Katalog

Cumhurıyer 12 12 EYLUL 1982 Yüksek ögrenim genç% ne diYor? '"Düzenlemeler, öğreninj kurumlarını yeni olaylara gebe bırakmaktadır,, Haber Merkezi YÖK'ün yeni kararlan ve düzenlemoleri ile ilgili olarak öğrenciler görüşlerini bilainyorlar. Öğrenciler daha çok, kazanılmış hfcklann geri afcnmasını eleştiriyor ve yenl kararlarla yüksek öğreüm kurumlannda huzursuzluk tohumlan atıldıfmı ileri sürüyorlar. Üzerinde önemle durulan bir konu da çaHşsn ögrenciterin okuma olanağından yoksun bıralulması. Öğrenei görüşlerini aktannayı sürdürüyoruz. • Mehmet Gfiney (Ankara Ünhersltesi Hukuk Fakffltesi). «Yüksek ögrenim gençîiğimn dün olduğu gibi, bu günde. yannda vazgeçemeyeceği bazı temel ist«kleri varrtır. Bunlar öz«t!e, demokrasi. özçürlük, bağımsıiık. öaerklik, çağdaş ve bilimsel bir eğitim, baskısız bır okul, sınıf geçme yerine, ders geçme sisteminin uysulanması. ders geçme notunun 50 olması, çalışarak okumak zorunda oiaa öğrencilere bu haktan tanınması, iredilerin genişletilerek arttmlması, banmlacak yer sağlanması, yemek ve para yardımmda bulunulması, öğrenimin parasız ve halka açık olması ve benzeri giDi egitime demokratik bir niteiik kazandınlmasıdır. Bu israkler yüksek öğrenim gençliğinin vazgeçmediği ve vazgeçmeyecefi en temel isteklerdir ve bunlara yanıt ver:nekten uzak olan düzenlemeler. öğrenim kurumJannı yeni olaylara gebe bırakmaktan baska bir lşe yaramazlar. Yeni YÖK düzenlemeleri zaten budana budana kuşa çevrilmiş olan tüm demokratik hak tannUlarmı kalriırmış bulunmaJrtadır. Yasalann ilk amacı uygulanınak ve uygulaadığı alandaki belirsizlik ve düzensizlikleri gidermektir. Yeni YÖK düzenlemelerinin uzun zaman kalıcı ve belirsidüderi giderici oldugu tartışılabilir. Bu yasa, özü ve yapılışı ile kazanümış baklara saygı duyulması. kişiügin özgürce geliştiriîmesi gibi evrensel lıukuk ilkelsrine aykırıdır.i • Hamdi Gedik: (Ege Vnhersitesi Pazarlama ve Reklamcıhk Yüksek Obuln): «YÖK, ümAersitelere bu kararlar öncesinde girmiş olan öğrencilerin kazanılmış haklanm silip süpürüyor. Gsçmişte kazanılan haklann geri alınması hukuk kurallanna aykındır. Yeni düzenlemelere ilişkin karann ne olduğunu bir türlü anlayamadık. Karar yüksek ögretün ögrencilerini şaşkmlıfa düşürdü. Çalışan öfrencilere de devam zorunlulugu getirilmesi, çalışmak zorunda olan işçi ve memur çocuklannı çok zor durumda bırakacak. Bu ekonomik koşullarda nereden mali destek bularak okuyabilirim' Saym YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı ya bana maddi yardım göndersin, ya flü çahşarak okumama izin versin.» • Güran Çeliker (ITt Makine Fakültesi): «Getirilen sistemia bizim oîıulda uygulanması rnümsün değil. Yeni duruma göre bakılcuğında benim geçmiş yıllardan 30 dersim kalmış oluyor. Şimdl ben buniarm hepsinin sonavına birden mi gireosgim? Girsem bile kaçından geçebüirim? Bunlardan geçemez ve geterek yıla bırakırsam, bir yıl jçinde 2580 dersi görmek mömkün mü? Yeni kararlarla bize güle güle denıyor.» • Ümit Kırdal <tTÜ Elektrik Fakültesi): «TTÜ'de son sınıfa gelmiş öğrencinin o ana kadar srörmediği birçok ders vardır. Derslerin çakısması ve başarüı olabilmek için tercih yaparak der s alma ve sınava girme necksıiyle bu durum doğar. Şimdiye kad3r alamadıgımız, sınavında. basan gosteremediğinuz bütün dersleri, ömiTnüzdeki yıl birarada okumaya zorlanırsak, bu yUSün ajtından nasıl lcallranz.v; Öğretîm üyeleri görüşlerini ancak "gayriresmi,, aeıklıyorlar: "YOK'ün kararları uygulanamaz Görevde kalabilmeleri YÖK'e bağlı olan yüksek öğretim kuruluşlan yöneticileri, gelecek yıl öğrencilerin büyük gruplar halinde okullarmdan atılması sonucunu doğuracak YÖK kararlannı açıkça eleştirmiyor, yeni uygulamanın aynntılarını tartışıyor. Şükran KETENCİ YÖK çerçev© yönetmeliği üzermde çalışmalara başiayan Unıversiteler ve Fakülteler Komisyonlan, Ditçok hüküm için. fiili koşuüar neden: ile «uygulanamaz» sonucuna varıyorlar. Öğrencil;r açısından bu y.l için bir bölümune af, an<";ik gelecek yıl ouyük grurlar halinde, hem «ie üst finıfiardan atılma anîarnına ?eler: çerçeve yönetmeliğfn. ba oçphesi ile üniversite yönetlmleri pek ilgili görülmüyorlar. Kaygüar daha çok yönetmelîğin fiilen nasU uygulanabileceğin© yönel miş. Görevde kalabilmeleri YOK'e bağh yöneöciler. YÖK'e yönelik eleştiri getirmerrp vo yönetmeliği uygulavabilroe çabası içindeler. Ar.cak fu31annı açıklamama kosnîu ile, nasıl gerçekleştirıleregine iiişkin tum sorulara «uygulanamaz» yanıtmı v oriyorlar. Lise öğrenimlne benzer bir sınıf sisteminin, üniversıt° iğrenımleriyle nasıl bağdaşacağı tartışması bir yaaa bırakılmış, uygulamaya çozüm aranıyor. Geçnuşteki ög tenim yapısı, bina. iaboratuvar. dersane . öğrenci iliş kısi açısından en kolay uyum sağlayabilecek gıbi go î'ülen Tıp Fakültelerı iç;n. yapüan ilk çalışmaîartn sonucu şöyle özetleniyor: Biz çok zorlanarak. çerceve yönetmeliğin ilkelerıni bir ölçüde uygulayabiliriz. 1. smıftan dökülenler umdu ğumuz kadar kabank olur. 2. smıftan kalanlarin sayısını dengelerse. Tıp Fakülteleri'nde dersaneler açısın dan çok bfiyiik sorun çıkmaz. Bizde en büyiik sorun, devamla ilgili yoklamalann nasıl gerçekleştirileceiti olacak. Belki fabrikalarda işçilere «ygulandığı gibl. kart basma sistemini gerçekleştirebillriz.» Sosyal bilimlerde. ders devam ederken asistanlar tarafındaa kağıt dolaştınlarak. sağlıksız da olsa bir yoklama sistemı bulunabiîecegı \iirgulaniyor. Ancak derslerde yüzde 70. uygulamalarda yüzde 80 oranındaki devam zorunluluğu ile. öğrencileri dersanelere, sığdırmanin olanaksızhğı belirtiliyor. En basiti ile. riukukta, iktisatta, gazetecilikte en büyük dersaneler sadece ı. sıruflara yeni alınan öğrencilerin ancak yansınin sığa bileceği durumda. Laboratuvar çahşmaları olan, kimya, eczacılık gibi alanlarda sorun daha da büyüyor. Aynı sorunlar çok daha boyutlu olarak, yeni •üniversite olan eski akademilerde ve teknik universitelerde YÖK'ün çerçeve yönetmenliğinin nasıl uygulanacağı bir açrkhk kazanmadı ama, bir kısun üniversiteler eski yönetmeliğe göre sınav yapmaya devam ederken. yeni yönetmeiik koşullannı kapılara asarak. öğrencilere bu yönetmeükten yükümlü olduklannı duyurdular. Bazı üniversiteler de YÖK'ten yönetmeliğin uygulanışma ilişkin açıkhk istediler. YÖK yetkilileri kendilerine ulastınlan geçiş sorunlannın zamanla açığa kavuşturulacağım belirttiler. Ve okullara bir açıklayiCT yazı gönderdiler. ama karanhktaki bütün noktalar aydmlığa kavuşmadı. CKsa açıkhğa ka\uşması için fazlaca zamanın kalmadığı cok yönlü ve boyutlu sorunlar var: önceîikle ikinci bir sınav dönemi karannın, birinci dönem ve öğretim yılı takviminin belirlenmesinden sonra alınması, sı nav ve öğrenim takvimini altüst etti. Bütün üniversiteierde yeni ders yılmın başîaması için belirlenmiş olan tarihlerin. en az bir ay geriye kaydınlması gerektiği vurgulanıyor. Bu da ya öğretim süresinin kısaltılması ya da takvim ka>Tnas:nm önümüzdeki ders yılına da yansıması sonucunu getiriyor. Çoğu üniversiteler ve fakültelerde yanlanmış olsn brrinci sınav dönemi takvirninde bir değişiklik yapılması sözkonusu deçil. İkinci smav dönemi için. komis yonlar çalışmalannı sürdürüyorlar. KAZANILAN HAKLAR YİTÎYOR En büyük sorun, öğrencilerin iki sınav dönemi sonunda başansız oldukian bü tim dersler için, daha önce kazandıklan vize haklarını yitirmelerinden doğuyor. Bü tün derslere yeniden devam. değerlendinnede yüzde 40 barajı aşma zorunluîuğu, 2. bir smav dönemi ile sağlanmış görünen avantajlan silip götürüyor. Hele ders geç me ststeminin uygulandığı okullarda. öğrenciler bulunduklan sınıfm. alt smıflanndan da sorumlu oldukian bütün derslere birden devam etmek ve devam, değerlendirme barajını aştıktan sonra, önümüzdeki yıl yapılacak sinavlar sonunda tümünden başanlı olrcak zorunda kalacaklar. Bu durum eski öğrencilerden önemll bir bölümünün üniversitelerden atılmssı anlamına geliyor. Üniversiteler yöneticilsri ve komlsyon gö revlileri bu sonucun kaçınılmaz olduğunu Margularlarken, kendileri açısmdan en önemli sonınun. bütün öğrenciler için aynı anda dersane ve laboratuvar olanağı yaratma guçlüğü ve farklı sınıflardaki dersler için çar kışmayı önleme olduğunu belirtiyorlar. Gerekırse aynı ders için birkaç program birden düzenleme, ikilı üolü öğretinüe çözüm arama yoluna gideceklenni. buna zorunlu oldukîannı açıkiıyorlar. Başta eski akademiler olmak üzere bir kısım üniversite ve fakülte için en büyük sorun, dekan atamalannın yapılmamış olmasına bağli olarak. yönetim organlannın oluşamaması ve çerçeve yönetmeliğe paralel yönetmeliklerde gerekli acil değişikliklerin yapılamaması. Bu nedenle ömeğin, «ön şart» sisteminin uygulandığı fakültelerde ve üniversitelerde devam eden sınnvlarda. bu hüküm kaldınlamıyor. Atamalann ve bağlı olarak yeni yönetmeüklerin gecikmesi halinde ikinci sınav dönemi ıçin de aynı sakınca sözkonusu olabilecek. TMMOB'nin "Anayasa Tasansı,, açık oturumu yapıldı Bengisu: Taslak, toplumu 100 yıl geriye götürür ^ Bülcnt Tanık: «Ana yasa Tasarısı'nm 170. maddesi mcslck kuruluşlannı özel kesimin sesi haline dönüştürecek.» fcılar aracılığıyla hak ve özgür liikleri yasaklayan ^asalar kolav ıa le?istirilir. İşte bu nedenle Anavasaya konıılması zonınlu çörvü'en haklar ayrıntılı Aiirenlemelerle Anavasa icinde fenllanılamnz hale çetirilmis. Bu taslak insanı bir kenara almıs sariece ekonomik bövümeyi. 34 Ocak kararlannı. LMF reçetelrrini uyjrulamayı hedrfîeyen ekonomik sistemi kahcı kılacak bir flüıenlemedir» dedi. Son olarak söz alan İs*"an^ul Tnbip Odası Başkanı Doç. t'slün Kornean. «Anavasa Tsslatı (liisıince b'rikrınini bosrıava. cplişmevl riurcliırnnva vönelih lıir düzenlemedir. rierii. B<iv1e?:ne ba?':! ve vasaklarîn dolan bir rnayasar/.n •oatoloiik dur.ımlar \arî'*a"nSıru sövleven Konışrar.. «t'retimi. döşümnesi eneellenen bü nedpnle de buna lımlara düsen tnsanlar vsratacak bir taslaktır» biciınmde ko nııstu. T^slagı hazıriayanlann saSlıklı Işeücü gereksiniminl gözardı ettieini söyleven Koru?an, «Khnbllir belki defilen51 •ü kalan saelsr blzimdtr. Her »n ölen Isçmin yerlne nasılsa biT dnlıı !<sizden birinf aiıriî, diy« düşümrvoriardır» dedi. İstanbul Haber Ser\isi TMMOB Başkanı Bülent Tanık •t.\ııayasa Taslağrının 1*0. m:nlıle si meslrk kuruluşlannı iizr! kc siınin sesi lıaline dönüstiırcrfU» clecti İsîanbul Baros.ı Guno! S?xreten Ozan Beııtisu. «Tasiası haıırlavjnlar bir lok Cıımhıır hasknnının fiziki eörünümüiiü brlirlemediler» ciiye konuş:u. Tiirkiye Mimar Mühendıs Odalan Birliği'nin (TMMOB» da zenledıği «Anayasa Tasansı» ko nulu açık oturum ve panel istanbul Gazeteciler Cemiyeti iıon ierans salonunda yapıldı. Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Ensin Omacan'm yönettiği açıkoturumoa TMMOB Bask£.m Bölent Trnuk, Birlifin tarihçesinı anlattıktart sonra Anayasa Taslağında yer alan 1V0. maddeye de*inerek «nOIOB"j1. benzeri kamn kurıımıı niteliğindeki meslek lnırulnşlannı ilfilendirrn 110. maddf hem demokratik İTtcrle TMMOB'nin «Anayasa» konulu açık oturu muna T.MMOB Başkanı Bülent Tanık. İstanbul Barosu Genel Sekreteri Ozaıı Bengisu. Petrolİş Genel Başkanı Cevdet Selvi, Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı En gin Omacan. İstanhnl Eczacüar Odası Genel Sekreteri Osman Özçelik. TGS Esritim Sekreteri Şükran Ket«nci, tstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. f'stün Koruçan katıldıl ar. (Soldan saga). (Fotograf: Ender Erkek) re hern de toplnmumuzun ulaş lıgı örjtiitleııme düzevine ters bir yapıdadu. 170. nıadde ıms l«k kurııluşlan ve özellikle TMMOB knnnsunda TiIUrdır .sira.si iklidarlann ve belirli çı kar çevrelerinin arzuladıçı ancak şn y» da bu nedenle îerçekieşemeyen etkisizlestirme ça balannı anavasal bir eerçeveve oturtmayı başarmış eörünmek. tedin dedi. 170. madde ile kamu kurum ve kıınıluşlan ile KTTIerde çahşanlann meslek kuruluşlanna üye olamayacagını söyleyen Ta nık, bıı durumun «mesleğin şre lişmosi» v» «smme menfaatlerl nin kornnması» amacıvla tüm Mimar ve Müher.disleri kapsanıası zorunlu olan TMMOB Ribi kuruluşlan özel kesimin se si haline dönüştürecegini belirtti. İkinci olaralc söz alan tstanbul Earosu Genel Sekreteri Ozan Bençlsn Anayasa Taslağınm halka inanmayan. halka ?ü venmeyen, bu nedenle de «milli iradeyi» hiçe sa\an bir düşünrs nin üriinü olduSunu. bu taslngm Türk toplumumı 100 yıl da ha periye «ötürecegini söyledi. Hazarlanan taslakla yurttaşlarm «Teb'a» durumuna düsü rüldüğünü söyleyen Bengisu. «TaslaRi hazırlayanlar Cıımhur başkanına sayısu yetki vernıiş, tüm niteliklerini helirlPtnis bir tok fiziki görünümünü belirleraemişlerdir» dedi. Petrolİş Genel Başkanı Cevdet Seivi Anayasa Taslagının ne etki ne tepki anayasası olmadıgtfu, bu taslaSm do*rudan dogTuya bir çıkar ve fırsat anayasası oldugımu ileri sürdü. Selvi, üAnayasayı hazırlaranla rın işi sercekten 7ordıı.Çagtlas çörüneıı ama çağda«ı olmayan. demokratik sfiriinen ı n u demok ratik olmayan bir anavasa lıazırlıvorlar. ^levcut ekonomipo ütiğin çelik zırhmı drjrişmez kılmava ealışıvorlar. Tiim ror lııkları bu» dedi. Sendikal fizpürlüklerin kısıtlanmasma degi nen Selvi, «Sendikal eylemleri yetersiz olan. sendikal özsiırliikleri kısıtlanan isciler daha ripğislk jrnıplaşmalara çidecek. belki de istismar edileceklerdir. Bn da daha büvüfc sormılar Ao çuracaktır» dedi. İsfanbııl ECOTCI Odası Gere! Sekreteri Osman üzcelik. «Bıı Aldıkaorı anavasası sermaye CPV resinm Ö7Jem!erin! övlesine dile jretlrmlştir ki. sermaye çevre sinden bile dozun fazla kaçtığı belirtilmişlir» diye konuştu. Tasannın hatkın «olur»unu al sa bile. toplumsaı selişmenin çok gerisinde kalacafıru belırten Özçelik, IMF receteierinin onaylatıldığı bu taslagın yasak lar ve baskılarla yürütülecoğini söylediTiirkiye Gazeteciler Sendilcası Egitim Sekreteri ve çazetemiz yazan Şükran Ketenci «Poiitik olarak batı ittifakı içinde kala bilmenin önkoşulu olarak anayasada temel demokratik hak ve özgürlüklerin yer alması çerekiyor. Ama temel demokratîk haklar. seiKİikal haklar koruna rak 24 OC3k kararlannm. IMF reeetelerinln nvçulaıımasi olanaksız RÖriilüyor. Bn nedenle de hnknk fekniği vanlışı gibi förimen aTrmtıh bir anayasa döif nlemesine «er verfliyor. Tas lakta sadec« temel hak ve 5zpürlükler yer alsa yasa. tözuk. nitellğindeki duzenlemclerle. hak knllanıimaz hale eetirilemtrr.. Yasalarla Anavasad» >er alan haklar kısıtlanamaz. Kisıt Ianması denense bile, anayasa mahkemesi. demokratik baskı BÛÇleri, siyasal parti ve sendi EtBal.k İnşaat Dairesi icin Bakaniıga suc duyurusu yapıldı AVKAEA (Cnmhoriyet Bürosu) Et ve Balık Kuru mu İnşaat Daire Başkanı ve İki yardımcısının yolsuz luk ihbarını dikkate almadıklan öne sürülerek Tlcaret Bakanlığına suç duyurusunda bulunuldu. Ticaret Bakanlığına EBK Yönetim Kurulu uyelerinden birl tarafmdan gönde rilen konuya ilişkin raporda Inçaat Daire Başkanı ve iki yardımcısının Teftis Ku rulu raporlanna karsm gö revlerini dikkate almadıklan belirtilerek şöyle denildi: «1970 yıhnda knrmna grlren bngün yönetld dnmtnnnda bulnnan daire bag kanı ve iki yardımcısı, yıllardan beri Teftiş Knrala raporlannı dikkate almadık lan için inşaat dairesinin iyi calısmadıcı. kontrol ve srüdiirnden yrvksun oldn^u, genellikle müteahhitleri kol ladıkları. arsa ahmı, inşaat, hakediş raporlannın hayalt diizenlendigri ve ihbarlan dikkate almadıklan ort*dadır.» Ticaret Babalığına sunnlan dosyada «Teftiş Knrnlandan EBK Genel Hlüdürliiğüne yazılan 19*9 yılına ait ranor özetlerb» de buluntıyor. T.K: 0511 sayılj teftiş raporuna göre. Gaziantep Kombina inşaatında şartna meye uyulmadığı için 749 bin 505 lira fazla ödendiğl belirtiliyor. Raporda Mardin Et Kombinası ihalesinde «rçok daha ncnz ve olnm Ju tekliflerin» dikkate alm madığı belirtilerek şöyîe de niliyor: «Mardin Belediyesinden 50 bin metrekare arsanın metrekar«»si 50 liradan alırnı için yönetimden karar alındığı halde. alınan arsanm 30 bin 288 metrekare olması inşaat dairesinin bayali iş yaptığıru ve gere £i gibi ilgri açıklamaktadır.» Hınıs Bölge Alım ŞefllŞ! Ifin yapılan hafriyatta müteahhide 228 bin 328 llra fazla ödeme yapıldığı belir tilen bu raporda yer alunın da Yönetim Kuruln karan na uytümadığı bildlrlllyor. (Arkaeı 9. sayjâda) EVET... HE B«ÛK BU ANAYASASi ÇOK Ö^4&MLİ Ş D M 'DEN ÇtlCACAK /A SU A ULÛN ŞU ABL>. BELA LANMÛNtN HİC ıY.' OB3İL.Î S S C 8 VE AV 8AK DÜN Jeoloji Mühendisleri Odası: NB DEMEU İ "Madenleri, kîme isteniyorsa ona arat ^se işlettir görüsü egemen kilındı» ANKARA (Cumhuriyet Burosu) TMMOB Jeoloji Mühendısieri Odası Anayasa Tasansının doğcü kaynakların aranması va işletümesini düzenleyen 161. maddesiyle, ayırrrn gözetmeksizin tüm madenleri, kime ısteniyorsa ona arat ve işlettir görüşünün egemen kıljndığını ileri sürdü. Jeoloji Mühendislsri Odası Başkanı îsnıail Kulaksızoğlu tarafmdan yapıipn açıklamada, tasarının tüm maüea sahalannın özel sektöre açılmasını sağ ladığı belirtilerek şöyle denildi: «Anayasa Tasansınm. doçal kaynakların aranması ve işleti! mesini düzenleyen 161. maddesi özfinde tüm haJkmıınn olan riofal kaynaklan devletin yanııula özel sektöriin de hükiinı ve tasarnıfıı altına sokar nilelikteılir. Ayrıca da devletin öııcclik haklnnın öıel sektore secisini sağlavan anavasal davant'klı hiiküınler içernıekteclir. Bıı Ir.ıliyle l(il. raaddfde ayrım ş;8ztuIlmek.sİ7.in madenleri kime isteniyorsa ona arat ve işlettir çörüşü eçemen kılınmıştır. Nitekim. Oanışma Mec Msinde verilen değLşiklik önertreleri İle bu madde komisyooa geri gönderilmiştir. Aslında, doğal kavnaklann devletin hüküm ve tasarrnfu altında oln.şu, 12 Eylül'e ge;iş nedenleri arasıntla sayılama vacaçına çöre, 1%1 Ana>asasın da yer alan hu lıükmii zedelevecek değişiküklıre şîidihnesine çerek voktur. KENPINİ YAICAN SONU GBLOl OFJ OFI'OFL l tstanbul Sıkıyönetlm Komutanlıgı'nm Tiirkiye Yazarlar Sendikası hakkındu .vürüttiiğü sorusturma nedeniyle, yazar Ad:ıİPt Agaoğlu da öneeki giin Ankara'dan İsUınbul'a gelerek ifade verdi. TYS üjesi ya zarlardan Bekir Yıldız, Adnan Özyalçmer, Tomris Uyar, Turgnt Uyar ve Yaça. Kemal* in de tstanhul Sikıyönettm Konıutajılıgı'n ca daba Snce ifadeler" alınmıştı, Fotojjrrafta; soldan saga Bektr î'Jdır, Adalet Agaotrrn v« Adn*n Öıy«lçraer'görülüyor. /Fotograf: Ferda VOLKAN THÂ> TYS sorusturması