25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 14 HAZIRAN 1982 nayasamızra 122. maddeslnde yer alan «kamu kurumu niteliğindekl meslek kuruluşları» son yetki yasası nedeniyle bir kez daha gündeme girmiştir. Meslek kuruluşlannm önemi ve değeri daha çok demokrasilerde söz konusudur. Anayasa Hukuku ve Politika Bilimi açısmdan çoğulculuk (pluralisme) özgürlükçü demokrasinin temel ilkelerinden birisidir. Demokraside «tek doğru, «tek çözüm», «tek yol» yoktur. Demokrasi belirli ve tek öğretinin (doctrine) tekelini kabul etmemektedir. Birden çok öğretinin, birçok çözüm önerisinin ve görüşün bir arada bulunması ve tartışılması demokrasinin çoğulcu ve özgürlükçü niteliginl sağlar. Demokrasi bütün görüşlere açık bir yönetim biçimidir. Özgür tartışma ortamında bulunacak ve çogunlukça benimsenerek seçilecek yollardan, çözümlere ulaşılmaktadır. Halkın kendi kendini yönetirken en uygun kararlara ulaşmasmm yöntemidir çoğulculuk. Böyle bir yöntemle ülkenin toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel «seçmeler»i çogunlukça beUrlenir ve benimsenir. Bu nedenlerle demokrasilerde «kamuoyu» en önemli etkendir. Kamuoyunun oluşmasmda siyasal kadrolann dışmdaki kurumlann ve güçlerin de önemli işlevleri vardır. Özgürlükçü demokrasilerde yönetime katılmayı ealt seçimlerde oy kullanma işlevinden ibaret sanmak yanhştır. Kuşkusuz toplum üyelerinin hepsi politikayla aynı derecede ilgili degildir. Sürekli politikayla uğraşanların yanısıra zaman zaman; ya da belirli konularda ülke yönetimiyle ilgilenenler de vardır. A Meslek Kurulusları Özgürlükçü demokrasiyi sağlam temellere oturtacak çalışmalar yapıldığı şu dönemde, meslek kuruluşlanyla ilgili değişiklikler yapmak, çoğulcu demokrasiyc ters düşen bir düzenlemedir. Av. Atilâ SAV T. Barolar Birliği Başkanı örgütlendikleri bir ortamda onları etkileyerek. aydmlatarak katkıda bulunan kuruİuşlar da vardır. Bunlar üyelerinin ortak görüşlerini de dile getirerek kamuoyunu aydmlatıcı, yöneticileri etkileyici işlevlerde bulunurlar. Böylece çoğulcu demokrasiye özgü çok sesliliği sağlarlar. Toplum içinde kişilerin düşüncelerini biçimlendiren aile ve okul gibi geleneksel kurumlann dışmda geniş «çevre»nin de böylesl bir oluşmada büyük payı vardu. îş ve meslek yaşamı aynı zamanda seçmen olan yurttaşın düşüncelerinin, inançlannın, görüşlerinin oluşması da etkili olabilir. îşi ya da uğraşı nedeniyle kişinin içinde bulunduğu topluluğun ve örgütlerin (sendikalar, dernekler, meslek kuruluşlan, kooperatifler v.b.) onun toplum ve smıf bilindnin gelişmesinde büyük payı vardır. Kişinin birey olarak siyasal tutum ve davranışlannin belirlenmesinde, topluluk içindeki ortaklaşa yargılarm. çatışmalann, çeklşmelerin de katkısı olmaktadır. Bu bakımdan demokratik sistemlerde çoğulcu ortamda oluşan kamuo nnda en elverişli seçenekler de gelişebn.nektedir. Hemen ekleyelim ki «en elverişli», her zaman «en iyi», «en doğru», ya da «ideal» anlamma gelmez. Ama yine de en az yanılgıya çoğulcu demokratik sistemlerde rastlanur. Bütün karşıt düşüncelerin, göruşlerin bir arada yaşadığı, hoşgörüyle tartışıldığı bir ortamda yanılgılann en kısa zamanda düzeltilmesi olanaklan da vardır. Bu, sistemin bir üstünlüğüdür. Demokratik olmayan toplamcı (totaliter), baskıa (otoriter) reiimlerde siyasal iktidann etkisinde ^fjüdümlenerek «yaratılmış» ve «oluşturulmuş» bir kamuoyu söz konusudur. Bu nedenledir ki, böyle ortamlarda siyasal ve toplumsal güvenceler zamanmda işlemediği için sık sık «patlamalar»la karşılaşıhr.••• Özgürlükçü demokrasilerde yönetenlerle. yönetilenler arasındaki açıklığı azaltmak için yaygın bir «katılma» amaçlanmaktadır. Yönetilenlerin yönetime katılmaları gerekür. Seçimler dışmda da yönetenlere, yönetilenlerin görüşlerinin ilettlmesi için gerekli bir katılmadır bu. Bunu sağlayan örgütler arasında yer alan demokratik kurumlardan birisi de «meslek kuruluşlan»dır. Işçi kuruluşlan, işveren birlikleri. tanm kesimindeki örgütlerin yanısıra demokratik yaşamda yer alan bu anayasal kuruluşlar, Anayasamızın 122. maddesinde düzenlenmiştin «Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlan, kanunla meydana getirilir ve organlan kendileri tarafından ve kendi üyeleri arasından seçilir. «tdare, seçilmiş organlan, bir yargı merciinin karanna dayanmaksızın, geçicl veya sürekli olarak görevinden uzaklaştıramaz. «Meslek kuruluşlannm tüzüklerl, yönetim ve işleyişleri demokratik esaslara aykın olamaz.» Görülüyor ki, bu kuruluşlann temel özellikeri «demokratik» oluşlandır. Bu özellik demokrasilerdeki meslek kuruluşlannı, toplamcı ve baskıcı rejimlerdeki benzerlerinden ayırt eder. ToçJamcı ve baskıcı rejimlerde yönetimin bir uzantısı olan korperatif kuruluşlardan değişik bir Işlev yüklenebilırler. Bu kuruluşlann «demokratik» niteliginin bir başka anlamı da, kendi ilgi ve çalışma alanlanna giren toplum sorunlannda kamuoyunu aydınlatıcı ve yol gösterici işlevleridir. Temelde meslek kuruluşlan öncelikle kendi üyelerinin ekonomik, toplumsal ve mesleki çıkarlannı sağlamak ve korumak İçin çalışu"lar. Ancak topluluk çıkarlannm toplumun genel ve kamusal çıkarlanyla bağdaştınlması ve dengelenmesi de amaçlanmalıdır. Meslek kuruluşlannm bu lşlevlerini yapabilmeleri «bagımsız»hklan ile pekiştirilebilir Anayasanm 122. maddesindeki kuralın amacı da budur. Bu anayasal kuralın, özgürlükçü demokrasiyi bütün gerekleri ile işler biçimde kurmayı amaçhyacak yeni Anayasamızda da yer alması düşünülmelidir. Danışma Mecllsi'nde görüşülen ve kabul edilen «Kamu Kurum ve Kuruluşlannm Kuruluş, Görev ve Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi ile îlgili Yetki Kanunu Tasansı»na eklenen hükümlerle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlan da yasa kapsamma alınmış bulunmaktadır. Hükümetçe hazırlanan tasanda yer almıyan böyle bir hükmün sonradan eklenmesiyle Bakanlar Kurulu'nun denetim ve yönetimine bırakılan meslek kuruluşlarının demokratik niteliklerinin yitirileceği açıktır. Böyle bir oluşma sonucunda kurumlar arasmdaki dengelerin bozulacağı, yetkilerin ve güçlerin tek elde toplanması gibi bir sonuç doğuracağı kuşkusuzdur. Bu tür oluşmalann rejimin demokratik niteliğini azaltarak toplamcı nitelığine ağırhk kazandırabileceği düşünülmelidir. Yurdumuz "Serbest Bölge,, mi? Cumhuriyet'in 10 haziran 1982 günlü sayısında Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Turgut özal'm bir konuşması yaymlandı. Business Internatlonal'ın (uluslararası parababalarınm önemli bir organı) «Türkiye tîzerine Yuvarlak Masa Toplantısı»nda Sayın özal'm yaptığı konuşmanm bütününü göremedim, ama okuduğum kadarıyla şu satırlarm altını çizdim: « Parlamenter sisteme dönüldü&ü zaman bugünkü ekonomik politikalar büyük bir deglşlkllk olmadan takip edilecektir. (...) bir yanlış dtiîünce de buprilnkü pnlitikalarm bugünkü rejim olmadan devam ettirilemiyeceğidir. Burada iki önemli noktayı izah etraeliyiz. Bugün parlamenter rejim yürürlükte olmadı&ı halde kamuoyunun bugünkü ekonomik politikaları şekillendirmekte çok büyük rolü vardır. Ekonomik politikalar tamamen tenkide açıktır. (...) biz aynı zamanda yıkıcı tenkidleri de teşvik edtyoruz. Çttnkti bu, milletimize bunlann neyi savundufunu tekrardan gösterme fırsatını bize vermektedir. Şu hakikatı gururla iddia edebilirinv: Bazı Güney Amerika ttlkelerl ve bazı Uzakdoğu Ulkelerl gibi, ekonomik polltikamızın muhaliflerini zorla sustnrmuyoruz.» Bu llginç açıklamadan sonra «yabancı sermaye» konusunda Türklye'nin dünyanm en «liberal» kanunlanndan birine sahip olduğunu belirten Özal sözlerinl şöyle sürdürmüş: « örneftin kendi ülkenizdekt fabrikanız rekabet şansmı yitirmişse, bu fabrika Türkiye'ye transfer edilerek tekrar rekabet edilebilir hale ftetirilebilir. Türkiye'de ekonomik olarak imal edllemiyen yedek parça ve ham maddeler sıfır gümrükle ithal edilerek dtinya plyasaları için en ucuz fiyatla imalat yapılabüir. Bu şekilde bütün ülke sathı, Ihracata döntik İmalat için pratik olarak bir serbest İmalat bölgesi olmaktadır.» •k Görüyorsunuz sevgill okurlanm, Turgut özal'm sözlerini köşeme aktannca bana pek az yer kaldı. Ama amacım nedir? özal'ın bu sözlerini okumayan varsa, okusun. bu yazıyı keslp belge olarak saklasın: yalnız Cumhuriyet tarihlnde değll, Osmanh döneminde bile böyleslne bir belgeye az raslanır. Ancak hemen bellrteylm kl özal yanılıyor. Türkiye'yl yabancılara tümüyle açık bir «serbest «bölge» nitellğine dönüştürmek, felaketlerin kapısmı çalmaktır. Osmanh Devleti 1838'den sonra bu polltikayı benimsemiş ve parcaltnmıştır. Bugünkü koşullarda «özalizm» bazı çevrelerde ve kesimlerde lylce anlaşılamıyan blr tasanmı lçermektedlr. Tüm yurdu «serbest bölge» sayarak ekonomistnl yabancılara tesllm eden bir Türkiye Cumhuriyeti olası mı? Böyle blr işl Federal Almanya ya da Fransa bile yapamaz. bütün ulusal ekonomik güçler, dlrenişe geçerler. • Business Internatlonal'ln parababalan Turgut özal'a lnanırlar mı? Onlar işlnl lyi blien kurtlardır. «Bugünkü ekonomik politlkalann» yarın yürürlükte kalıp kahniyacağım çok lyi hesaplıyacak olanaklar ellerindedlr. Business International'ln para babaları rTürklye'den alacaklarmı aldıktan sonra Turgut özal'ın lstediRlerinl vermlyeceklerdlr: kendl. lerine akıl 4urdurucu koşullarla sımrlar açılsa ve ucuz emek sunulsa bile lkircikll kalacaklardır. Çünkü «para babası» Işadamıdır. Türkiye tümden «serbest bölge»ye dönüştügü zaman nasıl gelişmeler olabileceğini düşünecek kadar politika bilmeyen kişi çağımızda enternasyonal «Buslness»i yürütemez. ••+ Meslek kuruluşlannm bağımsızhklanna, yönetımlerindeki demokratik ılkolere el uzatılmasınm gerekçesi olarak politika ile uğraşma, politikaya kapılma gibi nedenler gösterilebilir. Meslek kuruluşlan zaman zaman bu tür suçlamalarla karşılaşmışlardır. Bunda dikkati çeken nokta bu suçlamaların çoklukla politik odaklardan yapılmasıdır. Politika ile uğraşmanm ölçüsü «yönetime mutlak bağlılık» olacaksa politikaya kapılma asıl bu olmaktadır. Yukanda da belirtmeye çahştığımız gibi, demokratik sistemde meslek kuruluşlan meslek açısından bakışla ülke sorunlanna yaklaşımda bulunur. Görüşlerini kamuoyuna sergiler. Siyasal nitelik de kazanmış mesleki bir sorun meslek kuruluşunun ilgi ve çalışma alanmda ise görevin yerine getirilmesi politika yapmak anlamma gelmiyecektir. Siyasal nitelikli bir davaya bakan yargıcm politika yaptığı söylenebilir mî? Tam tersine yargıç bu kaygıyla olayın siyasal niteliğini görmezlikten gelirse, yanılgıya düşmüş, politikanın etkisine girmıs olur. Bunun gibi siyasal nitelik de taşıyan konuların meslek kuruluşlannm ilgi ve çalışma alaruna rastlaması halinde görüg ve düşünce açıklama politika ile uğraşma sayılamaz. Bunda «uğraşma»nın sürekli nıteliği yoktur. Politika ile uğraşma. ülkenin siyasal yönetimine îstekli kuruluşlann işidir. Bunun için öngörülen örgüt türü ise siyasal partilerdir. Meslek kuruluşlan, ülke yönetimine ve siyasal iktidara istekli kurumlar degildir. öyleyse belli konularda, zaman zaman meslek kuruluşlannm siyasal partilerle aynı görüşlerde birleşmeleri politika ile uğraşma sayılamaz. özgürlükçü demokrasinin bütün kurumlan ve kurallan ile işlerliğini sağlayacak, demokrasiyi sağlam temellere oturtacak bir Anayasa'nın yapılması öngörülen bir dönemde çoğulcu demokrasinin vazgeçüemez kurumJanndan birisi olan meslek kuruluşlan ile îlgili böyle bir değiştirmenin elverişli ve uygun bir düzenleme olmadıgı kuşkusuzdur. Olke yönetimine katılmanm deglşik "düzeylerde ve türde belirlenmesinde üç aşama görülmektedir. En alt düzeyde gazete, dergi, radyo, televizyon yoluyla olaylan izleme, dinleyici olma ya da günlük tartışmr.larda siyasal konulara eğilmekle yetinme tutumunu görüyoruz. Bunun daha ötesinde, olaylar ve sorunlar karşısında açıkça durum alarak eyleme geçme söz konusudur. Basmda yazı yazarak. radyo ve televizyonda, ya da türlü toplantılarda açıklama yaparak, görüşlerini açıklayarak yönetenleri aydınlatmaya, etkilemeye çalışmak gibi daha etkin bir tutum söz konusudur. En üst düzeyde ise dogrudan siyasal etkinliklerde bulunulması gelir. Bunun Için elverişli yol, siyasal partilerde üyelik, ya da etkin görevler yüklenmektir. Çoğulcu demokrasilerde ülke yönetimine katılrnanın bu aşamalan içinde doğrudan politika ile ugraşmadan da etklli olunabilir. Toplum yönetimine dogrudan istekli kadrolann siyasal partiler İçinde İMZA GÜNÜ * OKTAY AKBAL Akademi,,ye Kimler Secilebilir? Ord. Prof. Dr. "BANKERLER' "BANKERLER HSSE SENETLERi HiSSE SENETLERi .TAHViLLER ^TAHVLLER I A p a h ••^HPH| Wmmf^* Hıfzı Veldet Velİdedeoğlu kitaplannı 17 haziran 1982 perşembe günü saat 16.00 19.00 arası Izmir Sergi Kitabevi'nde imzalayacaktır. BAIMKER KAİ5Ta.Lİ MENKUL D€ĞERUR TlCARET A.$. ;V MEB4N • .' • • • M E N K U t . : ? •• Şaşıyorum şu Akademicilerel tlle de bir Dil Aka aemisi kurulsun diye tutturanlann hangi özlemler ardında olduklannı biliyorum. Ama bu özlemlerl gerçekleştlrmelerine olanak olmadığını da hemen görüyorum. Bir Dil Akademlsi, İçinde tanınmış şalrlerin, yazarlann. öykücülerin, romancılann, denemecilerin yer alacağı bir topluluktur. Böyle bir kurulun yansı 'dü'cllerden, yansı da edebiyat adamlanndan oluşur. Bizim Akademiciler durur durur Fransız Akademisini ileri sürerler. Bizde de öyle bir Akademi kurulsun isterler. Ben de Fransız Akademisinde öteden berl kimler yer almış dlye şöyle bir inceleme yaptım. Claudel. Duhamel, Hugo, Salnte Beuve. Henrl Troyat. Cocteau, Anatole France, Valery, Merimee, Lacretelle, Mauriac, Romalns. Chenier, Bergson. Chamson, Vigny, Musset, Maurois gibi adlara rastladım. Bugün de Fransız dllinl en lyi kullanan yazarlar bu Akademl'nln üyeleri arasındadır. Demek istediğim şu. bir ülkenin yazarlan, şairleri, düşünurleridir o ülkenin Akademisinde yer alanlar. Şimdl bir Dil ve Edebiyat Akademlsi kurulsa, bu Akademiye çağdaş yazınımızın, düşünce dünyaıhızın, dil alanmda uzman kişilerin alınacagı varsayılsa, acaba sonuç ne olur? Bunu «Akademi Akademi» diye tutturan bir takım kişiler biç düşünüyorlar mı? Yan tutmadan tartışalım konuyu... Bugün 'şiir» alanmda etkili kaç şalrimiz var, Akademi üyesi seçilecek değerde, saygınlıkta yaşı elliyl geçmiş şairlerimlz kimler? Bir bir anımsayalım mı? Dağlarca, .Oktay Rıfat, Melih Cevdet, Sabahattin Kudret, Necatl Cumalı, Salâh Birsel, Rıfat Ilgaz, Dinamo A Kadir, Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut, Uyar vb... Akademiye bu şairler girmezse, han gi 'sağcı' şairler girer? Hem öyte şairler var mı' Roman ve öykü alanım ele alalım: Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Kemal Bilbaşar, Haldun Taner, Ta rık Buğra, Aziz Nesin, Fakir Baykurt, Tank Dursun, Zeyyat Selimoğlu, Nezihe Merıç, Adalet Ağaoğlu vb... Oteki türlerde de ilk aklıma gelen ünlü yazar lan sıralamak istiyorum: Çetın Altan, Ilhan Selçuk, Memet Fuat, Vedat Gunyol. Azra Erhat, Adnan Benk, Tahsin Yücel, Akşit Göktürk, Fethi Naci, Asım Bezirci, îsmail Cem, Metin And vb... Dil bilimi alanından 'üye" seçeceksek, 'Akademlci'lerin pek beğendikleri Hasan Eren, Zeynep Korkmaz, Mehmet Kaplan dışında İleri sürebileceklerl kaç 'değer'li kişi var? Öte yandan Doğan Aksan, Kemal Demiray. Vecihe Hatipoğlu, Berke Vardai", Hasibe Mazıoğlu. Semih Tezcan, Mustafa Canpolat ki hepsi TDK üyesidir ve daha nicelerinl anmak gerekir. Demek istediğim şu: bir Dil ve Edebiyat Akademlsi kunılursa eğer kuruiursa, efter kurulması ge rekliyse. bi ken hiç de bu kanıda değilim oraya se çilecek üyeler üç aşağı beş yukan yukanda adı yazı h kişiler olacaktır. Bunlara üniversitelerden beşaltı ad daha ekleyelim, hepsi budur. Türkiye'de yazın ve dil alanmdaki etkili kişiler o kadar çok degildir. Her gün tutucu bir gazetede durmadan 'Akademi Akademi' diye tutturan kişilerin böyle bir Akademide kesinliV^e yer alamavacaklanm çimdiden bilmeleri iyi olur. Hem billmsel yetersizlikleri, hem yazın alanmdaki değersizlikleri, hem de Atatürk devrimine, Atatürk Cumhuriyetine öteden bert 'düşman' davranışlan yüzünden bu kişiler. böyle bir Akademi'nin dışında kalmaya mahkumdurlar. Evet, şimdi samyorlar ki bir Türk Dili ve Edebiyatı Akademisi yasal yollardan kurulursa hepsi ora ya 'üye' olarak girecekler, Türk kültürününün, yazınınm yönünü değiştirecekler, Osmanlıca'yı geçerH kılacak'.ar, giderek Osmanlıca öğretimine başlamanın yollannı arayacaklar, hatta günün birind» Lfttin harflerini de ortadan kaldınp Arapça hnrflerini gen getirmeye kalkışacaklar... Böyle umu f l i ra hiç ka(Arkası I 9. Sayfada) İSTMERKEZTEL: DUYGU KAHRAMAN ile ERSOY KARAÖREN evlendiler Izmir, Fuar Evlendirme Dairesl 13 Haziran 1082 20 53 20 (5 HMÎ 223644 • BANKER KASTELLİ A.Ş. Merkez: Vakıf Han Asma Kat. No: 23 Sirkeci îstanbul P.K. 735 Teles 23 314 KAST TR. • ANKARA ŞUBESÎ: Atatürk Bulvan No: 79 Kızılay Tel: 17 59 00 17 30 21 Telex 43 248 FNS TR. • ANTALYA BÜROSU: Atatürk Cad. Kastel Han, No: 111 Tel: 50 49 75 51 • BURSA ŞUBESÎ: Atatürk Cad. Kurtul lşhanı No: 59 Asma Kat Teb 20369 11363 ' • ESKİŞEHÎR ŞUBESÎ: tnö nü Cad. Porsuk lşhanı Kat: 2 Köprübaşı Tel: 16185 • IZMİR ŞUBESÎ: Cumhuriyet Bulvan No: 11 Meydan Apt. Kat 1. No: 13 Tel: 212094 Telex 52 678 ONAY TR. • SAMSUN ŞUBESÎ: Bankalar Cad. No: 5, Tel: 19 482 • KAYSERÎ ŞUBESÎ: Cumhuriyet Mah. Vatan Cad. Büyük Aksaka îşhanı 16/2 Tel: 13 931 • KONYA ŞUBESÎ: Hükümet Meydanı Mıhçızade Han Kat ı. HİSSE SENETLERÎ Tel: 20 53 20 2214 79 » 22 36 44 ARANAN MENKUL KIYMETLERı AKAT AKSA BAĞFAŞ BAŞKENT ÇÎMENTO BATI ANADOLU ÇÎMENTO BURSA ÇÎMENTO ÇÎMSA EGE GÜBRE/ GÖLTAŞ ,.* GÜBRE ' FABRİKALARI İŞ BANKASI KARTONSAN KAV KOÇ YATIRIM KORDSA KORUMA TARIM ORMA RABAK POLYLEN SÎFAŞ DEĞERLER BANKERLtKve FtNANSMAN A.Ş. 451250 Kayıtlı Sermayesi: 500.000.000. TL. ödenmiş sermayesl: 200.000.000 TL. Merkez: isüKiâl Cad. Odakule t ş Merkezi No; 286/A Tel.: 51 12 60 51 52 53 • 54 Telez 24124 MBAN TE. Tahvil, hisse senetlerl ve mevduat sertifikalan alım ve satımma ilişkin tüm lşlemlerlnizde Meban uzman kadrosu ile hlzmetlrüzdedir. ARANAN HİSSE SENETLERİ: • • • • • 9 • • • • • • • ANADOLU CAM ALPA BAĞFAŞ BATI ANADOLU ÇÎMENTO ÇIMENTAŞ KORDSA ÇUKUROVA ELEKTRİK OLMUK ŞARKUYSAN GOOD YEAR EGE BİRACILIK EGE GÜBRE NUH ÇİMENTO MEBAN YAYINLARI PARA DERGtSİ Türkiye'nın en önde geien finans dergisi, Her türlü yatırım kararlannızda size yardımcı olabilmek MEBAN'ın en önemli amacıdar. TAHVİL VE HISSE SENEDİ. ALIMSATIMI ÎLE HİZMETÎNİZDEYİZ. Sermaye ve para piyasalan bankacılık ve bankerlik sektorleri ve TUrk ekonomisinın genel gidişatı hakkında etraflı ve aydınlatıcı bllgıler verir. Memleketimizın baslıca yöneticılerinin görüş ve önerılerıni her sayısında sizlere sunar. Ayda bır kez yayınlanır. Fiyata 200 TL. Yıllik abone ücreti 2400 TL. «Para» abonelerine ayrıca Meban Sermaye Piyasası Bülteni ücretsiz gönderilmektedir. HtSSE SENEDt NEDİR? Piyata 25 TL. TAHVİL NEDtR?, Fiyetı 25 TL. SATILAN HtSSE SENETLERİ: KORUMA TARIM RABAK ÇELÎK HALAT TEZSA ÎŞICüR METAŞ LASSA AKSA Devlet Orman Kereste Fabrikası Bolu Müdürlüğünden vadeli kereste yonga levhakaplama ve kontrplak C Cumhuriyet Beyrut 12 (hususi) Suphi Berekat'ın adamlarının sokak orta smda güpegündüz öldürüldüğü, hükümet konağı civannda bom balar atıldığı malumdur. Bundan ürken ve hayatlarını tehlikede (5oyı.oncE) 14 .HAZİRAN 1932 SURİYE'DE YENİ HADİSELER gören Halep mebusları Istifalarını hükümet reisine takdim etmlşier dir. Mebuslar istifalarına sebep olarak mem lekette asayişslzlik bulunduğunu belirtmişlerdlr. İHALE İLANI 1 Fabrikamız anbarlannda mevcut; a) 5 parti halinde 98.686 M> standart dışı kansık kereste, 34 parti halinde 1910.120 M* çam keresJ te, 32 parti halinde 2023.458 M köknar kereste. b) 5 parti halinde 105.000 M* 19 mm. kaplamasız, 5 parti halinde 118.500 M1 25 mm. kaplamasız, 10 parti halinde 305.250 M' 35 mm. kaplamasız yonga levha, c) 48 parti halinde 166.527.85 M* kaym kaplama, 1 2 parti halinde 5894.90 M meşe kaplama, d) 7 parti halinde 38.130 M1 3 mm. 9 parti halinde 46.004 M* 4 mm. 24 parti halinde 139 645 J M 5 mm. kontrplak; Vergileri ve % 25*1 peşin, % 75'i altı ay vadeli (Limlt içi müddetsiz banka mektubu karşıhgı) olarak acık artırma suretiyle satışa çıkanhnıştır. 2 îhale; 24.6.1982 perşembe günü saat 14 00'de fabrikamız satış salonunda toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. 3 Her parti için ayn ayn geçld temlnat yatınlması şarttn*. Teminatlar en geç 12.00'ye kadar almtr. 4 Bu satışa alt llan, şartname ve eb'ad Hsteleri Orman Ürünlerl Sanayil Genel Müdürlüğü ile Bolu Orman Işletmesi, Ayancık, Artvin, Bafra, Bartm, Demirköy, Düzce. Devrek, Dursunbey, Pazarköy, Yenice Fabrika Müdürlükleri ile fabrikamız müdürlüğünde görülebilir. 5 Geçici teminat yatıran herkes ihaleye iştîrak edebilir. îştirak edeceklerin; partiler için yatırdıklan teminat makbuzlan ile birlikte satış komisyonuna müracaatlan ilan olunur. DEVLET OHMAN KERESTE PABRtKASI BOLU MÜDÜRLÜĞÜ (Basın: 16891) 4262 I Günün HanıC Beyoğlu'nda Derviş Sokağında Brltanya Otelinde mukim iken halen ikâmetgâh\ meçhul Madam Dora'ya îlyas beye masraflar borçlu bulunduğunuz 109 lira 68 kuruşun temini istifası için avukat Ahmet Arif Bey'in yeddi emanetinde bulunan blr gardrop, bir lavabo, bir karyola ve blr kanepenin haciz olunduğu ihbar olunur. ADALAR SULH İCRASINüAN • Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Kİatbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ v Genel Yayın Müdürü: MüesseseMüdürü: Y«zı Işleri Müdürü: HASAN CEMAL EMİNE 'JŞAKL1GİL OKAY GÖNENSİN B»»«n v« Yayan /Cumhuriyet Mıtbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş. Pesta Kutusu: 246 îstanbul Tel: 20 97 03 (5 Hlt) BÜROLAR • A N K A R A : . Kenur Sokak no. 24/4 Yonişehir T»!. i / &8 25 17 53 66 Idare: 18 33 35 • İZMİR: H.lit Ziya Bulvarı No: 65/3 Tsl: 25 47 09131230 • ADANA: Atatürk Taddesi, Türk Hava Kurumu Işhanı Ktt 2/3 T İ S G 9 731 Aşkın Yalçın Yayınlan RÜŞVETİN ALAMANCASI Gülmece RIFAT ILGAZ 150 TL. Kaodfarer Cad. 24/3 TUrbe t 3 TANB O L • 472406 Noht ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Haymttin BABACAN • O • ARANAN TAHVÎLLER • % 34lü Devlet Iç Borçlanma Tahvilleri. H Haziran 1982 »t#«AK 3.09 GÜNEŞ 5.26 Ö(SLE 13.14 İKİNDİ 17.14 AKŞAM 20.42 YATSI 22.45
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle