimak üzere 11 ekon 1982 pazartesi gü&tt mesai saatt sonuna kadar Sekanlıga basvurmalan âuyurulur. BUim Data: Anatomi Histoloji ve Embrryoloji Pîzyoloji MikroDiyolojl ve Parazdtoloji Halk Sağhğı Halk SagUğı (Avcüar Eğitim ve Aras. Merkezi Sağlık Grubu Başkanhğında üıtlsas yapmak üaere) Genel Patoloji ve Patolojik Anatomi Tıp Tarihi ve Deontoloji Biofizik ve Moleküler BiyoloU Farmakolojl ve Kllnik Parmakaloji Genel t ç Hastauklan Genel Şirurji Kulak Burun Boğas Rastauklan Çocuk Psikiyatrisi Ortopedi ve Travmatoloji Badiodiagnostik Kadyoterapi Anesteziyolojt ve Reanimasyoe Nöro Şirurji npta Urmanlık ögrencisi Yazı işleri Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü MizanpajYönetmeni TOMSİUCkJER • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVtS ŞEFLERİ • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN • İUanbul Harjprleri.SelahattinGÜlER Dış Haberler : Ergun BALCI Ekonomı Osman ULAGAY Yurt Haberlen • Barbaros GENÇAK Kültür. Aydın EMEÇ . Magazin Yalçın PEKSEN Düzeltme : Konur ERTOP . 1 Araştırma . ŞahinALPAY BÜHOLAR Konur Sokak No. 24,4 Yenişehir ANKARA Tel 17 5825175866ldare: 183335 Halit Ziya Buhrcrı No: 6 5 / 3 İZMİR Tel 25 47 09131230 Atalürk Caddesi, T.H K işhanı Kat 2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 Basan va Yayan: CUMHURlYETMatbaacılıkve GaZetecilikT.A.Ş Türtjocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL PK P4ft itao^ui Teı:20^ T O1 "iHart (Tıp Fakültesi mezunu) (Tıp Fakültesi mezunu) TAK\TM İMSAK 198:GÜNEŞ ÖĞLE 6 4? 13 06 İKİNDİ 16 29 AKŞAM 1902 YATSI 2033 SATILIK tsveç design ve yapımı. meşe kaplama, X.80X 0 80 m ebadında çal.şma + dakülo masasıyla bb> likte 3 adet 2 X 1 m. ebadında kitaphk satüıktır. Muracaat: 68 46 43 IBiofizik dahnda doktora yapmıs Araştırma Gorevlisl) npta Uzmanlık öğrencisi » » » (Genel Şlrurji Dzmanı Araştırma GörevUleri ve Ttpta uzmanlık OğrencUeri) Tıpta Uzmanlık öğrencisi (Ruh Saghgı ve Hast Czmsnı) 5 06 CBasm: 22074) T. SAKATLAR DERNEĞ1 tSTANBÜL ŞUBESt Tel.: 21 88 82 ADRES: Lünapark. arkası, Aşağı Guraba Cd. No.: 31/33. FINDIKZADE KURBAN VE KURBAN DERİLERİNİZ İÇİN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle