Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 nayasa tasarısı nasıl bir «insan anlayışı» üzerine kvıruludur? îdealindeki «Türk însanı» nedir? Bu konuda bir takım genel saptamalarda bulunmak istiyorum. llkin. tasannın bütününde kişiyo ayrılan yer konusunda birkaç noktayı vurgulamak gerekiyor. Bunlar, temel hak ve özgurlüklerin Anayasal rejimiyle ilgili genel sorunîandır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 9 AĞUSTOS 1982 A Tasarıda Türk însanı Poç. Dr. Bülent TANÖR Istanbul Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Kürsüsü 11"/2,3V Hukukî içeriği ve kapsamı hiç de kolay anlaşılamayan bu kayıtlamadan sonra da şu gelmekte: Bu Anayasa'da yer alan hak ve özgürlüklerden hiçbiri Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve özgurlükleri yok etmek, devletin bir kişi veya zümre tarafmdan yönetihnesini veya sosyal bir sınıfm diğer sosyal smıflar üzerinde egemenliğini sağlamak veya dil, uk, din ve mezhep aynmı yaratmak ya da sair herhangi bir yoldan komünizme, faşizme veya dinl temellere dayanan bir devlet düzeni kurmak amacıyla kullanılamaz... (md. 13/1). Kolayca anlaşılabileceği gibi, herhangi bir hak ya da özgürlüğünü kullanacak olan kişi. yukarda sayılan ve dört yönden gelen kayıtlamalarla sıkıca kuşatılmış. durumdadır. Onun bu «dört duvar arasında» ki dnrumu»nu daha iyi canlandırmak isteyen okuyucu. örnek olarak bir hak ya da özgörlügü ele alıp, onun nasıl bir çerceve içersinde «kullanılabileceği»ni tasarlayabilir. örneğin, en çok kullandığımız özgurlük olan konuşma özgürlüğümüzü hangl çerçeve tçersinde tutmak zorunda olduğumuzu anlamak için yukarki bütun kuşaklan üstüste bindirmek ve bir de Tasarı'nın 26. maddesindeld özel kayıtlan bllmek gerekecektir. Şimdi, Tasarı'nın «İnsan anlayısı»nı başka bazı yönleriyle kavramaya çalışalım. Burada. Tasarı'nın bütününe sinmiş iki korkudan söz etmek gerekiyor. Tasan, toplu olarak kullanılan özgürlüklere duyulan kuşkuyla örülüdür. örneğin, zaten sendikal özgurlükleri bulunmayan devlet memurları (md. 159). dernek kurma hakkrndan da yoksun tutulabileceklerdir (md. 33/6) Kurulabilen dernek, sendika ve meslek kuruluşları ise. kendi konulan dışında toplantı ve gösterl yapamaz, bunlara katılamazlar (md. 34/3). Kurulabilmiş dernek, sendika, meslek kuruluşu ve vakıflann üyeleri, ortak siyasi (t) amaçlar için biraraya gelemezler (md. 33/2 ve 56). Ayrıca başkalanyla biraraya gelmeye çalışan kişi, yukarda anılan 11, 12 ve 13. maddelerdeki kayıtlann kuşatması altmdadır. Bunlara uymazsa, hak ya da özgürlüğünü kaybeder (md. 13/1), üyesi bulunduğu dernek ya da vakıf da, o ana ka* dar buna benzer faaliyetlerinden dolayı «kendiliginden dağılmış» sayıhnamışsa hakim tarafmdan, gecikmede sakmca varsa yetkili idarî merci ve hatta belli durumlarda da îçişleri Bakanhğı'nca kapatılır (md. 33). Aynca, bütun bu kuruluşlar ve sendika, meslek teşekkülleri, «her yönden» Devlet Denetleme Kurulu'nun denetimi altındadır (md 152). Acaba bu «soyut» ve «yalnız insan»m keyfi yerinde midir? Tasan'ya göre «Devleön temel amaç ve görevleri»nden biri de, «kişilerin ve toplumun mutluluk ve huzurunu sağlamak* tır» (md. 4/1). Fakat bundan sonraki maddelerde, kişinin «mutluluk ve huzuru»nu kaçırmak için adeta ne mümkünse yapılmıştır. Kişi. kendi «küçük dünyası»nda da rahat bırakılmamıştır. Özgürluğünün ve ozel hayatınm hiç bir kesimi yoktur ki, «gecikmesinde sakınca bulunan haller» kuramınca yönetim (özelikle zabıta) tarafından el atılmasın. Ostü, özel kâgıtlan, esyası aranabilir ve bunlara elkonabilir (md. 21); konutuna girilebilir, arama yapıhr ve buradaki eşyaya elkonabilir (md. 22); haberleşmesi engellenebilir .telefonu dinlenebilir, postası açılabilir (md. 23); normal zamanlarda 15 güne kadar, olağanüstü durumlarda ise süresiz gözaltında tutulabilir (md. 19); nihayet, nzası olmadan organlan almamaz ama «olağanüstü haüer»de öldürulebilir (md. 16). Kişinin düşünce dünyası da karartılmıştır. örneğin, konuşma özgürlügu bile «devletin ülkesi ve milletiyle bölunmez bütunlüğunün, Cumhuriyetin. milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yarannın, genel ahlakın genel sağlıftın ve başkalarınin hak ve hürriyetlerinln korunması» (md. 12) ya da «suçlann önlenmesi. suçlulann cezalandınlması, başkalarının şöhret veya haklannm .özel ve aile hayatlarının ve meslek sırlarının korunması, devlete ait gizli bilgilerin açıklanmaması, ekonomik hayatı etkileyecek gerçek dışı veya zamansız haberlerin önlenmesi, yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi ve gençliğin zararh akım ve davranışlardan korunması» (md. 26/2) amaçlanyla sınırlanabilecektir. Basm yoluyla düşüncelerini yaydığında ise, bazı durumlarda, dağıtım gerçekleşmese bile cezalandınlabilir (md. 28/3). Aynca gerek konuşurken, gerek yazarken. gerekse bir başka yoldan düşüncelerini açıklarken yukarda verilen 11 ve 13. md.'lerdeki hükümlere uygun davranıp davranmadığını da sürekli gözönünde bulunduracaktır. Bu tabloda kişiye kalan. «kendi kendin e duşünme özgürlüğü»nden başka bir şey değildir. Tasan, işte bunu güvence altına almıştır (md. 25). Tasarmın «Türk Insanı»na bakışı. genel çizgileriyle budur. Yalnız İnsan Devletin «insan haklarına saygıh» oluşundan Cmd. 2) ve herkesin «kişiliğine bağh, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlükleri»nden (md. 11/1) söze giren Tasan, kişinin bütun hak ve özgürluklerini birbiri üstune dolanan şu dört kuşakla sarmalamıştır. Birinci kuşak, her hak ve özgürlüğun kendi maddesinde gösterilen özel sınırlanra nedenlerinden oluşmaktadır. Bu sonuncularm sayıları artırıldığı gibi, 1961 Anayasası'nda özel smırlanma nedenleri gösterilmeyen bazı özgürlüklere de (düşünce ve bilim özgurlükleri...) kendi maddelerinde özel smırlamalar getirilmiştir. îkinci kuşak, birincisinin üstüne bin* mekte olan bir «genel sınırlama kuraü>dır. Buna göre. «Temel hak ve özgurlüklerin kullanılması, devletin ulkesi ve milletiylo bölunmez bütunlüğunün, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yarannın, genel ahlâkın, genel sağlığın ve başkalarınin hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla» sınırlanabilecek. bu genel sınırlama nedenleri de «temel hak ve özgurlüklerin tumü için geçerli »olacakbr (md. 12/1,2). Böylece, her hak ve özgurlük hem kendi maddesinde gösterilen özel nedenlerle, hem de genel maddekilerle sınırlanabilecektir. Ancak. bu katmerli sınırlamanın çok anlamlı lstisnaları da vardır. Mülkiyet ve miras haklan fmd. 43), çalışma, sözleşme ve meslek seçme özgürlüğü (md. 50) ve özel tesebbüs özgürlüğü (md. 51) «ancak» kendi maddelerinde sayılan nedenlerle sınırlanabileceklerdir (ilgili maddelerin ikinci fıkralan). Göruldüğu gibi bu ilk iki kuşatma dıştan gelmektedir. Üçüncü ve dördüncü kuşaklar ise doğrudan doğruya kişiye yapılan «hatırlatmalar» niteliğindedir. Kişinin temel hak ve özgurlükleri, onun «topluma, ailesine ve öteki kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da içerir Temel hak ve özgurlükler, ancak bu ödev ve sorumluluklara bağh olarak kullanılabilir» (md. Tasannın Bütününde İnsan Ermeni Terörüne Karsı Cözüm Yolu?... Bir süreden beri Türkiye sorunları içinde terörü unutmaya başlamıştık ki acı bir dürtüyle uyanldık. Esenboğa havaalanındakl toplu clnayet heplmizl terörün mantığı üzerinde yeniden düşünmeye çağırıyor. Terörcülerln ASALA diye anılan kolu her tür acımasızlığın üstünde bir vahşetl sergileyince, insan ister istemez öfke tepkilerlnin de ötesinde bir düşunceye dalıyor. Nedir bu toplu clnayetin mantığı? 20. yüzyılın başmda gerçekleştiği ileri sürülen bir soykınmın öcü 20. yüzyılın sonunda mı almacak? Eğer bu mantık geçerll İse savaşlarda ve iç savaşlarda birbirinl kıran halklar birbirini bogazlamaya başlayacak, «bir senden bir benden» diyerek kan davalan yayılacak, yeryüzü allak bullak olacak dünya, mezbahaya dönecek? Pekl, sonra? Enneni terör örgütü Türklere ySnelik ıtkoı kin güdüsttvle bireysel terörden toplu cinayete tırmanan eylemlere girişîyor. Bu hastahğm salgmlaştığım ve Türkleri de sardığını düşünelim. tnsan kasabı olmakla dava adamı olmak arasmdaki ayrımı unutan bir dünya yaratılmayacak mıdır?... • Terörün mantığı dipsiz kile boş ambardır; ama ne yazık ki yeryüzünde hem bireysel terör. hem devlet terörü çağımızın sayrılıklan biçlminde sürüyor. îsrail devletinin Filistinli soykınmı gündemde iken, ASALA'mn Ankara'dakl toplu cinayeti yaşanıyor. Türkiye'yi son yıllarda saran terör dalgası toplumda onulmaz yaralar ve acı anılar yaratmışken şlmdi Ermeni törörü İle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Açıktır ki bu lşe bir çare bulmak zorundayız, daha başka deyişle bu sorunu çözümlemek gereğiyle karşı karşıyayız. Herşeyden Önce şu kuralı unutmayalım: Ermeni terörüne karşı savaşım eylemcl robotlann peşinde koşmakla başanya ulaşamaz. Ermeni terörünün maddi ve toplumsal temelini sağlıklı blr blçimde saptamalıyız. Türkiye'deki çıkar çelişkilerinin oluşturduğu mantık üzerinde yükselen bir yaklaşım, bizl yanvlgıya sürükleyebillr. Bu tehlikeden sakınmahyız. Ermeni terörü hangi tilkede, hangi toplumsal temelde, hangi parasal kaynaklarda itid gücünü buluyorsa, dogrudan doğruya o tlikenln devletine yönelmek ve Ermeni terörünön smırlan İçinde üslenmesine göz yuman devleti sorumlu tutmak tek çıkar yoldur. • Böyle blr yöntemin dışında başanya giden bütün yollar tıkahdır. Türkiye Cumburlyetinin sınırlan İçinde blr başka ulusa yönellk terör örgütlerinin ve üslerinin kurulmasma blzim devletimiz izin verir mi? Çağdaş devletler hukukunda, uluslararası lllşkllerde böyle blr olgunun yerl olabffir mi? Şu ya da bu devleti suçlamıyoruz, ama Ermeni terörünün kaynağma inip soruna çözüm bulmak için kararlıysak gerçekleri görmeliyiz. Her cinayetten sonra «nntuk» atmanın, «edebiyat» yapmanm anlammı yitirdiği ortadadır. Siyasal İnsan Korkusu Tasanya işleyen birinci korku «însanlann biraraya gelmesi» ise, ikincisi de «si yaset korkusudur. Dernekler, vakıflar, meslek kuruluşları. kooperatifler. sendikalar ve her türlü sendikal faaliyetler (özellikle grev) İçin konan kesin ve genel siyaset yasaklan bunu gösterir (md, 33, 34, 46, 56, 58, 170). Bunlarm kendi aralanndaki ve bunlarla siyasi partiler arasmda «siyaset kokan» her türlü ahşveriş de yasaklanmıstır (yukarki maddeler ve md. 78/2). Adma ister baskı gruplan demokrasisi, ister katılmaa demokrasl, isterse çoğulcu demokrasi densin. Baüh anlamda demokratik hiç bir rejimde bu tur Anayasal düzenlemelere yer yoktur. «Slyaset korkusu», siyasi partilerle ilgili maddeye bile sinmiştir. Partilerin. «sınıf ve zümre esasuna dayanamayacaklan yolundaki hüküm (md. 77/son). Batı'da çiftci, köylü. işçi vb. adlar taşımış ya da taşımakta olan ya da en ılımlı sosyalist partilerin bile «slyaset sahnesi» dışında tutulmak istendiklerinl gösterir. Kısacasi; örgütlü bir toplum istemeyen tasan, sivil toplum ya da siyasal insan da istememektedir. Bu durumda geriye, toplumsal ve siyasal baglarından kopanlmış «soyut blr lnsan>, 19. yüzyıldaki anlamında soyut bir «blrey» ya da «atomlara dafeılmıs blr toplum» kalmaktadır. Toplumsal İnsan Korkusu anayasa için.. • Kambiyo Rejimi Vural ARIKAN MaU Hukukçu Pürk Kambiyo Rejtmi» denilince, hemen 1930 yılmda yürürlüğe konulan 35 maddellk geçici blr kanunla, kanunun verdiğl yetklye dayamlarak çıkanlan binlerce tebliğ hatıra gellr. Rejimin tebliğlerle yürütülmek istenme& iki esaslı nedene dayarur; biri, yasal düzenleme1 lerin meclisli sistemlerde kolay yapılamaması ve zamana bağh olmasıdır; dlğerl de esnekliktir. Esasta bu yöntem gerçekçidir. Ne varki, 50 yılı aşkm uygulama sonunda bu yöntem ülkemizde hiç de İyi sonuç vermemiştlr. Neden böyle olmuştur? Bir sistematlk İçersinde, genel ve objektil düzenleme yapıldığı zaman, bir hukuki rejlmden söz edilebilir. Türk uygulamasında ise, tebliğlerle düzenleme, llgilinin kişilik ve becerisiyle, tebliğ hazırlamakla yetkili bürokratlann anlayışma göre, değişken bir zemln yaratmıştır. Sonuçta, Kambiyo Rejimi yerine, yasaklardan ve «izinlerden> olusan bir rejimsizlik ortaya çıkmıştır. Ya Türk Lirasımn Değeri: Kambiyo rejlmlnin amacı Türk Lirasımn yabancı paralar karşısındakl değerini korumak olduğuna göre, 50 yıl sonra, bu değerin korunduğu söylenebilir mi?.. Elbettekl bayır. «Günümüzde, Türk Lirasınm yabancı paralar karşısındakl değeri her gün açıklanmaktadır. Bugün Doların değeri 160 TL.'nın üzerindedir. Parltenin yıl sonuna kadar 200 TL. dolayında oluşacağı tahmin olunmaktadır. Belki de, 1983 yılının sonunda, bir Amerikan Doları 300 TL. değerlnde olacaktır. O halde, düşünülecek husus şudur: Türk 11rasımn değer kaybı nereye kadar devam edecektir?.. Veya Türk Lirasına nasıl değer kazandınlacaktır?.. Nitekim, Haziran ayının başlangıcında Sayın Ulusu Türk Lirasınm Dolara karşı sürekli değer kaybetmeslnln enflasyonu önlemede güçlük kaynağı olduğunu iîade buyurmuşlardır. Demek oluyor ki, sorun, çok önemlidir. Onun lçlndlr kl ülkemlzin gündemindeki en önemli ve ileriye dönük sorununun. Türk lirasına kesinltkle değer kazandırma olduğu kabul edilmelidir Türk Lirası nasıl değer kazanır? önerllere geçmeden önce, şu tespiti yapmakta yarar vardır. Ülkemizde bir Alman Markı 6468 TL. acasında işlem görmektedir. Oysa, yurt dıçında 100 Türk TL.'sına bir Alman Markı verilmektedir. Bunun anlamı, Türk lirasınm, dövize karşı, içerdeki değeri ile dışardaki değerinin, farklı olduğudur. Ka nımızca Türk Lirasına değer kazandırabilmek için, Türk lirasımn içerdeki ve dışardaki değeri arasında farkı kaldırmak ve bu değerlerl dengelemek gerekir. Bunun sağlanabilmesi için: a Yurt dışında Türk Lirası talebl hasü olmalıdır. b Türk Llralan yurda sokulabiUneüdlr. Bunun için: 1 Merkez Bankası. yurt dışında Türk Lirası toplamahdır. Örneğin Amerika, Dolarm Avrupa piyasasında değer kaybetmesl halinde, Avrupa piyasalarından Dolar toplamaktadır. Aynı durumun, Almanya, Japonya tarafmdan da za man zaman uygulandığı billnmektedir. Ülkemizde İse, Merkez Bankası, maalesef, bugüne dek, bu fonkslyonu lfa etmemiştir. 2 Bu konudaki ikinci olanak, yurt dışında faaliyet gösteren «müteahhltler» İle «onlann yanında çalıştırdıklan işçilerin» dö>rtz cinslnden elde ettiklerl gellrlerini, Türk Lirası olarak yurda getirmelerine Lin verilmesidir Kambiyo rejiminin öngördüğü Türk Lirası getirme yasağı bu nedenle kaldırılmahdır. tngiltere benzer uygulamayı yapmıştır ve Sterlin değer kazanmıştır. Sonuç: «Müteahhit» ve «Işçiler» başlangıçta Türk lirası getlrmeyi terdh edeceklerdir. Çünkü. Türklye'de 1 Mark satmakla alacakları 66 TL. yerine, yurt dışında 1 Mark satarak 100 TL. alacaklardır. Ne var ki, glderek artan Türk lirası talebl. yurt dışında Türk lirasımn değerini yükseltmeye başlayacaktır. Ve öyle bir an gelecektir ki. 11ranın İçerdeki ve dısardakl değeri eşitlenecektir Ancak. bu dengeye erişilmesinden sonradır ki. Türk Lirası yabancı paraya karsı degerini korumaya ve değer kazanmava başlayabilir. Yine bu denge, TUrk Lirası getirme htemindeki yaran ortadan kaldıracağı için. müteahhit ve işçilerin dövlz göndermelerinl hızlandıracaktır.> Işsizlîğin önlenmesi oluruna birakılmış Ti Tasannın başta; çağdas, demokratik. insan hak ve özgurlüklerine bağh; özgür düşunceye saygıyı, özgür örgütlenme anlayışı içerisinde getiren; savunma hakkını kısıtlamayan niteliklere sahip olması gerekir. Daha önemlisi. «Egemcndeylşinl, tam yansıtmalıdır. Ama Cumhurbaşkanına tamnan geniş yetkiler ve Danışma Konseyi'nin kurularak; kuvvetlerüstü kuvvete talip edilmesi; ödünsüz Cumhuriyetçi Ataturk'ün bu prensibine. yüzdeyüz terslikte, aykınlık oluşturmaktadır. Ekonomik ve sosyal alanda getirilen yenilikler. yetersiz. Başta, işslzliğin önlenmesi; toprak reformunun yapılması. oluruna bırakılıyoı, grevin yapılması, iyi niyet» gibi ölcusü belirlenmemiş. özetle, bu Anayasa Tasansi; İyi ayaktopu oynayan bir futbolcunun, uzaktan sevilmesi ama, sahaya girdiğinde de, başkalannca çelmelenerek düşürulmesi gibi, bir karektere sahip. Denetimsiz keyfi yönetime devlet kapılannı arahklamış, demokrasinin özune dinamit koyarcasına. sosyal sınıflann örgütlenme, hak arama, savunma, kuşkusuz yaşama özguriüklerini yasaklıyor. Sabahattin ALTINTAŞ Öğretmen GÜMÜŞHANE lih kayıtsız şartsız uUısundur» öz rütuleceklerdir. Böylece olustunılan «EmefeH Meslek Odalan»nın etkinlllğl de omayacaktır veya kapanacaktır. Amaç. yaşlıhğm değer bulduğu toplum yaratmaktır. Genç, bilgili, yetenekli yurtsever insanlar sorumluluk zincirinden kurtanlmak isteniyor. Atatürk'çü olacaksınız, sonra da Ataturk'un değer verdiği genç kuşağı devre dışı bırakacaksınız. Olacak şey değil. öyleyse, yanlış hesap daha Bağdat'a varmadan, en uzak Mardin'den dönmeü. Bağdaftan dönü? olmayabilir. 159. maddenin son fıkrasmdan anlaşıldığma göre, memurlann modeli oluşturulacağını gösteriyor. Dernekler, Odalar dışında yeni bir model türetilecek. Veya, dernekler ikiye aynlacak. Bugün şunu anlamak zor. Bütün olumsuzluklann kaynağı memurlar imiş gibi, «örvlem» altında tüm yasaklar bunlara geliyor. Çagdaş olmayan maddeler tasiaktan çıkanlmalıdır. Memuru seven bir anlayış egemen olmalıdır. Doç Dr. Tahîr HATİBOÖLU Gazi Ün. Öğr. Üyesi 'meslekl menfaattarmı korumah ve geliştirmek için* yeni bir örgıit 11 kesimlerinin meşru örgütlerl olan bu örgütler. dar bir kalıba sokulmakta, toplumun bütününü ilgilendiren konulara, memleketln çeşitll 8orunlan *sağır» bir duruma getirilmek istenmektedir. Özgur bir grev hakkı olmayan yerde özgur sendikacıhktan bahsedilemez. Grev hakkımn sınırlandmlacağı Anayasa'da yer almış ve bunun düzenlenmesi kanuna bırakılmıştır. Kanunun nasıl bir düzenleme yapacagı belll değildir. Kurulduğu gunden bu yana sendikalann tepkisini çekmiş, daha da ilerde, bizzat sendikalann varlığını anlamsız kılan YHK'na yer verilmiştir. Grev hakkımn kısıtlanıp engellenebileceği, uyuşmazhklann YHK'nda çözümleneoeği, lokavtm bir eşit hak olarak kalacağı bir ortamda sendikal haklann etkinliği ne olabilir ki? Mehmet ÇOLAK ve arkadaşlan ANKAHA Cumhuriyeî Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve GazeteciMk T.A.Ş. adına NADİR NADl Cenel Yayın Müdiirü Müessese Müdürü Yazı işleri Müdürü HASANCEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER' ALİACAR • Yazı İşleri Müdür Yardımcısi Haber Merkezi Müdürü MizanpajYönetmeni TEMSİU&CR • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVfS ŞEFUERİ • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN * # İsveren öraütünün isteğî doörııltusunda Aldıkaçtı Anayasasmı hazırlayanlar her konuda olduğu gibi. temel hak ve özgurlüklerin güvence altına alınması konusunda da çok basit kurnazlıklara başvurmuşlar. Madde başlıklannda özgurlükler korunmuş gibi gösterllmiş. maddelere geçince kırpılarak kuşa çevrihniş. 1982 taslağım hazırlayanlar. çalışma yaşamını düzenleyen maddelarde de ayni kurnazlığı yapmaya çalışmışlar. Komisyon üyelerinin en rahat hazırladıklan maddeler çalışma yaşamıyla ilgili maddeler olsa gerekir. Çünkü; hiç yorulmamışlar. işveren örgutlerinln İ6tek ve temennilerini aynen taslağa aktarmışlar. Çağdaş devlet anlayışında olduğu gibi çağdaş Anayasacılık anlayışmda da temel anlayış hukukun üstunlüğu ilkesidir. Aldıkaçtı Anayasası bu ilkeyi de alıp göturmüş. Kısacasi antidemokratlk, çağdışı. düz mantık yorumu ile hazırlanmış bir Anayasa taslağı ile karşı karşıyayız. Haydar KVRTEL % Secmen vaşının 21'de kalması düşündürücü Tasan hazırlanırken, Aydm kesim başta olmak üzere göruşlerl ahnmamış ve maddeler ileriye dönük hazırlanmamıştar. Şöyleki. ileriki yıllarda iktidarda bulunan hükümetler, bu maddeleri «lastik» gibi istedikleri yöne çekebileceklerdir. Çünkü bu maddelerin çoğu soyutsallıktan öte gidememiştir. Ve Türk toplumunun «özü»nü yansıtmaktan uzaktır. Seçmen yaşının 21'de kahnası düşündürucüdür. 18 yaşındaki bir genç, resmi dairelerde her türlü kanunsal işlemlerde imzası, düşüncesi. sözleri ile bir etkendir. Aile kurabilme, vönetme hakkı verildiği halde. bir ulusun. toplumun yöneticisini seçerken «safdıjı» bırakılmaktadır. Neden? Anayasa tasansınm Atatürk îlkeleri ile pek ilintili olduğunu göremiyorum. Toplumun bir ferdi olarak temennimiz. toplum çıkarlanna uygun saglıklı ve çağdaş bir Anayasa. Zeki AV$AR O Caqdaş ve demokratik olmaktan uzak Yeni hazırlanan Anayasa tasansi birçok yönüyle çağdaş ve demokratik olmaktan uzaktır Demokratik kurum ve kuruhışlar ile temel hak ve özgurlükler budanmıştır. Tasanda dikkati çeken birçok olumsuzluktan biri de gençliğe karsı duvulan kuşkulu guvensizliktir. Bu şpkilde büyük bir potansiyelin politik yaşama katılması önlenmiş ve tercih hakkı elinden almmıştır. Demokratik toplumlara özgu baskı ve çıkar gnıplan ile eendika ve dernekler anlamsız gerekçelerle politik yaşamdan. doiayısıyla toplum yaşamından uzaklastmlarak etkisizleştirilmek istenmiştir. Demokratik toplum düzeni söz ve düsünce özgürlüğüne sahip tüm bireylerin yönetirne katılmasıvla saglanır. Demokrasilerde halkın kendini yönetebilmesi bu yolla gerçekleşir Bireyler demokratik bilince eıiştikçe toplumda politik yaşama ilgi artacaktır. Kahcı bir Anayasa ancak yaşanan gerçekler gözönünde buiundurularak yapılabilir. Huseyln GÖSTERİCİ 1SPARTA istanbul Haberleri: Selahattin GÜLER Dış Haberfer : Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULAGAY Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydm EMEÇ Magazm : Yalçın PEKŞEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: Şahin ALPAY Düzeltme: Konur ERTOP, BUROIAR Konur Sokak No. 24/4 Ymlşehlr ANKAflA Tel: 1758 251758 66 ldare:1833 35 Halit ZSya Bulvan No: 65/ 3 İZMİR Tel: 254709131230 Atatürk Caddesi, T H K Işhanı Kat2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 Basan ve Yayan: DUMHURİYET Matbaactlık ve GazetecilikT.A.Ş. Halkevi Sok. No: 3941, Cağaloğlu İSTANBUL P.K.: 246 istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM 0 Afcustos 1982 0 Yürütmenîn otoriter olmasını amaçlıyor İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE 4.03 8.02 1J.19 İKİNDİ 17 12 AKŞAM YATSI 20 16 22 00 # P«»mokratik örqütler Cumhurbaşkanınm yetkilerinin artınidığmı görüyoruz. Cumhurbâşkanmm genis yetkilerle donatılması. sa&likh blr demokratik yapının kunılamadı&ı ortamda ve toplumlarda otoriter yönetimlere Anayasal bir zemin hazırlamaktan öte gidemez. mez unsurîartna ait maddelerde gerek dogrudan parti faaliyetlerine, gerek kuruculara ilişkin getirilen çok emek ve şimdiden vorumlara. tartışmalara açık sınırlayıcı 'lükümler. toplumu tekdürelikten kurtanp canlı. saftlıklı bir demokratik ortam hazırlamektan uzaktır Dernek faaliyetleri. toplantı v» gösteri yüröyüşü düzenleme haklan çok ^enig bir sınırlama cemberi içine almarak. adeta kısırlaçtınlkümler, dernek. sendika vb kurumlan demjkratik bakı unsurlan olmalannı tamamen ortadan kaldıncı bir i$lev görur. Toplumun çeşitmi'jtır •Ortak hareket etmeme*. 'Konu dışına çıkmama» gibi hü'Demokratik hayatın vazgeçiU ® Dernekler, Odalar dışında veni bir model türetilîyor Anayasa taslağımn 170 maddesine göre msmurlar kamu niteliğindeki meslek kuruluslanna üye olamıyorlar Bunun amacı bugunkü örgütlerl dolayh olarak cılızlaştırmaktır Nitekim. tanm rriMhendisi vet. hekim. meteoroloii mühendisi vd benzer mesleklerin üyelarinin tamamına yakını menıurdur. Bunlar üye olamayacaklanna göre. bu kuruluşlar. bu mesleklerin emeklileri tarafmdan yü Yeni Anayasa taslağımn batün maddelerinl yeniden yeniden okudum. Bir va?ar. bir sanatçı olarak değil. okuduğunu doğru anladığma Inanan sade bir vatandaş olarak söyliyeyim: Pek İH yu?lü bir taslak bu Hem pek demokratikmtş gibi görunmeye çalışarak Batı'ya göz kırpıyor hem ev içinde vatandaşın başından sopayı eksik etmemeyi özlüvor. Harti. dışanya karşı çocuklarına peît sevecen, anlayısh davranan. ev içindevse onlann anasmdan emdiği sütü burnundan getiren babalar vardır? Yeni Anayasa taslağımız İşte böyle babalara benziyor Ama acaba çocuklar nerede? Bu çağda bunu düşünmemek olmaz. Yürutme. vatandaşın temel h"k ve gereksinimlerinl karşılayacak bir volun blr aracıdır. sadece. Evet birindl araçtır ama ^raçtır. Bu taslak ise yürutmeyi araçlıktan çıkanp tek ve en yüce otorite olarak guçlendirmeyi amaçlıyor. Onu kutsuyor, neredeyse kutsallas^ırma,'1 amaçlıyor. Bu noktada artık aynntılar ustünde durmak boşuna. Adalet AĞAOĞLU Ya?ar Yetenekli Çocuklara ve Gençlere DUYURU Konservatuvara girmeyl düşünmez misiniz?.. KONSERVATUVAR GİRÎŞ SINAVLARI IÇÎN Muammer Sun yönetiminde hazırlama derslen verilir. Türk musikisi, Batı musikisi, Bale Şan Tiyatro 64 10 90.. BURSA 1. İCRA VE İFLAS MEMURLUĞUNDAN 1982/1457 Sayılı Dosya.Müfli* M Hazım Adanurun. 9/7/1982 tarihinde birinci alacaklılar toplantısmda tasfiye memurluğuna seçilen Avukat Ekrem Tekinin, Tasfiye memurluğunun iptaline karar veriimiş bulunduğundan yeniden tasfiye memurluğunun seçilmesi için Bursa Tuzpazan Caddesi Tuzparazı tş Hanı îcra Daireleri koridorundaki Mahkeme salonunda 27/8/1982 cuma gunü saat 14'de yapılacaktır. Alacaklılann iştirak etmeleri ilan olunur. 30/7/1982 (Basın: 19675) 5568