Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 HAZİRAN 1982 Cumhuriyet 8 Hitler'i yok etmeye karar veriyorum 7 H itler, toplantıda bozguncu fıkırlerı onaya atanların şıddetle cezalandırılacağını soy. ledi. Her yardımcısının kendisıyle doğrudan doğruya konuşmak ozgurluğune sahıp oldugunu yineiedı ve konuşmasını şöy le sürdurdu: «Bir durumla ilglII değerlendirmelere kalkışıp genelleştirmeyl ve sonuçlar çıkartmayı keslnlikle yasaklıyorum. Geri kalan benim Işlmdir. Gelecekte her kim ki bir başkasına savaşın kaybedildiğini söylerse, bir hain gibl cezalandırılacak. Rütbesine ve saygınlığına bakmayıp gerekeni yaparım.» Hıc kımse tek kelimeyı dile getırmek yureklıliğinı gösteremedi. Sessızce dınledik ve ses sızce yanından ayrıldık. Bunrian sonra her konferansa bır mısafır dadanmıştı; arka plan da duruyordu ama. varlığı yeterlıydi. Bu adam Gestapo Şe fı ıdi. avaş alanlarındaki zaferler sırasında, Hitler, çevresınde generallerden bir çember oluşturmuş, onlarla yakınlık kurmuştu. Egemenliği sona yoklaştığı sırada kendisini bu mev kiye yükselten bir Kllğin ortosına parti arkadaşlannın cem berine cekildi. Geceleri Goebbels, Ley, Bormann'la saatlerce başbaşa otururdu. Bu toplantılara başka kimsenin katılmasına Izın verilmfjmektoydi. Hic kimse bu toplantılarda onların ne konuştuğunu bilmiyor du. Acaba iktldar başlangıcına değin anılorı mı konuşuyorlar dı, yoksa yenilginin ardından Nürenberg mahkemeleri sırasında Goering alaylı sekilde bana "Hkind Brütüs,, demisti Naıi hnparatorkıgu kinden s Çevıren Hftler n SıLshiandırma > Bakan.AlberlSPEER anlatıyor Nihal KARAMAĞARAU SIĞINAĞ1N ÇEVRESÎNDEKt SSTER Tüm sıgınafın bulunduğu yerde sllahlı SSler beklemekteydi, toprak düzeyindeki şaftlar, aşağı yukarı dört metrelik bacalar halinde yükseltilmişti. lunduğu yerde silahlı SS'ler beklemekteydı, buralara projektörler de yerleştırilmiş ve toprak düzeyindeki şaftlar, şım di aşağı yukarı dört metrelik bacalar halinde yükseltilmişti. İceriye hava veren deliklere erişilemezdi. Dondum kald.m. İlk düşüncem planımın keşfedilmiş olmasıydı, ama gercekte bütün bunlar kaderin celmesiydi, Hitler Bırincl Dünya Savaşı'nda zehlrli gaz yüzünden geClcl bir süre kör olduğundan, zehirli gaz havadan ağırdır diye her olasılığa karşı bacaların yükseltilmesıni emretmış. ... Savaşın bu son evresinde kendımı oyalayıp rahatlama yı hareket icinde yoğrulmakta buldum. Silah üretimiyle uğraş mayı yardımcım Saur'a bırakmıştım. Savaş sonrası ekonomisine gecilebilmesi Icin, acele alınacak tedbirleri karariaştırmak üzere, sanayi İle uğraşan arkadaşlarla sıkı blr ilişkl kurdum. itler'in emriyle bir Morgenthau planı hazırlanmıştı kı, buna gö re savaş sonunda Aiman halkının geleceğini cıkma za sokmak gereklılığı kanıtlanıyordu. Bir cok insan bu gözdağmdan gercekten etkilenm'ş tl. Öte yandan benim grup, uzun zamandanberi gelecekie Ilgili bambaşka bir görüştey S 41 Savaş alanlarındaki zaferler sırasıuda, Hitler, çevresinde generallerden bir çember oluşturmuş, onlarla yakınlık kurmuştu. Egemenliği sona yaklaştığ) sırada kendisini bu mevkiye yükselten bir kliğin ortasına parti arkadaşlannın çemberine çekildi. dik. Hitler ve uyduları, Morgenthau planının bir benzerini ama cok daha katısını işgal edilen ülkelerde uygulamışlardı. Yıne de deneyler de göster mışti ki, Almanlar kesınlikle ya kıp , yakıp yokettiği halde Çekoslovakya, Polonya, Norvec ve Fransız sanayiyi yine oluşmuştu. Şimdi bu planı bizim kendı sonucumuzu hazırlamak ic dürtüsüyle yeniden uygulamaya kalkışmak, nefret yüklü ideologların manısınden öts bir şeydı. işgal altındaki ülkelerde olay ların akışı boyie olmuştu. Almanya'da aynı şeyın yapılabil^ mesı ıcın uretım mekanizmasH nın olabıldıği kadar sağlam bir vapıda kalması gereklıdir dıya hesapiıyorduk. Savaşın sonuna doğru ışlerimi hele Hitler'ı öldürmek planını bir yana bırak tıktan sonra cabalarım yalnız sanayi alanındaki varlıklürıinızı kurtarmaya yonelık oldu Butun zorluklara mevdan okuvarak ıdeoloııden de milliyetcl duygulardan da uzak kaınrak... Ama bu, resmi polıtıkan>n tam tersıydı. Beni turlü yalanıara, a'datmacalara ve şızofremve vönel'ti ki, bunların hepsinl yaptım '... Mart ortasında Hitler'a bir muhtıra daha gönderıp savaşın bu evresınde alınması zorunlu tedbirleri ayrıntılarıyla acıkladım. Bu muhtıramla son aylarda koyduğu tabuları hepten bır yana ıttiğımi bilıyordum Bır kac gun once Bernau'ya sanayıcı dostları Gauleıterlerı davet ederek bir toplantı yapmış, savaştan ötü rü ne kadar zarar görürle r s9 görsünler, fabrikaların hepten yokedilmemesi uğrunda ben kellemi ortaya koyduğumu bildirmiştim. Aynı zamanda bana bağlı bütün örgütlere bir kez daha sirküler gönderip prensıp olarak toptan yıkılmaları önlemelerini emrettim. ne geleceğlnl mı? En bellrslz işaretlere dönüm noktası diye sımsıkı sarılıp saman çöpüne yapışıyorlardı ama, bu hic değilse kendılerininki kadar 6nemli olan bütün ulusun kade rin! hazırlamaya hiç yanaşrnıyorlardı. «Amerikalılara, İngllizlere, Ruslara bir çöl bırakacağız, başka hiç bir şey bırokmayacağız.» Soruna genel yak laşımları bu kadardı. Hitler de bu düşüncedeydi. Yine de o, Elli Bir, Oğlu Kamil... Çocukluğumda ramazan gecelerinde, teraviden önce, büyükler ilçenin kahvesindo tombala oynarıardı. Bır genç numaraları torbadan çekerdi, bağırarak okurdu: EUi biiir... Macar Mevlid Efendi, oturduğu yerden eklerdi: Oğlu Kamil, biraderi Ali Efendı! İlçede «Elli bir» diye tanınan bir aile varaı. Onlara «Eüibiroğulları» derlerdi. Soyadları elli bir iılan değıldi. Ama, öyle tamnırlardı. Mevlid Efendi'lerin soyadı da «Macar» değildi, «Özen'di. Ama, herkes «Macarlar» derdi. Macarlar aşağı, Macarlar yukarı... Macar'ların bemen tilmü komıkti. Eol bol espri yaparlar, güldürürlerdi, çevresindekileri. Kimse de kızmaadı, onların şakalanna... Tombalayı çeken, ne zaman «eül blr»'i bulsa, Macar Mevlid'in sesini beklerdim; Oğlu Kamil, biraderi Ali Efendi. Teravı saati gelince, tombalaya ara verilir, ya da camlye gıdecek yaşlılar gider, delikanlılar sürdürürlerdi oyunu. Bunun sahura dek sürdüğü oiurdu. Çok kimse soyadıyla değil, tinüyle soylenirdi. «Kızıloğlanların Hüseyin», «Çatal'ın Hikmet», gıbı. Köyde «Koç Karı» diye bir kadın vardı. Oğluna «Koç Kan'nın oğlu» derlerdi. Koç Karı ününü, «Erkek gibi» oluşundan mı almıştı? Çocukluk yüları da olsa, notlar alsaymışun. Bır ara aldım da. Anam, arkadaşlarıyla konuşurken, bir koşeae ne konuşurlarsa yazardun. Bır gün bır kadın beni gosterdi. Sordm Ne yapıyor bu çocuk burada? Anam sakin: Bizim konuştuklarımızı yazıyorl dedı. Eleht diye şaşırdı kadın, ne biçim ev burası? Hiç insanın konuştuğu yazılır mıymış? Bir daha gelmem bu eve.» Gülüştüler. Sonra, herkesin içinde not almayı bıraktımGeçenlerde, Muzaffer Buyrukçu'yla «Mülklyeliler BlrUğl»'nde oturd.uk, «Sıcak ilişkiler» adlı kitabını imzalayıp verdi. «Adam Yayınlan» yayımlamış. Çok sevdim, Muzafier Euyrukçu'nun güncelerini. O, komıştuklanyla o anda,ya da eve giciince notlar alarak çalışıyor. Zamarüa unutmamak için olacak. Kolay gibi geliyor ama, değil. Herşeyi yazıyor sanırsınız, değil. «Sıcak Iuşkiler»in birinci kitabı dana bu. Arkası gelecek • Bazen karşılaştıklanm sorarlar. Bır şey yazamıyorsunuz, değil miî Yooo, nıye? Yazıyoruz ışte.. Canım, elli ikı var, altmış beş var! Var. Onları cebımde taşıyorum. Oyle yazıyorum... Satır araiarında mı? Bır olağanustu donem geçırıyoruz, demokrasıye doğru gıdıyoruz. Her donemde, haksızlıklar, kıyımlar yazılabılır. Yazılmalıdır. Bu gazetecimn baş görevidir. Bu ayın 18'mde Bıılgarıstan Cumburiyetının kurucusu Georgı Dımıtrov'un yuzuncu yaş yılıymış. Dımitrov'un da gazetecüıği varmış. Şoyle diyor Dinıitrov bır yapıtında: Gazetecılus ciddı bır ıştirl UNESCÜ, Ataturk'ün Yüzüncü Yuında olduğu gibi, Dımıtrov'un da yuzuncu doğum yılınm tüm dünyada kutlanmasım kararlaştırmış. Türkıye'de de sergı açılması ıçın gırışımler varmış. Atatürk'le Dimitrov tanışmışlar mı? Araştıracağım... Bu nalta, Sanatevı'nde yılın «Sinema Şenllğl» vardı. Orada ödüller dağıtüdı. Alanlar Işıtman ile îrfan 01mes'in fotoğral sergilerl aynı gün Sanatevi'nde gezildi. BasınYayın'ın 62'nci yıl törerüeri Bulvarpalas'ta görkemliycu. Bılal Erdoğan'ın Devlet Güzel Sanatlar Galeried'ndeki sergısi ılgi çektl. Sergi 15 naziran'da bitiyor. Buca Eğitım Enstıtüsü'nde öğretmen BUal Erdoğan. Köylü çocuğunun sanatta neler yapabildiğinin örnegini vermiş Bılal Erdoğan.Fatma Arzık'ın «Vakko»'dakl sergisini, Ttirk Amerikan Derneği salonunda öğrencilerin sergisini gezdim. Nımot Arzık, kızının sergisinde nasıl heyecanlıydı. Eeee, annelık kolay mı? Danışma Meclisi kulislerlnde «Grup» oluşturmanın yanküan sürmekte. Danışma Meclisinde, bu konuda genel göruşme açılsa, Prol. Aldıkaçtı'run suyu ısuur mı? Mukbü Özyörük, perşembe günkü yasasında «^ Evvela bir (sosyal demokrat» grup teşekkül etmiş ve varlığuu ldam cezalan, toprak ve tanm refonnu ve. sair tasarüann müzakcre ve oylanmasmda göstermiş, crdından buna tepki mahlyetlnde bir «AtatürkçU Uberaller» grubu oluşmuştur. Rivayetler böyledir» diyor. Büdiğimiz, ölüm cezalannın ölesiye aapis cezasına çevrllmesini öngören yasa önerisi, on imzayı bulamadı. On imzayı bulamayan girişimin grubu olur mu? Oysa, TDK'mı kapatıp, «Dll Akademlsi» kurmayı amaçlayan yasa önerisine kisa sürede seksen imza toplandıl özyörük, «Anayasa», «Siyasi partller» ve «Seçim ka» nunlaro'ndan söz ederek, «Acaba bu üç tasan hazırlansa da, Danışma Meclisl ondan sonra teşekkül etse, daha lyi olmaz mıydı?» diye soruyor. Dillnin altında bır bakla mı var, ne bileyim? Goebbels gibi. Borman ve Ley gibi böyle radikal terimler krılanmıyordu. Ancak bir kaç naf ta sonra kendısının hepslnden aşırı bir radikal olduğunu kanıtladı. Ötekıler konuşurken o, aevlet adamlığı pozunda asıl duygularını saklamış ama, sonunda ulusun varlığı sayılan bütün kuruluşların alaşağı edılmesi emrıni vermıştı. ... Şubat ortalarında bir akşam Karınhall (Goering'in Berlin yöresindeki köşkünün adı) de Goerıng'i ziyarete gittlm. Askerî harıtaları inceierkan, paraşüt birliklerini, avlandığı kenai arazısmin dolayında yoğunlaştırdığını görmüştüm. Uzun suredır savaş uçaklarının başarısızlıjından sorumlu Süyılıyordu. Bülun toplantılarda Hitler, en şiddetli ve KüçültuCu bir dille subayların ortasmda onu yermeyl adet edinmışti. Goering'le olduğunda daha çir kınce saldirgan oluyordu. Çoğu zaman bekleme odosındavken onun icerıde Goerıng'e bağırdığı duyuluyordu. O akşam Karınhall'de ilk ve son kez Goering'le belirli bır yakınlık kurdum. Goering bizi hic kimsenin rahatsız etmemesınl söylemişti. Hıtler'in bizi nasıl düş kırıklığına uğrattığını ictenlikle anlattım. O da ictenlikle beni, cok lyi anladığını ve kendisinin de hczen aynı duygulara kapıldığım açık ladı. H YÂRIN: Hitler'e muhtıra veriyorum... 1949 yılında kabul edilen F. Almanya Cumhuriyeti Anayasası 1970 yılma dek tam 27 kez değişikliğe uğramış. Bu Anayasa'dan 1961 Anayasamızın hazırlanmasında ve 1971 değişikliklerinin gerçekleşmesinde geniş olarak yararlanıldığı biliniyor. ı F. Alman Anayasası'na göre herkes fikrini söz, yazı ve resimle açıklayıp yazmak, herkese açık olan kaynaklardan hiçbir engele uğramadan bilgi edinmek hakkma sahiptir. Basm özgurlüğü ile, radyo ye fihn ile haber vermek özgurlüğü güvence altına alınır. NAIO Anavasalan mentoda reddedilmesinden sonra altı ay geçmedikçe gensoru verilemez. • Gensoru önergeleri parlamento üyelerinin en az altıda biri tarafından ımzalanması ve tartışma nın açıldığı konu madde sinin açıkça belirtilmesi gerekir. • Gensoru önergesi üye tamsayısınm salt çoğunluğu ile kabul edilir.» 104 maddeden oluşan Yunan Anayasası yargı erkinin düzenlenmesine ilişkin bölümde, «Bu Ana yasa'mn yürürlüğe giriş tarihinden önce temyiz mahkemelerine sevkedilmiş bulunan cürüm ve si yasi suçlarla ilgili davaların karma jüri mahke geniş olarak yararlanıldı ğı biliniyor. % Başlangıç bölümü • Hitler cephede başarılı olamıyor Federal Alman Ânayasasi iktidarın gücünün halk olduğunu vurguliıyor 2oruniu eğitimüı «9 yıldan az olamayacağım» hükme bağlayan Yunan Anayasasında «Madenlerin, taş ocaklaruua, mağaraların, arkeoloiik bölgelerin ve eserleriu, yerüstü ve yeraltı kaynak larının mülkiyetinin vo kullarulmasının özel yasalarla» düzenleneceği belir tiliyor. Yunan Anayasası «çalışmayı bir hak» oıarak nitelerken devlete «tüm vatandaşlara iş bulma» zorunluğu getiriyor. Bu konudaki düzerılemeler şöyle: • Herbangi bir şekilde zorunlu çalışma yasaklan mıştır. • Devlet çalışan kişile rin sosyal guvenliğini ya salar uyarınca sağlamakla yükümludür. • Devlet, özgür sendikaları ve yasal sınırlama lar içerisinde bunların baklarını serbestçe kullanabilmelerini, herhangl bir mudahaleye karşı korumak için önlemleri alır.• Grev bir haktır. Ve çalışan kişilerin parasal ve genel iş çıkarlannı korumak ve yükseltmek için yasalara uygun olarak ku rulmuş sendikalar vasıta sıyla uygulanır. • Grev hakkı sınırlandınlan işkollannda, bu kısıtlama, grev hakkını tamamen ortadan kaldua maz ve grev uygulaması nı engelleyen noktaya ge tirilemez.» £ f ir kac gün sonra Hitler, Karınhall dolayındaki paraşüt birlıklerinı alıp Berlin'ın güneylne, cepheye gonderdi. ... Bu arada yüksek rütbeli bir SS başkan; bana Himmler'in kararlı bir adım atmak üzere Olduğunu açıkladı. 1945 şubatında yüce SS komutanı Himmler, bır de Vistula ordu gruplarının komutanlığını elde etti, ama Rus ordularının akınını durdurmakta yerinl aldığı komutandan daha üstü bir başarı sağlayamadı. Hitler, şimdi ona da atıp tutuyordu. Böyiece şimdiye dek kişiliğine blr saygı gösteriliyorsa, cephedeki komutası sırasında Himmler, onu da yitirmiştl. Buna karşın yine de herkes ondan korkmaktaydı. Günün bl rinde Himmler'in beni zıyarete geleceğini öğrendiğım zaman, ilk ziyaretiydi • sınirlerim sar sıldı. Himmler Içerl glrmeden emir subayım fısıldadı: cYalnız gel dl> Çalışma odamın pencere camları kırıktı. Bir kac günde bir bombalarm etklsiyle camların tümü indiğinden, artık yenilerlnl takmaya gerek görmemıştik. Masamın üstünde bır mum yanıyordu, elektrikler kesikti. Paltolarımıza sarılmış oturmaktaydık. Himmler, rastgele, bir sürü soruna değindi. So nunda: «Eğer yal tepeden aşağı Inlyorsa, vadide her zaman bir düzlüğe varılır ve bu diizlüğe bir kez erişildi mi de Herr Speer, Iniş boşlar» dedi. Bense hic bir yanıt vermedim: ... O gece Hltler'l yoketmeye karar verdim. ... Nürenburg Mahkemeleri sırasında Goering benimle alay ederek bana ikincl Brütüs demlşti. Tutuklulardan coğu da sitemle bakıyordu bana: «Führer'e ettiğin yemlnl bozdunı diyorlardı. Ama bu yemlnl boz mak sözü yerinde değildl. Cünkü o yemin, yalnızca bağım8iz düşünmek zorunluluğundan kurtulmak icln kacamak bir yol olarak edllmiş bir yemindl. aftları gözden gecırmek icin blr neden bulup yaklaştığımda bu kez durumun değlştiğl nl gördüm. Tüm sığınağın bu B Z vatandaşı serbestçe bir si yasi partiye bağlanabilir. Partjler, demokratik hükümetin özgür işleyişine hizmet etmek zorundadırlar. • Henüz oy kullanma hakkma erişmemiş vatan daşlar, partılerin gençlik orgutlerine katılabılirler. • Siyasi partilerin lehine yapüacak gösterilere katılmak her ne şekilde olursa olsun adli görevliler, askerler ve guvenlik mensuplarına yasaktır Kamu kuruluşlan ile yerel yönetimde çalışan işçilerin parti çahşmalanna katılmak da ya saktır.» Yunan Anayasası'nm bir başka hükmünde, Başlangıç bölümünde: "Avrupanın eşit haklara sahip bir üyesi olarak dünya barısına hizmet etmek arzusu,, belirtiliyor «Toplum egemenliğinin bir belirtisi olarak, toplum isteğinin özgürce ve hatasız olarak ifade edilmes{ devlet memurlan ta rafından garanti edilir.» deniliyor. Devlet memurlan Anayasa'nın bu mad desi ile muhalefet görüşü nün belirtilmesinin her tür koşulda sağlanması ıçın yükümlü kılınıyor. Parlamento'nun oluşturulması, parlamentonun çalışması ile ilgili hüküm lerini de içeren Yunan Anayasası'nda «yasalann aslına uygun olarak yorumlanması» sorumlugu yasama gücüne veriliyor. Hükümetin kuruluşu ve işleyişine ilişkin hükümle ri de içeren Yunan Anayasası güvenoyu konusunu şöyle düzenlivor«• Parlamento hüküme tin veya hükümetin bir üyesinden güvenoyunu ge ri almak isteyebilir. Böyle bir önergenin parlamelerine sevkedilmesi istenmedigi takdirde, bulun dukları mahkemelerde gö rülecegi» belirtiliyor. # Almanya Anayasası 146 maddeden .. ^oluşuyor ır başlangıç ve 146. maddeden olu şan Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası'na egemen ilkeler şöyle: Anayasa'nın 1. maddesinde «tnsanın her toplumun temeli olduğu» belir tilerek «İnsanın onur ve gururuna dokunulmaması konusunda» devlet gö revlendiriliyor. Alman A nayasası bu noktadan ha reketle, devleti «Demokratik hukuka bağlı ve federal bir cumhuriyet» olarak tanımhyor. Federal Ahnan Anaya % Devletin yapısı unan Anayasası'na göre, yasama yetkisl parlamentoya ve Cumhurbaşkanı'na ait Hükümet ve Cumhurbaşkam yurüt me yetkisiyle donatılmış. Yargı erki ise, yasal mah kemelerin. Anayasa'nın si yasi partilerde örgutlenmeye ilişkin hükümleri şöyle: «• Oy kullanma hakkına sahip olan her Yunan B Y ş ederal Almanya Anayasası'nm baş langıç bölümünde, «Avrupa'nın eşit haklara sahip bir üyesi olarak dünya barışına hizmet etmek arzusu» belirtilerek şöyle deniliyor: «11 Eyaletin Alman hal kı, devlet hayatına geçici bir dönem için yeni bir •' duzen vermek amacıyla, Anayasa koyma yetkisine dayanarak, Federal Almanya Cumhuriyeti için bu Anayasayı kabul etmiştir. Bu esere iştirakleri kendilerinden esirgenmiş Almanlar adına da hareket edilmiştir. Bütün Alman halkı. kendi özgür iradesiyle Al manya'nm birlik ve özgürlüğünü tamamlamaya sasının «Temel Haklar» davetlidir.» başhğını taşıyan birinci Anayasa'nın temel hakbolumunde «Almanlarm lar bölümünün «insanhk insan ve vatandaş olarak onurunun korunması» sahip oldukları Anayasal başhğınm altında şu mad haklardan» sözediliyor. deler sıralanıyor: Temel hakları devlet tara «# Alman halkı dokufmdan guvence altına anumıaz ve devredilmez in lınmak, hak sahibine insan haklannı, dünyadaki san ve vatandaş olarak her insan topluluğunun, devlet kudretinin onu boz barışın ve adaletin temeli masına karşı hukuk yoolarak tanır. luyla onları savunma hak • Herkes yasama ve kı vermekle beraber, bun vücut bütünlüğü hakkma ların bizzat hak sahipleri sahiptir. Kişi özgürlüğüne tarafından kötüye kulladokunulamaz. mlmasına karşı da gerek li önlemler alınıyor. • Hiç kimse harp zamanında vicdanına aykıParlamenter demokrasin olarak silahlı hizmete nin sonucu olan, güçlerin zorlanamaz. ayrılığı ilkesi, Alman Ana • Herkes, fikrini söz, yasası'nın 20. maddesinde yazı ve resimle açıklayıp belirtiliyor. Bu madde, ik yazmak, herkese açık otidarın kaynağının halk lan kaynaklardan hiçbir olduğunu ve halktan doengele uğramadan bilgi ğan bu gücün; yasama, edinmek hakkma sahipyürütme ve yargı organtir Basm özgurlüğü ile, ları eliyle kullamlacağuu radyo ve film ile' haber vurguluyor. vermek özgurlüğü güvenAnayasa'ya göre, dev ce altına ahnır. Sansür let politikasının ana hatkonulamaz. Bu haklar ge larının saptanması fedenel yasalann hükümleri, ral başbakana ait. Yargı gençliğin korunmasını gö yetkisi ise yargıçlara vezeten yasa maddeleri ve rümiş durumda. Ancak, kişisel onur hakkı ile sıfederatif sistemin bir genırlıdır. reği olarak eyaletlerin ya • Din dersi laik okulsama organlan da faalilar dışındaki resmi okulyetlerini sürdürüyorlarlarda zorunludur. Din ANAYASANIN dersi devletin denetim KORUNMAS1 hakkma zarar gelmeyeF. Alman Anayasası'cek biçimde, ki liselerin nın korunması konusuntemel ilkelerde anlaşması da VVeimar Cumhuriyeti suretiyle verilir. Hiçbir dönemi deneylerinden fay öğretmen arzusu hilafına dalanılarak özellikle «öndin dersi vermeye zorlaleyici önlemler niteliğinnamaz.» de gerekli hükümler» var. Bu hükümler «temel hak Anayasa Alman yurttaş ların kaybedilmesi, «siyalanna, «toplanma, toplus] partilerin yasaklanabil luk kurma, haberleşme, mesi», «Anayasa'ya sadaseyahat, meslek seçme» kat borcu», «Federal başözgürlüklenni tanıyor. A kan ve yargıçların itham nayasa'ya göre «Mülkiyet edilebilmeleri» ve «Anaya ve miras hakkı koruma sa'yı koruma konusunda altına» alınıyor. Ancak merkezi bir örgütün kubu hakkın kullanılmasınrulması» gibi önlemleri da «toplum yararına hiz içeriyor. 1949 yılında kamet» koşulu da getirilibul edilen Federal Alman yor. ya Cumhuriyeti Anayasa sı 1970 yılına dek tam 27 kez değişikliğe uğramış. YARIN: Belçika'ya Bu Anayasa'dan 1961 Agöre, mallara nayasamızın hazırlanmael koyma sında ve 1971 değişikliklecezası verilemez... rinin gerçekleşmesinde F r