18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 6 EKONOMİ 20 HAZtRAN 1982 sunda ne gibi sorunlarla karşı karşıya geliyor, bunu biraz daha açabilir miyiz? GEZGİN Özellikle şimdiki gibi piyasada plasman yani kredi sıkıntısı arttığmda bankalar kendi kuruluşlarım tercih ediyorlar. Bu tercih nedenıyle, riski daha az, küçuk rakamlara talıp sanayi kesimi ihmal ediliyor. Bankaların elinin tersiyle ittiği kuçük ve orta sanayici grubu böylehkle devre dışı kalıyor. Bankalar buyuk kuruluşlara. kendılerine yakm büyük kuruluşlara buyuk krediler vermışler, bunlann riskini kurtarmak için tercıhlerinı bunlar lehıne kullanmaya devam ediyorlar. Oysa bunlar çoğunlukla yatırım bir yana üretime bile yönelmiş krediler değil, borcu borçla kapatmaya ve şirketleri ekonomik bakımdan değil hukuki bakımdan ayakta tutmak için verılmiş krediler... SORU Efendim bütün bu söylediklerinizi ve son zamanlarda tehlikeli bir hal aldığını hemen herkesin kabul ettigi faiz yarışını göz önünde bulundurarak Para Kredi Kurulu'nun aldıgı kararları nasıl defeerlendiriyorsunuz? SORU Sayin Gezgin, ben sizînle özel sektör sanayil'nin bugün karşı karşıya bulunduğu başlıca sorunlan ve özellikle de finansman sorununu bazı boyutlanyla konuşmak istiyorum. Ancak daha önce, sizin bugün bulunduğunuz görevde 1970'li yıllarda da bulunduğunuzu düşünerek, size ilk olarak şunu sormak istiyorum: Türkiye'de özel sektör sanayiinin candamannı oluşturan İstanbul sanayünin sorunlan 1970'li yıllardan bu yana nasıl gelişti? 6u sorunlarda ne gibi değişiklikler oldu? GEZGİN Kammca 1970 73 dönemi! özel sektör sanayiinin en mutlu günleriydi. Türk sanayii bugün bellı bir noktaya gelmişse mutlaka o günlerde yapılan yatmmlar sayesinde gelmiştir. 1973 petroı krizinden 1980'li yıllara gelene dek geçen sürede ise Türk sanayıi iki önemli sorunla ka»şı karşıya geldi. Bunlardan biri ithalât sorunu, ithal gırdilerin temini sorunuydu 1977 sonrasında ise çahşma barışınm bozulması ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmıştır ve öyle bir aşamaya gelinmiştir ki hem ithalât zorluklan hem de calışma bansmdaki bozulma. sanavicivi kalite VP ma EKONOMİDE DİYALOG Nurullah Gezgin kimdir? 1927 yılında IstanbuVda doğdu. İstanbul Üniversıtesı Hukuk Fıkultesı'nı bıtirdıkten sonra 1960 yılına hadar avukatlık yaot' Daha sorıra sanayicihğe başlavan. Gezgin İstanbul Sa nayı Odası'nda çeşıth gorevlerde buıunda 1972 70 arasında İSO Yonetim Kurulu Bajhanhğı yaptı Daha son ra. 1981 yıhnda yeriden aynı göreve getırü dı. Ulagay, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin'le (sağda) görüşürken... £ Bugünkü finansman sorunlarınm kökeninde Türk özel sanayiinin kurulus döneminde vapılan yanlışlık yatmaktadır. O günlerde yüzde 10 öz kaynakla sanavi tesisi kuranlara «enayi» deniyor, alav ediliyordu. £ Banka sisteminin geler««i centilmenlik anlasmalanna bırakılamaz. Devlet banka sîstemine ani ve sert müdahaleler yerine sürekli ve yumusak müdahaleyi tercih etmeli, katnu vararına çakşması gereken bu sistemi çok yakm bir denetim altında tutmalıdır. liyet gibi kavramları bir kenara iterek, yalnızca uretimini sürdürme çabası içine itmiştir Çünkü ürettiğini rahatlıkla satma imkânına sahip olmuştur.. SORU Bugünün sorunlarma, 1980'li yıllann sorunlanna gelirsek... GEZGtN Bugün ise ithalât meselesi ve çahşma bançı sorun olmaktan çıkmış, ürettiğini satamama sorunu önem kazanmıştır. Bu talep düşüklüğu zaten sakat olan finansman meselesini de su vüzüne çıkartmıştır. ISO olarak yaptığımız son anketln sonuçları da düşük kapasiteyle çalışmanın başlıca nedenleri olarak bu iki sorunun öne çıktığmı gösteriyor. SOBU Burada şöyle bir sorn akla geliyonTürk 8zel sektör sanayiinin kuruluş biçimiyle bugün bu sorunlann fine cıkması arasmda da vakın bir iliski var naliba? Ulagay sordu, Nurullah Gezgîn yanıtladı: £ Otuz yıldır iç pazara yönelik çalışmaya ahşmış Türk sanayiinin kısa sürede bir bütün olarak dışa açılmasını beklemek ve dışa açılmakta zorluk ceken sanaviriye ikinci sınıf vatandas muamelesi yapmak doğru defildir. Yıllar yılı mahalli ligde oynayan bir takımı birdenbire uluslararası alana sürüp de başarıh olmasını bekîevemezsiniz. Banka sistemi holdinglerin tasallutundan kurtarılmalı tamamen değişiyor. Sabit kur oynak kura, ucuz kredi pahah krediye dönüşüyor. Aynca dış bcrç alarak yatırım yapmış olan sanayiin kur farklanyla kabaran yatınm borçları da giderek büyuyen bır yuk haline geliyor. SORU Burada çözüm olarak dışa açılma öneriliyor, bu kısa vadede önerilebilecek bir çözüm mtt sizce? GEZGİN Şimdi yukarda ozetlemeye çahştığım yapı içinde kurulmuş olup, bir benzetme yapmak gerekırse mahalli ligde oynamaya alışmış bir takımı birdenbire uluslararası ligde oynatmaya çahşmak gibi bır şey olur bu. Belki ferdi olarak başarı gösterenler olabilir ama takım olarak Turk sanayii kısa sürede bunu başaracak güçte görünmuyor. Gerçı Turk muteşebbisinın, Turk sanayicisının yuksek bır uyum kabıliyetı var ama otuz yıl iç pazara hizmet etmış bir sanayiin butünuyle dışa açılma şansı çok zayıf. Bu nedenle de yalnızca dışa açılabılen sanayıcıyı «birinci sınıf vatandaş» sayan anlayışı kabul etmek mumkun değil. SORU Efendim şimdi izninizle konuşmamızın ana konusu olan finansman sorununa dönerek banka sektörüyle sanayi kesmi arasmdaki ilişkilere ilişkin görüşlerinizi al mak istiyorum. Oradan da belki bugün güncellik kazanan sorunlara geçebiliriz. GEZGİN Türkiye'de bankacılık sisteminin ekonominin butünu içinde çok onemli ve nazık bır yeri var. Aynca banka sisteminin bir de dokunulmazhğı var sanki. En bunahmlı zamanda altı bın kusur uyemize anket formu gonderip bankalardan şikâyetlerıni sorduğumuzda ancak elli kişi cevap verıyor. Bu bır korkunun ıfadesıdır. SORU Bu korku nereden kaynaklanıyor Sayın Gezgin? Bankacılık sisteminin yapısıyla mı îlgili? GEZGİN Bır kere bankacıhk sıstemımizde bir takım çarpıklıklar var. Türkiye'de ticaretten sanayie atlayan bırtakım gruplar bu kez bankacılığı da beraber götürmek arayışı ıçindeler. Bir takım holdingler, bır takım aile şirketleri bankacılık kesimine tasallut etmekteler. Her irileşen. her büyüyen holding mutlaka bir banka sahibi olmanın arayışı içine giriyor, holdingler bu alanda da bir yarış içine giriyor. Bu durum ise bankalar üzerinde spekülatif yaklaşımlara, özellikle küçuk bankalara sahip olma çabalannm yoğunlaşmasma yol açıyor. Oysa banka kesimi üzerinde spekulasyon yapılması bence son derecede sakıncalı ve buna karşı gerek sanayiin, gerekse hükümetlerin çok uyanık olmalan gerekiyor. Ne var bu dikkatin yeterince gösterildiği kanısmda değilim. SORU Bankalann, özel bankalann, dediginiz gibi bazı aile şirketleri ve holdinglerin denetimi altına girmesi bu grupların dışında kalan sanayii ve sanayiciyi nasıl etkiliyor. GEZGİN Türk özel sanayiinin kuruluş sürecinde iki 6nemli hadiseyi görüyoruz Bır tanesi düşük faiz ve sabit kur uygulaması îkincisi, Türkiye özgürlükçü parlamenter demokrasiyi de aynı süreç içinde öğreniyor ve bu sistem içınde gayet tabii olarak ithal ikamesine yönelik bir sanayi yapısı oluşuyor. Bu sanayiin satıg sorunu yok. finansman sorunu yok. Şimdi bu sanayiin kuruluşunda. o zamanki iktidarlann paylaştıklan, iki yanlışlık var bence. Birinci yanlışhk öz kaynak meselesine önem verilmemiş olması. îkincisi de ithal girdilerin nasıl karşılanacağmın duşünülmemiş olması. O dönemde öyle olmuş ki öz kaynakla tesis kurmak, iş yapmak aptallık olarak görülmüş. Ben gayet iyi hatırhyorum, yüzde 10 özkaynakla sanayi tesisi kuranlara enayi» dendiği günler olmuştur. Sanayii böyle kurmanın sakat tarafını ne sanayiciler ne de o günlerin devlet yönetimi görmemiştir. Kanımca benimsenen sanayileşme türünden çok bu sanayiinin geleceği düşünmeden kurulmuş olması bizi bugünkü sorunlarla karşı karşıya getirmiştir. SORU Yani bugünkü finansman sorunlannın kökenini de o günlerin yanlışhklannda aramak mümkün görünüyor... GEZGİN Şimdi burada şunu da hatırlamak gerek. Talebin canlı olduğu o günlerde sanayi kuruluşları bakıyorsunuz evvela distribütörlük mekanizmasmı kurmuş, daha sonra kendi satış şirketlerini geliştirmiş ve tüketiciden avans almak suretiyle işletme sermayesi ihtiyacını karşılayarak ayakta kalmış. 1980 sonrasında ise oyunun kurallan 0 Holdinglerin denetimindeki bankalar özellikle plasmanların sıkıştığı dönemlerde kendi kuruluşlarma öncelik tanıyorlar. Daha az ris ki olan orta ve küçük sanayiciyi ise ellerinin tersi ile itiyor, kredi vermiyorlar. GEZGİN Şimdi bu bankalar, •Plasmanlanmızı kendi kuruluşlanmıza, iştiraklerimize vermiyoruz,» diyorlar. Ama bu işin gorünürdeki tarafı. Muhakkak ki bu sistemin yönetîminde belli kuruluşların finansman bakımından, hiç değilse guvence bakımından yararlan var ki holdingler bu arayışı, banka sahıbi olma yarışını surdüruyorlar. Bu arada, son zamanlarda bazı vakıfları da maksatları dışına çıkarıp banka sistemi içine çekerek önemli bir bankada söz sahıbi olma çabasma giren grupların çabalan kammca bu konuda çok dıkkat çekici bır hadise. Bence bunlar banka sistemini yozlaştıran hadiseler.. SORU Şimdi banka sahibi olmayan, holding şemsiyesi altında bulunmayan bir sanayici bu bankalar konu GEZGİN Bu kararlann değerlendirmesine geçmeden öncp hükümetlerin banka sistemine mudahaleleri konusunda biriki şey soylemek istiyorum. Şimdi siz gidıyorsunuz bir bankayla kredi anlaşması yapıyorsunuz, sonra o banka krediniz belirsiz bir tarihe kadar ertelenmıştir diyebiliyor size. Gerekçe olarak da Merkez Bankası'nın reeskont kredilerini yüzde 75'e indirmesini gösterebiliyor. Merkez Bankası'nın reeskontlan kısması, ve bankalann hazine bonosu alma, mevduat karşıhklannı yerine getirme gibi mükellefiyetlerini birdenbire yerine getirmelerini istemesi tabii bankalann likidite imkanlannı zorluyor ve bu kredi daralması biçiminde sanayie yansıyor. Bence bu tedbirlerin böyle birdenbire değil, zamana yayılmış bir uygulama içinde almması daha doğru olur. Parasal kesime, bankacıhk kesimine yönelik uygulamalarda ani viraj almalar, yumusak hareketler yerine keskin hareketler bir takım olumsuz sonuçlar verebiliyor. Şimdi bu son kararlar da aslında çok olumlu, hem bankalann hem de tasarruf sahiplerinin güvence altma almması amacına yönelik kararlar. Ama bunlan bugüne kadar ihmal edip ani olarak bu kararlan gundeme getirmek kanımca yanlış oldu SORU Anladığım kadar siz banka sisteminin daha sürek li ve istikrarlı biçimde denetlenmesinin daha yararlı olacağı görüşündesiniz... GEZGİN Bankalann denetimi yeterince yapılmamış bugüne kadar. Maliye Bakanlığı'nın bu konuda çok geniş yet kileri var, bankalann yönetim kurullannı değiştirme yet kisi bile var ama bu yetkiler şimdıye kadar tam olarak kullanılmamış. Meselâ bankalann bır kamuoyuna açıkladıklan bılançolanna bakm bir de mahyeye verdıklerı bilançolanna. Milyarlık kâr ettim diyor sonra vergı vermıyor. Ben vatandaş olarak hangısi doğru bılemiyorum, oysa benım de param o bankalarda. Bır banka çkıyor, «benim bilançom doğrudur» diye reklâm verıyor, demek k' oburleı mınki yanlış. Bankalann tüm topluma hizmet veren kuruluşîar olduğu gozonünde tutularak çok cıddı bıçımde denetlenme lerl şart.. SORU Bugünkü duruma gelirken... GEZGİN Şimdi bakın, iki senedir bu denetleme gereğinco yapılmazken centilmenlik anlaşması gibi ne idüğü belirsiz, fulıyattaki durumu katıyen yansıtmayan bir anlaşmaya bağlanmış umutlar. Şimdi bu son kararlardan çok bunlann uygulanması ve takıbi önemlidir. Burada bir gecikme ol muştur ve bu gecikme nedeniyle bazı küçük bankalar risk len arttıkça kendılerini daha çok guvencede görmeye ba? ^mışlardır. Nasıl olsa devlet kötü bir durumda benı kurta rır havası bu bankaları maceracı davranışlara itmiştir. SORU Bunu önlemek için neler yapılabilir sizce? .. GEZGİN Bır kere mevduatın buyuk bolumunu toplamı? 0 k&acaı • Türkiye'nin ilk Çocuk Pu arının «1. İstanbul Çocuk Pu an» adıyla 23 haziran çarşamba günü İstanbul Spor ve Ser gi Sarayında açılacağı belirtildi. 14 yaşına kadar olan çocuk ların okul dışı eğitimlerine kat kıda bulunmak amacı İle Tuyap tarafından düzenlenen fuarda ticari kuruluşlarm yanı sıra Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Ünicef, Hayvanlan Koruma Derneği, Türk Hava Kurumu, Güzel Sanatlar YUksek Okulu, Doğayı Koruma Vals fı, Eğitim Vakfı, Çocuk Evleri Vakfı faaliyetlerinin topluca sergileneceği belirtildi. ' • tstanbul Hllton Otellnln Genel Müdürlüğü görevinden ayrüan George Engelhardt'a veda etmek, yeni Genel Mfidür Norbert Splchtinger'e «hoş gel dinlz» demek ve tstanbul Hil ton Otelinin 27. kornluş yıldö nümünü kutlamak amacıyla dün otelde bir toplsntı dfizen lendl. Toplantıda, Kültür ve Tnrlzm Bakanı İlhan Evllyaoğlu, Türkl ye'de bulnnan KTPD Başkanı Mustata Çağatay ile beraberin deki Bakanlar da hazır bulnn dular. YÜKSEKfAİZ DOĞRU SMT HİSARBAriK'TA! Hisarbank"7 HAZİRAN BANKACIÜĞl"nı Saatinizî Hisarbank'a göre ayarlayın. Gününüzü Hisarbank'a göre ayarlayın. İlk işiniz, Hisarbank'a uğramak olsun... Hisarbank, "yüksek faiz" veriyor. Unutmayın, saat 9'da Hisarbank' tal Bugün alınan krediler yatırımı bırakın üretime de gitmiyor, eski borcun ödenmesinde kullanılıyor. Bu kısır döngünün kmlması için sanayicinin bir kısım borçlarının objektif kıstaslara göre konsolidasyonu şarttır. Operatör Dr. KÂZIM SARI Cenel Cerrahi Uzmanı Mecidiyeköy, Kervangeçmez Sok. No. 5 Keramet Apt (Keçeliler Garajı yanı) TeL: 66 47 48 İLAN BAKIRKOY 3. STJLH HUKUK HAKtMLÎĞINDEN ESAS NO: 1981/1637 KABAB NO: 1982/648 Şinop Gerze Şeyhli KöyU, Cilt: 060/01, Sayfa: 57» Kütük: 28 de nüfusa kayıtb Dursun oğlu Hediye'den olma 1977 dJu Işık Murat Babacau ile 1978 dJu Suat Babacan'ın vesayet altına ahnarak aym yerde nüfusa kayıtlı Amcalan 1938 d.lu Yusuf Babacan'ın KüçUklere vasl olarak atanması 10 6.1982 tarihinde karar verildiği ilan olunur. B: 6704 bulunan büyük özel bankalar ve devlet bankalarının etkin hğiyle faızleri gerçekçi düzeylerde tutmak kanımca mümkün olabılir. Buna uymayacak olan maceracı kuçük bankalar hakkında bir takım kararlar alınır ve tıtizlıkle takip edilir se bu maceracıhk da önlenmiş olur. Aynca hukumet de durumu yakuıdan izlemeli, büyük bankalar aracılığıyla gi rişilecek bu deneme başanh olmazsa bır süre sonra başka önlem düşünmelidır. Durumun yakından takibi şarttır. SORU Efendim son olarak, tüm bu sorunlann temelinde yattıgım sandığım kaynak yetersizliği sorununa gelmek is tiyorum... GEZGİN Bu sanayi için de, bankalar için de bır darboğaz. Mevduat artışı beklenen trendi bulamayınca bankalar arasındaki yanşta belli bir kaynağin kapışılması söz ko nusu oluyor ve bu da bazı tehlıkeleri berabermde getiriyor. Mükellefiyetleri artan bankalar likidite sıkıntısına dü şüyor ve plâsmanlannı daraltıyor. Bu hadise günü gününe banka kredisiyle ayakta duran işletmeleri çok güç durum da bırakabilir. Buaçıdan çok nazik bir döneme girmiş bulunuyoruz. SORU Bu kritik dönemi aşabilmek için kısa vadede ne gibi önlemler alınabilir sayın Gezgin?.., GEZGİN Bir kere zor durumdaki sanayii bir program çerçevesinde selektif kredi kolaylıklanndan yararlandırmak lâzım. Burada meselâ istihdam kriterl kullanılabilir. ikinci si, sanayiin bir kısım borçlan düşük faizle konsolide edilerek aradaki fark Merkez Bankası'ndan karşılanabilir. Bu yapılırsa sanayici taze kredi aldığında bunu eski borcunu ödemek için kullanmaktan kurtulur, taze kaynağı üretime yönlendirebilir. Üretimdeki bir artışın enflasyonun kontro lu açısından da olumlu sonuçlan olabilir tabii. SORU ^ Yani siz bugünkü finansman kısır döngüsünü kırma açısından bu borç konsolidasyonunu zorunlu görüyorsunuz?.. GEZGİN Evet. Yalnız bu uygulamayı yaparken Ankara' da kim daha fazla ağlamışsa, kimin daha fazla yakım varsa ona bakmadan, objektif kriterler içinde davranılması ve mümkün mertebe yaygm bir sanayici kesiminin bundan yararlandınlması çok önemli. SORU Galiba bu noktada da devletin olaya müdahalesi ve yönlendirmesi zorunlu oluyor?.. GEZGİN Bence şu aşamada hükümetin bu konuya müdahalesi lazım Bankalar tamamen kendi haline bırakılırsa ve fırmalar dönüşu olmayan yolda kaderlerine terkedılirse hiç de arzu edilmeyen bazı sonuçlann ortaya çıkması kaçı rulmaz olabilir. Burada şunu da belirteyim ki serbest piyasa ekonomisinin tam olarak uygulandıgı ülkelerde devletin banka sistemine müdahalesi sık sık görülmektedir. Serbest piyasa ekonomisini devletin bankacılık sistemine müdahale etmemesi anlammda yorumlayarak bu sistemin bazı çıkmazlara girmesine neden olunursa asıl o serbest piyasa ekonomisi kavramına ve bu kavramm işlerliğine gölge düşecektir. » • • •• • • • • » »• • • • • • • • • • • • • » • • • • ••» • • • • • • • • • VI LLA • ' 1 TEMMUZ'dan itibaren Türkiye'nin ünlü sanatçılanyla VİLLA LALE'de imza törenleri ve 6öyleşiler var. î5!HİSARBANK Tatilinizde her türlu uygun koşullan VİLLA LALE'de bulacaksmız. * Uygun fiyat ve evinızin rahatlığı ile VİLLA LALE'de tatilınızi geçırmeye karar vennişseniz daha <• fazla bilgi ve rezervasyon için İstanbul'da 61 31 67 Burhaniye'de 343 numaralı telefonlara başvurunuz. • Ş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle