27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 4 KÜLTÜR Y A Ş A M 27 TEMMUZ 1982 r. televizyon "Baretta,,nın sesi Soner Ağın: 19.49 AÇHJŞ 19.50 SAĞLIK jlzmir televizyonunca hazırlanan programda şeker hasfcalannm kamp içlnde eğitllmeleri konu edllecek. Programa Dr. Ali Alkıa, Dr. All Ipbüker ve Eczacı Ayşe ı.Çelebl katıhyorlar. Sanatçı yarı cahil olmamah Türkân SEZGİN ELEVİZYONDA Uzun süre yayınlanan «Baretta» dlzisl, ge nlş bir izleyici kesl minln begenesmi kazanmış tı. Soner Agın'm sesi de bu dteiyle belleklere yerleşmiş ti. Şimdi, bir başka dizlde ya da filmde konuşsa bile sesi henun «Baretta»yı anımsatıyor izleyenlere. Bu durumdan memnun olup olmadığını soruyorum Soner'e: Seslendlrmeyi sevdiğlnıl söyleyemem. Ama yaşam koşulları ortada Ekonomik koşullar bu lşl yapmaya zor luyor benı. Böyle bir durum olmasa kesinlikle ses lendlrme vapmam. önce ti yatro açısmdan iyi olmuyor. Seylrci sanatınıza 1 gl 1 duymaz oiuyor. Siz seyircl Içln, televizyonda seslendir diğiniz tclşi oluyorsunuz. bunu bilerek sahneye çıkmak da Denl rahatsız edlyor. Bu nedenle Baretta'nm sesi olmaK da benl sevindiriyor dlyemem Ama, her sanatçı ranınmak. bilinmek ister. Olaya bu yönden ba kmca memnuniyet verici bir yan var samlabilir. Ben ce o da vok. Sanatçı asıl mesleğinde tarıınmayı ister önce. « Türftîye'de sanatçının yetiştîrilmesi konusunda ye terli bir »£itim nygulanıyor ımı sence?» Bu sorunu lki yönlü ya nıtlamak isterim. Konservatuarda sanata yönelik eğitim ve «'iğretııni yeterli bu luyorum, tanatsal yönden sanatçıya verilmesi gereken lerin verildiği kanısmdayım. Bunu öv'inerek söyleyeLfllrlm. Bu Işln birlnci yönü. Ne var ki küllür dersleri yönünden Konservatuan 20.15 URMELLER Programda, bir kukla filmi yer alacak. 20.30 HABERLER 21.01 HAVA DTJRUMU 21.10 HALK EZGİLERÎ îzmir televizyonundan Bora Uçar'ın hazırladığı programda, Ege Zeybeği ve Belin Taşı Tozlu adlı parçalan, keman ile Salih Urhan, rltm ile Yılmaz Atalar ve tam bura ile Makbule Denür seslendlrecekler. T 21.15 TÜRK SANAT MÜZÎĞ1 Istanbul televizyonundan Ziya Alçakakar"m hazırladığı ve Müzeyyen Demircloğlu'nun sunduğu programda Hayri Pekşen sırasıyla şu parçalan okuyacak. «Aşkm beni durmaz yakar», «Bir selam göndersen seher yeliyle», «Talihin elinde oyuncak oldun», «Sürülmez sefa.» 21.35 TV'DE SİNEMA Filmle Ugili aynntılı bilgi yandaki sütunlarda. 22.55 HABERLER 23.00 KAPANIŞ SONER AĞIN Baretta'nin sesi olmak beni sevindirmiyor. kesinlikle yeteıli bulmuyorum. Berıim zamanımda, pek çok iültür dersinin ay larca boş geçtiği olurdu. Sa nırım şimdi de öyledtr. Sa natçıya ^ağlam bir kültür verilmesi bence büyük bir zorunluluktur. Sanatçı yarı cahil olmamalı. ÇÜnkü onun toplamda saygmlıgının bulunması gereklidir. Sanatçının küıtürlü olması bunu sağlıyabilir. Bugün sanatçı oKumuyorsa bu eği timi almidığı için okumuyordur. Bu Işin temelinln Konservacuarda atılması ge rektigi ınancındayım. Ve Konservatuar bunun billnci içinde sanatçı yetigtirmelitir. «TtTATRO ANADOLUYA GÖTCRÜLMELtDhlı « Masıl yani?» Şunu denjek istiyorum. Yalnızca sanatsal yönden yetişmek, iyi sanatçı olmaya yetmiyor. Yetmediği hayat okulunda acı bir biçim de öğreıılliyor. Konservatu arda ıki saat yabancı dil okuycrduk. Bu gülünç birşey. Haftada ikl sattlik yanl, 90 daklkalık bir öğretlmle ya bancı dil öğrenilir mi? Bu durumu otekl kültür ders lerine de uygulayın, demek istedîğim daha açık bir biçimde çıkar ortaya. Bir sa natçı için, sahne tekniği ve bilgisi kadar genel kültür, özeUikJe yabancı dil ge rekli. Bir oyunu yazıldığı dilde okumanın sayısız ya rarları olduğu kanısındayım. « Sence bugün tlyatromn« Izleytclye yeterince ulaşabiliyor mu?» Elbette ki hayır diyeceğim bu soruya. Seyirci yal radyo TRTI 05.00 Açılış ve program, 05. 05 Ezgi kervanı, 05.30 Şarkılar ve oyun havalan, 06.30 Koye haberler, 06.40 Günaydın, 07.30 Haberler, 07.40 Gü nün içinden, 10.02 Arkası ya rın, 11.05 Türküler, 11.25 Hafit müzik, 11.45 Şarkılar, 12.10 Öğle üzeri, 13.00 Haberler, 13.15 Saz eserleri, 14.45 Öğleden sonra, 16.05 Şarkılar, 16.25 Hafit müzik, 16.40 Türküler ve oyun havalan, 17.00 Olayların içinden, 17. S0 Erkekler fash. 18.05 Çocuk bahçesi, 18.20 Haftanm fiocuk şarkısı, 19.00 • 01.00 TRT 2 üe ortak yayın, 19.00 Haberler, 19.30 Şarkılar, 20. Köyümüz • köylümüz, 20.20 Soiistler geçidi, 20.40 Turkçe •özlü hatif müzik, 21.05 Soiistler geçidi, 21.35 Dinleyici İstekleri, 22.05 KUçük koneer, 2225 Şarküar, 22.45 TUrfcUler, 23.00 Haberler, 23. 15 Gecenin içinden, 00.55 Gü nün haberlerinden özetler, 01.00 Program ve kapanış, 01.05 05.00 Gece yansı. rl, 10.00 Şarküar, 10.20 TUrküler, 10.40 Ekonoml dergisi, 11.00 Şarkılar, 11.30 Türküler, 11.45 Hafıf müzik, 12. 00 Kadınlar topluluğu, 12.30 Küçük koro, 13.00 Haberler, 13.15 Hafif müzik, 13.30 Türküler, 14.00 Şarkılar, 14.30 Yabancı dil öğrenelim, 15.30 Barok müzık, 16.00 Türküleriyle Ege, 16.20 Arkası yarın, 16.40 Şarkılar, 17.00 Olayların içinden, 17.30 Yurttan sesler, 18.00 Çağdaş Türk sanat müziği, 18.30 Hukuk ve sorunlarımız, 19.00 01.00 TRTI ile ortak yayın. TRTIII 07.00 Açılış ve program, 07. 02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri, 09.00 Türkçe haberler, 09.03 Çeşitll sololar, 09.30 Quincy Jones'un «The Dude» albümü, 10.00 Öaz müziği, 10.30 Hafif Batı müziğinden seçmeler, 11. 00 Öğleye doğru, 12.00 Haber ler, 12.12 Diskoteğimizden, 13.00 Konser saatl, 14.30 Tür külerimizin dünü buglinü, 15.00 Müzikll dakikalar, 16. 00 Günün konseri. 17.00 Haberler, 17.12 Sizler İçin, 18.00 Gençlerle beraber. 19.00 Haberler, 19.12 Oda müziği, 20.00 Hafif müzik. 20.30 Caa dünyasından, 21.00 Solodan orkestraya, 2Î00 Haberler, 22.12 Gecenin getirdikleri, 23. 00 Ses ustalan, 24.00 Gece ve müzik, 01.00 Proeıam ve kapanış • nızca belll kentıeıın insanları degll fei.. Evet turnelerl küçümsemlyorum. Ne var ki bununla Türkiye geneli nin ne kadanua ulaşılabllir? Soruna daha temel çözümler aramak zorunluğu var bence. « rtnerdlgin çözumler.» Tivatroyu tüm Anadolu'ya gdtürebiidigimiîî gün, tiyatromu? seyircıye tam olarak ulaşabilmiş demektir. Sorun yaîuızca devlet tiyatrosunun çalışmalarıyla cözümıpnecpk bir sorun değil O»vletln yardımıyla kurulacak çok sayıda özel tiyatrolar ile, belli merkez lerde kurulacak ve köyiere uzanacak bölge tiyatroları ile bu soruna çözüra aramak gerekir. Sanatm, tiyat ronun koylere dek ulaştığı gün Türklyemiz, kültürel ve sosyal yönden pekçok so runun üstesinden gelmlş olacaktır. tklncî Dtinya Savaşmda Aimanya bombala nırken tlyatro ve operanın perdelerini açması, sanatın gücü açısmdan bence çok anlamlıdır. « Dünya tiyatrosnnda, tiyatromuzun yerl nedir sence?» Biz Jünysya yenl yeni açılıyoruz. Ben bir kez «Bagr dat Hatun» adlı oyunla yurt dışma glttim. Gördüğüm şu: Bizdekl oytn gücü onlardan hiç de geri değil. Bl zim oyunumuz orada çok ivl eleştlriler aldı. Ne var ki onlarm dlsiplin ve sah ne teknıkleri blzden çok iyiydl. Türk tiyatrosunun çok yakm bir gelecekte, dünya tiyatrosu içlnde yerini alacağma inanıyorum. Ayrıca, Türk sanatınm dün ya sanatı içindeki yerlni alabilmesi İçin, tiyatronun buna öncülük edeceğine de inanıyorum. AĞLATIYOR Bo Derek: «Kocam beni hep ağlatır, ber zaman dücüsttür.» Bo Derek: İyi oyuncu olmadığımı biliyorum, ama eğleniyorum Sanat Servisi Paris Match dergisl, 26 yaçıîlda dünyamn en güzel kızı ilan edilen Bo Derek ve kendinden 30 yaş büyük kocası John'la, yaptığı gönişmede California'daki bir çiftlikte insanlardan uzak yaşamalarımn nedenini oğrenmeye çalıştı. « Niçin insanlardan uzak yaşıyorsunuz?» BO İkimiz de böyle yaşamasını seviyoruz çünkü. AsImda eski bir hikâyedir bu. 15 yaşındayken. John'un şehrin dışmda oturan küçücük bir arkadaşı varmış. Onu kucaklayabilmek için her gün iki saat tren yolculuğu yapıyormuş, butün gençligi de böyle geçmiş. Günierim tümüyle John'a aittir. Para işlerini ben idare ederim. Paranın nereye harcandığmı bilmek hoşuma gidiyor. • Bir kenarda biriktirilmtş paranız var mı?» BO Benim mi? Hayır. Kazandıgımız paranın hepsl çiftliğe gidiyor. Mücevherleri ve kürkleri sevmem, parayı sokağa atmaktan da nefret ederim. Sınema para mı, yoksa sanat için mi?» BO İyi bir oyuncu olmadığımı biliyorum ama e&leniyorum bu şekilde. JOHN Bugun meslegim, başanm ve geleceğim hep Bo'nun sayesinde. « Ya bunlar biterse">* \ JOHN Ya7ardım Deriden givsiier vapardım Bo'y«15 yıldır deri uzerine çalışıyorum. Dinlendiriyor beni. BO Ben de beş atımızla ilgilenirdim. En küçüğü dokuz aylık ve adı Tarzan. * « < Kendinizt güzeh btduyor mu&unuz?* • •« . . BO Hergün değil. Eğer çıplak oynarsam, dürüstüraÖur. Baygm gö?lerim ve nemli dudaklanm yoktur. « John, Bo'yu siz mi yarattınız?» JOHN İlk önce Tanrı, sonra ailesi. Ben son rötuşu yaptım. Onu tanıdığımda 16 yasındaydı ve yaşam hakkmda hiç bir şey bilmiyordu. Hepsini ben öğrettim ona ' Günün 24 saati birlihtesiniz, hiç kavga etmiyor musunuz?» JOHN Her an ederiz ama ciddi tartışmalar olmaz bunlar. Arasıra kabalaştığım oiuyor ama kadinlan dünyada herşeyden çok severim. Sıcak ciltli esmerlerden hoşlanırım ancak hep sanşınlarla evlendim. BO Bazen kaba olduğu doğru. Hep ağlatır benl ama her zaman dürüsttür. « John niçin hep gençleri tercih ediyorsun?» JOHN Olgun, gelişmiş, yapmacık kadınlar beni rahatsız eder. Beğenilmeye ihtiyaçlan vardır. Genç bir kıs ise, sevişirken zevk alıyorsa bunu söyler. Doğallıkla fiavranır. Istanbul Festivali'nde yeni sergisini açan Eczacıbası: TRTII 07.00 Açılış ve program, 07. 02 Solistlerden seçmeler, 07. 30 Haberler, 07.40 TUrkUler ve oyun havalan, 08.00 Sa> bah için müzik, 09.00 Şarkılar, 09.15 Folklorumuzdan motifler, 09.30 Sabah konse Görsel sanatlara duyduğum yakınhkla fotoğrafa yöneldim Sanat Servlsi Fotograf sanatçısı Şakir Eczacıbası yenl fotoğraflannı 10. Uluslararası Istanbul Festivaü etkinliklerl lçinde Atatürk KUltür Merkezi' nde sergıledi. Eczacıbası, eskl çalışmalannın yanı sıra yenl çahşmalannı da bu sergide ttrnekledi. 20 hazlranda açılan sergl 20 temmıız akşatnı kapandı. Şakır Eczacıbaşı'nuı çalışmaları yurtiçi sergüerinde ve dergüerinde yayınlandı. Ayrıca yurt dışmda da övgüler top ladı. Dünyamn ünlü sanat ve fotograf dergilerinde hakkında Incelemeler yayınlandı ve çalışmalarından örnekler sunuldu. Aynca Şakir Eczacıbaşı'nın yonetimmde her yıl belll bir konunun çevreslnde yoğunlasan fotoğraflardan oluçan bir ajanda takvlm yayınlanmaktadır. Aşagıdaki konuşmada Şakir Eczacıbaşı'nın foto&raf ve son sergislndeki çalışmalar Uzerine düşüncelerini okurlarunıza yan sıtıyoruz: «Fotograf çekmeye nasü bsşladınız dlye sonnayacsgım slze... Fotograf çekmeye nlçin başladınız?» Yasadığımus olaylar, etklsinden kurtulamadıgımız anılar, bizl duygulandırsn görüntüler, giderek bir birikim oluş turuyor lçimizde... Bunlan dışa yansıtmak, başkalanyla da paylaşmak. açıkçası lçlni dökmek istiyor lnsan... Bazen bir raslantı, bazen belll bir itrae, sanata yönelişi gerçekleştirlyor. Hangi sanat dalına daha çok ilgi duyuyorsak, hangi sa de bir gerçek. Sürenin kısıtlannat aracı bize daha kolay ge ması, itid bir güç olabiliyor, liyorsa, anlatım aracı olarak o insanı verimli bir biçimde çasanat dalını seçiyoruz. Görsel lışmaya yöneltiyor. «ÇalışmalarıniM yakından sanatlara duyduğum yakınhk, fotoğrafa yönelişimde etkin ol Izlediğimlz kadarıyla Türk fo> du sanıyorum. Yirmi yıl kadar toğrafın» yeııl bir biçim getirdiniz. 10. Istanbul Festivali önce, çıkarmakta olduğumuz Tıpta YenUlkler dergisinde kul içinde yer alan son serginlzde defi^tk çalışmalar var. Bunlanılacak fotoğraflar tistüne ları tanıtır mısmız?» Ara Güler'le yaptığımız bir tar tışma kamerayı elime almama Son sergımde yer alan yol açtı. ' değışik üslupdakı çalışmaları SözunU ettiğim bu gördüğü üç yıldır sürdürüyorum. Ama nü gösterme, algıladığını yan daha önceki fotoğraflanmla sıtma lsteğiyle ilgill olarak, bunlar arasmda özde bir de1960'larda Eczacı başı KUltür ğişiklik oldugunu sanmıyorum. filimlerlni hazırlarken, Saba Yine beni etkileyen, beni duyhattin EyUboğlu ilginç bir öne gulandıran olaylan, nesneleri ride bulunmuştu: Hio sevmedi ya da kişileri izlenimci bir yak ğl «belge £üimcüiii»nin yerı laşımla, renklerin uyarıcı, duy ne, «gör göster filimcilıği» gusal etkisi üstünde durarak deyiminin kullamlmasmı düşü yansıtmaya çalışıyorum. Yenüyordu Sabahattin Eyüboğlu.. nl fotograflarımın ozelliği, bun «Endüstrl dünyasırun yo larda harekete, hareketin süğun koşullan içinde çalışıyor rekliliğine daha çok yer vesonnz. Bu çabşmalardan nasıl rilmıs olması... Klasık biçimıyfıraat bulup ne laman fotog le fotograf belli bir anı olduğu gıbi dondurur. Görüntüleri raf çekebHiyorsunuz7» Endüstrinın yoğun çalış işte bu donup kalmışlıktan kurtarmaya, hareketin çevrema koşulları nedeniyle gerçek ten fotoğrafa lstedlğimden da sinde yarattığı dinamizml yanha az süre ayırabiliyorum. Ço sıtmaya çalışıyorum. Böylecs gunlukla hafta sonlan, bir de sürekli oluşum durumunda bu gezılerimde fotograf çekebili lunan görüntüler çıkıyor oryorum. Benim için fotoğrafla taya... Bazen hareketi yakalama kaygısı yanında, fotoğrafı geçen süre aym zamanda bir dinlenme nlteliğini de taşıyor. izleyeceklerde yaratmak ısteîsteklerini billnçli biçimde dü diğim duyguya katkıda bulun«enledlğlnde insan çok az sü mak İçln de bu çekim yöntere İçinde de verimli olabiliyor. mine başvurduğum oiuyor. Hattft çok vaktimiz bulundu örnek olarak, namaz kılan bir ğunu düşündüğümüzde, pek kişiyi çekerken renk ve ısık çok çeyi ertelediğimiz, vakit ilişkisinden doğan hareketlert •zalmcay» değin beklediğimiz de yansıtırsak, dua etmek gibi tannsal bir olay, fizikötesi boyutlar kazanabilır... Ama, aym kişi bir koltukta oturup dinlenıyor olsaydı, böyle bır anlatım gerekmezdi. Amacım ille de bu yeni üslupla çekmek değil elbette... Yansıtmak istediğim görüntü hangi yöntemi gerektiriyorsa, onu kullanıyorum. Konuyu, kendisiyle en uyumlu biçunde anlatmak önemli bence... «Türk fotoğrafının vardığı dttzeyl nasıl buluyorsunuı? önerllerlniz ve değerlendirmelerlniı nelerdlr?» Yaşadıklan toplumsal ortamm da katküarıyla Türk fotoğrafçılan sağUklı bir yolda yürüyorlar. Türk fotograf sanatı, kültür. yaşam ve gelenek çeşitliliği bulunan ve kendine özgü görsel zenginliklerl olan bir toplumu yansıtmaya çalışıyor. Batı ülkelerinde kullanılan bir BÜrtt denemelere, yeni yöntemlere, soyutlamalara başvurmadan, yaşamı, sadeliği ve güzelliğiyle kavravan fotoğrafçılarımızın dayandığı gerçekler, başka tür bir fotograf anlayışını pek gerektirmiyor da... Kuskusua, bu sözler ötekl yöntemleri elestirmek gibl bir anlam tasımıyor. Ama, Türk fotografçüanmn İyi büip duyduklan bir çevreyi yansıtmak için seçtikleri yol, sağhklı ve Bağlam bir yaklasımın UrünUdUr. Giderek daha klşlsel yorumlar da gellştirildikçe, buna baglı kişisel usluplar derinleştirildikçe, Türk fotograf sanatı çok daha Ueri asamayönelecek. TV'de Sinema: (21.35) Broadway Melekleri Filmin adı: «Broadway Melekleri». Özgün adı: «Angels Over Broadway». Yönetmen: Ben Hecht. Oyuncular: Rlta Hayworth, Douglas Fairbanks Jr. ve Thomas Mitchell. 1940 yapımı, 80 dakika. Engle güzel bir kadınla avlenmiş ve ona para yetiştirebilmek için yanında çalıştığı Hopper'in 3000 dolarım ondan habersiz almıştır. Esasmda dürüst bir adam olan Engle parayı yertae koyamayınca intihar etmeye karar verir. Cebinde kalan son parayla bir kulübe içkı içmeye girer ve orada oyun yazan Gibson Bill ve Nina ile tanışır. Bu tanışma hayatmın yönünü değiştirecekör. Amerikab senaryo yezsn Ben Hecht (19841964) sessiz film döneminden başlayarak çeşitli senaryolar yazmış bunların ikisiyle Oscftr odülü almış ve bamlannı da kendisl yönstmlşti. Ben Hechtin sayılı yönetmenlik denemelerinden olan film; hayat uzerine bir felsefe içeren lirik, şlirsel ve düçünsel bir vapıt olmayı deniyor. Lee Garmes'in olağanüstü siyahbeyac görüntUleriyle dOnemln ve o çağ Hollywood'unun tlpik özelliklerinı yansıtan bu iîginç tilmde güzelliginin dorufunda bir Rita Hayworth*u va oğul Douglas Fairbanksi izleyeceğiz. EDBRI: 200 URA TUAKOCAClCAD. 3141 CAÛALOÛLUIITANMrt. bulmaca 8OLDAN SAĞA: Televîzyonun ağustos filmleri belli oldu ANKARA, (Cumhuriyet Bflrosu) Salı günlerîno fle bir film koyarak haftada üç gün film göstermeye baslayan televizyonun, ağustos aymda yayına sokacağı 12 film b«lli oldu. Yayma girecek 12 filmin yayın tarihleri ve adlan şöyle: l AĞUSTOS «Mldnight. Yönetmen: Mitchell Leises, Oynayanlar! Claudette Colbert, Don Ahche, (1838 yıu yapımı, 100 dak.) 3 AĞUSTOS «Night Trata to MaıHch» Oyns Rex Harrison, (1940 yapımı, 90 dak.) 7 AĞUSTOS Türk filml: «Yesil KÖşkün Lambasf 8 AĞUSTOS General Patton» (tekrar) 10 AĞUSTOS Asphalt Jungle» Yön: John Huston. Oyn: Sterling Hayden, Louis Salhern. (1950 yapımı, 109 dak) 14 AĞUSTOS «The Snake Pit» Yön: Anatoletti T»uate, Oyn: Olivia de Havilland, (1949 yapımı, 108 dak) • İS AĞUSTOS «Cactus Flowers» Oyn: Ingrid Bergî man, (1969 yapımı. 103 dak) 17 AĞUSTOS «Across the Wlde Mlssouri. Yönt WH" liam Mellmar, Oyn: Clark Gable, (1951 yapımı, 78 dak.) 21 AĞUSTOS «Midnight Lace» Yön: David Mlller. Oyn: Doris Day, Rex Harrison, (1955 yapımı, 10S dak) 24 AĞUSTOS «13 West Street» Yönt Phillipe L w couk, Oyn: Alan Ladd. Rod Steiger 28 AĞUSTOS «The Pumpkin Eater», Yfins Jâck Clayton, Oyn: Anne Doncroft, Peter Finch, (1964 yapımı 110 dak) 29 AĞUSTOS Türk filmi: «Şimal Yıldıaa» 18 KALEM GIDA MADDESİ SATINALINACAKTIR Sartoamesl, bedelsiz olarak aşagıdaH aâreslerden alınabllir. 1 KARABÜK'te: Demir ve Çelik Fabrikalan Müessesesi Tedarik ve Ikmal Müdürlüğumüz. 2 İSTANBUL'daj Sirkeci. Yalıköşkü Cad. Yabköşku Han Kat: 45'deki Mumessilliğimiz, 3 ANKARA'da: Kuçükesat. Büklüm Sokak Noı 22'deki Genel Mudürlüguraüz. ÎSTEKLİ'lerin şartnamemiz esaslanna göre hanrlayacakları kapah teklif mektuplaran, gecid temlnatlanyla birlikte en geç 4 Ağustos 1982 Çarsamba günu saat 14.00'e kadar Karabük'teki Müessesemlz Haberleşme ve Argiv Müdürlüğu'nde bulundurmalan ilan olunur (Basın: 19020) 5305 23456 789 I I II t1 ı | I 2 3 4 5 Z 6 7 8 n n ı ıı 9 m1 U 1 tsmail Haml önadlı bir yazar ve tarihçlmlz. 2 Meydan... Yere dlkilen igaret çubugu. 3 Bir nota.. Afrlkada blt ülke. 4 Çofe büyük, en büyük... Bir paygamber. 5 Bir nota... Japon lirik dramı. 6 Bir mantara tesplt edilmiş tüylerden meydana gelen bir nesneyi tenis topu gibl bir ağın üzerinden asırarak genelllkle ka palı kortta oynanan bir tngiliz oyunu. 7 Halk dilinde «kurnaz», «açıkgöz>, 8 Radonun simgesl... Belirtiler, llinekler. 9 1937'de molibdenin nötronla bombardımanından elde edilen bir «lement sit bir clsmin sembolü.. Şarap. 4 Felç... Bir sayt 6 Trabzon'un bir ilçesi. 6 Büyük baş hayvan,.^ Küçük mağara.. Blr hayvan. 7 Müzekker... tngiliz Muhafazakâr Partisinin bugün hâlâ kullanılan tariht adı. 8 Neodimin simgesi.» Birleşmiş Milletler Teskllâtının îngilizce kısaltması.. Altının simgesi. 9 Renk körlüğü, T1TKARDAN AŞAĞIYA: 1 Anslklopedi'cllerden ün 1 bir Fransız yazar, fllozof ve Q matematikçisi. 2 Kan pıhtıSLS Brgenlik. S Kimyada ba ^1 234567891 1sA Y A N cÛ 2 2 A L £ 1 A A N L L A & VA 3 M H a £ S N V. 4 T 0 5 A L "A T İ E £ &. A M 6 R İ K 7 I A. 1 8 N) L C A 1 9' 0 T O n f\Ti • 1 • •• • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle