Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 12 23 AĞUSTOS 1982 Barış Dernegi Davası Dikerdem: "Barıs hareketi, isci sınıfı acısından önetn arzeder, tstanbul Haber Servisi Banş Derneği davasmın 17 agustos glinlü duruşmasında tahliye istemleri reddedüirken avukat Gülcln Çayhgil. Dıkerdem'ln hasta oldugunu bıl dirdi ve «bize göre. tedbir olan tntuklama müessesesi ceza yıı dönüşmü.ş ve hatta daha öteye gidilerelt, belkl de îlevide ölüm cezasma ılöııüşebilf^ cektir» dedi. liurhan Apaydııı, Bavcı hakkmda suç duyurusuncia bulunuimasını istedl. Buara tia mahkeme, Nazun Ilikmet'e aıfc mahkeme kararları, askeri jargıtay veya yargıtay ilamlaıınm gönderilmesine iUşkın çeşitlî yerlere müzekkere yazıldığını bildirdi. Duruşma yargıcı Atilla iSlfcü, sorgunun son bölümünde, Ban ş Demeği'nin Nazım Hikrnet'i anma gecesinde konuşroa yaptığım Dikerdem'e hatırlatarak diyeceklerini sortiu. Dikerdem'in yamtımn bir böüimü tutanaklara şöyle ;reçirildi: «Nazım Hikmet'în iki yiinti vardır. Bir vönii dünvaca t;ı nmmış ulıısal bir ozammız olmusKİır. Diğer yiinü dc proie lerya enternasyonaUstiyim de nıiş ounasıdır. Aym zamamla Naaını Hikınet, dünva barıs hareketinde ilk Tiuk olarak >er almıs ve Üünya Barış Konseyi'ntn Başkanbk <liva ııına seçiliMİştir. Zekeriya s»r tıl hatıratında Viyana'da Na7.ım Hîkmrt ile birliktf lîıırış îıareketi içîn calıştıklaruıı \ azmaktadır. Barısa bizmeıî geçmiş olan kişilprin amlması derneğimiz tii/üçiinde mevcut olan bir husustur. îddianame de ne sebeple MevlanaVı anma gecpsi tertîpleroeyip rie Nazım Hikmet gecesî tertip lediğimiz bahis konusu eriilmektedir. Mevlana'mn felsefe sl ve fcim olursan ol gel, şek Kndeki banş çağnsı ramammıztla g^cerli bir barıs mücadelesi olmamaktadvr.» Vargıc oaiıa soııru «Barış Habcrlcrî» bültenme ilıştîm so ruUr sordu. N>mm Hikmet' ın bir siirı ile ilgüı soruyu ya nıf.larken. yargıç bu kea «isçi sınıtı ncdir? Gayri î.şçi sııutı nedir?..» sorulannı yöneltu. Uilıerdem, «gayri işçi sınıfı di >e bir şey yoktur» dıyerek işçı sınıfı deyimlnı tammladı. Ko nuya ilişkin olarak Dikerdem' ın yanıtı tutanaklara «Btı biıltemlp vazılı olan Nazını ftikınet'in Hiroşinıa')» atılan atoın boınbası ilf ilgili îjiiri ııınhtomeleıı 197fi yılında niinya Barış Konseyi tnplan tısında ov sahipliği yapaıı Po lonya başbakanı tarafından »• kaumuş ye !m suretle dünya banş harekpti daba bîr alev lendiriimiştir. Bu derginin îVİndekî Elele ba$lık1ı yazıda belirtildîği süıi. tlavet ••«lilmem vzerine DtSK'e bağU I,astikîş Sendikasının 19. Ge net Kuruhına giderek orada bir koııuşma yapmıştım Bu toplantıya iştlrak edenler. oradaki kitle. işçilerden naütcşekkil olduğu iıin ve bende oradaki kitleye hitap etmek dnrumunda bulunduthım içln, Barış savaşıtnının işçi sınıtı acısından önemini rargnlayan bir konuşma yapmıştun~ tşçller dünyada büyük bir kit levi oluşturdnkianndan tabiatı ile banş hareketi Işçl sıınfı bakımından önrm arzetmektedir.» Dikerdem'in sorgusunun taınamlanmasından sonra söa alan savunma avukatlanndan tiülçin Çayhgil, Dikerdem'in hasta oldugunu beürtti ve tahUyesini jstedi. Çaylıgil'den sonra söz alan Avukat Turgnt Ka. v.an ise «Savunma haklarını kullanamaz duruma düştükleri ni» iîeri sürdü, Son olarak ise Orhan Apaydın'm vekiü Burhan Apaydın söz aldt ve «savcı hak kında suç ihbannda buhınulınasını» istedi. Savcı Gül, avukatlar tarafın dan istenen tita hususlarm red dine karar verilmesini istedi. Mabkeme beyetı Kararında, 3^.1982 tarihinde Nazun Hikrnet'e ait mahkeme kararları, Askeri yargıtay vejra Yargıtay ilaralannm gönderilmesine dair Genelkurmay Başkanlığına, Askeri Yargıtay Başsavcılıgına, Milli Savunma Bakanhgı Adalet îşleri Başkanlığuıa ve Emnıyet Genel Müdürlüğüne yazılar yazüdığım belırtti. Kararda, «Tutnklama sebeplerinin ortadan kalkmamış olduğu sonuç ve kanaatine vanldığından, tutuklu bütüıı saıııklann tutnklnluk hallerinin devamma, vakf taleplerin reddine» karar venldi ve duruşma sorguıann sürdürüünesi ıçın 24 Ağustos salı gijnü saat 10.00 a ertelendi. Tutanaklardan TKP davası Güven: UDC'ye, DISK'e zarar verdigi icin karsı cıktık • • • Âvukatlar: Tutuklu sanıklar salsverilsin MSP davasında askeri savcının esas hakkındaki görüsü: MSP, demokratik yelpazede yerini alnrcıs bir secmen topluluğu değil,, ANKAR.% (Cunıhuriyet Büro su) MSP davasmda askeri savct, MSP'nin «Mîlli Nizaaı Partisi gibi dinci gelenekçi, islamcı bir siyasaı örgüt* oldu gunu ileri sürdü. Atıkara Sıkıyönettm Komu•(arUıfeı 1 numaralı Askerı Mahtemesinde 20 ağustosta yapıılan clumşmada asken saveı jYarbay Atilla Tnlay, Erbaitan jve arkadaşlarının degişik lainhlerde yaym organlanna vertiıkieri demeçleri, konuşmaları .sıralayarak «Hak geldi batıl zail oldu» sloganmın sık sık yınelendiğini söyledi, «Bu örnek leri, sanıkların ısrarla okunmasını istedikleri ve millı gbrüşçü basın olarak değerlendirdikleri MilU Gazete ve Yeni Devn gazetelerinden aktaııyoruz» dedi. Savcı, «Hakkın tebllği, yani, îslatrn tebliğ görevini kim ve ııası! yapacaktır? Şiipbesiz bunuıı Sçin bir teşkilat gereklldir. îştc bu tebliğ görevini, yani, tslam nizamını halka anlatnıak görevini, sanıklar üstlenmişierdir» şekllnde konuştu. Erbakan'uı 1979'da Bat'ra'da yapüğı bir konuşmada «Milli Nizam Partisi'nin herkcslu anladığı manad» bir partî olnıadığuu, teşkilatlanma ve maksat iarına vılaşnıak atnacıyla parti adını aldıklarını» söylediğint belıvten savcı, «MNP'nin kapattlmasından sonra kurulan MSP'ntn genei başkanı Necmet tın Erbakan'ın yukarıda aktarıtan konuşmalarmın benzerierine bu parti dönemiııde dc r«stlanıak mümkündür» iddıasında bulundu. Askerj savcı Tülav. daha sonra. % değerlenu yi yaptı: OCVIOKRATİK YELP.\ZE «Bu açıklanıalar doğrultnsuııda, SlSP'yi demokratik yelpazede yerini alrnış bir seçnıen topluluğu olarak degerlen dinııek yanlıy olur. siyasi par1i olarak teijkilatlanma, amaca ıılaşmanın oluşturdııçıi bir zorunluluktıır. Toplantı ve yüriiyüşler (nıitînRler), basm vp 'yan knruluşlar' olarak ifade edılen mıllî görüşçü dernek ve teşefckiiıler, pnrtiden soura amacı tcsiSF yönelik propaganda faaliyetleriniu en etkili aracı olarak karşınuza çıktnaktadir. »eğişik yoreierde, değjşlk t» rihlerde ve özelliklc gelenekçîJiği vurcHİamak amacıyla tarihî gflnlerde cesttli adbtr altında tertiplenen toplantı ve yüril yüşler, etkin propoganda gücü yaratması nedeniyle, M.SP yöneticilerinin sık sık ktıllandığı vasıtalardan biridir. Sanıklarm savnnmalarında. son Konva mitinıri dahil di ğer toplantı ve yüriiviişlerle il jrüerinin oimadıthnı ileri siirmelcrine racnıen. K.İM980 çfl nö Konva'da tertiplenen nıitinçle ilerili iddianamede belirtllen kanıtlann yanısıra, S.9. 1980 günlü Milli Gazete'nin 8on sa^asmda yer alan re mi tüıgîn MSP tarafındau düzen lendiğine dair haber ve mitînff sonrası MSP adına rapddığma illşkln yarcı safhasında dinlenen tanık anlatimları ile Konva mitinçinin. mitinç öncesl ve sonrası MSP'nin başındaki sözcfısti dtnmmunda olan Mlllî Gazetc"nîn bellrtilen sayilannda yer alan açıklama lar. Konya mitlnginden geri kalmayan To*Rat, Bursa, Kocaell ve Slvas mltinRlerinln tarafından düzenlendigini. mltinglere olan katkılan nı tereddütsüz bir bicimdc or koymaktadır. Toplantı ve yiirfiviişlere baş ta sauık Necmrttin Evbakan olmak Szere diger sanıklarm fcatıldıklan, yaptikları komış nıalarda östii kapali bir hiriın «ie, keîa. vapılan caSnlar iıre rîne teşkilat mensunlannm da V n toplantı ve yüriivüşlere î * > tirak ettiblerl ve toplaııtıya ka tılanların ise taçıdıklan pankart ve dSrizIerle, haykırdıklart sloganlarla acık bir SPkilde islamt devlet loıruiınası •Jtnaıana yönelik istefc ve Ö7, leınlerini dile getirdlklerî, mi tingler konnsunda iddianamedc yapılan açıklamalar ne deniyle bilinmektedir.» de «islamî devlet biçiraini siyasi hayata hakim kılmatun baştaki gayeleri olduğu ve bu nedcnle. parti adı altmda toplandıklarını kesin bir biçimde dile getirdiklerj gözlemnektedir» yargısına vardı. Askeri Savcı, Erbakan ve ar kadaşianntn «devletin temel ya pısmı dinsel inançlara uydnrmak amacına yönelik fiill bera berlik îı,inde» olduklannın ka mtlandığıra savunarak, 2 yıl ıle 7 yıl arasmda değişen agır hapis rezasma mabkum edılmelerini istedi Recai İskenderoğlu: Lütfi Bilgen: Öz anası biie ayakta tutamayabilir ESHEDILEN CHP Içel eski Senatörü Dr. Lütfi BUgen, 1982 Anayasa tasarısına ilişkin olarak KYOI açıcı niteUkte olması gereken Anayasa hep engelleyici yasaklarla doludur, toplumu gerl çekîcidir.» deüi. Lütfi Bilgen. tasanya ilişkin. görüşlertnl söî'le açıkladi: «Bugünkü geçici dönemdeki değef yar. gılannm aynen devam edeceğini sanaraK bunlan birer Anayasa hükmü haline getirmeit isteyen komisyonun hazırladığı taslağı Damşma Meclisinin ne oranda düzelteceğinl kestirmek güçtür ama pek fazla bir değişiklik yapabileceğıni ummak hayal olur. Bu Anayasa taslagı bir düdüklü tenceredır. 1961 Anayasası kısmen de olsa milli lradenin ürünü olduğu için saglam bünyesine rağmen yıllarca analık elinde kaldığmdan ancak yirmi yıl dayanabsldi. Bu Anayasa çok, sağlık(Arkası 9. Sayfada) ANKAHA (Cumhuriyet Büro şüncesi bizleri sabırla bekleme ğe yöneltnuijtiı. *u> TKP davasında savur,Saygıdeğer malıkemenizin îTia avuitatlan, mahkemede verilen salıvevme 'âararlannuj tüm sorgularm yapılmasmdan sonra genel değerlendirrae y»« kendilerim şa^kmlıga düşürdü parak samklan salıverebilecegi günü söylediier. kontısunda yaratfağt izlenim, Aniıara Sıkıyönetim Komuhclfi birrok salıvcrilecek sanı* taıJı^ı 2 numaralı Askeri Malv jhn, sorgularm bitirilmesinin kemesinde l) agustosta yapıgeeiktirilmesj nedeniyle tutuklan duruşmada, savunma avultıluk halinin uiamasınn nedcn katlanndan Aletin îŞekercioğlu îstanbul Haber Serrisî DÎSK davasında sorgusu olunabileceği yolundaid uyaııve Jluzaîfer Oıbayrak mahıtesürdürülen Genel Başkan vekili Bıza Güven. DİSK'in lar karşısıuda, gtnel değerlenmeye bir düekçe sundular. üTKP ile uzaktan yakından bir ügisi olmadıgını söyledi. dirmenin sonucu da belUenilbür savunma avukatları da £?e DlSK'in siyasi parti oluşturmak, siyasi parti ışlevini miştir. kercioglu ve Ozbayrak'm göyürütmek gibi bir amacı olmadıgını belirtü. rüşlerine tıynen katıldıklarmı Yargılamanm asıl unsurlann belirttiler. Tüm savunma avudan birlsi, savunma makamı Duruşma Yargıcı Çetîa Guvener, 20 ağustos günlü katlannm katıldıgı dllekçede olarak genel değerlendirmenin davada, TKP tarafından planlanıp uygulamaya konmak öaetle su göruşlere j'er verüsonunda verilen sauvertne kaisbsnen TJDC'nin klasik bir cephe taktiği olduğu, kitledl: rarları bizleri şaşkınlığa düşür leri devlet aleyhüıde yönlendirmeyi amaçladığı iddiası «Hukukun temel Ukelerinc Amüştür. Bu şaşkmlığın nedeni, karşısında diyecegini sordu. Rıza Güven DtSK'in uzaknayasa ve insan haklarına aykı sadece salıverilen s>anık sayıtan yakından TKP ile ilişkisi olmadıgını belirttikten n olarak düşünce suçunoan suun azlığmdan degil, salıveısonra, iddianamede DİSK ve yöneticilcrine suçlan» geyüzlerce klşinin huzurunuza gc me veya tutukluluğun devamı tırmede kullanılan tFDC'nm, DtSK tarafından benimsentirildiği bir dava ile karşı kar karartarı verilirken hangi ölmiş, kullanılmış bir slogan olmadıgını söyledi. UDC'nin şıya. olduğumuzu daha önceki çüte dayanıldığını saptayamaorgan kararları olmadan. eski Genel Başkan Kemal dilekçe ve istemlerimiz sıra nıaktan da kaynaklamjor. Türkier tarafından ortaya atıldığını, benimsenmemssi sında açıklanuştık. (Çünkü bu nedeni ile de DtSK içinde görüş aynlıkları doğdugunu Gerçekten düşünceniıı Mç kisiler düşünce suçundan yarve sonunda bu tartışmalar nedeni ile Kemal Türkier ve gılanmaktadırlar.) Gene bu a suç ohüfturmaması temel llkearkadaşlarının yönetimden tasüye olduklanm belirten çıklanıalarımız sırasında ön so siui bir tardta bıraksak biie, Güven, önemi nedeni ile bu gelişmeleri aynntılı anlatayasalann aradjğı maddi koşulruşturma belgelerini» hiçbır cağını beürtti. 28.7.77 tarihinde Kemal Türkler'to basm lardaki hîçbir ölçüjyü bulam«hukuksat temele dayamnayan açıklamasmda UDG sözcüğünü kullanmasmdan, 6. genıış olmanuı üzüntü ve çaresîz yöntemlerle dUzenlendiğlni de nel kurula kadar olan bütün tartışmalan, toplantılan ligj içerisindejiz. Ssalnerüenler beUrtmiştik. aynntılı bir şekilde anlattı. Organ karaıı olmadan ya\e tutuklu kalanlar arasmdald pılan UDC açıklamasımn DtSK organlarmca red edildiYukarıda özetlediğimiz görü durumu hangi ölçüte \ursak, ğmi vurguladı. Yargıcm «Neden kabul etınediniz?» soşümüz, dava açılmadan önceki bugün tutuklu kalanlaun tiınısuna, «Sadece organ kararlarına uyulmadığı içîn deaşamada, tutuklanması istenen münün de salıverilmesi sonuğil, yanlış yorumlara n^den oldnğu, kitle örgütü DİSK'P bazı sanıklarm saUverilme&iyle cuna varmaktayız. Somut örzarar verdiği için karşı çıktık,» dedi. «Nasıl zarar veyargıçlar tarafından da lıeniııv nek ve ayrmtılara girmeyecereeekti?» sorusımu, »DİSK içersfnde kitle örgiitü olmasenmiştif. tca. Ancak bizden iatenirse dos mn gereği olarak çeşitü dünya görüşüne sabip kuııselcr Tüm bu tcmelsizlise fcarşın, yadan birçok örnek gösterebivardır. Uye sendikalar yöneticileri tepki Köstermişti.» fıayın iddia makamı taratui liriz. Ancak şurasını yüıeleyeyanıtmı verdi. «Neydl tepki?» sorusu üzerine isc şöyle rek vurgulayalım, bn örnekler dan TCY'nin 14X. maddesine konuştu: «Belli bir hedefe yönelikti. Toplumsal ilerlelc, verücn tüm salıverme kadayanılarak huzurunuza getiril meden yana olanlara vaki bir çağn idi. DtSK ise çeşitmiş bir davamn sanıklarım s» rarlarına gönülden katıldığımıli siyasi görüşlere sahip yi'ızbinlerce Jşçlyi banndmyorn, çünkü insanların düşüncevunmak gorevindeyfas. du.» sinden ötürü bir gün bile toUcr davada olduğu gibi, açıtulmamasuıa inanmaktayra. Tu Yargıç, değişîk isimler altmda sosyalist paıtiler ollan bu davada da, tutuklu satuklu kalanların da henıea samasuıa rağmen, DÎSK'in bir işçi smıfı partisi yaratnıklann salıverilmeleri için sor naak veya bu görevi üstlenmek tavn içine girmesindeki şulamalarımn yapılması gele lıverilmesi gerektiğüıi söylegayeyi sordu. Güven'in yanrtı 8zetle şöyle oldu: «Oncenegi sürdürülmfiş, tarafıiTU^ mek isteriz» likle belirtmek isterün ki DtSK'in bir siyasi parti oluşdan yadu'ganmakta birlîkte Dilekçed.e ban sanıklarm öturmak. ya da böyle bir siyasi parti işlevini üstlenmek karşı çıkümamıştır, zpl duntmlaruıa değinilmesingibi bir amacı yoktu. Olmamıştır. Sorgnlar yapıldıkça, Katıveri) dsn sonra .şöyle dendı: «Tüm mesi gereken müvekkillerimî müvekkilerimizin mahkum oDfSK'in siyasi parti oldıığu veya onnn yerine geç7in tntukiu kalmaları karşısin lacaklarını bir an için varsaymck istpdisi yolunda iddianamede yer alan surlamalar da her sanıkla ilgili diğer sa sak bile sizlerin yetlâsi dtşınaynı zamanda birbirl ile çellşen suçlamalardır, tümünü nıkların ilerde yapilacak sorau da olduğunu söylediğinîz Mared edivorum.» lamalarının sonucuna göre dr mak tutuke\inin lıer gün dile getirilen koşullarmda bu cezaâerlendirme yapılabilecegi düyı peşinen çekmelerinî önlemek mahkemenin vücelifuıden bekledlğimte, yetklsî îçindeki kararlardır. Tutuklnluk ceza degildir. Hele roüvekkillerimı?*n gözlerimizin önüne serdiği şekilde bir ceza hiç depdir. ( ünkü infaz yasalarmda bunla«Yeni Anayasanın bazırlanmasmda temel rs» ilişîan bir hiiküm yoktur.» hareket noktası, 'misaki milli sınırları' içinde yasayan lusanlann tarihset gellşimi, toplumun sosyo ekonomik yapısı ve bu yapıDin Görevlileri da sağlanacak 'uyıımun kıvamııun' ne olduğu Federasyonu Genel nu saptamak olmalıdır. Toplum iradesine güven esas aiınmalı F eshedilen CHP Diyarbakır eski milletvekilı Recai İskenderoğîu, toplutnu şekillendiren» Anayasa'nıa. «top uımın iradesine saygıyı, ona güveni esas r.lması gerektiğini belirtti. Iskendcroğlu, Anayasa tasansı üstüne konuşurken daha çok ulusçuluğun ve Anayasa'nın ilişkilerı. dayandıklan tarihi taban Uzerinde durdu. îskenderoğlu'nun Anayasa görüşü özetle şöyle: F Muhtarlık birimlnden devlet organizasyonuna, işçi ve işveren IHşkllerlnden, Cniversite dzerkliğine kadar uzanan, haklar ve gö revler zincirinde, temel çerçevelemenin hazı bu olmalıdır. Günderaimizde bulnnan konıı 45 mllyon insanunızın gelecekteki muthılugı» olduğuna göre. masadaki raateryal de bu 1nsan toplııluğu ve onun tarihsel. sosyal siya sal ve ekonomik ilişkiSerlndeki alışkanlıkları. müşlerek özlemlerl ile gerçek yapısı olmalıdır. Toplumu şekillendiren bu Anayasa onun İradesine saygı, ona güveni esas almabdır.» Kuruhı topiandı Cosar: Tasarı Diyanet Isleri'nin görevlerini kısıtlıyor ANKABA, lAjanslarl Türkiye'ntn Din GörevUleri Konfederasyonu 9. Genel Kurulu dun Ankara'da DSt salonunda yapüdı. Federasyon Başkanı Ismail Coşar. Anayasa tasansmın Diyanet Îşleri Başkanhğı'nın gorevlerini kısıtladığmı söyledi Federasyon Genel Kurulu'nda konuşan Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş. yenı Anayasanın «Vatandaş, dü şünürler v e kuruIuşJarın katkısıyla en iyi şekilde çıkanlacağuaı söyledi ve din görevlilerınin «müsbet ilimle uğraşmalannı». «Müslümanhğı bir bütün olarak kabul etmelerini» istedi. Din Görevlileri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Coşar da konuşmasında •Milletimizi korkunç ve kâbuslu günlerden kurtaran ve bugünkü huzuriu günle re ulaştıran, ha^ta Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Ev ren olmak üzere tüm Konsey üyelerine şükranlarını» bildırdı. \hmet Şener: ! Kısıtlama i gerekirse i TBAAM yürüriuge koyar rabzon eski Milletvekili ve Devlet eski Bakanı Ahmet Şener. topîunıda iyinin de kötünün de varolduğunu, sadece kötülerın eylem ve eğilimlerine bakılarak meydana getirilecek bir Anayasanın «reaksiyoner» niteltk taşıyacağım söyledi. Şener. Anayasa Tasansma îlişkin olarak şunlan belirtti: «Kuvvetli Cumhurbaskanı, kuvvetli devlet, kuvvetli hükümetler ve kuvvetli yargı organları Türk milletine layıktır. Bu d8rt muessesenin kuvvet ve yetkilerînin Anayasada belirlenmesl gerekir. Ama yetki ve sorumlulukların taksimi bu taslakta yeterince görülmemektodir. Bu Anayasa, yiirürlüfte etîrince yetkiH organlar arasında sürtöşmeler başlar ve Sdari boşluklar meydana gelir. Bundan ı<,te ve (Arkası 9. Sayfada) Omer Buyrukcu:^ Gecis yönetimi bu tasarı ile yasallastınlmak isteniyor ntalya eski mîlletvekilî Ömer Buyrukçu «Anayasa tasansmın en önemll özelliklerinden birisi. bugünkü geçlş dönomi yönetiminin. bu tasarı ile yasallaştırıimaya çalışılmasıdır.» dedi. Buyrukçu. görüşlerini şöyle özeüedl: «Devlet Başkanı'nm yetkilertnin bu kadar genişletilerek, aynca, milli iradeye dayanmayan bir Danışma Meclisi'nin teşkil edilmesi ile TBMM'nin varlığına gölge düşürülmek, demokraslnin ANA ŞARTI olan •EGEMENLÎK KAYTTSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR» ilkesine tamamiyle ters düşmektedir. Esasen. tasarmm içeriğinde. milli îra deye tamamiyle bir güvensizlik hakimdir. Bu tasarı ile kişi ve geniş halk Mtleleıinin temel hak ve özgürlükleri kısıtlanmış tır.» T A Insana en cok benzeven robot, iki yaşındaki cocuk gibi konusuyor Fevzi YALIN TOKÎO Japonlar. «insana en benzeyen robot»a yaptılar. «Zeki robot» adı verilen ve «dünyada insuna en beıızeycn robot olduğu» savunulan yenı robotun ilk örneğinin geliştirildiği, Japonya'nın en büyük kablo ve tel yapımcısı Sumitomo Industries Ltd. (Sumitomo Elektrik Endüstrileri Şirketi)nce açıklandı. Yenl robot, anlıyor, duyu yor, konusuyor, görüyor vo yürüyor. Japonya'da, Suwa Seıkosha Şirketi'nm, Sony'nin «vV'utchman», Matshushita'nın «Travelvision», Sinclair'in de, «Microvision»ı yaratmalanndatı sonra. dimyanın en kürük kol suatı televızyonunu gelıştırdit;i acıklanırken. Sumitomo sirketı de, «ycni y.eki n>botun, anlama, duynıa ve. konuşnuı ?ibi. insandaki te ınel yetenek vc nitelîklerinin bulunduğımu» duyurdu. Zeki robot, kol ve bacaklarla da donatiiı... Sumitomo şırkettnin verdısı hılgiye göre. yenı robJtun, bir daıre, tıçgen ve kareyı, altı yaşmda'ki bir çocuk düzeyinde tanıma yeteneğı bulunuyor. Insana benzıyen robotun konuş ma yeteneği i&e. iki yaşınciaki bir çoeugunkıne. yıiruyüşü ise, bir yasındakt çocugun yurüyüşüne yaklaşmakta... «Robotun genel anlayışı»ua da değînen yapımcıhır. «bunun. 18 aylık bir çocugun anlayı^ına denk olduğu nu» vurguladüar. Ro bot. ses buyruğuyla. bir grup maddeye dogru hareket edebiliyor. en uygun birini seçeret belirlenen btr yere taşıyabülyor. Şırket, bu robotu, birkaç yıl içinde. elektronik parçaları taktp tnakıne kurmak. monta] işlerlnde yararlanmak için kullanmayı tasarlamakta... 90 santimetre yükseklikte. 50 santimetre genişlikte ve bir metre uzunlukta olan robot, şirketçe gelıştirilen görüntü (imaj) tanıma teknolojisiyle şekil ve hacimlerirü tanımaya olanak veren ve 300 bin optik (görmeye İlişkin) liften yapılan hareketll İki gözle, jnaddeleri algılıyor. Karbon lifle pekiştiriltnıs plastik kolu. altı ayrı hareketi, ırısan vücudunun yedı hareketlyle benzeşlyor. Bir kilogram agırhgına , kadar olan nesneleri kavrayıp tagıyabilen robotun bacalc bölümü, yazılı buyrukları lzlemeslne ve nesneleri yörüngesinde bulmasına 0lanak veren optik karakterll okuma aygıtıyla donatüı... Robotla llgill olarak, besaplaraalan hızlandırmak için, mikro kompüter yerine, ufak bir siUkon parçasmda çok bölümlü elektro nik devre (integrated circuits) kullanılmasında ek araştırmalar da yapüacağı belirtîldU Sair Arif Damar bugün yargılanıyor Îstanbul Haber Scrvîsi Şair Arif Damar'm yargılao masına bugun îstanbul Sıkıyonetim Komutanhğı 1 Numaralı Askeri Mahkemssinde başlanacak. Arif Daraar, 6 TemmuB günü saat 12.00 sularında Suadiye'deki işyeri «Yeryüzü Kitabevi»ne gelen 1. Şube memurlannca gözaltına ahnmışü. Kitabevinde ve evtnde yapılan aramalarda, bir kısun kitaba da el konmuştu. Damar daha sonra 9 Tem muz günü Selimiye'ye se v kedilerek gözaltına alınmıştı. 15 Temmuz gunü îstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numaralv Askeri Mahkemesi'nde tutuklanması istemiyle yargıç önune çıkarüan Damar, serbest buakılmışü. Arif Damar'ın, komünizm propagandası yaproak ve sıkıyönetim emirîertni dinlemedigi gerekçesiyle tutukianması istenmiştı. Bîlim ve Sosyalizm Yayınları, topEatılan kitaplar için Sıkıyönetime basvurdu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara ijıkıyönetim Komutanlığınea hakkmda yasadı.şı karan verilen 16 kitapla ıigili olarak, bilim ve sosyalizm yaymlan salıibı Süleyman Kge'nin vekili avukat HaUt Çe lenk Ankara Sıkıyönetim Konw tanlıgına bir düekçe ile başvurdu, «bu kitaplann on beşi son Sıkıyönetun ilamndan yıllar öıı ce yayınlanmıştır. Yalnız bir tanesi son sıkıyönetim dönpmuıde yaymlanmış, bunon da Ankara Sıkıyönetim Komutanlı ğı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde eörülen davası kitabm suç oluşturmauıfma hükmedilerek beraatl); sonnçlanmıştır^» ctedı. HaUt Çeleuk, beraat kararlan ile koğuşturmaya yer olmadığı yolunda aünmış karar örneklerini de başwru dilekçesine ekledi. Sülevman £66*010 vekili Halit Çelenk basvurusunda özetle şöyle dedi: «Bilim ve Sosyalizm Yaymlarma aic 16 kitabın, komutan Ugırusan emirleriyle «basımı, yayımı, dağıtımı ve blrden faz la ssyida bulundnrulması»nın vF.saklandığım, yayınevı sanıbı Süleyman Ege"nin vekili olarak öğrenmjş buluırayotum. Bu karann eksik bir incele meye dayandığı ve sayın komu tanlığınızm asağıdaki açıklamalanmız ve ekli olarak sun dugumuz belgeler (yargı organ lanmn kesinleşmiş beraat ka larlan ve takipsizUk kararlan) açısmdan konuyu yeniden incelemeye değer bulacağı kanısmdayız. Söz konusu 16 kitabın hiç biri herhangj bir flkrtn propagandası niteliğinde değildır. Bunlftr, haklanndaki bllirkişı raporlarmda ve yargı organları (Arkası a. Sayfada)