Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 7 Cumhurbaskanına tanınan yetki yarardan çok sakınca (Bajtarafı 1. Sayfada) yesi Şükrü Başbuğ aldı: Tasarıda getirilen sımrlama lar konusunda çok cömert dav ranıldığı halde, haklarda bu kadar cömert davranılmadıgı m beiirtti. Cumhurbaşkanırm) görev ve yetkilerinln gereğm den tazla geniş tutulduğunu be lırten Eaşbuğ, Cumhurbaşkanı nın tarafsız olması gerektiğını seçıminin ıse halk tarafından ya da meclis tarafmdan yapı!masmda fazla bir fark olınayacağmı savundu. haşkanuğı seçiml Anayasayla birlikte Milll lradenin oyuna sunuunalıdır. Böylece mllletin seçtiği Cumhurbaşkanı Partiler Kanunu ve Seçim Kanunlarının hazırlanması ve genel seçimlerin yapıunasıyla meydana gelecek olan yasama organı ve hükümet teşekkür edinceye kadar siirecek olan geçis döneminin füçlü temlnatı olacaktır.» kişilere çattı, «tasarıyı çöpe ata lun dlyorlar, onlar tasarıyı değil bu zlhniyetlerinl çöpe attık lannda vatana hlzmet etnıiş olacaklardır» dedi. sılah ve baskıyla yok edilemlyeceğmi savundu. Aydemir Aşkın Izmır üyesi Aydemir Aşkuı, konuşmasında ekonomik sistem tercıhine ağırlık verdi, ser best ekonomik sistemin Türkı ye'de henuz emekleme devresinde olduğunu kaydeden Aşkın, «Tiirkiye'deki ekonomik sistem müesseseleşmeye giden serbest piyasa ekonomisi sistemidir, devletin de serbest eko nomiyi aksatan şeyleri önleycceği hükmü Anayasaya konultnuştur. Tasarıda yer alan eko ııomik anlayış Yiirkiye gerçeklerine uygundur» dedi. Gölçüklü açıkladı Gökçe'nin konuşmasmdan sonra söz alan Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Feyyaz Gölçüklü hak ve hürriyetlerin sunrlandınlmasına ilışkin maddede ilk baskıda hata yapüdığuu belirterek sonradan bu hatanın maddeye «özel sebeblerle ve ancak kanunla sı nırlanır» cümlesinin eklenme siyle düzeltildiğini söyledi. mıyorum.» Özgöker, kamu kuruluşlann da çalışan işçilere grev hakkı verilmemesı gerektıgı gorüşünü de savunarak bu şekilde ışçımemur sorununun çozüleceğıni anlattL: Aldıkaçtı'nın yanıtı Ozgoker'ia sozlen uzerme kasa bir konuşma yapan Prof. Aldıkaçtı, Özgoker'm komısyo nun istıfasmı ıstedığım, 15 uyeden 13'unün muhalefet şerhi bulunduğunu soyledığını hatır latarak şoyle dedi: «Bu huljuk düzeninde bir par lamento hayatmda bir komisyonda sık Mk görülen norınal bir olaydır. 15 üyeden 13'ünün çeşitli nedenlerle ınuhaiefet şerhleri vermesi bu Anaynsanın azııüıkça kabul edildiği anlamına gelmez. Anayasa'nm iki kişi tarafından kabul edildiğini söylemek çok cürelkâranc davranıştır. Biz bu konuda bir çok kez açıklama yaptık ve hangi üyenin hangi maddelere muhalefet ettiklerini tekrar tek rar açıkladık. Tasarı tüm üyelerin imzası ile genel kurula su nulmuştur. Biz nasıl genel kurula saygılı davrandıysak bizlere de saygılı davramlmalıdır. Açıklanmış bir gerçeğin böyle tekrarlanmasını doğru bulmu yorum.» İbrahim Karal Ankara üyesi Halil îbrahim Karal devletin bu topluma yetmediğini belirterelc «Tasannın getirdiği devlet de bu topluma yetmez» dedi. Karal, anayasanın havasında sivil otoriteyi zayıflatan aske1 müdahaleyi teşvik edicl bazı eylemler gördüğUnU bildirerels sivilleşmemenin Türk devletinın müzminleşmiş blr kanseri oldu&unu söyledi. Konuşmasında başkanlık sistemi ite parlamenter sistemin karşılaştırmasmı yapan Halil İbrahim Karal şunlan söyledi: «Başkanlık rejinündc yasama vo yürütme birbirine tabl ve sorumlu değildirler. Bu sistcm çok 7.0T bir slstemdlr. Bunu başanyla uyguiayan tek ülke ABD'dir. Latin Amerika ülkeleri bu rejimin blrer kurbanı hallndedirier. Bunlar generalier yanşmasinı serglleyen rejimlerdir. Başkanlık gistcmi olması halinde parlamenter rejimde mahzur dive sayılanlar bu kez bir kişide toplanacaktır. Partlzan bir başkan gelince nc olacaktır. Onu durduracak hiçbir ?üç yoktur.» Feridun Ergin ^Danışma Meclisi Tstanbul ü yesi ve Anayasa Komisyonu üyesi Prof. Feridun Ergin, Cum hurbaşkanın halk tarafmdan seçilmesini önerdı. Prof. Er gin, «Cumhurbaşkanını halkın spçmesini başkanlık sistcnıj dije adlandırmakta ihtiyatlı davranalıra. (iüney imcrika'dak! durumu gözönüne eetvrmeye lim» dıye konuştu. Konuşmasında seçım sıstemı ni de Anayasada ana çizgllerly le belırlemek gsrektığıne ınan cuğım bildıren Prof. Pendun Ergın, şunlan söyledi: «Biitün politikacılar için seçim güvcnliği ön plandadır. O nedenle kendisine en uygun fonnülleri parlamentodan gcçirmeye çalışacaktır. Seçim sis temi nisbi temsilde kazanabileeek kişi sayısının azalması listcııin ön sıralanna geçmeyı gerektirmektedîr. Adaylık mücadrlesı »ıctdetlendiği ölçüdf de ma/ı. al\T artmaktadır.» Tas^ ı>'q Cumhurbaskanına genıs vr'vleı tamndığımn söylendığını anımsatan Prof. Er gm, şöyle Konuştu: «Cumhurbaskanına tanınan gcniş yetklier gerçek bir yetki değil, yetki görbnümündedir Bunların bir kısmının yarardan zivade, sakıncası olabilir Bu yetkiler, Cumhurbaşkanım ilerlde yıpratabilir. Cumhurbaş ksnının yapacağı atamaiar, e lcştirilebilir.» Prof. Ergin, «Türklye'de parlamentnnun seçtlği bir Cumhurbaskanı gerekli yetkilerle donatılmış olsa dahi, bu sosyopolittk krizlere göre tırmanışı önleyemez. Geriye tek çare kalıyor. O da, Cumhurbaşkanım haDnn seçmesi» biçiminde konuştu. Zekai Bayer tstanbul Uyesi, Muhsin Zekal Bayer sözlerine «istikrarH bir devlet ve rejimi gtiçlendirmek amacıyla hazırlandığmı söyledijci yeni Anayasa tasarısı için komisyona teşekkür ederek» başladı. Konuşmasında 12 Eylül oncesi durumu kısaca özetliyen Bayer tasanda gördüğU olumlu ve olumsuz noktaları ozetle şöyle sıraladı: «Anayasa tasarısı başkanlık sistemi içînde bir demokrasiyl öngörmektebuna göre sistematik blr çatı kurmaktadır. Bu ülke gerçekleri bakımından yerindcdir ve uygundur. Demokrasinip yaşanu için gerekli baskı ve özgürlük müesseselerl ile iliskiler çok hassas bir terazlde dcğerlendirilmemiştir. Taraf tutan maddeler bulumnaktadır. Toplumun bütün kcsimleri için hassas bir adalet anlayışı ile da ğıtdmayan özgürlük kısıtlama lan vardır. Özgürlüklerin denetlenmesinde çok i'eri gidildiği kanaatindeyim. Tasanda olağanüstü haller ve sıkıyönetim diye getirilen ikili tasnif, tek bir maddede toplanmaudır. özgürlüklerin denetlenmesi ve kısıtlanmasının takdir naklan ile birlikte çok geniş bir biçimde Cumhurbaskanına bırakılmasmda htıdııt aşılmış gibidir. Bunun çözüm yeri yaaama organıdır.» Paşa Sarıoğlu Ağrı uyesi Paşa Sarıoğlu da genellikle eleştiriler toplayan konuşmasında temel hak ve oz gurlüklerın bunalım ve krız dönemlerine gbre düzenlenme sinin milletin bunalunsız ken d' kendisini idare edemeyecegınin tescili olacağmı savundu. Sarıoğlu: «Tasarıya kriz veva bunalım dönemlerlni aşmak için emniyct subapları koyalun, ama bunu sistemin özü olarak değil, sistemin birer ak samı olarak monte edelim.» dedi. Nuri Özgöker Merkez üyesî Nuri Özgöker, Devlet Başkanı ve Konsey üyelerine tasanya konulacak geÇici bir madde ile bir süre daha yönetim sommlulugu verılmesini istedi. özgöker, bir devre için Devlet Başkanı ve Konsey üyelerine şimdikine ben zer bir statü tanmabıleceğînı söyledi. îki günlük ertelemeye karşm tasarınm başlangıç bölümünden yoksun olarak genel kurula gstirıldiğtni bildiren öz göker, Anayasa komisyonunnun istifasını ıstedl. Özgöker şöyle dedi: «Anayasa komisyonunun 15 üyesinden 13'ünün tasarıya muhalefet şerhleri bulunmaktadır. Tasarı sadece ikl üyenin kabul ettiğl bir metin durumun dadır. Komisyon tekrar bir anı ya gelsin, mahfuz olan söz hakkı şerhleri geri ahnsın ve ekseriyetle kabul edildiğini gos. tcrir şekllde giriş kısnıına d* ekleyerek tasanyı Meclis'e sunsun. Maddelere sonra geçilsin. Aksl taktirde istifa edilsin. Zaten bu durumda komisyon müıı tesihtir. Iki oyla 15 kişilik komisyon raporunun meclislerin taribinde mevcut olduğunu san Remzi Banaz Uşak üyesi Remzi Banaz, Dıi Akademisimn tasarıdan çıkarıl masını istedi ve, «Kurunüarı suçlarken dikkatli olmabyız. Hele bir de altında Atatürk'ün imzası ve de vaslyeti bulunursa daha da dikkat etmeliyiz» dedi. Banaz, başkalannın hak ve hürriyetlennin korunması için hürriyetlerin sınırlandırılmasım anlayamadığını, başkalannın kimler olduğunu sordu. Tasarıda bazı hak ve özgUrlÜkler konusunda devletin güçsüz bırakıldığım, örneğin karşılıksız çek verenlerin korunduğunu sa vunan Banaz, «Anayasa ile dolandırıcılığa prlm verilemez» dıye konuştu. Halil Akaydın Aydm üyesi Halil Akaydın da konuşmasında MGK üyelerinin yenl Anayasa'da yerlerinin ne olması çerektıği sorusuna yanıt aradı, «Ikind Atatfirk dedlğimiz Evren paşanın ve MGK üyelerinin yerlnln ne olacağım bu Anayasada bulamadık.» dedi. Danışma Meclisi "nln bu konuya eğilmesi gerektiğini ifade eden Akaydın Cumhurbaş kanının aym zamanda Başkomutan sıfatmı da taşıdığım hatırlatarak, Başkoroutanm Kara, Deniz ve Hava ve iç asayiş konularında yardımcılan olması gerektiğini söyledi. Parkta ya da sokahta yürüyüşe çıkmaktan bikmış alanlar için eğlence sanayiinin yeni bir buluşu var. «Harika tekerlek» adı verilen bu tekerlekle artık denizde de yüruyuşe çıkabilir (mı">) siniz. (Çünkü bu şişirme tekerlek henüz piyasaya çıkmadı) Ama New Yorklu bir hamm kentin parhındaki gölü yürüyerek geçen ilk insan olrnanın tadını çıfearıyor. Harika tekerlek Galdtd sarrdflarında bile yoktu AY1NCI llhan Erdost anlattı. Onur Kitapevinl açması nedeniyle yeğeni armağan olsun diye 20 bin liralık blr sertiflka getirmişti. Hidayet Uğur Merkez üyesi Hidayet Uğur. «Olağanüstü dönem idarelerl devamlı olamayacağı gilti aym şartlarla sık sık tckrarlanması na da devlet idaresinin tahammültt yoktur» dedi. Hürriyetle rin smırsız olamıyacağmı ancak düşünce özgürlüğü üzennde titizlikle durulması gerektiğini bildiren Uğur, fikırlerin Gölcüklü'nün yanıtı Bu arada Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Feyyaz Golcüklü söz aldı. Golcüklü, Remzi Banaz'ın « başkalannın hak ve hürriyeUerinin korunması için hürriyetlerin sımrlandmlmasını anlayamadığını ve başkalannın kim olduğunu» sordu ğunu hatırlattı. Gölçüklü, baş kaları kelimesinin 1876 ve 1924 Anayasalarında yazılı olduğunu belirterek, «Bu başkalan, hak ve hürrlyetlerini kuUanan kişilerin dışındakl kişilerdir. iratiyazlı kişiler filan değüdir» dedi. Y İmren Aykut Merkez üyesi tmren Aykut konuşmasında çalışma yaşamıy la ilgıli maddelere değinerek grev ve lokavtın eşit güçte sılahlar olmadığını söyledi. Aykut babaların Anayasa i!e giivence altına alınmasma kar» şı çıkarak babalann zaten çeşıtli yasalarla korunduğunu bu nun eşıtlık olmadıgını söyledl. Tasarıda kadın erkek eşitliğinın babalar lehine düzenlendlğinı belirten Aykut «Slzlerio blr sıkıntısı var nu bilmiyonım. Ama Anayasa Komisyonundakl üyelerin bu konuda btr sıkıntısı olduğu belli» biçiminde konuştu. Avkut'un bu sözlerı genel kurulda gUlerek karşılanırken Prof. Aldıkaçtı oturduğu yerden «Benira bSyle hir sıkıntım vok» karşılığını verdl. Abbasjjökçe Kars üyesi Abbas Gökçe ise 12 Eylül ve Turkiye gerçekleri gözönüne alınmadan, Anayasa taslağına «yıkıcı» eleştiriler getirildiğini öne sürerek bu Erdosl sertlflkayı paraya çevlımek İçin blr bü yük Bankanın Kızılay şu besine gitti. Yeğeni bu işin çok kolay olacağmı soylemiş «glseye kartvizi tlni gösterir parayı alır sın» demlştl. Bundan sonra olanları M. tlhan Etdost'un ağzından dînleyelim: «Girdlm bankaya, üçüncü soruşta, sertifika yı bozduracağım bankın öniine vardım. Sıraya koydular. Rimlik istediler. «nufus hüviyet cüzdanımı» verdim. Kırk dakika kadar bekledim. Şöyle böyle beş sigara içimi. Şef ya da şef yardımcısı olduğunu sandığım bir bayan, «Muzaffer bey, başka kimliğlniz yok mu?» diye sordu. «yok» dedim, «başka ne kimliğl olsun?» Sonra üs tti olduğunu sandıgım blr başka bayana gitti. Bir şeyler söyledi. DönUp bana baktılar. Sonra gel di. «Çok özür dllerim. başka kimliğlniz olnıadan ödeme yapamayaca ğız» dedi. «Niçin?» dedim. «Burdaki fotoğrafı nız gençük fotoğrafınız olmalı, slze benzemiyor.» Kimliği 1951'de almışım, llse dlplomam için çektir digim fotoğraf. «Kimliliğin alındığı tarihteki fo toğrat dedim. başka nasıl olacak ki?» Bayan bir kez daha kimliği evirdi çevirdi. «îyi ama, dedi, açık söy leyeyim, sl? elli yaşınde göstermlyorsunuz.» Nasıl yanıtladıfrmı ve parayı nasıl aldığım önemli degil. Ama, kendi banlcasına ait bir sertifikamn, «rıüfus hüviyet cüzdanı»yla tahsil ediliî ken, kişinin «sahte kimlik kullanma» zannı altı na alınması sanırım Galata sarrallarında bile yoktu.» Güngör Çakmakçı (Baştarafı 1. Sayfada) latmaya çalışacağımız, çaysız kalmatnak için de... Ve tabii çaya daha az para ödemek için... Demlığe geçen yılın yarısı kadar çay koyma ve uzunca bir süre demleme öğüdünü dinlemeliyiz Demlığe geçen yıl koyduğunuzun yarısı kadar çay koydunuz. Iyice kaynamış su ile haşlayarak, ısısını kaçırmayan demliğinizde en az 15 dakika beklettlniz. Rengi yerinde çayıruzı bardağa boşalttınız. Daha az çay kullanarak tasarruf etmenin de keyfi ile, keyifli bir çay jçmeye hazırlanıyorsunuz. Kıskançlıtımızdan, bazı yetkililerın bızim kulağımıza fısıldadıklannı biz de size aktarıp azıcık keyfınizi kaçırahm: Demllğe az çay koyup, uzun demleme acılığı azaltıyor ama. çayin fabrikalardaki işleme tekniğindent soldurma kapasitesi yetersizliğinden) kay naklanan acılık tamamen yok olmuyor. Üstelik bu yıl üretilen caylarda. sorun daha büyük boyutlu ortaya çıktığı için, önümüzdeki aylarda içeceğtmız çay biraz daha fazla acımsı olacak... ÇAYCINîN YUREGl BURUK... Varsm çay biraz buruk olsun. Tüketicisi. yöneticisi, üreticisl ile çaycının yüreği buruk olmasm da... Doğu Karadenlz yöresinde, Trabzon'un Of ılçesinden başlayarak. doğuya doğru, özellikle Rize ve ilçeleri üzerinde daha bir uzunca durarak Orettciler. yöneticilerle konuşa konusa gidiyoruz... Yağmura aldırmaksıziD, ıslak çaylıklar arasında. çoğunlugu kadm çay toplayanlar sanki söz birliği etmişler: «Çay mı? Bu yıl çok 1yi. çok memnonuz.,* «Bu yıl çaydan memnunuz. Bütfin çayımızı alıyorlar..» «Çay işlni sorarsanız. bu yıl çok memnunuz...» ÇavKur yöneticileri ise, yıllardır milyonlar değil. milyarlara varan ra.kamlarla zarar eden ÇayKurur bu vıl ilk kez kara geçtiğini açıkliyorlar. Üretid mcmnun. ÇayKur'da insan duyduklanna üıanamıyor. Olacak I? değil? Doğu Karadeniz'in başhca ürunü, çayda hersey iyi gldiyor. tyi ama. herseyin iyi gittlğlnJ söyleyen sesler neden gür, keyifli çıkmıyor. Üretlcisinin de. yönetidsinin de. herşeyln iyî pittiğlni söyleyen seslerine. kaygı. burukluk yansımış... Buruk çaylar gide gele. sohbetler koyulaştıkça, konular sorunlar açıhyor, kaygının yürek buruklugunun nedenleri ortaya çıkıyor... ŞOKTAN SONBA... Çay olayında geçen yıl yaşananlan, ürettcl de. yöneticl de kendi cephelerinden «şok* olarak değerlendiriyor1ar. Şok yasandıktan sonra ortaya Çikan gerçekler tşıftında bugune, geleceğe bakmaya çalısmda da, şokun yaşandığı jrünlere göre. hersey daha İyi görtnüyor Ancak şokun acısı duruyor. gelecek için İse hersev bellrste. kaygı verici... Olanian .lcinde yasamıs blr yetWllnin vantı&ı bir ben7Ptme ile başlavarak. becerebildîftimlt Ciçude iîetmeye Celı?ara6i7 . «Cavda Oretlcl "flnrtiri HiSkisi, sorumsuz hasta İle kCrfl Wr muayenehane doktoru arasmdaki ilişklye benzeülebilir. Üretid yıllarca sorunlarını, bindiği dah kestigtni görmemezlikten geldi. Yönetici yine yıllarca. sadece hastasını hoşnut etmek için, hastalığın teşhisi yerine, ağrılan dindirici ilaçlar vermekte yetindi. Yıllar geçtikçe de, hastalık gelişti, bütün vticudu kapladı. Sonunda doktor, a£rı keslcller işe yaramaz olunca, hastahğa dogru teşhis koymak zorunda kaldı. Bu kez de suçlulukla, çaresizllkteo y«ksek dozda ilaç verdi. Hasta şoka girdi. Ölmedl ama, iyileşeroedi de Şimdl ıki taraf da şoktan kurtulunriuguna şükrediyor. Ama hastanın sa^lıfeına nasıl kavuşaca&ını henüz bilen yok...> DOĞRULAR YANLIŞLAR KARIŞMIŞ Çay olayında geçen yıl yîtşanan şok, ÇayKur'un makasla kesilen. kötu ve fazla çayı almaktan vazgeçip sadece kalite açısından değil, miktar olarak da çok smırlı çay alması. çayla llgili bugüne kadar bize do£ru diye sunulan bütün biigilerin yanlıç olduğunu ortava çıkarmış Hani Türkiye'de depolarda yer bulunamayan, çok fazla cay üretiliyor. elde kahyordu yal.. Şimdi değil çay ihreç etmek. çok dikkatli olmazsak. bu yılki kampanya sonunda bile çay ithal etmek rorunda kalabiliri? ÇAY STOKLARI ERİDİ Yine bize ögretilenlere görc, çay ekim alanı çok fazla idı. Çay fabrikası sayısı da fazla Jdi. Üstelik üretiel daha fa?la para kazanmak için. kaçak ekim alanlan açmıştı. Fabrikalar, sadece üreticininbirkaçgün içlnde, makasla çay taplanmasından yetersiz kahyordu. Makasla toplama durdurulup, çaya elverişli yapraklarin alımı ve uzun sürede alım politikası yerleştirdikten sonra görüldü ki, çay fabrikalarının kapasitesi gerçekten yetersizmis Şimdi durdurulmuş olan fabrika yatınmlan yeniden canlandırılmaya çalışıltyor. Kaçak ekim alanlan e* kapsamma alindı. çay olarak verilebilecek ne varsa alınıyor. Ama çay üretiminin de ekim alanınm kacaklar da dahil, Türkiye tüketimini karşıiama açısından yetersiz kaldığı ortaya çıktı. Bütün çay stokları eridi. Ihracat durduruldu. Çok hesaplı bir ahm. üretim ve tüketim politikasmda ancak çay ithal etmeden iç piyasa gereksinmesi karsılanabilecek. Bu nedenle de az çay almaya yönel'k geçen yılm alım politikası terkedilmiş. Bir dekardan günde ıo kilodan fazla çay ahnırsa kalitenin bozuk olacagı görüşü gunde 16 olaraTt degişHrilmiş. 2.5 yaprak alımmda hata pay* oranı yükseltilmiş, geçen yıl uygulanmayan tablodaki bütün yaprak türlerinin alıtmna gidHmiş. Bu değisikliklerip kalitevi bozmayacağma karar venîmiş. Geçen yıl bugün kaliteli kabul edîlenden de çok daha seçilml? olarak çay alındıği halde tüketiciyi mutlu kılacak çay kalitesine ulaşılamamış Kalitenin sadece kötu çay alımmfian değil. eldekl fabrikalann gerl teknoloüsinden, bflgisiz uzmanlar elinde yeter8İ7 işleyişten bnrulduğu ortaya çıkmış... YABlNı SOKtA ORTAYA ÇIKAN GERÇEKI.ER... fsparta üyesi Oüııgör Çakmakçı, Bu kez yapı'.acak gorevin 1961 Anayasasmdan daha zor olduğunu bıldırdi. Çakmakçı, Aldıkaçtıya hıtaben «4 yüz metre bavrak koşusunun slartı verilip kronometre işlemeje başladığında ısınma hareketleri ve tribüııleri selamlama ile vakit geçirildi. Sonra 100 metrc on saniyede koşuldu. Ama ken di de tıknefes oldtı. Blzi de tık nefes edecek» dedi. UNLULERDEN Incıler «Okulunu bîtirip bir meslek öğrenme inıkânı biîe «1de edemeyen bir gencin sahip olduğu özgürlüğe özgürlük demeye değmez.» Ernest Breit 58 yaşında, Federal Alman tşçi Sendikaları Biıliğl Başkanı Abdurrahman Yılmaz Malatya üyesi Abdurrahman Yılmaz, sağlık sıgortasının bün yemize uymayacağmı söyledi. Yılmaz, devletin koruyucu hekimlik görevini Ustlendigini aynı görevin özel hastanelere tarunmadığını anlattı. Yılmaz şoy le devam etti: «Koruyucu hizmeti devlet ya pacak özel sektfir de para kazanacak.» A. Asım İğneciler Konya üyesi Abdullah Asım İğneciler, basma sert şekilde çattı. Tasarıyı basının etkısı al tında kalmadan eleştireceğini belirten Iğneciler şbyle konuştu: «Tasan daha açıklanır a^klanmaz basmda ke«îif bir bombardıman başladı. Bunun sebeplerinden biri basmla ilgili hükümlerin nahoş karşılanrruş olmasıdır. Bu keşif topçu ateşi ve komisyon tiyelerinin hemen hemen hepsi tarafından ta sannın rrddPdilmiş ounasının belirtllmesi şaşırtıcı olmuştuT. Tasanyı sayın üyelerin hepsi tasvip edemezler tabii. Biz denıir perde gerisinin siparişl olan anayasa yapnuyoruz. Ben bekledim ki başkanla diğer üyeler dc birkaç noktaya muhaIif olsunlar.» tgneciler, Cumhurbaşkanmm yetkilerinl olumlu karşıladığını yüzde 10 oramnda oy alan par tilerın mechste temsıl edilmemesı esasının getırılmesını o . nerdi .Sosyal adalete, sosyal konulara evet, sosyalizme hayır dedıklerım belirten tgneciler, «Çünkü komünizmin yolu bura. dan geçer» dedi. «Vietnamlılar tarafından ya da Kızıl Kmer'ler tarafından çiğ çiğ yenmek arasında bir tcrcih yapmamz gerekse, Kızıl Kmer'leri tercih ederiz.» Bir süre önce Kızıl Kmerlerle ortaklaşa olarak sürgünde hükümet kurarak surgunde devlet başkanlığına yükselen Kamboçyah politikacı Prens Norodom Sihanuk, 59 yaşında Abdullah Pulat Gözübüyük Merkez üyesi Abdullah Pulat Gözübüyük, konuşmasırnn büyllk bir bolümünü taslağm diline ayırarak «Çok önemli bir metlnde böylesine dll yanlışnğı kavram kargaşası derüi hayret üzüntü ve büyük bayal kınklığı yaratmakıadır» dedi. Tasarıda temel haklar ve hürriyetlerin etraflıca düzenlendiğinl hUrriyetlerin sınırlan ması ilkeleriyle alanlarının ayruıtıU şekllde esaslara bağlanâığıru anlatan Gözübüyük, şu göruşlere yer verdi «Tasarıda çok ünemli yenl blr hfikttm toplum savunması kavnmidır. Tehlikeleri önceden önlemek devlet vr toplum hayatı için son dercce önemlidlr. Cumhurtyetln temel ilkeleri yeniden düzenlenmelidlr. Din eğitlminln Isteğe bağlı olduğu hükmü metinden çıkanlmalıdır. Ekonomik ve sosyal honsevin görevlerl sonımluluğu açıkça gösterilmeırüştir.» «Pralinler, mini pastalar ve kraker bisküvileri için kilometrelerce yol yürümeye lıazınm.» HansDietrlch Genscher, 55 yaşında, Federal Alman Dışişlerl Bakanı «Erkekler önemlidir, ama kadınlar büyülüdür.» Catberine Deneuve, 38 yaşında, Fransız fllm yıldızı BU DiVE KAUCAR MI? (Baştarafı J.. Sayiaıla) blr zaman o toplumu meydand getiren iki temel unsur ulan devietle ferdi hasım gibi görmemelidir» sozlen, Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Or han Aldıkaçtı'yı kızdırdı. Öney, konuşmasını tamamladıktan sonra Prof. Aldıkaçtı ayağa kalkarak, «Sayın başkan, sayın arkadaşımızdan bir sual sormak istiyoıum» dedi. Baş kan vekili Kitapçıgil'tn «Buyrun sayın Aldıkaçtı» diye söz vermesi üzerine, Prof. Aldıkaçtı, «Dediler kl, devietle fert ha sım olarak göruimektedfr Anayasanın feiset'esinde, buna blr iki örnek vfrebilir misiniz?» dıye sordtı. Tulay Öney, bu soruy «nıaddelerc geçildiğl zaman cevap vereceğini» soylejf rek karşıladı. Bir komısyon başkanıntn bir üyeye soru so ramayacağı, ancak üyenin komisvona soru yöneltebileceği usulü böylece çignenmiş oldu Ne var kl daha sonra Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı'nın komisyon uyeleri tarafından eleştırildıği öğrenıldi. Bu arada, maddelere geçılmesi yaklaştıkça bazı üyeler maddeler üzerinde çok sayıda önerge verilece*mi gözönünde bulundurarak, şımdiden önlsm alınması lçm çalıştnalara başlamlmasını öneriyorlar. Isparta üyesi GUngör Çakmakçı, önceki gün Anaya"?a Komisvonu sözcüsu Prof. Şener Akyol'a bir öneride bulundu. Çakmakçı, maddeler üzerinde verilecek bnergelerden birbirlerme yakın olanlarının oluşturulacak bir alt koınisyonda bırleştirılmesini istedi. Şener Akyol, komlsyonun böyle bir girişimde bulunamayacağmı, üjelerin baş kanlığa bu konuda vereceklen bir önerge ile sorunun çozümlenebüeceğıni söyledi. Öte yandan, bazı Uyeler konuşmaları sırasında ilginç hikâyeler anlatıyorlar. Trabzon Uyesi Zeki Çakmakçı, konuşma sının sonlarına doğru genel ku rula şu hikâyeyı anlattı: «Burada slze bu kürsülerin büyük hatibi, büyük devlet adanu merhum Faik Ahmet Barutçu'dan naklcn bir fıkra antatmaına müsaadelerinizi rica edeceğim. Karadenizlinin biri giderken uzakta çamurun içinde birislnin birşeyle uğraştığım fark e* der. Ona yaklaşır ve sorar: Hemşerum, ne yapaysun? Deve çamura battı da çıkarmaya çahşıyorum der öteki. Bana yardım eder mlsın? Bızımkı şoyle bir bakar, deveye banzer bırşey göremez ama Olur hemşerum, der ceke ti çıkanr, kollannı sıvar. Gördügü acaip şeyin çevresinde dolaşmaya başlar. Deve öyle yayılmıştır ki, her bacağı bir tarafta üzerindeki yükün altın da crilmektedir. Ve somr Ha pu pacak pu devenin midur? Evet der devecl. Ha pu pacak da devenin midur? Yine evet cevabını alır. Karadenızli bacağa benzetıp sorduğu her dort çıkıntı için flym cevabı almca dbnsr ceketini gi yer, giderken deveciye: Hemşerum der, pu deve kalkmast.» Çakmakçı, bu hikâyeyl anlat tıktan sonra sözlerini şöyle ta mamladı: «Ama ben bu kadar kötümser degllim. Anayasa ko misyonunun olağantisttt çalısmalarını saygıyla karşdıyor ve üyelerini kutluyorum.» Tümü tamamlamyor Danışma Meclisi Genei Kurulıı'nda 4 ağustos çarşamba gününden beri surdurulen 198'^ Anayasa tasarısının tümu üze rmdeki gorüşmeler bugün ta nıamlanıyor. Anayasa Komısyo nu Başkanı Proı. Orhan Airtıîtaçtı'nın 16 ağustos pazartesı günkü birleşımı.ıde tasaıinıu tumü üzerindo yapılan eleştırileri yanıtlarnası bskleniyor Ta sarının tümünün aym gtm açık oya sunulacağı bıldırilıyor. Rahmi Karahasanoğlu Sivas üyesi Rahmi Karahasanoğlu, din konusunun ve ibadetin teminat altına alınmasınj ve din eğitiminln okullarda zorunlu olarak okutumasım istedı. DPT'nin rasyonel kararlar almaktan uzaklaştığını, bunun ye rinft Devlet YükseVc Koordinasyon Kurulu'nun oluşturulmasını önerdl. Gazetecilerle sohbet Gorüşmeler sürerken gazctecileTle sohbet eden Komisyon sözcüsü Prof. Şencr Akyol. komisyonun yapılan koııuşmaları sınıflandırmak ıçın Meclis'ten süre istemsk eğüuninde olduğu nu açıkladı: Gazetecilerin sorulannı yanu layan Akyol bssın ozgürlüğu konusundaki smırlamalar konusunda «Tasanda kastcdilen durumlan sizin sandığınız Ri bl sınırlanmayacak» dıye konuştu. Gazeteciler smırlamaların çok, soyut ölçütlere dayandığını belirtınce de Akyoi; smırlamalarla hangi üurumların kastedildlğinin daha sonre çı'tacak yasayla somutlaştTilabilecetini kaydetti ve «Bu konuda bir süre bekl sizden rica ederiın» dedi. Hilmi Sabuncu Adana üyesi Hilmi Sabuncu Anayasada ifadelerln raüphem değil açıK olmasj gerektiğinl belirterek, «Örnegin sosyal dev let lafmdan karma ekonomik Rlstem anlaşıhr» KAY1P ARANIYOR Kızlarımız Hikmet ve Ismet'i yinniyıl önca biri kuyumcuya diğeri eczacıya yokluk nedenıyle evlâthk verdık. Yirmi yıl danberi birdaha haber alamadık. Kendılerini ta nıyan ve gorenler ınsaniyet adına adresimıje bildirirlerse çok sevindır miş olacaklardır. Feride ve Halil YANIK Diindar Soyer îzmir üyesi Diindar Soyeı, 196l'den bu yana hiç bir sakıncası görülmemiş maddeleri değlştirmev? kalkıçmnmn anlarnsız olrtn&ınıı hclıfp'pk «»etle şöyle konuştu: «Cumlıur